4 BÜYÜK YOK TEK BÜYÜK VAR!!!
Dönüp dolaşıp 96 yılına geliyoruz. Ders çıkartılması gereken bir yıl çünkü hatta kitap yazılır o sene kaybettiğimiz şampiyonluk için.
İstanbul’dan akın gazeteci geliyor şehre. Sokaklar bordo mavi bayraklarla donatılmış. Şehir de sosyal hayat maça endekslenmiş. Şampiyonluk kutlamaları için her şey hazır. İçimizde büyük bir futbol açlığı, biz dükkânımız da oturmuş maç saatini bekliyoruz. Birden içeriye çaycı girdi “Abi, Ercan Taner’i dövdüler!” dedi gülümseyen bir ifadeyle. Bu olay basına yansımadı o sene çünkü kaçan şampiyonluğun etkileri daha büyüktü.
Belki biraz komik ama spiker Ercan Taner’in gözüne aldığı yumruğun sebebi ise Trabzon gol atınca bağırmamasıydı!
Yaklaşan fener maçı için söylenecek şu ki şikelerle, şaibelerle 16 kez şampiyon olmaktansa 6 kez alnımızın akıyla helal şampiyonluklar almak daha onurlu. 2004 ve 2005 sezonlarında Kadıköy’de yaşadıklarımızı da unutmadık. Şampiyonluk yarışında Fener’e çelme takmak sportmence olmaz diyenler maziye baksın, 96 yılında Trabzon’a panzerler eşliğinde gelen Fenerlileri hatırlasın. Futbol rekabettir Trabzonspor da ezeli rakibini bu sefer yenecektir.
Çadır tiyatrosundan alıntılar
Ülkemizin güzide spor kulübü Trabzonspor’u çadır tiyatrosuna çeviren insanların oyunlarını izledik hafta içi. Kâh güldük kâh üzüldük bu komedi-dram türündeki oyunu seyrederken.
Hacıosmanoğlu’nun söyledikleri acı ama gerçekti, sezon başından beri kaybettik diye üzüldüğümüz birçok maç meğer daha önceden skoru belli olan maçlarmış. Aslında kimse önemsemedi ama söylenenler futbol federasyonuna çıkacak kadar önemli konular, bir nevi şike yapmışlar. Bursaspor maçı resmen verilmiş.
Kongre zararlı olur diyen insanlar, istifa etmeyi kendilerine yediremiyor hâlbuki istifa edecek kadar güçlü değiller. Görevi bırakabilmek de bir erdemdir.
Bir de şunu sormak istiyoruz bu Musampa’nın sözleşmesine tazminat maddesini koyan sivri zekâlılar kim? Adam Trabzon’da eşofmandan öteye gidemedi ama 2 milyon Dolar para istiyor gitmek için. Trabzonspor’umun parasını kendi parası gibi harcayanlara yazıklar olsun. Trabzonlunun rızkıyla oynayanlara… Anlamıyorlar, Trabzonspor bir futbol kulübünden çok daha fazlası!
Ama olsun biz inanıyoruz, inadına bekleyeceğiz şampiyon olacağımız o kutlu günü ve işte o gün hiçbir şey olmamış gibi gülerek sokağa çıkacak bu insanlar. Yangabaz derler ya hani Trabzon yöresinde işte o adamlar kastettiklerimiz.
Dönüp dolaşıp 96 yılına geliyoruz. Ders çıkartılması gereken bir yıl çünkü hatta kitap yazılır o sene kaybettiğimiz şampiyonluk için.
İstanbul’dan akın gazeteci geliyor şehre. Sokaklar bordo mavi bayraklarla donatılmış. Şehir de sosyal hayat maça endekslenmiş. Şampiyonluk kutlamaları için her şey hazır. İçimizde büyük bir futbol açlığı, biz dükkânımız da oturmuş maç saatini bekliyoruz. Birden içeriye çaycı girdi “Abi, Ercan Taner’i dövdüler!” dedi gülümseyen bir ifadeyle. Bu olay basına yansımadı o sene çünkü kaçan şampiyonluğun etkileri daha büyüktü.
Belki biraz komik ama spiker Ercan Taner’in gözüne aldığı yumruğun sebebi ise Trabzon gol atınca bağırmamasıydı!
Yaklaşan fener maçı için söylenecek şu ki şikelerle, şaibelerle 16 kez şampiyon olmaktansa 6 kez alnımızın akıyla helal şampiyonluklar almak daha onurlu. 2004 ve 2005 sezonlarında Kadıköy’de yaşadıklarımızı da unutmadık. Şampiyonluk yarışında Fener’e çelme takmak sportmence olmaz diyenler maziye baksın, 96 yılında Trabzon’a panzerler eşliğinde gelen Fenerlileri hatırlasın. Futbol rekabettir Trabzonspor da ezeli rakibini bu sefer yenecektir.
Çadır tiyatrosundan alıntılar
Ülkemizin güzide spor kulübü Trabzonspor’u çadır tiyatrosuna çeviren insanların oyunlarını izledik hafta içi. Kâh güldük kâh üzüldük bu komedi-dram türündeki oyunu seyrederken.
Hacıosmanoğlu’nun söyledikleri acı ama gerçekti, sezon başından beri kaybettik diye üzüldüğümüz birçok maç meğer daha önceden skoru belli olan maçlarmış. Aslında kimse önemsemedi ama söylenenler futbol federasyonuna çıkacak kadar önemli konular, bir nevi şike yapmışlar. Bursaspor maçı resmen verilmiş.
Kongre zararlı olur diyen insanlar, istifa etmeyi kendilerine yediremiyor hâlbuki istifa edecek kadar güçlü değiller. Görevi bırakabilmek de bir erdemdir.
Bir de şunu sormak istiyoruz bu Musampa’nın sözleşmesine tazminat maddesini koyan sivri zekâlılar kim? Adam Trabzon’da eşofmandan öteye gidemedi ama 2 milyon Dolar para istiyor gitmek için. Trabzonspor’umun parasını kendi parası gibi harcayanlara yazıklar olsun. Trabzonlunun rızkıyla oynayanlara… Anlamıyorlar, Trabzonspor bir futbol kulübünden çok daha fazlası!
Ama olsun biz inanıyoruz, inadına bekleyeceğiz şampiyon olacağımız o kutlu günü ve işte o gün hiçbir şey olmamış gibi gülerek sokağa çıkacak bu insanlar. Yangabaz derler ya hani Trabzon yöresinde işte o adamlar kastettiklerimiz.




Yorum