2007-2008 | Transfer Dosyası

[stichus]

burada türkçe ikinci dil olmuş, maşaallah!

prica hocanın kimseden etkilenmeden menejer falan karıştırmadan bulduğu beğendiği ve şimdi de alınması için herşeyiniortaya koyduğu bir isim..
ben pek bir şey anlamadım izlediklerimden.. ayrıca arkadaşın buraya yazmasının nasıl mümkün olduğundan başlayan bir sürü sorularım var kafamda..
ben de pazarlanmaya çalışıldığını düşünüyorum açıkçası..
umarım yanılırım ama bana ferhatın hasanla ve keçeliyle karıştırılmış bir ersen modeli gibi geldi..
hiç beğenmedim, hiç.. günahı vebali hocamızın boynuna ama adam süper golcü çıkar sırtımda taşırım hocayı da kendisini de, o ayrı!

[poetricus]

Burada Türkçe ikinci dil olmuş, maşaallah!

Danimarkalılar Türkçe öğrenir öğrenmez tekrar birinci dil olacak, merak etmeyin.

Prica Hoca'nın kimseden etkilenmeden menejer falan karıştırmadan bulduğu, beğendiği ve şimdi de alınması için her şeyini ortaya koyduğu bir isim...

Niye acaba?

Umarım yanılırım ama bana Ferhat'ın Hasan'la ve Keçeli'yle karıştırılmış bir Ersen modeli gibi geldi...

Sorumun cevabı buradaymış, özür dilerim.

[gerçekefsane]

@stichus

bu senede kalemiz boşmu olcak. sol taraf celalleddine kaldı desene

[Ertan 51]

ömer rıza ingiltereye keçelide hayrettin transferinde sivasa verilirse vasat topçu sayımız azalır bunada şükür deriz ne yapalım.darısı celo,ferat,musa ve ahmetlere inşallah.

[Murat Altun]

21828 mesaj 874 sayfa olmuş ve ve tarftarı sevindirecek bir tane transfer yok


kapatın abi bütün başlıkları sadece yönetim ve ziya defolun başlığı kalsın onlar gidince yeni başlık lar yeni umutlar açarız

[Travelair]

Marcelinho: Ondan en iyi sol kanatta faydalabiliriz
Szymek: Zaten sorunluydu
Musampa: Disiplinsiz
Yattara: Milyon dolarlık oyuncu yaptım
Stepanov: Bu adamı Chelsea istiyorsa ben de toptan anlamıyorum
Sol Bek: Çok memnunum, inanmazsanız laktat testlerine bakın
Sol kanat: Ben orayı hal ederim
Kale: Bu saatten sonra faydası olmaz
Forvet: Prica da Prica Prica da Prica

Sonuç?

Tolga, Ayman, Ferhat, Hasan, Hüseyin, Erdinç, Çağdaş, Celaleddin, Keçeli banko

[gerçekefsane]

Sonuç?

istasyon ihalesi olmadanda transfer olmaz.

bilen sölesin teknik direktör gönderilirse büyük tazminatmı ödeyeceğiz.

Bana bir masal anlatsalar, içinde üç önlibero, transfer bide istikrar olsun andersen masallarda olursa bana fazla gelir ona göre

[alideniz]

Fatih Tekke'yi satıp, yerini dolduracak bir forvet almayan, Lazaroni gibi bir şovmeni getirip takımı rezil eden,yabancı transferinde komik duruma düşen,taraftarın bunca çağrısına rağmen istifa etmeyen bu yönetimin amacı nedir çok merak ediyorum.Ben laz uşaklarıyla dolu,kaliteli yabancılarla takviye edilmiş,yenilsede giydiği şanlı formanın hakkını veren, milyon dolarların peşinde koşmayan mütevazı bir takım istiyorum! İstanbul'dan takımı yöneten bir yönetim hiç istemiyorum! Yeter bıktık artık her sene hüsranla bitiyor.Lig başlayacak adamlar yabancı transferi yapıyor! her sene böyle oluyor son dakika futbolcu alınıyor! Sanki bilgisayarda menejerlik oyunu oynıyorlar! Bu adam geldikten sonra kötü oynayıncada ; yok ortama ve takıma alışacak,yok eksikleri var... Ama yinede helal olsun bizim taraftar kadar vefalı taraftarda bulamazlar! senelerdir bir hiç uğruna bu takıma destek veriyoruz.Benim cennet memleketim sağolsun ölene kadar ölümüne TRABZONLUYUZ!!!!!!!!!

