Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Yönetime Yönelik Eleştiriler...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • İlk olarak Armağan Dere tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
    Bence Albayrak kendimizi kanıtlama açısından sölemiş olabilir..yoksa kendimizi Malatyaspor ile kıyaslamıyoruz..bu bence aşırı fanatiklikten ileri geliyor...aynı şunun gibi 96'dan sonra takıma küsen bir çok taraftarımız gibi

    nuri albayrak Trabzonsporun gelecegi hakkinda konusmasi gereken en son kisi bence. Trabzonspor camiasi uzerinde yarattigi yikim en az 96 yikimi kadardi bu zatin

    96 nin ve onursal !! baskanin yerle bir ettigi kulubun uzerinden silindir ile gecti resmen bu abimiz, simdi kotu gunde ortaya cikip mezarcilik yapip kulup uzerinden reyting kotarma pesinde..

    Yorum


    • İlk olarak Armağan Dere tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
      Bence Albayrak kendimizi kanıtlama açısından sölemiş olabilir..yoksa kendimizi Malatyaspor ile kıyaslamıyoruz..bu bence aşırı fanatiklikten ileri geliyor...aynı şunun gibi 96'dan sonra takıma küsen bir çok taraftarımız gibi
      Armağan ben senin gibi düşünmüyorum

      Senin bu belirttiğin niyetin kelimelere dökülüşü bu şekil olmaz. Bu açıklamalar baştan aşağıya art niyet göstergesidir. Düşüşün farkına varıp durumdan vazife çıkarma çabasından öte birşey değildir.

      Trabzonspor başkanlığı yapmış bir insan bu kulübe karşı gerçekten aidiyet bağı ve bir aşk duyuyorsa, ileriye dair böyle bir öngörüye sahipse bile böyle bir açıklama yapmaz. Çıkar ortaya ve der ki "bizler bu kulübün sigortasıyız ve her daim ayakta tutmasını biliriz".

      Bu takımı onca çabasına rağmen o bile Malatyaspor kıvamına getirememişse evelallah bu kulüp kıyamete kadar büyük kalacaktır.

      Albayrak, Malatyaspor gibi olabileceğine ihtimal dahi vererek aslında Trabzonspor tarihinden ne derece uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.

      Ama şaşırmamak lazım kendisinin Trabzonspor ile tanışması başkanlığının ilk günüyle olmuştu.

      Yorum


      • - Nuri Albayrak o kadar seviyordu madem Trabzonsporu neden Liman'ı almak için yırtındı beyfendi , anlatmasınlar şimdi , resmen Akbaba gibi dolaşıyorlar Şehrin etrafında ...
        Trabzonspor demek inancın zaferi demektir ''Ben Trabzonspor'un kaptanıyım, başka bir kaptanın arkasından, başka bir takımın formasıyla sahaya çıkmam'' Dozer CEMİL Hopa & Beşikdüzü & Şahmelik
        Trabzonspor Trabzonspor Trabzonspor !
        .................................................. ..................................................TERTEMİZ82

        Yorum


        • Ben sadece düşüncelerimi söledim, yoksa Albayrağı savunmadım ve zamanında o da bir Trabzonspor başkanıydı...Koltuğunun hatrına bişe demedim..
          Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
          Olmak ister isen bu yolda mahir,
          Harabat ehlini hor görme şakir,
          Defineye malik viraneler var.

          Yorum


          • İlk olarak SEDAT tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
            - Nuri Albayrak o kadar seviyordu madem Trabzonsporu neden Liman'ı almak için yırtındı beyfendi , anlatmasınlar şimdi , resmen Akbaba gibi dolaşıyorlar Şehrin etrafında ...
            onu bu kulube baskan olmasi icin servis eden , o iradeyi destekleyen ve goz yumanlar nuri albayrak kadar sorumlu malesef. yaygara ve palavra ile gelip arkasindan kufredilerek ayrildi.

            bu abimizin Trabzonsporun sampiyonluk iddasini kaybettigi bir mactan sonra koydugu hedef aslinda ne maksatla o koltukta oturdugunun kaniti gibiydi..

            yillar once yururlukten kaldirilan kupa galipleri kupasini hedef olarak belirlemisti kendileri .. ne yapsin , o da hakli.. onun icin kulup demek yazane demek.. baskanlik demek ihale kovalarken kullanilacak sekil demek.. onune geleni catir cutur sattip arkasinda borc birakan bu abimizin is kariyerinde boyle hatalar yaptigini pek sanmiyorum acikcasi,,

            ibb ye 10 yil baskanlik yapti ve nuri albayraktan kurtulur kurtulmaz ibb superlige cikti.. bu da onun utanmasi gereken bir baska mevzu,..
            En son ESER tarafından düzenlendi; 09.02.2011, 01:50.

