Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İzlediğiniz Sinema Filmleri Hakkındaki Yorumlarınız

Daraltma
X
Daraltma
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Ketenpere:

    Safak Sezer komedi diye cikarmis fakat komedi ile alakasi yok. Filmden sonra gösterilen kamera arkasi sahneler filmden daha komik. Sinemaya gidip izlenecek bir film degil. Evde zaman ayirip izlenmeye deger mi? Hikaye sevenler icin evet, komedi izlemek isteyenler icin hayir.

    Deli Dumrul:

    Enteresan bir film. Sürekli tekrarlanan Türk filmi senaryolarindan uzak güzel bir hikaye. Izlemeye deger.

    Yorum


    • Binlerce güzel yapıt izledim ancak onları bu zamana kadar bu başlığa aktarmak nasip olmadı. Bugün bu güzide başlığı düzenli kullanmaya başlıyorum İnşallah.

      Sizlere 1960 yapımı bir hapishane filminden bahsedeceğim;Le Trou.


      Jacques Becker'ın yönetmenliğini üstlendiği bu film, sanırım Fransız sinemasının ve "hapishane" konulu filmlerin şu anlık zirve noktası. Gerçekçiliğe bu kadar bağlı kalınmasına rağmen bir an olsun hikayeden koparmayan başka bir film izlememiştim. Mahkumlarla birlikte adeta yaşıyorsunuz sahneleri. Abartı efektler, absürt rastlantılar, karakterlerin lehine işleyen şans gibi şişirilmiş durumlardan çok çok uzak bir film.

      Tabii filmin bu kadar başarılı olmasında filmin yönetmeni kadar başrol oyuncularının da hakkını vermek gerek. Her biri temsil ettikleri karakterlere çok iyi hayat vermişler.

      Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: le-trou.jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 115.1 KB 
Kimlik: 11211571

      ------------------------------------------------------------------------------------------

      Bir diğer filmimizse "The Grand Budapest Hotel"

      Wes Anderson'ın değişik ve kendine özgü tarzını nerde görseniz tanırsınız diye tahmin ediyorum. Fimlerinde yakaladığı son derece iyi renk uyumu ve simetri takıntısını bize her sahnesinde hatırlatmasıyla Wes Anderson şu anda kendi sanatını yaratmış ve bizlere aktarmış durumda.

      Başrolde uzun yıllardır adından başarıyla söz ettiren, kendisini daha çok "Lord Voldemort" olarak tanıdığımız Ralp Fiennes bulunuyor.

      Fiennes'e başrolde bir o kadar başarılı performansla Tony Revolori eşlik ediyor. Bu ikilinin uyumu gerçekten fevkalade.


      Türkçe adıyla "Büyük Budapeşte Oteli"ni izlerken, bir masalın içinde geziniyormuş hissini doruklarda yaşıyoruz. Pastel renkler, kamera açıları, manzaralar, mekân seçimleri...

      Sevgili Wes Anderson renkli dünyasını seyirciyle paylaşırken hiç cimriliğe kaçmamış açıkçası. Yüzünüzde film boyunca hoş bir gülümseme bırakacak hatta yer yer size kahkaha attıracak derecede absürtlükleriyle "Büyük Budapeşte Oteli" gerçekten her kesimden insanın belli derecede lezzet alabileceği bir film.

      Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: The-Grand-Budapest-Hotel-5.jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 112.1 KB 
Kimlik: 11211572
      En son B61 tarafından düzenlendi; 21.12.2017, 01:03.
      And you'll never walk alone!

      You'll never walk alone...

      Yorum


      • İlk olarak M.Berke Gayretli tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
        Binlerce güzel yapıt izledim ancak onları bu zamana kadar bu başlığa aktarmak nasip olmadı. Bugün bu güzide başlığı düzenli kullanmaya başlıyorum İnşallah.

        Sizlere 1960 yapımı bir hapishane filminden bahsedeceğim;Le Trou.


