İlk olarak phantom61 tarafından gönderildi
Gönderiyi görüntüle
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Transfer Dosyası - 14 -
Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
-
İlk olarak Enaldo61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleBu adam 10 milyon euro isterler.
Bunun haricinde bir sağ bekleri var. Tam Pereira gittikten sonra yerine koymalık. Tabii kaçırırlar mı hemen fener ve Gs haberleri çıkmış hakkında.
James Tavernier
Yorum
-
İlk olarak Mehmet Fatih Yavuz tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleGs'nin mevcut sponsporluk firması bile çekilmiş, para değil de daire ile ödeme peşinde.
Fener Ali Koç olmasa nah bulur reklam.
Siz böyle transferlere daha sponspor olunacağını gerçekten düşünüyor musunuz?
Hiç sanmıyorum.
o yazdığınız oyuncuları a la ma yız
sakatını bile getiremedik sturrige yi yaniçünkü güzel sadece başlangıcıdır dehşetlinin böyle dayanılmaz olduğuna göre
RİLKE
Yorum
-
İlk olarak Mustafa YILMAZ tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleMillet takmış kafayı net golcü +15 gol v.s
Gomis, Gomez v.s denmiş. bunlara kaç para harcadılar?
Hala görülmeyen tek gerçek var biz ancak çıkış yapacak oyuncularla başarılı olabiliriz ötesi yok çünkü gelir-gider tablomuz ortada farklı yola sapınca olanı gördük. 2011 şampiyonluğunda gelen oyuncular net golcümüydü +15'miydiyada 96 zamanı.
Şu kalıp, popülist, ezberci fikirlerden sıyrılın artık yahu hiç bir oyuncunun garantisi yok o yüzden yıldız isteyen gökyüzüne baksın.
Net golcü,+15,net stoper
1 ay once Marcus, El Arabi gibi oyunculara 1.5m euro cok diyordunuz, simdi Belcika da 23 macta 5 gol ve Danimarka da 13-14 golle oynamis 23 yasinda forvete 80-90 milyon Lira yatirim söz konusu ama dogru yoldayiz diyorsunuz, dalga mi geciyorsunuz anlamadim ki.
Bize de yildiz isteyen gokyuzune baksin diyorsunuz. Valla ben yildiz degil Marcus Berg istedim, adam 1.7m euro istedi vermedik 1 ay sonra Ruslar geldi aldi gitti. Kagit ustunde Berg Norvecliden daha ucuza gelecekti."Dağlardan yağmur gibi geçtiler, çayırlardan yel gibi estiler. Günler batıdan battı bile, tepelerin ardından gölgeler içine. Nasıl bu hale geldik?"
Yorum
-
İlk olarak phantom61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
Yorum
-
Başkan Yönetim Teknik Direktör ve hatta Oyuncular bile şampiyonluk söyleminden uzak . Biz yine kendi kendimize gelin güvey olup Şampiyonluk hedefi belirliyoruz kendimize. Sonrada bu kadro şampiyon olmaz diye yönetime sallıyoruz.
Başkan geçen gün açıkladı hatta burada arkadaşlarda paylaştı. Ne dedi başkan gelen bütün paralar önce Ziraatin hesabına yatıyor %60 - 65 kesiliyor . Kalan parayı biz kullanıyoruz. Yani öyle rüyanızda hayallerinizde gördüğünüz aldığımız adamları alacak para yok .
Sorloth 6 milyon € fazlaymış. Yıllık 1.5 gereksizmiz daha hiç izlemediniz adamı youtube 5 dakka video izlediniz sigara içerken balkonda falan futbol uleması oldunuz. Dünya komple aptal bir ermiş bir akıllı sizsiniz. Şimdi çıkıp istatistikten konuşacaklarla oturup istatistik tartışırız bilimsel olarak . Standart sapma diye bir terim var biliyormusunuz . Araştırın bakalım neymiş. Birde ne var görünen köy klavuz istemezmiş. Niye adamlardan birşey olmayacağı belliymiş. Adamlar bize itelemişler dertleri kurtulmakmış. Forumun duyumcuları vardı bir kahinleri oldu. Bu eksikti zaten şimdi tam oldu. Bu haftaki sayısal numaralarını paylaşında çok borcum var elim rahatlasın 6 bilmeme gerek yok 4 5 bile yeter .