            Yorum


            • Bende hala bu borc konusunda takintili olanlari anlamiyorum. Bizi borsaya götüren ve bugünkü temettülere mahkum eden yönetim, Atay Aktug'un dönemindeki yönetimdir. Neden? O zaman Istanbul takimlari borsaya aciliyor diye, bizim acemiler toplandi, bu isin öncesini sonrasini, tam olarak ne yaptiklarini bilmeden attilar bizi borsa havuzuna, simdi bogulan tabi Trabzonspor, Atay Aktug ve yönetimini yargisal olarak dava etme hakkimiz yok, olan yine Trabzonspora oldu.

              Albayrak döneminde tek ugras verdigi is, Akyazi projesiydi. Simdi ihalesi oldu, ihaleyi Albayrak kazandi ve benim acimdan, hic birseyle ilgilenmezken niye bu kadar bu projeyle ilgilendigi ortaya cikti.
              "Adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur..."

              Yorum


              • nuri albayrak in stadyum projesi isi tam bir tiyatro ve insanlari enayi yerine koymacadan baska birsey degildi.. gazeteye bir gun bakiyoruz pekin olimpiyat stadi bordo maviye boyanip avni akerin yerine monte edilmis, obur gun bakiyoruz akyazi sahili doldurulmus olimpik stadyum yapilmis, uzerinde helikopterler ucmakta.. hepimizin artik tanir hale geldigi bir biyikli abimiz sondaj mondaj ayagina sahilde takilip poz da verirdi arada.. proje basladi yersen hesabi..
                sonra bir ara yine bi bakmisiz ...aa o da ne.. hollandalilar talip olmus projeye secimler yaklasirken, olmadi ama simdi bak tam da yapacakti nuri bey halbuki..
                En son ESER tarafından düzenlendi; 09.02.2011, 02:10.

                Yorum


                • İlk olarak Recep Alkan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                  Uzun zamandır yazamıyorum foruma. Genelde de yazmak yerine okumayı tercih ediyorum. Bunda ki en önemli etken ne zaman konuşsak bazı arkadaşlarca zamanını tutturamıyor olmamız. Yine yerli yersiz konuşup da şimşekleri üzerimize çekmeyelim istedim. Ama kafamda gerçek manada çok çeşitli ve cevabını bulamadığım sorularım var.

                  Örneğin; (geçmiş olmasına rağmen) son yapılan transferlerimizde hoca ısrarla 3 senedir seyrettiğimiz isimleri kadroya kattık dedi. Ben bundan şunu anlıyorum, bu adamları 3 yıldır izledik ve bize yapacakları olası katkılardan % 100 emin olarak transferleri gerçekleştirdik. Eğer durum bu ise, bu adamlar neden 5 resmi maçtır bırakın 11'i, 18'e bile giremiyorlar. Beşiktaş maçında Pıotr Brozek'i sadece ben mi beğendim ? Bu zamana kadar rakiplerinin bile farkına vardığı sol kanat eksikliğini, defalarca Ferhatı da oyuna alarak gidermek isteyen Şenol Hocamız neden bu adamı oynatmıyor ? Oynatmayı geçtim, adamı 18'e bile almıyor ?

                  Fenerbahçe maçında kenarda nerede ise oyunu değiştirebilecek tek bir oyuncumuz yoktu. Bir yattara vardı, o girdi zaten. (Alanzinyoyu saymıyorum artık, çünkü katkısı sıfır) Takımda gerçek forvet olarak bitelendirilebilecek sadece 2 isim var. Umut Bulut, Pawel Brozek. Var mı başkası ? sen 18 kişilik kadroda sadece bir forvt ile sahaya çıkıyorsun. Gerçek forvetin nerde ? Tribünde ? Yan adamlar ile kor üretmeye çalışıyorsun. Hocam eyvallah birileri bizi Barcelonaya benzetiyor ama biz Barcelona değiliz ? Burası da İspanya değil, Selçuk Messi, Jaja Xavi, yattara da david villa değil.

                  Bunları neden yazdım ? Amacm biraz da Şenol Hocayı eleştirmek. Yeri belki burası değil, ama aslında Şenol Hocaı eleştirirkende birşeyleri öğrenmek istiyorum. Bu adamları kim istedi, kim aldı ? 5 Resmi maçta görev almayan bir oyuncu nasıl oluyorda 3 yıllık bir izlemenin sonucu takıma kazandırılıyor. Ligimizde mücadele eden birçok takımın yeni aldığı oyuncular ligde yük taşırken, bizimkiler nasıl oluyorda tribünden aşağıya inemiyor ?

