Aşk ve Aşık Olmak!

[Birtan Karaman]

Ne hikmetse Başlığın sahibi pek gözükmüyor bu aralar..

[Serdar Ersoy]

Birtan başlığın sahibi tatilde

[Eren Karaahmetoğlu]

Serdar öncelikle hoşgeldin.

Sorularını yanıtlayayım şimdi sırayla.

Son ilişkisinde bu kadar yakın değildim ama, o herifle sonradan tanıştım. Hatta o da vardı. Birlikte baya eğlenmiş, dalgaya almıştık çocuğu. Güzeldi.

Benimle yakınken çıktığı olmadı.

[Serdar Ersoy]

Eren, çıktığı çocuk hakkında seninle birlikte dalga geçebiliyorsa emin ol senin yorumlarını senin tepkini merak ediyordur. Demek ki benimseyememiş ki seninle birlikte çocuk hakkında dalga geçebiliyor. Ve son olarak git şu açıl ! Pişman olmucaksın...

[Hüdai Pervaneli]

Daha geçen tamamdı o iş sanki Mahmutum facede öle gözüküyor idi.

Mesutum Orasi face
Yok banda ugradi bu aralar o yuzden yazdiydim

[Eren Karaahmetoğlu]

Açıl deyince akan sular durur. Mümkünübilatı yok şuan. O dediğim çocukla ayrılmaları çok garipti. Çocuk yine çıkmak istedi bununla. Tabi kız kabul etmiyordu, ancak bir ara bana ben onunla yeniden çıkmayı düşünüyorum gibi birşey demişti. Gerçi izin vermemiştim. Şimdi yok öyle bir durum. Ama açılmamın imkanı yok Serdar.

[Serdar Ersoy]

Senin bu yaptığın korkaklık kendine güvensizlik başka hiçbirşey değil... Sonradan pişman olursun bilgin olsun...

Tabi son karar senin Eren, ben sadece fikirlerimi ben olsam yapıcaklarımı paylaşıyorum

[Orhan Kahraman]

Size bir hikayemi anlatacağım, nedenini bilmeden...

