Tweetle
BASLARI SIKIŞTIĞINDA TRABZON U HATIRLAYANLARI ÇOK GÜZEL İZAH EDEN BİR YAZI OLDUĞUİÇİN ALINTI YAPTIM...
BU ADAMLARI MAZLUM VE DOST GÖREN ARKADASLAR LÜTFEN OKUYUNUZ
H.Ulusoy ve E.Gürsoy Trabzonlu mu!?
Haluk Ulusoy’a karşı Fenerbahçe odaklı ve çoğu zaman akla uygun temellere dayanmayan saldırılar olduğunu bilmeyenimiz yok. Bunun yanında, Fenerbahçelileri haklı olarak “şüphelendiren” Ulusoy uygulamaları da olmadı değil. Devam ederiz.
Ergun Gürsoy’u da; Galatasaray “geleneğiyle” pek örtüşmeyen ama profesyonel liglerde oyunu kuralına göre oynamak için gerekli olan adam rollerinde izledik durduk yıllardır. Ona da devam ederiz.
Ulusoy ailesinin Trabzon’da pek sevilmediğini Trabzonla ilişkilerini şöyle veya böyle sürdüren herkes bilir. Siz bakmayın aklı evvel Fenerbahçelilerin zeka ve bilgiden yoksun “ima”larına. Nihat Genç’in , Ulusoy otobuslerindeki ses kayıtlarından derlediği iki küçük notla devem edelim.
“Sayın yolcularımız otobüsümüz Terme Toğanay tesilerinde yarım saat çay ve ihtiyaç molası vermiştir, ahanda ezduk köpeği”
“Sayın yolcularımız otobüsümüz Susurluk Tağ desisilerinde yemek molası vermiştir, Ula Dursun yoksa önce penzun mi alsayduk”
Önümüzdeki Haluk Ulusoy portresinin algılanışı şudur;
Popüler kültürün sunduğu “nimetlerden” yararlanır ve taşıdığı sıfatın manevi hazzını yaşarken alabildiğine “kentli” ve çağdaş! bir portre çizen Haluk Ulusoy; haklı veya haksız eleştirilere maruz kalıp iktidarı sallanmaya başladığında birdenbire Trabzonlu olduğunu hatırlıyor. Ve başı sıkışmadığı zamanlarda aklına bile gelmeyen Trabzon’da , parayla tutulduğu herkesçe “konuşulan” bir grup “mazlum Ulusoy” adına yürüyüş yapıyor. Rezillik..
Gerçeklerden habersiz iyi niyetli bir grup Trabzonlu için Ulusoy; Trabzon’a yatırım yaptığı için Trabzon düşmanları tarafından sevilmiyormuş!. Bu iddia sahiplerine sormak lazım; Bu ülkede futbol dendiğinde ilk akla gelen şehir İstanbul sa, ikincisi her zaman Trabzon değil midir? Hatta , aklı medya kiriyle lekelenmemiş her sağlıklı birey için çoğu zaman ilk sırada bile görülebilir Trabzon.
Hal böyleyken Trabzon’a yatırım yapmayıp da nereye yapacaktı Federasyon? Bilmeyen de, çok büyük tesis zanneder! Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ni “eşsiz” diye nasıl yutturdularsa, Federasyon tesisleri de aynı. Gençlerbirliği veya Gaziantep veya bir başka Anadolu takımının tesislerini görmeyenler M. A. Yılmaz tesislerini “piyade tüfeği” zannediyor. Hasılı Haluk Ulusoy portresinin Trabzonsporla örtüşen hiçbir yanı yoktur, kandırmayın milleti.
