Kazım abi ve gidiyorum - farklı bi yaklasım .
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Kazım Koyuncu Kalbimizdesin
Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
-
Bende bu şarkıyı arıyodumİlk olarak Semih(TS) tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleKazım abi ve gidiyorum - farklı bi yaklasım .
[url]http://rapidshare.com/files/7479449/Gidiyorum_KazimKoyuncu_Resimli_Klip_.wmv.html/url
Yorum
-
cok güzel olmusİlk olarak Semih(TS) tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleTrabzonspor HES yapma, kendi kalene gol atma!
Karadeniz'e Özgürlük!
Yorum
-
Hiç bir ölüm seninki kadar acı vermedi bize USTA ..Sen kalbimizde sonsuza kadar yaşayacaksın ...SANA SÖZİlk olarak Semih(TS) tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
Klip çok güzel olmuş"-Ben ALLAH'ın adaletine inanıyorum.." Onur Recep Kıvrak!
Yorum
-
harika muhteşem teşekkürlerİlk olarak Semih(TS) tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle[ille d' 7]
Yorum
-
Kazım Koyuncu'nun ardından ne düşünmeli?
Arkadaşlar;
Görüyorum ki Kazım Koyuncu'ya olan sevginizi buralarda dile getiriyorsunuz... Gösterdiğiniz sevgi dilinini önemsenmesi gerektiğini düşünmekle birlikte bazı eklemeler yapmak istiyoruz...
Kazım Koyuncu maalesef yaşarken bu sevgi dilinden mahrum kaldı... Esasında çevresinde onun için ölebilecek arkadaş grubu vardı ama Trabzonsporlu'lar pek azınlıktaydı... Bunu söylemem lazım. İsterseniz bana kızın... Hayde albümü çıktı, Radikal Gazetesi'nde onunla söyleşi yapıldı ve Hayde'yi Trabzonspor için yaptığını söyledi... Sonra bizim dergide (Trabzonspor) yer aldı o soyleşiyi biliyorsunuz zaten...
iyi müzik yapıyordu, yetenekli bir müzisyendi aynı zamanda da can insandı...Trabzonspor sevdasını her yerde haykırırdı...
Ama ne yazık ki; yine camiamız (yönetici-futbolcu-taraftar-medya) tarafından görmezden gelindi. Neden? Çünkü, Magazin Forever'de, Tele Magazin'lerde boy göstermiyordu. Halktan duruyordu, burju takılmıyordu. Ankara'da Gençlerbirliği- Trabzonspor maçında tesadüf o da konser için Ankara'daydı... Ve takımla aynı otelde kalıyor. Lobide Trabzonsporlu futbolcular var, o da lobide... Hiçbir futbolcu tenezzül edip yanına gitmiyor.. Ve hiçbir yönetici...
Hiçbir...
Bunu anlatırken, sormuştum, 'Hiç kimseyle konuşmadın mı takımdan? Maalesef uzaktan birbirimize baktık diye cevap verdi...
Liverpool takımı oyuncuları ve başkanı Elton John'u otel lobisinde görse ne yapardı sizce? Dolar milyarderi futbolcular onun yanına gider, Liverpool başkanı da onunla özel ilgilenirdi...
Biz yöneticilere Kazım Koyuncu var, Trabzonspor içiin şarkı besteliyor dediğimde, 'Hee var orda bole bir uşak, yapayi bi şeyler."
Bundan sonra ne yazayım ki, o olmadıktan sonra, yaşarken tarafına bakmayanlar olarak, benim yazdıklarım sizin yazdıklarınız kifayetsiz kalmaktadır.
Yorum
-
Sevgili Aytex,
Uzundur yazmak istedigim bir konuydu. Senin yazdiklarina tamamen katiliyor ve senden esinlenerek bir kac noktada fikirlerimi paylasmak istiyorum.