        Jacques Becker'ın yönetmenliğini üstlendiği bu film, sanırım Fransız sinemasının ve "hapishane" konulu filmlerin şu anlık zirve noktası. Gerçekçiliğe bu kadar bağlı kalınmasına rağmen bir an olsun hikayeden koparmayan başka bir film izlememiştim. Mahkumlarla birlikte adeta yaşıyorsunuz sahneleri. Abartı efektler, absürt rastlantılar, karakterlerin lehine işleyen şans gibi şişirilmiş durumlardan çok çok uzak bir film.

        Tabii filmin bu kadar başarılı olmasında filmin yönetmeni kadar başrol oyuncularının da hakkını vermek gerek. Her biri temsil ettikleri karakterlere çok iyi hayat vermişler.

        [ATTACH]14872[/ATTACH]

        ------------------------------------------------------------------------------------------

        Bir diğer filmimizse "The Grand Budapest Hotel"

        Wes Anderson'ın değişik ve kendine özgü tarzını nerde görseniz tanırsınız diye tahmin ediyorum. Fimlerinde yakaladığı son derece iyi renk uyumu ve simetri takıntısını bize her sahnesinde hatırlatmasıyla Wes Anderson şu anda kendi sanatını yaratmış ve bizlere aktarmış durumda.

        Başrolde uzun yıllardır adından başarıyla söz ettiren, kendisini daha çok "Lord Voldemort" olarak tanıdığımız Ralp Fiennes bulunuyor.

        Fiennes'e başrolde bir o kadar başarılı performansla Tony Revolori eşlik ediyor. Bu ikilinin uyumu gerçekten fevkalade.


        Türkçe adıyla "Büyük Budapeşte Oteli"ni izlerken, bir masalın içinde geziniyormuş hissini doruklarda yaşıyoruz. Pastel renkler, kamera açıları, manzaralar, mekân seçimleri...

        Sevgili Wes Anderson renkli dünyasını seyirciyle paylaşırken hiç cimriliğe kaçmamış açıkçası. Yüzünüzde film boyunca hoş bir gülümseme bırakacak hatta yer yer size kahkaha attıracak derecede absürtlükleriyle "Büyük Budapeşte Oteli" gerçekten her kesimden insanın belli derecede lezzet alabileceği bir film.

        [ATTACH]14873[/ATTACH]
        Of offff...
        Süper iki film,özellikle Le Trou...

        Gelmiş geçmiş en büyük ihanet filmlerinden biridir...

        İyi seçim...
        Arafilboylu

        Ve mikrofonlarımız Avni Aker'de...

        Yorum


        • Dunkirk(2017)

          Christopher Nolan, Amerikan sinemasının saygı duyduğumuz en önemli yönetmenlerinden biridir şüphesiz ki...

          Dunkirk, 2. Dünya Savaşı sırasında 300 bin dolayında İngiliz ve müttefik Fransız askerinin düşman tarafından etrafının sarılışını ve onların bu süreçte tahliye edilme çabalarını konu alıyor. Hiçbir şekilde karayla bağlantısı kalmayan askerlerin düşmandan kurtulabilmeleri için tek yok deniz yoluyla oradan uzaklaşabilmeleridir.

          Filmin başrollerinde; Mark Rylance, Tom Hardy ve Kenneth Branagh bulunuyor.

          Öncelikle, filmin bu kadar ilgimi çekmesi ve hemen izlemeye koyulmamın başlıca nedeni, genç sayılabilecek yaşına rağmen son derece başarılı olan görüntü yönetmeni Hoyte Van Hoytema idi.

          Kendisini Christopher Nolan'ın yönettiği "Interstaller" filminde tanıma şansı buldum ve şu anda yakından takip etmekteyim yaptığı işleri. Zaten Nolan da onu uzun yıllar yanından ayırmayacaktır.


          Hoytema, işini bu filmde de hakkıyla gerçekleştirmiş. Tercih edilen kamera açıları ve ışıklandırmaları çok beğendim. Burdan kendisini yeniden tebrik etme ihtiyacı hissediyorum.


          ANCAK!
          Christopher Nolan, tam anlamıyla bir hayal kırıklığı olmuş Dunkirk'te!


