Şike Davası | Şike Tescillendi! UEFA, CAS ve İFM Onadı!

[uemit]

Bu ülkede Müslüman da, delikanlı da kalmadı mı?

ne kaldıkı allah askına.. ben gurbetcıyım yılda bır kere türkıyemıze gelıyoruz.. ınsanları dınledıkce anlıyorsun adam kalmamıs. gülencı bı adam o kadar kıtap okuyorçç gülen dıyor dıye.. gayrı müslüman da cennete gırer dıor. sözün bıttıgı yer.. tslı ama akp laf kondurmamak ıcın kıvırıorr ınsan yok.. nasıl böyle oldukç.. dünyaya hakım olan bız degıldık sankı

[grandmaster]

Hukuksuz dinleme ile ilgili söylediğinize cevap vereyim.

Anayasaya'ya göre deliller hukuksuz yollarla elde edilirse gerçek olsa dahi geçersizdir. Örnek verirsek, siz bir cinayet işlediniz ve ben de bunu sizden habersiz kameraya çektim. Siz değil, ben suçlu olurum. Çünkü kamera takibi için mahkeme izni gerekiyor. Şikebahçelilerin sürekli deliller sahte demesi bundan.

sahte demelerinin sebebi tamamen düzmece olduğunu iddia etmelerinden değil mi

[Adem Akyüz']

sahte demelerinin sebebi tamamen düzmece olduğunu iddia etmelerinden değil mi

Hayır tabii ki, adamlar başından beri hiçbir zaman bu deliller uydurma diyemiyor. Aksine bütün tapelerin kendilerine ait olduğunu kabul ettiler. Onların itirazı bu delillerin hukuksuz bir şekilde ele geçirildiği. Ancak hepsinin mahkeme kararı olduğu için bu savunma işe yapamamış, Aziz 6yıl 3ay ceza almıştı.

Yeniden yargılama sonunda beraat isteyen savcının mütalasında bile delillerin sahte olduğu söylenmiyor. Mahkemenin verdiği dinleme izninin örgüt suçu için olduğunu, o yüzden şike dinlemelerinin hukuksuz olduğunu söylüyor.

Yani şikeciler hiçbir zaman bunlar uydurma demedi. Hep bunlar hukuksuz dedi.

[grandmaster]

mahkeme deliller hukuksuz yollarla temin edimiştir ya da ilgili yasa çıktığında şike suç değildi diyerek beraat verse ne olacak spor hukukunda şike her zaman suçtu fb gereken cezayı bundan bağımsız her türlü almalıydı ama veremediler bundan sonra hiç vermezler

[Cafer KILIÇSOY]

Trabzon şehri şike sürecinde başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere sınıfta kaldı!
Yedi kat yabancılar Trabzonspor'un haklılığına inanıp mücadele ederken Tabzon halkı bırak bunlarla yürümeyi, perdesini aralayıpta dışarıda ne oluyor diye bakmadı. Kılını kıpırdatmadı! Sadece seyretti.
Mücadeleyi hep başkasından bekledi.
Şike yaptığı yeryüzündeki tüm adalet kurumlarında kanıtlananlar milyonları arkasına alıp yürürken biz haklı davamızda bir araya gelemedik.
Birbirimizi yedik!.
Birleşemedik..!
Zor muydu? HAYIR! Ama yapmadık.
Siyasetcisi, milletvekili, ağır topları hep sustu bu şehrin..! Halbuki en ufak bir kıvılcımda neler değişirdi...


Şimdi iş işten geçtikten sonra ahlanıp vahlanmanın bir yararı yok. Bu saatten sonra kimse çıkıpta ''Adalet istiyoruz'' borazanlığı yapmasın bi zahmet! Geçti Bor'un pazarı, sür eşşeği Niğde'ye!

[-PlayMakeR-]

Biz buyutuyoruz, düşündüğün gibi biri değil aziz 2011 deki olaylar olmasaydı adını bile unuturduk bugüne kadar , askerin arka çıktığı falanda yok , öyle birşey olsaydı En önce asker kacakligi durumunu ortadan kaldirirlardi , TSK dendiği gibi kayıtsız arkasında durduğu bir adamın arkasında pislik bırakmaz hele hele kendinden kaynskliysa .