Her seyden önce Trabzonspor hayirsiz, vefasiz bir camiadir. Kendisine emek verenleri, kendisi icin alin teri dökenleri ve / veya Kazim Abi örneginde oldugu gibi kalbi kendisi icin carpanlari isi bitince bir tarafa sallayan, dönüp bir kere de bakmayan bir camiadir.
Cok agir oldu, biliyorum ama bu durumun nedeni belki de bizim tam bir camia olamamizdan kaynaklaniyor. "Öteki"lerimize baktigimizda durumun cok farkli oldugunu görüyoruz. Belki Nihat Genc'in de ifade ettigi üzere "ne kadar dedikoducu, ne kadar sirttan bicaklayici varsa hepsi onlarda" diyoruz ama vefa konusunda onlarin yaninda solda sifir kaldigimiz bence aci bir gercektir.
Aslina bakarsaniz, yarattigi devrimci dalgalarla etkisini cok genis bir cografyaya yaysa da eninde sonunda ufak bir kentten cikan bir camia olarak cok daha vefali, cok daha "bizden" olani korumasi gereken bir bütün olmaliydik. Bunun nedenlerini ortaya koymak gercekten cok güc ama aklima geldikce siralamak istiyorum:
Birincisi, basariliydik ama belli bir dönem icin. Feci vurduk, feci inlettik, feci korkuttuk ama bunun gelecegini garantiye alacak bir kurumsallasma olusturmadik, olusturma geregi dahi duymadik. Dünyadaki gelismeleri kendi dar kaliplarimizda kalarak takip etmedik. Ve ne yazik ki siradanlasmaya basladik yavas yavas. Bu da camialasma icin gereken heyecani, tutkuyu ortadan kaldirdi.
Ikincisi, Trabzonspor, ekonomik ya da siyasi her cesit ranta kurban gitti. Bunu ne bizden oncekiler durdurabildi ne de biz durdurabiliyoruz. Tek dertleri ceplerine yada yakinlarina aktaracaklari rant olan türlü türlü capsiz adamlarda vefayi aramak komik olur.
Ücüncüsü, Trabzonspor'da bence hicbir zaman ilerici / modern bir baski grubu olusmadi. Bunlari tekrarlamaya gerek yok; tek kriterleri ceplerine para konunca borazanlik yapmak olanlardan bu degerleri sürdürmesini zaten bekleyemezsin. Umarim BMN olarak biz bunu becerebiliriz. Kisa süredir icerideyim ama gördüklerimden cok heyecan duyuyorum.
Dördüncüsü ve belki de en önemlisi, bu kulübün cöküsünün bence bas nedeni olan "Kücük Fenerbahcelesme" sevdasidir. Yillardir olmadigimiz, olamayacagimiz, insallah da hic bir zaman olmayacagimiz bir isin pesinde kosturuyoruz. Degerlerimizi sildik attik bir kenara bu ugurda. Bizi biz yapan her seye sirt cevirdik. Bu hastalik iliklerimize cok fena islemis durumda. Bugün bu yönetimle de neredeyse kanser seviyesine ulasti denebilir. Bakin Fenerbahce'nin bir camia olarak cok büyük degerleri vardir. Birakin son dönemdeki pislikleri. Fenerbahce de digerleri gibi saygi duyulasi bir camiadir. Ama arada cok ciddi bir ten uyusmazligi var. Bir de üstüne sen kalkar da kücük Fenerbahcelesme adina ne kadar kötü özellik varsa alip uygulamaya kalkarsan olacagi da buydu. Senden olan ne varsa sirtini döner, kötüler, asagilar, "geri" diye niteler, kendine yabancilarsirsin. En fenasi da kendi kendini aptalca "öteki"lestirirsin. Dilim el vermiyor ama kendine yabancilasan her seyin sonu cöküstür.
Böyle bir yolda yürüyen "camia" da ne Kazim Koyuncu'yu sallar ne de Hami Mandirali'yi. Birak sallamayi, al iste görüyoruz, aklina bile getirmez.
