İlk olarak Cenkhan tarafından gönderildi
Gönderiyi görüntüle
Trabzonluya soruyorsun "Şu nasıl?" diye, %70'i beğenmiyor. Et döner ve sağ tandanslı siyasi parti haricindeki tüm soruların cevabı bizim şehirde böyle maalesef.
Konya ve futbol ikilisini bir arada düşünemiyorum (Bir futbol organizasyonu adaylığı için federasyonumuz vaktiyle daha çok yatak kapasitesi var diye Trabzon yerine yeşil Konyamızı eklemişti listeye gerçi, demek ki ben cahilim. Neyse dağıtmayayım..) ama Bursa dediğimiz Osmanlı'nın ihya etmek için en çok kastığı yerlerden biri olan şehrin futbol sembolü timsah yahu. Yani manyak insana saygı duyarım, medeni cesareti yüksek olur ama gülerim de
Bizim "Aman evde tutmayalım da maça gelsin" diye uğraştığımız %70 de oyuncak timsah tipli çatı kaplamasına bayılıyor, iş bizim İngiliz modeli tribünlü ve modern Azerbaycan-Rusya yapılarındaki (nasıl sallıyorum ya) keskin hatlara sahip dış cepheli stadımıza gelince Auv! Hagi-Hasan Şaş denklemindeki sığlığın aynısı, üzgünüm.
Hayır mimari anlayış ve futbol kültürü konuşulacaksa eyvallah, günlerce tartışırım. Eksiğim varsa da öğrenmiş olurum, keyiftir. Ama arkadaş ben çalıştığım şantiyede 2000 satır iş programı yaparken günlerimi veriyorum, ecel teri döküyorum; millet gelmiş "Yau şurdaki prekastı (bunu da 1 sene önce katmış kelime haznesine) 10 gündür koymadılar, bu kafayla ağustosa bitmez tabii. Daha çim serip çatı yapacaz hadi bagaym ya.." çerçevesinde yorum yapıyor; komik buluyorum. Sorry.
Daha önce de söylemiştim, tekrarlayayım: Stadyumda önemli olan tek şey seyircinin oradan tiksinmemesidir. Beğenmesine, bayılmasına gerek yok. Zaten futbol kitlesi hurafe, totem, romantizm vs. sever, 5 sene sonra alışıp aşık olacak o apartman stayla kapalı tribününe bile. O koltukta otururken Real'e çakmıştık (inşallah, amin) diye sahiplenecek yapıyı.
Tek dileğim soğuk olmasın, rüzgar almasın ki insan gibi top oynanabilsin. Yoksa 5 derecelik açı farkını değil 40000 kişilik tribünde, post-it'e gönyeyle çizip eline versem yine anlayamazsın. Akustik, hacim yönetimi, maliyet analizi, iş programı vs. bunlar bir bütündür. Orada deniz varken başlar, açılış maçına kadar sürer. Gözüne güzel gelmeyen her detayı ufak ufak değiştirirsen 2 sene sonunda bitmez zaten, bittiğinde de ürüne bir bakarsın ki baştaki projeyle alakasız bir garabet doğmuş. Mahalle arası bina yapmak isteyen varsa hodri meydan, Boztepe orada. O yüzdendir ki, amatör inşaat paydaşlarına çok da kulak asmayan inşai ekip doğrusunu yapıyor. Sektördeki insan tipini de bildiğim için eminim ki burayı okumuyordur, olsun yine de tebrik ederim.
E.g.: Futbol aşkını en sevdiğim ekip İtalyanlardır ve bildiğim kadarıyla bir tane de adam gibi stadyumları yoktur güney kesiminde. Fakat en berserk seyirci de hep oradan çıkıyor nedense?! Napoli, Roma dediğiniz takımların şampiyonluk sayıları da 3-4. Bu dipsiz tutkunun kaynağının şikeci kuzeyden tiksiniyor olmaları olduğunu düşünüp kendi profilimize de benzetiyorum; haliyle içim rahat. Ülküsü olan camianın takılmayacağı detaylardır bunlar. Yok merdiven 2 piksel sola kaysaymış fotoğrafta da yok çıkış tüneli az daha ufak olsa çok saracakmış beyimize; geçiniz. Membranı Bim poşetinden yapsalar da yine benim mabedimdir o.
