Trabzonspor Basketbol Takımı | Türkiye Basketbol Ligi 2014/15

[Murat']

Ligin son sırasındaki Banvit lider Olin'i yenmek üzere.

Yani sizin anlayacağını oluyor bazen böyle şeyler.

Bu arada düzeltme yapmak istiyorum hemen Olin son dakikalarda maçı kopardı ve Genç Banvitliler'i tek sayı farkla yendi.

[Ahmet Karadeniz]

Fenerbahçe’de yetişmiş, 15 yaşında A Takım’da forma giymişti. Şimdi NCAA’in iddialı okullarından Texas’ın ilk 5’ine yerleşti. ESPN yazarları tarafından en iyi ‘dış adam savunmacısı’ seçilirken gözünü milli takım formasına dikti


Doğuş Balbay... ABD onun performansını konuşuyor. NCAA’de Big 12 Konferansı’nın iddialı ekiplerinden Texas Longhorns’ta ilk 5’in değişmez isimlerinden birisi olan, oyun kurucu pozisyonunda oynayan ancak müthiş atletik özellikleriyle birçok maçını ‘triple-double’a yakın bir performansla tamamlayan (geçtiğimiz hafta Texas Tech karşısında 13 sayı, 7 ribaunt, 6 asist, 2 blok, 1 top çalma), takımın savunmadaki en önemli parçası haline gelen Doğuş, sadece sahadaki değil, derslerindeki başarısıyla da göz dolduruyor. 12 Dev Adam kadrosuna geçtiğimiz sezon sakatlığı yüzünden katılamayan ancak bu yaz Türkiye’de gerçekleştirilecek Dünya Şampiyonası’nda kadroya girmeyi kafasına koyan başarılı oyuncu, geçirdiği süper sezonu ve hedeflerini anlattı.

Öncelikle kendin hakkında bilgi istiyorum. En iyi istatistiklerini, hangi maçlarda bunu elde ettiğini ve takım olarak başarılarınızı yazarsan sevinirim.
* 21 Ocak 1989 İstanbul doğumluyum. Basketbola Fenerbahçe’de basketbol okulunda başlamıştım. Tüm alt yapı takımlarında forma giydim ve daha 15 yaşındayken Aydın Örs tarafından A Takım’a alındım. Alt yapı milli takımlarında da görev aldım. Avrupa Şampiyonluğu’nu elde eden Yıldız Milli Takımı’nın bir parçasıydım. Bir çok başarılar aldık, madalyalar kazandık.

Amerika’ya gitme kararın çok tartışılmıştı. Hatta en son Enes Kanter giderken, Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu, senin gidişini örnek göstermiş ve hata yaptığını söylemişti. Sen pişman mısın, Avrupa’da kalsan şu anda nerelerde olabilirdin?
* Fenerbahçe gibi büyük bir kulüp tabii ki yetiştirdiği bir oyuncunun ABD’ye gitmesini istemez. Ama buna sadece basketbol olarak bakmamak lazım. Benim için hayatımdaki en önemli şeylerden bir tanesi de eğitimimdi. Sonuçta spor bir yere kadar devam edecek, belki sakatlıklar olacak, erken bitecek. Türkiye’de şu anda hem basketbol oynamak, hem üniversite okumak çok zor. Mutlaka seçim isteniyor sizden. Ben de bunun için ABD’ye geldim. Kesinlikle pişman değilim, hatta seçimim için şükrediyorum. Amerika’nın en iyi üniversitelerinden birisindeyim, her kategoride kendisini kanıtlamış bir okulda hem basketbolda hem de öğrenim hayatımda iyi işler yapıyorum.

En son Kevin Durant, D.J. Augustin gibi isimleri NBA’e gönderen bir okuldasın ve çok iyi süreler alıp, müthiş istatistikler yakalıyorsun. Bundan sonraki aşamada hedefin nedir?
* Çok önemli yıldızları yetiştiren bir okulda oynamak benim için gurur verici. Onları yetiştiren coachla çalışmak büyük bir şans. Geçtiğimiz sezon sakatlığım nedeniyle beklentilerin altında kaldım ama bu sezon kendimi takıma ve coacha kabul ettirdim. Takımdaki herkesin belli rolleri var ve artık benim de rolüm belli. Daha çok takımı oynatmak ve savunma yapmak gibi bir görev üstlendim. Bunu başardığım için de ilk 5 oyuncusu olmayı başardım. Takım olarak bu sene Final-Four oynayacağımıza inanıyorum. Bu da iyi bir tecrübe olacak.

