Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • onlar robertoyu crespoyu anca fotoşopta görürler.Grafikerleri sağlammış.eNAyilere ii yutturmuşturlar bu haberleri.
    Özkan SÜMER

    Yorum


    • gercekdisi veya kiskirtici adlandirmasini gecelim haberciligin yasadigimiz bilim devrinde kimseye kalici bir faydasi yoktur. ne fenere ne baska rakip takimlara. ilgilenip para,emek ve zaman veren taraftar icin ucuz ve hayalperest bir siginaktan baska bir sey degil.

      bu konuyu sevdim cünkü ne yazikki farkimiz burda. milletimizi bu kadar asagilayan medyayi cenabi hakka havale ediyorum.
      burasi türkisch.

      Are you not entertained?

      Yorum


      • İlk olarak erdemk67 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
        Beyler Fotospor rezaleti burda.Tıklayın görün.Bu adamları ciddiye alıp üzerlerinde konuşmaya değmez.Bırakın eğlensinler.Cem Deda da bunları ciddiye almaz zaten.Bi avuç rezil kendi çaplarında bişeler yapıyolar.

        http://www.internetspor.com/v3/haber.php?haberID=28583
        Ayni gazete ile ilgili baska bir haber;



        Hakeme hirsiz demisler, bu ifadeyi taraftarlar bile kullanmiyor artik.

        Yorum


        • Şenol Güneş galibiyetle başladı

          Şenol Güneş'in takımı Seoul, Güney Kore Ligi'ndeki ilk maçında Daegu takımını 2-0 mağlup etti. Geçen yıl sonunda Seoul takımıyla anlaşan Güneş, lig öncesi hazırlık kampı için takımını Antalya'ya getirmişti. Başarılı çalıştırıcı yaptığı açıklamada daha yolun başında olduğunu ifade ederek, “Galibiyetle başladığımız için sevinçliyim ama daha yapacak çok iş var. İyi bir kadroya sahibiz. Hedefimiz şampiyonluk” dedi.

          06.03.2007

          Yorum


          • helal sana be şenol hocam

            Şu Seul üde şampiyon yapta, dünya kupası şanstı diyenleri bi utandır.Onlar yüzsüzdür ama olsun
            12 Eylül ihtilalini niye yaptılar biliyor musunuz?
            - Trabzonspor'u durdurmak için.(Nihat Genç)
            Darbe sırası bizde...

            Yorum


            • bu sivas maçı tekrarlanırsa gerçekten abes olur....

              Yorum


              • Gümüşhane Geliyor! Tıkla..


                Yorum


                • Trabzonspor'da basketbolun yeri...



                  Trabzon deyince akla futbol gelir. Ama iki yıl önce Trabzonspor basketbol şubesini kurdu. Coach Osman Arz, ‘burası futbol şehri’ diyerek oynanan basketbolu anlattı.
                  Yıl 1967. İhtilaflar, küskünlükler, muhalefetlerin ardından kurulan Trabzonspor, Karadeniz’in hırçın dalgalarını da arkasına alarak Türk spor camiasına yelken açıyor. Başlangıçta futbol kulübü olarak kurulan takımın kısa zamanda basketbol şubesi de kentin çocuklarına kucak açıyor. Ancak zamanla ödenek yetersizliği, yönetimlerin ilgisizliği gibi sebeplerle basketbol branşı 2005 yılına kadar tam 4 kez kapatılıp-açılıyor. 2005’te ise Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün kulüplere 10 farklı spor branşında faaliyet göstermeleri halinde kullandıkları sahaları bağışlayacağına dair kanun yürürlüğe giriyor. Aynı yıl Trabzonspor Kulübü de bu haktan yararlanmak için kapısına kilit vurduğu basketbol şubesini yeniden hayata geçiriyor. Biz de futbol soluyan şehirde yaklaşık 2 yıldır faaliyet gösteren Trabzonspor Basketbol Takımının bir antrenmanında alıyoruz soluğu. Bugüne kadar hep futbolcuların sırtlarında görmeyi alıştığımız Bordo-Mavili formayı bir avuç uzun boylu gencin sırtında görmek bizi de şaşırtıyor.

                  Takımın coach’luğunu Osman Arz yapıyor. Arz, Trabzon’da çeşitli amatör takımlarda basketbol oynamış ve bazılarını çalıştırmış. Teknik Menajer ise Abdülkadir Esat. Onun özelliği ise Trabzonspor’un 1967’de kurulan ilk basketbol takımının kaptanı olması. Esat, aynı zamanda kulübün bugüne kadar açıp kapattığı tüm basketbol takımlarında da idarecilik yapmış.