                  Bugünlerde herkes Teo'dan zararsız kurtulmanın sevinci yaşarken, peki arada ki kaybımızın ne olduğunu hesaplayanınız var mı ? bu yanlış transferin gelinen noktada faydalanamadığımız başka bir transfere yol açtığının farkında mı ? Evet maliyet ve katkı olarak bende çok eleştirip bundan zarar etmememiz gerektiğini savundum. Ama geldiğimiz noktada işin sadece maddi yön ile anlatılamayacağını anladım.

                  Biz transferi beceremiyoruz. Transferi kim yapıyorsa o beceremiyor.

                  Adamı forvet diye alıyoruz, adam forvet arkası oynuyor,
                  Adamı sol açık alıyoruz, adam forvet arkası oynuyor,
                  Adam alıyoruz, bek mi açık mı belli değil,
                  Adamı forvet alıyoruz, ama sağ açık oynatıyoruz.

                  Kısacası biz bu işi beceremiyoruz.

                  Bazı arkadaşlarımız geçmiş mesajlarda kulübün borçlarından bahsetmiş, bazılarımızda bu konunun sıktığından bahsetmiş. Bende aynı noktaya değinmek isterim aslında. Herkes yapılan onca borcu sadece takıma bağlarken, aslında takımın bur borca asla ve asla denk gelmeyeceğini de görüyor olmaların beklerdim. Çünkü hiçbir şekilde kulübün hesapladığı paralar oyuncuları satamayız bizler. Bakıldığında takımın en çok para edecek ouncusu bile, bedava gitme hakkını sonuna kadar elinde bulundurmak istiyor. Ve ben maddiyatn yanında verilen sözlerin de ne olduğunu, hangi hasır altına süpürüldüğünü öğrenmek istiyorum. Şu genel kurullarda anlatılan, Üniversite, kütüphane, hastahane masallarının da ne olduğunu duymak istiyorum !!!

                  Ben şunu anlamıyorum, yönetime gelen her eleştiri de herkesin savunması şu oluyor. aman susun, takım etkilenmesin. Takım neden etkilenecek ?Yönetimi eleştirmek ile takımın huzuru neden bozuluyor ? Bunca zaman bu başlıkta tek yorum yapılmadı, takım neden bu beraberlikleri alıyor ? Demek ki neymiş konuşsak da konuşmasak da bu takım istediğini oynuyor !!!

                  Herşeyi geçtim arkadaş, bu camianın taraftar bazında en büyük tepkilerini alan Mehmet Ali Yılmaz bile bir yerlere çıkıp bağırırken sen neden susuyorsun ?
                  Diyeceksiniz ki dışarıdan herkes konuşur ? Bende size hemen sorayım o zaman;

                  - Sadri Şener başkan olmadığı, bu camianın içinde olmadığı 20 senelik süre zarfnda Trabzonspor'un içinde bulunduğu onca zor durumda neden konuşmadı?
                  - Sadri Şener neden Başkanı olduğu zamanda (günümüzde) bizlerin itirazı olan konular hakkında tek kelime etmiyor ?

                  Şenol Güneş bu takıma gelirken yazdığım bir yazımda şunu söylemiştim.

                  - Hacısalihoğlu ve Sadri Şener Şenol Güneş'i kendilerine kalkan olarak görüyor.

                  Gelen noktada tam da bu durumdayız işte. Başkan susuyor, Şenol Hoca konuşuyor.

                  Benim anlamadığım bir konu da, devamlı olarak sempatik görünme hastalığı. Başarıyı da, mutluluğu da çok farklı yerlerde arıyoruz. Başkan güldüğü yada espri yaptığı kadar takım için konuşsa çok farklı durumlarda olabilirdik. Milletin oda basmayı meslek haline getirdiği, ben mi sen midaha iyi oda basarız mevzularını dillere pelesenk ettiği günlerde bizim hala gülen gözlerde başarı ve mutluluk aramamız çok akılcı gelmior bana.

                  Evet farkımız olsun, evet onlara benzemeyelim. Ama bu iyice susmak ve gelene geç demek mi oluyor ? Adam bizim Başkanımızı sallamamış maçı başka yerde seyretmiş, bizim başkanımız hala diyor ki Aziz Bey'e kırıldım. Yahu bu nedur ya ? Bırakın Başkan olmayı, güya bunlar liseden arkadaş. Ben daha bir kez bile Adnan Polat yada Aziz Yıldırımdan Sadri Şenere'e olan arkadaşlıkları dolayısı ile bir demeç duymadım. Bizim başkanımız ise hiç durmadan bu demeçleri dile getiriyor.

                  Devamlı olarak Trabzon halkının alım güçlüğünden bahsedip, bizi gelir olarak diplere vurmuş olarak göstermesi de ayrı bir yanlıştır. Kaldı ki, demeçlerinde özellikle TSClup satışlarından inanılmaz para geldiğini vurgulayan da kendisidir. Her fırsatta giderden çok geliri olup da bu kadar borcu olan, ve bu kadar da ağlayan tek kulüp olduğumuzu düşünüyorum.

