Savunduğum değerler Nike değil, Trabzonspor değerleri aslında. Sponsorumuz başka bir marka olsaydı benim tavrım değişik olmayacaktı. Buradaki herkes gibi formanın taşıdığı ruhla ilgileniyorum aslında.
Nike'ın neler yapabildiğini gözlüyor izliyoruz. Önemli olan bu potansiyeli biz ne kadar değerlendirebiliyoruz sorusunun cevabı.
Herkes haklı olarak, formamız ve ürünlerimiz en güzeli en iyisi olsun istiyor. Ben de isteyen ve hayal kuran tarafındayım. Ve bunu sadece eleştiri olarak değil, pozitif çözüm önerisiyle sunuyorum.
Forma ve ürünlerle ilgili burada paylaştığım tasarımların çoğu zaten Nike'ın var olan çizgilerinin üzerine yapılan tasarımlar. Bu bilinçli bir tercih aslında. Mevcut şartlar ve modeller bizim kendi zevklerimize göre doğru yorumlanırsa ortaya zevkli ürünler çıkarılabilir demek istiyorum.
Aynı marka, farklı yaklaşımlar, farklı sonuçlar deyişim o yüzden.

Bu formayı herkes beğendiğini söyledi kulüp yetkilileri dahil. Mevcut Nike tasarımını kendi değerlerimizle yorumlayıp ortaya bize özel tasarımlar çıkarmak mümkün. Sene ortasında bordomavi parçalı forma çıkarabilenler bu uygulamayı da Nike'a yaptırabileceğimizi biliyor olmalılar.
Bordomavi.net bu konuların en derinlemesine konuşulup paylaşıldığı bir ortam. Burada interaktif olarak bilgilerimizi, fikirlerimizi paylaşabiliyoruz. BMN Trabzonspor'un taraftarının nabzını tutabileceği çok müsait bir platform. Fakat sağlıklı değerlendirmeler yapabilmeleri için doğru okumalar gerekiyor.
"Evrensel düşünüp, yerel hareket etme" meselesi işin can alıcı noktası saygıdeğer Bursalı Abim ( isminizi bilmediğim için, ismen hitap edemedim, kusuruma bakmayın ). Çok haklısınız.
Fotoğraf çekimleri, ışık renkleri görmemizi etkileyen unsurlar elbette. Westham formasında damaları elde etmek için bordonun açık renkleri kullanılmış. Bordo zor bir renk. Mavinin bütün tonları -açık veya koyu- yine mavi olarak anılırken, bordo rengi ile biraz oynasınız hemen başka bir renge dönüşebiliyor. Şortları hariç Westham'ın formalarını beğenmedim. Zevk meselesi.
Bordo özellikle bizim koyu bordo rengimiz kendini en güzel mat kumaşlarda gösteriyor, parlak kumaşlarda değil.
Tasarımda detaylardan arındırmak ve sadeliğe ulaşmak herkesin yapamayacağı zor bir tercihtir. Forma tasarımlarında da sadeliğin daha etkili ve kalıcı olduğunu düşünüyorum. Geçmiş yıllardaki formalara bakınca bu daha net görülebiliyor. Bu anlamda Nike'ın yaptığı forma tasarımlarını, güzel sanatlar eğitimi almış biri olarak ve taraftar olarak beğeniyorum. En sade dediğimiz tasarımların bile dikişlerinde, kesimlerinde, ince detaylar olduğu gerçeğini de ıskalamıyorum.
Geçmiş dönemde Puma'nın tasarımlarını da beğeniyordum. Puma'da kullanılan forma numaralarının dünyaca ünlü bir grafik tasarımcısına, formalar için özel tasarlatıldığını da bu sayfalarda ilk ben paylaşmıştım. Dünya üzerinde font, para verilerek alınan bir tasarımdır; sadece Türkiye'de insanlar fontlarını ücretsiz kopyalayıp paylaşıyor. Puma forma tasarımları başarılı olmasına rağmen, yanlış kumaş tercihleri ve renk uygulamalarından kaybetti. Diğer ürün çeşitlerinin yetersizliği de cabası.
Kappa'yı da çok seviyordum. Kumaş kalitesi, renkleri, kesimleri -buraya dikkat- tasarımlarının sadeliği onu değerli kılıyordu. Fakat armamızı küçük ve yanlış kullanması, ısrarla taraftara biraz daha rahat kesim ürünler sunmaması, çıktığı yıllara göre aşırı pahalı oluşu, diğer ürünlerinin yetersiz oluşu ve ulaşılamaması dile getirdiğim eleştirilerdi.