Savunma konusunda çok üst düzey yeteneğin olduğunu, atletik özelliklerinin seni farklı kıldığını biliyorum. Ancak Türkiye’deyken şut problemin vardı, bu sorunu aştığını düşünüyor musun?
* Oynadığımız sistem beni şut konusunda daha çok çalışmaya itti. Kesinlikle büyük aşamalar kaydettiğimi söyleyebilirim. Şut olayı tamamen tekrara bağlı olduğu için her boş vaktimi buna ayırdım. Daha da iyisini yapacağım.
NBA hedefim devam ediyor
NBA’de oynayacak potansiyelin olduğuna inanıyor musun, ya da Avrupa’ya dönecek misin, dönersen Doğuş Balbay’ı bizler hangi özellikleriyle, kendisine kattığı hangi artılarla izleyeceğiz?
* Hedeflerim arasında NBA var. Hemen hemen tüm maçlarımızı NBA scoutları izliyor. Coach onlara bilgiler veriyor. Verdiği bilgiler benim NBA’de oynayacak potansiyelim olduğunu gösteriyor. Tabii ki bu kolay değil, çok çalışmak lazım. Ben de çalışıp bu şansı sonuna kadar zorlayacağım. Şu anda en çok dikkat çeken özelliğim savunmam. Defansımın ve sertliğimin, hızlı oluşumun takıma güç kattığına inanıyorlar.
Derslerimi kaçırmıyorum
Basketbolun kadar derslerdeki başarınla da adından söz ettiriyorsun, en yüksek not ortalaması olan oyuncular içindesin, bölümünü anlatır mısın?
* Geçen sene bizim ligimizde (Big 12) Akademik olarak en iyi takıma girmeyi başardım. Söylediğiniz gibi not ortalamam yüksek olduğu için bu sene de aynı başarıyı kazanacağım. Çok iyi planlama yapıldığı için deplasmanda bile rehber hocalar eşliğinde ödevlerimizi yapıyor, sınavlara hazırlanıyoruz. Okuduğum bölüm ‘Middle Eastern Studies’ olarak geçiyor, yani ‘Ortadoğu bilimleri (çalışmaları)’ diyebiliriz. Bu bölümü seçmemin nedenlerinden birisi ülkemizi yakından ilgilendiren bir konu olması. İleride meslek olarak bunu seçebilirim, Avrupa Birliği için de önemli bir bölümde okuyorum.
Müthiş guard!
ESPN yazarlarının verdiği ödüllerde Chris Kramer’la birlikte en iyi perimeter (üç sayı yayı bölgesi) savunmacısı seçilen Doğuş, guard oynamasına rağmen müthiş sıçrama yeteneği ve ribauntlarıyla büyülüyor.
Doğuş Balbay
Doğum Tarihi: 1989
Boyu: 1.85, Kilo: 82
Pozisyonu: Guard

[Osman Yavuz]

Dostum,

Bahsettiğin isimler gerçekten ligin ortalamasının üzerinde, bence de iyi seçimler(Q Hosley dışında).

Ancak; bugüne kadar H. Domercant dışında Anadolu takımlarından sıçrama yapan başka bir oyuncu hatırlamıyorum. Gary Neal'in Barça fiyaskosu, Q Hosley'in R. Madrid deneyimi vs.

Bu sene L. Mccalebb Mersin'den PArtizan'a gidip orada tutunabildi.

TBL'de Efes-Ülker dışındaki takımların kadro yapılarını inceleyelim.

Hemen hepsi bir kısa ve bir uzun skorer ABD'li yanlarına tamamlayıcı yerli-yabancı parçalar... Sonuç en fazla play-off...

Onlar gibi olacaksak iş kolay, her sene 10 oyuncu getirip göndeririz.

