Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Lazca Öğreniyorum .. Öğretecek Birileri Olursa Tabi

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Lazca Öğreniyorum .. Öğretecek Birileri Olursa Tabi

    Merhaba ,

    Forum yöneticilerinden İlhan'a mail gönderirken böyle bir başlığın vaar olması gerektiğini yazmıştım . Sonrasında tüm yükün yöneticilerde olmasının onlara haksızlık olacağını düşünerek bu başlığı açtım . Yaklaşık 2 yıldır forumdayım . Oldukça aktif kullandığım forumda sanırım 2. veya 3. başlığım olacak . Böyle önemli bir konuda başlık açma şansına sahip olduğum için kendimi şanslı hissediyorum . İlgili mail aşağıdaki gibidir ;

    '' Bir dil yitip gidecek . Ben Cepniyim baba tarafından yani laz değilim ama bu insanlarla 100 yıllar boyu iç içe yaşadık . Sayıları şimdiler 10.000 ler kadar . Bu demek oluyor ki 2 kuşak sonra Lazca konusanların sayısı oldukça azalacak . Belki Bir Tarih kullanılmamak üzere rafa kalkacak .
    Ne kadar acı değil mi ? Bu insanlar bu ülkenin değerleri değil mi ?

    O yüzden sözlükten edinebildiğim kadar bilgiyi hayatıma yansıtmaya başladım . Şimdilik babama EBA , anneme NANA diyebilsemde azimlyim . Onlarda alışmaya başladılar bu arada ''

    Tabiki bizim en kıymetlimiz TÜRKÇE miz . Onu korumalıyız . Benim derdim 2. dil olarak neden azda olsa Lazca öğrenmeyeyimki ?
    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

    Öncelikle ,

    [SİZE=3]Lazlar kimdir ?[/SİZE]

    Türkiye’deki geleneksel coğrafyaları Rize’nin Pazar, Ardeşen, Çamlıhemşin ve Fındıklı ilçeleriyle Artvin’in Hopa, Arhavi ve Borçka ilçelerinden oluşuyor. Öte yandan Lazlar göçlerle Türkiye’nin hemen her köşesine dağılmış durumda. Milliyet’in 2007’de Tarhan Erdem yönetiminde KONDA’ya yaptırdığı bir araştırmaya göre Türrkiye’de kendini Laz olarak tanımlayan 220 bin civarından insan yaşıyor .

    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

    Şimdilerde kendi bölgesi dışında yaşayan Laz ların bile aktif kullanmadığı bu dili maalesef kursa giderek öğremiyoruz çünkü bildiğim kadarıyla bir kurs yok . Ağırlıklı olarak karadeniz insanın bulunduğu bu forumda mutlaka Lazca bilen vardır . Ara ara bu başlığa uğrayıp en azından öğrenilmek istenen kalıp cümlelerin Lazca karşılıklarını bizimle paylaşırlarsa hem bizler bişeyler öğreniriz hemde kendi dilleri biraz olsun daha fazla kullanılır . Tarih e karşı daha dirençli olur .

    Madem başlık açtım . O zaman sözlükte bulamadığım kelimeleri yazayım ;

    Günaydın = ? ( Kalkınca birbirlerine hitap şekli ve anlamı )

    İyi Akşamlar = ?

    vb . Aklınıza gelenler

    Lazca nın ne kadar hoş bir dil olduğunu anlayabilmeniz için Mariami Abduselişi - Lazuri Nani - Nana şarkısını dinleyebilirsiniz

    Saygılarımla
    En son firidin61 tarafından düzenlendi; 06.01.2009, 06:17.

  • #2
    www.lazuri.com 'u ziyaret etmenizi öneririm.

    Yorum


    • #3
      ben de lazım lazca bilmem çünkü annem ankaralı ve ankarada yaşıyoruz.baba tarafım laz maalesef konuştuklarında hiç bir şey anlayamıyorum
      .

      Yorum


      • #4
        Günaydın = Kayi ndğalepe (genelde lazca kullanılmaz,türkçe günaydın tercih edilir)

        İyi Akşamlar = Kayi Serepe

        Nasılsınız = Muçore

        Acıktım = Gayi Mamşkoyinu

        Si ma mematxozi,ma tamo tamo kodogoruram.
        (Sen beni takip et,ben sana yavaş yavaş öğretirim)


        Daha detaylı bilgi ve lazca alfabe vs. lazebura.net sitesinden takip edebilirsin
        Son ağaç kesildiğinde,
        Son nehir kirlendiğinde,
        Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız...

        Kaybetmekten korkma; birşeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.

        Yorum


        • #5
          Yalnız br noktaya dikkat etmeniz gerekir,
          Lazların tam oturmuş bir alfabesi yoktur,bu konuda bireysel çalışmalar var ama ortak bir nokta oluşturulabilmiş değil,

          Lehçeler ise farklıdır,yani ;
          Pazar_Ardeşen aynı lehçeyi,Fındıklı-Arhavi aynı lehçeyi,hopa ve kemalpaşanın bir bölümü aynı lehçeyi kullanır,

          Örneğin,fındıklıdaki bir laz (yani ben) kafkasyadaki bir lazla çok rahat anlaşabilirken ,(örneğini ben yaşamışım,kendi aile bireyim gibi net anlaşabildik) yine aynı fındıklıdan bir laz pazarlı lazla konuşurken,yüzde 20 sini anlamaz,sadece o anki muhabbetin yönüne göre tahmin eder.