Campi zıplayamıyormuş adam rezilmiş falan filan. Bunu tartışmam bile adamın 5 dakkalık videosu bile yok internette. Olsada zaten defans oyuncusunu bir kaç maç izlemeden anlamazsın ne yapıp ne yapmayacağını. Ama dedim ya kahin dolu forum adamlar biliyor sessiz olun.
Yusuf hayinmiş. Neden Lilie gimtiş. Çok ısrar etmiş. Onu yetiştiren yere bu yapılırmıymış. Çalıştığınız yer dışında biryerden teklif alırsanız gitmeyin sakın. Hain olursunuz ki hepimiz hain oluruz mesleklerimizde bizi biz yapan şirketlerde belki %1 imiz çalışıyordur geri kalan 99 umuz çoktan birkaç şirket değiştirdik bile. Bu nasıl bir ruh halidir anlayamadım. Siz hayatta hiçmi başarı olmadınız arkadaş ya . Hiç mi aferin diyen olmadı size . Hiçmi bunuda falanca yaptı demediler sizin için. Bir başarıya bir gelişime bir bireysel karara bu kadar kininiz nefretiniz var. Yazık ya.
Taraftar duygusaldır tamam ama buradaki bir çok mesaj duygusallığı geçti artık . Eleştiri desen değil başka birşey. Sosyolojik olarak bir sıkıntı var . İnternetin gücümü nedir bilmem . Ama o kalyenin başına geçen bir değişiyor arkadaş. Ne menem şeymiş bu . Adam küfür edemiyor burada etse elinden şekeri alınmış çocuk gibi bekleyecek bir kaç gün egosu yıkılacak. Yoksa ana avrat küfür edecek yönetime falan da değil sana bana bize. Allahtan yasakta edemiyorlar.
Forum yönetimi desen almış eline tarağı köy yansa umrunda değil. Tara saçlarını tara modunda. Ancak küfür edersen çıkıyorlar ortaya birde taktıkları varsa kafaya onların mesajından sonra . İşleri zor tamam ama bir yere kadar be kardeşim. Darmadağın oldu 20 yıllık forum. Gidin bakın benzer oluşumlara spordan veya başka alanlardan bu haldemi forumlar . 20 yıllık forumun 20 yıllık yazarı yok. 3 yıllık üyenin mesaj sayısına bakıyorsun binleri devirmiş. Açıp bakıyorsun yazdıklarına anlam yok fikir yok gerçek eleştiri yok. Yazmışda yazmış. Ne yazdın desen ne anlatıyorsun desen yok birşey çıkmaz. Hemde hiç birşey çıkmaz.
2005 yılından beri bu forumu takip ederim. Yeri gelir yazar yeri gelir tartışırım. Ama bu seneye kadar yazmak için yazan . Fikrini empoze etmek için direnen . Burada aklı başında bir çok kişinin okumak için geldiği bir çok adamı saçma sapan şeylerle kaçıran bir üye ve yönetim topluluğu var.
Bir kaç adam kaldı işte takip edilesi onların hatrına bir çok kişi geliyor buralara benim gibi . Az kaldı sıkın dişinizide onlarıda temizleyince at sizin harman sizin. İstediğiniz gibi takılırsınız.
Saygılarımla.Biz Trabzonsporluluğu Sizden Öğrenecek Değiliz...
Yorum
-
İlk olarak phantom61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
Yorum
-
Can Çalışkan - Goal.com
Alexander Sörloth: Trabzonspor'un aradığı santrfor mu?
Trabzonspor'un yeni gol umudu bir leblebici sayılmaz, ancak sezgileri güçlü ve çok yönlü bir forvet.
“Büyük bir sürprizdi. Ocak’ın ortasında haberim oldu; iki menajerim var ve birisi sadece benimle ilgilenen bir kulüp olduğunda arar. Telefonumun ekranında ismini gördüğümde 'Hayır, şimdi olmaz' diye düşündüm, çünkü ligde liderdik ve kariyerimin en iyi dönemini geçiriyordum. Ancak İngiltere’den bir teklif alıyorsanız bunu değerlendirmelisiniz.”