                  “Burası bir futbol şehri.” diyor Osman Arz. “Ama futbolun dışında kulübün 10 branşı daha var ve bundan kimsenin haberi yok.” diye ekliyor. Sakın ola ki onun bu sözlerinde sitem var sanılmasın. Çünkü o mevcut gerçeği kabullenmiş. Sadece bir yerlerden başlayarak gerçeği değiştirme gayreti içinde. Arz, en büyük amaçlarının şehrin futbol takımı üzerindeki baskıyı hafifletmek olduğunu söylüyor. Bunun için de başarı gerek. Eğer başarı gelirse bugün antrenman yapacak salon dahi bulamayan basket takımına şehrin sahip çıkağına inanıyor Osman hoca. Osman Arz, 2 yıl önce takımı şehirde amatör takımlarda oynayan sporculardan kurduklarını anlatıyor. Geçen yıl ise yaz ve kış taramaları yaparak 60’a yakın sporcuyu altyapıya kaydettiklerini belirtiyor.

                  Trabzon’da 7 tane basketbol takımı var. Arz’a göre Trabzonspor’un başarılı ve örnek olması halinde önümüzdeki yıllarda bu sayı daha da artacak. Trabzonspor Basketbol Takımı geçen yıl Bölgesel Lig’e katılan 80 takım arasından 11. oldu. Bu yıl ise Deplasmanlı Bölgesel Basketbol Ligi H Grubu’nu lider tamamlayarak çeyrek finallere kalmayı başardı. Hedef 2. Lige çıkmak. Aslında Basketbol Federasyonu geçen yıl kulübe bir yazı göndererek İkinci Lig’de mücadele edebileceklerini bildirdi. Ancak Trabzonspor Yönetim Kurulu takım henüz 2. Lig’de mücadele edecek kapasitede değil diyerek bu daveti geri çevirdi. Osman hoca, başarıları özümseyerek bir yerlere gelmenin daha doğru olacağını ve kalıcı hedeflerle yola çıktıklarını dile getiriyor: “Geçen yıl finallere kaldık. Federasyon finallere giden her takıma davet gönderdi. Bu davet Dünya Kupası’ndan dolayı liglerin başlamasına 10 gün kala geldi. Bütün kulüpler transferlerini yapmışlardı. Biz de dedik ki ‘daha yeni doğmaya başlayan çocuğu öldürmeyelim.’ Bir yıl daha bölgesel ligde pişelim. Bu sene inşallah çıkarız. Şu an çeyrek finallerdeyiz. İlk maçımızda yenildik. Ama ilk ikiye girecek potansiyelimiz var. Sonra da çapraz eleme oynayacağız. Hep beraber göreceğiz neler olacağını.”

                  Takıma şu günlerde en çok Trabzon Lisesi sahip çıkıyor. Lise Müdürü Ömer Eyüpoğlu, şehirde deplasmanlı liglerde mücadele eden voleybol ve hentbol takımları arasında salon bulmakta zorlanan basketbol takımına salonlarını açmış durumda. Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay da yer göstermeleri halinde Trabzon’a 4 bin kişilik basketbol salonu müjdesini şimdiden verdi.

                  Trabzonlu gençlerin anatomik yapısı futbola daha yatkın. Kentte basket için belirgin bir boy sorunu var. Şehirden genelde gard ve forvet çıkıyor. Uzunlar ise dışarıdan. Trabzonlu 2.02 boyundaki İlker belki de şehrin en uzun çocuğu. Takım, 5’i üniversite mezunu, 4’ü liseye devam eden gençlerden oluşuyor. Osman hoca en büyük problem olarak, basketbol potansiyeline sahip gençlerin bu sporda bir gelecek görmedikleri için okumayı ve geleceklerini garanti altına alacak meslekleri tercih etmelerini gösteriyor. Bir başka sorun da Trabzon’da lise okuyan basketbolcu gençlerin üniversite kazanarak şehirden ayrılmaları. En büyük avantajları ise takımın isminin Trabzonspor olması. Çünkü veliler Trabzonspor olunca çocuklarının basketbol oynamalarına karşı çıkmıyor.