[sbay]

Porto mu, darphane mi?..







Mavi-Beyazlılar'ın Jose Mourinho döneminde peş peşe UEFA Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, hem bu kulübün hem Portekiz’deki diğer takımların futbolcu ihracatını patlattı...
Porto, sadece bu yıl Pepe-Anderson-Carlos Alberto üçlüsünü 60.8 milyon Euro’ya sattı.
PARASI ve şöhreti bol Avrupa’nın büyük kulüplerinin yeni futbolcu kaynağı Portekiz oldu. Avrupa kıtasının en batısında yer alan 92 bin 391 kilometre kare yüzölçümüne sahip 11 milyon nüfuslu bu küçük ülke, son dönemde yetiştirdiği yıldız futbolcularla adından söz ettiriyor. Türkiye’nin 7’de 1’i kadar nüfusa sahip Portekiz, sadece son dört yılda Avrupa’nın 3 büyük ligine sattığı futbolculardan yaklaşık 250 milyon Euro para kazandı.
1980’lerde Hollanda
Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Milan, Juventus, Inter gibi zengin kulüpler, milyonlarca Euro dolu kasalarını 1980’li yıllarda genelde Hollanda’dan yetişen yıldız veya yıldız adayı futbolcular için açardı. Bu trendde futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp, Marco Van Basten, Ruud Gullit, Frank Rijkaard ve Ronald Koeman gibi efsaneleri keşfedip dünya futboluna armağan eden Ajax oldu.
1990’larda Fransa
1990’lı yılların ortalarından itibaren bayrağı Fransız kulüpleri aldı. Bordeaux (Zinedine Zidane, Sylvain Wiltord), Monaco (Lilian Thuram, Thierry Henry, Fabian Barthez), Auxerre (Laurent Blanc), Cannes (Patrick Vieira) ve Marsilya (Marcel Desailly) kulüpleri, birer yıldız haline getirdikleri futbolculardan hatırı sayılır paralar kazandılar.
Ve Portekiz sahnede
2004 yılından itibaren sahneye Portekiz kulüpleri çıktı. Bu ülke daha önce de Avrupa’nın zengin kulüplerine arada sırada yıldız oyuncular satıyordu; Luis Figo, Rui Costa, Nuno Gomes gibi... Fakat Jose Mourinho yönetimindeki Porto’nun, önce 2003’te UEFA Kupası’nı, ardından 2004’te Avrupa Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, Portekiz’in futbolcu ihracatını patlattı.
En çok kazanan Porto
Sadece Porto, 2004 ve 2005 yıllarında Avrupa’nın devlerine sattığı yıldız futbolculardan 100 milyon Euro’nun üzerinde para kazandı. Mavi beyazlı kulübe altın çağını yaşatan Jose Mourinho, Chelsea’ye giderken, beraberinde götürdüğü Ricardo Carvalho-Paulo Ferreira ikilisine bir çırpıda 50 milyon Euro saydırdı. Bu oyuncuların yanı sıra, Deco 18 milyon Euro’ya Barcelona’ya satılırken, Maniche de 16 milyon Euro’ya Dinamo Moskovalı oldu.
S.Lizbon ikinci sırada
Aynı dönemde Costinha, Pedro Mendes ve Luis Fabiano gibi futbolcuları daha düşük rakamlara satan Porto, 2006’da da Brezilyalı Diego’yu 6 milyon Euro’ya Werder Bremen’e gönderdi. İçinde bulunduğumuz 2007 yılında futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp yine Porto oldu. Üç Brezilyalı; Pepe (28 milyon Euro, R.Madrid), Anderson (25 milyon Euro, M. United) ve Carlos Alberto (7.8 milyon Euro, W.Bremen) kulübün kasasına tam 60.8 milyon Euro para girmesini sağladı. Porto’nun futbolcu satışından son 3 yılda kazandığı toplam para ise 165.8 milyonEuro’yu buldu.
Porto’nun ardından, futbolcu ihracatından en çok para kazanan kulüp Sporting Lizbon. 2003 yılında Cristiano Ronaldo’yu 30 milyon Euro’ya Manchester United’a satan yeşil beyazlı kulüp, bu yıl da Brezilyalı golcüsü Nani’yi tam 24 milyon Euro’ya yine aynı takıma verdi. Portekiz’in bir başka büyük kulübü Benfica da, geçtiğimiz günlerde Simao Sabrosa’yı 20 milyon Euro artı iki futbolcu karşılığında A.Madrid’e sattı.
NEDEN PORTEKİZ?
SON dönemde yıldız futbolcuların Portekiz’den çıkmasının birkaç nedeni var... En önemlisi, ülkenin köklü bir futbol geleneğine sahip olması. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasında yer alan Eusebio’yu yetiştiren Portekiz’deki kulüpler, gerek yönetim, gerekse alt yapı açısından üst düzeyde. Bunun yanı sıra, dünyanın en yetenekli futbolcularının çıktığı Brezilya’nın, Portekiz’in eski bir sömürgesi olması, bu ülkedeki kulüplere büyük avantaj sağlıyor. Brezilya’da yetişen futbolcular, aynı dili konuştukları için ve yerli statüsünde oynama şansı buldukları için, Avrupa’da ilk olarak Portekiz kulüplerini tercih ediyor. Sambacılar bir yerde Porto, Sporting Lizbon ve Benfica gibi takımları, Avrupa’nın dev kulüpleri öncesi bir atlama taşı olarak kullanıyorlar.

