Aşk ve Aşık Olmak!

[Dursun Kaplan]

Ben Miles diye kaydettim ondan.

[Hüdai Pervaneli]

"ne kadar etkili bi tavsiye olur bilmem ama, platonik aşk aşkların en safı, en temizi ve en güzeli bence.. karşı tarafın ne düşündüğünü umursamadan sevmek.."
SMA o1.11.2oo9

Iste budur

[Emirhan Makul]

Sevgili aşk doktoruna buradan bir soru iletmek istiyorum...

Aşk bir ihtiyaç mıdır? Uzun süreli yalnızlığın insanı karşı cinse daha savunmasız hale getirdiğini biliyoruz...Bu zihinsel bir ihtiyacın artmasından mı kaynaklıdır?

Teşekkürler...

Sevgili Tıp Doktorum ;

Aşk Tamami ile Zihinsel ve Ruhsal bir ihtiyaçtır ama Bu ihtiyaç giderilmediğinde Beyin ve Ruhaniyet iflas etmez yani besin ve insan ilişkisi yoktur,insan besin almazsa ölür ama insan aşık olmazsa ölmez.

Yalnız burada birşeyi ayırt edelim Aşk diye bahis ettiğim mevzuat Karşı cinse duyulan Aşk yoksa Diğer Aşk Şekilleri ;

Allah aşkı,Peygamber aşkı,doğa aşkı,insan aşkı,edebiyat aşkı vb.'leri olmadan bir insan ölür işte burada Besin-İnsan ilişkisi doğrudan kurulabilir

Olaya Manita,sevgili ihtiyacı değilde gerçekten Aşk ve Sevgi olarak sevilmek olarak bakarsak insan buna her yaşta ihtiyaç duyabilir,sahip olamadığında üzülür,sahip olduğunda moral motivasyonu son derece üst düzey olur.

Ben bu işi şuna benzetiyorum ; Sonuçta Aşk istenildiği zaman sahip olunulan birşey değildir yani sokakta birini tutupta bacım bi bakar mısın bi aşık olsana 2 dakka diyemezsin böyle birşey yok bu dünyada,onun için bir insanın başka bir insana Aşık olması sayısal loto da 4 bilemedin 5 tutturmak gibidir bakın 6 diyipte imkansızlığa vurmuyorum, Ve insanlar sayısal loto tutmadığında ki üzüntüsü saniyelerle karşılık gelir 3 tuttuğunda bak 3 tuttu bir 3 tane daha olsa ah be ah be der,4 tuttuğunda bunlan 4 kupon daha yaparım der 5 tuttuğunda kahrolur,ama bu üzüntü süreci hiç tutmadığında saniyeler ise 5 tuttuğunda 1 ay sürer yani 1 aylık bir üzüntü bir insan için kusa bir süreçtir. Aşkta Böyle Olmalıdır,insanlar aşkı bulamadığında veya aşk onları bulmadığında dünyalarını kahretmemeli kısa süreli düşünmeleri,yalnız kalmaları ve bununla yaşamaları gerektiğini kendilerine benimsetmeliler.

Karşı Cinse karşı savunmasızlık'da bu üzüntüden geliyor insanlar uzun süre yalnız kaldıkdan sonra karşı cinse "Ben ne kadar yalnız kaldım biliyor musun,ben yalnızken neredeydin" gibi kaprislere girer bu daha sonrasında karşıda ki eşin getirdiği çok ufak çok küçük bir sorun bir baskı sonrasında şuna dönüşür " Ne oluyor be ben yalnızken daha mutluydum be,benim yalnızlık diye bir olgum vardı aşkımdı o benim be,Sen benim gibi güçlü birine nasıl baskı uygularsın" kaprisine dönüşür. Çünkü belli bir süre yalnız kalan bir insan kendini güçlü hisseder,çok ters bir olgu gibi gelebilir ama bu böyledir.

İlk zamanlar "Ya çok yalnızım"larla başlar"Ya ben yalnızım galiba" ile devam eder"Ya bu yalnızlık iyi birşey ya" ile sürer " Yalnızken bu kadar mutlu bu kadar anlayışlı olabiliyorsam ben güçlüyüm" ile sonuçlanır.