55 kez Norveç Milli Takımı formasını giymiş ve Rosenborg’da 4 şampiyonluk yaşamış, kısa bir dönem Bursaspor’da da top koşturmuş forvet babanın forvet oğlu Alexander Sörloth, Crystal Palace’ın 25 Şubat 2018 tarihinde Tottenham Hotspur ile oynadığı maçtan önce dağıtılan maç programında yer alan röportajında transferini bu sözlerle özetliyordu. Norveçli forvet, 26 maçta 15 gol atıp 9 asist yapmıştı ve bir buçuk sezonda 6 gol kaydedebildiği Groningen kabusunun ardından öz güvenini tamir etmişti.
Sörloth’un transferinin ardından Palace taraftarları heyecanlıydı. Oyuncunun gol sayısı, 1.95’lik boyu ve yaşı, Roy Hodgson’ın İskandinavya’da geçirdiği yıllar da düşünüldüğünde kelepir bir transfer yaptıklarına inandırmıştı onları. Gol atmayı unutan Christian Benteke’nin yarattığı hayal kırıklığını bu uzun boylu ve güçlü Norveçlinin kafa golleriyle atlatabilirlerdi. Yalnız ufak bir sorun vardı...
Sörloth, Midtjylland formasıyla kafa golleri atmış olsa da bunlar genellikle ceza sahasına koşu yaparak topla bomboş durumda buluştuğu veya zekice hareketlenmeler sonrasında markajdan kaçarak uygun durumda kafayı vurduğu pozisyonlar sonrasında gelmişti. İngiliz takımlarının klasik “oyundan izole, kenar ortalarından ekmeğini çıkaran kule santrfor” tanımına uyduğu söylenemezdi.
Midtjylland’ın Hobro’yu 5-1 yendiği ve Sörloth’un hat-trick yaptığı maçtaki ilk golü, onun hızlı düşünüp markajdan kaçma özelliğine bir kanıt. Aşağıdaki maç görüntüsünde Jakob Poulsen topu alır almaz yüzünü kaleye dönerek pozisyon alan Sörloth, bomboş durumda gol vuruşunu yapıyor. İlk kareyle üçüncü kare arasında üç saniye var.
Aşağıdaki karelerde ise Sörloth’un Lyngby maçında attığı bir kafa golünü görüyoruz. Anlık bir hızlanmayla onu marke eden savunmacıyı geride bırakarak bomboş durumda kafayı vuruyor.
Ancak Sörloth’un 1.95 boyundaki bir santrfor için hava toplarında güçlü fiziğini yeterince iyi kullanamadığını belirtmekte yarar var. Sağlam sıçrayarak rakip oyuncuya havada net bir üstünlük kuramıyor ve asıl güçlü yanlarını top ayağındayken yaptıkları oluşturuyor.
Yani İngilizlerin hayalini kurduğu “sağdan soldan gelen ortalara rakip stoperleri ezerek kafayı vuran dev santrfor” değildi Sörloth.
Premier Lig’deki ilk sezonunda üst üste dört maçta 90 dakika sahada kalan Sörloth bu karşılaşmalarda Chelsea, Tottenham ve Manchester United gibi çok zorlu bir fikstüre denk gelerek henüz acemisi olduğu bir oyuna adeta en zor seviyeden başlamıştı. Üstelik bu dönemde Palace’ta takımın en iyisi Wilfried Zaha başta olmak üzere pek çok oyuncunun sakatlıklar yaşadığı, takımın revire döndüğü bir süreçti.
Sörloth ilk maçlarda özellikle top kontrolü, arkadaşlarını oyuna dahil edişiyle Palace taraftarlarını etkilemeyi başarsa da üst üste alınan dört mağlubiyetle düşme korkusunu derinden hisseden takımın sonraki maçlarında sahaya adım atamadı.
Roy Hodgson, en iyi oyuncusu Zaha’nın dönüşüyle birlikte “gol atamayan” hedef santrforlar Benteke ve Sörloth yerine ileri uçta iki hızlı kanat oyuncusuna şans verip Zaha - Andros Townsend ikilisinin arkasına da merkez orta saha oyuncularını yerleştirerek sağlam bir takım yaratmayı planlamıştı. Bu plan tuttu da, ancak Sörloth yeni sezonda hiçbir lig maçına ilk 11’de çıkamadı ve genellikle Palace mağlup durumdayken sahaya atıldığı 12 maçın 170 dakikasında ondan acilen golleri atması beklendi. Bu 170 dakikanın sonunda Palace taraftarlarının çoğunluğu onun “hantal, isteksiz ve beceriksiz” bir forvet olduğunu düşünüyordu artık. Kendi liglerinin büyük takımlarında çok sayıda pozisyona giren ve goller atan forvetlerin Premier Lig’in küçük takımlarında “kırıntılarla karnını doyurmak” zorunda kalması sonucu yaşadıkları zorluk Sörloth’u da vurmuştu. Ligin temposuna alışamaması da bunun üstüne tuz biber ekmişti.