stepanovda 2 sene sonra böle bir transfer gerçekleştirirse kimse şaşırmasın

[cuneytr]

Porto mu, darphane mi?..







Mavi-Beyazlılar'ın Jose Mourinho döneminde peş peşe UEFA Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, hem bu kulübün hem Portekiz’deki diğer takımların futbolcu ihracatını patlattı...
Porto, sadece bu yıl Pepe-Anderson-Carlos Alberto üçlüsünü 60.8 milyon Euro’ya sattı.
PARASI ve şöhreti bol Avrupa’nın büyük kulüplerinin yeni futbolcu kaynağı Portekiz oldu. Avrupa kıtasının en batısında yer alan 92 bin 391 kilometre kare yüzölçümüne sahip 11 milyon nüfuslu bu küçük ülke, son dönemde yetiştirdiği yıldız futbolcularla adından söz ettiriyor. Türkiye’nin 7’de 1’i kadar nüfusa sahip Portekiz, sadece son dört yılda Avrupa’nın 3 büyük ligine sattığı futbolculardan yaklaşık 250 milyon Euro para kazandı.
1980’lerde Hollanda
Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Milan, Juventus, Inter gibi zengin kulüpler, milyonlarca Euro dolu kasalarını 1980’li yıllarda genelde Hollanda’dan yetişen yıldız veya yıldız adayı futbolcular için açardı. Bu trendde futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp, Marco Van Basten, Ruud Gullit, Frank Rijkaard ve Ronald Koeman gibi efsaneleri keşfedip dünya futboluna armağan eden Ajax oldu.
1990’larda Fransa
1990’lı yılların ortalarından itibaren bayrağı Fransız kulüpleri aldı. Bordeaux (Zinedine Zidane, Sylvain Wiltord), Monaco (Lilian Thuram, Thierry Henry, Fabian Barthez), Auxerre (Laurent Blanc), Cannes (Patrick Vieira) ve Marsilya (Marcel Desailly) kulüpleri, birer yıldız haline getirdikleri futbolculardan hatırı sayılır paralar kazandılar.
Ve Portekiz sahnede
2004 yılından itibaren sahneye Portekiz kulüpleri çıktı. Bu ülke daha önce de Avrupa’nın zengin kulüplerine arada sırada yıldız oyuncular satıyordu; Luis Figo, Rui Costa, Nuno Gomes gibi... Fakat Jose Mourinho yönetimindeki Porto’nun, önce 2003’te UEFA Kupası’nı, ardından 2004’te Avrupa Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, Portekiz’in futbolcu ihracatını patlattı.
En çok kazanan Porto