Galatasaray’ın “profesyonel” işler sorumlusu Ergun Gürsoy, İstanbul’daki Trabzonlular Derneğinin başkanıdır, hem de yıllardır ..Şahsen ben Trabzon kültürüne ne tür katkı yaptıkları hakkında fikir sahibi değilim, bu benim eksikliğim de olabilir . Ergun Gürsoy’un spor dünyasında ne tür roller aldığını ve Trabzonsporla ilgisini de Hasan Şaş’ın Ankaragücü’nden Trabzon’a transferini “engellerken” ve bağlı olduğu yere, Galatasaraya’a, kazandırırken öğrenmiştim. Günahı söyleyenlerin boynuna, ama herkesin ortak kanısı odur ki; Hasan Şaş, Ergun Gürsoy olmasaydı Trabzonsporlu olacaktı. Galatasaray’a “kasamadığı” Fatih Akyel’i Trabzonlu yaparken ne kadar iştahlıysa, Şaş’ı kaçırırken de o derece Galatasaraylıydı. Alın size Trabzonlu Gürsoy… İki yıl önceki şampiyonluk mücadelesinde Galatasaray’ın Trabzon’u 4-2 yendiği maç öncesi yarattığı spekülasyonlarla da Fenerbahçe’ye hizmet etmişliği ortadayken, Trabzonluluğuyla övünmesi şaşılacak bir durumdur.
Bu iki portreyi nasıl yorumlamalı şimdi?
Bu nasıl bir Trabzonluluktur ki; doğduğunuz ve “beslendiğiniz” kentin takımı bu ülkede devrimler yaparken, siz hala bir İstanbul takımına “eklemlenmeyi” yeğliyor ve bunu içinize sindirebiliyorsunuz? Eğer bu durumu “ekonomik” gerekçelerle rasyonalize etmeye kalkarsanız komik olursunuz. Yok daha da ileri gidip “ İstanbul takımına dahlolarak kentli olabileceğinizi” sanıyorsanız, bu daha da kötü..Acınılası..
Trabzonluluk nüfus kağıdına düşen birkaç kelimeyle olsaydı; Adıyamanlı Berat, Arnavut Reha ve Çankırılı Harun’la simgeleşen “dik duruşlu insanlara” söyleyecek sözümüz olmazdı. Şükür ki; 10. köyün “değişmez” yolcusu Trabzonsporumuzu sahiplenen milyonlarca onurlu insana sahibiz..Ulusoy’la Gürsoy eksik olsun.
BU ADAMLARI MAZLUM VE DOST GÖREN ARKADASLAR LÜTFEN OKUYUNUZ
H.Ulusoy ve E.Gürsoy Trabzonlu mu!?
Haluk Ulusoy’a karşı Fenerbahçe odaklı ve çoğu zaman akla uygun temellere dayanmayan saldırılar olduğunu bilmeyenimiz yok. Bunun yanında, Fenerbahçelileri haklı olarak “şüphelendiren” Ulusoy uygulamaları da olmadı değil. Devam ederiz.
Ergun Gürsoy’u da; Galatasaray “geleneğiyle” pek örtüşmeyen ama profesyonel liglerde oyunu kuralına göre oynamak için gerekli olan adam rollerinde izledik durduk yıllardır. Ona da devam ederiz.
Ulusoy ailesinin Trabzon’da pek sevilmediğini Trabzonla ilişkilerini şöyle veya böyle sürdüren herkes bilir. Siz bakmayın aklı evvel Fenerbahçelilerin zeka ve bilgiden yoksun “ima”larına. Nihat Genç’in , Ulusoy otobuslerindeki ses kayıtlarından derlediği iki küçük notla devem edelim.
“Sayın yolcularımız otobüsümüz Terme Toğanay tesilerinde yarım saat çay ve ihtiyaç molası vermiştir, ahanda ezduk köpeği”
“Sayın yolcularımız otobüsümüz Susurluk Tağ desisilerinde yemek molası vermiştir, Ula Dursun yoksa önce penzun mi alsayduk”
Önümüzdeki Haluk Ulusoy portresinin algılanışı şudur;
Popüler kültürün sunduğu “nimetlerden” yararlanır ve taşıdığı sıfatın manevi hazzını yaşarken alabildiğine “kentli” ve çağdaş! bir portre çizen Haluk Ulusoy; haklı veya haksız eleştirilere maruz kalıp iktidarı sallanmaya başladığında birdenbire Trabzonlu olduğunu hatırlıyor. Ve başı sıkışmadığı zamanlarda aklına bile gelmeyen Trabzon’da , parayla tutulduğu herkesçe “konuşulan” bir grup “mazlum Ulusoy” adına yürüyüş yapıyor. Rezillik..
