sakıp özberk terbiyesizlik yapmış.....ne kadar kötü olursa olsun bu takımın başında bi hoca varken ben takıma talibim denmez....getireceği futbolcu erhan albayrakmış.....biz çok gördük onları.....
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler
Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
-
Taraftarlar çileden çıktı!
Trabzonspor'un Bursaspor deplasmanından mağlubiyetle ayrılması Bordo-mavili taraftarları çileden çıkardı. Taraftarlar, maçın ardından Bursa Atatürk Stadyumu'ndaki koltukları kırdı.
Bursaspor'un 2-1 galibiyetle ayrıldığı maçın ardından Yeşil-beyazlı futbolcular ise, kendilerini 90 dakika boyunca yanlız bırakmayan taraftarlarının yanına koştu. Büyük sevinç yaşayan futbolcular, timsah yürüyüşü yaparak galibiyetin mutluluğunu taraftarlarıyla paylaştı. Trabzonspor'u desteklemeye gelen bini aşkın Bordo-mavili taraftar ise, 20 bin Bursaspor taraftarının, "Trabzon kümeye" şeklindeki tezahüratlarıyla tamamlanan maçın ardından stattaki koltukları kırdı. Emniyet Müdürlüğü olay çıkartan taraftarları kamerayla tespit ederken, Bordo-mavili taraftarlar yönetimi istifaya davet etti.
Bu arada, şuanda Trabzon Emniyet Müdürü olan Bursa'nın eski Emniyet Müdürü Reşat Altay da karşılaşmayı protokol tribününde izledi.
Öte yandan, muhtemel olayların önlenmesi açısından misafir takımın taraftarları, stattan karşılaşmanın bitiminden yarım saat sonra çıkartıldı.[ille d' 7]
Yorum
-
hezimeti resmi olarak yayınlamayaİlk olarak chovy tarafından gönderildi Gönderiyi görüntülebızım resmı sıtemız ne ıse yarar bılen var mıfenerbahçe dünya pisliğidir..
her şeyin hesabı sorulur bir gün.....
Yorum
-
Trabzonsporlu Hasan Geceyi Hastanede Geçirecek
Bursaspor-trabzonspor Maçında Yüzüne Aldığı Darbe Sonucu Hastaneye Kaldırılan Trabzonsporlu Oyuncu Hasan Üçüncü'nün, Geceyi Hastanede Kontrol Altında Geçireceği Bildirildi.
Bursaspor-Trabzonspor maçında yüzüne aldığı darbe sonucu hastaneye kaldırılan Trabzonsporlu oyuncu Hasan Üçüncü'nün, geceyi hastanede kontrol altında geçireceği bildirildi.
Acıbadem Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Jale Aydınlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karşılaşmanın 14. dakikasında Bursasporlu oyuncu Frasineanu'nun ayağının yüzüne çarpması sonucu ambulansla hastaneye getirilen Hasan Üçüncü'ye gerekli müdahalenin yapıldığını söyledi.
Oyuncunun hastaneye getirildiğinde görme bozukluğu yaşadığını belirten Aydınlı, ''Künt travmaya bağlı göz içi travması vardı. Hastamızın ilk müdahalesi yapıldı. Şu an için bu kanama kontrol altına alındı. Görmesi açılmaya başladı. Bu gece gözlem altında tutacağız. Yarınki durumuna göre tekrar değerlendirip ne zaman taburcu edileceğini bildireceğiz'' dedi. (Anadolu Ajansı)
Yorum
-
Arkadaşlar,buradan şuçluları işaret ediyor ve işareti alanlar ardına bakmadan acil yol alıyor,1.nuri albayrak ve ekibi2,ziya hoca ekibi,3 futbolcular,malzemeciler, vb sahsiyetler,,,,,tek suçsuz emektar taraftar gerisi yalan,,,,takım 2.yarı altyapı oyuncularına deneyim kazandırsın veya trabzon lisesi yerimize oynasın daha başarılı olur kanaatindeyim.hoşçakalınTÜRK;E KEFEN BİÇENİN SONU KORKUNÇ OLUR;
Yorum
-
BİR STAD, İKİ YILDIZLA ALBAYRAK BAŞKAN!