                  Suç ne kadar taraftara atılmaya kalkışılsa da, bu sene yapılan 3 transfer yerine örneğin, Kayseriden alınacak bir Furkan yada Karabükten alınacak bir Emenikeye (örnekler çoğaltılabilir) kimse hayır demezdi.

                  Bir taşla iki kuş vurduğunu beyan eden değerli kulüp yetkilileri ne yazık ki 3 taşla tek bir kuşu vurmayı bırakın, ağacı bile denk getirememişlerdir.

                  Saygılar,
                  Önemli mesajlar içeren bir yazı olmuş. Eline sağlık kardeş...

                  Yorum


                  • İlk olarak İlker ToSun tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    Armağan ben senin gibi düşünmüyorum

                    Senin bu belirttiğin niyetin kelimelere dökülüşü bu şekil olmaz. Bu açıklamalar baştan aşağıya art niyet göstergesidir. Düşüşün farkına varıp durumdan vazife çıkarma çabasından öte birşey değildir.

                    Trabzonspor başkanlığı yapmış bir insan bu kulübe karşı gerçekten aidiyet bağı ve bir aşk duyuyorsa, ileriye dair böyle bir öngörüye sahipse bile böyle bir açıklama yapmaz. Çıkar ortaya ve der ki "bizler bu kulübün sigortasıyız ve her daim ayakta tutmasını biliriz".

                    Bu takımı onca çabasına rağmen o bile Malatyaspor kıvamına getirememişse evelallah bu kulüp kıyamete kadar büyük kalacaktır.

                    Albayrak, Malatyaspor gibi olabileceğine ihtimal dahi vererek aslında Trabzonspor tarihinden ne derece uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.

                    Ama şaşırmamak lazım kendisinin Trabzonspor ile tanışması başkanlığının ilk günüyle olmuştu.
                    Bu illelebet muhabbetlerine oldum olasi hasta olmusumdur. Kahinlik ne guzel bir meslek! Trabzonspor'un kiyamete kadar biraktim buyuk kalmasini, var olacaginin garantili belgesini gostersen?
                    Tarih okuyanlar daha iyi bilir, fani olmayan tek Allahtir, digerleri yok olmaya mahkumdur. Nerde Selcuklu? Nerde Osmanli? Nerde Romalilar..... Osmanli 600 sene surdu ve bu bile cok bir uzun zamandir. Hic 5000 yillik devlet duydunuzmu? Hersey yok olmaya mahkumdur, boyle insanligin boynunu asacak iddialarda lutfen bulunmayinda Allahin gazabina ugrayip Trabzonsporu yok etmeyin!

                    Biz bize mutevazilik cercevesinde bu takimi sevmeye devam edelim ve gerisine de karismiyalim!

                    Yorum


                    • yeni yönetimin,öncelikle sadri şenerin şenol güneşin omuzlarına yüklediği işlerin fazlasıyla kendilerinin eleştirilecek bir tarafları kalmamıştır.tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmışlardır işin içinden. şimdi çoğunluğumuza göre kaybedilen puanlardan teknik kadro ve hocamız sorumlu.yönetimimiz 3 adet süper star transfer yaparak zaten olağanüstü!olan kadromuza büyük katkılar yapmıştır.hesap görme zamanı şimdi değildir.zamanı gelince sorulacaktır.benimde bir oyum var 19 mayıs spor salonunda.

                      ama şimdi birlik zamanı.bu sene şampiyonluk mutlaka çok önemli.

                      Yorum


                      • İlk olarak Muhammet Kurt tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                        Bu illelebet muhabbetlerine oldum olasi hasta olmusumdur. Kahinlik ne guzel bir meslek! Trabzonspor'un kiyamete kadar biraktim buyuk kalmasini, var olacaginin garantili belgesini gostersen?
                        Tarih okuyanlar daha iyi bilir, fani olmayan tek Allahtir, digerleri yok olmaya mahkumdur. Nerde Selcuklu? Nerde Osmanli? Nerde Romalilar..... Osmanli 600 sene surdu ve bu bile cok bir uzun zamandir. Hic 5000 yillik devlet duydunuzmu? Hersey yok olmaya mahkumdur, boyle insanligin boynunu asacak iddialarda lutfen bulunmayinda Allahin gazabina ugrayip Trabzonsporu yok etmeyin!