Üniversitenin hazırlık bölümündeyim.
Henüz ilk senem , yarı dönemin yarısındayız. Hazırlık binasının hemen çıkışında yarı oval bir alan var , bizlerin sigara içmek için kullandığı bir alan. Orada sigara ihtiyacını giderirken bir yandan da milleti süzeriz.
Benim gözler uzağı tam görmez , yüzler netleşmez yani. Bu şekilde "aval aval" çevreye bakınırken içlerinde ''farklı'' birinin olduğunu farkettim , onun yüzü görünüyordu sanki tüm netliğiyle . Tekrar çevreye bakmaya başladım ve teğit ettim "evet onun yüzü farklıydı." Onun duruşu farklıydı , daha bir "Asil" duruyordu sanki , nefesim kesiliyordu , tanımam gerekiyordu onu.
Derin bir bilgi toplama seansına başladım herşeyi öğrenmeliydim. Tabi önce Trabzon delikanlısına yakışır şekilde sevgilisi olup-olmadığıydı öğrenmem gereken kritik nokta.Varsa kalbe gömüp yaşamaya devam etmeye çalışacaktım , neyseki ondan habersiz yürüyen çalışmalarım tam da istediğim şekilde gitti. Adı, Soyadı, Memleketi, Bölümü, Evi, Msn adresi, Telefonu akla gelebilecek herşeyini biliyordum birtek kendisi hariç...
Sonraki gün , bir sonraki gün ve daha sonraki gün artık daha yakın durmaya başladım. Çat,pat ikili muhabbetler,sanki istemeden aynı krişin önünde karşılaşmışız gibi aniden "pardon" deyip 3-5 saniye muhabbetler derken zaman; önce okuldaki arkadaş çevremi durumdan haberdar etmeye geldi ama o da ne?? yakın çevremdeki arkadaş !! dediğim adam! lardan kıza yazılmaya çalışan birçok kişi var ve duygularının benimkiyle alakası yok , amaçlar farklı , tek gecelik mercimek-fırın durumu , ortalık geriliyor... kız bu durumlardan habersiz onlar ile samimi şekilde zaman geçiriyordu , aldığım istihbarat doğrultusunda o gece birşeyler yapacaklardı ve kızı kurtarma planı yaptık (5 kisi ile başlayan ama yalnız bitirdiğim plan) karşı taraf kızı zil zurna sarhoş etme çabasında ve o gece tabiri caizse iş pişirme derdindeler , hazırlıkta herkes birbirini tanıdığı için nerde olduklarını öğrenmem kolay oldu ve ani bir şekilde mekana dalıp beni "satan" arkadaşlarımdan sonra tek başıma (ki zaten daima hazırlıklıyımdır tek başıma kalmaya)(ve bu sadece benim üzerime aldığım bir mesele)neyse.. sorgusuz sualsiz kızı oradan çıkardım ufak tartışmaların akabinde. Ve kendisini evinin önüne kadar getirip tek kelime etmeden pardon iki kelime ettim ( iyi uykular) ve evine bıraktım.
Ertesi gün :
Beni okulda bekleyen bir kaç önemi olmayan tip ve asıl önemli olan beni "neden? " diye sorgulayacak kıza verecek cevabımın henüz netlik kazanmaması aklımı kurcalarken , kaçınılmaz son gelir.. Sınıfımın önünde kız yolumu keser "ne yapmaya çalışıyorsun sen?" sorusu karşısında diyebilecek onlarca şeyimin olmasına rağmen "seni korumaya" demekle yetindim ve gittim
[Çocuklarla aramda neler yaşandığını merak eden varsa şöyle söyleyeyim] : "Yanlış adam"a çattıklarını 4 kişinin arasına "tek" giren birini gördüklerinde anladılar ki "delikanlı" imajı onların "adamsızlığına " yetti bile. Her neyse 1-2 gün geçirdim bu şekilde ve artık dayanamadım bir okul çıkışı her zamanki yerden otobüse binmek için kalktığı sırada yanına gittim ve : "Konuşmalıyız" dedim . "Arkadaşlığından fazlasını beklemiyorum seni sadece tanımak istiyorum , herhangi birşey de teklif etmiyorum ama şunuda bilmeni isterim ki şuan bu zamana kadar yaşamış olduğun 20 sene içinde beni dinleyerek geçirdiğin 2(iki) dakikanın olduğunu ve bu 2(iki) dakikanın tüm hayatın boyunca daima olacağını bilmek benim için gerçekten herşeye bedel" dedim ve derin bir nefes aldım. "zamana bırakalım tanışmanın zararı olmaz" dedi ve gitti