KANOĞLU

Adamın arkasında askeriye olmasa o tip bir kaçak raporu alamazdı kaldı ki 2011 de hapisteyken bedelliden yararlandı şu an kaçak değil yani. Biz büyütmüyoruz aldığı onca ihale onca bağlantısı var orda burdur neyse konu bu değil hocam

[Courage]

Şikecilere ve çadır tiyatrosuna göre hukuksuz elde edilen deliller her ne hikmetse Trabzonspor oraya buraya şikayet edilirken gayet hukuki oluyor.Bir Allahın kuluda çıkıp sormaz ,arkadaş siz hangi doneleri koyarak şikayetçi olmuştunuz diye!

O halde bile bütün yargılamalardan alnımızın akıyla çıkmışız. Bu kadar yüzsüz ve akılsız bir güruha karşı hakkımızı alamıyoruz ya. En çok zoruma giden bu. Düşmanımız akıllı ve mert değil ki ceketi bırakıp gidek!

[DarkBlooD]

Adamın arkasında askeriye olmasa o tip bir kaçak raporu alamazdı kaldı ki 2011 de hapisteyken bedelliden yararlandı şu an kaçak değil yani. Biz büyütmüyoruz aldığı onca ihale onca bağlantısı var orda burdur neyse konu bu değil hocam

Asker kaçak raporu nedur yahu ? Allah aşkına yapmayın böyle şeyler , TSK arkasında olacak mit arkasında olacakda çürük raporu verecekler , verirler bi teskere ne senin ne de kimsenin ruhu duymazdi, çürük raporunun kisitlariyla neden ugrastirsinlar.

Neyse , zaten çok da önemli değil , bizim istediğimizi , bizim istediğimiz yargilamayi ve cezayı Uefa ve CAS yapti ve verdi zaten , bizi ilgilendiren kısımda burası ülkede tff vermiş vermemiş mahkeme aklamis, paklamis bunlar füzüli bu saatten sonra , ülkede dağıtılan adalet(sizlik) ortada garip bir durum yok gelinen noktada , biz cas , uefa ve fifa ile asıl istediğimizi elde ederiz , kaç yıl sürer ne olur bilmem ama biz pes etmeyip haklı davamizin arkasında durursak istediğimizi er yada geç alacağız ...

[mustafakaraca]

Tekrar netleştiriyim ki kafalarda soru işareti kalmasın. 38.madde kanuna aykırı elde edilmiş bulgunun delil olamayacağını söyler ama Şike davasında böyle bir şey yok. Gayet Özel yetkili mahkeme ve savcı o günki kanundan aldıkları yetki ile soruşturma yapmışlardır. Özel yetkili mahkemenin bugun kalkması o gün elde edilen delilleri hukuksuz yapmaz. ( Adam öldürmeye gelirsek, Ben x in y yi öldürürken görüntüsünü çektim savcıya götürdüm. aaa kanuna aykırı delil mi diyecek savcı açamam mı diyecek dava. Yollardaki mobeseler de özel hayata aykırı o zaman onlarda kalksın hatta onlardan elde edilen deliller kanıt olmasın. ) Müebbeti basarlar kasten ise kelepçeyi vurunca da hala özel hayata müdahele der sayıklar �� )

[AhmetG.]

Şunu bir netleştirelim. Anayasanın 38.maddesi kanuna aykırı yollarla elde edilen bulgular delil olarak sayılamaz. Demiştir doğrudur. Ceza Yargılama kanunu da aynısını söyler ve bu delillerle bir hüküm verilmişse bir mahkemede o hüküm üst yargı tarafından bozulur der. Bunlarda sıkıntı yok ama Kanuna Aykırı delil derken kast edilen ne ? Savcı dayakla suçu mu itiraf ettirmiş? Yada zorls kendisini suçlayıcı beyanda bulunması mı sağlanmış. Hukuka aykırı delil toplama budur. Özel yetkili mahkemeleri babam mı kurdu? Akp kurdu. Özel Yetkili mahkeme kararı Özel Yetkili Savcı yürüttüğü soruşturma ile babalar gibi delilleri topladı. Ne yapacaktı gazeteye şu isimleri dinliyoruz diye ilan mı verecekti. Hepsi hikaye oynanan tiyatro hukuksuz delil felan yoktur bu davada.

Hukuksuz delilden kasıt yasadan önce yapılmış dinlemelerin yasa sonrası geçersiz sayılması. Yoksa şike yapanlar da delilleri kabul ediyor. Yanlış anlamanın lüzumu yok.

