Bugün 10 Kasım | Atamızı Minnet ve Şükranla Anıyoruz!

[ilhan]

Çünkü Futbol konusunda hepimiz ayrı bir Teknik adamız.

Al işte.
Bak konu futbol olunca yine değişik bir yorum.

*

Neyse konumuz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ölümsüzlüğü...

[Erbay]

Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'i hâlâ hazmedemeyenler, idrak edemeyenler var. Gazeteyi görünce sinirim bozuldu. Neyse uzatmayayım.

[Oğuz ZEYTİN]

* Taraf hakkında...

Vatansız, kansız, fikirsiz bir güruhun her zamanki tavrı; ne bekliyordunuz ki!

Sorosçu fonlarla; toprağı (vatanı) ANA, devleti BABA bilmiş ulu TÜRK Milleti'ne saldırmaktan başka bir işlevi olamayan kağıt parçasının adını kullanmak bile benim için zuldur.

Siz de tarafınızı seçin! Görmezden gelin.

Ya da bunların yazarlarının vatansever insanlar karşısında nasıl iki büklüm olduğunu, düşüncelerinin nasıl boş olduğunu görün (Misal, Kanaltürk'te her hafta yayınlanan bir programda Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın, söz konusu gazetenin yazarı Rasim Ozan'a sürekli haddini bildirmesi, çoğu ifadesinin yanlış olduğunu belge ve BİLGİyle yüzüne vurması).

[Serdar A]

Konu dışı olsada sayfada gözüme çarpan rahmetle anmak deyişini Türkçe ile anlamlandıramadığımı belirtmeliyim .

Bence Allah rahmet eylesin ifadesi ile rahmetle anıyoruz ifadesi aynı anlamı vermiyor .

[Emre Bekar]

Saygıyla anıyoruz....

[Oğuz ZEYTİN]

Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulâyı da er, geç, silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?

Büyük TÜRK Şairi "Mehmet Akif ERSOY"

* (Konu dışıdır. İstiklal Marşı'nın ve Safahat'ın şairi de mi Türkçe bilmiyor? )

[Serdar A]

Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulâyı da er, geç, silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?

Büyük TÜRK Şairi "Mehmet Akif ERSOY"

* (Konu dışıdır)

Bunu yazacağını biliyordum . Nerede bu çıkışı yapsan karşılığı Mehmet Akif ile oluyor , gugıl sağolsun . Kelimelere dünyaları sığdıran üstadın ifadeleri bence de öyle yazıp geçilmeyecek , üzerine hayli düşünülmesi gereken eserlerdir .

Belki sende ifadeni bir dörtlük ile yapsaydın , bir mana dünyası olan şiir , okuyana bırakılan boşlukları zihninde doldurması gerektiğini anlatırdı .

Her neyse , böylece Mehmet Akif Ersoy'u da saygı ile anma şansımız oldu .

[OLCAY ÇAKIR]

Bir kaç 10 Kasım'dır Bostancı sahil yoluna denk geliyorum.

Allah'ın işi...

Tam vapurların olduğu yerde denk geldi durduk ve andık atamızı...

Duranlar durmayanlar...

Ama biz güzel durduk!.. Şık durduk...

İzindeyiz ATAM...

[Fatih]

Saygıyla anıyoruz Allah rahmet eylesin...

[Oğuz ZEYTİN]

Sabah sabah çatacak yer mi arıyorsunuz bilemiyorum ama gugıl sizin olsun! Türkçe'ye olan saygımı, hassasiyetimi size ispat edecek değilim.

Allah'a şükür, dilimiz o kadar zengin ki, aynı duyguyu farklı şekillerde verebilecek ifade kalıplarına sahip. Ben birini seçerken, siz başkasını seçebilirsiniz. Bu farklılıklardan anlam
çıkarmaya çalışmak, -hele ki şu sayfada- son derece manasızdır.

*

(Bazıları gugılda fink atar, bazıları Mehmet Kaplan, Nihad Sami Banarlı tedrisatından geçer. Sapla samanı ayırmak, bilmeden konuşmamak gerek!)

[Murat Altun]

Benimsememek ayrı şey , yok saymak ayrı şey . Bir yere taraf olabilirsin ama neticede bir haber organısın .

taraf bir haber organımı Yoksa birilerinin pis işlerini yapan pis bir organmı tartışılır

[Hüseyin Gündoğdu]

Yenişafak ve Zaman gazetesi yazarlarından İsmail Kara tarafından kaleme alınan ve Der

“II. Abdülhamit döneminde Şeyhülislâmlık’ta görev yapmış Şeyh Rahmi Baba 1930’lu yıllarda şeyh ve halife arkadaşlarını gizlice Anadolu’nun bir kasabasına davet eder. ‘Kahriye’ okunacak, yani, ‘Ya Kahhâr’ zikri çekilecek, Mustafa Kemal Paşa’nın ve rejiminin ‘kahr u tedmiri’ için dua edilecektir. Davet kabul görür ve gizlice toplanılır. Kahriyenin okunacağı sabaha birkaç saat kala Şeyh Efendi bütün niyetlerini altüst edecek bir rüya görür.

