İlk olarak Cangele tarafından gönderildi
Gönderiyi görüntüle

Bunların hepsi bir oyun!
3 Temmuz sabahı yer yerinden oynadığında ve sosyal medya: "Acaba şimdi ne olacak?"larla çalkalandığında, Trabzonspor taraftarı kendi arasında şunları konuşuyordu: "Eğer Sadri Şener öyle bir şey yaptıysa bu şehre bir daha asla adımını atamaz."
Oysa 3 Temmuz'dan bugüne genel itibariyle Fenerbahçe taraftarı (bilinçli Fenerbahçe taraftarını ayrı tutuyorum), kendi takımının değil Aziz Yıldırım'ın taraftarlığını yaptı sadece. Takımını lekeleyen bir insanı koruma eğiliminin ardında nasıl bir psikoloji var bilemiyorum. Destek denilemez buna, fanatizmin gerçekten uç ve yanlışa götüren bir boyutu olsa gerek. Aşık olduğunuz insanın hatalarını görmek istememe ya da bilerek ve isteyerek bu toplu örtbas edişe çanak tutma durumu olsa gerek...
Bırakın arınsın kirden, bırakın "şikeci" olarak anılmasın koskoca bir camia. Bunlar da yetmezmiş gibi isimlerini lekeyen, suçu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, UEFA, UEFA Disiplin Kurulu, UEFA Tahkim Kurulu, CAS tarafından sabitlenmiş ve son olarak Yargıtay'ca hakkındaki kararların onanacağı başkanlarını tekrar yönetime seçtiler. Bu kadarı komedi filmlerinde bile olmaz. Bu neyin ısrarıdır? Takımına destek olursun, adını lekeleyene değil.
***
İnanılmaz ama siyasiler hep bir ağızdan (ilk defa bu konuda ortak olarak) Aziz Yıldırım'a destek oldular: İktidarıyla, muhalefetiyle... Adaletin terazisi Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarından yana mı basmalıydı? Sayılara göre adalet biçmeye başladık demek ki. Peki ya her zaman adaletsizliğe isyan eden o aydın insanlarımıza ne demeli, medyanın kanaat önderlerine, adalet lafını dilinden düşürmeyenlere? "Ben Aziz Yıldırım'ın yanındayım, bunların hepsi bir oyun" sözünü söylemenin bilinçli ya da bilinçsiz ama eninde sonunda adalete ihanet etmek olduğunu düşünüyorum.
***
Başbakan: "Fenerbahçe’nin 20-25 milyon taraftarı var. Beşiktaş’ın 10-15 milyon taraftarı var. Böyle yaptığınızda kitlenin tamamını cezalandırmış oluyorsunuz. Bunu tasvip etmiyorum."derken niye o aydın insanlarımız çıkıp şunu demedi; "Ben Trabzonspor taraftarı değilim ama Trabzonspor'un ve Trabzonsporlular'ın hakkı bu cümlenin neden ucunda kıyısında yok?"
Sahi Trabzonspor'un haklarını neden kimse telaffuz etmiyor/edemiyor?
Devlet Bahçeli: "Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'ye çok değerli hizmetler sunan bir değerli başkandır." derken hangi "değerli" hizmetleri kastediyor ve niye çıkıp da bir kere bile Trabzonsporlulara haksızlık yapıldı demiyor?
Kemal Kılıçdaroğlu: "Aziz Yıldırım'a büyük haksızlık yapıldı" derken hangi haksızlıktan bahsediyor ve neden esas şu soruyu sormuyorİ "Kişilerle kurumlar neden ayrılmalıdır? Ve neden bu ülkede hep güçlü olan kayırılmalıdır?"
Hangi ülkede eski TFF Başkanı, şike olaylarında kayırdığı takımın başına aday olur bilinmez ama bizim eski TFF başkanımız şunu da diyebiliyor mesela: "Fenerbahçe’yi korumak için elimden geleni yaptım. İddia ediyorum ben olmasaydım Fenerbahçe 8, milli takım da 3 ila 5 yıl arası ceza alırdı."
E artık bunların da akılla mantıkla izahı olmasa gerek! Bunu da gör "bunların hepsi oyun" diyen kardeşim(!) olur mu?
***
Yargıtayın kararı onamasının ardından Aziz Yıldırım'a "Onursal başkanlık" vermeyi düşünenler bile türedi, bu "onur"u Aziz Yıldırım'a, Fenerbahçe'nin geleceğini ve adını lekelediği ayrıca ülke futbolunu da dünyaya rezil ettiği için mi verecekler, o da merak konusu.
Daha çookkk Olimpiyat elemelerinde yüzümüze: "Biz onlar gibi şikeci değiliz!" demeye devam ederler. Futbol öyle zevksizleşti ki Milli Takım'ın maçlarını heyecanla izleyen insanlar bile artık maçtan son dakikada haberdar oluyor, belki de umursamıyorlar bile. Yok edilen sadece Trabzonspor'un hakları, haklılığı değil "bunların hepsi bir oyun" diyen kardeşim, yok edilen bir ülkenin futbol zevki ve ...