Hukuksuz dinleme ile ilgili söylediğinize cevap vereyim.

Anayasaya'ya göre deliller hukuksuz yollarla elde edilirse gerçek olsa dahi geçersizdir. Örnek verirsek, siz bir cinayet işlediniz ve ben de bunu sizden habersiz kameraya çektim. Siz değil, ben suçlu olurum. Çünkü kamera takibi için mahkeme izni gerekiyor. Şikebahçelilerin sürekli deliller sahte demesi bundan.

İşte sıkıntı da burda. Suçu işleyen kişiler sabit olduğu halde mantığa aykırı şekilde olan yasa kararınca suçsuz gösteriliyor.
Yoksa delillerin sahte olmadığı aşikar. Kastedilen delilleri toplarken güya yasa dışında adım atılması. Verdiğiniz örnek gayet net. Kameraya çeken suçlu adam öldüren suçsuz bu yasaya göre.
O yüzden insanların ürettiği yasalar insanları yönetemiyor doğal olarak.

[-PlayMakeR-]

Asker kaçak raporu nedur yahu ? Allah aşkına yapmayın böyle şeyler , TSK arkasında olacak mit arkasında olacakda çürük raporu verecekler , verirler bi teskere ne senin ne de kimsenin ruhu duymazdi, çürük raporunun kisitlariyla neden ugrastirsinlar.

Neyse , zaten çok da önemli değil , bizim istediğimizi , bizim istediğimiz yargilamayi ve cezayı Uefa ve CAS yapti ve verdi zaten , bizi ilgilendiren kısımda burası ülkede tff vermiş vermemiş mahkeme aklamis, paklamis bunlar füzüli bu saatten sonra , ülkede dağıtılan adalet(sizlik) ortada garip bir durum yok gelinen noktada , biz cas , uefa ve fifa ile asıl istediğimizi elde ederiz , kaç yıl sürer ne olur bilmem ama biz pes etmeyip haklı davamizin arkasında durursak istediğimizi er yada geç alacağız ...

Pardon yanlış yazdım kaçak raporu değil sahte doktor raporu demek istedim güya 1 bacağı kısaymış kendisi yerine başkasını sokmuş kurula yada doktorun karşısına. Uyardığınız için teşekkürler kaçak raporu diye birşey yok sahte çürük raporu demek istedim

[mustafakaraca]

70 sene askeri vesayetle yönetilen ülkede, son 13 yilda ki kadar dünya da rezil olunacak kadar düzmece, sahte, kendi genel kurmay baskanina terörist diyecek kadar alcalmis bir anlayis yoktu, Tsk ya olan düsmanlik o kadar had safhada ki isidi bile tsk ya tercih edecek bir kitle var maalesef ülkede.

Abi valla 70 seneyi temize çıkartma lütfen bu 13 ile kıyaslayıp geçmişi temizliyorsun o vesayette 80 darbesi ile başbakan ve muhalefeti Terorist ilan etti. Kenan Evren siyasileri çatışma ortamını azdıran ve terörü besleyen kişiler olarak nitelendirdi. %40 civarı oy akmış 2 partiyi kapattı chp ve ap yi. Bizim geçmişi unutup önümüze bakmamız lazım. Türkiyenin 38 den somrası hep karanlıktı. Bunu kabul etmek şart. Ha ordu burjuvası ha akp burjuvası HAK VE ADALET ten yana olmayan kimseyi savunmamak en güzeli. Atatürk'ün adını kullanıp en kral lojmanlaeı en kral yerlere yapıp en kral havuzlu villalarını alan komutanlardı. Askeriyenin içinden gelen biri olarak söylüyorum. Bugünki zakp de dini kullanıp aynısını yapıyor bunların savunulcak tarafı yok. Biz ŞİKE DAVASINDA önce bugünki İktidars karşı şiddetle karşı çıkmamız lazım. Çünkü mevcut yargı ile bizim sonuca ulaşmamız söz konusu değil.

[mustafakaraca]

Hukuksuz delilden kasıt yasadan önce yapılmış dinlemelerin yasa sonrası geçersiz sayılması. Yoksa şike yapanlar da delilleri kabul ediyor. Yanlış anlamanın lüzumu.