                  TRABZON BASKET TARİHİ ONDAN SORULUYOR

                  Takımdaki 14 sporcudan 10’u Trabzonlu. Osman hocaya bir zamanlar futbolda şampiyonluklar kazanan Trabzonspor gibi bir yapılanma mı söz konusu diye soruyoruz. Cevabı gayet açık: “Hepsi Trabzonlu olsun gibi bir tutuculuğumuz yok. Ancak, Trabzonlu oyuncular çoğunlukta olmazsa bu takımın geleceği de olmaz. Dışardan birkaç kişi aldık. Onları da bünyemize uygun oldukları için seçtik.”

                  Ona göre oyuncuların şehirle bağlarının olması gerek. “Ali Kemal abinin mahallesi Faroz’du. Şenol abinin Sotka’ydı. Maç kaybettiklerinde akşam mahallede hesap veriyorlardı. Bu bence çok önemli. Nasıl ki o yıllar futbol takımı şehre mal olmuştu, biz de basketbol takımını şehre mal etmek istiyoruz. Bugün futbol takımında bir sürü yabancı var. Hiç biri şehirde dolaşmıyor. Niye, çünkü şehrin çocuğu değiller. Şehrin çocuğu olmak çok önemli.”

                  Osman hoca bu yıl Play-Off’larda maç oynayacakları salonun dolacağına inanıyor. Trabzon Play-Off’larda ilk maçını Genç Kolejliler’le yapacak. Futbolun gölgesinde olmak ise onu ve takımdaki sporcuları üzmüyor. “Bunu değiştirme şansımız yok.” diyor. Ancak şehirde futboldan sonraki spor olmak istiyorlar. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi.

                  Menajer Abdülkadir Esat, Trabzon basketbol tarihinin canlı şahidi adeta. Bir maçta 99 sayı attığı söyleniyor. Esat, basketbolun Trabzon’a 1959 yılında geldiğini söylüyor. Şehre basketbolu ilk getirenlerden biri onun daha sonra şehitlik mertebesine yükselen pilot abisi. “Buraya basketi benim rahmetli abim Mete Esat, eczacı Sıtkı Tosun, eski Trabzon genel kaptanlarından Süha Akçay getirdi. İlk maçlar Trabzon Lisesi’nin toprak sahasında üstelik iki parçalı meşin toplarla oynandı. Süha Akçay İsviçre’de okumuştu. Orada gördü basketbolu. Burada NATO üssü vardı. NATO üssünde bulunan Amerikalılardan basket topu aldılar. Sonra bir takım kuralım dediler. Şehirdeki diğer kulüpleri de basketbolun varlığından haberdar ettiler. O yıllar spor salonu yoktu. Daha sonra Avni Aker’in arkasında bir beton saha vardı, orada oynandı maçlar.”

                  Abdülkadir Esat bir ara Trabzon’da 25’e yakın basketbol takımının bulunduğunu anlatıyor. Bunun da devletin kulüplere o yıllarda 5 branş açma zorunluluğu getirmesinden kaynaklandığını kaydediyor. “O zamanlar Trabzon’da hem yerel lig, hem de ikinci küme vardı. Her takımın 5 branş zorunluluğu vardı. Daha sonra devlet bu zorunluluğu kaldırdı. Ondan sonra Trabzon’da bütün dallarda çöküş başladı. Bir tek futbol ayakta kaldı. Zaten burası pilot bölgeydi.”

                  Trabzonspor Basketbol Takımının 4. kez açılması ile ilgili olarak ise Esat şunları belirtiyor. “2005’te takım 4. kez açıldı. Geçmiş yıllar için kapatıldı demeyelim, ara verildi diyelim. Kırmızı-Beyazlı renklerle kurulan ilk Trabzonspor’un da basket takımı vardı. Hatta o takımda Amerikalı oynattık. NATO üssünde görevli Amerikalılardan. O yıllarda Trabzon, Konya ve Adana dışındaki Anadolu şehirlerinde basket yoktu. Ama zamanla bu yapı değişti. Trabzon basketbolda geriledi, diğer şehirler ise öne çıktı.” Esat, Trabzon basketbolunun bugün gelişmemesinin bir başka sebebini ise çocukların basketbolda gelecek görmemelerine bağlıyor. “Şehirde basketbola yatırım yok. Şimdi Trabzonspor işe el attı. Bu şehrin basketboluna bir hareket getirecek.”