Gerçeklerden habersiz iyi niyetli bir grup Trabzonlu için Ulusoy; Trabzon’a yatırım yaptığı için Trabzon düşmanları tarafından sevilmiyormuş!. Bu iddia sahiplerine sormak lazım; Bu ülkede futbol dendiğinde ilk akla gelen şehir İstanbul sa, ikincisi her zaman Trabzon değil midir? Hatta , aklı medya kiriyle lekelenmemiş her sağlıklı birey için çoğu zaman ilk sırada bile görülebilir Trabzon.
Hal böyleyken Trabzon’a yatırım yapmayıp da nereye yapacaktı Federasyon? Bilmeyen de, çok büyük tesis zanneder! Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ni “eşsiz” diye nasıl yutturdularsa, Federasyon tesisleri de aynı. Gençlerbirliği veya Gaziantep veya bir başka Anadolu takımının tesislerini görmeyenler M. A. Yılmaz tesislerini “piyade tüfeği” zannediyor. Hasılı Haluk Ulusoy portresinin Trabzonsporla örtüşen hiçbir yanı yoktur, kandırmayın milleti.
Galatasaray’ın “profesyonel” işler sorumlusu Ergun Gürsoy, İstanbul’daki Trabzonlular Derneğinin başkanıdır, hem de yıllardır ..Şahsen ben Trabzon kültürüne ne tür katkı yaptıkları hakkında fikir sahibi değilim, bu benim eksikliğim de olabilir . Ergun Gürsoy’un spor dünyasında ne tür roller aldığını ve Trabzonsporla ilgisini de Hasan Şaş’ın Ankaragücü’nden Trabzon’a transferini “engellerken” ve bağlı olduğu yere, Galatasaraya’a, kazandırırken öğrenmiştim. Günahı söyleyenlerin boynuna, ama herkesin ortak kanısı odur ki; Hasan Şaş, Ergun Gürsoy olmasaydı Trabzonsporlu olacaktı. Galatasaray’a “kasamadığı” Fatih Akyel’i Trabzonlu yaparken ne kadar iştahlıysa, Şaş’ı kaçırırken de o derece Galatasaraylıydı. Alın size Trabzonlu Gürsoy… İki yıl önceki şampiyonluk mücadelesinde Galatasaray’ın Trabzon’u 4-2 yendiği maç öncesi yarattığı spekülasyonlarla da Fenerbahçe’ye hizmet etmişliği ortadayken, Trabzonluluğuyla övünmesi şaşılacak bir durumdur.
Bu iki portreyi nasıl yorumlamalı şimdi?
Bu nasıl bir Trabzonluluktur ki; doğduğunuz ve “beslendiğiniz” kentin takımı bu ülkede devrimler yaparken, siz hala bir İstanbul takımına “eklemlenmeyi” yeğliyor ve bunu içinize sindirebiliyorsunuz? Eğer bu durumu “ekonomik” gerekçelerle rasyonalize etmeye kalkarsanız komik olursunuz. Yok daha da ileri gidip “ İstanbul takımına dahlolarak kentli olabileceğinizi” sanıyorsanız, bu daha da kötü..Acınılası..
Trabzonluluk nüfus kağıdına düşen birkaç kelimeyle olsaydı; Adıyamanlı Berat, Arnavut Reha ve Çankırılı Harun’la simgeleşen “dik duruşlu insanlara” söyleyecek sözümüz olmazdı. Şükür ki; 10. köyün “değişmez” yolcusu Trabzonsporumuzu sahiplenen milyonlarca onurlu insana sahibiz..Ulusoy’la Gürsoy eksik olsun.
Brezilyalı oyuncu Eller, Risp’in alınması üzerine 
BÜYÜK YÖNETİM ! iş başında bunuda anıllarının akıyla hallettiler..... HELAL OLSUN ! (dimi)
Yorum