Muharrem Usta | 16. Başkan

[Mert Oğuzlu61]

Başkan canlı yayında konuşuyor : https://www.pscp.tv/w/1lPKqyNZkbbKb

Başkanın ''benim bir hayalim var'' temalı sorusuna, ''Amerika ya gittim okudum, daha fazla başarı, daha fazla hırs'' diye karşılık veren kız dikkatimi çekti. Başkan soruyu Bilal e sorar gibi tekrar sordu, ''tamam Amerika ya gittin okudun da somutlaştıralım, hayalin ne?''

Kızın gülmesi, birkaç saniye mavi ekran vermesi, sonra ''ihihihi, söyledim zaten'' diyerek yumuşayan, bug a giren o ses tonu...

Açtığım gibi kapadım. ) Sorulan soruya ne alakaysa Amerika ya gidip okudum ettim yazdım çizdim diyen ama hayali nedir onu bile ifade edemeyip mavi ekran veren bir genç...

[Gürkan Asma]

Başkanın ''benim bir hayalim var'' temalı sorusuna, ''Amerika ya gittim okudum, daha fazla başarı, daha fazla hırs'' diye karşılık veren kız dikkatimi çekti. Başkan soruyu Bilal e sorar gibi tekrar sordu, ''tamam Amerika ya gittin okudun da somutlaştıralım, hayalin ne?''

Kızın gülmesi, birkaç saniye mavi ekran vermesi, sonra ''ihihihi, söyledim zaten'' diyerek yumuşayan, bug a giren o ses tonu...

Açtığım gibi kapadım. ) Sorulan soruya ne alakaysa Amerika ya gidip okudum ettim yazdım çizdim diyen ama hayali nedir onu bile ifade edemeyip mavi ekran veren bir genç...

Aynen, oralarda sesini kıstım şimdi Trabzonspor hakkında konuşuyor

SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Şeref]

bence başkan olaya taraftar gibi değil, bir başkan gibi bakıyor. taraftar gibi baksa istanbul takımları ile yapılan maçlar 90 dakıka sürmez. biz istanbul takımlarını sadece rakip olarak görmeliyiz. yapılan haksızlıklar var. bu düzen içerisinde başkan ne zaman nasıl konuşacağını gayet ıyı biliyor. bozuk düzen içerisinde ayakta kalmaya çalışıyor. profosyonel bir yönetici. bence takım seneye ve ondan sonrakı senelerde lige ve avrupaya damga vuracak bir takım olacak inşallah.

[ibrahim]

Şikeye eğilmemesine ve hala görmezden gelmesine ne kadar daha dayanacaksın ey taraftar?? İşi sulandırıyorlar, ondan bundan söz aldılar iddialarına hala sessizler, ne zaman hesap soracaksınız??

[ibrahim]

Ortada ne bi açıklama, ne de bi başvuru icraat vs. bişey yok. Nedir bu sessizlik ya?

[Adem Akyüz']

Ortada ne bi açıklama, ne de bi başvuru icraat vs. bişey yok. Nedir bu sessizlik ya?

Bence siz görmek istemediğiniz şeyi inatla görmüyorsunuz. Kulüp avukatı Nusret Yılmaz gerekli açıklamayı yaptı. Kulüp yöneticisi Gökhan Saral da onayladı bu açıklamayı. Neyin sessizliğinden bahsediyorsunuz anlamadım.

[ibrahim]

Bence siz görmek istemediğiniz şeyi inatla görmüyorsunuz. Kulüp avukatı Nusret Yılmaz gerekli açıklamayı yaptı. Kulüp yöneticisi Gökhan Saral da onayladı bu açıklamayı. Neyin sessizliğinden bahsediyorsunuz anlamadım.

Bu başlıkta ismi geçen beyefendiyi kastediyorum. Şenol Güneş Kompleksi tepkisinde susup taraftarın yatışmasını nasıl bekleyip üç hafta sonra konuştuysa, bu konuda da aynısını yapıyor. Sanki CAS kararı yokmuş gibi davranıyor.

[Emre Veli]

Nevzat aydin hakikaten sıktı artık. boyle bir zamanda kaos yaratmak niye? defol git ya...

