Rıza Hoca hoş geldi. Umarım başarılı olur.
Kısa vadede başarılı olacağına da inanıyorum bu arada.
Hem ciddi bir fikstür avantajı var hem de puan olarak özellikle de defansif anlamda bundan daha kötüsü olmaz herhalde.
Yani her halükarda bir kıpırdanma olacaktır.
Ben Rıza Hoca'yı asla getirmezdim.
Geldi, şimdi desteklerim. Taraftarlığa bakış açım bu.
Ama asıl sorun teknik direktör veya futbolcular değil.
Asıl sorun yönetim.
2 yıl oldu seçileli ve maalesef hala plansız hareket ediyorlar.
Bu adam nasıl bu kadar büyük bir marka yaratmış inanılır gibi değil.
Lucescu ile anlaşmadan onun ismini telafuz etmesi ile başlayıp, hiç ders almadan yapamayacağı belli olan şeyleri söyleyip yapamayarak hem güven kaybetti hem de kulübü ciddi bir batağa sürükledi.
Kişisel olarak kıyaslanamayacağı kalitedeki İHO ile hemen hemen aynı şeyleri yapıyor.
Mesele sadece saha sonuçları değil.
Transferlere bakalım örneğin;
Elinde Castillo ve Olcay varken ilk hamlen bir başka açık Bongonda oluyor. Sonrasında da transfer sezonu bitene kadar sağ açık ve 10 numara aradığını her fırsatta dile getiriyorsun.
Son gün Sosa ve Volkan'ı alıyorsun.
Ama hikaye bundan sonra başlıyor. Elinde apar topar aldığın ve ciddi maliyeti olan adamlar kadroya giremezken sen Abdülkadir'i ilk 11 oynatmaya başlıyorsun.
Aynı şey Hubocan için de geçerli.
Bütün transfer sezonu stoper arayıp almayı beceremiyorsun.
Son gün Hubocan'ı alıyorsun.
Mustafa Akbaş gibi 8 sınıf birs toper ve hayatında stoper oynamamış Okay'ı stoper oynattığın halde Hubocan'a stoper olarak 1dk bile şans vermiyorsun.
2 ihtimal var.
Ya bu transferleri teknik direktörün onaylamadığı halde aldın.
Ya da o istediği halde oynatmıyor ve sen yönetim olarak sokağa atılan bu paraların hesabını soramıyorsun.
Yönetim olarak 50.yıl şampiyonluk hedefim var diyorsun ve tarihimizin en pahalı kadrosunu kuruyorsun.
Ama teknik direktörün her yenilgi sonrası "sabır, gelişiyoruz vs gibi" aynı hedefleri paylaşmadığı çok belli olan açıklamalar yapıyor.
Bu halde bile 3-0'dan 4-3 yenildiğin maç sonrasında dahi teknik direktörünü gönderecek kararlılığı gösteremiyorsun.
Yönetimde 4 kişi hariç herkesi dışlamışsın. Yönetim Kurulu 1 yıldır toplanmıyor. Her kararı bireysel alıyorsun.
Yani Usta her yaptığı ile sınıfta kalıyor.
Ersun Yanal da buldu çiftliği keyfini sürdü maalesef.
Sorun yönetimde arkadaşlar.
Bu yönetim maalesef sınıfta kaldı. Ve üzülerek söylüyorum ekonomik olarak da çökmüş bir kulüp bırakıp kaçacak en sonunda.
Takıldığım diğer iki konu da her gelene 2011 sorusu sorulması ve adamlık gibi içi çok başaltılan terim.
2011 meselesi bizim için çok çok önemli ama her gelene "sizce 2011 şampiyonu kim" " o sezon fb şike yaptı mı?" vs gibi gereksiz, her cevabı gündem olacak, muhtemelen samimiyetsiz cevaplar alacağın soruları sormak kadar BOŞ bir durum olamaz.
Özellikle yerel basın bu konuyu tribünlere oynamak ve bir kısmı da gelene zarar vermek için bilinçli yapıyor. Senin camianın büyük bir kısmının 201'l ilgili kılı kıpırdamamışken sen Ersunveya Rıza Hoca gibi konuyla alakası olmayan adama bu soruyu neden sorarsın.
