Yönetime Yönelik Eleştiriler...

[Ilelioglu]

2011 Ocak ayında iyi bir santrafor ve sağlam bir defans oyuncusu ile 28. haftada şampiyonluğumuzu ilan ederdik...

Fener devre arasi takviye yapmadan 17 macta 16 galibiyet 1 beraberlik alarak toplam 49 puan topladi ve 9 puanlik farki kapatti.

Üstelik bizim belkide Lig tarihinde bile böylesine bir kadro ile ilk yari 42 puan toplamidigimiz bir yerde.

Bizim acimizdan anormal olan bir durum yok, ilk yari 42 ikinci yari 40 topladik. Dedigin transferler yapilsa bile Fener Sampiyon olurdu. O senesi Messi bile gelseydi.

Cünkü dügmeye basilmisti bir kere. Ayrica lig tarihinde 18'de 17 yapani da bilmiyorum.

Mahkemede dogruladi tüm bunlari.

..

[Ilelioglu]

Bir kere sen kimsin demişsin de yukarıda mesajımı okudun mu ?

Başkan Jaja'yı tek başına aldı geldi, anlıyor demek ki az çok futbolcudan.

Sarhoş marhoş, şu Adrian'ı cebinden çıkarır bir daha da sokmaz.

Anlamadigini kendisi defalarca söyledi. Belli ki Jaja'yi da birileri önermis, tipki Henrique'de oldugu gibi.

..

[DİNÇ]

Fener devre arasi takviye yapmadan 17 macta 16 galibiyet 1 beraberlik alarak toplam 49 puan topladi ve 9 puanlik farki kapatti.

Üstelik bizim belkide Lig tarihinde bile böylesine bir kadro ile ilk yari 42 puan toplamidigimiz bir yerde.

Anormal olan bir durum yok, ilk yari 42 ikinci yari 40 topladik. Dedigin transferler yapilsa bile Fener Sampiyon olurdu. O senesi Messi bile gelseydi.

Cünkü dügmeye basilmisti bir kere. Ayrica lig tarihinde 18'de 17 yapani da bilmiyorum.

Mahkemede dogruladi tüm bunlari.

..

Eğer Ocak 2011 de iyi bir santrafor ve defans oyuncusu alsaydık emin ol
Şikebahçe (3 puan), Ankaragücü (2 Puan), Kayseri (2 Puan), Eskişehir (2 Puan), Antalya (2 Puan)

Bu maçlardan birinden 3 puan alsak şampiyonduk...

Eminim ki fener şike yapacak moral bulamayacaktı...

2. haftada aradaki fark 4 e inince heveslenip başladılar şikeye...

[artvints]

Eğer Ocak 2011 de iyi bir santrafor ve defans oyuncusu alsaydık emin ol
Şikebahçe (3 puan), Ankaragücü (2 Puan), Kayseri (2 Puan), Eskişehir (2 Puan), Antalya (2 Puan)

Bu maçlardan birinden 3 puan alsak şampiyonduk...

Eminim ki fener şike yapacak moral bulamayacaktı...

2. haftada aradaki fark 4 e inince heveslenip başladılar şikeye...

bunu söylemek müneccimliktir.ben de size şöyle bir senaryo söyleyeyim o zaman yeni gelen oyuncu takımla uyuşmazlık göstericekti gol atamayacaktı sonra herkes iyi takım bozulur mu yeni gelmiş adam hemen kadroya alınır mı diye eleştirecekti.çünkü hali hazırda oynayan adamlar başarısız değildi ki oynatılmasınlar.böyle olsaydı daha çok eleştirilirdi takım.yedek kalan oyuncuların moral bozukluğu derken iyice sarpa sarardı.yani bi çok ihtimal var.o yüzden geçmişle özellikle bu şekilde yani yarar sağlamayacak şekilde uğraşmayı bırakıp geleceğe bakmak lazım.

[Cihansev]

Küçük camialar küçük hesaplar peşinden koşarlar...

İşte bizde öyleyiz...

10 senede bir şampiyonluğa oynar kaybederiz...

2011 Ocak ayında iyi bir santrafor ve sağlam bir defans oyuncusu ile 28. haftada şampiyonluğumuzu ilan ederdik...

Peki kimleri aldık;
Brozekler

Parası olan ise transfer yapmadı...Şike yaptı...

