Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ahmet Ali Ağaoğlu | 17. Başkan

Daraltma
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Caner gibi Beşiktaş'ın yılda 1 milyon önerdiği, Fener'in de muhtemelen aynı parayı verdiği ama öyle ya da böyle kaliteli bir ayağa sahip sol bekin yedeği olarak mı kalmış Novak? Yarın gelsin 1.5 milyona başlasın o zaman.
    Naber?

    Yorum


    • İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
      Yağlamalar olsun, stoperinde Mustafa Akbaş olan takıma 5 milyon Euro bonservisle Milan'dan kazmanın tekinin alınmasının iyi mühendislik diye satılması olsun gayet güzel kotarılmış, oralara girmeyeceğim ama şunu belirtmek lazım, vakit geçince gerçeklerin unutulduğu zannediliyor çünkü:
      Mustafa Akbaş o dönem Kayserispor'da 1 sezon ilk 11 oynadığı ve sözleşmeli oyuncumuz olduğu için Durica ve Uğur Demirok'a yedek olması için durdu. Lafa gire gire bu lafla girmen zaten ne kadar aciz olduğunu gösteriyor. Takımın stoperleri ilk sezon Durica-Uğur Demirok, 2. sezon Durica-Hubocan idi. Senin kazma dediğin adam bizden gittiğinden beri Serie A'da banko ilk 11 oynuyor. Saysana kadrondan şu anda kaç tane adam Serie A'da ilk 11 çıkacak kapasitede futbolcu? 37 yaşındaki sağ bekini orta saha diye sahaya çıkartıyorsun, o kadar aciz durumdasın. Kazmaymış.


      İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
      Bahsedilen 3 elemanın kulübe maliyeti 350 milyon Türk lirası. Verilen yıllık yaklaşık 10 milyon Euro'luk maaşın yarattığı yükten kurtulacaktık orası doğru, Allah razı olsun kendisinden ama Usta'nın Sosa, Kuçka ve Burak'ın bonservislerinin 13 milyona kendisine opsiyonlanması teklifinde kulübün cebine bahsedildiği kadar para girmeyecekti; Usta kendisine olan borçların tamamının geri ödenmesi, kalan miktarın kulübe geçilmesi karşılığında yaptı bu menajerlik teklifini. Bunun bir de Ersun Yanal ve Özer Hurmacı'ya ödenen tazminatlar sonrasında Usta'nın kulübü arayıp "bağış faturası kesin, bu bedel kulübün bana olan borçlarından düşülsün" hikayesi var. İnanan olursa tabii. "Sponsorluk verdi" diye övülen şey de Usta'nın yine alacaklarına karşılık firmasının ismini Trabzonspor formasına yazdırma anlaşması. Kulübün cebine yine para girmiyor. Israrla anlaşma altına almaya çalıştığı da yandaşları tarafından aslında olmadığı iddia edilen borçlar var ya, onlar.
      Bak ben sana biraz ekonomi öğreteyim, başkana da söyle onun da okuması gerekiyor bu kısmı. Bir meblağ sırf çok gözüksün diye, 3 yıl sonra yapılacak ödemeleri dahi toplayıp, yukarı yuvarlayıp, üstüne değersiz olan kura çevirip, bir daha yukarı yuvarlıyorsunuz. Böyle bir muhasebe veya finans şekli dünyada yoktur. Sen yapmak zorunda olmadığın ve yapmadığın ödemeyi maliyet diye gösteremezsin.

      Derse devam ediyorum, dikkatli ve tekrar tekrar oku. Cebimize para girmeyecek, borcundan düşecek diye alınan teklifin ancak faiz oranında değer kaybettiğini iddia edebilirsin. Bu da sayısal olarak hesaplanabilecek ve ifade edilebilecek bir meblağdır, küçük bir tutara denk gelir ve emin ol ki Usta'dan istense sırf acıdığından o parayı da gönderir. Bir ikincisi, sen borcunu açıklarken zaten mecburen bu meblağ dahil olarak açıklıyorsun. Adam sana keyfinden mi borç bırakmış? Kendi özel uçaklarının benzinini kulübe gider mi yazmış? O borç dediğin, Trabzonspor'un harcamasını, kulübün likidite sıkıntısı çektiği dönemlerde kulüp adına kendi ödemesi. Yani ya sen borcun ne demek olduğunu bilmiyorsun, ya alacağın ne demek olduğunu bilmiyorsun. Hayır öyle bir anlatıyorsun ki duyan borç vermek borç veren için çok kârlı bir iş zannedecek. Bir borç ara bakalım çevrenden birkaç yıl sonra öderim diye bakalım kaç kişi veriyor. Saçma sapan yerel medya kalıpları. İlkokul mezunu yancı heriflerin taraftara zorla aşılayıp oturttuğu algı. Hiçbir akla mantığa sığmaz.

      İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
      Adam her şeyi "cebinden" karşılamış ama kendi yönettiği kulübün şahsına milyonlarca Euro borcu var, enteresan değil mi? Adam bütün kulübü rehin almış, her yerden karşılıksız anlaşmalar çıkıyor. Adam o kadar "cebinden" vermiş ki kulübe, geri öde öde bitmiyor.

      Bu arada, tesadüf olmayan başarısızlık hangisi? Usta'nın 3 futbolcuya verdiği maaş kadar bütçeyle kurulmuş takımın ligi 2. sırada bitirmesi mi yoksa bir de üzerine Türkiye Kupası'nı alması mı?
      İnan artık güldüm. Borçla hibe arasındaki farkı da konuşmayalım rica ediyorum. Ben Usta hiç borç vermemiştir, yalnızca hibe vermiştir tarzı bir ifade mi kullandım? Bu kadar boş, saçma sapan, klavye çalışsın torba dolsun cümleler. Takım küme düşme potasında başarısızlık hangisi diye soru soruyorsun. 3 futbolcuya verdiği maaş diyorsun, bahsettiğin sezonda zaten Sosa takımı taşıyor. Kaldı iki. Bir araştır bakalım Sturridge'in 520 dakika (6 maç bile değil) için aldığı ücreti. Öyle yarım yamalak araştırma ama, Usta'nın transferini araştırırmış gibi araştır. Burak bonservisiyle gitti şu yaşında hala Avrupa'ya transfer olup takım taşıyor. Sturridge kendine takım bulamadı. Biri 30 gol, diğeri sosyal medyadan post attı.

      Yorum


      • Bu tartışmaya baktım da her üçünüz de bir bakıma Haklısınız
        Bir bakıma da haksız
        NEDEN ŞENOL GÜNEŞ OLMAZ?
        https://forum.bordomavi.net/showthre...post1921874035
        Olursa yardımcısı eskiden olduğu gibi Emre Belözoğlu olmalıdır.

        Yorum


        • İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
          Trabzonspor'un kendisini yöneten adama neden 38 milyon 650 bin TL borcu var?
          Dünya yıldızı, Lucescu vari hoca ... bunlara para lazım.
          Trabzonspor'un yaptığı transferlerin kampa yetiştiği, tarihte ilk defa görüldü.

          Yorum


          • İlk olarak David_LuiZ4 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
            Dediğim gibi memur kafalısın Cenkhan..Bunu biraz aşağıda açacağım..

            Forumda eski mesajları karıştırma gibi bir geleneğim yoktur sadece aklımda kalan mesajını teyit etme amaçlı yeniden gözden geçirdim ve senin deyiminle kopyalayıp yapıştırdım...

            Şimdi bakınız..

            İkide bir Novak'a fenerin yedeği diye hitap etmekten vazgeçmen gerekiyor çünkü fenerin kadrosunda Caner gibi kaliteli ayağa sahip bir sol bek halihazırda var..Sosa ve Novak hatta Ndiaye Mikel gibi oyuncular bu takımın bel kemiğiydi..İskelet oyunculardı bunlar..Bunları elde tutup üzerine takviye yaparak yeniden şampiyonluğa oynamanın şeytanın bacağını bu sefer kırmanın arayışları içerisinde olması gerekiyordu yönetim ve Ağaoğlu diyoruz..Sen Sosa ve Novak'a istediği parayı veremiyor musun o takdirde o mevkilere o tipte o kalitede o kalibrede oyuncu alman gerekirdi diyoruz...

            Kaldı ki skor üreten maç kazandıran performansı verimli bir oyuncuyla yeni sözleşme yaparken elbette oyuncu zam isteyecek..Yani Kamil Ahmet ile Novak'ın maaşları eşit veya birbirine yakın mı olacaktı? Böyle şey olmaz..Bu kafadan sıyrıl..