Belki bunu dersem tartisma cikacak ama tribünde biz farkli miyiz Allah askina? Hepimiz birer "kücük Fenerbahceli" degil miyiz? Cok basit örnekler vermek istiyorum:
- Gol istedigimizde bugün Besiktas'la özdeslesen, bizim imalatimiz olmayan "Trabzon Gol Gol Gol" diyoruz. Neden o bize özgü, hic bir sloganda olmayacak kadar atesleyici slogani atmiyoruz? Niye "Hayde hayde gol hayde Trabzon!" diye bagirmiyoruz. Söyleyin bana bundan daha güzel bir gol cagrisi var mi? Bakin her yerde birileri bagirir "Sivas gol gol gol", "Adana gol gol gol" ama hic bir yerde "Hayde Hayde" yoktur. Bizim özgünlügümüzdür ama kullanmiyoruz.
- Ankaraspor macinda teyit ettim kendi kendime. "Trabzonum sen cok yasa, canim feda olsun sana, hic bir sey degisilmez, seni sevdim bu dünyada" diye giden artik lackalasan, hic bir atesleyici gücü olmayan slogani yüz farkli beste ile söylüyoruz. "Oy Trabzon Trabzon yasa saninla yasa / sampiyon yazacaksin yeniden daga tasa / Oy Trabzon Trabzon yik yesil sahalari / Cik yukari ezilsin Istanbul agalari" daha mi kötü? Daha mi az anlamli? Daha mi az atesleyici?
Asil korkutucu olan bu. 24 yasindayim. Ben o efsane günleri görmedim ama bu politikalara ragmen Trabzonlu, Trabzonsporlu kimligimi ve o kimligin özgünlügünü korumaya calisiyorum. Benim yasimdaki nesil icin de ayni seyleri söyleyebilirim. Ben bizden sonrakileri düsünüyorum. Zaten tutmuyorlar baksaniza; okuyoruz haykirislari "kizim TS'yi birakti, GS'ye gecti", "oglum Trabzonspor'u tutmak istemiyor", "cocugum 'basarisiz takimi niye tutayim' diyor"... En yakinimdan örnek vereyim: Kardesim "bu takimin Istanbul'a alternatif falan olacagi yok abi, aksine onlardan biri olmaya calisiyor." diyerek, alternatif oldugunu düsündügü Genclerbirligi'ni tutmaya basladi.
Giderek siradanlasan bir camia oluyoruz. Bu baglamda da vefa gibi erdemlere, degerlere bu caimada rastlamak günden güne zorlasiyor dogal olarak.
Buna artik dur demek gerekiyor. Bu gidis gidis degil.En son Erman tarafından düzenlendi; 27.12.2006, 10:52.Çok yaşa Trabzonspor
Yorum
-
GİTME NE OLURRİlk olarak Semih(TS) tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleTrabzon'da dogan Kanuni Sultan Süleyman
Padişahlar arasında en uzun süre ve en çok topraga sahip olandır
çünkü o da bizim gibi BİZE HER YER TRABZON demiştir .
Yorum
-
Sevgili Erman Topçu, ne kadar da doğru tespitler yapmışsın. Sana bir kaç eklemede de ben bulunmak istiyorum. 'Camia' ifadesini, 'kulüp' ifadesini sevmediğim için kullanmak istemiyorum. Camia olamadığımız savına katılıyor ve ekleme yapıyorum:
Bizler, tesadüfen bir araya gelmiş topluluklar gibi duruyoruz. BMN'de böyle, Trabzon'daki, İstanbuL'daki Ankara'daki taraftar derneği de böyle... Tesadüfen bir araya gelmiş camiaya camia denir mi Allah aşkına... Kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçenler gibi, bell bir süre mecburen beraber oluyoruz sonra sağa sola dağılıyoruz... Sözde amaçlar, sözde hedeflerle öz değerlerine sırtını vermişiz vesselam...
Rahmetli Kazım Koyuncu hakkında yazılan bu sayfaları farklı bir yöne çekmek niyetinde değiliz ama yaşasaydı sanki onu ne kadar konuşacaktık ki? Mustafa Keçeli gibi 15-20 sayfa mı?