Bu yüzden yalnız iken şartların değişmesini sağlayan ki bu doğal bir kanundur ilişki zordur,dolanbaçlı bir yoldur bir sanattır birisi ile birlikte olmak,onun için bunlar der ki "Ya yalnızken daha süperdi".

Sonuç olarak herşey insanın kendi piskolojisinde bitiyor kendini 2 tarafa da alıştırmamalı,kendini iki arada bir derede bir yere koymalı ayaklarının üstünde durmalı.

[Onur Şeref]

Hayatımın en lanet gecelerinden birini geçirdim dün. Aslında olacakların böyle bir etki yapacağını biliyordum ama birden bu kadar kuvvetli bir şekilde beynime vurmasını beklemiyordum açıkçası. Hiç bir şey yokken korku veren şeylerin çat diye önüme açılmasıyla nevrim döndü. Atlatmıştım. Yani bu sefer düşmeyecektim. Biliyorum, düşmeyeceğim de. Ama nedense panik atak yaşayıp gecemi mahvetmeme neden oldu yine. Düşünmeyi durduramadım,yapamadım.

Her duygusal açıdan karıştığım zamanda olduğu gibi farketmeden delicesine evin içinde dolanır oldum. Boş boş monitöre baktım. Çalan müziğin sesi kulağıma gelmeden yok oluyordu. Yüzleşmemi söyleyen ve umursamayıp devam etmemi söyleyen insanlar arasında gidip geldim. Saat gece 2:30 du ve ben delirmek üzereydim. Televizyonu açıp koltuğa uzandım. 0 ile 99 arasında kaç kere gidip geldim bilmiyorum.Karıncalı kanallarda bile bir şey bulmayı bekledim sanırım. Zaplamaktan yorulduktan sonra bir kanalda durdum. Boş boş ekrana baktım. Bir süre hangi kanal olduğunu algıyamadım. Algılarım karışmıştı. Sonra gene ayağa kalktım dolandım ve tekrar tvnin başına oturdum kanalları gezmeye başladım ve durdum bir kanalda. Kanalın da kraltv olduğunu farkettim. Ekranda ıssız adam dönmeye başladı ve mide bulantımı kat kat arttıran şarkı girdi. Kusma isteğim 100katına çıktı. Süte şarap katma fikrini yeniden gözden geçirdim. Vazgeçtim. Bu arada ekranın altından geçen mesajları okuyordum. Kanalı değiştim. Yeniden karıncalı kanala geçtim. Düşüncelerimi durdurmaya çalışmak hakkında düşünmeye başladım.

O arada bir titreşimle irkildim. "uyudun mu" uyuyamamıştım. Mümkünü var mıydı ki? tavanı izlerken düşündüm ki ben sen gittiğinden beri hikaye yazamamıştım. Defterlerim boş kalmıştı. Cümlelerimi tamamlayamaz olmuştum. Hayal gücümü de yanında alıp götürmüştün. Yıl içinde bir çok kez düştümkalktımdüştümkalktımdüştümkalktım. Rüyalarıma girdiğinde hele senden çok tiksiniyordum.Çünkü üzüyordun. Tamamen kendimi dağıtmama sebep oluyordun hep. Son zamanlarda atlatmış gibiydim. Kendimde bu gücü bulur gibi oldum. Rüyalarımda yoktun. Düşüncelerimde hortlamıyordun artık. Ben yürüyebilirdim. Peki ya gece gece gelen şu korkunç his neydi. Ciğerlerim 10 kat küçülmüş gibiydi. Bu gel gitlerden o kadar sıkıldım ki artık. Son saatlerdeki bekleyiş en kötüsü dediler. İnanmadım. Öyleymiş. Dün gece acı çekerek sızdım. En son saate baktığımda 3:30du.

Sabah nihayet düşüncelerimi rayına oturtabilmiş ve kendimi toplayabilmiştim. Hissizleştim. Şu an yapmak istediğim tek şey seni görünce hayal gücümü senden geri alıp kendi kendime bitti diyip yürüyebilmek. İçimde kalan minicik parçanı da bu şekilde atacağım. Yüzleşerek. Ve biliyorum ki bu sefer diğer bitirişlerim gibi olmayacak. Tamamen biteceksin ve ben düşmeyeceğim. Gerçekten... Ne kadar sevsemde.