Aşağıdaki görselde Sörloth’un 533 dakikalık Premier Lig kariyerinde çektiği şutların haritasını görüyorsunuz. En soldaki iki nokta, bu kısa kariyerde onun girdiği en net iki gol şansı. Mavi olan büyük nokta 2-1 kaybedilen Chelsea maçından, küçük kırmızı nokta ise 1-0 mağlup oldukları Tottenham karşılaşmasından.
Maçın 46. dakikasında savunmadan seken topu önüne alan Sörloth, Premier Lig’deki dördüncü maçında bu pozisyonu gole çevirseydi, belki onun için işler farklı olabilirdi. N'Golo Kante’nin hızla yaklaşması ve belki de kendisini kanıtlama stresiyle açık köşe yerine topu iğne deliğinden geçirmeye çalışan Sörloth bu pozisyonda direğe takılarak farkı bire indirme şansını tepmişti. Norveçli aynı maçta bir gol kaydetse de hemen öncesinde takım arkadaşının yaptığı faul nedeniyle bu gol geçerlilik kazanmadı ve Premier Lig siftahını yapamamış oldu.
İkinci pozisyon, geride kalan sezonda Palace’ın Tottenham’a 1-0 kaybettiği maçtan. 66. dakikada geriye düşen Palace’ta Hodgson son 20 dakikada skoru değiştirme umuduyla Norveçliyi de sahaya sürmüştü.
Savunmadan seken topu önüne alan Sörloth, topu uzak direğin dibine göndermiş olsaydı bugün Palace taraftarlarının çoğunun onun hakkındaki kanaati daha olumlu olabilirdi, çünkü bugün bile Sörloth dendiğinde akıllarına gelen ilk şey bu pozisyon. Tıpkı Chelsea maçındaki pozisyonda olduğu gibi uzak köşe yerine burnunun dibine, kalecinin üzerine vuruş yaptığını görüyoruz Norveçlinin. Midtjylland ve sonradan Gent’te sergilediği öz güven ve rahatlıktan yoksun olması, altında kaldığı baskının boyutu bu pozisyonlarda kendisini fazlasıyla gösteriyor. Bir yandan da yeni ve kendi seviyesinin üzerinde bir tempoyla mücadele dozuna sahip sert bir lige alışması için yeterli şansı bulamadığının kanıtı aslında. Sahaya genellikle takımı gerideyken sürüldüğü ve kaos içinde bir şekilde topu ağlara göndererek binlerce insanın fikrini değiştirmesinin beklendiği 20 dakikalık süreçlerde yakalayabildiği en net şanslar bunlar.
Sörloth, geçen sezonun ikinci yarısında kiralandığı Gent’te ise çok daha öz güvenli ve becerikli gözüktü. Elbette Belçika Ligi'nin hem sertlik hem de kalite olarak Premier Lig’den çok daha geride olmasının da payı vardı, ancak ondan ceza sahası içinde bekleyerek ortalara kafa vurmasını beklemek yerine sol kanatta görevlendirilerek topla becerilerini sergileme fırsatı verilmesi de önemliydi. Gent’te 22 maçta attığı 5 golün kendisi heyecanlandırmaktan uzak olsa da oyuna katkısı ilerisi için umut verdi.
Trabzonspor'da nasıl olur?
Yusuf Yazıcı’nın ayrılığına rağmen Trabzonspor yeni sezon öncesinde halen ligin en iyi iki hücum takımından biri ve bunu Ünal Karaman’ın cesaretine borçlu. Ogenyi Onazi’nin sakatlığıyla sarsılan orta sahayı Jose Sosa ve Abdülkadir Parmak gibi teknik kapasitesi yüksek iki oyuncu üzerine inşa eden, hücumcu bekler Joao Pereira ve Filip Novak’a rakip yarı sahada yerleşme komutu veren Karaman, ligin izlemesi en keyif veren takımlarından birini yarattı. Bordo-mavililerin en büyük eksiği ise ceza sahasında yüksek yüzdeyle bitirebilen bir golcüydü.