***
Şu an medya üzerinden dalga dalga Fenerbahçe'ye bir oyun oynandığı, neden sadece Aziz Yıldırım'a ceza verildiği (ki cezaların kimlere verildiği de ortada), belgelerin sahte olduğu, sadece yıkmak için bu girişimlerin yapıldığı haberleri ısrarla yayılıyor. En güvenilir gazeteciler bile sadece ve sadece Fenerbahçe'nin hakkından bahsediyor. Bu işi Aziz Yıldırım yaptı evet, meyvesini de Fenerbahçe yedi, cezasını da kişilerle birlikte meyveyi yiyenler çekmeli. Rıdvan Dilmen bir kere de bu konu üzerine Başbakan'la görüşür mü dersin, "bu bir oyun" diyen kardeşim?
Bir gecede 58. madde değiştirilirken "Şike olayı patlak verir vermez, yasa değiştirmek etik değildir. Esas oyun budur. Siz Trabzonspor'un hakkını yiyorsunuz" dediniz mi? Demediniz "bu bir oyun" diyen kardeşim. Trabzonspor alın teri döktü, taraftarının sevinci çalındı, üzüntüden hayatını kaybeden taraftarları oldu dediniz mi? Demediniz, "bu bir oyun" diyen kardeşim.
Bir gecede Aziz Yıldırım için yasa değiştirmiş bir meclis, dünyanın verdiği kararlara sırtını çeviren kukla bir TFF oldukça merak etmeyin, etrafa pompalanan yalanlar, sahte gündemler dokunmayacaktır çok fazla. Hayali canavarlar medyada iyi iş yapıyor nasılsa şu an. Bu bir oyun evet. Ve bu oyunda anlaşılan "hak" da yalnız Fenerbahçe'ye ait. Çünkü Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarı var. Adalet taraftar sayısına göre şekillenen bir kavram belli ki "bu bir oyun" diyen kardeşim.
***
Hadi bir oyun da benden: Yer değiştirin takımları ve olayları. Trabzonspor şike yapsın. 58. madde bir gecede değişir miydi? Sadri Şener tekrar Trabzonspor'a başkan olabilir miydi? Trabzonspor taraftarı "ohh ne güzel şike yaptın başkan" dercesine yüzlerine Sadri Şener maskeleri takıp eylem yapar mıydı? Başbakan: "Şu kadar milyon Trabzonspor taraftarını mağdur edemeyiz" der miydi?
Devlet Bahçeli: "Sadri Şener değerli bir spor adamı" der miydi?
Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe için yaptıklarını Trabzonspor için yapar, UEFA ile pazarlığa oturur muydu
Trabzonspor çoktan küme düşmüş olmaz mıydı? Bütün bu "yeniden yargılansın" işin içinde cemaat var diyenler aynı şeyi Trabzonspor için der miydi?
Sağda solda insanlar: "Bu Fenerliler de "kupa da kupa" diyip duruyorlar" mı derdi, yoksa "Fenerbahçe hakkı olanı istiyor" mu derdi?
Kim Trabzonspor'un yanında olurdu? Şike yapan cezasını çeksindi, değil mi "bu bir oyun" diyen kardeşim?
***
Herkes elini vicdanına koysun, adalet çoğunluğun, gücün, paranın yanında değildir. Mücadelemiz bu konuda birleşen siyasilere, Fenerbahçe'nin arka bahçesi gibi çalışan TFF'ye değil sadece, aynı zamanda adaleti çoğunluğun ve gücün yanında görmeyi normalleştirmiş insanlara da...
İşte bu yüzden Trabzonsporlu olmak bir kere daha güzel, anlamlı ve onurlu... İşte bu yüzden Trabzonspor bir duruş, bir yaşam şekli, sonsuz bir tutku.
Son sözü Şenol Güneş söylesin: "Ülkeyi de futbolu da yönetenlere güvenmiyorum" ve "Paraya karşı yetenek ve emeğin savaşını verdik.. Tarih bunu da yazacak!" yaz kenara bunları "bu bir oyun" diyen kardeşim!
http://www.ajansspor.com/yazarlar/ci..._bir_oyun.html
Akşam bazı medya kanallarını izleyip ''lanet olsun bunlara,bunları tv lere çıkaranlara ve de bunlara inananlara.Ne halleri varsa görsünler. Bu ülkede adaletli bir şey yapılamaz'' diye düşünmeye başlamışken bu yazı sabah sabah çok iyi geldi.
Teslim olmak yok.Sonuna kadar alçak hırsızlarla kavgaya devam. Bu ülkedeki namussuzların en azından bir kısmını defetmek onuru Trabzonspor taraftarına düşüyor demekki.





Yorum