[cem1990]

Nevzat aydın Twitter da yaptığı açıklamanin aslı nedir
Başkan nerede ne aciklamasi yapmış

General Mobile 4G Dual cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Yiğit Gayretli]

Kaosumuz hayırlı olsun. Zaten bu kadar yolun gitmesi saçma ve tuhaftı.

[Fatih Özkan]

Kaynak: http://www.trabzonhaber.com.tr/trabz...ar-h76442.html

Trabzonspor başkanı Muharrem Usta, merak edilen birçok konuda doyurucu açıklamalar yaptı. Trabzonhaber.com.tr haber sitemizin imtiyaz sahibi Halil Şanlı’ya özel açıklamalarda bulunan başkan Muharrem Usta, Nevzat Aydın’dan, izleme komitesine; Alt yapıdan, yapılan transferlerin ayrıntısına; yönetim bütünlüğünden, Ahmet Çubukçu’ya kadar müthiş açıklamalar yaptı. İşte başkan Usta’nın Halil Şanlı’ya yaptığı o açıklamalar:

“Niyetlerinden asla şüphem yok ama tecrübesizdiler!”

“ Göreve ilk geldiğimizde yükümüz çok ağırdı. Bunu bildiğim için arkadaşlar arasında görev paylaşımı yaptık. İlk günler ben de işin özellikle ekonomik tarafına baktım. Futbol işlerini devrettiğim arkadaşlar(teknik) aslında iyi niyetliydiler. Bundan hiç şüphem olmadı. Ama tecrübesiz olduklarından, başarılı olamadılar. Sahada tehlikeli noktaya doğru gittiğimizi görünce, mecburen işleyişte bazı değişiklikler yaptık.Sezon başında bile bir çok transferi başkan olarak ben yapmak zorunda kaldım.”

“El atmak zorunda kaldım ve dördünü ben aldım!”

“Castillo, Durica, Bero ve Onazi konusunda tüm transferleri ben bitirdim. O günkü transferden sorumlu olan arkadaşlar ise İbanez, Suk ve Ramil’i almışlardı. Sezon iyice yaklaşınca, baktım olacak gibi değil hemen transfere el atıp adını verdiğim oyuncuların transferlerini bitirdim. Bizzat bu 4 oyuncunun transferini kendim gerçekleştirdim. Özellikle Castillo konusunda yönetimdeki bazı arkadaşlar, büyük paralara risk almamamız gerektiği konusunda bana ‘almayalım başkanım’ diye direttiler. Çünkü UEFA’ya verdiğimiz mali tablo sözü vardı. Fakat her şeye rağmen, ‘ben bu riske gireceğim’ dedim ve bu oyuncunun transferini bizzat kendim bitirdim.”

“Ersun Hoca ile beraber gittik”!

“Devre arası transferleri zaten söylememe gerek yok. Tümünde başkan olarak ben ilgilendim. Zaten arkadaşların görevlerini değiştirmiştik. Alınan oyuncuların hepsini Ersun hoca izledi. Hatta bir çoğuna beraber gittik, kimsenin haberi bile olmadı. Şu bir gerçek. Siz mali açıdan ne yaparsanız yapın. Sahada sonuç gelmiyorsa tüm gayretleriniz beyhude! O nedenle iyi bir takım için çok uğraştık. Çok çileler çektik. Seneye direk katkı yapacak, kenarda oturmayacak3 veya 4 transfer yapıp, şampiyonluğa oynamak niyetindeyiz. Önümüz açık görünüyor.”

“Tek yetkili Çubukçu!”

“Ahmet Çubukçu Trabzon’da Ersun Yanal’la her konuda birebir görüşen ve bu konuda tek yetkili olan arkadaşımdır. Ahmet bey, son derece düzgün, kişiliğine inandığım bir arkadaşım. İnsanlarla diyaloğu da mükemmel. Takımın ahenk yakalamasında ve teknik heyetin sorunlarının çözümünde inanılmaz katkısı var bu arkadaşımızın.”

“Hocamız baştan Olcay’da tereddüt yaşamıştı!” “

Olcay Şahan konusunda, hocamızın ilk başta bazı tedirginlikleri vardı. Ama ben bu transferde ısrarcı oldum. Sonra hocamız Beşiktaş’ın kampında oyuncuyu yakın takibe aldırdı. Oyuncunun futbol yeteneklerinin dışında, esprili ve sevilen yapısıyla takım içinde çok iyi ağabeylik yapabileceğine ve böyle bir oyuncuya ihtiyacımız olduğuna hocamız da inandı. Sonra bana ‘Aatıf’ı istemiyorum. Olcay’ı alalım’ dedi.”