            Bütçe masallarını da geçelim..Aağaoğlu'nun bu sezon transfer ettiği oyuncuların toplam maliyetiyle 2 3 mevkiye nokta atışı transfer pekala yapılabilirdi..Oynatılmadan para kazanan oyuncuları saymıyorum bile artı teknik direktörden tasarruf yapacağım mantığıyla hareket edip şampiyonluğu Başakşehir'e kaptırmasını dolayısıyla da ŞL gelirlerinden mahrum bırakılmamızı neden konuşmuyorsunuz..3 milyon euro kar ettik diyorsun da 25 milyon euroluk gelirin kapısını açacak o kritik eşiği atlayabileceğimiz birtakım hamlelerin yapılmadığını neden sorgulamıyorsunuz?

            Şampiyonlar ligine hangi oyuncularla gideceksin Marlon Flavio Baker gibi üçüncü sınıf topçularla mı?

            Benim değil senin zihniyetin Trabzonspor'u ayağa düşürüyor..Sonuç ortada..Ligin dibine demir attın..Bunu maaş bütçesini en aza indireceğim diyerek yaptın..Teknik direktörden veya futbolcudan tasarruf yaparak bir arpa boyu yol alamazsın sportif başarıyı getiremezsin..
            Yıllardır uğraşıp KPSS'ye girip memur olamayan ama her konuşmasında memurlara bok atma sevdasında olanlar gibisin. İçinden "ahh ulan bir memur olsaydık be" demiyorsan adım David Luiz olsun. Maaş bütçesinden kısarak, hocadan tasarruf yaparak sportif başarı gelmez diyorsun. Geçen seneyi ne yapacağız?
            Trabzonspor'un yaptığı transferlerin kampa yetiştiği, tarihte ilk defa görüldü.

            Yorum


            • İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              Mustafa Akbaş o dönem Kayserispor'da 1 sezon ilk 11 oynadığı ve sözleşmeli oyuncumuz olduğu için Durica ve Uğur Demirok'a yedek olması için durdu. Lafa gire gire bu lafla girmen zaten ne kadar aciz olduğunu gösteriyor. Takımın stoperleri ilk sezon Durica-Uğur Demirok, 2. sezon Durica-Hubocan idi. Senin kazma dediğin adam bizden gittiğinden beri Serie A'da banko ilk 11 oynuyor. Saysana kadrondan şu anda kaç tane adam Serie A'da ilk 11 çıkacak kapasitede futbolcu? 37 yaşındaki sağ bekini orta saha diye sahaya çıkartıyorsun, o kadar aciz durumdasın. Kazmaymış.
              Hubocan ne oldu ya hakikaten, en son kafada şnorkelle kapalı Maraş açılsın diye bekliyordu?

              İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              Bak ben sana biraz ekonomi öğreteyim, başkana da söyle onun da okuması gerekiyor bu kısmı. Bir meblağ sırf çok gözüksün diye, 3 yıl sonra yapılacak ödemeleri dahi toplayıp, yukarı yuvarlayıp, üstüne değersiz olan kura çevirip, bir daha yukarı yuvarlıyorsunuz. Böyle bir muhasebe veya finans şekli dünyada yoktur. Sen yapmak zorunda olmadığın ve yapmadığın ödemeyi maliyet diye gösteremezsin.

              Derse devam ediyorum, dikkatli ve tekrar tekrar oku. Cebimize para girmeyecek, borcundan düşecek diye alınan teklifin ancak faiz oranında değer kaybettiğini iddia edebilirsin. Bu da sayısal olarak hesaplanabilecek ve ifade edilebilecek bir meblağdır, küçük bir tutara denk gelir ve emin ol ki Usta'dan istense sırf acıdığından o parayı da gönderir. Bir ikincisi, sen borcunu açıklarken zaten mecburen bu meblağ dahil olarak açıklıyorsun. Adam sana keyfinden mi borç bırakmış? Kendi özel uçaklarının benzinini kulübe gider mi yazmış? O borç dediğin, Trabzonspor'un harcamasını, kulübün likidite sıkıntısı çektiği dönemlerde kulüp adına kendi ödemesi. Yani ya sen borcun ne demek olduğunu bilmiyorsun, ya alacağın ne demek olduğunu bilmiyorsun. Hayır öyle bir anlatıyorsun ki duyan borç vermek borç veren için çok kârlı bir iş zannedecek. Bir borç ara bakalım çevrenden birkaç yıl sonra öderim diye bakalım kaç kişi veriyor. Saçma sapan yerel medya kalıpları. İlkokul mezunu yancı heriflerin taraftara zorla aşılayıp oturttuğu algı. Hiçbir akla mantığa sığmaz.
              Öğret tabii, memnnuniyet duyarım ama o dediğin öyle değil maalesef. Sözleşme ile yükümlülük altına girdiğin ödemeyi öyle ya da böyle gerçekleştireceksin. Vadesi önemsiz, bilançonda "liabilities" diye beton gibi gözükür o milyonlar. Değersiz kur muhabbetine bence girmeyelim çünkü onun ucu borç alacak hesaplarken 4 liradan döviz takası yapan Muharrem Usta'ya da dokunuyor. Neyse. İddiaya göre başkan bankaya olan borcu kapatmak için cebinden para koyuyor, bu kısım artık liability olarak gözükmediği halde kulübün borcu artıyor. Enteresan. Likidite sorunu olduğunu düşünüp cebinden bunu döndürmek için para koyduğu iddia edilen adam eğer gerçekten olanların farkındaysa belirtilen spektaküler transferleri gerçekleştirmezdi. Verilen borcun, bedeli şişirilmiş adamların transferine harcandığı aşikar. Kulübe borç vermenin ne kadar karlı bir iş olduğunu Mehmet Ali Yılmaz'a sorabilirsiniz bu arada. Bunun iyilik diye satılmasına cevap verme lüzumu dahi bulmuyorum.