Sörloth, ismi uzun süre basını ve transfer gündemini işgal eden Daniel Sturridge veya Emmanuel Adebayor’a kıyasla o “garanti leblebici” forvet değil, ancak sezgileri güçlü ve çok yönlü bir forvet. Çoğu özelliği ortalamanın biraz üzerinde olan ve üstüne eğilen bir takımda gelişimini sürdürerek yararlı bir hücumcuya dönüşebilecek bir oyuncu.
Trabzonspor öncesindeki kariyerinde gole uzak Caleb Ekuban’dan gol sayısı olarak olmasa da oyunu rakip yarı alana yıkma, rakibi hırpalama konularında yüksek verim alan Karaman, Sörloth’un takım arkadaşlarını oyuna dahil edebilme özelliğinden de faydalanacaktır. Tony Nwakaeme gibi ligin en iyi pozisyon hazırlayıcı kanat forvetlerinden birine sahip olan ve Abdülkadir Ömür’ün delici driplingleri sonrasında ona duvar olabilecek bir hücumcu Sörloth. İri cüssesine rağmen iyi top sürebilen ve hızlanabilen, vücudunu iyi kullanarak rakipleri yaklaştırmamayı başaran bir hücumcu. Gent’te kazandığı öz güven ve Premier Lig’in yüksek fizikselliğinden uzaklaşınca Belçika’da kendisini bulduğunu söylemek mümkün. Hatta Belçika’da savunmacıları fiziksel üstünlükle oyundan düşürdüğü de oldu, bu iki lig arasındaki kalite farkını gösterdiği kadar Sörloth’un fiziğini hiç kullanamayan “kof” bir forvet olmadığının da kanıtı.
Etrafındaki sürekli hareketli ve oyunu rakip ceza sahası çevresinde çoğalarak oynayan takım arkadaşlarının varlığı onun maç içindeki konsantrasyonunu da üst seviyeye çekecektir. Hava toplarında ezici bir üstünlüğü olmasa da geçen sezon takım boyunun kısa olmasından yakınan, maç içinde duran top savunması için oyuna uzun boylu isimler süren Karaman için Sörloth bu açıdan da işe yarar bir isim.
Klasik bir pivot santrfor yerine hareketli olması, verkaça girdikten sonra hemen hareketlenerek markajcısını oyundan düşürebilmesi ve ceza sahasına topsuz koşularla sonradan girerek savunmaya kendini unutturmada becerili olması Karaman’a bir başka seçenek daha sunabilir: Bir başka santrforun transfer edilmesi durumunda bir kanatta Nwakaeme, diğerinde sık sık ceza sahasına koşular yapan Sörloth ve Abdülkadir Ömür’ün yer değiştirerek forvet arkası ile sağ kanat arasında mekik dokuduğu bir hücum hattı rakiplerin işini çok zorlaştırabilir.
Halen genç, Premier Lig seviyesinde olmasa da diğer liglerde yükseliş yapabilecek özelliklere sahip, zeki bir forvet Sörloth. Trabzonspor’un birçok değişik planı içeren hücum anlayışı sayesinde Palace’taki gibi izole kalmayacak, sevdiği gibi oyuna sık sık dahil olma fırsatı bulacaktır. İyi bir başlangıç yapması ve baskıyı üstünden atması halinde ise beklentilerin üstüne çıkabilir.
Yorum
-
İlk olarak phantom61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüleJamaika asıllı Sütoriç'i alamayınca orijinal Jamaikalılara yöneldik demek. Güzel olur böyle bir düşünce varsa ama Sorloth'tan sonra aradığımız profil bu mu olmalı, ona emin değilim.
Yorum
-
Oyunu rakip sahaya yıktığımız, bir çok pozisyon yakaladığımız maçlarda her standart golcü golünü atar zaten. Mesele zor maçlarda, derbilerde, takımın kötü olduğu anlarda ortaya çıkıp golünü atabilen forvet bulmak. Kaliteli forvet böyle olunuyor.
Yoksa Sörloth illa ki golünü atacaktır, takım iyi zaten. Ancak maç kazandıracak bir oyuncu mudur ? Değil bence.
Yorum
Yorum