Gecen 2 ay boyunca tanımaya çalıştım dışardan görünen "Olgun","Asil" duruşu içerde pek belli olmuyordu ama yine de "kafa yapımızda uyuşan" çok şey vardı , dışarda beraber güzel zaman geçirdik , yemeklere , konserlere gittik İstanbul'u gezdik. Bu arada tanışmamızda baş rol oynayan, etken olan gerginliği sordu, anlattım ilk başta onu arkadaşlarından "zorla" ayıran bu "zorba" nın kim olduğunu merak etti ve hatta sadece bu yüzden tanımak istediğini söyledi ama sonunda "ne hikmetse" (niye böyle dediğimi daha sonra anlatacağım) hak verdi.
Ve sonra bir dönem onun tarafından bana doğru soğuk rüzgarlar esmeye başladı ve bu rüzgarlar beni bir Cumartesi akşamı demlenmeye itti...
Bu sırada bir telefon:
-Kanka senin kız bizim mekanda , lavuğun biriyle.
( içen adama bu söylenir mı ? )
10 dakka sonra mekandaydım.
2 katlı bir bar altta gümbür gümbür müzik üst kat daha tenha ve slow tarzda.
Üst kata attım kendimi
Oda ne ? Harbi doğru
Elemanın biriyle oturuyor
Kafam hafif iyi sanırım bu yuzden algılayamıyorum durumu tam.
Göz göze geldik önce kızla, sonra uzun süre elemanla ...
Karşı masaya; beni arayan arkadaşımın masasına oturdum , izliyorum
(Ciftler dans etmek için kalkar )
Yapma dedim yapma ama demeye kalmadan onlarda kalktı o elleri bir başkası tutuyordu hemde gözümün önünde.
-Olm çok içtin hayal görüyorsun diyorum kendi kendime .
Dans ediyor... "taptiğim kadın"!! karşımda bir başkasıyla dans ediyor.
Ama keşke bu kadarıyla kalsaydı
Gözümün içine bakarak "öpüşmeye" evet yanlış okumadınız "öpüşmeye" başladı elemanla
Artık düşünemiyor, algılayamıyor , anlayamıyordum.Yavaşça ayağa kalktım ilk başta gitmek için kalkmıştım sonra "birine vurmalıyım" dedim ama hangisine ...
içimdeki Karadeniz'in bıçkın delikanlısı elini kıza götüremez ama çocuğa da o sırada vurmak gelmiyor içimden
Peki ya içimdeki kavgacı , Asi Karadeniz dalgaları bu enerjiyi nasıl atacaktı dışarı... Şuan bile üzerinden aylar geçmesine rağmen seri seri solunuyorsam bunları yazarken , o zaman nasıl zapteddim kendimi halaa anlamış değilim
Bir hışım ile üzerlerine yürümeye başladım , "bana birşey derler bahanem olur ikisinden biri illaki birşey der " dedim, gidiyorum üzerlerine üzerlerine ama gidemiyorum 2 kişi bir kolumda , 1 kişi bir diğer kolumda ... Kendime dışardan bakabilsem " biri durdursun şu hayvanı " derdim . Bu sırada güvenlik geldi sadece 1-2 metre kalmişken aramızda... Ve sadece nefretle , hırsla , kinle bakabildim gözlerine
Hissediyordum içimden bir hayvan çıkıyordu , durduramıyordu o bardaki kimse beni ama asıl içinden çoktan çıkmış olan "hayvan" tam karşımda "hayvanlar gibi " sevişiyordu gözleri benim gözlerimde halaa...
O kafayla beni apar topar arabaya götürdüler ve yine o kafayla gözlerimi hastahanede açabildim nerdeyse pert olmuş bir arabanın içinden sağ çıkmış bir vaziyette.
O günden beri Aşık olmayı yasakladım bu bünyeye