Benim dileğim, sağlam taşlarla duvar örmek. Yani TS'yi Antalya BB gibi görüp "gider 20 sayı, 10 ribaunt yaparım. Orada ver elini İtalya..."

Bu mantaliteyi kabul etmeyen bir yönetim anlayışıyla yola çıkmalıyız.

Koç desen bence ülkemizde Aydın Örs-Mete Babaoğlu ayarında bir isim. Hem oyucu-insan ilişkileri, hem de basketbol oyun bilgisiyle saygı duyulacak bir koç.

O zaman geriye bu yaoıya uygun oyuncu seçimleriyle başarı çok da uzakta değil gibi...

(Eğer Dodo'nun planları farklıysa yazdıklarımın bir anlamı kalmıyor)

Bu arada Q. Hosley'i boşver

İyi güzel demişsiniz ama bu dediklerinizi Efes Pilsen ve Fenerbahçe dışında yapabilen bir takım yok.Yıllardır bu ligde oynayan Beşiktaş ve Galatasaray bile adamlarını tutamazken biz nasıl tutacağız.Sonuçta benim düşüncem önemli olanın sistem olduğudur.Türk oyuncuları seçip içlerine yabancıları yerleştirirsen yabancı sirkülasyonu takımı etkilemez.Önemli olan sistemi oturtmak diye düşünüyorum.

Koyulaştırdığım cümleye gelirsek.Sonuçta bu oyuncular belirli kalitedeler ki bu takımlara gidebilmişler.Bahsettiğimiz takımlar öyle böyle takımlar değil.Barca ve Madrid'den bahsediyoruz.

Son olarak şöyle bitiriyim.Hakan Köseoğlu, Barış Ermiş, Erkan Veyseloğlu,İnanç Koç, Ümit Sonkol, Fırat Aydemir, Hakan Yapar,Mutlu Demir, Chris Lofton(Ryan Toolson), Chuck Davis, Leon Williams ve kısa forvet pozisyonuna bir transfer benim kadrom.

[Hamdi Karamahmutoğlu]

İyi güzel demişsiniz ama bu dediklerinizi Efes Pilsen ve Fenerbahçe dışında yapabilen bir takım yok.Yıllardır bu ligde oynayan Beşiktaş ve Galatasaray bile adamlarını tutamazken biz nasıl tutacağız.Sonuçta benim düşüncem önemli olanın sistem olduğudur.Türk oyuncuları seçip içlerine yabancıları yerleştirirsen yabancı sirkülasyonu takımı etkilemez.Önemli olan sistemi oturtmak diye düşünüyorum.

Koyulaştırdığım cümleye gelirsek.Sonuçta bu oyuncular belirli kalitedeler ki bu takımlara gidebilmişler.Bahsettiğimiz takımlar öyle böyle takımlar değil.Barca ve Madrid'den bahsediyoruz.

Son olarak şöyle bitiriyim.Hakan Köseoğlu, Barış Ermiş, Erkan Veyseloğlu,İnanç Koç, Ümit Sonkol, Fırat Aydemir, Hakan Yapar,Mutlu Demir, Chris Lofton(Ryan Toolson), Chuck Davis, Leon Williams ve kısa forvet pozisyonuna bir transfer benim kadrom.

Bu kadro biraraya gelirse şayet Efes ve Fb. Ülker ile ilk 3 için savaşırız, abartısız.
Ama biraz hayalcilik olur bu takımı birarada görmek, tüm bu kalburüstü oyuncuları biraraya getirmek çok büyük bir maddi külfete eşit.

[İsmail Alkan]

Son olarak şöyle bitiriyim.Hakan Köseoğlu, Barış Ermiş, Erkan Veyseloğlu,İnanç Koç, Ümit Sonkol, Fırat Aydemir, Hakan Yapar,Mutlu Demir, Chris Lofton(Ryan Toolson), Chuck Davis, Leon Williams ve kısa forvet pozisyonuna bir transfer benim kadrom.