              Bir de şu Usta'ya söyleyin de istesin artık. İstese uefa anlaşmasına uyuyor, istese borcu kapatıyor. Haydi da, kim tutuyor bu adamı?

              İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              İnan artık güldüm. Borçla hibe arasındaki farkı da konuşmayalım rica ediyorum. Ben Usta hiç borç vermemiştir, yalnızca hibe vermiştir tarzı bir ifade mi kullandım? Bu kadar boş, saçma sapan, klavye çalışsın torba dolsun cümleler. Takım küme düşme potasında başarısızlık hangisi diye soru soruyorsun. 3 futbolcuya verdiği maaş diyorsun, bahsettiğin sezonda zaten Sosa takımı taşıyor. Kaldı iki. Bir araştır bakalım Sturridge'in 520 dakika (6 maç bile değil) için aldığı ücreti. Öyle yarım yamalak araştırma ama, Usta'nın transferini araştırırmış gibi araştır. Burak bonservisiyle gitti şu yaşında hala Avrupa'ya transfer olup takım taşıyor. Sturridge kendine takım bulamadı. Biri 30 gol, diğeri sosyal medyadan post attı.
              Aşağıya kendi ifadelerini bırakıyorum Dünya kadar sponsorluklar, hibeler, transferlerin cepten ödenmesi, tüm tazminatların cepten karşılanması... Maaşallah. Yavaş olun diyen çıkınca da "ya ben öyle mi dedim ama" diye ağlamak yakışıyor mu sizin gibi bir muallime?

              İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              Bana bir tane başkan söyleyin ki hem dünya kadar sponsorluk verecek, hem cebinden dünya kadar para hibe edecek, hem yaptığı bütün transferleri kulüpten kendi cebinden ödediği parayla geri çıkaracak, hem kendi döneminde oluşan bütün tazminatları cebinden karşılayacak, üstüne bir sürü küfür hakaret iftira yiyecek, hakkında dava açılacak, üstüne de hala çıkıp kulüp avrupadan ceza almasın diye maddi fedakarlıkta bulunacak ve bu fedakarlığına rağmen kulüp iş bilmezliğinden dolayı ceza yiyecek taraftar da hala daha onu suçlayacak. Şunun örneğini ben görmedim, duymadım, bilmiyorum.
              En son Cenkhan tarafından düzenlendi; 13.11.2020, 16:13.
              Naber?

              Yorum


              • Ne oldu şimdi Muharrem yeniden aday mı olacak, nedir bu tartışma?
                Ne güzel balıktın sen KOFANA

                Yorum


                • Hacı biraz sert yazmışsın ama hepsi doğru..doğru kere doğru..
                  hatta 3 ay öncesinden novakla sözleşme uzatmamak çok net ağaoğluna yazar..sözlerini..
                  gerekirse uzat ama devre arasında bonservis kazan sözlerinide hatırlıyorum..

                  ama ağaoğlu bırak uzatmayı en azılı rakibine gitmesine izin verdi..
                  üzerine adamları aklamak için kih kih kih yaptı..
                  bide neymiş adamların geliri bizim 5 katımızmış..peki 5milyar borç kimin..gerçekte borca batık kim..
                  adam sana sövmekten beter etmiş..yokm deprem demiş yok damat demiş yok doblo demiş iki kelam etmediğin gibi bide adamı aklıyorsun..

                  hainliğin ötesinde..gurursuzluk..zeka noksanlığı..ezilmişlik ..korkaklık..para ve gücün karşısında ezilme seziyorum..
                  daha fazlasını söylemiyim..yalı çocuğuyla beraber kutlamalara katılır bu sene..