[izzet]

Kendim icin degil, bir Arkadas icin Soruyorum...

Söyle bir Senaryo düsünün:

Bir kizla ortak 5-6 Arkadasin sizin tanismanizi istiyor.
Kizda neden olmasin, ama önce yazisalim, biraz olsun birbirimizi taniyalim diyor.
Siz bu arkadasimin yerinde olsaniz, ilk nasil lafa baslardiniz?

[Serdar Ersoy]

Kendim icin degil, bir Arkadas icin Soruyorum...

Söyle bir Senaryo düsünün:

Bir kizla ortak 5-6 Arkadasin sizin tanismanizi istiyor.
Kizda neden olmasin, ama önce yazisalim, biraz olsun birbirimizi taniyalim diyor.
Siz bu arkadasimin yerinde olsaniz, ilk nasil lafa baslardiniz?

Selam, ile başlardım konuşmaya tanımaya çalışırdım kızın konuşmalarına tavırlarına düşüncelerine bakardım. Bu arada bu arkadaşın kızı seviyor veya hoşlanıyor mu ? Ona göre lafa gircem Yoksa ilk defa mı tanışıyorlar

[Emirhan Ömeroğlu]

Aşk'la ilgili söylenecek o kadar söz var ki..

Bence aşk bir ihtiyaçtır.

[Alp Yavuz 13]

oldum aşık oldum uzun bir ara sonra hayatta bir daha olmam diyeceğim şey oldu gerçekten oldum aşık ya seviyorum be çok mutluyum be... offff seviyorum sizi ailem çok mutluyum çok.... nazar değmesin ve baya ciddi bi şekilde başladı

[izzet]

Selam, ile başlardım konuşmaya tanımaya çalışırdım kızın konuşmalarına tavırlarına düşüncelerine bakardım. Bu arada bu arkadaşın kızı seviyor veya hoşlanıyor mu ? Ona göre lafa gircem Yoksa ilk defa mı tanışıyorlar

Ilk defa tanisiyorlar

[enmavi61]

deli gibi sevmektir aşk...

[hatice_61]

bizim uşaklar aşk acılarından kurtulmuş yeni sevdaluklara yelken açmış

[Serdar Ersoy]

Ilk defa tanisiyorlar

O zaman normal muhabbet ederim yukarda dediğim hususları düşünürüm olursa olur olmazsa olmaz. Kaybedicek birşey yok. Yani kafasına göre takılsın.

[izzet]

Lafa giremiyorum...yani ehmmm sey...Arkadasim lafa giremiyo

[Onur Şeref]

İzzet anladık tamam..Kardeşim bence sen bu kız ile sizi tanıştırmak isteyen arkadaşlarla bir yerde buluşun öyle tanışın.Gidin bi kafeye oturun arkadaşlarla o ortamda tanışın görüşün ilk başta..

[Ömer SEVİNÇ]

Emirhan yardımına ihtiyacım var)

Geçen gün kütüphanede bir kızla tanıştım. Sırada önümdeydi, kızı beğenince elindeki kitaba bakabilir miyim diyerekten muhabbete girdim, biraz konuştuk, sonra kız kitabı iade etti, ben aldım. Kız gitti

Derken geçen gün facebook profilime mesaj geldi aynı kızdan. Adımı soyadımı bilmemesine rağmen nasıl başarmışsa beni bulmuş, demiş ki; " O günü kütüphanede kredi kartımın şifresinin yazdığı kağıdı kaybettim. Sizin aldığınız kitabın içinde olabilir mi acaba? Haber verebilir misiniz? "

Ben de fırsat bu fırsat biraz daha muhabbet ettim tabi. Durum şuanda bundan ibaret Şimdi benim durumum nedir? Kız yüz vermiş mi yoksa gerçekten kredi kartını kaybetmiş olabilir mi? Bir şansım var mıdır sizce? Bir durum değerlendirmesi bekliyorum sizden)