Osman ne ettun

[Osman Yavuz]

Osman ne ettun

Ne oldu İsmail abi?Çok mu abarttım

Bu kadronun çok pahalı bir kadro olduğunu düşünmüyorum.Ama bir o kadar da efektif bir kadro şeklinde düşüncem.

[Oğuz ZEYTİN]

İyi güzel demişsiniz ama bu dediklerinizi Efes Pilsen ve Fenerbahçe dışında yapabilen bir takım yok.Yıllardır bu ligde oynayan Beşiktaş ve Galatasaray bile adamlarını tutamazken biz nasıl tutacağız.Sonuçta benim düşüncem önemli olanın sistem olduğudur.Türk oyuncuları seçip içlerine yabancıları yerleştirirsen yabancı sirkülasyonu takımı etkilemez.Önemli olan sistemi oturtmak diye düşünüyorum.

Koyulaştırdığım cümleye gelirsek.Sonuçta bu oyuncular belirli kalitedeler ki bu takımlara gidebilmişler.Bahsettiğimiz takımlar öyle böyle takımlar değil.Barca ve Madrid'den bahsediyoruz.

Son olarak şöyle bitiriyim.Hakan Köseoğlu, Barış Ermiş, Erkan Veyseloğlu,İnanç Koç, Ümit Sonkol, Fırat Aydemir, Hakan Yapar,Mutlu Demir, Chris Lofton(Ryan Toolson), Chuck Davis, Leon Williams ve kısa forvet pozisyonuna bir transfer benim kadrom.

Sistemin önemli olduğunu söylüyorum zaten

Karşılaştırma değil yanlış anlama, beyin fırtınası yapalım. (Koçun oyun sistemi - yönetimin bütçe yapısı - menajerlerin etkisi ihmal edilmiştir.)

Senaryo şu şekilde:

PG <Hakan Köseoğlu>
<İbrahim Yıldırım veya Ahmet Erdoğan veya Can Altıntığ>

Hakan'a 25-30 dk. vereceksen Barış Ermiş'i arkasında bekletmek yerine yetenekli genç bir oyuncuyu tercih ederim.

SG <(Getirilebilirse) Cenk Akyol veya (Cenk olmazsa) Malik Hairston>
< Fırat Aydemir>

Saçma yabancı kontenjanları dolayısıyla sıkı yerli oyuncular kadroya eklenmeli. Ne de olsa rotasyon yerliler üzerinden dönüyor. O yüzden ikna edilebilirse Cenk'in uygun olabileceğini düşünüyorum. Olmazsa Malik Hairston inanılmaz bir adam. San Antonio Spurs oyuncusu ama NBDL'e gönderildi. Yani çok pahalı değil. Yedekleyecek oyuncu Fırat olabilir rahatlıkla.

SF <Deron Washington >
< Melih Kabakçı >
< Caner Topaloğlu >

İki numarada yabancı oyuncu tercih edilmezse SF için Deron Washington iyi bir tercih olabilir. Atletik bir oyuncudur kendisi ve o da NBDL'de. Arkasında Melih gibi iyi bir dış şutör yer alabilir. Caner de hem 2 hem 3te süre alabilir.

PF <Maary Leunen>
<İlkan Karaman>
<Hakan Yapar>

Yüzü dönük oynayabilen, ayakları çabuk, sert savunmacı, iyi ribauntçu Maarty Leunen. Ve bence ülkemizin 1990(+) doğumlular arasında en yetenekli iki-üç oyuncusundan biri olan İlkan. Hakan'a da yer verilebilir.


C <Dwayne Jones veya Paul Davis>
<Bora Paçun veya Emre Bayav veya Mutlu Demir>

Pota altı savunması için yine NBDL'den ince-atletik uzun Dwayne Jones. Veya kalın hücumu daha iyi olan Paul Davis.
Arkasına 10-13 dk alıp, sahaya enerji taşıyabilecek Bora - Emre -Mutlu üçlüsünden biri düşünülebilir ki benim tercihim Emre olur.

Bu 12 kişiye bir tane de gard eklenebilir.

