Chelsea üçüncü forması BMN farkı ile:



Zamanla başkat takımların formalarını gördükçe formamızın ne kadar güzel olduuğunu fark edeceğiz.
Yok satma meselesine gelince, mesele temelde, yılların birikimi ve kulübümüzün taraftarının bu potansiyelini karşılayacak profesyonel anlamda yapılanması -şimdilik- yetersiz olması.
Taraftarın ilgisi ve potansiyelinin büyük bir enerji ve gelire dönüşeceği aşikar. Yönetimde gelen öneriler ve eleştiriler doğrultusunda -boğuştuğu birçok sorun gibi- bu sorunun da üzerine gidecektir-gitmelidir.
Fakat yönetim dediğimiz yapıdaki insanların sayısı belli ve hepsi normal hayatlarında profesyonel iş güç sahibi insanlar. Biriken sorunlar bir anda çözülmüyor. Yetişemedikleri yerlerde profesyonel destek almalılar.
Kurumsallaşmanın böyle sancılı geçiş süreçleri olabiliyor. Allah'tan karşımızda bizi dinleyen, anlamaya çalışan, sorunları çözme gayretinde olan bir yönetim anlayışı var.
Biz yine bize düşeni yapıp, anlayışlı olup, sabretmeyi deneyelim. Başka da çaremiz yok çünkü. Karşılıksız sadeca istemek, beklentiye girip, eleştirmek işin kolay yolu. Anlamaya çalışıp, nedenlerini düşünerek, çözüme odaklı davranırsak daha güzel olacak gibime geliyor.
Biz haklı olarak istiyoruz, fakat görünen o ki -şimdilik- ellerinden gelen bu. Nike ile olan sponsorluk anlaşmamızı sürdürebilirsek, onların profesyonel birikimleri ile bir çok sorun kendiliğinden çözülecektir.
Daha önce hiç Trabzonspor ürünü satmamış Nike mağazalarını da bizden illallah dedirtmeden, potansiyeli büyük bir camia olduğumuza ikna edersek, işler daha hızlı ilerleyecek gibime geliyor. Fakat adamları döverek, hakaret edip, sıkboğaz ederek değil, ikna ederek, centilmence yaklaşırsak, biz istemesek te bizden önce birçok ürünü bizim için getirip satmak isteyeceklerdir.
Ürün kataloğundan, ürünlere kadar birçok fikir önerdik. Hepsinin bir anda uygulanmasını da beklemiyorum. Zamanla hepsinin yoluna gireceği ümidini taşıyorum.
Bunlar benim düşüncelerim, bilmem bana katılır mısınız?
Ne güzel forma alma heyecanı yaşıyoruz, eskiden bu da yoktu.



Zamanla başkat takımların formalarını gördükçe formamızın ne kadar güzel olduuğunu fark edeceğiz.
Yok satma meselesine gelince, mesele temelde, yılların birikimi ve kulübümüzün taraftarının bu potansiyelini karşılayacak profesyonel anlamda yapılanması -şimdilik- yetersiz olması.
Taraftarın ilgisi ve potansiyelinin büyük bir enerji ve gelire dönüşeceği aşikar. Yönetimde gelen öneriler ve eleştiriler doğrultusunda -boğuştuğu birçok sorun gibi- bu sorunun da üzerine gidecektir-gitmelidir.
Fakat yönetim dediğimiz yapıdaki insanların sayısı belli ve hepsi normal hayatlarında profesyonel iş güç sahibi insanlar. Biriken sorunlar bir anda çözülmüyor. Yetişemedikleri yerlerde profesyonel destek almalılar.
Kurumsallaşmanın böyle sancılı geçiş süreçleri olabiliyor. Allah'tan karşımızda bizi dinleyen, anlamaya çalışan, sorunları çözme gayretinde olan bir yönetim anlayışı var.
Biz yine bize düşeni yapıp, anlayışlı olup, sabretmeyi deneyelim. Başka da çaremiz yok çünkü. Karşılıksız sadeca istemek, beklentiye girip, eleştirmek işin kolay yolu. Anlamaya çalışıp, nedenlerini düşünerek, çözüme odaklı davranırsak daha güzel olacak gibime geliyor.
Biz haklı olarak istiyoruz, fakat görünen o ki -şimdilik- ellerinden gelen bu. Nike ile olan sponsorluk anlaşmamızı sürdürebilirsek, onların profesyonel birikimleri ile bir çok sorun kendiliğinden çözülecektir.
Daha önce hiç Trabzonspor ürünü satmamış Nike mağazalarını da bizden illallah dedirtmeden, potansiyeli büyük bir camia olduğumuza ikna edersek, işler daha hızlı ilerleyecek gibime geliyor. Fakat adamları döverek, hakaret edip, sıkboğaz ederek değil, ikna ederek, centilmence yaklaşırsak, biz istemesek te bizden önce birçok ürünü bizim için getirip satmak isteyeceklerdir.
Ürün kataloğundan, ürünlere kadar birçok fikir önerdik. Hepsinin bir anda uygulanmasını da beklemiyorum. Zamanla hepsinin yoluna gireceği ümidini taşıyorum.
Bunlar benim düşüncelerim, bilmem bana katılır mısınız?
Ne güzel forma alma heyecanı yaşıyoruz, eskiden bu da yoktu.
Yorum