Yorum
-
İlk olarak Erman Topçu tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleSevgili Aytex,
Uzundur yazmak istedigim bir konuydu. Senin yazdiklarina tamamen katiliyor ve senden esinlenerek bir kac noktada fikirlerimi paylasmak istiyorum.
Her seyden önce Trabzonspor hayirsiz, vefasiz bir camiadir. Kendisine emek verenleri, kendisi icin alin teri dökenleri ve / veya Kazim Abi örneginde oldugu gibi kalbi kendisi icin carpanlari isi bitince bir tarafa sallayan, dönüp bir kere de bakmayan bir camiadir.
Cok agir oldu, biliyorum ama bu durumun nedeni belki de bizim tam bir camia olamamizdan kaynaklaniyor. "Öteki"lerimize baktigimizda durumun cok farkli oldugunu görüyoruz. Belki Nihat Genc'in de ifade ettigi üzere "ne kadar dedikoducu, ne kadar sirttan bicaklayici varsa hepsi onlarda" diyoruz ama vefa konusunda onlarin yaninda solda sifir kaldigimiz bence aci bir gercektir.
Aslina bakarsaniz, yarattigi devrimci dalgalarla etkisini cok genis bir cografyaya yaysa da eninde sonunda ufak bir kentten cikan bir camia olarak cok daha vefali, cok daha "bizden" olani korumasi gereken bir bütün olmaliydik. Bunun nedenlerini ortaya koymak gercekten cok güc ama aklima geldikce siralamak istiyorum:
Birincisi, basariliydik ama belli bir dönem icin. Feci vurduk, feci inlettik, feci korkuttuk ama bunun gelecegini garantiye alacak bir kurumsallasma olusturmadik, olusturma geregi dahi duymadik. Dünyadaki gelismeleri kendi dar kaliplarimizda kalarak takip etmedik. Ve ne yazik ki siradanlasmaya basladik yavas yavas. Bu da camialasma icin gereken heyecani, tutkuyu ortadan kaldirdi.
Ikincisi, Trabzonspor, ekonomik ya da siyasi her cesit ranta kurban gitti. Bunu ne bizden oncekiler durdurabildi ne de biz durdurabiliyoruz. Tek dertleri ceplerine yada yakinlarina aktaracaklari rant olan türlü türlü capsiz adamlarda vefayi aramak komik olur.
Ücüncüsü, Trabzonspor'da bence hicbir zaman ilerici / modern bir baski grubu olusmadi. Bunlari tekrarlamaya gerek yok; tek kriterleri ceplerine para konunca borazanlik yapmak olanlardan bu degerleri sürdürmesini zaten bekleyemezsin. Umarim BMN olarak biz bunu becerebiliriz. Kisa süredir icerideyim ama gördüklerimden cok heyecan duyuyorum.
Dördüncüsü ve belki de en önemlisi, bu kulübün cöküsünün bence bas nedeni olan "Kücük Fenerbahcelesme" sevdasidir. Yillardir olmadigimiz, olamayacagimiz, insallah da hic bir zaman olmayacagimiz bir isin pesinde kosturuyoruz. Degerlerimizi sildik attik bir kenara bu ugurda. Bizi biz yapan her seye sirt cevirdik. Bu hastalik iliklerimize cok fena islemis durumda. Bugün bu yönetimle de neredeyse kanser seviyesine ulasti denebilir. Bakin Fenerbahce'nin bir camia olarak cok büyük degerleri vardir. Birakin son dönemdeki pislikleri. Fenerbahce de digerleri gibi saygi duyulasi bir camiadir. Ama arada cok ciddi bir ten uyusmazligi var. Bir de üstüne sen kalkar da kücük Fenerbahcelesme adina ne kadar kötü özellik varsa alip uygulamaya kalkarsan olacagi da buydu. Senden olan ne varsa sirtini döner, kötüler, asagilar, "geri" diye niteler, kendine yabancilarsirsin. En fenasi da kendi kendini aptalca "öteki"lestirirsin. Dilim el vermiyor ama kendine yabancilasan her seyin sonu cöküstür.