Yerlileri bilemiyorum ancak yabancıların maliyetleri;

Malik Hairston 700 bin $

Deron Washington 250 bin $

Paul Davis 66 bin $

Kaynak: hoopshype.com

[Oğuz ZEYTİN]

TBL'deki ilk 5'te yer alan takımların 2009 yılı bütçeleri:

Efes Pilsen 20 milyon $
FB Ülker 15 m $
Türk Telekom 15 m $
GS Cafe Crown 8 m $
BJK Cola Turka 6 m $

Kaynak: Referans Gazetesi

Euroleague takımlarında bütçeler 60 milyon dolarları ( Olympiakos ) buluyor. Caja Laboral, Real Madrid, Barcelona gibi İspanyol takımları da Yunan takımlarını takip ediyor. Ruslar ise geçen sene Avrupa oyuncu piyasasını yakıp yıkmakla kalmadı, NBA pazarını bile ele geçirmişlerdi.

Küresel krizden en çok Rus takımları etkilenip yatırımlarını kıstılar.

Bizim temsilcilerimizi ise "teğet geçen" kriz, Nachbar-Rakocevic gibi yıldızları izlememizi engelleyemedi.

Ama son günlerde Avrupa'da bu pahalı takımların esamesi okunmuyor. Varsa yoksa PARTIZAN.

Nerden çıktı diyebilirsiniz, fakat son dönemde İspanyol-Yunan ikileminde yol alan Avrupa basketbolunda biraz gözden düşen Yugoslav ekolu dirilmeye başladı.

Çünkü özlerine döndüler. 2,5 m $ lık bütçeleriyle ve yaklaşık 20 yaş ortalamasıyla Top 16'da önce Panathinaikos'u ardından Barcelona'yı yendiler.

Sadece onlar değil Cibona Zagreb de benzer bütçeyle Top 16 yaptı.

(19 m $'lık FB ise gelenden gidenden 30-40 fark yiyordu.)

Efes ve Tofaş'ın altyapı verimliliği eski günlerin çok uzağında.

Onların yerini Karşıyaka ve Banvit almış gibi görünüyor.

Sözün kısası, bu işte çok paradan önce;

*doğru bütçeleme,
*rasyonel hedef belirleme,
*sistem oluşturma,
*çok ve birlikte çalışma ile
*(bize ne ölçüde uygun) sabır geliyor.

[Cengiz Çubukcu]

Sistemin önemli olduğunu söylüyorum zaten

Karşılaştırma değil yanlış anlama, beyin fırtınası yapalım. (Koçun oyun sistemi - yönetimin bütçe yapısı - menajerlerin etkisi ihmal edilmiştir.)

Senaryo şu şekilde:

PG <Hakan Köseoğlu>
<İbrahim Yıldırım veya Ahmet Erdoğan veya Can Altıntığ>

Hakan'a 25-30 dk. vereceksen Barış Ermiş'i arkasında bekletmek yerine yetenekli genç bir oyuncuyu tercih ederim.

SG <(Getirilebilirse) Cenk Akyol veya (Cenk olmazsa) Malik Hairston>
< Fırat Aydemir>

Saçma yabancı kontenjanları dolayısıyla sıkı yerli oyuncular kadroya eklenmeli. Ne de olsa rotasyon yerliler üzerinden dönüyor. O yüzden ikna edilebilirse Cenk'in uygun olabileceğini düşünüyorum. Olmazsa Malik Hairston inanılmaz bir adam. San Antonio Spurs oyuncusu ama NBDL'e gönderildi. Yani çok pahalı değil. Yedekleyecek oyuncu Fırat olabilir rahatlıkla.

SF <Deron Washington >
< Melih Kabakçı >
< Caner Topaloğlu >

İki numarada yabancı oyuncu tercih edilmezse SF için Deron Washington iyi bir tercih olabilir. Atletik bir oyuncudur kendisi ve o da NBDL'de. Arkasında Melih gibi iyi bir dış şutör yer alabilir. Caner de hem 2 hem 3te süre alabilir.

PF <Maary Leunen>
<İlkan Karaman>
<Hakan Yapar>

Yüzü dönük oynayabilen, ayakları çabuk, sert savunmacı, iyi ribauntçu Maarty Leunen. Ve bence ülkemizin 1990(+) doğumlular arasında en yetenekli iki-üç oyuncusundan biri olan İlkan. Hakan'a da yer verilebilir.