Sivas şike yaptı diyelim. Soyunma odasına gidilip orda toplu şike mi teklif edilmiştir. Korcan gidip Rıza'ya "hocam ben bu maç 4 yicem beni affet mi" demiştir.
Tabiki oyuncusuna sahip çıkacak bir takımın teknik direktörü.
Neden Rıza Hoca'ya 2011 sorusu sorulur. Neden adam buna cevap vermek zorunda kalsın. Ne alaka?
Adamlık konusun gelince; Ben takımımda oynayan oyuncuları ve görevli teknik ekibi teknik kriterle alırım ve değerlendiririm. Peformans olarak hak ediyor mu etmiyor mu? Aldığı paranın hakkını veriyor mu vermiyor mu?
Gerisi laf-ı güzaf.
Onur adam mış da bilmem kim adam değilmiş.
Onur'u severim. Çok iyi kaleci(ydi). Çok iyiyken bile o dönem için çok ama çok yüksek bir para alıyordu.
2 yıldır performansı yerlerde. O da belki iyi niyetli ama sürekli 2011'den besleniyor.
Takımdaki gruplaşmalarda hep onun adı var.
Onur takımın kaptanı. Tabi ki bir ağırlığı olacak ama ederinden fazla değer verirsen böyle kulübün sahibi benim havalarına
girer. Bak elin oğlu kaptanı(üstelik 4 yıl süper top oynayıp şampiyonluklar yaşatan kaptanını) itin gözüne! soktu, o da şimdi eşek gibi çalışıp tekrar formayı almaya çalışıyor.
Onu bir futbolcu şu anda. İşi aldığı paranın hakkını vermek. 2011 savunması kulüp avukatlarının işi. O kendi işine baksın.
Sözün özü, benim için futbolcunun "ADAM"ı aldığı paranın hakkını veren, antreman ve maçlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan, uyumlu kişilerdir.
Siz de bırakın artık senede 10 milyon TL ve üzeri alan adamların boş şovlarını.
Bırakın Onur'u kendi memleketimizin çocuklarının bizden gittikten sonra bize karşı nasıl kinlendiğini en maçta Yumlu Ve Kadir'de bir kez daha gördük.
Herkes işini layıkıyla yapsın yeter.
Kısa vadede başarılı olacağına da inanıyorum bu arada.
Hem ciddi bir fikstür avantajı var hem de puan olarak özellikle de defansif anlamda bundan daha kötüsü olmaz herhalde.
Yani her halükarda bir kıpırdanma olacaktır.
Ben Rıza Hoca'yı asla getirmezdim.
Geldi, şimdi desteklerim. Taraftarlığa bakış açım bu.
Ama asıl sorun teknik direktör veya futbolcular değil.
Asıl sorun yönetim.
2 yıl oldu seçileli ve maalesef hala plansız hareket ediyorlar.
Bu adam nasıl bu kadar büyük bir marka yaratmış inanılır gibi değil.
Lucescu ile anlaşmadan onun ismini telafuz etmesi ile başlayıp, hiç ders almadan yapamayacağı belli olan şeyleri söyleyip yapamayarak hem güven kaybetti hem de kulübü ciddi bir batağa sürükledi.
Kişisel olarak kıyaslanamayacağı kalitedeki İHO ile hemen hemen aynı şeyleri yapıyor.
Mesele sadece saha sonuçları değil.
Transferlere bakalım örneğin;
Elinde Castillo ve Olcay varken ilk hamlen bir başka açık Bongonda oluyor. Sonrasında da transfer sezonu bitene kadar sağ açık ve 10 numara aradığını her fırsatta dile getiriyorsun.
Son gün Sosa ve Volkan'ı alıyorsun.
Ama hikaye bundan sonra başlıyor. Elinde apar topar aldığın ve ciddi maliyeti olan adamlar kadroya giremezken sen Abdülkadir'i ilk 11 oynatmaya başlıyorsun.
Aynı şey Hubocan için de geçerli.
Bütün transfer sezonu stoper arayıp almayı beceremiyorsun.
Son gün Hubocan'ı alıyorsun.
Mustafa Akbaş gibi 8 sınıf birs toper ve hayatında stoper oynamamış Okay'ı stoper oynattığın halde Hubocan'a stoper olarak 1dk bile şans vermiyorsun.
2 ihtimal var.
