Basketbol Transfer Dosyası

[Oğuz ZEYTİN]

IVANOV mu, VELICKOVIC mi?

Yorum olarak değil TBL'deki nicel verilerini kıyaslıyorum.


IVANOV

14 Maç

20,8 Dk

10,3 Sayı

43/67 %64 iki sayılık
10/28 %36 üç sayılık
29/46 %63 faul atışı

2,8 HR - 3,7 SR - 6,5 TR
1,3 Ast
0,4 Tç
1,2 Tk
0,0 Blk





VELICKOVIC


Son 14 maçlık dönem

23,6 dk

11,7 sayı

39/88 %44 iki sayılık
23/47 %49 üç sayılık
17/22 %77 faul atışı

1,4 HR - 4,4 SR - 5,8 TR
2,4 Ast
0,5 Tç
1,9 Tk
0,3 Blk

* Velickovic'in TBL bütün sezondaki verileri

30 maç - 25,5 dk - 88/184 %48 ikilik * 37/107 %34 üçlük * 37/62 %60 faul - 1,3 HR * 4,8 SR * 6,1 TR - 2,5 ast - 0,5 tç - 1,7 tk - 0,3 blk



*****

1) Velickovic yaklaşık 10 top kullanırken Ivanov 6,8 şut atmış.

2) Ivanov, Velickovic'in iki katı kadar faul çizgisine gitmiş.

3) Aldıkları süre içinde denk sayı üretmişler.

4) Ivanov çembere daha yakın mesafeden bitiriyor. Velickovic ise yüzü dönük tipik stretch 4 oynadı (Halbuki post up fırsatı bulunca gayet iyi değerlendirdi).

5) Ivanov daha ribauntcu.

[Murat']

Fesenko yu da yazalım listeye. İzledim izleyeli söylüyorum.

O kadar istiyorum ki o gelmezse alternatifim Greg Oden

Fesenko Unicaja Malaga'nın radarındaymış.

[Tunç Tosun]

fesenko unicaja malaga'nın radarındaymış.

[Tunç Tosun]

Hemen yeni devimi buldum
Sim Bhullar

Gelsin biraz tecrübe kazansın NBA öncesi.

[memozcan]

velickoviç kesinlikle kalmalı fikrindeyim.. iyi bir sezon öncesi kampı geçirir ve şanssız sakatlık yaşamazsa seneye level atlayacaktır.. fiziğini de biraz geliştirmesi gerekiyor tabii..

[Murat']

velickoviç kesinlikle kalmalı fikrindeyim.. iyi bir sezon öncesi kampı geçirir ve şanssız sakatlık yaşamazsa seneye level atlayacaktır.. fiziğini de biraz geliştirmesi gerekiyor tabii..

Eurobasket 2015 kadrosunda olur mu dersiniz.

[Oğuz ZEYTİN]

Hemen yeni devimi buldum
Sim Bhullar

Gelsin biraz tecrübe kazansın NBA öncesi.

Avrupa'da artık sizelı uzunlar iş yapmıyor. 1,98'lik Kyle Hines en aranan uzun. Bunda çeşitli etkenler var ama en önemlisi yarı sahanın her yerinde picklerin kullanılması yaygınlaştı. Topu elinde isteyen tek bir oyun kurucu yerine çift gard düzeni git gide artıyor.

Partizan koçu Vujosevic'i anmadan geçemeyeceğim. A. Rasic'i bize gelmeden önceki sezon Bo McCalebb'le birlikte çift gard oynatarak Euroleague'de Final Four yaşamıştı. Bo pnr oynayabilen/oynatabilen bir gard değildi fakat delici ve skorerdi. Rasic'le onu bütünleştirdi, ortaya güzel bir uyum çıktı.

Bo Fener'e gelince herkes eleştirdi. Çünkü burada çocuğu tek gard kullanmaya çalıştılar. Halbuki Preldzic pnr oynayabilen point forvet olarak ona yardımcı oldu.

