Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk!

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #61
    Ebedi Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, milletimize irtica’ yı bakın nasıl anlatıyor:


    “Yok, olanın yeniden canlandırılmasına kalkışılması doğal olarak mümkün olmayanın, olabileceği yanılgısında ve temelsizliğinde direnmek olur. Bu direnenlerin ki milletin üzüntü ve acı çekmesine bilerek veya bilmeyerek sebep oluyorlar, gerçekten pişmanlıklarından ve acınacak bir duruma düşmelerinden başka bir sonuç vermez.” …


    “Milletimiz üç buçuk yıl gibi bir zamana sıkıştırılması imkânı olmayan çok büyük bir inkılâbın yapıcısı olmuştur.
    Gerçekte, asırlardan beri boyun eğmeye alıştığımız bir idare şeklinin dışına çıkarak dünyada örneği bulunmayan bir devlet kurduk.
    Fakat bu yeniliğin tersi bir hareketi beraberinde getirebileceğini de hatırımızdan çıkarmamak lazımdır. Bu harekete özel deyimiyle ‘irtica’ derler’. Yaptığımız işler ve aldığımız sonuçlara göre bu gibi irticalar her zaman beklenebilir.


    Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâp ebedileştirilemez. Fakat biz bu inkılâbı gerçekleştirmek için gereği kadar kan döktük; bu kanlarımız yalnız muharebe (savaş) meydanlarında değil, aynı zamanda ülkemiz içinde de döküldü.
    Biliyorsunuz, Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta ve diğer yerlerde birçok isyanlar meydana geldi. Ve bunarlın hepsi yok edildi.
    Gönül ister ki bu dökülen kanlar yeterli olsun ve artık başka kan dökülmesin.


    Mutlu inkılâbımızın aleyhinde fikir ve duygu taşıyanları aydınlatmak ve (irşat etmek) bilgilendirmek her vatandaşa düşen milli görevlerin en önemlisi ve birincisidir.”

    Yorum


    • #62
      İnsanı küçülten, menfaatleri için ve şahıslarını korumak kaygısıyla, millet ve ülke bağımsızlığını düşmanlara bırakmakta sakınca görmeyen, hürriyet ve bağımsızlığımızı yok etme şartlarını içeren SEVR Anlaşması’nı kabul eden hâkimlerin, sultanların, padişahların özelliklerini Türk Milleti, artık ve yalnız tarihte okur…”

      Mustafa Kemal ATATÜRK

      Yorum


      • #63
        GAZİ PAŞA DİYOR Kİ

        "Bizi, kendi benliğimize sahip kılan bu uyanışa, bize kendimizi bulduran bu gerçek tetikliğe daha önce bulunsaydık; daha eskiden kendi varlığımız, kendi selametimiz, kendi amacımız için çalışmış olsaydık; bugünkü sonuç daha parlak olur ve biz son badirelere düşmeyerek, dünyanın en mutlu milleti olurduk!"

        "İtiraf etmek zorundayız ki, bütün İslam dünyası toplumlarında, hep yanlış düşünceler, yanlış kararlar hüküm sürdüğü içindir ki, Doğu'dan, Batı'ya kadar bütün İslam toplumları, düşman ayakları altında çiğnenmiş, düşmanların tutsaklık zinciri altında yaşamıştır."

        "Görüyoruz ki her hangi bir toplum, yeni bir biçime girince, benimsediği yeni'yi, özümsemekte güçlük çekiyor. Sürekli olarak, uzun bir geçmişin, kendi yeni varlığında yaşamayı sürdürdüğünü görüyor. Geçmiş yüzyılların yarattığı uygarlığın, yeni oluşumunda da yaşadığını görüyor; ve bunlara bağlı kalıyor. Böylece 'yeni' ve 'eski' birbirine karışarak bir başka yeni ortaya çıkarıyor.

        Bu doğal kural, İslamiyeti kabul eden milletlerde de işledi. İslamiyetin çok yüksek, çok kıymetli gerçekleri ve yargılarını olduğu gibi benimsememekte güçlük çektiler. Ama önceleri görülen bu kültür direnişi, daha sonraları, adet ve geleneklerle karışarak yeni bir değer ortaya koymuştur.

        Bunun sağlanması için, Aydın'larla, Halk'ın, aynı hedefe dönük çalışmaları lazımdır. Aydın'ın, halka katacağı fikir ve düşünceler, Halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı."