“Aatıf benden özür diledi!”

“Bu transferi böyle gerçekleştirdik. Aslında şunu hemen açıklayayım. Biz Aatıf’la anlaşmıştık. Çocuk bize söz de vermişti. Fakat Aziz beyin menajerine ‘Ya hemen Trabzon’a gitsin, ya da alt yapıya gönderirim’ şeklinde ani çıkış yapmasını gurur meselesi edip, ‘Gitmiyorum. İsterseniz beni bu ülkeden de gönderin’ demiş! Sonra beni arayıp, özür diledi. Yani gelmeme sebebi bizimle alakalı değildi.”

“Sezon başı alıyordum! Arkadaşlarım istemedi!”

“Rodallega’yı sezon başında aslında alıyorduk. Hem oyuncunun kendisiyle hem de kulübüyle geçen yıl Temmuz ayında anlaşmıştık. Fakat bizim yönetimde bulunan ve transfer işlerinde yetkili kıldığımız arkadaşlar, bu transfer konusunda da karşı çıktılar. Bu oyuncuyu almamamız için bana baskı yaptılar. Bu yüzden sezon başında transfer gerçekleşmedi. Transfer işlerindeki arkadaşların yetkilerini aldıktan sonra ise ben, tekrar bu transfer için devre arasına doğru oyuncunun menajeri ve kendisiyle yeniden görüştüm. Fakat menajeri bu defa, bu transfere onay vermedi. Çünkü 4 ay sonra oyuncu boşa çıkacak ve menajer de doğal olarak, imza parası adı altında daha fazla kazanabilecekti. Uzun uğraşlar sonucunda bu transferi gerçekleştirdik.”

“Yönetim beş kişiden oluşmalı!”

“Bütün spor kulüpleri 3-4 kişilik yöneticilerle idare ediliyor. Trabzonspor’un tarihine de baktığımızda 2-3, bilemediniz 4 kişilik bir çekirdek yönetici kadrosu görüyoruz. Her dönem öyle olmuş. Aynı şekilde bugün dahi İstanbul kulüplerinin 3-3buçuk kişiyle yönetildiğini bizzat biliyorum. O nedenle şahsi kanaatim, bir kulüp için 15 kişilik yönetimler bile çok fazla! Yönetim en fazla 5 kişi olmalı. Geri kalan işler, profesyonel kadrolarla halledilmeli. Çok yönetici olması, ‘çok icraat’ anlamına gelmiyor. Daha çok hizipleşme ve kargaşa yaşanıyor. İsmini vermeyeyim ama İstanbul kulüplerinden birinin başkanı bana aynı şeyleri söylüyor. O başkanı dinlediğimde, bizim onlara göre daha iyi olduğumuzu görüyorum”

“1461 ne verdi? Böyle saçmalık olmaz!”

“1461 Trabzon’un küme düşmesi çok fazla abartılmamalı. Bazı bilinmeyen şeyler var. Bunları söyleyip kafaları da çok fazla karıştırmak istemiyorum. Sadece şu kadarını söyleyeyim. Bir baktım ki 1461 Trabzon için 50 milyon(trilyon) para gitmiş. Ve yine baktım ki 50 trilyon bize külfeti olan takımdan, bugüne kadar bir tane futbolcu A takıma kazandırılmamış! O zaman 1461 Trabzon ne işe yaramış oldu? Birileri ‘ben 1461 Trabzon kulübünün başkanıyım, yöneticisiyim’ diye hava atsın diye mi, bu kulübü ayakta tutmak zorundaydık? Böyle saçma şey olmaz. Belki şuan tepkiler olabilir ama ileride her şeyin kulüp menfaati ve hayrına olduğunu herkes görecek.”