                  Abdülkadir Esat takımın hedefini ikinci lige çıkarak salonu seyirci ile tanıştırmak olarak açıklıyor. İkinci lige çıkmaları halinde ise sponsor bulacaklarına inanıyor. Futbolun sırtından geçinmek gibi bir düşünceleri yok. Şu an takımda oynayan sporcuların tıpkı 1970’li yıllardaki Trabzonspor futbolcuları gibi amatör ruhla mücadele ettiklerini anlatıyor. O da Osman hoca gibi takımda oynayan oyuncuların çoğunun Trabzonlu olmasından yana. “Taşıma suyla değirmen dönmez. Trabzon’un futbolda başarıyı yakaladığı modeli basketbola uygulayacağız. Transfer yapacağız ama çekirdeğimiz hep Trabzonlu çocuklardan olacak.” diyor.

                  Menajer Esat şu an için 1. Lig’i telaffuz etmediklerini dile getiriyor. “Hele bir ikinci lige çıkalım. 4-5 sene burada altyapıyı tesis edelim. Trabzon’a basketbolu sevdirelim. Eski günlere döndürelim. Yani şu futboldaki stresi alıp salonlara çekelim. Ondan sonra da 1. Lig’i telaffuz ederiz.” diye konuşuyor.

                  Trabzon’da herkes gibi takımdaki basketbolcular da futbol maçına gidiyor. Takımdaki oyunculardan ikisi, İlker ve kaptan Mehmet, inşaat mühendisi. Biri İmar İskanda, diğeri özel sektörde çalışıyor. Onların dışındaki oyuncuların hepsi basketbolla meşgul. Oyunculara cüzi bir maaş veriliyor. Bir nevi harçlık gibi. Ama 2. Lig’e çıkınca sözleşmeler devreye girecek. Dışarıdan gelen oyuncular için bir ev tutuldu. Bu oyuncular ayrıca kulübün anlaştığı bir lokantada yemek yiyor.

                  ÖNCE FUTBOLCU OLMAK İSTEDİLER

                  Trabzon gibi her çocuğun futbol topunu kucağında bulduğu bir şehirde basketbol oynamak ilginç olsa gerek. Antrenman bitiminden sonra sporcuların görüşlerini alıyoruz. 2.02 boyundaki İlker adeta bizi tasdik ediyor. Çünkü o da spor denince akla futbolun geldiği bu şehirde meşin yuvarlağın peşinde koşmuş. Hatta öyle ki 1987 yılından itibaren 4 yıl Trabzonspor Futbol Takımı’nın minik takımında yer almış. “Boyum uzayınca futbolu bırakmak zorunda kaldım. O sıralar buna çok üzülmüştüm. Ama yapacak bir şey yoktu. İdmanocağı takımının basketbol şubesi vardı. Ben de bu takıma gidip basketbol oynamaya başladım.”

                  Takım Kaptanı Mehmet Alemdar da önce futbol topunun peşine takılmış. O da boyu uzadığı için basketbola yönelenlerden. “Ben de her Trabzonlu genç gibi futbol oynadım. Bu ortaokula kadar devam etti. Ortaokulda okurken bir yaz boyum 6-7 santim uzadı. Ayaklarıma hâkim olamayınca basketbola döndüm.”

                  27 yaşındaki kaptan şehrin iki önemli takımı İdmangücü ve İdmanocağı’nın formasını ıslattı. Ama onun en büyük hayali Trabzonspor’da oynamaktı. “Ben başladığımda Trabzon’un basketbol takımı yoktu. Herkes Ülker der, NBA der ama benim hayalimi geceleri hep Trabzon forması süslerdi. Üstelik ortada takım falan yoktu. Hatta lise birinci sınıfta okurken o zamanın yöneticilerinden Muhittin Öztürk’le karşılaşmıştım. Kendisine ‘Size bir şikâyetim olacak’ dedim. ‘Buyur yavrum’ dedi. Ben de ‘Niye basketbol takımı kurmuyorsunuz?’ diye sordum. Takım iki sene önce kuruldu. Hiç düşünmeden Trabzonspor’a geçtim. Şu an inanın ne diyorum biliyor musunuz? İyi ki yaşım ilerlemeden bu takım kuruldu da bu formayı giymek bize nasip oldu.”