Hoş...Bizimkiler 2010-2011 sezonu 2. yarısında bir ara yine ruhsuz top oynamışlardı...

1984 den sonra Şikecilerle yaptığımız tüm şampiyonluk mücadelelerini kaybettik...

Nedeni şikecilerin büyüyüp bizim küçülmemizi sağlayan siyasi ve ahlaki anlayıştı...

Trabzonspor iyice küçüldü...Taraftar artık sıradanlaştı...Takım yenilince eskiden 1 hafta kendimize gelemezdik...
Takımın golü sayılmıyor ofsaytten gol yiyor seyirci tepkisiz...
Şimdi "oyun bu...yenmekte var yenilmekte" havasındayız (Belki de doğrusu bu)

Daha düne kadar kupa için ince ince çalıştıklarını anlatan zat şimdilerde "Ne şikesi biz görmedik...Siz de daha fazla üstüne gitmeyin aşağı inersiniz" havalarında...

Anlaşılan daha da kötüye gideceğiz...

Bu duruma aklı başında olanlar müdahale etmeli...

Aynen katılıyorum.. Bilinçsiz cahil taraftar bunları göremiyor skora göre yorum yapıp tepki gösteriyor.. Öncelikle sorunu doğru tespit edersek çözümü bulmaya yaklaşırız..Trabzonspor istanbul takumlarıyla aynı mantaliteyle hareket ederse iflas eder .. bizim maddi gücümüz ortada.. barcelona gibi kendi yıldızlarımızı yaratmalıyız.. madrid gibi yıldız toplayarak başetmemiz imkansız şikecilerle

[Ertuğrul ATALAY]

Zaten İstanbul takımlarıyla s.....yarıştırma anlayışı bizi bu noktalara getiriyor....
Yıldız transfer takıntısı...
İllede transfer takıntısı...
Dönemsel başarısızlıklarda kelle kopartma takıntısı....
Takımın iyi olduğu dönemlerde genç oyuncuları kazanma adına onlara gerekli süreleri inatla vermeme takıntısı...
Avni akerde taraftarın seyirci olma konusunda ısrarı...(top rakipte stad sus pus..top bizde oyuncularımız olumlu hamlelerine ses yok,hatalarda küfür)...yani avni aker rakibe değil bize cehennem..
Taraftarlar arası bölünmüşlük...
Yönetimlerin herşeyi ben bilirim havası...
vs....vs...

Yukarıda yazan arkadaşların çoğuna katılıyorum...
Biz istanbul takımları gibi değer tüketen değil.değer üreten takım olmalıyız...Çünkü biz veya ben o yüzden Trabzonsporluyum Trabzonlu olmamama rağmen...

[artvints]

Aynen katılıyorum.. Bilinçsiz cahil taraftar bunları göremiyor skora göre yorum yapıp tepki gösteriyor.. Öncelikle sorunu doğru tespit edersek çözümü bulmaya yaklaşırız..Trabzonspor istanbul takumlarıyla aynı mantaliteyle hareket ederse iflas eder .. bizim maddi gücümüz ortada.. barcelona gibi kendi yıldızlarımızı yaratmalıyız.. madrid gibi yıldız toplayarak başetmemiz imkansız şikecilerle

daha derin bir yapılanma lazım öncelikle barcelona zaten büyük takımdı bi şekilde idare ederdi.ama onlar bunun yeterli olmayacağını düşündüler, en büyük olmak için önce en küçük oldular ve özüne kendi öğretilerine yöneldiler.çünkü sonunda gelecek başarıyı biliyorlardı.bizim geçiş dönemimiz daha sancılı olur.ama doğru işler yapılırsa çok önemli adım atarız.bu kalitesiz ligde çok zor değil zaten çabuk toparlanırız.

ama ilk olarak bu ligin sahte kupasından ve şampiyonluk isteğinden vazgeçmemiz gerekiyor.öncelikle bu yükten şampiyonlu stresinden kendimizi kurtarmalıyız.sonra devrimi yapacak futbolcuları büyük özenle yetiştirmeliyiz.bunlar paryla falan satın alınacak insanlar olmamalı.o bilince ulaşmak sandığımız gibi imkansız değil.sonra olacakları keyifle izleriz.

bu neye benziyo biliyomusunuz.Kur'an öğretisi derki bu dünyada ki mutluluklar sahte , eğer gerçekten inanırsan sabredersen ibadet edersen gerçek mutluluğu cennette göreceksin.bu da onun gibi.

