Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Papara Park | Kapasite: 41.461

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • olaylar şöyle gelişir .
    uzun adam önce uçakla gelirken tepeden stada bakar .
    yukarıdan sağa sola bakarken ,
    stadın batı istikametindeki moloz dökülmüş devasa arazi gözünü cırmalar ve
    yanında bulunanlara 'hastane inşaatı hemen başlasın' talimatı verir .
    şehre inince hemen bordo mavi bir kaşkol , reisin boynuna bırakılır .
    reis de meydanda bekleyen partililere günün anlam ve önemini belirten kısa bir konuşma yapar ve
    mevcut dünya ve ülke meseleleri hakkında aydınlatıcı bilgi verir.
    akabinde stk lar , kulübümüzün yöneticileri ve basının ileri gelenleri ile
    yapılan ayak üstü sohbetten sonra konvoy halinde akyazı'ya geçilir.

    toki başkanı nerde ne nane yendiğini bildiği için ,
    önceden statın gezilmesi ile ilgili bir güzergah çalışması illaki yapmıştır.
    zaten koca reisi cumhur'u zemin kata indirecek hali yok ya.
    neyse efendim,
    makam aracı stadın protokol kapısına yanaşır ve devlet erkanı stada girer.
    bu arada mihmandarlığı toki başkanı veya evsahibi olaraktan muharrem usta başkan yapmaktadır.
    protokol tribününe geçerken , locaların özellikleri , skorbordun işlevselliği,
    hibrit çim ekilme safhaları , kendini temizleyen membranlar ve fore kazık olayları
    bir bir , tane tane uzun adama anlatılır ve başıyla onay vermesi beklenir.
    bu arada hava soğuk olacağından , ekinazi çayı ne olur olmaz diye her daim hazırda bekletilir.
    kadıköydeki ve telekomdaki protestolar trabzonda olmayacağı için kafalar rahattır ve herkes mutludur.
    ve açılış bir şekilde yapılır ve devlet büyüğümüz stattan ve şehirden uğurlanır.

    peki ya reis gittikten SONRA ?
    ona da biraz bakalım.

    herkes evine gider , köylü de köyüne döner.
    reis görmesin diye saklanan yarım yamalak işler armut gibi öyle kalır.
    hafif raylı sistem denilen kelime bu olay hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği için anlamını yitirir.
    bağlantı yollarının asfaltı dökülür ama yolları birbirine bağlayacak bağlantılar bir türlü yapılmaz.
    stattan çıkan taraftar vıcık vıcık çamur içinde bulduğu bir vasıtayla evine ulaşmaya çalışır.
    gündelik çalışan işçiler yavaş yavaş ipe un sermeye başlar , ince işçilik sıfıra iner.
    taşeron firmaya düzenli ödenen hak edişler aksamaya başlayınca ,
    yapılması gereken işler yapılmamaya başlar.
    stat içindeki boş alanlar öyle kalır. ne gelen bir çivi çakar , ne de giden.
    localar onbeşgünde sadece 2 saat kullanılacağı için ,
    geri kalan zamanlarda mobilyalar kendi kendini bekler .
    statı bekleyen güvenlik , iş yoğunluğu bittiği için ,
    kabininde ısıtıcı karşısında fosur fosur uyur , arada uyanır su dökmeye gider ,
    sonra gelir , çay keyfiyle beraber telefonda kırığıyla chatleşir .
    kapılar açılmadan akyazı etrafına toplanan heyecanlı ve mutlu taraftar ,
    hacet gidermek için koca alanda seyyar tuvalet bulamaz ,
    stat etrafında işini görmeye çalışır.

    bu arada kendini temizleyebilen membranlar da
    yavaş yavaş yırtılmaya , güneş ve yağmur ikilisinin tahribatıyla renk değiştirmeye başlamıştır bile.
    yağan yağmurdan paslanan çatı aksamı yetmezmiş gibi ,
    bir de hibrit denilen canlı da yeterince güneş görmemektedir .
    hibriti beslesin diye aldığın ışıklandırma sistemi de
    kulübün kasasından yüklü bir miktar para çıkartmakta ,
    takımın aldığı yenilgilerde bu işin bonusu olmaktadır.

    artık kız oğlan kız stat ilgisizlikten , masraf çıkartmaya başlamıştır.
    yumurta dayanıncaya kadar sabredilir ,
    ancak önce hibrit çim , sonra membran , arkasından taraftar
    çoktan su kaynatmaya başlamıştır.
    hatta maç esnasında sahaya atlayan canlılara bir türlü çözüm bulunamamış,
    zırt pırt kapatılan akyazı stadı artık kendi kendini tasfiye eder duruma gelmiştir.

    ya işte böyle sevgili forum !