          Yahu, senin konun milyonlarca sinemaseveri içine çekebilecek ve sürükleyebilecek bir konu. Aksiyon, üstüne üstlük bir dünya savaşı. Ancak fragmanına aldanıp filmi açtığınızda, sahilde tahliye bekleyen 300 bin İngiliz ve müttefik Fransız askerini beklerken sadece 300 adet asker görüntüsüyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Filmde anlamsız ve sürekli bir durgunluk hakim. Sahildeki askerler düşman kordonuyla kuşatılmış ve havadan bombardımana tutuluyor durumda olmasına rağmen bir gram kaos ortamı tadı alamıyoruz.

          Nerde o koşuşturmalar, askerlerin uçuşan parçaları, feryatlar, korku, endişe, stres ? Arada bir bir-iki tane Alman uçağı sahile uğruyor, iki bomba atıp ortadan kayboluyor ve siz tekrar sahildeki "konu mankenleri" ile başbaşa kalıyorsunuz.

          Bir film, gerçek olan bir hikaye ancak bu kadar yerle yeksan edilebilirmiş be Nolan! Vallahi üzdün. "Ver müzüğü" şeklinde film çekilmez. Her sahnede azdan çoğa doğru yükselen bir gerilim müziği olmaz. Oluyorsa da beklentiyi karşılayacaksın.


          Bu filme maalesef 7/10 veriyorum. O da Hoytema abimizin hatrına. Ve büyük ihtimalle bu şişirme filmle Nolan ödüller alacak. Hayal kırıklığı...


          Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: maxresdefault (1).jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 95.3 KB 
Kimlik: 11211574
          And you'll never walk alone!

          You'll never walk alone...

          Yorum


          • İzlediğiniz Sinema Filmleri Hakkındaki Yorumlarınız

            [MENTION=5977]M. Berke Gayretli [/MENTION], Dunkirk ile ilgili ekşide “düşmanı göstermeden film yaptı, onları da rencide etmedi” minvalinde bir yazı okumuştum. Filmi sinemada izledim. Gerçekten durağandı fakat ekşideki yazıyı okuyunca filme bakış açım değişti.
            En son omondoles tarafından düzenlendi; 21.12.2017, 14:07.

            Yorum


            • İlk olarak omondoles tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              @M. Berke Gayretli , Dunkirk ile ilgili ekşide “düşmanı göstermeden film yaptı, onları da rencide etmedi” minvalinde bir yazı okumuştum. Filmi sinemada izledim. Gerçekten durağandı fakat ekşideki yazıyı okuyunca filme bakış açım değişti.
              Sonuçta yaşanmış bir olay, pek rencide etme anlamı taşıyacağını düşünmem. Ancak yine de öyle bir takıntısı varsa az göstersin, düşmanlara az sahne vermek atmosferi kötü dizayn etmesi için bir neden değildi bence
              And you'll never walk alone!

              You'll never walk alone...

              Yorum


              • the glass castle güzel film. kaptan fantastik'i beğenenler vardı burada, konusu ona benziyor.

                Yorum


                • Audrey Tautou bile yaşlanmış be,zamanın kimseye acıması yok maalesef



                  Izlediğim güzel müziklere sahip filmlerden biriydi Amelie,tavsiye ederim.

                  Yorum


                  • Mandariinid "Mandalina Bahçesi" 2013 I.M.D.B 8.3

                    2 sene önce kadar izlemiştim. Gürcü yönetmen Zaza Urushadze tarafından yazılıp, yönetilen 2013 yapımı Estonya -Gürcistan ortak yapımı sinema filmi. Bu tarz yapımlar her zaman ilgimi çekmiştir. Başladıktan sonra duraksamadan güzel bir şekilde ilerliyor. Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse savaş bölgesinde kalmış iki yaşlı insanın, bir Gürcü ve bir Çeçen yaralı askerini evlerine alıp tedavi etmesi, savaş nedeniyle insanlarının birbirlerini sebepsiz yere öldürmeye çalışıldığı, aslında o insanı tanıdıktan sonra öldüremeyeceğini güzel bir dille anlatılması...

                    + Gitmemesi için ikna etmeye çalıştım, kimsenin savaşı olmadığını söyledim ama dinlemedi.

                    - Yani onu gürcüler öldürdü?

                    + Evet... Ama ne fark eder ki?