        "Türk ocakları, milletin kültürü üzerinde önemli etkiler yapmalıdır; zaten yapıyorlar ve yapacaklardır. Biz, Milliyet fikrini uygulamada çok gecikmiş bir milletiz. Bunun zararlarını, çalışmalarımızı arttırarak geçiştirmeğe çalışmalıyız.

        Bilirsiniz ki, Milliyet düşüncesini, Millet idealini çürütüp çöktürmeğe yönelen bütün çalışmalar, başarısız olmuşlardır. Çünkü Tarih, olaylar ve gözlemler, insanlar arasında Milliyetin bütünleyici gücünü ortaya koymuştur. Milliyet aleyhinde büyük çalışmalar yapıldığı halde, yine de milliyet fikrini öldüremediği, kuvvetle yaşamaya devam ettiği görülmüştür, görülmektedir.

        Bizim milletimiz, Milliyetinden uzaklaşmasının çok acı cezalarını gördü. Osmanlı Devleti içinde yaşayan çeşitli milletler, Milliyetlerine sarılarak kendilerini kurtardılar; Biz, ne olduğumuzu, onlardan öğrendik! Kuvvetimizi yitirdiğimiz anda bizi aşağıladılar; anladık ki kabahatimiz kendimizi unutmamız imiş!..

        Dünyanın bize saygı duymasını istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize sarılmamız, ve bu gerçeğe ulaştığımızı dünyaya göstermemiz lazımdır. Milli benlikleri bulunmayan milletler, başka milletlerin avıdır."

        "Hakimiyeti Milliye: 26.3.1923
        “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
        Malik bin Dinar

        Yorum


        • #64
          Aslında belki de en uygun konu bu değil ama gene de bütünlük açısından burada bulunmasında bir zarar yok:

          Anadolu İmecesi

          İlk buyruğum şu olacak:
          «Durgun yaşayışından halk
          Uyanmalı, birden bire kalkmalı
          Bir köprüdür bu savaş:
          Ölümle hayat arasında
          Geçemezsek yok bilin
          Evlerinizi, köylerinizi, çarşılarınızı Mutluluk, nisan ekimi, alışveriş
          Sevişmek buğday yatağı gecelerde
          Yok çalışmak ekeneklerde insanca,
          Ve bilin ulusça adınız yok.»
          İlk buyruğum şu olacak:
          «Neyiniz varsa ortaya koymak
          Ben ilkönce canımı koyuyorum
          Yaşamaya borcum
          Ve üflüyorum vatandaşlık alevini
          Zor yanan ilkönce
          Yüzyıllar söndürmüşse
          El birliğiyle yakılacak.
          Ve başlayan vatandaş savaşıdır
          Dağı delip düze çıkaracağım sizi
          Verirseniz, mallarınızdan, canlarınızdan
          Kurtarıp yurt sevgi !...»
          Veriyoruz Paşam, ben Nevşehir köylerinden
          Gelme bir çarığım, giysin beni piyade
          O giydikçe ısınır toprak, ayaklarım üşümez
          Al benim son çarığımı. .
          Ben Mucur'lu bir çorabım beni kızlar ördü
          Dut ağaçları altında, kırmızı dut yiyerek
          Kırmızıdır nakışı!
          Arasına. bahçelerden bir gül koydum
          Giysin beni topçu neferi
          Kış gelende ayakları donmasın
          Güllerine kuytu bahçelerimizin
          Aman paşam bir şey olmasın
          Çıkardın gömleğimi veriyorum
          Kılıç çalsın giyende süvariler
          Yaz sıcağında ağustos güneşinin ellerinden
          Terlerini alsın.
          Biz küçük dükkancıları kasabaların
          Tezgahlarımızda yünlü, tiftik, pamuklu
          Patiskalar gıcır gıcır ak
          Hepsi buyruğunda olacak.
          Aksaray'dan ben semerci İbrahim Kolanlar ve yem torbaları
          Bir de ışı! ışıl nallar benden
          Ben yaşlıyım... artık ata binemem:
          Donatarak şahbaz atı
          Ben olayım önde giden
          Yirmi bir yaş mızrağında
          Süvari alayının.
          Biz Niğde ovasının. buğdayları
          Biz, esintili arpa tarlası Sungurlu' da
          Biz, Havza değirmenlerinin unu
          Biz, Çankırı'nın bulguru
          Biz nohut, biz mercimek
          Bekliyoruz kara\'anaya girecek
          Yaralı ellerinde bir tahta kaşık
          Siperlerde askerler yiyecek.
          Şekerimiz bir topak, veriyoruz
          Yemeyiveririz.
          Tuzumuz bir tutam, veriyoruz,