                        Biz bize mutevazilik cercevesinde bu takimi sevmeye devam edelim ve gerisine de karismiyalim!
                        Bu ne şimdi

                        Adam neler anlatmış sen neler anlatıyorsun

                        Neyse devam.
                        ''Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğlerim'' (Hodus)

                        Yorum


                        • İlk olarak Recep Alkan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Uzun zamandır yazamıyorum foruma. Genelde de yazmak yerine okumayı tercih ediyorum. Bunda ki en önemli etken ne zaman konuşsak bazı arkadaşlarca zamanını tutturamıyor olmamız. Yine yerli yersiz konuşup da şimşekleri üzerimize çekmeyelim istedim. Ama kafamda gerçek manada çok çeşitli ve cevabını bulamadığım sorularım var.

                          Örneğin; (geçmiş olmasına rağmen) son yapılan transferlerimizde hoca ısrarla 3 senedir seyrettiğimiz isimleri kadroya kattık dedi. Ben bundan şunu anlıyorum, bu adamları 3 yıldır izledik ve bize yapacakları olası katkılardan % 100 emin olarak transferleri gerçekleştirdik. Eğer durum bu ise, bu adamlar neden 5 resmi maçtır bırakın 11'i, 18'e bile giremiyorlar. Beşiktaş maçında Pıotr Brozek'i sadece ben mi beğendim ? Bu zamana kadar rakiplerinin bile farkına vardığı sol kanat eksikliğini, defalarca Ferhatı da oyuna alarak gidermek isteyen Şenol Hocamız neden bu adamı oynatmıyor ? Oynatmayı geçtim, adamı 18'e bile almıyor ?

                          Fenerbahçe maçında kenarda nerede ise oyunu değiştirebilecek tek bir oyuncumuz yoktu. Bir yattara vardı, o girdi zaten. (Alanzinyoyu saymıyorum artık, çünkü katkısı sıfır) Takımda gerçek forvet olarak bitelendirilebilecek sadece 2 isim var. Umut Bulut, Pawel Brozek. Var mı başkası ? sen 18 kişilik kadroda sadece bir forvt ile sahaya çıkıyorsun. Gerçek forvetin nerde ? Tribünde ? Yan adamlar ile kor üretmeye çalışıyorsun. Hocam eyvallah birileri bizi Barcelonaya benzetiyor ama biz Barcelona değiliz ? Burası da İspanya değil, Selçuk Messi, Jaja Xavi, yattara da david villa değil.

                          Bunları neden yazdım ? Amacm biraz da Şenol Hocayı eleştirmek. Yeri belki burası değil, ama aslında Şenol Hocaı eleştirirkende birşeyleri öğrenmek istiyorum. Bu adamları kim istedi, kim aldı ? 5 Resmi maçta görev almayan bir oyuncu nasıl oluyorda 3 yıllık bir izlemenin sonucu takıma kazandırılıyor. Ligimizde mücadele eden birçok takımın yeni aldığı oyuncular ligde yük taşırken, bizimkiler nasıl oluyorda tribünden aşağıya inemiyor ?

                          Bugünlerde herkes Teo'dan zararsız kurtulmanın sevinci yaşarken, peki arada ki kaybımızın ne olduğunu hesaplayanınız var mı ? bu yanlış transferin gelinen noktada faydalanamadığımız başka bir transfere yol açtığının farkında mı ? Evet maliyet ve katkı olarak bende çok eleştirip bundan zarar etmememiz gerektiğini savundum. Ama geldiğimiz noktada işin sadece maddi yön ile anlatılamayacağını anladım.

                          Biz transferi beceremiyoruz. Transferi kim yapıyorsa o beceremiyor.

                          Adamı forvet diye alıyoruz, adam forvet arkası oynuyor,
                          Adamı sol açık alıyoruz, adam forvet arkası oynuyor,
                          Adam alıyoruz, bek mi açık mı belli değil,
                          Adamı forvet alıyoruz, ama sağ açık oynatıyoruz.

                          Kısacası biz bu işi beceremiyoruz.

                          Bazı arkadaşlarımız geçmiş mesajlarda kulübün borçlarından bahsetmiş, bazılarımızda bu konunun sıktığından bahsetmiş. Bende aynı noktaya değinmek isterim aslında. Herkes yapılan onca borcu sadece takıma bağlarken, aslında takımın bur borca asla ve asla denk gelmeyeceğini de görüyor olmaların beklerdim. Çünkü hiçbir şekilde kulübün hesapladığı paralar oyuncuları satamayız bizler. Bakıldığında takımın en çok para edecek ouncusu bile, bedava gitme hakkını sonuna kadar elinde bulundurmak istiyor. Ve ben maddiyatn yanında verilen sözlerin de ne olduğunu, hangi hasır altına süpürüldüğünü öğrenmek istiyorum. Şu genel kurullarda anlatılan, Üniversite, kütüphane, hastahane masallarının da ne olduğunu duymak istiyorum !!!