Trabzonspor'un 'Hedef 100 Bin Üye' kampanyası, bir ihtilal gibi algılandı. Ve o ihtilal bu kampanyanın evladı Atay Aktuğ'u yedi. Trabzonspor'un 5 bine yakın genel kurul delegesi artık kontrolden çıkmıştı. '100 Bin Üye' kampanyasında gruplar halinde yapılan üyelik furyasında kitle örgütleri, mahalleler, iş adamları yığınla üyeyi kontrol ediyor, başkan adayları ile pazarlığa rahatlıkla oturup kontrol ettiği üye sayısına tekabül edecek yönetim kurulu üyelik kontenjanını da istiyordu. Yani, artık genel kurul delegeleri hem kontrol altında, hem de değildi.
Önümüzdeki genel kurulda oy kullanacak genel kurul delege sayısı tahminen 8 bin olacak. 8 bin kişinin sandığa gideceği bir genel kurul, mini bir yerel seçimdir ve bu mini yerel seçimde seçmene dönük vaatler sandığın da kaderini belirleyecektir. 2005 genel kurulu da öyle oldu.
YILDIZLA GİRDİ, STATTA BİTİRDİ
Trabzonspor'un ihtiyaçlarını, taraftar beklentisini, bu beklentinin genel kurula yapacağı baskıyı iyi tespit eden Nuri Albayrak, başkanlık sürecine start verdiği anda vaatleri de beraberinde geldi. İki yıldız alacak, stadı yeniden yapacaktı. Bu vaatler toplumun hoşuna gitti. 5 bine yakın genel kurul delegesinin gönlünü okşadı ve o tarihi farkla sandıktan galip çıktı.
İTTİFAK OLSAYDI NE OLURDU?
Albayrak'ı başkanlık sürecine taşıyan sebepleri art arda sıraladığımızda Albayrak'a karşı bir ittifakla iki adaylı seçime girilseydi ne olurdu? Bu sosyal tahmini yapmak zor. Çünkü ortada bir sonuç var ve o sonucun çıkardığı gerçek de Albayrak'ın başkan olduğudur. Eğer Albayrak karşısında bir rakiple yarışmış olsaydı değişen bir şey olmayacaktı. Çünkü artık taraftar bazındaki Albayrak 'beklentilerin adamı' tanıma oturuyordu.
Vaatler ve beklentiler kişide çakışınca o gücün karşısında kimse duramayacaktı. Yani taraftar vaatleri, o vaatleri gerçekleştirebileceği insanın cüzdan gücü ile üst üste koyuyordu. Vaatler kadar vadedenlerin inandırıcılığı da önemliydi. Albayrak bu inandırıcılığını limanın sahibi, ünlü iş adamı, medya patronu ve üstelik başbakanın en yakınındaki isim olarak zaten çoktan topluma kazandırmıştı.
EN İYİ LİSTE KİMİNDİ?
2005 genel kurulunda delegasyon tercihini (En iyi kim yönetir, en iyi kim üretir, en iyi kim listesini şekillendirmiştir?) kriterlerinden çok, (En iyi kim gönlümü okşayarak vaatte bulunuyor?) idi. Albayrak'ın ekonomik durumu, var olan ekonomik gücü ve vaatleri çakışınca seçimin kaderi Albayrak'ın lehine çoktan belirlenmişti bile. Genel kurul delegesinin dikkat ettiği bir husus da popülist söylem sahiplerinin cüzdan güçleri ile paralellik göstermesi... Bu da Albayrak'ı başkan yapan en önemli faktörlerin başında yer aldı.