          Tuz ekmeyiz, aşımıza.
          Bir avuç pirincimiz, veriyoruz
          Saklamış düğüne
          Davarların sütüne,
          Yaylayı katan yağ
          Çorbalarımızda az,
          Veriyoruz, veriyoruz:
          Asker çorbasız olmaz
          Zor bulduk gazımız az
          Geceleri o dağlık tepelik haritalara
          Lambasız bakılmaz.
          Veriyoruz gaz yağını.
          Ve yoksul gecelerin mumlarını
          Dikiyoruz istasyonları
          Askerler geçip gidecek trenlerde
          Demiryolları ışıksız olmaz.
          Tüfekler, filintalar, mavzerler
          Baba yadigarı tabanca
          İşte hepsi ortada
          Üst üste atıyoruz
          Bir mermidir bu toprak kavgasında
          Boşaltmayı düşünürdük
          Namlusundan çekip aldık
          Veriyoruz ordumuza.
          Biz Amasya çarşısının demircileri
          Biz Kastamonu’lu yaşlı hızarcılar
          Dökümcüler sanatı babadan öğrenmiş
          Biz çeliği düzleyenler, tesviyeci
          Kılıçlara su verenler Tanrı aşkına
          Gülle döken toplara dağ başlarında
          Biz dikenler tüfeklerin kayışını
          Bizler Geyveli üç kardeş, saraçlar
          Bizler Bursalı arabacı esnafı,
          Tekerleri mavi otla boyayanlar
          Koşu tuttu mu arabalar Orhan Gazi yollarında
          Kız seyrine dalar gibi keyfedenler.
          Biz ustalar, biz kalfalar, biz çıraklar
          Hepimiz hazırız paşam selam olsun
          Erzurum çarşısı, Kayseri çarşısı, Maraş çarşısı
          Çekiç seslerinden inler karşısı
          Başlar demiri, köseleyi eğitmeye ellerimiz
          Biz biliriz yaşamanın kadrini insanca
          Var olmayı vatanca dokumayı biliriz:
          Namuslu ellerimizle…
          Ceyhun Atuf KANSU
          Trabzonsporlu olmak...
          Zor ama güzel be kardeşim!

          Yorum


          • #65
            KIYAMET SAATİ

            Demek öldün!. Matemin indi artık Bayrağa!.
            Demek, o mavi gözler sığabildi toprağa..
            Demek artık seninle başlayan bütün hayat,
            Çöküyor, ölüm denen kara sularda... Fakat,
            Sen öldün de bu dünya, neden parçalanmıyor?
            Hayır, neden yıldızlar güneş gibi yanmıyor!.
            Hayır, neden sönmüyor, güneş de yıldızlar da!.
            Hâlâ türkü söylüyor, kalpsiz rüzgâr sularda;
            Hâlâ gökler, -müstebit bir hükümdar- hali ile
            Şenlikler yaratıyor bütün ihtişamı ile,
            Hâlâ sönmedi mehtap, hâlâ donmadı sular!...

            Şu dakika ruhumda çıldırıyor gayyalar,
            Şu dakika dünyayı ateşe versem de az!
            Şu dakika duyduğum, hiç bir boşluğa sığmaz!.
            İçimde isyan, ümit, tevekkül, teselliden bir mahşer..
            Milyonların ağzıyla ağlıyor sana beşer,
            Milyonların hayatı sende başladı çünki!.
            O kadar enginsin sen, o kadar büyüksün ki;
            Alnından öpmek için yıldızlar eğilecek!
            Dünya senin türbene diz çökmeye gelecek!
            Matemini tutacak, -değil ben, değil Vatan-
            Hatta adını duymuş yakından ve uzaktan
            Hatta Cennet yaptığın bakımsız toprak bile,
            Sana matem tutacak, gülü ile, çiçeği ile..
            Alkış tutacak sana yıldızlar dolu sema,
            Hayat bu vatan için ATATÜRK'tür daima!

            İ.B.
            “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
            Malik bin Dinar

            Yorum


            • #66
              İlk olarak turgi tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              emeği geçen başkalarıda var
              Hatırlatman için teşk. bu sayfada emeği geçen herkese tek tek teşekkür ediyorum.
              İmzam yok parmak bassam olurmu ?