Pişman mıyım açıldığım için ? Açılmamış olmaktan daha iyidir diye cevaplayabilirim.

Açılırken düşünmesi gereken ama yine de açılması gereken dostlara...

Okuyan herkese Teşekkürler.

[Bıyıklıoğlu]

Mesutum Orasi face
Yok banda ugradi bu aralar o yuzden yazdiydim

Burda bizim gibi insanların duygularıyla dalga geçeysun yane anladım tamam tamam

[Eren Karaahmetoğlu]

Senin bu yaptığın korkaklık kendine güvensizlik başka hiçbirşey değil... Sonradan pişman olursun bilgin olsun...

Tabi son karar senin Eren, ben sadece fikirlerimi ben olsam yapıcaklarımı paylaşıyorum

Serdar demin konuşuyorduk kızla. Yine dostum falan dedi. Ben alıştırmıştım bu lafa onu bir zamanlar resmen. Ben söylerdim. Bütün şevkim kırıldı yine.. İnan kendine güvenle alakası yok bu durumun. Başka biri olsa hiç çekinmem. Ama bu sefer olmaz işte. Olmuyor.

Orhan senin hikayeni yarın okuyacağım. Şimdi çok uykum geldi.

[bASTURk]

Size bir hikayemi anlatacağım, nedenini bilmeden...