Sadece Porto, 2004 ve 2005 yıllarında Avrupa’nın devlerine sattığı yıldız futbolculardan 100 milyon Euro’nun üzerinde para kazandı. Mavi beyazlı kulübe altın çağını yaşatan Jose Mourinho, Chelsea’ye giderken, beraberinde götürdüğü Ricardo Carvalho-Paulo Ferreira ikilisine bir çırpıda 50 milyon Euro saydırdı. Bu oyuncuların yanı sıra, Deco 18 milyon Euro’ya Barcelona’ya satılırken, Maniche de 16 milyon Euro’ya Dinamo Moskovalı oldu.
S.Lizbon ikinci sırada
Aynı dönemde Costinha, Pedro Mendes ve Luis Fabiano gibi futbolcuları daha düşük rakamlara satan Porto, 2006’da da Brezilyalı Diego’yu 6 milyon Euro’ya Werder Bremen’e gönderdi. İçinde bulunduğumuz 2007 yılında futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp yine Porto oldu. Üç Brezilyalı; Pepe (28 milyon Euro, R.Madrid), Anderson (25 milyon Euro, M. United) ve Carlos Alberto (7.8 milyon Euro, W.Bremen) kulübün kasasına tam 60.8 milyon Euro para girmesini sağladı. Porto’nun futbolcu satışından son 3 yılda kazandığı toplam para ise 165.8 milyonEuro’yu buldu.
Porto’nun ardından, futbolcu ihracatından en çok para kazanan kulüp Sporting Lizbon. 2003 yılında Cristiano Ronaldo’yu 30 milyon Euro’ya Manchester United’a satan yeşil beyazlı kulüp, bu yıl da Brezilyalı golcüsü Nani’yi tam 24 milyon Euro’ya yine aynı takıma verdi. Portekiz’in bir başka büyük kulübü Benfica da, geçtiğimiz günlerde Simao Sabrosa’yı 20 milyon Euro artı iki futbolcu karşılığında A.Madrid’e sattı.
NEDEN PORTEKİZ?
SON dönemde yıldız futbolcuların Portekiz’den çıkmasının birkaç nedeni var... En önemlisi, ülkenin köklü bir futbol geleneğine sahip olması. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasında yer alan Eusebio’yu yetiştiren Portekiz’deki kulüpler, gerek yönetim, gerekse alt yapı açısından üst düzeyde. Bunun yanı sıra, dünyanın en yetenekli futbolcularının çıktığı Brezilya’nın, Portekiz’in eski bir sömürgesi olması, bu ülkedeki kulüplere büyük avantaj sağlıyor. Brezilya’da yetişen futbolcular, aynı dili konuştukları için ve yerli statüsünde oynama şansı buldukları için, Avrupa’da ilk olarak Portekiz kulüplerini tercih ediyor. Sambacılar bir yerde Porto, Sporting Lizbon ve Benfica gibi takımları, Avrupa’nın dev kulüpleri öncesi bir atlama taşı olarak kullanıyorlar.

stepanovda 2 sene sonra böle bir transfer gerçekleştirirse kimse şaşırmasın

tebrik ediyorum güzel bir inceleme yazısı yazmıssın...

