"ATEŞLE OYNAMAYIN!"
Son haftalarda başlayan tribün gerginliği, Sivasspor maçında taraftarların adeta bölündüğünün sinyallerini verirken, eski-yeni yöneticilerin dikkatli olması ve yangına körükle gitmemesi istendi. Yönetim içindeki bölünmelerin yanında, kulübün dışında kalanların da taraftarları kullanarak birileriyle hesaplaşma yolunu tercih etmesi tehlikeli bir sürecin başlmangıcı oldu. Trabzonspor taraftarları uzun süre, ‘yönetime ses çıkarmıyor’ diye eleştiriliyordu. Bazı kesimler tarafından, ‘Yönetim bedava bilet veriyor, taraftar da tüm olumsuzluklara rağmen susuyor’ yorumları yapılıyordu. Ancak son dönemlerde tribünlerde büyük bir gerilim yaşanırken, taraftarlar da adeta gruplara bölündüler.
Yazık ki Fitili Ateşlediler
Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın, ‘Trabzonspor’da bir Fransız İhtilali gerekir. Görev taraftara düşüyor. Ben kamptayım ve bekliyorum. Göreve de hazırım’ açıklamalarının ardından, Başkan Yardımcısı İbrahim Haciosmanoğlu, adeta yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiş gibi taraftarın arasında oturması ve Asbaşkan Haşim Sayitoğlu’a karşı başlattığı yıpratma kampanyası yeni boyutlar kazandı. Haciosmanoğlu’nun önce, Fenerbahçe asbaşkanı Ali Koç için ifadeleri, ardından Başkan Nuri Albayrak’ın internet sitesindeki yanıtı tehlikenin habercisi gibiydi. İbrahim Haciosmanoğlu’nun Albayrak’ın aleyhine kullandığı sözler gerilimin iyice yükselmesine zemin hazırladı.
Art Arda Basın Toplantıları
Haciosmanoğlu, ‘Taraftar benim arkamda’ sözlerinin ardından biraz da dışardan yönlendirmelerle birlikte, bir grup taraftarın, ‘Biz kimsenin adamı değiliz. Kimsenin arkasında değiliz. Sadece Trabzonspor’un yanındayız’ şeklinde özetlenen basın toplantısından sonra bir başka grup ise tüm yönetimi istifaya davet edip, İbrahim Haciosmanoğlu’na destek verdiler. Sivasspor maçında da Başkan Nuri Albayrak aleyhine slogan atan, pankart açanların, işi küfür ve hakaret boyutuna kadar taşımaları dikkatlerden kaçmadı. Karşı grubun da, “Kimsenin adamı değiliz” pankartı bir başka ilginç görüntüydü. Gelişmeler sonunda Başkan Albayrak kendi stadını bile terk etmek zorunda kaldı.
Buna Bir Son Verin Artık
Trabzonspor’da iktidar mücadelesi veren eski-yeni yönetici ve tüm bireylerin çok dikkatli olması istenirken, taraftar üzerinden prim yapma ve güç gösterisinde bulunma eylemlerine artık bir son verilmesi gerektiği dile getiriliyor. Tribünlerin bölünmesi, çatışma çıkması ve bunun çıkar kavgasına dönüşmenin en önemli zararını yine Trabzonspor’un göreceği ve kulübün tüm kimliğinin yerle bir edileceği endişeleri yaşanıyor. Kendi egolarını ve mutluluklarını Trabzonspor’un üzerinde görmeyen herkesin sağduyulu davranması arzulanıyor. Taraftarların da, üst kademedeki kişilerin iktidar savaşına, Trabzonspor’u kurban etmemeleri için uyanık olmaları gerektiği kaydediliyor.
Son haftalarda başlayan tribün gerginliği, Sivasspor maçında taraftarların adeta bölündüğünün sinyallerini verirken, eski-yeni yöneticilerin dikkatli olması ve yangına körükle gitmemesi istendi. Yönetim içindeki bölünmelerin yanında, kulübün dışında kalanların da taraftarları kullanarak birileriyle hesaplaşma yolunu tercih etmesi tehlikeli bir sürecin başlmangıcı oldu. Trabzonspor taraftarları uzun süre, ‘yönetime ses çıkarmıyor’ diye eleştiriliyordu. Bazı kesimler tarafından, ‘Yönetim bedava bilet veriyor, taraftar da tüm olumsuzluklara rağmen susuyor’ yorumları yapılıyordu. Ancak son dönemlerde tribünlerde büyük bir gerilim yaşanırken, taraftarlar da adeta gruplara bölündüler.
Yazık ki Fitili Ateşlediler
Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın, ‘Trabzonspor’da bir Fransız İhtilali gerekir. Görev taraftara düşüyor. Ben kamptayım ve bekliyorum. Göreve de hazırım’ açıklamalarının ardından, Başkan Yardımcısı İbrahim Haciosmanoğlu, adeta yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiş gibi taraftarın arasında oturması ve Asbaşkan Haşim Sayitoğlu’a karşı başlattığı yıpratma kampanyası yeni boyutlar kazandı. Haciosmanoğlu’nun önce, Fenerbahçe asbaşkanı Ali Koç için ifadeleri, ardından Başkan Nuri Albayrak’ın internet sitesindeki yanıtı tehlikenin habercisi gibiydi. İbrahim Haciosmanoğlu’nun Albayrak’ın aleyhine kullandığı sözler gerilimin iyice yükselmesine zemin hazırladı.
Art Arda Basın Toplantıları
Haciosmanoğlu, ‘Taraftar benim arkamda’ sözlerinin ardından biraz da dışardan yönlendirmelerle birlikte, bir grup taraftarın, ‘Biz kimsenin adamı değiliz. Kimsenin arkasında değiliz. Sadece Trabzonspor’un yanındayız’ şeklinde özetlenen basın toplantısından sonra bir başka grup ise tüm yönetimi istifaya davet edip, İbrahim Haciosmanoğlu’na destek verdiler. Sivasspor maçında da Başkan Nuri Albayrak aleyhine slogan atan, pankart açanların, işi küfür ve hakaret boyutuna kadar taşımaları dikkatlerden kaçmadı. Karşı grubun da, “Kimsenin adamı değiliz” pankartı bir başka ilginç görüntüydü. Gelişmeler sonunda Başkan Albayrak kendi stadını bile terk etmek zorunda kaldı.
Buna Bir Son Verin Artık
Trabzonspor’da iktidar mücadelesi veren eski-yeni yönetici ve tüm bireylerin çok dikkatli olması istenirken, taraftar üzerinden prim yapma ve güç gösterisinde bulunma eylemlerine artık bir son verilmesi gerektiği dile getiriliyor. Tribünlerin bölünmesi, çatışma çıkması ve bunun çıkar kavgasına dönüşmenin en önemli zararını yine Trabzonspor’un göreceği ve kulübün tüm kimliğinin yerle bir edileceği endişeleri yaşanıyor. Kendi egolarını ve mutluluklarını Trabzonspor’un üzerinde görmeyen herkesin sağduyulu davranması arzulanıyor. Taraftarların da, üst kademedeki kişilerin iktidar savaşına, Trabzonspor’u kurban etmemeleri için uyanık olmaları gerektiği kaydediliyor.
Doğan yaptığı açıklamada, Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Sarı ile İstanbul'da son kez görüştüklerini ifade ederek, ''Görevime dönmem için beni ikna etmeye çalıştı. Son görüşmemizi yapmış olduk ve kararımı değiştirmedim'' dedi.

Yorum