Üniversitenin hazırlık bölümündeyim.
Henüz ilk senem , yarı dönemin yarısındayız. Hazırlık binasının hemen çıkışında yarı oval bir alan var , bizlerin sigara içmek için kullandığı bir alan. Orada sigara ihtiyacını giderirken bir yandan da milleti süzeriz.
Benim gözler uzağı tam görmez , yüzler netleşmez yani. Bu şekilde "aval aval" çevreye bakınırken içlerinde ''farklı'' birinin olduğunu farkettim , onun yüzü görünüyordu sanki tüm netliğiyle . Tekrar çevreye bakmaya başladım ve teğit ettim "evet onun yüzü farklıydı." Onun duruşu farklıydı , daha bir "Asil" duruyordu sanki , nefesim kesiliyordu , tanımam gerekiyordu onu.
Derin bir bilgi toplama seansına başladım herşeyi öğrenmeliydim. Tabi önce Trabzon delikanlısına yakışır sekilde sevgilisi olup-olmadığıydı öğrenmem gereken kritik nokta.Varsa kalbe gömüp yaşamaya devam etmeye çalışacaktım , neyseki ondan habersiz yürüyen calışmalarım tam da istediğim şekilde gitti. Adı, Soyadı, Memleketi, Bölümü, Evi, Msn adresi, Telefonu akla gelebilecek herşeyini biliyordum birtek kendisi hariç...
Sonraki gün , bir sonraki gün ve daha sonraki gün artık daha yakın durmaya başladım. Çat,pat ikili muhabbetler,sanki istemeden aynı krişin önünde karşılaşmışız gibi aniden "pardon" deyip 3-5 saniye muhabbetler derken zaman; önce kendi arkadaş çevremi durumdan haberdar etmeye geldi ama o da ne?? yakın çevremdeki arkadaş !! dediğim adam! lardan kıza yazılmaya çalışan birçok kişi var ve duygularının benimkiyle alakası yok , amaçlar farklı , tek gecelik mercimek-fırın durumu , ortalık geriliyor... kız bu durumlardan habersiz onlar ile samimi şekilde zaman geçiriyordu , aldığım istihbarat doğrultusunda o gece birşeyler yapacaklardı ve kızı kurtarma planı yaptık (5 kisi ile başlayan ama yalnız bitirdiğim plan) karsı taraf kızı zil zurna sarhoş etme çabasında ve o gece tabiri caizse iş pişirme derdindeler , hazırlıkta herkes birbirini tandiği icin nerde olduklarını öğrenmem kolay oldu ve ani bir sekilde mekana dalıp beni "satan" arkadaslarımdan sonra tek başıma (ki zaten daima hazırlıklıyımdır tek başıma kalmaya) sorgusuz sualsiz kızı oradan çıkardım ufak tartismaların akabinde. Ve kendisini evinin önüne kadar getirip tek kelime etmeden pardon iki kelime ettim ( iyi uykular) ve evine bıraktım.
Ertesi gün :
Beni okulda bekleyen bir kaç önemi olmayan tip ve asıl onemli olan beni "neden? " diye sorgulayacak kıza verecek cevabımın henüz netlik kazanmaması aklımı kurcalarken , kaçınılmaz son gelir.. Sınıfımın önünde kız yolumu keser "ne yapmaya çalışıyorsun sen?" sorusu karşısında diyebilecek onlarca şeyimin olmasına rağmen "seni korumaya" demekle yetindim ve gittim
[Çocuklarla aramda neler yaşandiğini merak eden varsa şöyle söyleyeyim] : "Yanlış adam"a çattıklarını 4 kişinin arasına "tek" giren birini gördüklerinde anladılar ki "delikanlı" imajı onların "adamsızlığına " yetti bile. Her neyse 1-2 gün geçirdim bu sekilde ve artık dayanamadım bir okul çıkışı her zamanki yerden otobüse binmek için kalktığı sırada yanına gittim ve : "Konuşmalıyız" dedim . "Arkadaşlığından fazlasını beklemiyorum seni sadece tanımak istiyorum , herhangi birşey de teklif etmiyorum ama şunuda bilmeni isterim ki şuan bu zamana kadar yaşamış olduğun 20 sene içinde beni dinleyerek geçirdiğin 2(iki) dakikanın olduğunu ve bu 2(iki) dakikanın tüm hayatın boyunca olacağını bilmek gerçekten herşeye bedel" dedim ve derin bir nefes aldım. "zamana bırakalım tanışmanın zararı olmaz" dedi ve gitti
Gecen 2 ay boyunca tanımaya çalıştım dışardan görünen "Olgun","Asil" duruşu içerde pek belli olmuyordu ama yine de "kafa yapımızda uyuşan" çok şey vardı , dışarda beraber güzel zaman geçirdik , yemeklere , konserlere gittik İstanbul'u gezdik. Bu arada tanışmamızda baş rol oynayan, etken olan gerginliği sordu, anlattım ilk basta onu arkadaşlarından "zorla" ayıran bu "zorba" nin kim olduğunu merak etti ve hatta sadece bu yüzden tanımak istediğini söyledi ama sonunda "ne hikmetse" (niye böyle dediğimi daha sonra anlatacağım) hak verdi.
Ve sonra bir dönem onun tarafından bana doğru soğuk rüzgarlar esmeye başladı ve bu rüzgarlar beni bir Cumartesi aksamı demlenmeye itti...
Bu sırada bir telefon:
-Kanka senin kız bizim mekanda , lavuğun biriyle.
( içen adama bu söylenir mı ? )
10 dakka sonra mekandaydim.
2 katlı bir bar altta gümbür gümbür müzik üst kat daha tenha ve slow
Üst kata attım kendimi
Oda ne ? Harbi doğru
Elemanın biriyle oturuyor
Kafam hafif iyi sanırım bu yuzden algilayamiyorum durumu tam.
Göz göze geldik önce kızla, sonra uzun süre elemanla ...
Karsı masaya; beni arayan arkadaşımın masasına oturdum , izliyorum
(Ciftler dans etmek için kalkar )
Yapma dedim ama demeye kalmadan onlarda kalktı o elleri bir baskası tutuyordu gözümün önünde hemde
-Olm çok ictin hayal görüyorsun diyorum kendi kendime .
Dans ediyor... "taptigim kadın"!! karşımda bir başkasıyla dans ediyor.
Ama keske bu kadarıyla kalsaydı
Gözümün icine bakarak "öpüşmeye" başladı elemanla
Artık düşünemiyor, algılayamıyor , anlayamıyordum yavaşça ayağa kalktım ilk başta gitmek için kalkmıştım sonra "birine vurmalıyım" dedim ama hangisine ...
içimdeki Karadeniz'in bıçkın delikanlısı elini kıza götüremez ama çocuğa da o sırada vurmak gelmiyor içimden
Peki ya içimdeki kavgacı , Asi Karadeniz dalgaları bu enerjiyi nasil atacaktı dışarı... suan bile üzerinden aylar geçmesine rağmen seri seri solunuyorsam bunları yazarken , o zaman nasil zapteddim kendimi halaa anlamış değilim
Bir hışım ile üzerlerine yürümeye başladım , "bana birşey derler bahanem olur ikisinden biri illaki birşey der " dedim, gidiyorum üzerlerine üzerlerine ama gidemiyorum 3 kişi bir kolumda , 2 kisi bir diğer kolumda kendime dışardan bakabilsem " biri durdursun su hayvanı " derdim kendime . Bu sırada güvenlik geldi sadece 1-2 metre kalmisken aramızda... Ve sadece nefretle , hırsla , kinle bakabildim gözlerine
Hissediyordum içimden bir hayvan çıkıyordu durduramıyordu o bardaki kimse beni ama asıl icinden çoktan çıkmış olan "hayvan" tam karşımda "hayvanlar gibi " sevişiyordu gözleri benim gözlerimde halaa...
O kafayla beni apar topar arabaya götürdüler ve yine o kafayla gözlerimi hastahanede açabildim nerdeyse pert olmuş bir arabanın icinden sag çıkmış bir vaziyette.
O günden beri Aşık olmayı yasakladım bu bünyeye