üstelik karşımızda yapılmışı var.barcelona.adamlar sonsuz saadet yaşıyolar.resmen müslümanlığımı pekiştiryolar.sonra dönüp bakıyorsun trabzonspora ne düzen var ne bişey herşeye rastgele oluyo.insanın inancı kalmıyo.yemin ediyorum ateist yapar adamı bu trabzonspor ve bu oyuncular

[TekfurÇayır 61]

Katılıyorum bu söylediklerine ayrıca birşey daha belirtmek istiyorum.

Ne olursa olsun bundan daha kötüsü gelemez...

Belki alakasız olacak ama kendi açımdan güzel bir örnek vereceğim.1917 yıllarından itibaren Amerika patentli Institute kuruluşları ve Think-Tanks gibi örgütler yüzyıllar öncesinin gizli politik oyununu yeryüzünde oynama kararı aldılar.

Bu Stratejik Attack daha sonrasında NATO üyesi 17 ülkede kurulan gayrı nizami harp orduları.Şimdiki adıyla GLADIO(Ülkemizde ilk olarak 1954 yılında temeli atılıp 1958 yılında resmi faaliyete Ankara Bahçelievler JUSSMAT Amerkan Yardım Derneği'nin bir alt katında kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu) Kontrgerillaları tarafından ana prensip olarak uygulanan bir teknikti.

Systemin ana hatları kuruluş amacından çok farklıydı.Kuruluş amacı ülke rejimi ve bütünlüğüne aykırı bir darbe ve yahut savaş açılırsa gayrı nizami savaş ortamları yaratmaktı.Yani halkı örgütleyip gerilla savaşı nasıl yapılır bunu uygulamaktı.

Lakin bu insanlar ilk olarak NAZİ Almanya'sından önce bu systemi Almanlarda denediler ve gayette başarılı oldular.Savaşı kaybeden gururlu Almanlar propaganda ile ayaklanmaya davet ediliyor ve sert rejimlerle yönetilmesi gerektiğine inanıyor,bu sayede onlara bu acıyı yaşatan herkesten öc alabileceğini düşünüyorlardı.Daha doğrusu bu düşünceye sevk ediliyorlardı.

Gazetelerde savaş gazisi almanların dilenir vaziyette resimleri,gecelik faiz rekorları.Paranın değersizleştirilip ''Para yakıp eğlenen çocuk resimleri...''

Kaçınılmaz sonuç bir anda ortaya çıkıverdi.SPARTAKİST ayaklanma...Yani kısacası ANARŞİZM.Halk sert bir yönetimle dünyaya meydan okumak istiyordu.Bu yönde teşvik edilmişti.Nasıl olsa hangi yönetim olursa olsun bundan daha kötü halde olamazlardı.ANARŞİZMİN KÖTÜ OYUNU:HALK DİKTATÖRLERE KUCAK AÇIYORDU...

1930 yıllarında bir birahane de kurulan bir parti Nasyonel Sosyalist Parti zamanla yükselişe geçti.1938 yılı Adolf Hitler iktiadara geldi.İlk yaptığı icraat bütün Almanya'da ki kütüphaneleri yakmak oldu.İsyancılar bir bir katledildi.Halk Hitler'e tapıyordu adeta...

Sonuç dünyaya meydan okuyan bu karizmatik lider kendisini bir ateş çukurunda ölüme terketti.9 Mayıs 1945 günü bu efsane bitti.Almanlar artık akıllandılar.Yine ağır bir diyet ödendi ama artık eski hataları yapmayacaklardı.Şuan ki Almanya'nın ekonomik ve siyasi nüfuzu ortada...

Aranızda bana kızanlar çıkacak belki de bu mesajım silenecek.Aslında anlamak isteyene çok şey anlatıyor bu yazım.

Bu anlamda iki kere düşünmeden hareket etme lüksümüz kalmadı artık.Bizim için en iyisi olmazsa olmaz...