    çilemiz daha yeni başlıyor.
    ve bu yazdıklarım daha başlangıç.

    Yorum




    • Şu görüntüde stadyum ışıkları tamamen açık mı acaba. Yada final projede gördüğümüz bembeyaz membranlar için ayrı bi ışıklandırma mı yapılacak. Çatı iskeletinin gölgesi hoş durmuyor.

      Yorum


      • hey gidi şu güzelim stada sirk çadırı diyenler hala gözümün önünde )
        bordomavi.net
        https://twitter.com/mgundogan99

        Yorum


        • İlk olarak muratoztuurk tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
          Öyle bir şey olsa ben Trabzon da otursam sırf onun için giderim usta sen ne diyosun...
          Bu arada metal çatıya oranla ses tınısı daha tok ve hoş olur diye düşünüyorum. Bence sorun olmaz harika olur
          köyde o sesle uyumak gibisi varmı.

          Yorum


          • Selamün aleyküm dostlar,
            Yeni stadyumla birlikte güzel günler artık çok daha yakın, yavaş yavaş formalarınızı hazırlayın, bayrakları çıkartın, Akyazı'da buluşalım.

            Kalın sağlıcakla...
            En son TSevda tarafından düzenlendi; 13.11.2016, 22:13.

            Yorum


            • Bu iskelet görüntüsüne uyuz oluyorum iste.

              Yorum


              • İlk olarak revolution tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                olaylar şöyle gelişir .
                uzun adam önce uçakla gelirken tepeden stada bakar .
                yukarıdan sağa sola bakarken ,
                stadın batı istikametindeki moloz dökülmüş devasa arazi gözünü cırmalar ve
                yanında bulunanlara 'hastane inşaatı hemen başlasın' talimatı verir .
                şehre inince hemen bordo mavi bir kaşkol , reisin boynuna bırakılır .
                reis de meydanda bekleyen partililere günün anlam ve önemini belirten kısa bir konuşma yapar ve
                mevcut dünya ve ülke meseleleri hakkında aydınlatıcı bilgi verir.
                akabinde stk lar , kulübümüzün yöneticileri ve basının ileri gelenleri ile
                yapılan ayak üstü sohbetten sonra konvoy halinde akyazı'ya geçilir.

                toki başkanı nerde ne nane yendiğini bildiği için ,
                önceden statın gezilmesi ile ilgili bir güzergah çalışması illaki yapmıştır.
                zaten koca reisi cumhur'u zemin kata indirecek hali yok ya.
                neyse efendim,
                makam aracı stadın protokol kapısına yanaşır ve devlet erkanı stada girer.
                bu arada mihmandarlığı toki başkanı veya evsahibi olaraktan muharrem usta başkan yapmaktadır.
                protokol tribününe geçerken , locaların özellikleri , skorbordun işlevselliği,
                hibrit çim ekilme safhaları , kendini temizleyen membranlar ve fore kazık olayları
                bir bir , tane tane uzun adama anlatılır ve başıyla onay vermesi beklenir.
                bu arada hava soğuk olacağından , ekinazi çayı ne olur olmaz diye her daim hazırda bekletilir.
                kadıköydeki ve telekomdaki protestolar trabzonda olmayacağı için kafalar rahattır ve herkes mutludur.
                ve açılış bir şekilde yapılır ve devlet büyüğümüz stattan ve şehirden uğurlanır.

                peki ya reis gittikten SONRA ?
                ona da biraz bakalım.

                herkes evine gider , köylü de köyüne döner.
                reis görmesin diye saklanan yarım yamalak işler armut gibi öyle kalır.
                hafif raylı sistem denilen kelime bu olay hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği için anlamını yitirir.
                bağlantı yollarının asfaltı dökülür ama yolları birbirine bağlayacak bağlantılar bir türlü yapılmaz.
                stattan çıkan taraftar vıcık vıcık çamur içinde bulduğu bir vasıtayla evine ulaşmaya çalışır.
                gündelik çalışan işçiler yavaş yavaş ipe un sermeye başlar , ince işçilik sıfıra iner.
                taşeron firmaya düzenli ödenen hak edişler aksamaya başlayınca ,
                yapılması gereken işler yapılmamaya başlar.
                stat içindeki boş alanlar öyle kalır. ne gelen bir çivi çakar , ne de giden.
                localar onbeşgünde sadece 2 saat kullanılacağı için ,
                geri kalan zamanlarda mobilyalar kendi kendini bekler .
                statı bekleyen güvenlik , iş yoğunluğu bittiği için ,
                kabininde ısıtıcı karşısında fosur fosur uyur , arada uyanır su dökmeye gider ,
                sonra gelir , çay keyfiyle beraber telefonda kırığıyla chatleşir .
                kapılar açılmadan akyazı etrafına toplanan heyecanlı ve mutlu taraftar ,
                hacet gidermek için koca alanda seyyar tuvalet bulamaz ,
                stat etrafında işini görmeye çalışır.

