Geçtiğimiz sezonun başında 7 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle başkanlık koltuğuna oturan ve Rizespor’u 1 yıl aranın ardından Süper Lig’e çıkartan Kemal Yardımcı, başta sağlık olmak üzere çeşitli sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp affını istemişti.
Yardımcı’nın Cumhurbaşkanlığı külliyesinde Erdoğan ile yapılan görüşmede affını istemesinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Sağlık her zaman önceliklidir. Başkanlık için vekillerinden görevi kim devralacak” sözleriyle birlikte başkanlık için Hasan Kartal ile Ali Zeki Saruhan’ın isimleri verildi.
Saruhan yoğun işleri nedeniyle görevi kabul etmeyince başkanlık için diğer başkan vekili Hasan Kartal’da karar kılındı. Bununla da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kartal ile özel bir görüşme yaptığı bildirildi.
Trabzon, doğru yolda. İstanbul'un üç büyük kulübüyle kıyasladığımızda belki de en doğru yolda olan takım Trabzonspor olabilir. Ahmet Ağaoğlu ve Ünal Karaman'ın baş koyduğu bu kavga herkesçe takdir edilecektir muhakkak.
Böylesine pozitif görünen bir yazı dahi canımı sıkıyor. Neden mi? Niyet okumam ama detaycıyım.
"Trabzonspor’un son 20-30 senedir başarısızlıklarını, hatta kötü gidişatının nedenini başka yerlerde aramamak gerek. O kadar kötü yöneticiler tarafından iyileşmez yaralar açıldı ki Trabzonspor’da, kulüp birçok düşmanını kendi içerisinde barındırdı. Sportif başarılardan tutun, toplumdaki imajına kadar tam bir rezaletler silsilesi."
Neymiş acaba bu rezaletler, merak ettim:
2015'teki Çağatay Şahan olayı... Allah'tan cumhurbaşkanı, Hacıosmanoğlu'nu aramış da, global bir kriz (!) aşılmış ve dünyaya rezil olmaktan kurtulmuşuz. Evet, vurgu tamamen bu noktaya! Halbuki teğet geçilen bir şey var: "Son dakikada Trabzonspor'un penaltısı verilmedi diye..."
Bir diğerine bakalım. Salih Dursun olayı... "Ne yapmış Trabzonspor için", "bu kadar fenomen olmalı mıydı" soruları üzerinden olumsuzlanan bir Trabzonspor imajı çiziyor sayın yazar. Ancak yine ve ısrarla teğet geçilen durum yazıda yer alıyor: "Bir Galatasaray maçında hakem haksız kararlar vermiş olabilir."
Samimiyetimle soruyorum: Trabzonspor'un penaltısı verilmeyecek,hakem Deniz Ateş Bitnel haksız kararlar vermiş olabilecek, Fenerbahçe ve Beşiktaş çeteleriyle birlikte şike ve teşvik yapabilecek... Ama Trabzonspor ses çıkarmayacak. Oyuncusu tepki göstermeyecek. Başkanı pusacak. Neden?
Cevap belli: Dünyaya rezil olmayalım diye... Bunca şike, adaletsiz hakem kararıyla rezil olmadıysanız; merak etmeyin, Trabzonspor'un -kimsenin duymadığı ve haklı- çığlığıyla rezil olmazsınız.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Trabzon, doğru yolda. İstanbul'un üç büyük kulübüyle kıyasladığımızda belki de en doğru yolda olan takım Trabzonspor olabilir. Ahmet Ağaoğlu ve Ünal Karaman'ın baş koyduğu bu kavga herkesçe takdir edilecektir muhakkak.
Böylesine pozitif görünen bir yazı dahi canımı sıkıyor. Neden mi? Niyet okumam ama detaycıyım.
"Trabzonspor’un son 20-30 senedir başarısızlıklarını, hatta kötü gidişatının nedenini başka yerlerde aramamak gerek. O kadar kötü yöneticiler tarafından iyileşmez yaralar açıldı ki Trabzonspor’da, kulüp birçok düşmanını kendi içerisinde barındırdı. Sportif başarılardan tutun, toplumdaki imajına kadar tam bir rezaletler silsilesi."
Neymiş acaba bu rezaletler, merak ettim:
2015'teki Çağatay Şahan olayı... Allah'tan cumhurbaşkanı, Hacıosmanoğlu'nu aramış da, global bir kriz (!) aşılmış ve dünyaya rezil olmaktan kurtulmuşuz. Evet, vurgu tamamen bu noktaya! Halbuki teğet geçilen bir şey var: "Son dakikada Trabzonspor'un penaltısı verilmedi diye..."
Bir diğerine bakalım. Salih Dursun olayı... "Ne yapmış Trabzonspor için", "bu kadar fenomen olmalı mıydı" soruları üzerinden olumsuzlanan bir Trabzonspor imajı çiziyor sayın yazar. Ancak yine ve ısrarla teğet geçilen durum yazıda yer alıyor: "Bir Galatasaray maçında hakem haksız kararlar vermiş olabilir."
Samimiyetimle soruyorum: Trabzonspor'un penaltısı verilmeyecek,hakem Deniz Ateş Bitnel haksız kararlar vermiş olabilecek, Fenerbahçe ve Beşiktaş çeteleriyle birlikte şike ve teşvik yapabilecek... Ama Trabzonspor ses çıkarmayacak. Oyuncusu tepki göstermeyecek. Başkanı pusacak. Neden?
Cevap belli: Dünyaya rezil olmayalım diye... Bunca şike, adaletsiz hakem kararıyla rezil olmadıysanız; merak etmeyin, Trabzonspor'un -kimsenin duymadığı ve haklı- çığlığıyla rezil olmazsınız.
Beni bu futbol ülkemden soğuttu yeminlen. Tüm maskeleri düşürdü, insanımdan soğuttu.
Hakan KULAÇOĞLU: "Sabırlı, sistemli ve ekonomik, tüketen değil üreten bir Trabzonspor oluşturmak."
8 yıldır aynı hikayeler 3 ay sonra şu olacak 5 ay sonra bir açıklama yapılacak bir yıl sonra dosya oraya gidecek yok bilmem orası onaylayıp bir üst mahkeme karar verecek .Peki ne oldu 8 yıldır git gel olayı (salak yerine konan bizler) daha nasıl bir bekleyiş içinde olacağız?
Yorum