İzlediğiniz Sinema Filmleri Hakkındaki Yorumlarınız

[Erbay]

Beni Orada Arama - I'm Not There. Bob Dylan'ın hayatını ilginç ve güzel bir şekilde anlatan biyografik bir film. Cate Blanchett, Christian Bale, Heath Ledger, ve Richard Gere... Film 2 saat 10 dakika. Tabii ki bol bol müzik var. Bir o kadar da güzel replikler...

[Sinan SARI]

Devrim Arabaları filminde birazca yaşlı olan mühendis '' biz bu olayı ..... senesinde Atatürkün bizzat öncülüğünde uçak üreterek başarmıştık, hemde bilmem kaçtane uçak ürettik hatta ilk siparişimizde hollandadan almıştık,ama sonra nolduysa herşey iptal oldu ve o uçak fabrikası traktör fabrikasına döndü '' demişti.

Aslında bu konuda en az devrim kadar sinemaya aktarılmayı hakediyor.

[Sinan SARI]

Sinema sekteründe en çok istediğim ''İstanbulun Fethi''nin çekilmesi. Tabi bunuda bizden başka çeken olmaz heralde.Bizimde bu iş için daha bi on fırın ekmek yememiz lazım.

[Burçak]

Filmin Özeti
Bilim-kurgu gerilimi, hayal edebildiği herhangi bir mekana kendini ışınlama yetisi olduğunu farketmiş bir adamın epik macerası ile yeni bir boyuta sıçrıyor. New York’dan Tokyo’ya, Roma harabelerinden Sahra Çölü’nün ortasına, istediği herhangi bir yere, herhangi bir zaman içinde anında sıçrama yapabilen David Rice, bu sıradışı özgürlüğünün aslında pek de limitsiz bir özgürlük olmadığını, bu güce sahip tek kişinin kendi olmadığını farkeder ve kendini olağanüstü türünün hayatta kalma savaşı içinde buluverir.

David Rice, birçoklarının hayatında sadece hayal edebildiği bir güçle büyümüştür. Uzay-zaman dokusu içindeki yırtıkları kullanarak, kendini zihninde canlandırabildiği herhangi bir yere anında nakledebilmektedir. Göz açıp kapayıncaya kadar gezegenin bir tarafından öbür tarafına gidebilir, bir gecede yirmi gün batımına tanık olabilir, Mısır’daki Spenks üzerinde kahvaltısını edip, Avustralya’ya sörf yapmaya, oradan Paris’e akşam yemeğine ve Tokyo’ya kahve içmeye gidebilir. Duvarların içinden geçebilir, kilitli banka kasalarına ve en gizli odalara girebilir. Şimdiye kadar, bu gücünü sadece geçmişindeki tatsız anılardan kaçmak, sınırsız zenginliğin ve vahşi özgürlüğün tadını çıkartmak için kullanmıştı. Limitlerden, sınırlardan, sonuçlardan habersizdi. Gerçek bağlantıları bilmiyordu. Şimdiye kadar…
Ne zaman ki David, kendisi gibi güçleri olan Griffin adındaki hırslı bir gezgin ile karşılaşır, varoluşunun sebepleri de ortaya çıkmaya başlar. Kendisi yalnız bir ucube değil, ‘Sıçrayanlar’ denilen uzun bir genetik anormallikler sülalesine aittir. Şimdi ise David, onu ve tüm Sıçrayanlar’ı ortadan kaldırmayı kendilerine amaç edinmiş kadim bir gizli organizasyon tarafından farkedilmiştir. Tüm gezegen çapında asırlardır süregelen görünmeyen bir savaşa kilit oyuncu olarak dahil olur.

Fragmanı : http://www.jumperthemovie.com/

Şimdi İzledim

[Anıl Caner]

Azılı bir Green Street Hooligans fanatiği olarak,Green Street 2'yi (Stand Your Ground) izledim.

Arkadaşlar sakın ismine aldanmayın izlemeyin izlettirmeyinHapishaneli, futbollu,testosteronun tavan yaptığı bir film izlemek istiyorsanız Mean Machine'i tavsiye ediyorum.

GSH fanı olarak çok hevesli bekledim ikinci filmi ama herkes aynı şeyi söylüyor. Tadım kaçmasın diye izlemeyeceğim.

Ama izlemeyenler Green Street Hooligans'ı bence mutlaka izlemeli.

p.s: Devrim Arabaları da son derece başarılı, sürükleyici ve zevkli bir film. Hikayesini önceden bilmeme rağmen gayet keyifle izledim.

[Selman]

The Prestige çok güzel bir film.Herşey süper ama keşke Fallon'a çok gizem katmasaydılar da finali tahmin edemeseydik.