                          Ben şunu anlamıyorum, yönetime gelen her eleştiri de herkesin savunması şu oluyor. aman susun, takım etkilenmesin. Takım neden etkilenecek ?Yönetimi eleştirmek ile takımın huzuru neden bozuluyor ? Bunca zaman bu başlıkta tek yorum yapılmadı, takım neden bu beraberlikleri alıyor ? Demek ki neymiş konuşsak da konuşmasak da bu takım istediğini oynuyor !!!

                          Herşeyi geçtim arkadaş, bu camianın taraftar bazında en büyük tepkilerini alan Mehmet Ali Yılmaz bile bir yerlere çıkıp bağırırken sen neden susuyorsun ?
                          Diyeceksiniz ki dışarıdan herkes konuşur ? Bende size hemen sorayım o zaman;

                          - Sadri Şener başkan olmadığı, bu camianın içinde olmadığı 20 senelik süre zarfnda Trabzonspor'un içinde bulunduğu onca zor durumda neden konuşmadı?
                          - Sadri Şener neden Başkanı olduğu zamanda (günümüzde) bizlerin itirazı olan konular hakkında tek kelime etmiyor ?

                          Şenol Güneş bu takıma gelirken yazdığım bir yazımda şunu söylemiştim.

                          - Hacısalihoğlu ve Sadri Şener Şenol Güneş'i kendilerine kalkan olarak görüyor.

                          Gelen noktada tam da bu durumdayız işte. Başkan susuyor, Şenol Hoca konuşuyor.

                          Benim anlamadığım bir konu da, devamlı olarak sempatik görünme hastalığı. Başarıyı da, mutluluğu da çok farklı yerlerde arıyoruz. Başkan güldüğü yada espri yaptığı kadar takım için konuşsa çok farklı durumlarda olabilirdik. Milletin oda basmayı meslek haline getirdiği, ben mi sen midaha iyi oda basarız mevzularını dillere pelesenk ettiği günlerde bizim hala gülen gözlerde başarı ve mutluluk aramamız çok akılcı gelmior bana.

                          Evet farkımız olsun, evet onlara benzemeyelim. Ama bu iyice susmak ve gelene geç demek mi oluyor ? Adam bizim Başkanımızı sallamamış maçı başka yerde seyretmiş, bizim başkanımız hala diyor ki Aziz Bey'e kırıldım. Yahu bu nedur ya ? Bırakın Başkan olmayı, güya bunlar liseden arkadaş. Ben daha bir kez bile Adnan Polat yada Aziz Yıldırımdan Sadri Şenere'e olan arkadaşlıkları dolayısı ile bir demeç duymadım. Bizim başkanımız ise hiç durmadan bu demeçleri dile getiriyor.

                          Devamlı olarak Trabzon halkının alım güçlüğünden bahsedip, bizi gelir olarak diplere vurmuş olarak göstermesi de ayrı bir yanlıştır. Kaldı ki, demeçlerinde özellikle TSClup satışlarından inanılmaz para geldiğini vurgulayan da kendisidir. Her fırsatta giderden çok geliri olup da bu kadar borcu olan, ve bu kadar da ağlayan tek kulüp olduğumuzu düşünüyorum.

                          Suç ne kadar taraftara atılmaya kalkışılsa da, bu sene yapılan 3 transfer yerine örneğin, Kayseriden alınacak bir Furkan yada Karabükten alınacak bir Emenikeye (örnekler çoğaltılabilir) kimse hayır demezdi.

                          Bir taşla iki kuş vurduğunu beyan eden değerli kulüp yetkilileri ne yazık ki 3 taşla tek bir kuşu vurmayı bırakın, ağacı bile denk getirememişlerdir.

                          Saygılar,
                          Söylediklerinin tamamında haklısın, bu eleştirilerden anlam çıkartabilecek çok insan yok maalesef..

                          Taraftar olarak iyi niyetli olarak, destek destek gibi söylemlerle yola çıkıyoruz. Ama idareciler asla bu noktada değiller..

                          Her zaman söyledim yine söyleyeceğim.'' TrabzonsporŞenol Güneş'e teslim edilmiş geri kalanların yönetimle futbolla alakalrı olmayan ve sadece başarıdan nemalanan gelirlerine gelir ekleyen insanlar topluluğu.

                          Sadri Şener'i daha onceleri de defalarca eleştirdim. Çıktığı televizyon programlarında anlattıklarıyla eleştirdim.

                          Şunu herkes bilsin Ben de bir karadenizli'yim,kardenizliler saf temişz kalpli ve kolay kolay entrika yapamazlar ve karşısındakı kişilerin de kendisi gibi saf ve temiz duygulara sahip olduklarını düşünürler.Ama maalesef bu acımasız dunyada gündeme kalmak için sık sık laz fıkraları anlatmakla ve espri yapmakla ayakta kalınmıyor..