C <Dwayne Jones veya Paul Davis>
<Bora Paçun veya Emre Bayav veya Mutlu Demir>

Pota altı savunması için yine NBDL'den ince-atletik uzun Dwayne Jones. Veya kalın hücumu daha iyi olan Paul Davis.
Arkasına 10-13 dk alıp, sahaya enerji taşıyabilecek Bora - Emre -Mutlu üçlüsünden biri düşünülebilir ki benim tercihim Emre olur.

Bu 12 kişiye bir tane de gard eklenebilir.

Yerlileri bilemiyorum ancak yabancıların maliyetleri;

Malik Hairston 700 bin $

Deron Washington 250 bin $

Paul Davis 66 bin $

Kaynak: hoopshype.com

Barış Hersek bizde power forvet olarak iş yapmaz mı ?

[Oğuz ZEYTİN]

Barış Hersek bizde power forvet olarak iş yapmaz mı ?

Barış için kime sorsak herhalde şunu söyler:

" İnanılmaz fundementali var, harika başarılar elde etmiş. Ama biraz doymuş."

Son iki yazdır lig bitmeden NBA Draftları için Work outlara katılıp duruyor, aklı oralarda. Ama olmadı.

Sahada hala ruh gibi... Tanjevic aldı Polonya'ya götürdü, kendine gelemedi.

Bence iyi bir oyuncu ama PF için İlkan Karaman'ı ona her seferinde tercih ederim.

[Oğuz ZEYTİN]

Doğan Hakyemez (Koç için): "Harika savunma yaptırıyor." ( Spor Max'teki Basket Max programında)

[Cengiz Çubukcu]

Doğan Hakyemez (Koç için): "Harika savunma yaptırıyor." ( Spor Max'teki Basket Max programında)

yaptıramadığı maçları da biliyoruz , ayrıca Doğan Hakyemez çarşamba günü istanbulda sponsorluk görüşmesi olduğunu perşembe sabahı Trabzona gideceğini söyledi....çetin yılmaza da ''beklerim Trabzona'' dedi...

[Murat']

TRABZON İKİNCİ YABANCI OYUNCU TRANSFERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Genel Menajer olarak Doğan Hakyemez’i kadrosuna katan Trabzon, Eddy Fobbs’un yanına ikinci yabancı oyuncu transferini de gerçekleştirdi. Geçtiğimiz sezon da iki yabancı opsiyonunu kullanan Borda mavililerin bu seneki yeni yabancısı Harold Jamison.

4 numara pozisyonunda oynayan Jamison, Clemson University mezunu. İlk ülke dışı transferini Puerto Rico San German takımına gerçekleştiren Amerikalı oyuncunun bu güne uzanan Avrupa macerası ve takımları şöyle oldu.

Air Avellino(İtalya), Scafati Basket (İtalya), Assec Prokom (Polonya), Slask Wroclaw (Polonya) son olarak da 2007-2010 arası İtalya Seri A takımlarından Carife Ferrara. Jamison ayrıca 2000-2001 sezonunda Miami Heat, 2001-2003 sezonlarında Los Angeles Clippers, formasını giydi. Ayrıca Amerika yaz liglerinde de düzenli olarak oynayan oyuncu ribaudlarda güçlü olduğu gibi iyi savunmacı kimliği ile de dikkat çekiyor. Atletik bir oyuncu olan Jamison ile Trabzon çok daha güçlü bir takım olacak.

Kaynak:istanbulbasket.com

[Cengiz Çubukcu]

takım 4 numara dolu, biz 1 numara bekliyorduk..

[Oğuz ZEYTİN]

Carife Ferrara'da 12 maç oynamış.

Ortalama 25,5 dk süre almış.

%51 ile 2 sayılık atmış.

%47 serbest atış.

4,8 ribaunt ve 1,6 top çalma ile oynamış.

20 kasım 1976 doğumlu.

1999-2000 Miami Heat (12 maç), 2001-2002'de LA Clipers'da (25 maç) NBA deneyimi yaşamış.