TS Club formaları ise Kappa'nın üzerine tam bir hayal kırıklığı idi benim için. TS Club formalarının tek güzel yanı sırt numaraları ve armalarının nakış olmasıydı. Tasarımları, kesimleri, kumaş tercihleri bence çok yetersizdi. Hele maç sonrası veya maç içinde futbolcular üzerindeki duruşu hiç hoş değildi.
Nike forma konusunda tasarım ve kumaş teknolojileri için yatırımlar yapıyor. Biz de amerimayı yeniden keşfetmek yerine işinin uzmanlarının birikimlerinden yararlanmak yoluna gitmeliyiz. Bunun için de önce böyle bir niyet, sonra doğru yaklaşımlar ve bunu uygulayabilecek insanlar bulmak gerekiyor.
Nike Türkiye ise kendi markasının böylesine bir kitleye ulaşması için çaba sarfetmeli. Ürünü yalnızca Trabzonspor'a satmakla işten sıyrıldığını sanıyor. Trabzonspor'a yapacağı her yatırım kendine satış olarak dönecek zaten.
Kulübümüz ürünlerin reklamı konusunda gerekirse Nike'tan bütçe almalı veya bu işi direk Nike'ın ajansı yapmalı. Avrupa maceramız uzun soluklu olursa bize kayıtsız kalamayacaklar gibime geliyor.
Trabzonspor markasını hala Liverpool, Aston Villa maçları ile değil yeni destanlar ve zaferlerle besleme mecburiyetimiz var.
Nike'ın hiçbir ürünü, Trabzonspor ile sattığı rakamlara ulaşamamıştır Türkiye'de. Genel Müdürü Trabzonlu Zafer Parlar diye sevindiğimiz Türkiye Nike, Trabzonspor camiasının potansiyelinden habersiz gibi davranıyor. Bunun nedeni ekonomik ve psikolojik nedenler olabilir. Kulübümüz Nike ile neler konuşuyor, neler paylaşıyor bilemiyorum.
Trabzonspor üyesi ve taraftarı olarak ben de merak ediyorum bu sürecin nasıl işlediğini fakat her zaman sağlıklı bilgilere ulaşmak mümkün olmuyor. Bütün iyi niyetli yaklaşımlarım, çözüme katkıda bulunma gayretlerim, bir dirençle karşılaşabiliyor bazen.
Nike'ın neler yapabildiğini gözlüyor izliyoruz. Önemli olan bu potansiyeli biz ne kadar değerlendirebiliyoruz sorusunun cevabı.
Herkes haklı olarak, formamız ve ürünlerimiz en güzeli en iyisi olsun istiyor. Ben de isteyen ve hayal kuran tarafındayım. Ve bunu sadece eleştiri olarak değil, pozitif çözüm önerisiyle sunuyorum.
Forma ve ürünlerle ilgili burada paylaştığım tasarımların çoğu zaten Nike'ın var olan çizgilerinin üzerine yapılan tasarımlar. Bu bilinçli bir tercih aslında. Mevcut şartlar ve modeller bizim kendi zevklerimize göre doğru yorumlanırsa ortaya zevkli ürünler çıkarılabilir demek istiyorum.
Aynı marka, farklı yaklaşımlar, farklı sonuçlar deyişim o yüzden.

Bu formayı herkes beğendiğini söyledi kulüp yetkilileri dahil. Mevcut Nike tasarımını kendi değerlerimizle yorumlayıp ortaya bize özel tasarımlar çıkarmak mümkün. Sene ortasında bordomavi parçalı forma çıkarabilenler bu uygulamayı da Nike'a yaptırabileceğimizi biliyor olmalılar.
Bordomavi.net bu konuların en derinlemesine konuşulup paylaşıldığı bir ortam. Burada interaktif olarak bilgilerimizi, fikirlerimizi paylaşabiliyoruz. BMN Trabzonspor'un taraftarının nabzını tutabileceği çok müsait bir platform. Fakat sağlıklı değerlendirmeler yapabilmeleri için doğru okumalar gerekiyor.
"Evrensel düşünüp, yerel hareket etme" meselesi işin can alıcı noktası saygıdeğer Bursalı Abim ( isminizi bilmediğim için, ismen hitap edemedim, kusuruma bakmayın ). Çok haklısınız.