                          Sadri Şener, medyadakı sempatik görüntüsünün altında ezilmiştir. Bunu şimidlerde kendisi de ifade etmektedir..

                          Futbolu yönetmek ciddiyet ister..

                          Bir başkan doğabilecek sorunları önceden görebilecek olgunlukta olmalıdır..

                          Devre arası transfer görüşmelerinde '' Hiç kimse şampiyonluğa giden takımdan gitmek istemez, yada neden gitsin '' gibi tehtidvari söylemlerle, ğrofesyon dunyada esas olanın para olduğu gerçeğini göz ardı ederek konuşmuştu. Ne oldu peki...Selçuk imzalamadı , sonra ne oldu .. Takım düşüşe geçti.. Peki sonra ne olacak, Selçuk bu kötü gidişat devam ederse, bir kuruş kazandırmadan kulupten ayrılacak...

                          Onun gibi niceleri..

                          başarı elde ederken başarının ödülünü maddi olarak elde etmeye çalışna futbolcuyu, tehtid edersen, maalesef ınancı ortadan kaldırırsın...
                          ****

                          Taraftarımıza kızmıyorum, onlar saf duygularla takımlarını destekliyorlar, baarılı giderken kımse kımse eleştirmiyor ve gerçeklerin üzerlerini kapatıyoruz ama en ufak başarısızlıkta da bu sefer herlşey ortaya dökülüyor..

                          İşte akıllı yönetimler, hazır fırsat eldeyken ve yıllardır ulaşamadığımız bir hedefe ulaşmada az zaman kalmışken, her zaman yaptığımız yanlışlara düşmeden, çok iyi iki tane oyuncu alarak, muhtemel kayıpların önüne geçmek adına akıllı davranabilseydiniz, bu noktalarda olmaz.. Sinan Engin'ler ve Altan tanrıkulu gbi herifler haklı çıkmazlardı..

                          laf arasında onların eleştirielrine cevap verdiniz ama Onların bu takımın takviyeye ihtiyacı yok, alıpta nerde oynatacaksınız nasihatlerini de '' evet bak, onlarda aynı şeyi söylüyorlar deyip'2ayak uydurdunuz ve Biz ekala kala ''sadece mevcut kadroda kı oyunularımızı baskılamak adına hazır olmayan 3 oyuncu alarak maalesef hata yaptınız..

                          Alınan oyuncuların iyi veya kötü olduklarını idda etmiyorum ama bize oynayabilecek ve Gerekirse UMut'suz maça çıkabilecek bir forvet almalıydınız...

                          mehmet çakır'a para bile vermediniz ( Ankaragücü bedava bıraktı
                          Borzeklerin Çiftini de bedavaya aldınız

                          ve sandınız kı..

                          Burak hep iyi oynayacak
                          Umut artık 30 gol atacak
                          Defansta hep Egemen uynayacak
                          Orta sahada jaja her maçta 2 gol atacak.

                          Ama olmuyor işte, bu kadar basit değil

                          *****

                          Bursaspor, Secan Yıldırım varken Turgaya varken, üstüne 2 tane forvet aldı ve geldiği gibi de gol atıyor adam..

                          Secan bizde olsaydı, Sadri şener ne derdi merak ediyorum '' Sercan varken, başka forvet mı alalım '''

                          Her neyse..

                          Umarım biz yanılırız.. Umarım takım kötü gitmez, umarım aldıklarımız kısa zamanda forma giyerler..Umarım Sadri şner şampiyon takımın başkanı olarak kalır...
                          Yan pas yaparak kazanacağımıza, dikine oynayalım ama kaybedelim diyenler kazandı, Bayramınız kutlu olsun

                          Yorum


                          • TAKIMIZIN ANA SORUNU

                            Takımımızın en byük problemi, UMUT BULUT 'tur..Bu lafı söylerken UMUT'u beğenmediğim, onu eleştirdiğim sonucunu çıkartmayın..Umut Çok iyi ve çok özverili bir oyuncu ve bana göre de başarılı bir oyuncudur laikn;

                            Sorun şudur?

                            UMUT bu takımda kaldığı müddetçe, asla ve kat2a başka bir forvet deneme şansımız olmayacak. Gelen forvet adayları takıma giremeyeceklerdir..

                            Takımımız tamamen UMut'un Mücadele yapısına göre göre bir sistemle oynuyor..Umut her maçta orta sahalara kadar gelerek topu kovalıyor ve bazan da defanstan da top çıkarttığı oluyor.. Onun bu yırtıcı özelliği ama yanında gol atmak konusunda yetersizliği karşısında maalesef Teknik Direktörlerimizin başka bir silahı kullanmak gibi bir yöntemi tercih edemez buna cesaret edemezler..

                            Geçen yılda söyledim, UMUT un yanında ikinci santrafor alınıp çift santraforla ama bu kezde 4-3-3 sistemınden vazgeçerek oynanması lazım diye...