              Yorum


              • #67
                kemal pasa bize nekadar kızsa haklı galiba...kuduz haberleri gercekten bizim ülkemize yakısmayan bir durum...ayıptır ya...ya karen fogg hanımefendinin silahlı kuvvetlerimize söyledigi sözler...görünen kısmlar iyi gösteriliyor gerci onlarda iyi sayılmaz ya...benim ülkemde benim pasalarıma laf söylüyorlar...bir ayıp daha işte...2.cumhuriyetciler sevinçli mutlu ugruna mücadele savaslar milyonlarca sehitler verdigimz emperyal devletlerin sözcülerinin acıklamaarı alkıslanıyor...eee demokrasi işte böle...onlar isterse gelişme olur istemezse olmaz...

                Yorum


                • #68
                  ATA'mıza karşı olanlara şimdi ben soruyorum???

                  ATATURK 1911'de Yuzbasi, 30 yasinda Tabur Komutani, Trablusgarp'ta Italyanlara karsi savasti.

                  ATATURK'e KARSI OLANLARA SORUYORUM:

                  ATATURK 1911'de Yuzbasi, 30 yasinda Tabur Komutani, Trablusgarp'ta Italyanlara karsi savasti.
                  30 yasinda sen ne yaptin?
                  ATATURK 1915'te Yarbay, 34 yasinda Tumen Komutani, Canakkale'de Ingilizlerle savasti

                  34 yasinda sen ne yaptin?

                  ATATURK 1916'da General, 35 yasinda Kolordu Komutani, Mus, Bitlis ve Van bolgelerini Rus'lardan temizledi.

                  35 yasinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1917'de Korgeneral, 36 Yasinda Ordu Komutani, Filistin cephesinde ordulariyla Ingilizlere karsi savasarak, Halep'in kuzeyinde, simdiki Misak-i milli hududuna kadar geri cekildi. Bu savaslarda Araplar dusmanla beraberdi.

                  36 yasinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1919'da 38 yasinda dusman isgali altindaki Istanbul'dan Samsun'a gecti.
                  Amasya mulakati, Erzurum ve Sivas kongrelerini yapti. ANKARA'ya geldi.

                  1920'de 39 yasinda. Turkiye Buyuk Millet Meclisini kurdu. Meclis Baskani secildi.

                  38 ve 39 yaslarinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1920'de 40 yasinda.
                  TBMM'nin istegi uzerine Ataturk'e Baskomutan gorevi verildi. Sakarya'ya kadar ilerleyip taarruza gecen Yunan ordusuna karsi savasti. Dusmanin taarruz umidini kirdi
                  40 yasinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1922'de Maresal.
                  41 yasinda Baskomutan olarak Yunan ordusuna taarruz etti. Dumlupinar Meydan savasinda dusmani yendi. Butun Anadolu topraklari dusmandan temizlendi
                  41 yasinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1923'te 42 yasinda Turkiye Cumhuriyetini kurdu
                  42 yasinda sen ne yaptin?


                  ATATURK 1924'ten 1928'e kadar, Cumhurbaskani olarak 47 yasina kadar suren donemde DEVRIMLERI yapti.

                  47 yasina kadar sen ne yaptin?
                  BMN | ANTALYA
                  Gemi mil ile olur Sevda dil ile Güzeller çok var ama Meyil birine olur...!!!

                  Yorum


                  • #69
                    eline saglıkk hemserimmmm
                    Eski kullanıcı adı: olikos61
                    Memleketler içerisinde bir güzel memleketir Türkiye yedi bölge yedi iklim ama
                    Trabzon'da futbol oynamak zor zanaat imkansız değil ama zor.....

                    Yorum


                    • #70
                      ulu önderin yerinde avrupalıların sözünden cıkmayan onlara karsı cıkamayan insanların oturuyor olmasının ezkligini onursuzlugunu içime sindiremiyorum...bagımsızlık ve hürriyetin bizim karakterimiz oldugunu bilmiyor 2.cumhuriyetciler günümzüün sol görüslü(solculuk güclünün yanında olmak degildir ayrıca belirtmekte yarar var)insanları...arkasını cemaata yasklayan gizli planları olan insanlar demokrasi oyunu altında ülkemizin temel degerlerini sarsmakla kalmıyorlar karakterimize küfrediyorlar...nerede bizi yöneten insanlar niye sesleri cıkmıyor?kemal pasanın makamını birilerinin adamı mı dolduracak?....gercekten üzüntü veric bir durum...putin sarkoziye amerikanın adamıysan benimle ne konusacaksın dedikten sonra sarkozi acıklama yapıyor amerikayı kınayıcı hani bizim büyüklerimize duyurulur...onurda haysiyetde sanırım böle birsey....