Fotoğraf çekimleri, ışık renkleri görmemizi etkileyen unsurlar elbette. Westham formasında damaları elde etmek için bordonun açık renkleri kullanılmış. Bordo zor bir renk. Mavinin bütün tonları -açık veya koyu- yine mavi olarak anılırken, bordo rengi ile biraz oynasınız hemen başka bir renge dönüşebiliyor. Şortları hariç Westham'ın formalarını beğenmedim. Zevk meselesi.
Bordo özellikle bizim koyu bordo rengimiz kendini en güzel mat kumaşlarda gösteriyor, parlak kumaşlarda değil.
Tasarımda detaylardan arındırmak ve sadeliğe ulaşmak herkesin yapamayacağı zor bir tercihtir. Forma tasarımlarında da sadeliğin daha etkili ve kalıcı olduğunu düşünüyorum. Geçmiş yıllardaki formalara bakınca bu daha net görülebiliyor. Bu anlamda Nike'ın yaptığı forma tasarımlarını, güzel sanatlar eğitimi almış biri olarak ve taraftar olarak beğeniyorum. En sade dediğimiz tasarımların bile dikişlerinde, kesimlerinde, ince detaylar olduğu gerçeğini de ıskalamıyorum.
Geçmiş dönemde Puma'nın tasarımlarını da beğeniyordum. Puma'da kullanılan forma numaralarının dünyaca ünlü bir grafik tasarımcısına, formalar için özel tasarlatıldığını da bu sayfalarda ilk ben paylaşmıştım. Dünya üzerinde font, para verilerek alınan bir tasarımdır; sadece Türkiye'de insanlar fontlarını ücretsiz kopyalayıp paylaşıyor. Puma forma tasarımları başarılı olmasına rağmen, yanlış kumaş tercihleri ve renk uygulamalarından kaybetti. Diğer ürün çeşitlerinin yetersizliği de cabası.
Kappa'yı da çok seviyordum. Kumaş kalitesi, renkleri, kesimleri -buraya dikkat- tasarımlarının sadeliği onu değerli kılıyordu. Fakat armamızı küçük ve yanlış kullanması, ısrarla taraftara biraz daha rahat kesim ürünler sunmaması, çıktığı yıllara göre aşırı pahalı oluşu, diğer ürünlerinin yetersiz oluşu ve ulaşılamaması dile getirdiğim eleştirilerdi.
TS Club formaları ise Kappa'nın üzerine tam bir hayal kırıklığı idi benim için. TS Club formalarının tek güzel yanı sırt numaraları ve armalarının nakış olmasıydı. Tasarımları, kesimleri, kumaş tercihleri bence çok yetersizdi. Hele maç sonrası veya maç içinde futbolcular üzerindeki duruşu hiç hoş değildi.
Nike forma konusunda tasarım ve kumaş teknolojileri için yatırımlar yapıyor. Biz de amerimayı yeniden keşfetmek yerine işinin uzmanlarının birikimlerinden yararlanmak yoluna gitmeliyiz. Bunun için de önce böyle bir niyet, sonra doğru yaklaşımlar ve bunu uygulayabilecek insanlar bulmak gerekiyor.
Nike Türkiye ise kendi markasının böylesine bir kitleye ulaşması için çaba sarfetmeli. Ürünü yalnızca Trabzonspor'a satmakla işten sıyrıldığını sanıyor. Trabzonspor'a yapacağı her yatırım kendine satış olarak dönecek zaten.
Kulübümüz ürünlerin reklamı konusunda gerekirse Nike'tan bütçe almalı veya bu işi direk Nike'ın ajansı yapmalı. Avrupa maceramız uzun soluklu olursa bize kayıtsız kalamayacaklar gibime geliyor.
Trabzonspor markasını hala Liverpool, Aston Villa maçları ile değil yeni destanlar ve zaferlerle besleme mecburiyetimiz var.
Nike'ın hiçbir ürünü, Trabzonspor ile sattığı rakamlara ulaşamamıştır Türkiye'de. Genel Müdürü Trabzonlu Zafer Parlar diye sevindiğimiz Türkiye Nike, Trabzonspor camiasının potansiyelinden habersiz gibi davranıyor. Bunun nedeni ekonomik ve psikolojik nedenler olabilir. Kulübümüz Nike ile neler konuşuyor, neler paylaşıyor bilemiyorum.
Trabzonspor üyesi ve taraftarı olarak ben de merak ediyorum bu sürecin nasıl işlediğini fakat her zaman sağlıklı bilgilere ulaşmak mümkün olmuyor. Bütün iyi niyetli yaklaşımlarım, çözüme katkıda bulunma gayretlerim, bir dirençle karşılaşabiliyor bazen.
Yorum