                    - Nasıl yani? Oğlunun mezarının yanına bir Gürcü gömdün.

                    + Ahmed fark eder mi?... Cevap ver!

                    - Hayır fark etmez.


                    Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: WhatsApp Image 2017-12-28 at 13.05.27 (1).jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 117.9 KB 
Kimlik: 11211619
                    Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: WhatsApp Image 2017-12-28 at 13.05.27 (2).jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 104.4 KB 
Kimlik: 11211620
                    Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: WhatsApp Image 2017-12-28 at 13.05.27.jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 101.5 KB 
Kimlik: 11211621
                    Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: WhatsApp Image 2017-12-28 at 13.05.28.jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 119.6 KB 
Kimlik: 11211622
                    En son Alp Yavuz 13 tarafından düzenlendi; 28.12.2017, 13:12.
                    EZE EZE KUPA KARADENİZ'E !!!!!!!!!!!!!


                    https://twitter.com/alphonse_13

                    Yorum


                    • Yaklaşık 20 dakika önce bir film bitirdim ki dillere desten desem abartısız olur herhalde. İspanyol sinemasının gerilim/korku/gizem/suç kategorilerinde açık ara dünyanın en iyisi olduğunu zaten düşünür ve onların gerilim filmlerine özel ilgi duyardım ancak bu film beni tabir-i caizse "dumur" etti.

                      Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Oriol Paulo üstlenmiş. Film, giriş sahnesinden son sahnesine kadar sizi hikayenin içinde tutmayı başarıyor. Beklentinin ve merakın önemini yitirdiği bir salise bile yok. Sinematografi o kadar başarılı uygulanmış ki gerilimin dilini hissedebiliyorsunuz.

                      Filmin görüntü yönetmenliğini Xavi Gimenez üstlenmiş, kendisini burdan bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Yakaladığı kareler, çekim teknikleri fevkalade.

                      Sizlere filmin içinden güzel bir kare bırakıp yazıma son vermek istiyorum. Ayrıca iyi ki varsın İspanyol sineması!

                      "Contratiempo"

                      IMDB: 8,1

                      Director: Oriol Paulo.

                      Leading Roles: Mario Casas, Barbara Lennie, Jose Coronado, Ana Wagener.

                      Director of Photography: Xavi Gimenez.



                      Daha büyük sürüm için resme tıklayın 

İsim: contratiempo-2016-triler_9676962-15280_1800x945.jpg 
Görüntülenme: 1 
Boyut: 94.4 KB 
Kimlik: 11211631
                      En son B61 tarafından düzenlendi; 29.12.2017, 14:10.
                      And you'll never walk alone!

                      You'll never walk alone...

                      Yorum


                      • İlk olarak M.Berke Gayretli tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                        Yaklaşık 20 dakika önce bir film bitirdim ki dillere desten desem abartısız olur herhalde. İspanyol sinemasının gerilim/korku/gizem/suç kategorilerinde açık ara dünyanın en iyisi olduğunu zaten düşünür ve onların gerilim filmlerine özel ilgi duyardım ancak bu film beni tabir-i caizse "dumur" etti.

                        Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Oriol Paulo üstlenmiş. Film, giriş sahnesinden son sahnesine kadar sizi hikayenin içinde tutmayı başarıyor. Beklentinin ve merakın önemini yitirdiği bir salise bile yok. Sinematografi o kadar başarılı uygulanmış ki gerilimin dilini hissedebiliyorsunuz.

                        Filmin görüntü yönetmenliğini Xavi Gimenez üstlenmiş, kendisini burdan bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Yakaladığı kareler, çekim teknikleri fevkalade.

                        Sizlere filmin içinden güzel bir kare bırakıp yazıma son vermek istiyorum. Ayrıca iyi ki varsın İspanyol sineması!

                        "Contratiempo"

                        IMDB: 8,1

                        Director: Oriol Paulo.

                        Leading Roles: Mario Casas, Barbara Lennie, Jose Coronado, Ana Wagener.

                        Director of Photography: Xavi Gimenez.