ÖNAL "BEN ÖYLE KONUŞAMAM"
2005 genel kurulundaki ince bir ayrıntıdan bahsedelim. Albayrak'ın iki yıldız ve stat vaadlerine karşılık başkan adayı İskender Önal'a kurmayları gelerek şunu söyledi: "Biz de bazı vaatlerde bulunalım." Önal'ın cevabı şöyle oldu: "Yapamayacağım vaatte bulunamam." Bu, 2005 genel kurulunun vaatler konusunda ne denli belirleyici bir rol oynadığının da ifadesiydi.
SEÇİM KAZANMA LİSTESİ
2005 genel kurulun bir başka belirleyici faktörü ise, her üç başkan adayının da seçimi kazanma listesi yapması... Birbirlerini yakın markaja alan adaylar, karşı listeye darbe vuracağını inandığı isimleri listelerine aldılar. Örneğin, biri bir ilçeden listesine birini almışsa öteki iki aday da aynı ilçeden yönetimine adam aldı. Bu da listelerin şekillenmesinde 'göreve göre adam değil, karşı listenin gücünü delme anlamında adam bulma' şeklinde biçimlendi.
ÜÇÜMÜZDE ÇEKİLELİM
2005 genel kurulunun üç başkan adayı (Nuri Albayrak, Özkan Sümer ve İskender Önal) seçimden birkaç gün önce bir araya gelip medyaya samimi pozlar verdiler, birlik ve bütünlükten, yarış sonrası kim başkansa ona biat etmekten bahsettiler. Ama bu görüşmenin perde arkasında ilginç bir olay yaşandı. Başkan adayı Özkan Sümer, iki başkan adayına, o başkan adaylarınca da kabul edilmeyeceğini bildiği bir öneri getirdi: "Üçümüz de başkanlıktan çekilelim. Bir başka aday etrafında toplanalım." Bu, Sümer'in bir (B) planı mı, yoksa ileride koz olarak kullanacağı hamlesi miydi? Bunu Sümer'den başka kimse bilemiyor. Eğer hem Albayrak hem de Önal Sümer'in bu teklifine "Evet, kabul ediyoruz" deselerdi ve "Kimi öneriyorsun?" şeklinde bir soru yöneltselerdi, Sümer kimi başkan olarak önerecekti? Bu da muamma... Ama ortadaki gerçek, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelindiği bir anda Sümer'in ?Üçümüz de çekilelim? teklifi idi.
ÖZAK TELEFONLA OY İSTEDİ
2005 genel kurulunun en önemli ayrıntılarından birinin Bayındırlık Bakanı olarak Faruk Özak'ın İskender Önal'ın listesine telefonla oy istemesiydi. Bu da Ak Parti'nin genel kurul sürecinde bütünlük içinde hareket etmediğinin bir kanıtı olarak kayda geçti. Önal, başkan adaylığını açıklamasındaki en önemli sebeplerden birini de şu şekilde aktarıyordu: "Eğer o an görevden kaçsaydım, Önal da Özak da Albayrak'ın başkanlık önünü açtı, yorumunu yapacaklardı."
BAŞBAKAN BARIŞMAK İSTİYOR
Nuri Albayrak'ın Trabzonspor başkanı olmasındaki en büyük faktör, Trabzonspor ile Başbakan R.Tayyip Erdoğan arasında esen soğuk rüzgarlardı. Sümer'in istifasından sonra Trabzonspor camiası ile Başbakan arasında ipler gerildi. Albayrak, Erdoğan'a yakın bir isimdi ve O'nun başkan adaylığını açıklaması şehirde hemen şu efsaneyi yarattı: "Başbakan, Albayrak'ı Trabzonspor ile barışmak üzere gönderdi." Bu şehir efsanesini Albayrak da çok iyi değerlendirdi, hatta söylemlerinde "Siyasi iktidarla uyumlu, barışık bir yönetim biçimi sergileyeceğiz" dedi. (Karadeniz Gazetesi)Hakan KULAÇOĞLU: "Sabırlı, sistemli ve ekonomik, tüketen değil üreten bir Trabzonspor oluşturmak."Murat
Yorum
En Aktif Kullanıcılar
Daraltma
En aktif kullanıcı yok.

Yorum