                  Trabzon’un dışarıdan bünyesine kattığı oyunculardan biri Murat. Geçen yıl Maltepe Üniversitesi’nde oynayan İstanbullu Murat, Trabzonspor’u büyük kulüp olduğu için tercih ettiğini söylüyor. Tabii bu büyüklük futboldaki büyüklük. Ama o bunun basketbola da kayacağını düşünüyor. Murat, Trabzonspor’un futbol maçı kaybettiği zaman takımdaki oyuncuların moralinin bozulmasına başlarda bir anlam verememiş. Ama şu an buna alışmış durumda. 22 yaşındaki oyuncu arkadaşlarının neredeyse basketbol kadar futbol konuştuğunu da belirtiyor. Şehirde basket takımının varlığından haberi olmayan insanların sayısı oldukça fazla. Hatta üzerlerinde Bordo-Mavili eşofmanlar olunca insanların ‘PAF takımından mısınız?’ diye sormalarına alışmış durumda. Şu an en büyük sorunu İstanbul’a nispeten küçük bir şehir olan Trabzon’da yapacak fazla bir şeyin olmaması. Boş vakitlerinde can sıkıntısından özel antrenman yaptıkları bile oluyor. Murat’ın bir özelliği de Beşiktaş’ı tutması. “Allah’tan Beşiktaş’la kimsenin sorunu yok. Ya Fenerli olsaydım?” diyor.
                  Bizim çektiğimiz, adamlığın bedeli...

                  Yorum


                  • Kural hatası yok, maç tescil ediliyorFederasyona yakın kaynaklar Fenerbahçe-Sivasspor maçının tescil edileceğini belirtti







                    Maç içinde gelişen bir durum yok. Kural hatası çıkacağını hiç sanmıyorum. Hem listeyi görmüşler hem de itiraz ediyorlar. Bu kadar ikiyüzlülük olmaz.

                    Hatırlanırsa 1,2 sene önce Rize'ye karşı 3-0 hükmen galip ilan edilmiştik. Ama Rize yanlış oyuncu oynattı/oynatma mı bakmamıştık bile. Federasyon tespit edip hükmen galip ilan etmişti ve hatta üzüntümüzü belirten açıklamalar da yapmıştık. Trabzon farkı bu işte!

                    Yorum


                    • İlk olarak fromTheRApBZONe tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                      fener sivas maçının ne olacağı belli oldumu acaba her ağızdan başka ses çıkıyo tv larda.
                      öyle bişe olursa herkes ayaklanır

                      Yorum


                      • YATTARA'NIN DURUMU
                        Kafkas, Yattara'nın doktorlara göre hazır gibi görünmesine rağmen önemli bir sakatlık geçirdiğini dile getirerek, ''Yine kasıkta sakatlık yaşıyor. Psikolojik olarak tam hazır hissetmediği sürece teknik direktörümüzün onu düşüneceğini sanmıyorum. İdmanlarda bu hafta göstereceği performansa ve hocamızın kararına göre kadroda olup olmayacağı belli olacak, ama şu anda görünen tıbben bir rahatsızlığı yok'' dedi.
                        2010-2011 Sampiyonu Trabzonspor

                        Yorum


                        • Onsdag 28 feb 06:44 |




                          En helt fantastisk match!

                          Hej!

                          Fick i helgen uppleva en otrolig matchvändning, som jag nog inte varit med om tidigare. Vi spelade en som alltid väldigt känsloladdad match mot en av de största rivalerna Besiktas på hemmaplan. Det var en mycket viktig match för oss då vi ville fortsätta att vinna och dessutom visa att vi egentligen har helt fel tabellplacering.

                          Det var utsålt till sista plats och matchen hade en enormt skön inramning med 26 000 på läktaren som ville visa att dem stöttar laget till 100 %. Vi startade matchen i högt tempo och radade upp chanser men gjorde inga mål. Tyvärr gjorde Besiktas två mål på tre chanser i den första halvleken så det såg minst sagt mörkt ut när vi gick till halvtidsvila. Tränaren var dock fortfarande optimistisk eftersom vi spelat så pass bra i den första halvleken. Han gjorde två byten i halvtid bl. a så satte han in en anfallare till, vilket skulle göra susen i den andra halvleken.

                          Efter de första 15 minuterna av den andra halvleken var nog de tillresta Besiktas-fansen i chock tillstånd. Medan vi och våra fans befann oss i någon form av trans-tillstånd. Anledningen var givetvis att vi lyckats vända matchen och gjort tre mål!! Och att detta hände på så kort tid gjorde givetvis att hela arenan fullkomligen kokade av glädje. Något av det största jag upplevt faktiskt...Helt i klass med den känsla jag hade efter derbymålet mot ÖIS 2005!