“Benim ‘olmazsa olmaz’ dediğim…”

“ Benim için olmazsa olmaz dediğim altyapıdır. Trabzonspor’un gerçeği de altyapıdır. Mühim olan öteden beriden transfer yapmak değil, altyapıdan bir şeyler çıkarabilmektir. Fazla gideri olmayan bir çok branşı da içine katmak gerekir. İleride Akyazı’nın etrafında yapılacak bütün çim sahaları altyapıya bağlayacağız. Altyapı derken, benim nezdim de altyapı, sadece kulübün altyapısı değildir. Altyapı Trabzon amatörünü de işin içine katmak ve Trabzon’da sokak aralarına inmektir.Sokak aralarına inmek işin püf noktasıdır. Zaten ASKF ile ortak bazı planlar yapıyoruz. Göreceksiniz, alt yapı için birkaç yıl sonra önemli devrimler yapmış olacağız”

“Tuttuğumu bırakmam”!

“Hayatım boyunca girdiğim bir işte başarısız olmadım. Başarısızlığı asla kabullenemem. Yapım da yoktur. Çok büyük sıkıntılar çektik. Hala büyük sıkıntıların içindeyiz. Hiçbir şey güllük gülistanlık değil elbet. Ama hiçbir korkum ya da endişem de yok. Bugüne kadar çok önemli şeyleri aştık. Yine aşacağız. Çok çok büyük hedeflerimiz var. Bu camianın yüzünü güldürmek, o hedeflere koşmak kararlığındayız. Trabzonlu iki bakanımız sayın Berat Albayrak ve sayın Süleyman Soylu bizim için çok büyük güç. Onların da büyük destekleri var. Onlar da ‘Trabzonspor’a ne yapabilirim’ derdinde! El ele büyük işler yapacağımızı düşünüyorum”

[Emre Veli]

Başkanin soylediklerinden rahatsiz olduysan git yuzune konuş. her seyin gostermelik nevzat, sana zaten hic isinamadim. he muharrem usta da niye boyle bir demec veriyor onu da anlamadim. mobese görse röportaj verecek hale geldi. bi susun yahu. isler iyi gidince hemen ortaya cikin zaten. bana sorarsaniz su anlik tum basari ersun hocanin, isin ekonomik yonunu halletmekle olmuyor sadece! seviyoruz baskani evet bizim icin bir sans kendisi ama bu tip yok ben yaptim ben hallettim havalarina girmeye sebep yok. tabii roportajin dogrulugundan yazan kisiyi de hic tanimamamdan dolayi emin olamiyorum.

[tanjugunduz]

nevzat bey yanlış yapıyor her nekl kadar başkan egoda yapsa yanlışta bilgi bunu sosyal.medya uzerinden hesap gorulmez iki medeni insan gibi karşılıklı konuşup anlaşılır yok eğer anlasilamazsa yollar ayrılır hem CANİM gibi seviyorum dedi hemde zarar ver yok öyle dava ayrıca herşeyi geçtim sonuçta usat başkan beğenmiyorsun yaptıklarını çekilişin yönetimden aday olursun karşısına bıktık bu tip aforizmalardan laf cambazliklarindan egolardan yeter artık bir huzur verin takıma ve taraftara

O ruh geri gelecek

[hofsaale]

Kaynak: http://www.trabzonhaber.com.tr/trabz...ar-h76442.html

Trabzonspor başkanı Muharrem Usta, merak edilen birçok konuda doyurucu açıklamalar yaptı. Trabzonhaber.com.tr haber sitemizin imtiyaz sahibi Halil Şanlı’ya özel açıklamalarda bulunan başkan Muharrem Usta, Nevzat Aydın’dan, izleme komitesine; Alt yapıdan, yapılan transferlerin ayrıntısına; yönetim bütünlüğünden, Ahmet Çubukçu’ya kadar müthiş açıklamalar yaptı. İşte başkan Usta’nın Halil Şanlı’ya yaptığı o açıklamalar:

“Niyetlerinden asla şüphem yok ama tecrübesizdiler!”

“ Göreve ilk geldiğimizde yükümüz çok ağırdı. Bunu bildiğim için arkadaşlar arasında görev paylaşımı yaptık. İlk günler ben de işin özellikle ekonomik tarafına baktım. Futbol işlerini devrettiğim arkadaşlar(teknik) aslında iyi niyetliydiler. Bundan hiç şüphem olmadı. Ama tecrübesiz olduklarından, başarılı olamadılar. Sahada tehlikeli noktaya doğru gittiğimizi görünce, mecburen işleyişte bazı değişiklikler yaptık.Sezon başında bile bir çok transferi başkan olarak ben yapmak zorunda kaldım.”

“El atmak zorunda kaldım ve dördünü ben aldım!”

