Şimdi bu kadar yabancı oyunculara rağmen neden yerli veya "ligi tanıyan hoca" geyiğinin döndüğünü anladınız mı? Sebeplerden biri yönetim-menejer-hoca-futbolcu cukkalaşmasıysa (bkz. Sumudica röportajı) , ikinci ve daha önemli nedense hocaların ligde rakibe, hatta rakip oyuncuya göre plan ve taktik kurmasıdır.
Eddie Newton da bildiğiniz üzere Chelsea'de hem oyuncu hem antrenör olarak görev almış, belli ki sistemli ve planlı çalışmaya inanmış, kendi oyun sistemini belli oyuncularla kurduktan sonra üstüne başarı inşa etmeye çalışan bir hoca. Ne yaptı Başakşehir maçında? Bol ön alan presli, mecbur ve açıklıklık olmadıkça uzun pasa karşı, rakibi kısa alanda sıkıştırıp ters ve hıslı paslarla sonuca gitmeye çalışan bir plan geliştirdi ve yediğimiz gole kadar plan tutar gibi oldu. Peki o golü niye yedik ? Tıpkı kendisi gibi Chelsea çıkışlı ve en kaliteli transferi Baker, İrfan Can'ı 1,60 boyunda ve teknikten yoksun bir nomad (göçebe) zannetiği için önce topu üstünden aşırtmaya kalktı, yediği naneden pişman olup topu geri kazanmaya çalışınca da yanlış pozisyon aldığı ve İrfan Can güzel bir şut çıkardığı için golü yedik. Ondan sonra da helva gibi dağıldı takım. Uğurcan olmasa veya oyunu tutmaya çalışmasalar farka giderdi Başakşehir.
Peki ligi bilen, rakibi ve oyuncuları tanıyan hoca ne yapardı? "Bu Başakşehir kaç haftadır tek gol atamamış ama zebil gibi gol kaçırmış, forvetleri formsuz. Önce bir defansa çekilelim, bak yeni stoperim de geldi, bekler ve orta saha da yardıma gelince defans sırıtmaz. İleride Abdülkadir ve Diabate gibi hızlı adamlarım var, yırtık dondan çıkar gibi bir fırladılar mı ağır Çaiçara'nın, 35'lerini devirmiş Epruanu'ların Sktertel'lerin arasında golü buluruz. Afobe çok iş yapmaz ama en azından stoperlerin dengesini bozsa kafi" der ve o şekilde oynatırdı takımı. Bugün sövdüğümüz Abdüş ve Diabate de maçın yıldızları olabilirdi. Geçtiğimiz haftalar Abdurrahim'in Ashley Cole olmadığını anlayan hocamız şimdi de Abdülkadir'de Thomas Müller zekasının, Sefa Kınalı'da Frank Lampard altyapısının olmadığını fark etmiştir umarım.
"Bu adam hoca değil, bize göre değil" gibi skora göre sallayan taraftar olamam. Yalnız görev aldığı geçen sezon son iki maç takım boyunu kısalttığı ve 2 maçı da kazandığı, fit takım elbisesi ve -en önemlisi- Avcı ile ismi geçen diğer hocalara göre o kadar masraflı olmadığı için sözleşme imzaladı yönetim. En az 2-3 aya, iyi transferlere ve şansa ihtiyacı vardı. Zaten son madde bize hiç uğramış değil. Haberler doğruysa ve şimdiden kuyusunu kazmaya başlamışlarsa geçmiş olsun.
Eddie Newton da bildiğiniz üzere Chelsea'de hem oyuncu hem antrenör olarak görev almış, belli ki sistemli ve planlı çalışmaya inanmış, kendi oyun sistemini belli oyuncularla kurduktan sonra üstüne başarı inşa etmeye çalışan bir hoca. Ne yaptı Başakşehir maçında? Bol ön alan presli, mecbur ve açıklıklık olmadıkça uzun pasa karşı, rakibi kısa alanda sıkıştırıp ters ve hıslı paslarla sonuca gitmeye çalışan bir plan geliştirdi ve yediğimiz gole kadar plan tutar gibi oldu. Peki o golü niye yedik ? Tıpkı kendisi gibi Chelsea çıkışlı ve en kaliteli transferi Baker, İrfan Can'ı 1,60 boyunda ve teknikten yoksun bir nomad (göçebe) zannetiği için önce topu üstünden aşırtmaya kalktı, yediği naneden pişman olup topu geri kazanmaya çalışınca da yanlış pozisyon aldığı ve İrfan Can güzel bir şut çıkardığı için golü yedik. Ondan sonra da helva gibi dağıldı takım. Uğurcan olmasa veya oyunu tutmaya çalışmasalar farka giderdi Başakşehir.
Peki ligi bilen, rakibi ve oyuncuları tanıyan hoca ne yapardı? "Bu Başakşehir kaç haftadır tek gol atamamış ama zebil gibi gol kaçırmış, forvetleri formsuz. Önce bir defansa çekilelim, bak yeni stoperim de geldi, bekler ve orta saha da yardıma gelince defans sırıtmaz. İleride Abdülkadir ve Diabate gibi hızlı adamlarım var, yırtık dondan çıkar gibi bir fırladılar mı ağır Çaiçara'nın, 35'lerini devirmiş Epruanu'ların Sktertel'lerin arasında golü buluruz. Afobe çok iş yapmaz ama en azından stoperlerin dengesini bozsa kafi" der ve o şekilde oynatırdı takımı. Bugün sövdüğümüz Abdüş ve Diabate de maçın yıldızları olabilirdi. Geçtiğimiz haftalar Abdurrahim'in Ashley Cole olmadığını anlayan hocamız şimdi de Abdülkadir'de Thomas Müller zekasının, Sefa Kınalı'da Frank Lampard altyapısının olmadığını fark etmiştir umarım.
"Bu adam hoca değil, bize göre değil" gibi skora göre sallayan taraftar olamam. Yalnız görev aldığı geçen sezon son iki maç takım boyunu kısalttığı ve 2 maçı da kazandığı, fit takım elbisesi ve -en önemlisi- Avcı ile ismi geçen diğer hocalara göre o kadar masraflı olmadığı için sözleşme imzaladı yönetim. En az 2-3 aya, iyi transferlere ve şansa ihtiyacı vardı. Zaten son madde bize hiç uğramış değil. Haberler doğruysa ve şimdiden kuyusunu kazmaya başlamışlarsa geçmiş olsun.
Yorum