                          Det är just denna sortens matcher man som fotbollsspelare vill uppleva. En match som har det mesta, från besvikelsen i halvtid till total utskåpning i den andra halvleken och med supportrar som sjunger så högt att det var omöjligt att kommunicera på planen. Hade nere en kompis på matchen och han tyckte det var bättre tryck här än på Nou Camp, då förstår ni kanske varför jag låter så lyrisk när jag skriver.

                          Hur som helst så är det nu dags att ladda om igen och komma ner på jorden, för imorgon onsdag så har vi en mycket viktig cupmatch mot Gaziantepspor på bortaplan. Sitter just nu på hotellet och laddar inför morgondagens drabbning. Vi har med oss 1-0 från hemmamötet i denna kvartsfinal.

                          Det har annars varit lite rykten i media om att eventuellt Roland Andersson ska komma ner och titta på någon av mina matcher. Han var inte på plats mot Besiktas, men jag hoppas att han tar sig tid att komma och titta innan nästa trupp tas ut. Vore jäkligt kul att komma med...

                          ***

                          Verkar som delar av den svenska presskåren läser min blogg för det kom en hel del samtal om Tayfun Korkut som han heter. Kul att man kan bidra till att sälja lösnummer...(om dem nu skrev något om det?) Skämt å sido, jäkligt synd att Blåvitt inte verkar intresserade av honom. Jag och Tayfun blev vänner när vi spelade i Genclerbirligi. Han kom från Besiktas i januari förra året till oss och spelade då samtliga matcher för oss fram tills sommaruppehållet. Dock kunde han inte stanna i Turkiet p g a militärtjänstgöring som alla turkiska medborgare måste göra innan en viss ålder. Han flyttade då till Spanien där han bor och tränar själv numera i väntan på ny klubbadress. Han är en gedigen spelare som skulle tillföra allsvenskan mycket tror jag! Han är för tillfället matchotränad men det är väl därför man i Sverige har världens längsta försäsong så att man ska komma i form? Nog tjatat om detta.

                          Hörs i nästa vecka!

                          Bu rispin 28 şubatta yazdığı yazı

                          Torsdag 22 feb 22:26 |

                          Flytet håller i sig!

                          Hej!

                          Det har gått fortsatt bra för mig och laget sen jag kom hit. Jag har nu hunnit med 6 matcher och jag har fortfarande inte känt hur det är att förlora i Trabzonsportröjan. Hoppas det fortsätter så...

                          Förra helgen hade vi bortamatch mot Denizlispor och den blev oväntat tuff. Vi hade stenkoll på matchen och ledde efter 25 minuter med 2-0 och matchen kändes som att de var avgjord, men helt plötsligt så tappar vår målis in en enkel boll och Denizlispor hade känning igen. Innan halvtid var det kvitterat till 2-2 och matchen var nu helt öppen igen. Vi lyckade dock resa oss i den andra och även om matchen var spelmässigt jämn så lyckades vi ändå vinna med 4-3 efter att vår anfallare Umut avgjort matchen med 5 minuter kvar.

                          I helgen har vi nu en väldigt intressant match nämligen Besiktas här i Trabzon. Det krävs nog att vi fortsätter vinna om vi ska kunna börja tänka på en topp-placering innan seriens slut. Formen är otroligt bra för tillfället så vi bör ha en god chans att kunna ta tre poäng. Vi har redan klättrat ett antal placeringar i ligan och vi har absolut ett lag för att tillhöra toppen så det är bara att köra på!!

                          Har nu äntligen kommit till rätta med hus, internet, telefon m.m så jag lova att försöka uppdatera lite oftare framöver. Hoppas ni fortsätter att läsa om livet i Turkiet.

                          Har annars haft lite dålig koll på hur formen är hos de blåvita men har förstått att det varit ganska hett intresse i de träningsmatcher som spelats. Har annars tipsat blåvitt om en riktigt bra mittfältare med fantastiskt bra meriter, bl a fyra år i La Liga och ett 40-tal landskamper för Turkiet, men det verkar inte som att Håkan och kompani har fastnat för honom. Jäkligt synd för jag tror att han skulle kunna tillföra en del till laget. Han är dessutom kontraktslös så han skulle inte vara någon stor kostnadsrisk. Jag skriver inte namnet i fall det av någon anledning skulle vara så att man fortfarande är intresserade. Jag får ringa Håkan och kolla.

                          Ha det gott!