Dikkat edin, bizde ikili oyunları en başarılı oyuncular Hardy-Stipanovic ikilisi. Bost'u eleştirirken şut performansı, oyun temposunu ayarlaması ve KARAR MEKANİZMASI/TERCİHLER başlıklarına değinmiştim. Şut ritmi inanılmaz yükseldi. Tempo konusunda hala sıkıntıları var. Fakat en önemlisi karar mekanizmasını işletmemesi. Karar mekanizması derken özellikle boş şutörü yakalaması, sıcak eli devrede tutması, çembere yakın yere topu indirmesi... Bunun için Markovic'in düzeninde tepeye çıkan uzunların devrilmelerini iyi değerlendirmeliydi. Fakat dikkat edin (veya videolardan bu pozisyonları bulun) Bost devrilen uzunlarla birlikte geri çekilen savunmacıyla önü açılınca önce şuta kalkıyor.

Nereden nereye geldik...

Hardy tamamlayıcı bir 2 numara olduğunu gösterdi. Pick and roll oynayabilen bir PG ile takımın hücum ritmi artar. Tabii biraz da savunma meziyeti varsa tadından yenmez.

Böylece Stipanovic ve Ivanov gibi ayakları çabuk uzunları daha etkin kullanırız.

Yarı finaldeki Energia maçı ilk çeyreğinde Hardy'ye double team getirdiler, Bost'a pickler sonrası switch yaptılar. Çembere şut atamadık. Oyuna Ivanov girikten sonra hücumda açıldık.

Lawal'ı da eleştirmiştim gitmeden önce. Çünkü onu da pnr'da kullanamadık doğru dürüst. Screenlerde aldığı hücum faulleri hatırlayın.

Pnr demişken... Geçen sezon Tutku - Cooley ikili oyunları derslikti. Hele onlara eklenen Penney ile oluşan üçgenin verimliliği muazzamdı.


Konu dağıldı gibi ama değil, bağlayayım. Bugün basketfaul'de Ufuk Sarıca röportajında Batista-Palacios değişikliğini anlatıyor. Mobil uzunun avantajına değinmiş. Belki yarın farklı çözümler üretilecek ancak mevcut dönemde geçerli yöntem hareketli ve pnr oynayan uzunlarla oynanan hücum.

Savunmada ise biraz pozisyon bilgileri varsa pnr savunmasında çabukluk sağlıyorlar. Atletiklerse blok tehdidi oluşturuyorlar.

Bu konuyu tartışalım.

[UğurB]

Ayagi cabuk uzun olayi bugun Sikebahce Ulker'i Final Four'a tasiyan olaydir.
Tabii ki onlarin ki tam anlamiyla PnR olayi degil ama onlar da 4-5 numaralar arasi iletisimle cok avantaj sagladilar.
Efes'in Real'e elenmesinin nedenlerinden biri hizli ayakli bir pivotunun olmamasi idi. O yuzden Slaughter savunmada onlara cok ters geldi ve Heurtel-Krstic ikilisini verimli kullanamadilar...

Bu arada Shaq'in oglu:

http://www.basketfaul.com/makale/42486/shaqin-oglu-ilgi-odagi.html

[Murat']

Weem'si takip ediyorum, dün Strasburg karşısında felaket oynamış, 30 dakika 5/1 ikilik, 6/0 üçlük.

Nazar değdirdik adama.

[Yiğit Sarı]

Weem'si takip ediyorum, dün Strasburg karşısında felaket oynamış, 30 dakika 5/1 ikilik, 6/0 üçlük.

Nazar değdirdik adama.

Fransa'dan 3'lüka atmayı biliyor ama

[Oğuz ZEYTİN]

Saric'i izledikçe Hrvoje Peric geliyor aklıma. Nedense Peric'ten de çok umutluydum. Gerçi Sariç, Gallinari ile birlikte son 5-10 yıldaki en komple Avrupalı oyuncu. İnşallah gelişimi Efes'te yavaşlamaz.

Adamım Hrvoje Peric İtalya Ligi'nde bu sezonun en çok gelişme gösteren oyuncusu seçilmiş.

