GÜRÜLTÜLÜ DAVULUN...İki takım oyuncuları bireysel olarak değerlendirildiğinde, tartışmasız Bordo-Mavili oyuncuların Ankaragücü’ne oranla, daha üstün olduklarını söylemek mümkün. Üstelik, rakibin en önemli kozlarından biri olan Ceyhun da üstün olan Trabzonspor kadrosuna dahil edilmiş.
Birkaç oyuncusunun dışında, isimleri hafızalarda yer etmeyen, vasat oyunculardan kurulu A.Gücü, kolektif oyun anlayışını takım bütünlüğü ve disiplini içerisinde uygulamasının semeresini aldı. Hikmet KARAMAN, Ziya DOĞAN’a göre ambalajı kötü, ama lezzetli bir ürün ortaya çıkarmanın haklı gururunu yaşadı.
Bireysel anlamda rakibinden daha klas ve yetenekli oyunculardan kurulu Trabzonspor’un, doksan dakika süresince örnek gösterilecek bir tane organize atağını görmezken, duran toplardan ve çok gariptir Ceyhun’un "uzun taç atışlarından" sonuç alma çabası; "ağlanacak hale, gülmek" bu olsa gerek..
İlk yarı, hücum özelliği dört oyuncuyla tek pozisyon dahi bulamayan sevgili hocamız, ikinci yarı bu sayıyı 5, hatta 6 ya çıkarmasını; "ben, korkak futbol oynatmıyorum!" kompleksinin çılgınlığa dönüşünden başka bir biçimde izahı mümkün olamaz. Şayet rakip, üçlü savunmaya dönen Trabzonspor üzerine biraz daha cesaretle gidebilseydi, bu çılgınlığın neye mal olacağını hep birlikte görecektik.
Öne oyuncu yığmakla hücum oynanacağını zanneden sevgili hocamız, bu aşamada şişirme top dışında hangi hücum aksiyonlarına başvurduğunu ve bunun sonucunda kaç pozisyon bulduğunu, "onlardan mı akıl alacağım dediği", futbol bilgisi kıt(!) basın mensuplarına bir açıklasın bakalım. O soğuk havada ceketini çıkartıp, gömleğiyle kalışının saha içindeki hangi uygulamanın işareti olduğunu bir izah etsin bizlere. Kulübeden avazı çıktığınca bağırmakla hangi maçın sonucunu değiştiğini teknik adam bilgisi dahilinde bir izah etsin bakalım. Ona kimse işini öğretmeye kalkmadı. Tüm medya, G.Saray maçında hata yaptığında hem fikir oldu. Ama hocamız alınganlık gösterdi. Sözde 10-12 puanın gasp edildiğini ve bu konuda gerekli tepkinin yerel basın tarafından verilmediğinden şikayet ederek, taraftar yalakalığı yaptı.
Dün sahada gördüğüm; "albenisi yüksek içi boş bir takım" yaratan Ziya DOĞAN’ın, pazardaki bulunduğu yer ve düşük kalitede ambalajlanmış, albenisi olmayan ancak çok lezzetli bir ürünü sunmanın haklı gururunu yaşayan Hikmet KARAMAN…
Bir teknik adam olarak aranızdaki farkı ve bulunduğunuz yerleri bir düşünün bakalım, nasıl bir sonuca varacaksınız.
Kim, neyi, ne kadar hak ediyor?
Özetle anlatmak istediğim şey; "En gürültülü davulun içinde, boş havadan başka bir şey yoktur!" İzlediğim tablonun kısaca metni budur.
ziya doğanı savunanlara sahip çıkanlara kapak olsun
Birkaç oyuncusunun dışında, isimleri hafızalarda yer etmeyen, vasat oyunculardan kurulu A.Gücü, kolektif oyun anlayışını takım bütünlüğü ve disiplini içerisinde uygulamasının semeresini aldı. Hikmet KARAMAN, Ziya DOĞAN’a göre ambalajı kötü, ama lezzetli bir ürün ortaya çıkarmanın haklı gururunu yaşadı.
Bireysel anlamda rakibinden daha klas ve yetenekli oyunculardan kurulu Trabzonspor’un, doksan dakika süresince örnek gösterilecek bir tane organize atağını görmezken, duran toplardan ve çok gariptir Ceyhun’un "uzun taç atışlarından" sonuç alma çabası; "ağlanacak hale, gülmek" bu olsa gerek..
İlk yarı, hücum özelliği dört oyuncuyla tek pozisyon dahi bulamayan sevgili hocamız, ikinci yarı bu sayıyı 5, hatta 6 ya çıkarmasını; "ben, korkak futbol oynatmıyorum!" kompleksinin çılgınlığa dönüşünden başka bir biçimde izahı mümkün olamaz. Şayet rakip, üçlü savunmaya dönen Trabzonspor üzerine biraz daha cesaretle gidebilseydi, bu çılgınlığın neye mal olacağını hep birlikte görecektik.
Öne oyuncu yığmakla hücum oynanacağını zanneden sevgili hocamız, bu aşamada şişirme top dışında hangi hücum aksiyonlarına başvurduğunu ve bunun sonucunda kaç pozisyon bulduğunu, "onlardan mı akıl alacağım dediği", futbol bilgisi kıt(!) basın mensuplarına bir açıklasın bakalım. O soğuk havada ceketini çıkartıp, gömleğiyle kalışının saha içindeki hangi uygulamanın işareti olduğunu bir izah etsin bizlere. Kulübeden avazı çıktığınca bağırmakla hangi maçın sonucunu değiştiğini teknik adam bilgisi dahilinde bir izah etsin bakalım. Ona kimse işini öğretmeye kalkmadı. Tüm medya, G.Saray maçında hata yaptığında hem fikir oldu. Ama hocamız alınganlık gösterdi. Sözde 10-12 puanın gasp edildiğini ve bu konuda gerekli tepkinin yerel basın tarafından verilmediğinden şikayet ederek, taraftar yalakalığı yaptı.
Dün sahada gördüğüm; "albenisi yüksek içi boş bir takım" yaratan Ziya DOĞAN’ın, pazardaki bulunduğu yer ve düşük kalitede ambalajlanmış, albenisi olmayan ancak çok lezzetli bir ürünü sunmanın haklı gururunu yaşayan Hikmet KARAMAN…
Bir teknik adam olarak aranızdaki farkı ve bulunduğunuz yerleri bir düşünün bakalım, nasıl bir sonuca varacaksınız.
Kim, neyi, ne kadar hak ediyor?
Özetle anlatmak istediğim şey; "En gürültülü davulun içinde, boş havadan başka bir şey yoktur!" İzlediğim tablonun kısaca metni budur.
ziya doğanı savunanlara sahip çıkanlara kapak olsun
Son Ankaragücü maçını da kötü oynayarak taraftarı önünde kaybeden Trabzonspor, gerek yönetim içi gerekse de futbolcu kadrosunda önemli sorunlar yaşıyor. Herkesin ortak düşüncesi “KURTULUŞ MAYIS’TA”
İddiaya göre Ankaragücü maçı öncesi futbolcular maç başı ve taksitlerini istemiş
Ankaragücü’nün hocası Trabzonspor’u nasıl yendiğini TAKA’ya anlattı
Yorum