                          Bu da 22 şubatda yazdığı yazı tercüme edebilecek biri aranıyor
                          En son marcelinhos100 tarafından düzenlendi; 06.03.2007, 14:33.
                          2010-2011 Sampiyonu Trabzonspor

                          Yorum


                          • Söndag 04 feb 17:57 |

                            RİSP

                            Tre matcher på sex dagar!

                            Hej igen!

                            Ursäkta att jag inte uppdaterat i mitten på veckan, men det har varit en minst sagt intensiv vecka. Vi har spelat inte mindre än tre matcher på sex dagar.

                            Vi började förra helgen med ligadebuten mot Kayserispor hemma där vi spelade 0-0. Jag spelade 90 minuter och det gick spelmässigt riktigt bra. Det kunde dock ha slutat illa då jag orsakade straff(jäkligt billig straff från domaren) i slutet av matchen. Som tur var så räddade vår målvakt Tolga straffen och matchen förblev mållös.

                            I onsdags så var det dags för den första kvartsfinalen av två mot Gaziantepspor. Vi spelade hemma inför nästan ett fullsatt stadion trots att det rådde snökaos,(ja ni läste rätt) här i Trabzon. I min förra blogg så rapporterade jag ju om strålande väder och sol, och gottade mig lite över att ni hade det kallt där hemma, men det straffade sig uppenbarligen då jag fick hit Sverigeväder om än bara för en dag...

                            Hur som helst så spelade vi en bra anfallsfotboll trots den snötunga planen och vi hade kunnat vinna med ett par mål om vi förvaltat våra chanser lite bättre. Matchen blev till slut bara 1-0 efter mål av vår turkiska landslagsytter Gökdeniz. Men det får ändå anses som ett bra resultat inför returen om två veckor.

                            Så igår lördag så var det alltså dags att avsluta en ganska hektiskt matchvecka med ligamatch mot Vestel Manisaspor på bortaplan. I den första halvleken så spelade vi faktiskt riktigt uselt och skapade endast några halvchanser. Manisa var något hetare än oss och vi såg faktiskt lite slitna ut. Men så i den andra halvleken så flyttade vi upp positionerna lite grann och tog kontroll över matchen. Dock har vi väldigt svårt att få till det i det sista avgörande momentet, då vi gärna passar bollen en gång för mycket i stället för avsluta anfallen. Så matchen slutade 0-0, vilket inte är ett dåligt resultat men för en klubb som Trabzonspor så är det egentligen inget annat än vinst som räknas.

                            Så sammanfattningsvis så kan jag väl säga att jag kommit bra in i laget och vi har ju hållit nollan tre matcher på raken vilket är skönt då min uppgift här är att stabilisera försvarsspelet. Dock har vi en del att jobba på i anfallsdelen, men vi har en väldigt bra trupp med många alternativ att välja på, så det lossnar nog snart tror jag. På pappret skulle jag vilja påstå att vi har ett lag för att tillhöra topp-3, men denna säsongen får bli till att mobilisera ett lag som står slagkraftigt till nästa säsong. Vi får se turkiska cupen som en enklare väg att ta oss till UEFA-cupen nästa år.

                            Idag är jag ledig, vilket är otroligt skönt för kroppen då jag är lite småsliten. Imorgon börjar träningen igen inför nästa helgs ligaomgång förhoppningsvis då med en trepoängare i bagaget...




                            Lördag 27 jan 12:51 |


                            "Debuten avklarad"

                            Tjena!

                            Gjorde min debut i Trabzonspor-tröjan i helgen som gick! Vi spelade en mycket viktigt cupmatch mot som jag förra veckan skrev mot Konyaspor. Jag spelade 90 minuter och det kändes faktiskt riktigt bra, även att jag legat magsjuk innan matchen.

                            Vi spelade stundtals riktigt bra och radade upp målchanser så vi borde ha avgjort matchen i ett tidigt skede, men matchen slutade 1-1 efter att Konyaspor kvitterat i 90:e minuten på straff. Straffen uppkom förövrigt minst sagt jäkligt onödigt. Min mittbackskollega Milan Stefanov får en armbåge i sidan och ger igen med samma mynt vilket givetvis domaren ser, med rött kort och straff till följd. Men poängen räckte ändå till vidare avancemang i cupen, så i nästa vecka spelar vi kvartsfinal mot Gaziantepspor den första av två möten.