                  İlk olarak David_LuiZ4 tarafından gönderildi

                  Herkes görev süresi neyse o süre içerisinde değerlendirilir tartılır...Kulüp transfer yasağı alıyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp Avrupa'dan men cezası yiyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp küme düşme hattına demirliyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp yabancı serbestisinin sınırlandırılmasını istiyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp transfer yapmamak için harcama limitini mevcut haliyle onaylıyor kendi ayağına sıkıyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp birinci sınıf oyuncularını rakiplere kaptırıyor Ağaoğlu sorumlu değil kulüp ucuz Çin malı teknik direktörlerle çalışıp şampiyonluğu kaptırıyor Ağaoğlu sorumlu değil..

                  Bu Ağaoğlu nasıl bir adamdır ki bunun hatası günahı yanlışı yok sorumluluğu zaten hiç yok..3 yıldır görevde olacaksın hiçbir gelir getirici projen planlaman olmayacak dişe dokunur tek sponsorluk anlaşması yapamayacaksın..

                  Eski yönetimleri herkes biliyor ikide bir temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koymayın..Bize bugünden bahsedin..

                  Sen Uefa'ya verdiğin raporlarda usulsüzlük yaparak ve üzerine stajer hoca müsveddelerini takımın başına getirerek bu kulübü şampiyonlar ligi parasından yaklaşık 20 30 milyon euro gibi bir paradan men ettin..İleri zekalı arkadaşımız ise tutturmuş Novak'dan 1 milyon Sosa'dan 3 milyon kar ettik diyor..Uyanık ya aklınca bizi kandıracak..

                  Novak ve Sosa'nın yerine aldığın adamları bugün kaça satabilirsin kaç paraya pazarlayabilirsin nasıl kar elde edebilirsin diyoruz cevap yok..

                  Novak ve Sosa'nın maliyetini bizzat iki oyuncunun oynadıkları oyunla kazandırdıkları maçla çıkarabiliyor diyoruz cevap yok..

                  Bu sene transfer ettiğin oyuncuların toplam maliyetiyle Sosa ve Novak'ı takımda tutabilirdin diyoruz cevap yok..

                  Hep laf kalabalığı hep hamaset başka laf yok..

                  Daha "ya tutarsa" diye aldığın adamların sözleşmelerindeki serbest kalma maddesini kulübün çıkarlarına uygun olarak yüksek meblağlara çıkaramamışsın gelmişsin bize üç kuruşun hesabını yapıp tasarruf edebiyatı yapıyorsun..

                  Ağaoğlu da teknik direktörden tasarruf yapıyordu şimdi ne oldu dediğimize geldi kendi görevi döneminde ilk defa bir teknik direktörle çalışacak ve bu teknik direktöre 2.5 sene için yaklaşık 20 milyon lira para ödeyecek..Sorsanız kulüpte para yok demek ki varmış..Transferini gerçekleştirdiğin ama hiç oynatmadığın oyunculara para var Sosa ve Novak'a yok..

                  Ha biz ille de Sosa ve Novak kalmalıydı diyenlerden de değiliz..Biz diyoruz ki bu adamları kaybetmeyi göze alıyorsan bu adamlarla aynı kalibrede olanını hatta daha iyisini bulup takıma getirmeyi bileceksin..
                  samanyolu yerine rafet el romanın şampiyonluk için yazdığı şarkısı söylenebilir:..metehants

                  Yorum


                  • İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    Hubocan ne oldu ya hakikaten, en son kafada şnorkelle kapalı Maraş açılsın diye bekliyordu?
                    Hubocan kiralıktı. O dönemin maçlarının başlıkları duruyor. Aç başlıklarda Hubocan araması yap bak bakalım ne yorum yapılmış, nasıl oynamış. Kaç kere "Çok iyiydi", kaç kere "Kötüydü" denmiş bir say.

