Tweetle
İlk olarak f1bekir tarafından gönderildi
Gönderiyi görüntüle
Arkadaşlar sty inşaata bir mail atmıştım, bugün aradılar beni sağolsunlar.
Projeyle ilgilenen, aynı zamanda firma sahibinin kızı olan İnşaat Yüksek Mühendisi ile görüştüm.
Bizim gibi bir ''Trabzonsporlu'' olduğunu hissettim, çok samimiydi.
Kendisinin de aynı fikirleri paylaştığını ancak projeyi değiştirmenin çok zor olduğunu, TOKİ, GSBAKANLIĞI, GSGM, TRABZONSPOR VE STY İNŞAATA ortak bir metin hazırlayıp ''resmi olarak'' başvurmamızı tavsiye etti.
Firma olarak tek başlarına projeyi değiştirecek güçlerinin olmadığını, ayrıca şu an teknik konularda bile istediklerini yaptırmakta zorlandıklarını belirtti.
ve bombayı patlatayım arkadaşlar.
Stadın projesi yanlışmış! Var olan kazık ve stadyum projesi birbirine uymuyormuş ve stad kazıkların üstüne oturmuyormuş! Şu an bu sorunu çözmek için Erdoğan Bayraktar dahil herkesle toplantı halinde olduklarını belirtti. Biz şu an inşaata başlarız ama bu stad üzerimizde kara leke olarak kalır, ilerde bir gün bir facia bile yaşanabilir dedi.
Şu an var olan teknik sorunlar üzerinde uğraştıklarını, sağlam bir eser bırakmamız için bunun şart olduğunu belirtti. Hatta şu an cezaya girdik dedi, çünkü inşaat şimdiye kadar başlamalıydı. Ancak bu halde başlamak kendimize ihanet etmek olur, para da kaybetsek bu işi en güzel, en ''sağlam'' şekilde yapacağız dedi.
Aklımda kalan birkaç şey daha... Membran bu iklime uygun değil, söylüyoruz ama dinletemiyoruz da dedi. Dolgunun içinde çöp bile varmış, dolgu iki ayda 40 cm çökmüş, müşavire söylüyorlarmış ne olur 2 kamyon çöpten diyorlarmış. Müşavir firma ile büyük sorun yaşanıyormuş.
Ayrıca biz pek dile getirmedik (çünkü bilmiyoruz) ama 1000 araçlık otopark planlanmış 40000 kişilik stada. Böyle bişey olabilir mi ya diyor. Yani benim izlenimim dertleri stadı dikip parayı almak değil, gerçekten güzel bir eser bırakmak, çünkü o stada ''biz'' gideceğiz zaten, en iyisini yapmalıyız dedi.
Deniz tarafında bir yürüyüş yolu planlanmış, burada dolaşan millete şemsiye mi dağıtmayı düşünüyorsunuz, liman lazım buraya dedim diyor. Yani yürüyüş yoluna kadar incelemişler projeyi, kendilerini o staddaymış gibi hissediyorlar, en azından kendisi böyle hissediyor, ben bu izlenimi aldım. Yarım saat kadar konuştuk, inanın benden daha istekliydi konuşmaya, dolmuş belli, dertleşecek birini arıyor, o derece
Biz bunları düzeltmek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz ama siz de toplu olarak yukarıda yazdığım yerlere başvurun, resmi yazı yazın diyor.
Konuştuklarımızı buraya aktarmaya çalıştım, bir yanlış anlamam, yanlış aktarmam olmuşsa özür dilerim kendisinden.
Sonuç: Stadımız gecikecek gibi ama sty, millet onlara sövse de, zarara girselerde ''olabilecek'' en iyi stadı yapmaya çalışacaklar. Benim çıkardığım sonuç bu.
Hayırlısı olur inşallah.
Projeyle ilgilenen, aynı zamanda firma sahibinin kızı olan İnşaat Yüksek Mühendisi ile görüştüm.
Bizim gibi bir ''Trabzonsporlu'' olduğunu hissettim, çok samimiydi.
Kendisinin de aynı fikirleri paylaştığını ancak projeyi değiştirmenin çok zor olduğunu, TOKİ, GSBAKANLIĞI, GSGM, TRABZONSPOR VE STY İNŞAATA ortak bir metin hazırlayıp ''resmi olarak'' başvurmamızı tavsiye etti.
Firma olarak tek başlarına projeyi değiştirecek güçlerinin olmadığını, ayrıca şu an teknik konularda bile istediklerini yaptırmakta zorlandıklarını belirtti.
ve bombayı patlatayım arkadaşlar.
Stadın projesi yanlışmış! Var olan kazık ve stadyum projesi birbirine uymuyormuş ve stad kazıkların üstüne oturmuyormuş! Şu an bu sorunu çözmek için Erdoğan Bayraktar dahil herkesle toplantı halinde olduklarını belirtti. Biz şu an inşaata başlarız ama bu stad üzerimizde kara leke olarak kalır, ilerde bir gün bir facia bile yaşanabilir dedi.
Şu an var olan teknik sorunlar üzerinde uğraştıklarını, sağlam bir eser bırakmamız için bunun şart olduğunu belirtti. Hatta şu an cezaya girdik dedi, çünkü inşaat şimdiye kadar başlamalıydı. Ancak bu halde başlamak kendimize ihanet etmek olur, para da kaybetsek bu işi en güzel, en ''sağlam'' şekilde yapacağız dedi.
Aklımda kalan birkaç şey daha... Membran bu iklime uygun değil, söylüyoruz ama dinletemiyoruz da dedi. Dolgunun içinde çöp bile varmış, dolgu iki ayda 40 cm çökmüş, müşavire söylüyorlarmış ne olur 2 kamyon çöpten diyorlarmış. Müşavir firma ile büyük sorun yaşanıyormuş.
Ayrıca biz pek dile getirmedik (çünkü bilmiyoruz) ama 1000 araçlık otopark planlanmış 40000 kişilik stada. Böyle bişey olabilir mi ya diyor. Yani benim izlenimim dertleri stadı dikip parayı almak değil, gerçekten güzel bir eser bırakmak, çünkü o stada ''biz'' gideceğiz zaten, en iyisini yapmalıyız dedi.
Deniz tarafında bir yürüyüş yolu planlanmış, burada dolaşan millete şemsiye mi dağıtmayı düşünüyorsunuz, liman lazım buraya dedim diyor. Yani yürüyüş yoluna kadar incelemişler projeyi, kendilerini o staddaymış gibi hissediyorlar, en azından kendisi böyle hissediyor, ben bu izlenimi aldım. Yarım saat kadar konuştuk, inanın benden daha istekliydi konuşmaya, dolmuş belli, dertleşecek birini arıyor, o derece
Biz bunları düzeltmek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz ama siz de toplu olarak yukarıda yazdığım yerlere başvurun, resmi yazı yazın diyor.
Konuştuklarımızı buraya aktarmaya çalıştım, bir yanlış anlamam, yanlış aktarmam olmuşsa özür dilerim kendisinden.
Sonuç: Stadımız gecikecek gibi ama sty, millet onlara sövse de, zarara girselerde ''olabilecek'' en iyi stadı yapmaya çalışacaklar. Benim çıkardığım sonuç bu.
Hayırlısı olur inşallah.
yunus emre sel bu konuda haber yapan bir muhabir sıkıntı olmasın diye mühendisinin ismini vermeden bilgilendirme yapılsa iyi olmazmı ?? dikkat çekmek için..
Yorum