Trabzon'da basketbol bitmiştir. Yönetme becerisi olmayan yönetim, takımdan haberi olmayan şehir (taraftar) elele verdi ve sonu hazırladılar, tebrikler...
Trabzon(spor) bu kafayla yol alamaz. Eleştiriye ve haliyle gelişmeye kapalı, kendisini sorgulatmayan yönetimler, yönetimlerini beğenemeyen ama onları taklit etmekten geri kalmayan taraftarlarıyla Trabzon(spor) sahip olduğu potansiyelin altında her geçen gün sıradanlaşacaktır.
Bilgi yok, gönül (samimiyet) yok! Yeşil, üzerinde Benjamin Franklin olan kağıt parçası konuşuyor... Trabzonsporluluğu adının önünde sıfat olarak kullanan sözüm ona taraftar, takımının menfaatlerine karşı gelip şahsiyet(sizliği)ni düşünüp cebini dolduruyor.
Böylesine ortamda Trabzonspor Basketbol'un varlığı yokluğundan farksızdır. Çünkü taraftarda karşılığı yoktur bu takımın. Taraftar derken futbolla yatan kalkan tipleri kastediyorum. Umut'a küfrettikçe tatmin olan tipler var ya, Trabzonspor taraftar profili budur.
Hayri Gür Spor Salonu peki ne olacak? 2015 seçimlerinde hemşehrilerime havuç olarak uzatılır.
Bu kokuşmuşluk başlı başına mide bulandırıcı. Basketbol gibi güzel bir sporu temiz tutmak lazım.
Zaten "Trabzon futbol şehridir" benim çok bilmiş Trabzonsporluma göre. Basketbol da neymiş?
Suyu bulandırmayın, herkes yediği kadar yesin. Yesin de gün gelecek patlayacaklar, safraları dağılacak. İnşallah o kutsal günde insanların yüzüne bakacak cesarete sahip olurlar.
Yoksa saf yüreklerin elleri ahirette de yakalarındadır.
***
Gelecek yıl için takımda tutmayı düşündükleri İlker ve Hadi'yi ikinci ligden TED Kolejliler istiyormuş (mixbasket). Otuz yıl önce bir tane İdmanocağı-İdmangücü maçı izlemiş veya kazara parkede yer almış büyükler gelsin de 2011'in basketbolunu konuşalım. Öyle uzaktan martaval okumayla olmuyor bu işler. Futbolun baronlarından sonra bir yıl içinde basketbolun baronları türemiş Trabzon'da. Gözünü sevdiğimin şehri...
Trabzon(spor) bu kafayla yol alamaz. Eleştiriye ve haliyle gelişmeye kapalı, kendisini sorgulatmayan yönetimler, yönetimlerini beğenemeyen ama onları taklit etmekten geri kalmayan taraftarlarıyla Trabzon(spor) sahip olduğu potansiyelin altında her geçen gün sıradanlaşacaktır.
Bilgi yok, gönül (samimiyet) yok! Yeşil, üzerinde Benjamin Franklin olan kağıt parçası konuşuyor... Trabzonsporluluğu adının önünde sıfat olarak kullanan sözüm ona taraftar, takımının menfaatlerine karşı gelip şahsiyet(sizliği)ni düşünüp cebini dolduruyor.
Böylesine ortamda Trabzonspor Basketbol'un varlığı yokluğundan farksızdır. Çünkü taraftarda karşılığı yoktur bu takımın. Taraftar derken futbolla yatan kalkan tipleri kastediyorum. Umut'a küfrettikçe tatmin olan tipler var ya, Trabzonspor taraftar profili budur.
Hayri Gür Spor Salonu peki ne olacak? 2015 seçimlerinde hemşehrilerime havuç olarak uzatılır.
Bu kokuşmuşluk başlı başına mide bulandırıcı. Basketbol gibi güzel bir sporu temiz tutmak lazım.
Zaten "Trabzon futbol şehridir" benim çok bilmiş Trabzonsporluma göre. Basketbol da neymiş?
Suyu bulandırmayın, herkes yediği kadar yesin. Yesin de gün gelecek patlayacaklar, safraları dağılacak. İnşallah o kutsal günde insanların yüzüne bakacak cesarete sahip olurlar.
Yoksa saf yüreklerin elleri ahirette de yakalarındadır.
***
Gelecek yıl için takımda tutmayı düşündükleri İlker ve Hadi'yi ikinci ligden TED Kolejliler istiyormuş (mixbasket). Otuz yıl önce bir tane İdmanocağı-İdmangücü maçı izlemiş veya kazara parkede yer almış büyükler gelsin de 2011'in basketbolunu konuşalım. Öyle uzaktan martaval okumayla olmuyor bu işler. Futbolun baronlarından sonra bir yıl içinde basketbolun baronları türemiş Trabzon'da. Gözünü sevdiğimin şehri...


Yorum