                bu arada kendini temizleyebilen membranlar da
                yavaş yavaş yırtılmaya , güneş ve yağmur ikilisinin tahribatıyla renk değiştirmeye başlamıştır bile.
                yağan yağmurdan paslanan çatı aksamı yetmezmiş gibi ,
                bir de hibrit denilen canlı da yeterince güneş görmemektedir .
                hibriti beslesin diye aldığın ışıklandırma sistemi de
                kulübün kasasından yüklü bir miktar para çıkartmakta ,
                takımın aldığı yenilgilerde bu işin bonusu olmaktadır.

                artık kız oğlan kız stat ilgisizlikten , masraf çıkartmaya başlamıştır.
                yumurta dayanıncaya kadar sabredilir ,
                ancak önce hibrit çim , sonra membran , arkasından taraftar
                çoktan su kaynatmaya başlamıştır.
                hatta maç esnasında sahaya atlayan canlılara bir türlü çözüm bulunamamış,
                zırt pırt kapatılan akyazı stadı artık kendi kendini tasfiye eder duruma gelmiştir.

                ya işte böyle sevgili forum !

                çilemiz daha yeni başlıyor.
                ve bu yazdıklarım daha başlangıç.
                .
                Ne güzel yazdın. Sana +10

                Yorum


                • İlk olarak Joomla! tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                  Bu iskelet görüntüsüne uyuz oluyorum iste.

                  membranlara özel ışıklandırma yapınca bu görüntü olmaz. karşı tribünden gelen bi ışık olduğu için bu kadar ortaya çıkıyo.
                  devirden sonra stad bambaşka olucak.
                  Bize Her Yer Trabzon

                  Yorum


                  • İlk olarak Joomla! tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    Bu iskelet görüntüsüne uyuz oluyorum iste.

                    Ben böyle çok beğendim kafes havası vermiş..
                    "...Gelen Karadeniz'den Dalga Dalga Fırtına..."

                    Yorum


                    • Tek umudum yönetimin devri aldiktan sonra bastan asagi iyi bir masraf ederek stadi yenilemesi.

                      Yoksa icime sinmiyor stad.

                      Yorum


                      • mersin'in stadi ile dalga geciyorduk burada, tülle mi kaplamislar diye. aynisi basimiza geldi.

                        Yorum


                        • İlk olarak ccd6167 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Stadımız çok heybetli duruyor valla keşke localar daha güzel olsaydı
                          Locan hayırlı olsun.İdare et artık.İçini sen tadilatla güzelleştirirsin.
                          Hasta la Victoria Siempre!

                          Yorum


                          • İlk olarak Fatih Çelik tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                            Ben böyle çok beğendim kafes havası vermiş..
                            Bence de membranın ışık gecirgenligiyle ortaya çıkan iskelet görüntüsü çok güzel bir görüntü oluşturmuş.
                            Bize Her Yer TRABZON!

                            Trabzon Bir Sevda
                            Trabzonspor Bir Destan ...

                            Yorum


                            • Stadyum muazzam

                              Yorum


                              • Yukarıda iskelet görüntüsüne takan,uzun uzun fantazilerini anlatıp stadın sonrası hakkında fal bakan arkadaşlar selam olsun sizlere..Daha içinde top dahi oynanmadan stada b.k atmak bize yakışırdı..Trabzonlu kardeşlerim o stadı doldurduktan sonra orası camp nou olur..ne kadar taktık dış görünüşüne..Bordo Mavili 11 tane oyuncuyu canlı görmek için can atan ben ve benim gibiler "eleştiri" adı altında "uyuzluk" yapan "gamlı baykuşlar" a anlam veremiyor emin olun..Oyuncularımız sahaya çıktıktan sonra ben ne çatıya bakarım,ne koltuk rengine,ne merdiven rengine..Yeter artık ya vallahi yeter..

                                Yorum

                                Çalışıyor...
                                X