                            Annars så bor jag och familjen fortfarande på hotell vilket är lite frustrerande då man har barn. Även om vi bor lyxigt i en svit med all sorts service så känns det ändå inte helt hundra att inte helt kunna ta vara på sig själv. Därför längtar jag tills vi hittar ett hus där barnen kan få lite större ytor att leka på och framför allt komma till rätta i vardagen. Vi får se hur lång tid det tar att hitta vad vi söker...?

                            Har hört att det blivit kallare i Sverige nu så jag tänkte värma upp er med en väderrapport i från Trabzon. Vi har haft riktigt sköna dagar med temperaturer kring 15-16 grader och delvis soligt. Så man saknar inte vintern i Sverige direkt...

                            Nu närmast i helgen så drar ligan igång igen med hemmamatch mot Kayserispor och därefter alltså cupen. Återkommer med matchrapporter i mitten på nästa vecka.

                            (0 kommentarer)
                            En son marcelinhos100 tarafından düzenlendi; 06.03.2007, 14:34.
                            2010-2011 Sampiyonu Trabzonspor

                            Yorum


                            • ne diyor burda beşiktaşamı gidiyormuş
                              Birgün herkes TRABZONSPORlu olmasın

                              Bırakın o şeref bizde kalsın....!

                              Yorum


                              • Albayrak, şampiyon adayını açıkladı



                                Trabzon'un Başkanı Nuri Albayrak, 2. yarıda yakalanan çıkıştan memnun. Uzun bir aradan sonra yüzü gülen Albayrak, ligdeki şampiyonluk adayınıda açıkladı...
                                Trabzon Başkanı Albayrak, "Şampiyonlar Ligi için Beşiktaş ve G.Saray ile çekişeceğiz" diyerek Fenerbahçe'nin şampiyon olacağını ima etti.

                                İkinci yarıda 6 maçta 14 puan toplayarak dikkatleri üstüne çeken Trabzonspor'da, başkan Nuri Albayrak, suskunluğunu 2-1 kazandıkları Konyaspor karşılaşmasının dönüşünde bozdu.

                                İkinci devrenin lideri olduklarını vurgulayan Albayrak, "İlk yarıda istenmeyen sonuçlar aldık. Bizi hep bağrına basan taraftarlarımızı ve sevenlerimizi üzdük. Bu başarısızlıkta sakat oyuncularımızın çokluğu, yeni alınan futbolcuların uyum sağlayamaması, hakem hatalarının fazlalığı ve hatta bizim bile payımız vardı. Ancak devre arasında bazı futbolcularla yollarımızı ayırdık; Risp, Ayman ve Ceyhun'u renklerimize bağladık. Taraftarlarımızın da yeniden takıma sahip çıkmasıyla Süper Lig'de 6 maçtan 14 puan çıkardık. Fortis Türkiye Kupası'nda da yarı finale yükseldik" diye konuştu.

                                '11 MAÇTA 30 PUAN'
                                Ligde bundan sonra yapacakları 11 maçtan 30 puan çıkararak Şampiyonlar Ligi'ne katılacaklarını ifade eden Albayrak, "Takımımız ikinci yarıda gerçekten mükemmel futbol oynuyor. Çıkış içerisindeyiz. Şampiyonlar Ligi'ne katılma mücadelesinde iki rakibimiz var. Bunlar Beşiktaş ve Galatasaray... Beşiktaş'ı ligde iki kez yendik. Galatasaray'ı ise 3-1 mağlup ettik. Hafta sonunda Ali Sami Yen'de Galatasaray ile yapacağımız maçı da kazanmak istiyoruz" ifadesini kullandı.

                                Asıl hedeflerinin kupayı kazanmak olduğunu belirten Nuri Albayrak, "Türkiye Kupası'nda yarı finale kaldık. Kupayı da alacağımıza inanıyorum" ifadesini kullandı.

                                Doğan'ın arkasındayız

                                Nuri Albayrak, teknik direktörleri Ziya Doğan'a sonuna kadar destek vereceklerini kaydetti. Albayrak şunları söyledi: "İlk yarıda Ziya Doğan'ın kellesi isteniyordu. Ama biz Ziya Doğan'a inanıyoruz. Ne olursa olsun yola onunla devam edeceğiz. Ziya Doğan hem çok kaliteli bir insan hem de iyi bir çalıştırıcı. Nitekim ikinci yarıda aldığımız başarılı sonuçlar bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi."
                                Bizim çektiğimiz, adamlığın bedeli...

                                Yorum

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                WhatsApp WhatsApp’tan Yaz
                                Yükleniyor...
                                X