Böyle bir yolda yürüyen "camia" da ne Kazim Koyuncu'yu sallar ne de Hami Mandirali'yi. Birak sallamayi, al iste görüyoruz, aklina bile getirmez.
Belki bunu dersem tartisma cikacak ama tribünde biz farkli miyiz Allah askina? Hepimiz birer "kücük Fenerbahceli" degil miyiz? Cok basit örnekler vermek istiyorum:
- Gol istedigimizde bugün Besiktas'la özdeslesen, bizim imalatimiz olmayan "Trabzon Gol Gol Gol" diyoruz. Neden o bize özgü, hic bir sloganda olmayacak kadar atesleyici slogani atmiyoruz? Niye "Hayde hayde gol hayde Trabzon!" diye bagirmiyoruz. Söyleyin bana bundan daha güzel bir gol cagrisi var mi? Bakin her yerde birileri bagirir "Sivas gol gol gol", "Adana gol gol gol" ama hic bir yerde "Hayde Hayde" yoktur. Bizim özgünlügümüzdür ama kullanmiyoruz.
- Ankaraspor macinda teyit ettim kendi kendime. "Trabzonum sen cok yasa, canim feda olsun sana, hic bir sey degisilmez, seni sevdim bu dünyada" diye giden artik lackalasan, hic bir atesleyici gücü olmayan slogani yüz farkli beste ile söylüyoruz. "Oy Trabzon Trabzon yasa saninla yasa / sampiyon yazacaksin yeniden daga tasa / Oy Trabzon Trabzon yik yesil sahalari / Cik yukari ezilsin Istanbul agalari" daha mi kötü? Daha mi az anlamli? Daha mi az atesleyici?
Asil korkutucu olan bu. 24 yasindayim. Ben o efsane günleri görmedim ama bu politikalara ragmen Trabzonlu, Trabzonsporlu kimligimi ve o kimligin özgünlügünü korumaya calisiyorum. Benim yasimdaki nesil icin de ayni seyleri söyleyebilirim. Ben bizden sonrakileri düsünüyorum. Zaten tutmuyorlar baksaniza; okuyoruz haykirislari "kizim TS'yi birakti, GS'ye gecti", "oglum Trabzonspor'u tutmak istemiyor", "cocugum 'basarisiz takimi niye tutayim' diyor"... En yakinimdan örnek vereyim: Kardesim "bu takimin Istanbul'a alternatif falan olcagi yok abi, aksine onlardan biri olmaya calisiyor." diyerek, alternatif oldugunu düsündügü Genclerbirligi'ni tutmaya basladi.
Giderek siradanlasan bir camia oluyoruz. Bu baglamda da vefa gibi erdemlere, degerlere bu caimada rastlamak günden güne zorlasiyor dogal olarak.
Buna artik dur demek gerekiyor. Bu gidis gidis degil.
Erman seni bu güzel ve anlamlı yazından yok yok yazından değil yüreğinden dolayı ellerim patlayıncaya kadar alkışlıyorum. Trabzonspor camiasının nasıl yozlaştığını kendi benliğinden nasıl uzaklaştığını, bizi biz yapan değerleri nasıl hiçe saydığını ne kadar da güzel ortaya dökmüşsün...
Bunları okuyunca inan bugün düştüğümüz duruma bir o kadar daha içim burkuldu. Ama yaşını başını almış bu camianın ileri gelenleri olarak ortalıkta dolaşan dinazorlar yerine 24 yaşındaki bir Trabzonspor sevdalısının bu gerçekleri görmesi ve yüreğindeki Trabzonspor sevgisi gelecek günler adına bana büyük bir umut ışığı verdi. Yüreği Trabzonspor sevdasıyla dolu, benliğini kaybetmemiş genç Trabzonsporlular bunu başaracak, ben inanıyorum...
Hepinize inanıyorum. Trabzonsporun geleceği geçmişinden ihtişamlı olacak.HEPİMİZ TRABZONLUYUZ...!!!