                    İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    Öğret tabii, memnnuniyet duyarım ama o dediğin öyle değil maalesef. Sözleşme ile yükümlülük altına girdiğin ödemeyi öyle ya da böyle gerçekleştireceksin. Vadesi önemsiz, bilançonda "liabilities" diye beton gibi gözükür o milyonlar. Değersiz kur muhabbetine bence girmeyelim çünkü onun ucu borç alacak hesaplarken 4 liradan döviz takası yapan Muharrem Usta'ya da dokunuyor. Neyse. İddiaya göre başkan bankaya olan borcu kapatmak için cebinden para koyuyor, bu kısım artık liability olarak gözükmediği halde kulübün borcu artıyor. Enteresan. Likidite sorunu olduğunu düşünüp cebinden bunu döndürmek için para koyduğu iddia edilen adam eğer gerçekten olanların farkındaysa belirtilen spektaküler transferleri gerçekleştirmezdi. Verilen borcun, bedeli şişirilmiş adamların transferine harcandığı aşikar. Kulübe borç vermenin ne kadar karlı bir iş olduğunu Mehmet Ali Yılmaz'a sorabilirsiniz bu arada. Bunun iyilik diye satılmasına cevap verme lüzumu dahi bulmuyorum.
                    Bilmediğin konuda konuşuyorsun. Sözleşme yükümlülüğü dediğin şey karşılıksız değil, bir hizmet karşılığı ödenmesi vadedilen para. O sözleşmenin iptalini oluşturacak, hatta çoğunlukla oluşturan birçok durum var. Sen borç senediyle hizmet sözleşmesini karıştırıyorsun. Pasifteki uzun vadeli yükümlülükler kalemini maaş sözleşmeleri zannettin herhalde beton gibi gözükür filan dediğine göre. Finansal raporlama şirketlerin maddi durumlarını somut ve sabit değerlerle göstermek için vardır. Öbür türlü uyanığın biri 1'er yıllık sözleşme yapıp yükümlü olduğu borcu düşük gösterir. Böyle bir şeyi senin aklın alıyor mu?


                    Ha nerede gösterirsin bu sözleşmeleri, projected income statement çıkarırsın, ki bunun uluslararası standartlarda bir zorunluluğu yoktur, şirketler kendi inisiyatifleriyle kendileri için çıkartabilirler, o zaman önümüzdeki sezon takımda tutmayı düşündüğün futbolcuların maaş giderleriyle birlikte gelecek sezon beklediğin gelir gider kalemlerini yazarsın, hesabını ona göre yaparsın. Finansal raporlama dönemlik ve senelik olur. Yine sen bunu 2 yıllık, 5 yıllık vs hazırlayamazsın. Aynı zamanda ödemediğin paraları ödemiş gibi, ödeyeceğin kesinleşmemiş paraları da ödeyecekmiş gibi gösteremezsin. Bu söylediğin suçtur. Borç senedi mesela kesinleşmiş uzun vadeli borçtur. Hizmet sözleşmesi değildir, sen ancak o hizmeti aldıktan sonra ödeme tahakkuk eder. O hizmeti almadan sen bir borç sorumluluğunda değilsindir ve raporlayamazsın.

                    Sturridge 5-6 maç 4 milyon euro
                    N'diaye 15 maç 1.5 milyon euro
                    Obi 10 maç 1.5 milyon euro

                    Bayağı ucuz. Tebrikler. Öbürü şişirilmiş ama. 1 sezonda biri 30 gol atmış biri 40 maça çıkmış 10 gole katkısı var. Neyse. Dediğim gibi, siz istediğiniz kadar kalsın başkan.

                    Yorum


                    • 300-500'u cok gorup almadigi Halil icin ne dusunuyor acaba

                      Yorum


                      • İlk olarak İsmail ALİOĞLU tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                        300-500'u cok gorup almadigi Halil icin ne dusunuyor acaba
                        3 milyona gitti, ne 300-500 ü?

                        Redmi Note 8 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
                        Trabzonspor'un yaptığı transferlerin kampa yetiştiği, tarihte ilk defa görüldü.

                        Yorum


                        • İlk olarak İ. SARAL tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          3 milyona gitti, ne 300-500 ü?

                          Redmi Note 8 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
                          Hocam adamlar Halil icin once 1m istediginde 600-700 de direttik. Milli takimdaki performansindan dolayi 1.5m a cikardilar. Son teklifimiz sanirim 1m+ satistan pay. O da Halil ve babasinin baskisiyla.

                          Yorum


                          • Peki bu meshur Halil Dervisoglu gecen sene ne oynadi, toplam kac gol atti? Brentford 3 milyon euro odeyip, devre arasi aldi. Ingiltere 2. liginde duzgun kadroya dahi giremedi, sifir gol atip takim basina 100 gol dusen Hollanda ligine geri kiralandi. Stili de oyun anlayisi da Muhammet Demir'in gencligini andiriyor. Neyse biraz gundem yapin Muhammet gibi buna da 3 milyon euro odeyelim. 2-3 gol atar, bedavaya elden cikaririz. Sonra ver elini geze geze Anadolu.