                        [ATTACH]14967[/ATTACH]
                        Müthiş bir aldatma filmi...
                        Her zaman demişimdir...
                        İspanyol sineması efsanedir, bir numaradır...
                        En son B61 tarafından düzenlendi; 29.12.2017, 14:09.
                        Arafilboylu

                        Ve mikrofonlarımız Avni Aker'de...

                        Yorum


                        • İlk olarak M.Berke Gayretli tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Yaklaşık 20 dakika önce bir film bitirdim ki dillere desten desem abartısız olur herhalde. İspanyol sinemasının gerilim/korku/gizem/suç kategorilerinde açık ara dünyanın en iyisi olduğunu zaten düşünür ve onların gerilim filmlerine özel ilgi duyardım ancak bu film beni tabir-i caizse "dumur" etti.

                          Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Oriol Paulo. Film, giriş sahnesinden son sahnesine kadar sizi hikayenin içinde tutmayı başarıyor. Beklentinin ve merakın önemini yitirdiği bir salise bile yok. Sinematografi o kadar başarılı uygulanmış ki gerilimin dilini hissedebiliyorsunuz.

                          Filmin görüntü yönetmenliğini Xavi Gimenez üstlenmiş, kendisini burdan bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Yakaladığı kareler, çekim teknikleri fevkalade.

                          Sizlere filmin içinden güzel bir kare bırakıp yazıma son vermek istiyorum. Ayrıca iyi ki varsın İspanyol sineması!

                          "Contratiempo"

                          IMDB: 8,1

                          Director: Oriol Paulo.

                          Leading Roles: Mario Casas, Barbara Lennie, Jose Coronado, Ana Wagener.

                          Director of Photography: Xavi Gimenez.



                          [ATTACH]14967[/ATTACH]
                          Çok iyi film.
                          Trabzonspor'un yaptığı transferlerin kampa yetiştiği, tarihte ilk defa görüldü.

                          Yorum


                          • Contratiempo'yu sabırla izlemek gerekiyor. İlk denememde başarısız olmuş hatta burada da belirtmiştim...
                            Forum Kurallarına aykırı gördüğünüz mesajları ve üyeleri kullanıcı panelinde bulunan (ikaz tuşu) tıklayarak raporlamanızı rica ediyoruz..
                            Ayağa KALK!

                            Yorum


                            • İlk olarak Yiğit Gayretli tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                              Contratiempo'yu sabırla izlemek gerekiyor. İlk denememde başarısız olmuş hatta burada da belirtmiştim...
                              Aynen kardesimm bende sabırla izle demistim
                              S.V.A.K.O
                              FATİH TEKKE

                              Yorum


                              • Bir film tutkunu olarak bu başlığa daha önce neden uğramadığımı bilmiyorum.Özellikle şu soğuk kış günlerinde son film ekiminde de gösterime giren Wind River'ı tavsiye ederim.
                                Özellikle gerilim ve intikam duygusunu iyi işleyen kış atmosferiyle iç ısıtan bir film

                                Vaktinde mutlaka konuşulmuştur The Hateful Eight yine kış temasında efsane bir Quentin Tarantino filmidir.Resmen bir başyapıt

                                Kuzey Avrupa sinemasından gizem-polisiye sevenler için Kvinden i Buret /Kafesteki Kadın
                                Yine kuzeyden Head Hunters

                                Beni verdiği mesaj ve filmin sonu itibariyle en çok etkileyen gözümü açan ve sarsan filmlerden biri Arlington Road

                                Son olarak 2 hafta önce sinemada izlediğim gerçek hikayeden alınan Only The Brave etkileyici bir filmdi.

                                Her biri film tadında ve uzunluğunda olan 70 bölümlük Agatha Christie's Poirot serisi var
                                Davit Suchet'in oynadığı

                                Gizem-polisiye manyağı birisi olarak bu seriyi bulana kadar sürekli film aramakla vakit öldürürdüm.Herkese tavsiye ederim
                                İnsanlar düşünceleri ve davranışları arasında çelişki istemezler. Zayıf insanlar düşüncelerini davranışlarına göre şekillendirirler
                                -------------
                                Ben buradayım sevgili meşin yuvarlak ; sen neredesin ?

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Yükleniyor...
                                X