Pişman mıyım açıldığım için ? Açılmamış olmaktan daha iyidir diye cevaplayabilirim

Açılırken düşünmesi gereken ama yine de açılması gereken dostlara...

Okuyan herkese Teşekkürler.

Bu olayı birileri sana anlatsaydı,yaşayanlardan bizzat duysaydın,seni uyarsalardı sen yine dinlemezdin aynı hataya düşerdin.Bir musubet bin nasihattan daha iyidir dememişler boşuna.Hepimiz için geçerli bu.

Böyle büyüyoruz,düşe kalka,yana yakıla,ağlaya sızlaya...

Hayatında bundan sonra illaki birileri olacak.Ama artık körü körüne bağlanmadan,ne kadar güvensen de inansan da her zaman kafanda o fotoğraf olacak..Yani ''başkasıyla görebilmek de varmış'' veya ansızın çıkıp gidebilirmiş diyebileceksin.Bu çok önemli.

Belki o ara 1.sınıftaydın ama aynı zamanda çaktırmadan hayat üniversitesinden mezun olmuştun.

Aşık olmadan sevmek.Evet evet kesinlikle...

[Bıyıklıoğlu]

@Orhan Kahraman
Orhan seni tebrik ediyorum gerçekten helal olsun.Açılmakla en iyisini yapmıssın bende olsam bende açılırdım.Ve aynı şekilde kim açılmayı düşünüpte açılamıyorsa aynı şeyi tekrarlıyorum.Açılın.Kendinizi acabalarla sorgulamayın.Ya derse,ederse demeyin.Sadece karar verin ve gidin söyleyin.Sonra ne olmuş ne olmamış çok önemli değil.En azından açıldım kardeşim ben diyebilirsin.Açılmazsan yıllar sonra belki de ulan belki de kabul edecekti deseydim diyebilirsin.Yada belki şu anda zaman kaybediyorsun hala açılmamakla.Orhan son olarak nasıl başardın orada vurmadan kalkıp gidebildin bilmiyorum ama o pozisyonda da en iyisini yapmıssın.

[Bıyıklıoğlu]

Serdar demin konuşuyorduk kızla. Yine dostum falan dedi. Ben alıştırmıştım bu lafa onu bir zamanlar resmen. Ben söylerdim. Bütün şevkim kırıldı yine.. İnan kendine güvenle alakası yok bu durumun. Başka biri olsa hiç çekinmem. Ama bu sefer olmaz işte. Olmuyor.

Orhan senin hikayeni yarın okuyacağım. Şimdi çok uykum geldi.

Eren bence sen kızın sana şu sözleri diyebileceğinden korkuyorsun,ve cesaret edemiyorsun.
-Eren şeyy ben hiç düşünmemiştim böyle şeyler.Ne bilim şaşırdım Eren işte.Ben sana hep dostum,en yakın arkadaşım,sırdaşım vs. olarak bakmıştım.Beni çok şaşırttın vs.v.s.

Kıza açılmamakla durduğun her dakika senin aleyhine işliyor farkındasın dimi?Her onun yanında olduğunda ona arkadaş gözüyle değil de sevgili gözüyle bakıp arkadaş ağzıyla konuşmak çok zor oluyordur sanırım.Kaybedecek birşeyin yok bence.Olursa olur,olmazsa da bu düşüncelerindendolayı kız seninle konuşmamazlık yapacağını zannetmiyorum.Haa dersen ki ben bana olmaz demesini kaldıramam.Böyle yaşamaktan daha iyidir bilesin.

[Serdær]

Kendi kendine insan niye sıkıntıya girer ki.

Aşk yok sıkıntı yok .

[Orhan Kahraman]

@Baştürk
Belkide kendi adıma büyük bir laf artık aşık olmayacağım lafı
Sadece daha dikkatli sokacağım bu kalpten içeri birilerini daha temkinli atacağım adımlarımı belkide aşık olmadan sevmeye çalışacağım dediğin gibi ama bildigim tek şey var birine karşı birsey hissedersem durmayacağım , diyeceğim ama zamanı gelince iyice tarttiktan sonra

@Mesut Bıyıklıoğlu,
Nasil kendimi durdurduğumu sadece şuna baglayabiliyorum benim önümde bekleyen daha çok şey var hedefler , idealler , hayaller orda ikisine de birseyler yapsam olay çok büyür bu tip ikilemlerde zararı hep kendim çekmeyi tercih ederim