Değerli renktaşlar sizi bir kere daha iyi düşünmeye davet ediyorum.Kim gelirse gelsin dememek,yarın yeniden daha kötü duruma düşmemek için...

Bu yazımı büyük bir sabırla okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim...

Beni de endişelendiren bir büyük tehlikeye dikkat çekmişsin. Çok da güzel olmuş. Ellerine sağlık.

İnşaallah bu çıkmaz yola hiçbir zaman girmeyiz. Süreç aleyhimize sonuçlanırsa taraftârımız Hitler'i desteklemeye hazır hâle gelecek. Bunun altından nasıl kalkılır bilmiyorum.

[Hasan61]

Şenol Güneş başkan adayı olacak,Alıntılayın.

[artvints]

Katılıyorum bu söylediklerine ayrıca birşey daha belirtmek istiyorum.

Ne olursa olsun bundan daha kötüsü gelemez...

Belki alakasız olacak ama kendi açımdan güzel bir örnek vereceğim.1917 yıllarından itibaren Amerika patentli Institute kuruluşları ve Think-Tanks gibi örgütler yüzyıllar öncesinin gizli politik oyununu yeryüzünde oynama kararı aldılar.

Bu Stratejik Attack daha sonrasında NATO üyesi 17 ülkede kurulan gayrı nizami harp orduları.Şimdiki adıyla GLADIO(Ülkemizde ilk olarak 1954 yılında temeli atılıp 1958 yılında resmi faaliyete Ankara Bahçelievler JUSSMAT Amerkan Yardım Derneği'nin bir alt katında kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu) Kontrgerillaları tarafından ana prensip olarak uygulanan bir teknikti.

Systemin ana hatları kuruluş amacından çok farklıydı.Kuruluş amacı ülke rejimi ve bütünlüğüne aykırı bir darbe ve yahut savaş açılırsa gayrı nizami savaş ortamları yaratmaktı.Yani halkı örgütleyip gerilla savaşı nasıl yapılır bunu uygulamaktı.

Lakin bu insanlar ilk olarak NAZİ Almanya'sından önce bu systemi Almanlarda denediler ve gayette başarılı oldular.Savaşı kaybeden gururlu Almanlar propaganda ile ayaklanmaya davet ediliyor ve sert rejimlerle yönetilmesi gerektiğine inanıyor,bu sayede onlara bu acıyı yaşatan herkesten öc alabileceğini düşünüyorlardı.Daha doğrusu bu düşünceye sevk ediliyorlardı.

Gazetelerde savaş gazisi almanların dilenir vaziyette resimleri,gecelik faiz rekorları.Paranın değersizleştirilip ''Para yakıp eğlenen çocuk resimleri...''

Kaçınılmaz sonuç bir anda ortaya çıkıverdi.SPARTAKİST ayaklanma...Yani kısacası ANARŞİZM.Halk sert bir yönetimle dünyaya meydan okumak istiyordu.Bu yönde teşvik edilmişti.Nasıl olsa hangi yönetim olursa olsun bundan daha kötü halde olamazlardı.ANARŞİZMİN KÖTÜ OYUNU:HALK DİKTATÖRLERE KUCAK AÇIYORDU...

1930 yıllarında bir birahane de kurulan bir parti Nasyonel Sosyalist Parti zamanla yükselişe geçti.1938 yılı Adolf Hitler iktiadara geldi.İlk yaptığı icraat bütün Almanya'da ki kütüphaneleri yakmak oldu.İsyancılar bir bir katledildi.Halk Hitler'e tapıyordu adeta...

Sonuç dünyaya meydan okuyan bu karizmatik lider kendisini bir ateş çukurunda ölüme terketti.9 Mayıs 1945 günü bu efsane bitti.Almanlar artık akıllandılar.Yine ağır bir diyet ödendi ama artık eski hataları yapmayacaklardı.Şuan ki Almanya'nın ekonomik ve siyasi nüfuzu ortada...

Aranızda bana kızanlar çıkacak belki de bu mesajım silenecek.Aslında anlamak isteyene çok şey anlatıyor bu yazım.

Bu anlamda iki kere düşünmeden hareket etme lüksümüz kalmadı artık.Bizim için en iyisi olmazsa olmaz...