1.İşlenen cinayet kameraya çekilirse her türlü ceza alır. Hiçkimse özel hayat felan diyemez. Tekrsrlıyorum mobese çekincede alır delil olur sende bende çeksem delil olur. Bunlar kanunsuz delil değildir. Kanunsuz delil Ceza Yargılama Usulünde belli. 2.eğer kanundan önce Savcı kendisine verilmemiş bir yetki ile teknik takibe başladıysa bunlar bu Savcının özel hayat ihlaline girer, bakmak lazım ÖYM ne zaman çıkmış, ilk şike iddialı maç ne zaman. Tüm tapeler mi kanunsan öncesine denk geliyor.

[U.Sadıkoğlu]

Arkadaşlar bir hukukçu olarak şike davasında başından itibaren yaşanan hukuki süreci hem vicdani hem de hukuki perspektiften defalarca burada anlattım ancak yine kısa bir özet geçeyim.

Özel Yetkili Mahkemelerin kökeni Mehmet Hayri Mumcuoğlu'nun Adalet Bakanlığı yaptığı 1973 yılına dayanmaktadır. O dönemlerde kamu bünyesinde varlığını sürdüren Devlet Güvenlik Mahkemeleri (askeri hakimlerden oluşan çoğunluk) bu mahkemeler çok ciddi spekülasyonlara maruz kaldı onlarca dosyanın burada asılsızca kapatıldığı vs. Türkiye gündeminde sıkça konuşuldu. 1999 yılında ise DGM'lerden askeri hakimler tabiri caizse hükümet kanadıyla tasfiye edildi. Bu olaydan 5 yıl sonra AK Parti iktidarında Avrupa Birliği normlarına uyum sağlamak amacıyla Anayasa değişikliğiyle DGM'ler tamamen Türk hukuk sisteminden çıkarıldı. 5190 Sayılı kanunla 2004 yılında kaldırılan DGM'lerin yerine yine Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kurulmuştur. Bu iki mahkemenin usulende esasende birbirlerinden ayrılan somut bir yanı yoktur sadece şablon olarak değişiklik vuku bulmuştur.

Özel Yetkili Mahkemelerin varlığını göstermeye başladığı dönemlerde hukuk dünyasında azımsanmayacak DGM'nin 'devleti halkı korur' anlayışından ÖYM'lerin 'halkı devletten korur' anlayışına devşirildiğini savunuyordu.

Kısaca Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri, ceza hukukunun baktığı davaların en ayrıntılı olanıydı baktığı davalar askeri casusluk, KCK davaları, Hrant Dink davaları, Örgüt davaları vs. idi.

Sanmayın hükümet Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık deyince yine döndük Genel Yetkili mahkemelere diye. 17 Şubat 2015 tarihli Resmi Gazeteye bakarsanız HSYK'nın Birinci Dairesi, ihtisas mahkemesi adı altında yeni özel yetkili mahkemeleri kurdu. Resmi Gazete'nin 17 Şubat 2015 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren kararnameyle İstanbul'da 13 ve 14, Diyarbakır'da 4 ve 5 diğer illerde ise 2. Ağır Ceza Mahkemeleri ihtisas mahkemesi yapıldı. Terör ve örgüt suçlarına bakacak olan mahkemeler, paralel yapı olarak adlandırılan devlet içerisinde varlığı iddia edilen yapıya karşı düzenlenecek davalara bakacak ve bakmaktadır. İstanbul'da söz konusu mahkemelerin başkan ve üyeleri 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından HSYK tarafından değiştirilmişti. Yukarıda saydığım örgüt, uyuşturucu, casusluk vs. gibi davalar normal Ağır Ceza Mahkemelerinde değil yine bu Özel Yetkili ihtisas mahkemelerinde görülecek değişen tek şey hükümetin %100 şeffaf diye düşündüğü kendi adamlarını bu mahkemelere yerleştirmesi ve devletin içerisine nüfuz etmelerine müsade ettikleri cemaatçileri tasfiye etmelerinden dolayı bu mahkemelere geçişleri sağlamalarıdır.

Şike davasına geçecek olursak elde edilen delillerin tamamı o dönemin kanun, tüzük, yönetmelik, khk''larına uygun şekilde elde edilmiş mahkeme huzurunda tamamı ikrar edilmiş tapelerdir. FB başkanı ve yöneticileri mahkeme huzurunda 1 tapeye itiraz etmiş onuda mahkeme başkanı tüm huzurda dinletmişti.