Yorum
-
Selam
Bu başlığın güncel kalması çok hoşuma gidiyor,belki de bu şekilde kendimi "vefa"nın varlığına inandırıyorum...Kazım Koyuncu benim kafamdaki model Trabzonsporlu'lardan biriydi...Allah(c.c.) rahmet eylesin, erken ölümüne ve ondaki potansiyelin sadece kırıntılarını almış olmasına rağmen taraftarın ona gösterdiği bu sempati onu şimdiden hakettiği yere "efsane" mertebesine ulaştırdı...
"Erman Topçu" birader, uzun yazını gıptayla okudum...Her kelimesiyle kalplere mızrak sokuyorsun ama maalesef her harfinde dahi haklısın bence, ellerine sağlık...Bu camia henüz özeleştiri yapabilecek olgunluğa erişmedi...Aksi olsaydı Atay Aktuğ gibi vasat üstü bir hatip" iyi ki Halilodzic'i getirdik, Şenol Hoca zamanında takım idman yapmamış " der miydi?Bu lafı alın ve her t.d. değişikliğinden sonra boşlukları doldurun...Herkes ama herkes topu birbirine atıyor..Gittikçe entrikalarla dolu bir avuç amatör ve şöhret budalası grubun elinde çamura saplanıyoruz...
İsimler değişiyor ama senaryomuz sabit.Eğer bu bir oyun olsaydı adı "plansızlıklar komedisi" olurdu herhalde...Dikkat edin son 10 yıldır aynı şeyi yaşayıp duruyoruz.Takım yukarıya doğru çıkmaya başlıyor ve tam silkinip kabuğumuzu kıracakken tekrar gölge boksuna başlayıp birbirimizi yiyoruz ya da "ben oldum artık bu işi biliyorum" hezeyanıyla saçmalamaya başlıyoruz...
Her sezon yeni başlangıçlar,sonra da taraftardan sabır dilenmeler...Taraftarın olaylara doğru teşhis koyamaması ve çıkar karşılığı verilen destekler...Evet biz gitgide fenerbahçe'ye benziyoruz...Anadolu takımlarına havuz ihalesinde sırtımızı döndüğümüz an kulüp yeni rotasını çizmişti...O andan itibaren kendimizi inandırmamak için zorlasak da Don Kişot'luktan Derebeylerine özenen toprak ağasına dönüştük...
Herkes kendine şu soruyu sormalı "Neden Trabzonspor"?
Değişmez klişedir "x takımlı doğulmaz x takımlı olunur".Konu T.S. olunca durum değişiyor bence "Trabzonsporlu doğulmaz Trabzonsporlu olunur".Diğer camialarla aradaki farklılıklar -en azından beni- T.S.yi desteklememe zorunlu kılıyor..Biz,bizi farklılaştıran değerlerden vazgeçersek ne farkımız kalır sarı-lacivert'den? ya da siyah beyazdan?Onları birbirinden ayıran şey sadece renkleri değil mi?Onlar değil mi ki başarı için heryol mübahtır diyen?Oysa şimdi bizim forumlarımızda bile azımsanamayacak bir çoğunluk başarı için her yol mübahtır diyebiliyor...
Bu kulübün hiçbir zaman 10 milyonlarca taraftarı olmayacak.Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bu farklılık ve bu etiket benim çok hoşuma gidiyor...
Başarıdan önce kulübün ilkelerini koruyalım ve öğretelim,bunu yerine getirdikten sonra başarı zaten gelecektir...Bunu 6 kez yaptık ve defalarca kez yapmaya da muktediriz yeter ki nasıl becerdiğimize dönüp 1(yazıyla bir) kez bakalım ve o günkü gelişmeleri çağa uydurmayı becerelim...İyi oyuncu maç,büyük oyuncu şampiyonluk kazandırır. M.J.
Yorum
En Aktif Kullanıcılar
Daraltma
En aktif kullanıcı yok.

Yorum