Değerli renktaşlar sizi bir kere daha iyi düşünmeye davet ediyorum.Kim gelirse gelsin dememek,yarın yeniden daha kötü duruma düşmemek için...

Bu yazımı büyük bir sabırla okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim...

şunu da eklemek isterim bu oyunu oynayan kişiler o gün dünyada hakim kişilerden farklı insanlar değiller bana göre.düşman yaratıp korku politikasıyla ülke yönetmek yabancı olduğumuz şeyler değil.bunların küresel anlamda oynanan oyunlar olduğu açık ama aktörler tek bir grup, zaten böyle faşzan insanlık dışı bi oluşumun insanlar tarafından yönetilmesi mümkün değil.burda aşılanmış birileri tarafından yönetilmiş şeyler olduğu belli.ama bunlar genellikle hep aynı kişiler oluyo.bu saatten sonra da küresel hiç bir olay kolay kolay onların kontrolü dışında olmaz.neyse fazla siyaset yapmayalım

[Ertuğrul ATALAY]

Katılıyorum bu söylediklerine ayrıca birşey daha belirtmek istiyorum.

Ne olursa olsun bundan daha kötüsü gelemez...

Belki alakasız olacak ama kendi açımdan güzel bir örnek vereceğim.1917 yıllarından itibaren Amerika patentli Institute kuruluşları ve Think-Tanks gibi örgütler yüzyıllar öncesinin gizli politik oyununu yeryüzünde oynama kararı aldılar.

Bu Stratejik Attack daha sonrasında NATO üyesi 17 ülkede kurulan gayrı nizami harp orduları.Şimdiki adıyla GLADIO(Ülkemizde ilk olarak 1954 yılında temeli atılıp 1958 yılında resmi faaliyete Ankara Bahçelievler JUSSMAT Amerkan Yardım Derneği'nin bir alt katında kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu) Kontrgerillaları tarafından ana prensip olarak uygulanan bir teknikti.

Systemin ana hatları kuruluş amacından çok farklıydı.Kuruluş amacı ülke rejimi ve bütünlüğüne aykırı bir darbe ve yahut savaş açılırsa gayrı nizami savaş ortamları yaratmaktı.Yani halkı örgütleyip gerilla savaşı nasıl yapılır bunu uygulamaktı.

Lakin bu insanlar ilk olarak NAZİ Almanya'sından önce bu systemi Almanlarda denediler ve gayette başarılı oldular.Savaşı kaybeden gururlu Almanlar propaganda ile ayaklanmaya davet ediliyor ve sert rejimlerle yönetilmesi gerektiğine inanıyor,bu sayede onlara bu acıyı yaşatan herkesten öc alabileceğini düşünüyorlardı.Daha doğrusu bu düşünceye sevk ediliyorlardı.

Gazetelerde savaş gazisi almanların dilenir vaziyette resimleri,gecelik faiz rekorları.Paranın değersizleştirilip ''Para yakıp eğlenen çocuk resimleri...''

Kaçınılmaz sonuç bir anda ortaya çıkıverdi.SPARTAKİST ayaklanma...Yani kısacası ANARŞİZM.Halk sert bir yönetimle dünyaya meydan okumak istiyordu.Bu yönde teşvik edilmişti.Nasıl olsa hangi yönetim olursa olsun bundan daha kötü halde olamazlardı.ANARŞİZMİN KÖTÜ OYUNU:HALK DİKTATÖRLERE KUCAK AÇIYORDU...

1930 yıllarında bir birahane de kurulan bir parti Nasyonel Sosyalist Parti zamanla yükselişe geçti.1938 yılı Adolf Hitler iktiadara geldi.İlk yaptığı icraat bütün Almanya'da ki kütüphaneleri yakmak oldu.İsyancılar bir bir katledildi.Halk Hitler'e tapıyordu adeta...

Sonuç dünyaya meydan okuyan bu karizmatik lider kendisini bir ateş çukurunda ölüme terketti.9 Mayıs 1945 günü bu efsane bitti.Almanlar artık akıllandılar.Yine ağır bir diyet ödendi ama artık eski hataları yapmayacaklardı.Şuan ki Almanya'nın ekonomik ve siyasi nüfuzu ortada...

