Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Eski Forma Sponsorlarımız; Macron, Nike, Puma, Kappa, Adidas ve Ürünleri

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Isim fontlari tam hayal ettigim gibi müthis olmus. Kaldi numara fontlari.
    "CHAMPIONS AREN'T MADE IN THE GYMS. CHAMPIONS ARE MADE FROM SOMETHING THEY HAVE DEEP INSIDE THEM - A DESIRE, A DREAM, A VISION" - MUHAMMAD ALI -

    Yorum


    • Bu arada nike'ın yapmasını istediğimiz dev forma dgörünümlü bayrak da yalan olmuş herhalde
      t @Selim_Turan

      Yorum


      • Mavi formamizi su ana dek daha giymedik.. Uzun Kollu versiyonlarini merak ediyorum..

        Yorum


        • Bunlar Puma'nın fontları, acaba kullanırken izin almak falan gerekiyor mu?

          Yorum




          • Fontlar konusunda beklentilerimiz doğrultusunda gelişmeler oluyor.

            https://twitter.com/afs_ist

            Yorum


            • Sadece isim fontları değişmemiş numaralarda da hafif küçültme işlemi yapılmış gibi geldi bana.

              Yorum


              • Barcelona 6. kupayı da aldı bu sene.








                Fosforlu formasıyla mücadele eden Barcelona ödül törenine klasik çubuklu formasıyla çıktı.


                https://twitter.com/afs_ist

                Yorum







                • https://twitter.com/afs_ist

                  Yorum


                  • Barcelona'nın forması pembe mi, turuncu mu çözemedim bir türlü. Uzaktan ve buradan turuncu görünüyor. Ama maç esnasında kamera yaklaşınca pembe gibi görünüyor sanki.

                    Yorum


                    • İlk olarak Vural Kuyumcu tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle





                      bu ürünün fiyati nedir??

                      Yorum


                      • Kimler marka olamaz?

                        MELİH ARAT
                        Marka Konferansı'nın onuncusu düzenlendi. Bugüne kadar katıldığım bu toplantılarda kendim için oldukça ilginç bilgiler topladım.

                        Ayşegül Yürekli'nin organize ettiği bu yılki konferansla ilgili katılımcıların ilk yorumu size ilginç gelebilir: "Marka Konferansı'ndan çok bir Marka Partisi." Bu yorumu duymak aslında normaldi. Ayşegül Hanım ve ekibi, yıllardır modern pazarlama kavramlarını iyice sindirmiş olmalılar. Bugün markalaşma çok önemli ölçüde etkileşimi ve eğlenceli olmayı da içeriyor. Bir marka eğlenceli olabildiği ya da can sıkıcı olmadığı ölçüde hızlı tutunuyor. Marka Konferansı ilk başladığı yıllardan beri çok rağbet görüyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi de hem ayrıntılara hem de eğlenceye önem verilmesi. Elbette bir konferansın en önemli özelliği, yeni bilgilerin sunulmasıdır. Onu da dünya çapında uzmanlar, danışmanlar ve yöneticilerle yapmaya çalışıyorlar.

                        Marka Konferansı'nın daha önceden tanımlanmış bir konuşmacı listesi olmasına rağmen sıra dışı bir şekilde birçok sürpriz isim de bu yılki etkinliğe katıldı. Hülya Avşar ve İclal Aydın gibi isimler de Marka Konferansı'nda görünen sıra dışı isimlerden. İnsanın aklına neden böyle bir şey yapıldığı geliyor. Neden bu kadar markalaşmış iki isim, programda yer almadığı halde, programa dahil ediliyor? Bunun birçok nedeni vardır; ama benim yorumum sonucuyla ya da "Müşteri Sadakati" ile ilgili olacak. Belirli bir işle ilgili standartları oluşturursanız müşteri memnuniyeti sağlarsınız. Ama müşteri beklentilerini aşarsanız Müşteri Sadakati oluşturursunuz. Bu, restoranlarda sipariş etmediğiniz halde gelen ve ücreti alınmayan ikramlar gibidir.