[stichus]

öncelikle gidecekler diye bir liste yapıp en az zararla bu listeyi temizlemeliydik..
kampa kadar oyuncu alacaktık, yine olmadı.. hatta bu defa daha da ileri giderek hafta sonu başlayacak lig maçına bile adam hazır edemez, gözlerimiz yollarda bekler olduk..
daha kimse başlamamışken avrupa işini bitirdik..
nasıl olabiliyorsa hocamız buna dahi tevil getirmeye çabalıyor..
kabul etmek lazım, bazı oyuncuları kayırıyor.. buna hakkı yok.. hepimizin göz bebeği bir takımı kişisel meseleleri uğruna deneme tahtası haline getirmeye hakkı yok.. yönetim cidden başarısızdır..
her şeye rağmen bahtına güvendiğim bu takımda bir kaleci ve bir forvetle sol tarafa bir oyuncu alınacağını düşünüyorum.. ayrıca bizden kaynaklanmayacak sürpriz gelişmelerle gidenlerin ve belki tekke gibi gelenlerin olacağını da düşünüyorum..
iki forvetle oynadığımız her maçta -sahamızda en azından- galip geleceğimizi düşünüyorum.. evimizde aldığımız maçlarla da lider olacağımızı ve lider kalacağımızı düşlüyorum..
kaleciden forvete düz bir çizgi içerisindeki tüm oyuncular yetenekli olursa neden olmasın!
ama hala orta saha geri geri oynuyor, hala stoperler otuzbeş dakika top şişiriyor, hala ersen hava topunda faul yapıyor..
heyecan geri gelmeli..
bu bazen sivası dört sıfırla geçtiğiniz için de olabilir ama çoklukla iyi transferlerinizden kaynaklanır..
iyi transferlerin transferden ve paradan çok daha önemli hale geldiği günleri yaşıyoruz birlikte..
heyecan geri gelir inşaallah!

[gerçekefsane]

ayrıca bizden kaynaklanmayacak sürpriz gelişmelerle gidenlerin ve belki tekke gibi gelenlerin olacağını da düşünüyorum..

stichus ne diyosun bizden kaynaklanmayacak süpriz gelişmelerle kim gitçek bu rüya değil dimi. kabus olmasında ))

[poetricus]

Stichus ne diyosun? Bizden kaynaklanmayacak sürpriz gelişmelerle kim gidecek? Bu rüya değil değil mi? Kâbus olmasın da!

Muhtemelen Yattara.
Rüya mı kâbus mu ona siz karar verin artık.

[stichus]

hayır yanlış anlama olmasın.. göndermeye çalıştığımız oyuncularımızın (jun musampa jeff) birden bire taliplerinin çıkacağını sanıyorum anlamında kullandım..
yoksa hocanın gitmesi bu cümlenin gizli öznesi değil..

(hocanın gitmesi sürpriz de değil zaten bana sorarsanız.. nasıl ki pricayı almak yahut martinezi transfer etmek izlenen yöntem sayesinde taraftarı memnun etmeyecek bir hal aldıysa aynı şekilde hocanın gitmesinin de 'eh nihayet' ifadesiyle karşılanacağını ve kimseye sürpriz olmayacağını düşünüyorum ben.. kötü olan tabii ki istikrar adına hocaya sahip çıkanların durumu olacaktır!)

[gerçekefsane]

Dünyanın heryerinde hocamıza sahip çıkıyoruz diyorsalar o hocanın gönderilmesi yakındır. bizde tam tersi ))) mantaliteyi değiştiyoruz ya) yaşasın istikrar yaşasın mantalite