Aranızda bana kızanlar çıkacak belki de bu mesajım silenecek.Aslında anlamak isteyene çok şey anlatıyor bu yazım.

Bu anlamda iki kere düşünmeden hareket etme lüksümüz kalmadı artık.Bizim için en iyisi olmazsa olmaz...

Değerli renktaşlar sizi bir kere daha iyi düşünmeye davet ediyorum.Kim gelirse gelsin dememek,yarın yeniden daha kötü duruma düşmemek için...

Bu yazımı büyük bir sabırla okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim...

Yazını büyük bir dikkatle okudum...
Bende seninle aynı endişeleri taşıyorum...
Değerlerimizi misyonumu tekrar gözden geçirip özeleştirimizi yapıp yarınlara daha yere basan kararlarla yürümeliyiz...

[The Legend]

yeni başkan adayı için faruk özak çalışmalara başlamıştır.

[artvints]

Beni de endişelendiren bir büyük tehlikeye dikkat çekmişsin. Çok da güzel olmuş. Ellerine sağlık.

İnşaallah bu çıkmaz yola hiçbir zaman girmeyiz. Süreç aleyhimize sonuçlanırsa taraftârımız Hitler'i desteklemeye hazır hâle gelecek. Bunun altından nasıl kalkılır bilmiyorum.

bizim ki devrim olur inşallah, doğru ellerde gerçekten inanan insana değer veren kişiler klübün başına geçerse o şekilde olmaz.ama insanlar sürekli taciz ediliyo, hakları gasp ediliyo ve ötekileştiriliyo.eğer bu enerji doğru yönlendirilmesse tabi ki anarşi doğması yüksek ihtimal.o yüzden insanları bilinçlenlenmesine yardımcı olmak lazım, ve kendileriyle özleştirebilecekleri bir takım kurmak lazım.

[bordox]

Büyük büyük laflara,çok derin tahlillere gerek yok benim için iki olayın sebebi kimse ve bu sorunun kaynağı neyse bir daha kulübün yanına yaklaştırılmamalı.
Fatih Tekke'yi o kadar istemesine rağmen kulübe sokmayanlar ve Barış Özbek'i transfer edenler.
Somut şeylerden başlamalı,çünkü bizdeki beyin buna yetiyor,doğru gördüğümüz ve yanlış gördüğümüz somut olayların sorumlularından hesap sorarak başlanmalı bu iş bu üstte yazdığım olayın sorumlularının kafaları koparılmalı,o zihniyet bir daha o kapıdan içeri girmemeli

O kadar derin,o kadar afaki,o kadar tahlile gerek yok.Çünkü bizim o kadar uzak düşünebilecek ne sabrımız var ne kapasitemiz var ancak aradan bu ortamı istediği gibi yoğurabilecek,insanları yönlendirebilecek,uzun yılların planını yapabilecek bir dahi varsa buyursun bizim gibileri uyandırmadan ki uyanırsak büyük tehlike,çünkü ne yapmak istediğini anlamayız ve adamı bitiririz alsın sazı eline,ama eğer yoksa iyice akıl sağlığımızı ve iyi ile kötüyü ayırmaya yetebilen kapasitemizi de kaybetmeden somut olaylardan başlayıp el yordamı ile gitmeliyiz.
Bence bize en uygunu bu.
Hangi şerefsiz ve ciğersiz Fatih Tekke'yi bu kulübe sokmayıp Barış Özbek ve türevlerine yol verdiyse bizi bu günlere taşıyan da onlardır.

[Tuğrul]

2003-2004 sezonunda federasyon başkanı kimdi. Levent Bıçakçı.

Ne yapmıştı. fb- rize maçı 1-1 biterken maçın 89.dakikasında Victoria ikinci sarı kart göstermediği için tekrar ettirmiş.

fener ikinci yarıda kural hatası nedeni ile tekrar edilen maçı kazanıp 11 puan geriden gelerek şampiyon olmuştu. Çoğu maçı da şaibeliydi.

Belki de o sezon şampiyon TS olacaktı.

Bu adamı şike ile olan mücadelemizde avukat yapmak TS'un adalet arayışlarına hakarettir.

Mayıs ayının 3. haftasında olağanüstü kongre yapılmalı. Aralık ayını bekleyerek bir sezon heba edilmemeli.