                        Konferansta Dean Aragon ve Guy Murphy, Marka Ego'sundan söz etti. Bugün Türkiye'de birçok marka ve markanın yöneticisi, komik ve anlamsız bir böbürlenme içindedir. "Biz şöyle büyüğüz, biz böyleyiz" diye hem kendi aralarında hem reklamdan tutun üretime kadar her türlü tedarikçiye kocaman bir fil egosuyla yaklaşırlar. Bu fil egosunun yoğun olduğu tutum, insanları ve tedarikçileri kırarken yeni fikirlerin ve mantıklı eleştirilerin gelmesini de engeller. Jonathan Bank'in Türkiye'deki tüm girişimcileri ilgilendiren bir tespiti var. Ucuzluk markaya hareketlilik getirir; ama farklılaştırmaz. Birçok marka, fiyatla oynayarak kendini farklılaştırmaya çalışıyor. Ama insanlar, ucuza değil, farklı ve kaliteli olana yöneliyorlar. Tüm ülkelerde gelir piramidinin en alt ve geniş olan diliminde düşük gelirliler yer alır; onlara hitap edebilmenin yolu gerçekten de ucuz olmaktır. Ne var ki, bir şey çok ucuzladığında o markanın gerçek alıcıları markayı terk ederler.

                        Martin Roll isimli konuşmacı, Singapur Hava Yolları'nı neden bir marka olarak beğendiğinin altını çizdi: Bir yolculuk sırasında bir bebek avazı çıktığı kadar ağlıyor. Hosteslerden biri, bebeği annesinden alıyor ve hostes kabinine götürüp pışpışlayıp uyutuyor. Normalde bir hostesin görevi, ağlayan bir bebeği susturmak değildir; iş tanımında yazmaz. Ama markasıyla ve müşteri hizmeti özdeşleşmiş bir hostes iş tanımına bakmaz. Stefan Segmeister, yaptığı konuşmada 7 yıl çalışıp 1 yıl dinlendiğini / kendini yenilediğini anlatı. Bence ilginç. Ama toplum ortalamasının çok üstünde. m.arat@zaman.com.tr

                        20 Aralık 2009, Pazar
                        https://twitter.com/afs_ist

                        Yorum


                        • İlk olarak a f s tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle


                          BMN üyelerinin gözünden de bir şey kaçmıyor hani. Formalardaki isim fontunu hemen fark etmişsiniz.
                          Arkadaşlar ortada yeni bir font yokki bunlar puma'nın2 sene önce kullandığı fontlar resmen.

                          Yorum


                          • Ben mi görmedim Gökhan Ünal kırmızı bağcıklarıyla çıkmadı mı ?

                            Eğer çıkmadıysa bunu kramponlarının sarı olmasına bağlıyorum.

                            Yorum


                            • Gökhan Ünal değil...

                              Ceyhun Gülselam ve Rigobert Song kırmızı bağcıklarla çıkacaktı.
                              t @Selim_Turan

                              Yorum


                              • İlk olarak Selim Turan tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                                Gökhan Ünal değil...

                                Ceyhun Gülselam ve Rigobert Song kırmızı bağcıklarla çıkacaktı.
                                Bir önceki sayfadaki haberden alıntı;

                                20 Aralık'ta Trabzon Avni Aker Stadı'nda oynanacak Trabzonspor-Fenerbahçe maçına ünlü futbolcular kırmızı bağcıklarla çıkarak, AIDS ile mücadeleye dikkat çekecek. Trabzonspor'dan Afrikalı oyuncu Rigobert Song, Gökhan Ünal, Umut Bulut, Ceyhun Gülselam ve Ferhat Özturan; Fenerbahçe'den ise Volkan Demirel ve Baroni kırmızı bağcık takacak sporcular arasında.

                                Not: Bu haberi kim yapmış yahu Ferhat Özturan kim. Daha topçuları tanımıyorsunuz.

                                Yorum

                                Yükleniyor...
                                X