                            Teofilo geldi, sırf yer bulamadığı için kaçtı...
                            Brozekler geldi.. onlarda yer bulamayacaklar..

                            Çunku Bu forvetlerin hiç birisi Umut gibi yırtıcı ve rakibe pres yapma özelliklerine sahip değil..Umut'un onde hızlı basmasından dır, Colman ve Selçuk gibi Klasık on libero olmayanlarla iyi defan yapıyor görünmemiz , sırf bu yüzden dir kı ıkıncı bir forvet aldığımızda takımın sistemi bozuluyor.. Böyle olunca da , Jaja dan gol bekliyoruz ve forvetten beklenen çabayı orta sahadan geleceklerle kapatıyoruz..

                            Umut, maç için de çok koşuyor ama farkında değiliz ama pozİsyon alma konusunda kı zaafları hep yorgunluktan kaynaklanıyor.
                            NE UMUTLA OLUYOR NEDEN UMUTSUZ OLUYOR..
                            Yan pas yaparak kazanacağımıza, dikine oynayalım ama kaybedelim diyenler kazandı, Bayramınız kutlu olsun

                            Yorum


                            • İlk olarak lazibere tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                              TAKIMIZIN ANA SORUNU

                              Takımımızın en byük problemi, UMUT BULUT 'tur..Bu lafı söylerken UMUT'u beğenmediğim, onu eleştirdiğim sonucunu çıkartmayın..Umut Çok iyi ve çok özverili bir oyuncu ve bana göre de başarılı bir oyuncudur laikn;

                              Sorun şudur?

                              UMUT bu takımda kaldığı müddetçe, asla ve kat2a başka bir forvet deneme şansımız olmayacak. Gelen forvet adayları takıma giremeyeceklerdir..

                              Takımımız tamamen UMut'un Mücadele yapısına göre göre bir sistemle oynuyor..Umut her maçta orta sahalara kadar gelerek topu kovalıyor ve bazan da defanstan da top çıkarttığı oluyor.. Onun bu yırtıcı özelliği ama yanında gol atmak konusunda yetersizliği karşısında maalesef Teknik Direktörlerimizin başka bir silahı kullanmak gibi bir yöntemi tercih edemez buna cesaret edemezler..

                              Geçen yılda söyledim, UMUT un yanında ikinci santrafor alınıp çift santraforla ama bu kezde 4-3-3 sistemınden vazgeçerek oynanması lazım diye...

                              Teofilo geldi, sırf yer bulamadığı için kaçtı...
                              Brozekler geldi.. onlarda yer bulamayacaklar..

                              Çunku Bu forvetlerin hiç birisi Umut gibi yırtıcı ve rakibe pres yapma özelliklerine sahip değil..Umut'un onde hızlı basmasından dır, Colman ve Selçuk gibi Klasık on libero olmayanlarla iyi defan yapıyor görünmemiz , sırf bu yüzden dir kı ıkıncı bir forvet aldığımızda takımın sistemi bozuluyor.. Böyle olunca da , Jaja dan gol bekliyoruz ve forvetten beklenen çabayı orta sahadan geleceklerle kapatıyoruz..

                              Umut, maç için de çok koşuyor ama farkında değiliz ama pozİsyon alma konusunda kı zaafları hep yorgunluktan kaynaklanıyor.
                              NE UMUTLA OLUYOR NEDEN UMUTSUZ OLUYOR..
                              doğru bir tespit, umutun iyi niyetinden şüphem yok ama Trabzonsporun 1. forveti umut olmamalı...
                              TrabzonSporlu olmak ayrıcalıktır...

                              Yorum


                              • lazibere, kısmen katılıyorum.

                                Ama katılmadığım bir nokta var.

                                Téo Umut'u kesmişti..Hem de her maçta en çok koşan ilk 5 oyuncu arasında yer alıyordu..

                                Umut'u çok seviyorum, ama Téo olsa açık ara öndeydik..Eskişehir'i, Ankaragücü'nü, Antalya'yı rahatlıkla yenerdik diye düşünüyorum.

                                Topu ileride tutuyor, servis ediyor, buldun mu da atıyordu adam..

                                Ama ne yazık ki bıraktı gitti..Umut ile birlikte oynamaya da başlamıştı, hoca 2'sini birlikte adapte etmeye de başlamıştı..

                                Kolombiya milli takımına gitti, orada bir şeyler oldu ve bir bunalına girip kayboldu gitti..

                                Yapacak bir şey yok, Umut'a sahip çıkalım..
                                "Büyüklük haksızca kazanılanı hak görmek değil, haksızlıklara rağmen kazanabilmektir."

                                Özkan Sümer

                                Yorum

                                Çalışıyor...
                                X