Buraya kadar okuduysan iyi bir abisindir o zaman sana soruyorum: İtalya'daki Napoli maçına gidiyorum, gelecek misin? Bunun organizasyonunu nasıl yapalım? Mesaj mı atışalım, başlık mı açışalım; ne edelim?
Konya ve futbol ikilisini bir arada düşünemiyorum (Bir futbol organizasyonu adaylığı için federasyonumuz vaktiyle daha çok yatak kapasitesi var diye Trabzon yerine yeşil Konyamızı eklemişti listeye gerçi, demek ki ben cahilim. Neyse dağıtmayayım..) ama Bursa dediğimiz Osmanlı'nın ihya etmek için en çok kastığı yerlerden biri olan şehrin futbol sembolü timsah yahu. Yani manyak insana saygı duyarım, medeni cesareti yüksek olur ama gülerim de

Hayır mimari anlayış ve futbol kültürü konuşulacaksa eyvallah, günlerce tartışırım. Eksiğim varsa da öğrenmiş olurum, keyiftir. Ama arkadaş ben çalıştığım şantiyede 2000 satır iş programı yaparken günlerimi veriyorum, ecel teri döküyorum; millet gelmiş "Yau şurdaki prekastı (bunu da 1 sene önce katmış kelime haznesine) 10 gündür koymadılar, bu kafayla ağustosa bitmez tabii. Daha çim serip çatı yapacaz hadi bagaym ya.." çerçevesinde yorum yapıyor; komik buluyorum. Sorry.
Daha önce de söylemiştim, tekrarlayayım: Stadyumda önemli olan tek şey seyircinin oradan tiksinmemesidir. Beğenmesine, bayılmasına gerek yok. Zaten futbol kitlesi hurafe, totem, romantizm vs. sever, 5 sene sonra alışıp aşık olacak o apartman stayla kapalı tribününe bile. O koltukta otururken Real'e çakmıştık (inşallah, amin) diye sahiplenecek yapıyı.
Tek dileğim soğuk olmasın, rüzgar almasın ki insan gibi top oynanabilsin. Yoksa 5 derecelik açı farkını değil 40000 kişilik tribünde, post-it'e gönyeyle çizip eline versem yine anlayamazsın. Akustik, hacim yönetimi, maliyet analizi, iş programı vs. bunlar bir bütündür. Orada deniz varken başlar, açılış maçına kadar sürer. Gözüne güzel gelmeyen her detayı ufak ufak değiştirirsen 2 sene sonunda bitmez zaten, bittiğinde de ürüne bir bakarsın ki baştaki projeyle alakasız bir garabet doğmuş. Mahalle arası bina yapmak isteyen varsa hodri meydan, Boztepe orada. O yüzdendir ki, amatör inşaat paydaşlarına çok da kulak asmayan inşai ekip doğrusunu yapıyor. Sektördeki insan tipini de bildiğim için eminim ki burayı okumuyordur, olsun yine de tebrik ederim.
E.g.: Futbol aşkını en sevdiğim ekip İtalyanlardır ve bildiğim kadarıyla bir tane de adam gibi stadyumları yoktur güney kesiminde. Fakat en berserk seyirci de hep oradan çıkıyor nedense?! Napoli, Roma dediğiniz takımların şampiyonluk sayıları da 3-4. Bu dipsiz tutkunun kaynağının şikeci kuzeyden tiksiniyor olmaları olduğunu düşünüp kendi profilimize de benzetiyorum; haliyle içim rahat. Ülküsü olan camianın takılmayacağı detaylardır bunlar. Yok merdiven 2 piksel sola kaysaymış fotoğrafta da yok çıkış tüneli az daha ufak olsa çok saracakmış beyimize; geçiniz. Membranı Bim poşetinden yapsalar da yine benim mabedimdir o.
Buraya kadar okuduysan iyi bir abisindir o zaman sana soruyorum: İtalya'daki Napoli maçına gidiyorum, gelecek misin? Bunun organizasyonunu nasıl yapalım? Mesaj mı atışalım, başlık mı açışalım; ne edelim?
Yorum