[Oğuz ZEYTİN]

Avrupa'da artık sizelı uzunlar iş yapmıyor. 1,98'lik Kyle Hines en aranan uzun. Bunda çeşitli etkenler var ama en önemlisi yarı sahanın her yerinde picklerin kullanılması yaygınlaştı. Topu elinde isteyen tek bir oyun kurucu yerine çift gard düzeni git gide artıyor.

Partizan koçu Vujosevic'i anmadan geçemeyeceğim. A. Rasic'i bize gelmeden önceki sezon Bo McCalebb'le birlikte çift gard oynatarak Euroleague'de Final Four yaşamıştı. Bo pnr oynayabilen/oynatabilen bir gard değildi fakat delici ve skorerdi. Rasic'le onu bütünleştirdi, ortaya güzel bir uyum çıktı.

Bo Fener'e gelince herkes eleştirdi. Çünkü burada çocuğu tek gard kullanmaya çalıştılar. Halbuki Preldzic pnr oynayabilen point forvet olarak ona yardımcı oldu.

Dikkat edin, bizde ikili oyunları en başarılı oyuncular Hardy-Stipanovic ikilisi. Bost'u eleştirirken şut performansı, oyun temposunu ayarlaması ve KARAR MEKANİZMASI/TERCİHLER başlıklarına değinmiştim. Şut ritmi inanılmaz yükseldi. Tempo konusunda hala sıkıntıları var. Fakat en önemlisi karar mekanizmasını işletmemesi. Karar mekanizması derken özellikle boş şutörü yakalaması, sıcak eli devrede tutması, çembere yakın yere topu indirmesi... Bunun için Markovic'in düzeninde tepeye çıkan uzunların devrilmelerini iyi değerlendirmeliydi. Fakat dikkat edin (veya videolardan bu pozisyonları bulun) Bost devrilen uzunlarla birlikte geri çekilen savunmacıyla önü açılınca önce şuta kalkıyor.

Nereden nereye geldik...

Hardy tamamlayıcı bir 2 numara olduğunu gösterdi. Pick and roll oynayabilen bir PG ile takımın hücum ritmi artar. Tabii biraz da savunma meziyeti varsa tadından yenmez.

Böylece Stipanovic ve Ivanov gibi ayakları çabuk uzunları daha etkin kullanırız.

Yarı finaldeki Energia maçı ilk çeyreğinde Hardy'ye double team getirdiler, Bost'a pickler sonrası switch yaptılar. Çembere şut atamadık. Oyuna Ivanov girikten sonra hücumda açıldık.

Lawal'ı da eleştirmiştim gitmeden önce. Çünkü onu da pnr'da kullanamadık doğru dürüst. Screenlerde aldığı hücum faulleri hatırlayın.

Pnr demişken... Geçen sezon Tutku - Cooley ikili oyunları derslikti. Hele onlara eklenen Penney ile oluşan üçgenin verimliliği muazzamdı.


Konu dağıldı gibi ama değil, bağlayayım. Bugün basketfaul'de Ufuk Sarıca röportajında Batista-Palacios değişikliğini anlatıyor. Mobil uzunun avantajına değinmiş. Belki yarın farklı çözümler üretilecek ancak mevcut dönemde geçerli yöntem hareketli ve pnr oynayan uzunlarla oynanan hücum.

Savunmada ise biraz pozisyon bilgileri varsa pnr savunmasında çabukluk sağlıyorlar. Atletiklerse blok tehdidi oluşturuyorlar.

Bu konuyu tartışalım.

Devam edelim...

Can Altıntığ denilince aklımıza hangi maç geliyor? Deplasmandaki Pınar KSK, değil mi?

O maçta Can bize neyi gösterdi:

1) Penetre ederek savunmayı çözmeyi, sonucunda bitirmeyi veya Lawal'ı beslemeyi

2) Pick and roll ile arkadaşlarını oynatmayı

Sezonun geri kalanında neredeyse her maç Can'ın dahil olduğu üç kısalı düzeni seyredecektik.