                            İlk olarak İsmail ALİOĞLU tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                            Hocam adamlar Halil icin once 1m istediginde 600-700 de direttik. Milli takimdaki performansindan dolayi 1.5m a cikardilar. Son teklifimiz sanirim 1m+ satistan pay. O da Halil ve babasinin baskisiyla.

                            Yorum


                            • İlk olarak alperrr tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                              ama ağaoğlu bırak uzatmayı en azılı rakibine gitmesine izin verdi.
                              O sana, bana göre en azılı rakip. Ağa'm'a göre azıli mı bakalım. Adamlara karşı şimdiye kadar ki yaklaşımı biraz kafa karıştırıcı.
                              Hakan KULAÇOĞLU: "Sabırlı, sistemli ve ekonomik, tüketen değil üreten bir Trabzonspor oluşturmak."
                              Murat

                              Yorum


                              • İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                                Bilmediğin konuda konuşuyorsun. Sözleşme yükümlülüğü dediğin şey karşılıksız değil, bir hizmet karşılığı ödenmesi vadedilen para. O sözleşmenin iptalini oluşturacak, hatta çoğunlukla oluşturan birçok durum var. Sen borç senediyle hizmet sözleşmesini karıştırıyorsun. Pasifteki uzun vadeli yükümlülükler kalemini maaş sözleşmeleri zannettin herhalde beton gibi gözükür filan dediğine göre. Finansal raporlama şirketlerin maddi durumlarını somut ve sabit değerlerle göstermek için vardır. Öbür türlü uyanığın biri 1'er yıllık sözleşme yapıp yükümlü olduğu borcu düşük gösterir. Böyle bir şeyi senin aklın alıyor mu?


                                Ha nerede gösterirsin bu sözleşmeleri, projected income statement çıkarırsın, ki bunun uluslararası standartlarda bir zorunluluğu yoktur, şirketler kendi inisiyatifleriyle kendileri için çıkartabilirler, o zaman önümüzdeki sezon takımda tutmayı düşündüğün futbolcuların maaş giderleriyle birlikte gelecek sezon beklediğin gelir gider kalemlerini yazarsın, hesabını ona göre yaparsın. Finansal raporlama dönemlik ve senelik olur. Yine sen bunu 2 yıllık, 5 yıllık vs hazırlayamazsın. Aynı zamanda ödemediğin paraları ödemiş gibi, ödeyeceğin kesinleşmemiş paraları da ödeyecekmiş gibi gösteremezsin. Bu söylediğin suçtur. Borç senedi mesela kesinleşmiş uzun vadeli borçtur. Hizmet sözleşmesi değildir, sen ancak o hizmeti aldıktan sonra ödeme tahakkuk eder. O hizmeti almadan sen bir borç sorumluluğunda değilsindir ve raporlayamazsın.
                                Dediğim gibi, en beteri yarı cahile dert anlatmak.

                                Şimdi öncelikle borç senedi apayrı bir mevzu da sen hizmet alım sözleşmesi mi yoksa maaş sözleşmesi (iş sözleşmesi demeye çalışıyorsun sanırım) üzerinden ilerleyeceksin ona karar vermen gerek. İşçilik, vekalet vs. ise evet, sözleşme iptali argümanın geçerlidir, adamın ömrünün sonuna kadar çalışma ihtimali üzerinden hesap yapmazsın. Borç, işinin görülmesine tabiidir. Hizmet alım (eser) sözleşmesi imzaladıysan, ki zannettiğinin aksine hizmet sözleşmesi ile farklı şeyler, o rapora koyacaksın canım kardeşim, üzgünüm. Borcun borç. Çünkü artık karşında şahıs değil gelir gösteren şirket var. Finansal kiralama? Ekleyeceksin. Amortismana falan girmiyorum. Futbolcu sözleşmelerinde olduğu üzere senelik garanti edilen gelirleri bulunan sözleşmeler? Ekleyeceksin. Bu arada, alacağın hizmetin sözleşmelerini 1'er yıllık yaparak yükümlü olduğun borcu düşük gösterebilirsin tabii ki, bunda hiçbir sıkıntı yok. Her seferinde ödeyeceğin damga vergisi, yitireceğin teminatları dikkate aldıysan sorun değil. Ama neden şirketinin borcunu saklayasın, bunun bir uyanıklık olarak algılanması nedir? Borcu düşük gösterip iflası mı saklayacaksın, o mu kastettiğin? Sen o işler böyle mi yapılıyor zannediyorsun? Yani hukuki sorumluluk doğuracak detaylara girmek istemiyorum da, sen daha şirket muhasebesinin temel mantığını anlamamışsın ki. Ama yine de uygulamadaki tek geçer yol bu değil. Mesela taşeron sözleşmesi imzalarken keşifli veya götürü bedel yerine birim fiyatlı anlaşıp stopajın arkasından dolaşanlar da var ki asla tasvip etmiyoruz malum. Ayrıca bazı sebeplerden ötürü doktorunu, mühendisini maaşlı değil de kurdurduğu şirketleriyle imzaladığı senelik hizmet alım sözleşmeleri üzerinden çalıştıranlar var. Sor bakalım neden tercih ediyorlarmış bunu?