                      Yorum


                      • #71
                        Ben kalpleri, kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim...





                        Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır...





                        Ey millet, Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun.Peygamber Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir.Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki,Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir.İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir.Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor...




                        Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum.Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, ona da öyle inanıyorum.Bilince ters, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor...

                        Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

                        “Ben basit bir '
                        iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
                        “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
                        Eduardo Galeano


                        "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

                        Yorum


                        • #72


                          Bütün dünyanın müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmelidirler.Tüm müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmelidirler.Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler...





                          Din insanların gıdasıdır.Dinsiz adam boş bir eve benzer,İnsana hüzün verir.Mutlaka bir şeye inanacağız.Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir.İslam dini hepsinden üstündür.Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler,Bedir destanını okusunlar.Hz. Muhammed'in bir avuç müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların işi değildir.Onun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır...





                          Hz. Muhammed,Allah'ın birinci ve en büyük kuludur.Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor.Herkesin adı silinir fakat "O" sonsuza kadar ölümsüzdür...

                          Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

                          “Ben basit bir '
                          iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
                          “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
                          Eduardo Galeano


                          "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

                          Yorum


                          • #73

                            Kur'an'da çok büyük hikmetler vardır.Hele Yasin suresi ne şahanedir.Ben Kur'an okumak istediğimde çok defa Yasin suresini okurum...

                            Milletimiz, din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir.Bu fazileti hiç kimse milletimizin vicdanından çekip alamamıştır,alamaz da...





                            Din bir vicdan meselesidir.Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.Biz dine saygı gösteririz.Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz.Biz sadece din işlerini,millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor,kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz...





                            Her fert istediğini düşünmek,istediğine inanmak,kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak,seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir.Kimsenin vicdanına ve fikrine hakim olunamaz...





                            Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor.Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmak sayıyorlar.Asıl küfür onların bu düşüncesidir.Bu yanlış yorumu yapanların maksadı İslamın kafirlere esir olmasını istemek değil de nedir?Her sarıklıyı hoca sanmayın,hoca olmak sarıkla değil imanladır...

                            Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

                            “Ben basit bir '
                            iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
                            “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
                            Eduardo Galeano


                            "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

                            Yorum


                            • #74


                              Arkadaşlar,efendiler ve ey millet,iyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler, meczuplar memleketi olamaz.En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır...





                              Biz cahil dediğimiz zaman,mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.Kastetttiğimiz,ilim ve hakikati bilmektir.Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi,hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir...





                              Ben icap ettiği zaman,en büyük hediyem olmak üzere,Türk milletine canımı vereceğim...





                              Görüyorsunuz ya,birçok zaferler kazandım.Fakat bunların en büyüğünden sonra bile,gece uyumadan, savaş meydanlarında ölen askerler için derin bir üzüntü duyuyorum...

                              Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

                              “Ben basit bir '
                              iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
                              “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
                              Eduardo Galeano


                              "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

                              Yorum


                              • #75


                                Hiç bir zafer gâye değildir.Zafer,ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gereken en belli başlı vasıtadır.Zafer, bir fikrin elde edilmesine hizmeti nispetinde kıymet ifade eder.Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz.O, boş bir gayrettir.Her büyük meydan muharebesinden,her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem doğmalıdır,doğar.Yoksa başlı başına bir zafer,boşa gitmiş bir gayret olur...





                                Büyük Türk ordusu!Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir...





                                Bu memleket dünyanın beklemediği,asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu.Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir.Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı;beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı,o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından,kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı;onların oğlu oldu.Birgün o doğa çocuğu,doğa oldu;şimşek,yıldırım,güneş oldu;Türk oldu...Türk budur.Yıldırımdır,kasırgadır,dünyayı aydınlatan güneştir...





                                Karşılıklı siperler arası 8 metre,yani ölüm kesin.Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor.İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor.Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılıkla biliyormusunuz?Bomba,şarapnel,kurşun yağmuru altında öleni görüyor,üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor.Sarsılma yok.Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor.Bilmeyenlerse Kelime-i Şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar.Sıcak cehennem gibi kaynıyor.İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir.Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur...

                                Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

                                “Ben basit bir '
                                iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
                                “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
                                Eduardo Galeano


                                "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

                                Yorum

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                Yükleniyor...
                                X