Rüya şöyle: Bir dünya haritası. Ortasında Türkiye. Türkiye’nin toprakları dünyanın diğer bölgelerinden bariz bir şekilde ayrılırcasına yemyeşil. Fakat etrafı, sınırları simsiyah, hayli kalın, lâkin alçak duvarlarla çevrili. Peygamber Efendimiz haritanın başında ve insanların gözü önünde dünyayı yeniden taksim ediyor; şurayı şuna, burayı buna verin diye emirler veriyor, etrafındakiler de gerekeni yapıyorlar.

Mustafa Kemal Paşa, Trakya bölgesi gibi bir yerde duruyor. Yüzü Peygamber Efendimize dönük değil ve duruşundan anlaşıldığına göre mahcup ve tedirgin bir durumda; bu yüzden Efendimize bakamıyor. Sıra Türkiye’nin kime verileceğine geldiği zaman Şeyh Efendi gözlerini beş açıyor ve pürdikkat kesiliyor. Peygamber Efendimiz yüzünü çevirmeden yalnız eliyle işaret ederek ’burayı şuna verin’buyuruyorlar. Burası dediği Türkiye’dir, şu dediği de Mustafa Kemal’dir.
Şeyh Efendi kan ter içinde uyanır. Düşüncelidir. Niyeti ile rüyası arasında bir müddet gider gelir. (Tasavvuf ve Tarikat kültüründe rüya, doğrudan bilgi kaynaklarından biridir) Abdestini alır, namazını cemaatle kılmak için arkadaşlarının yanına gider. Namaz eda edilir, dua biter, Fatiha çekilir. Herkesin kahriye okumaya geçilecek dediği bir anda Şeyh Efendi rüyasını anlatmaya başlar...
Rüyayı şöyle yorarlar: Türkiye yemyeşil olduğuna göre bu hayra, İslâm’a alâmettir ve durumun esas itibariyle iyi olduğunu gösterir. Etrafındaki duvarların kalın ve siyah oluşu tedirginlik verici; çünkü siyah küfür işaretidir, fakat alçak oluşları mevcut menfi durumun çok uzak olmayan bir zamanda aşılabileceğini gösteriyor. Gerek Efendimizin ona karşı tavrı, gerekse Mustafa Kemal’in duruşu menfi... Fakat Türkiye’yi ona veren Hz. Peygamber olduğuna göre buna karşı çıkamayız”

[Serdar A]

Sabah sabah çatacak yer mi arıyorsunuz bilemiyorum ama gugıl sizin olsun! Türkçe'ye olan saygımı, hassasiyetimi size ispat edecek değilim.

Allah'a şükür, dilimiz o kadar zengin ki, aynı duyguyu farklı şekillerde verebilecek ifade kalıplarına sahip. Ben birini seçerken, siz başkasını seçebilirsiniz. Bu farklılıklardan anlam çıkarmaya çalışmak, -hele ki şu sayfada- son derece manasızdır.

Oğuz Zeytin , forumda Türk kültürü ve diliyle ilgili gösterdiğin alakaya istinaden araya girme gereği duymuştum . Cümelelerin sonu iki noktalı , Türkçe karakterleri yutmuş biri için zaten zahmet edipte yazmam . Hemen savunmaya geçtin , bari iletişim kanalını kapama .

Bana bir şey ispat etmek zorunda değilsiniz . Böyle bir niyetim olmaz . Gereksiz yere gerilmeyin .

Sevgi , saygı ve rahmet ile anıyoruz ? Rahmetin anlamı esirgeme . Bunu söylemekle hata mı ettim ? Hata ettiysem af buyur , dikkatimi başka insanlara çevireyim .

[Serdar Dilekoğlu]

Yüce
Türk lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyoruz. Ruhun şad
mekanın cennet olsun. Bu ülke senin ve silah arkadaşların sayesinde
var oldu. Senin kurduğun temeller üzerinde var oldu bu millet

[Serdar A]

taraf bir haber organımı Yoksa birilerinin pis işlerini yapan pis bir organmı tartışılır

Taraf'ın ne olduğunu ben henüz çözemedim . Ancak cumhuriyet yararına bir hedefi olmadığı kesin .