                                Öte yandan, Liability konseptini de anlamamışsın maalesef. Kafan konsolideye mi gitti bilmiyorum. Orada cari yükümlülüklerindeki kısa vadeli borçlarına, vergileri, faizleri, maaş ödemelerini eklersin. Uzun vadeli borçlarına da lease ettiği varlığın 12 aydan uzun süreli ödemelerini koyarsın mesela. Bahsettiğim "contract liabilities" de, yine bu bahsettiklerimle birlikte, beton gibi orada durur. Maaşlı adamının giderine mi takıldın? O da kıdem tazminatı ve sözleşmeyle sağladığın yan haklarıyla birlikte provizyonlar kısmında durur, altta yine liabilities toplamına eklenir. Projected income'ını ofisteki çocuklara hazırlatırsın da bir yandan kuru pasta yerken aranızda eğlenirsiniz. Sözleşme ile garanti altına alınmış borçlarını göstermeyen şirket diye bir saçmalık olmaz. Biraz audit okur yazarlığınız olsun. Ödemediği paraları ödemiş gibi kim gösterdi bilmiyorum da, imzalatılan sözleşmede fesih halinde muhatabına kalan alacaklarını da ödeyeceğini yazmışsan onu ödeyeceğin kesin, dikkate almanda ve halka mevcut borç olarak deklare etmende sakınca yok. Düz adama izahta bulunuyorsun sonuçta, pre-tax estimated future cash flow mu diyeceksin, time value of money mi diyeceksin?

                                Ağaoğlu'nun açıklaması üzerinden teknik laf kalabalığı yapıp konuyu boğmaya çalışmanı anlıyorum da bu detayları artık herkes biliyor zaten, her kasabadan gelenin ertesi gün ticarete başladığı dönemleri geride bıraktık. Neyyse... Futbolcu sözleşmelerinde bol keseden dağıttığın sözleri günü geldiğinde efendi gibi ödeyeceğin için adam da tabii ki televizyona çıktığında, maaşlarını günü gününe ödemiş olsa dahi, "Bizim futbolculara, sözleşme ile garanti edilmiş, toplam bu kadar borcumuz var, (ilk günden son güne bakıldığında da) bu 3 futbolcunun bize maliyeti 350 milyon TL'dir." diyebilir.

                                Bu konuda, asıl mesleği olmadığı halde işi gereği ucundan dokunmuş birisi olarak düzeltebileceklerim bu kadar. Forumda mevzuata hakim muhasebeci ve denetmen arkadaşlar var, hatamız illa ki vardır, diledikleri kadar ayar verebilirler. Sen kalabalık yapmak istiyorsan da kendi kendine takılmaya devam edebilirsin. Ben arta kalan zamanımda aşağıdakileri peş peşe okuyup eğlenme işine geri döneceğim.

                                İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                                Bana bir tane başkan söyleyin ki hem dünya kadar sponsorluk verecek, hem cebinden dünya kadar para hibe edecek, hem yaptığı bütün transferleri kulüpten kendi cebinden ödediği parayla geri çıkaracak, hem kendi döneminde oluşan bütün tazminatları cebinden karşılayacak, üstüne bir sürü küfür hakaret iftira yiyecek, hakkında dava açılacak, üstüne de hala çıkıp kulüp avrupadan ceza almasın diye maddi fedakarlıkta bulunacak ve bu fedakarlığına rağmen kulüp iş bilmezliğinden dolayı ceza yiyecek taraftar da hala daha onu suçlayacak. Şunun örneğini ben görmedim, duymadım, bilmiyorum.
                                İlk olarak Karmam tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                                Ben Usta hiç borç vermemiştir, yalnızca hibe vermiştir tarzı bir ifade mi kullandım?
                                Naber?

                                Yorum

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                Yükleniyor...
                                X