Spor hukuku açısından Fenerbahçe Spor Kulübünün şike suçundan beraat etmesi mümkün değildir. Zira CAS gerekçeli kararında "Türk yargısı tüm kişileri aklasa bile bu durum bizim yargılamamızı ve kararımızı etkilemez." demiştir.. Sportif yargılamanın en üst organı CAS'tır. Yani CAS bir Spor Kulübünü hukuki nitelemeyle 'şikeci' ilan ettiyse bu kararın tek bir geri itiraz mercii vardır. CAS kararlarına karşı sadece İFM'ye başvurulur. FB başvuru yapmamıştır şike suçu hukuken kesinleşmiştir. Fenerbahçe Spor Kulübünün 4 maçta (şike-teşvik) eylemi gerçekleştirdiği CAS'ın gerekçeli kararında sabittir. Dosya kapanmıştır. Kurmaca Türk mahkemelerinde aklansa dahi CAS'ın kendi sportif yargılamasında suçlu bulunan FB'nin şikeci olduğu gerçeği değişmeyecektir. Kaldı ki düzmece ve polis fezlekesi dedikleri iddianamenin delillerine dayanarak Trabzonspor'u UEFA'ya şikayet eden FB'nin tazminatla ilgili çırpınışlar hezeyan doludur. Tamamen borsayı manipüle etme ve birilerinin parayı götürme oyunudur bu tazminat olayına yanaşmaya asla ama asla maçaları yemez CAS davasının geri çekilme hikayesini hatırlayın eğer Türk Yargısında şaibeli bir durum olsaydı Avrupa'nın hukuk sisteminde çatır çatır suçsuz olduklarını belgeyebilirlerdi.

Türkiye'de bu adamlara artık hiçbir şey olmayacaktır hukuken kılıf hazırlanmış ve Cuma günü tiyatronun son perdesi oynanacaktır Türkiye hukuk garabetlerine alışkındır bunuda yutacaktır.

Türkiye'de herkes adaleti kendi işine geldiği şekilde yorumlamaktadır. Dün Balyoz-Ergenekon vs. davalarda yargılanırken hükümete demediğini bırakmayanlar bugün o mahkemeleri kaldırarak yine düzmece mahkemelerde aklandıklarında aynı hükümete teşekkürlerini şükranlarını sunmaktadırlar. Aziz Yıldırım'da bunların bir numaralı örneğidir. Türkiye'nin hukuk sistemi asla pozitif bir ivme yakalayamadı umarım şu anda ülke nüfusunda yer kaplayan genç nesille bir nebze olsun ideolojilerden, siyasi düşüncelerden, menfaatçilikten uzak adalet duygusuyla harmanlanan bir Türkiye bu coğrafyada hayat bulur.

Selamlar.

[AhmetG.]

1.İşlenen cinayet kameraya çekilirse her türlü ceza alır. Hiçkimse özel hayat felan diyemez. Tekrsrlıyorum mobese çekincede alır delil olur sende bende çeksem delil olur. Bunlar kanunsuz delil değildir. Kanunsuz delil Ceza Yargılama Usulünde belli. 2.eğer kanundan önce Savcı kendisine verilmemiş bir yetki ile teknik takibe başladıysa bunlar bu Savcının özel hayat ihlaline girer, bakmak lazım ÖYM ne zaman çıkmış, ilk şike iddialı maç ne zaman. Tüm tapeler mi kanunsan öncesine denk geliyor.

Özel yetkili savcı, aziz ve avanesini çete suçundan ve yasal olarak teknik takibe alıyor. Dinleme sebebi çete işi.
Lakin bu teknik takip sürerken şikeye dair konuşmalar ve uygulamalarda kayda alınıyor. Olayın özeti bu şekilde.

Şimdi bu dingiller diyor ki; savcı bizi çetecilik faaliyetlerinden dinledi. O yüzden şike konuşmalarımızı kabul ediyoruz ama bize ceza verilemez. Çünkü bu konuda haksız yere dinlendik.

Forumdaki bi çok kişi gibi bu karın ağrısı dava yüzünden uzman olduk nerdeyse zaten.

İşin ilginç kısımlarından biri de; aziz çete faaliyetleri yüzünden 4küsür sene ceza aldı ve bu faaliyetler itiraz getirilemeyecek şekilde yasal yollar ile toplanan delillerle elde edildi.

Gel gör ki bugün gelinen durumda bu cezadan da beraat isteniyor. Kimse bu noktaya dikkat çekmiyor ama şike cezası kadar önemli bir husus bu.