“Castillo, Durica, Bero ve Onazi konusunda tüm transferleri ben bitirdim. O günkü transferden sorumlu olan arkadaşlar ise İbanez, Suk ve Ramil’i almışlardı. Sezon iyice yaklaşınca, baktım olacak gibi değil hemen transfere el atıp adını verdiğim oyuncuların transferlerini bitirdim. Bizzat bu 4 oyuncunun transferini kendim gerçekleştirdim. Özellikle Castillo konusunda yönetimdeki bazı arkadaşlar, büyük paralara risk almamamız gerektiği konusunda bana ‘almayalım başkanım’ diye direttiler. Çünkü UEFA’ya verdiğimiz mali tablo sözü vardı. Fakat her şeye rağmen, ‘ben bu riske gireceğim’ dedim ve bu oyuncunun transferini bizzat kendim bitirdim.”

“Ersun Hoca ile beraber gittik”!

“Devre arası transferleri zaten söylememe gerek yok. Tümünde başkan olarak ben ilgilendim. Zaten arkadaşların görevlerini değiştirmiştik. Alınan oyuncuların hepsini Ersun hoca izledi. Hatta bir çoğuna beraber gittik, kimsenin haberi bile olmadı. Şu bir gerçek. Siz mali açıdan ne yaparsanız yapın. Sahada sonuç gelmiyorsa tüm gayretleriniz beyhude! O nedenle iyi bir takım için çok uğraştık. Çok çileler çektik. Seneye direk katkı yapacak, kenarda oturmayacak3 veya 4 transfer yapıp, şampiyonluğa oynamak niyetindeyiz. Önümüz açık görünüyor.”

“Tek yetkili Çubukçu!”

“Ahmet Çubukçu Trabzon’da Ersun Yanal’la her konuda birebir görüşen ve bu konuda tek yetkili olan arkadaşımdır. Ahmet bey, son derece düzgün, kişiliğine inandığım bir arkadaşım. İnsanlarla diyaloğu da mükemmel. Takımın ahenk yakalamasında ve teknik heyetin sorunlarının çözümünde inanılmaz katkısı var bu arkadaşımızın.”

“Hocamız baştan Olcay’da tereddüt yaşamıştı!” “

Olcay Şahan konusunda, hocamızın ilk başta bazı tedirginlikleri vardı. Ama ben bu transferde ısrarcı oldum. Sonra hocamız Beşiktaş’ın kampında oyuncuyu yakın takibe aldırdı. Oyuncunun futbol yeteneklerinin dışında, esprili ve sevilen yapısıyla takım içinde çok iyi ağabeylik yapabileceğine ve böyle bir oyuncuya ihtiyacımız olduğuna hocamız da inandı. Sonra bana ‘Aatıf’ı istemiyorum. Olcay’ı alalım’ dedi.”

“Aatıf benden özür diledi!”

“Bu transferi böyle gerçekleştirdik. Aslında şunu hemen açıklayayım. Biz Aatıf’la anlaşmıştık. Çocuk bize söz de vermişti. Fakat Aziz beyin menajerine ‘Ya hemen Trabzon’a gitsin, ya da alt yapıya gönderirim’ şeklinde ani çıkış yapmasını gurur meselesi edip, ‘Gitmiyorum. İsterseniz beni bu ülkeden de gönderin’ demiş! Sonra beni arayıp, özür diledi. Yani gelmeme sebebi bizimle alakalı değildi.”

“Sezon başı alıyordum! Arkadaşlarım istemedi!”

“Rodallega’yı sezon başında aslında alıyorduk. Hem oyuncunun kendisiyle hem de kulübüyle geçen yıl Temmuz ayında anlaşmıştık. Fakat bizim yönetimde bulunan ve transfer işlerinde yetkili kıldığımız arkadaşlar, bu transfer konusunda da karşı çıktılar. Bu oyuncuyu almamamız için bana baskı yaptılar. Bu yüzden sezon başında transfer gerçekleşmedi. Transfer işlerindeki arkadaşların yetkilerini aldıktan sonra ise ben, tekrar bu transfer için devre arasına doğru oyuncunun menajeri ve kendisiyle yeniden görüştüm. Fakat menajeri bu defa, bu transfere onay vermedi. Çünkü 4 ay sonra oyuncu boşa çıkacak ve menajer de doğal olarak, imza parası adı altında daha fazla kazanabilecekti. Uzun uğraşlar sonucunda bu transferi gerçekleştirdik.”