Ya bu transferleri teknik direktörün onaylamadığı halde aldın.
Ya da o istediği halde oynatmıyor ve sen yönetim olarak sokağa atılan bu paraların hesabını soramıyorsun.
Yönetim olarak 50.yıl şampiyonluk hedefim var diyorsun ve tarihimizin en pahalı kadrosunu kuruyorsun.
Ama teknik direktörün her yenilgi sonrası "sabır, gelişiyoruz vs gibi" aynı hedefleri paylaşmadığı çok belli olan açıklamalar yapıyor.
Bu halde bile 3-0'dan 4-3 yenildiğin maç sonrasında dahi teknik direktörünü gönderecek kararlılığı gösteremiyorsun.
Yönetimde 4 kişi hariç herkesi dışlamışsın. Yönetim Kurulu 1 yıldır toplanmıyor. Her kararı bireysel alıyorsun.
Yani Usta her yaptığı ile sınıfta kalıyor.
Ersun Yanal da buldu çiftliği keyfini sürdü maalesef.
Sorun yönetimde arkadaşlar.
Bu yönetim maalesef sınıfta kaldı. Ve üzülerek söylüyorum ekonomik olarak da çökmüş bir kulüp bırakıp kaçacak en sonunda.
Takıldığım diğer iki konu da her gelene 2011 sorusu sorulması ve adamlık gibi içi çok başaltılan terim.
2011 meselesi bizim için çok çok önemli ama her gelene "sizce 2011 şampiyonu kim" " o sezon fb şike yaptı mı?" vs gibi gereksiz, her cevabı gündem olacak, muhtemelen samimiyetsiz cevaplar alacağın soruları sormak kadar BOŞ bir durum olamaz.
Özellikle yerel basın bu konuyu tribünlere oynamak ve bir kısmı da gelene zarar vermek için bilinçli yapıyor. Senin camianın büyük bir kısmının 201'l ilgili kılı kıpırdamamışken sen Ersunveya Rıza Hoca gibi konuyla alakası olmayan adama bu soruyu neden sorarsın.
Sivas şike yaptı diyelim. Soyunma odasına gidilip orda toplu şike mi teklif edilmiştir. Korcan gidip Rıza'ya "hocam ben bu maç 4 yicem beni affet mi" demiştir.
Tabiki oyuncusuna sahip çıkacak bir takımın teknik direktörü.
Neden Rıza Hoca'ya 2011 sorusu sorulur. Neden adam buna cevap vermek zorunda kalsın. Ne alaka?
Adamlık konusun gelince; Ben takımımda oynayan oyuncuları ve görevli teknik ekibi teknik kriterle alırım ve değerlendiririm. Peformans olarak hak ediyor mu etmiyor mu? Aldığı paranın hakkını veriyor mu vermiyor mu?
Gerisi laf-ı güzaf.
Onur adam mış da bilmem kim adam değilmiş.
Onur'u severim. Çok iyi kaleci(ydi). Çok iyiyken bile o dönem için çok ama çok yüksek bir para alıyordu.
2 yıldır performansı yerlerde. O da belki iyi niyetli ama sürekli 2011'den besleniyor.
Takımdaki gruplaşmalarda hep onun adı var.
Onur takımın kaptanı. Tabi ki bir ağırlığı olacak ama ederinden fazla değer verirsen böyle kulübün sahibi benim havalarına
girer. Bak elin oğlu kaptanı(üstelik 4 yıl süper top oynayıp şampiyonluklar yaşatan kaptanını) itin gözüne! soktu, o da şimdi eşek gibi çalışıp tekrar formayı almaya çalışıyor.
Onu bir futbolcu şu anda. İşi aldığı paranın hakkını vermek. 2011 savunması kulüp avukatlarının işi. O kendi işine baksın.
Sözün özü, benim için futbolcunun "ADAM"ı aldığı paranın hakkını veren, antreman ve maçlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan, uyumlu kişilerdir.
Siz de bırakın artık senede 10 milyon TL ve üzeri alan adamların boş şovlarını.
Bırakın Onur'u kendi memleketimizin çocuklarının bizden gittikten sonra bize karşı nasıl kinlendiğini en maçta Yumlu Ve Kadir'de bir kez daha gördük.
Herkes işini layıkıyla yapsın yeter.
Yorum