[Mayls]

Hooligans
Düz ve sıradan bir anlatıma sahip olan filmleri pek sevmem aslında ama bunun müthiş bir öyküsü var.

Birçok kişinin aksine benim West Hamli olasım gelmedi gerçi ama genel olarak çok beğendim filmi. Futbolun asla sadece futbol olmadığını ve bize anlatılanın aslında futbolla uzaktan yakından alakası olmadığını çok iyi gösteriyor film.

Fight Club'la birkaç benzerliği dikkatimi çekti. İkisinde de dövüşmeye ya da dayak yemeye meraklı karakterler var. Hatta dayak yemenin güzel olduğu hakkında replikler iki filmde de mevcut. Matt karakteri tıpkı Edward Norton gibi ömründe kavga etmemiş. Ayrıca iki filmden sonra da insanın biraz saldırgan ve asosyal olası geliyor

Neyse çok uzattım, spoiler vermemeye gayret ettim İzlemeyenler mutlaka izlesin diyorum.

[Yunus Emre SEYHAN]

DNA korsanları
olurda bu kadar dandik bir film olmaz.
Yazık oldu zamanıma..

[Emir Faruk]

Burada yeni ve güncel filmler hakkında yorum yapılıyor sanırım ama genç arkadaşlara şu filmleri de izlemelerini tavsiye ediyorum:

1962 - Birdman of Alcatraz

1957 - 12 Angry Men

1962 - To Kill a Mockingbird

Çok mu eskiye gittim?

[ugur_52]

Valkyrie







FOTOĞRAFI TAM BOY GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!

FOTOĞRAFI TAM BOY GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!

FOTOĞRAFI TAM BOY GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!

http://www.imdb.com/title/tt0985699/

Tür : Gerilim / Dram / Tarihi
Gösterim Tarihi : 30 Ocak 2009
Yönetmen : Bryan Singer
Senaryo : Christopher McQuarrie , Nathan Alexander
Görüntü Yönetmeni : Newton Thomas Sigel
Müzik : John Ottman
Yapım : 2009, ABD / Almanya

Oyuncular

Tom Cruise (Claus von Stauffenberg) , David Bamber (Adolf Hitler) , Stephen Fry , Carice van Houten (Nina Von Stauffenberg) , Thomas Kretschmann (Otto Ernst Remer) , Bill Nighy (Friedrich Olbricht) , Tom Wilkinson (Friedrich Fromm)

İkinci Dünya Savaşı sırasında, birkaç Alman subayı Adolf Hitler'e suikast yapmayı planlarlar. Ayrıca savaşı bitirme adına da güçlerini kullanmaya başlarlar. Valkyrie adı verdikleri operasyon sayesinde Nazi hükümetine karşı bir ayaklanma başlatırlar.

Operasyonun başında olan Albay Claus von Stauffenberg Tom Cruise tarafından canlandırılıyor. Tarihte de önemli bir yer etmiş olan Albay Stauffenberg, bu uğurda her şeyi göze almaya hazırdır.

Yönetmenliğini Bryan Singer'ın yaptığı Valkyrie'nin senaryosu da Olağan Şüpheliler filminin senaristine emanet edilmiş.
----------------------------------------------------------------
Güzel bir film olmuş gerçekten.

[ÖmerFarukYılmaz]

Dünyada senaryosu bu kadar çekici bir film olsun..Senin yeni haberin olsun..Tüh sana

Yok böyle bir senaryo yahu Hele oyunculuk..Ayrıca filmden sonra şöyle etrafındakileri süzmen ve bunu seni kandırmak için izlettiklerini düşünmen,sonrada bu kadar şaçmaladığın için kendine kızman..İzlendikten sonra 1,2 gün kendini unuttumayan bir film..

Ayrıca filmde o son deniz sahneleri resmen Tanrı ile Kul arasındaki ilişkiyide anlatmak istemiş..Bide dışardaki kapitalist hayatla içerdeki bir nevi kominist yaşamda eleştirilmiş gibi..

Şaka maka böyle bir show olsa izlemeyen olmazdı herhalde..

He bide Good day,Good Afternoon Good Night

[ÖmerFarukYılmaz]

[Adem Erdoğan]

Jim Carrey'e ilk sempati duymaya başladığım filmdir.Çok geç kalmışsın Ömer.

[ÖmerFarukYılmaz]

Jim Carrey'e ilk sempati duymaya başladığım filmdir.Çok geç kalmışsın Ömer.

Hemde çok geç kalmışım Adem

[fincher]

Davetsiz diye bir filmin fragmanı dönüyor bu aralar izleyen varmı?

var.......................