“Yönetim beş kişiden oluşmalı!”

“Bütün spor kulüpleri 3-4 kişilik yöneticilerle idare ediliyor. Trabzonspor’un tarihine de baktığımızda 2-3, bilemediniz 4 kişilik bir çekirdek yönetici kadrosu görüyoruz. Her dönem öyle olmuş. Aynı şekilde bugün dahi İstanbul kulüplerinin 3-3buçuk kişiyle yönetildiğini bizzat biliyorum. O nedenle şahsi kanaatim, bir kulüp için 15 kişilik yönetimler bile çok fazla! Yönetim en fazla 5 kişi olmalı. Geri kalan işler, profesyonel kadrolarla halledilmeli. Çok yönetici olması, ‘çok icraat’ anlamına gelmiyor. Daha çok hizipleşme ve kargaşa yaşanıyor. İsmini vermeyeyim ama İstanbul kulüplerinden birinin başkanı bana aynı şeyleri söylüyor. O başkanı dinlediğimde, bizim onlara göre daha iyi olduğumuzu görüyorum”

“1461 ne verdi? Böyle saçmalık olmaz!”

“1461 Trabzon’un küme düşmesi çok fazla abartılmamalı. Bazı bilinmeyen şeyler var. Bunları söyleyip kafaları da çok fazla karıştırmak istemiyorum. Sadece şu kadarını söyleyeyim. Bir baktım ki 1461 Trabzon için 50 milyon(trilyon) para gitmiş. Ve yine baktım ki 50 trilyon bize külfeti olan takımdan, bugüne kadar bir tane futbolcu A takıma kazandırılmamış! O zaman 1461 Trabzon ne işe yaramış oldu? Birileri ‘ben 1461 Trabzon kulübünün başkanıyım, yöneticisiyim’ diye hava atsın diye mi, bu kulübü ayakta tutmak zorundaydık? Böyle saçma şey olmaz. Belki şuan tepkiler olabilir ama ileride her şeyin kulüp menfaati ve hayrına olduğunu herkes görecek.”

“Benim ‘olmazsa olmaz’ dediğim…”

“ Benim için olmazsa olmaz dediğim altyapıdır. Trabzonspor’un gerçeği de altyapıdır. Mühim olan öteden beriden transfer yapmak değil, altyapıdan bir şeyler çıkarabilmektir. Fazla gideri olmayan bir çok branşı da içine katmak gerekir. İleride Akyazı’nın etrafında yapılacak bütün çim sahaları altyapıya bağlayacağız. Altyapı derken, benim nezdim de altyapı, sadece kulübün altyapısı değildir. Altyapı Trabzon amatörünü de işin içine katmak ve Trabzon’da sokak aralarına inmektir.Sokak aralarına inmek işin püf noktasıdır. Zaten ASKF ile ortak bazı planlar yapıyoruz. Göreceksiniz, alt yapı için birkaç yıl sonra önemli devrimler yapmış olacağız”

“Tuttuğumu bırakmam”!

“Hayatım boyunca girdiğim bir işte başarısız olmadım. Başarısızlığı asla kabullenemem. Yapım da yoktur. Çok büyük sıkıntılar çektik. Hala büyük sıkıntıların içindeyiz. Hiçbir şey güllük gülistanlık değil elbet. Ama hiçbir korkum ya da endişem de yok. Bugüne kadar çok önemli şeyleri aştık. Yine aşacağız. Çok çok büyük hedeflerimiz var. Bu camianın yüzünü güldürmek, o hedeflere koşmak kararlığındayız. Trabzonlu iki bakanımız sayın Berat Albayrak ve sayın Süleyman Soylu bizim için çok büyük güç. Onların da büyük destekleri var. Onlar da ‘Trabzonspor’a ne yapabilirim’ derdinde! El ele büyük işler yapacağımızı düşünüyorum”

ben halil sanliya güvenmiyorum...laflari carptismistir..muharem usta Boyle konusmaz

[Yiğit Gayretli]

Bir soru!

Muharrem Usta, Ali Rıza bey değil de Nevzat beyden yana tavır almış olsaydı, Nevzat bey bu açıklamayı yapar mıydı?