Bost-Hardy-Can A.
Yunus-Hardy/Bost-Can A. gibi...

Özellikle 3.çeyreklerde ve genellikle gerideyken Markovic buna başvurdu. Hem savunma baskısını yükseltmek için hem de hücumda tempoyu yükseltmek için doğal görünebilir. Fakat asıl amaç, pick and roll oynayacak kısayı oyuna dahil etmekti.

*

Geçen seneki Ted Kolejliler'i hatırlayalım... Ellerinde Golubovic gibi pnr bilen bir uzun vardı. Etrafına şutör PF Plisnic'i koyarak spacingi doğru oluşturdular. Ama asıl önemli nokta üç kısanın da pnr oynayabilmesiydi: Valters-Rasic (yine çift gard) ikilisinin yanına Tucker'ı üç numarada kullandılar. Bu düzenle Eurocup'ta çeyrek finale yürüdüler.

NOT: Aynı Golubovic'i Plaza aldı. Jayson Granger'la birlikte bu sezon oynadıkları ikili oyunların örnekleri internette bolca var.

[Oğuz ZEYTİN]

Ay sonunda Ankara'da TBF Kongresi var. Bizi Veysel Taşkın, Gençağa Meriç ve Derya Günal temsil edecek.

İki aday öne çıkıyor: Harun Erdenay ve Lütfi Arıboğan.

Geçmiş kongrelerdeki duruma bakalım.

2012 Eylül
Turgay Demirel 105 - Ali Doğan 67


2008 Kasım
Turgay Demirel 85 - Selam Gökçe 51


2005 Ocak
Turgay Demirel 85 - Lütfi Arıboğan 82

Kongreden çekilenler ve sonuçlarını hatırlamadığım diğer seçimlerdeki rakipleri arasında Necati Güler, Mahmut Kulein, Nur Gencer ve Nur Danişment vardı. T. Demirel bir şekilde hepsini geçti.


Hafızam beni yanıltmıyorsa, 2012 kongresinde Trabzonspor yönetimi Ali Doğan'ı desteklemişti. Ali Doğan'ın bugünkü devamı Lütfi Arıboğan'dır.

Merak ediyorum, oyumuz Harun Erdenay'a mı yoksa Lütfi Arıboğan'a mı gidecek?

Oyu verirken karşılığında adaylardan beklentimiz olacak mı? Mesela Eurocup için lobi...

[memozcan]

Eurobasket 2015 kadrosunda olur mu dersiniz.

inşallah olmaz.. piyasası yükselmesin..

[Hamdi Karamahmutoğlu]

Ay sonunda Ankara'da TBF Kongresi var. Bizi Veysel Taşkın, Gençağa Meriç ve Derya Günal temsil edecek.

İki aday öne çıkıyor: Harun Erdenay ve Lütfi Arıboğan.

Geçmiş kongrelerdeki duruma bakalım.

2012 Eylül
Turgay Demirel 105 - Ali Doğan 67


2008 Kasım
Turgay Demirel 85 - Selam Gökçe 51


2005 Ocak
Turgay Demirel 85 - Lütfi Arıboğan 82

Kongreden çekilenler ve sonuçlarını hatırlamadığım diğer seçimlerdeki rakipleri arasında Necati Güler, Mahmut Kulein, Nur Gencer ve Nur Danişment vardı. T. Demirel bir şekilde hepsini geçti.


Hafızam beni yanıltmıyorsa, 2012 kongresinde Trabzonspor yönetimi Ali Doğan'ı desteklemişti. Ali Doğan'ın bugünkü devamı Lütfi Arıboğan'dır.

Merak ediyorum, oyumuz Harun Erdenay'a mı yoksa Lütfi Arıboğan'a mı gidecek?

Oyu verirken karşılığında adaylardan beklentimiz olacak mı? Mesela Eurocup için lobi...

Senin kulağına gelen bir şeyler yok mu Oğuzcuğum?