          NOT : Lazlar sadece karadeniz bölgesinde değil,gürcistanın belirli bölgeleri ve kafkasyanın geneline serpilmişlerdir,
          Son ağaç kesildiğinde,
          Son nehir kirlendiğinde,
          Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız...

          Kaybetmekten korkma; birşeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.

          Yorum


          • #6
            lamilayisişkilo ananem hep bana bunu der bende he da derum
            6 üstü 1 Aşk

            Evli Mutlu Huzurlu T&B

            Yorum


            • #7
              Ara Kesitten Bakışla, Gerçek Kesit (Adil ÖZGÜR'e ait)

              **Yıl 1982 henüz kış ayları gelmeden omuzumda bir tüfek, Jandarma Askeri olarak Esenboğa Hava Limanı Dış Hatlar kısmında Askerim. Nöbet karşılığım canım gibi sevdiğim, kan kardeşim gibi olan Arsinli veya Araklılı Ali Kemal OCAK,

              ** Rusya Auletflayt uçağı Moskova'dan Esenboğa Hava Limanına ineceği sırada Apron kısmına çok yakın olan camın kenarına uzun boylu, uzun burunlu çok güzel bir İstanbul Lehçesi ile Türkçe konuşan bir zat yanıma geldi, iyi nöbetler asker ağa dedikten sonra Memleketin neresi diye sordu.

              Cevap- Trabzonluyum,

              -Desene hemşeriyiz, akrabayız, sen de ben de LAZ'ız dedi.

              -Sevindim, siz nerelisiniz diye sordum, Ben Türk değilim Kafkasyalıyım. Dedi.

              ***Şaşırdım, tekrar sordum, Hem Türk değilsin, hemde Hemşeriyiz akrabayız, Türkiyede ne arıyorsunuz dediğimde ben Sovyetler Birliğinin Ankara Büyükelçiliğinde görevliyim dedi.

              Kusura bakma ama, benim Rusyada akrabam yok, acaba hangi Din'e mensupsun diye hemen beşinden ekledim.

              Cevap- Hrıstiyanım.

              ***Tekrar Kusura bakma ama benim Hristiyan hiç akrabam olmadı, olamazda, ayrıca ben Türk'çeden başka dil de bilmem, sen kimsin diye sert bir şekilde sordum,

              -Söyledimya Ben Rus'um,

              -Tanışdığımıza memnun oldum, ben de Türk'üm dedim.

              Hemen beşinden ekledi, Siz Türk'sünüz ancak hiçbir teknolojiniz yok, silahı da mermiyide tankıda gider Amerikadan alırsınız, Oysa biz Hem silah, hem Tank, Hem de Mermi yaparız dedi.

              El Cevap= Biz paramızla silah veya Tank alabiliriz, önemli olan o silahı ve tankı kullanabilme cesareti ve ruhuna sahip olmaktır. Biz Amerikadan tankı aldık, Kıbrısta Beşparmak dağlarına çıkardık, onları oraya helikopter ile çıkarmadık, biz bu ruhla savaşırız, senin silahın tankın içinde yerde, tankı kullanan şöforun da direksiyona bağlı bir vaziyette savaşırsınız, dedim.

              Diyalog bitti, adam benden uzaklaştı,

              Dönem Sıkıyönetim dönemi Recep ERGUN Paşa da Ankara Sıkıyönetim Komutanı, hemen hemen her ay Esenboğaya gelir, Leon Ekmekçiyan Esenboğayı yeni basmıştı, dünya çalkalanmıştı, Rahmetli Hulusi SAYIN Paşamızda Esenboğadan sorumlu Paşaydı, Hulusi Paşa her hafta Esenboğa havaalanına gelirdi. Böyle bir ortamda görev yapıyordum.

              Birden kolumdan beyaz saçlı, uzun boylu birisi beni tuttu ve o zamanlar dış hatlar bekleme salonunda bulunan kızılay odasına beni soktu,

              Bana sert bir şekilde, o adam sana ne dedi, sen ona ne dedin, bana harfi harfine anlat, ben Albay ...(ismini unuttum) Anlattım yukarıdaki olayı Albayıma,

              Bana aferin oğlum, sana öğütüm böyle Türk Düşmanları ile hiçbir şekilde konuşmayacaksın, sadece görevini yapacaksın dedi.

              Bölüğüme gelince Bölük Komutanım Kd. Yzb. Kadir BARIŞ beni makamına çağırdı, aynı kelimeleri ona anlattım, bana aferin oğlum iyi cevap verdin ona amma, bok herif bir daha Rus Çasusları ile konuşmayacaksın diye sıkı sıkı tembih etti.

              Sonuç; Hiçbir şekilde ana dile karşı değilim, herkes ana dilini doya doya konuşsun, saygı duyarım kesinlikle saygılıyım.

              Ançak; Dini dinime uymayan, ülkesi ülkeme uymayan insanların ta o yıllarda özellikle "LAZ'sın, Hem hemşeriyiz, hem akrabayız" uslubunu bu başlıkta sizlerle paylaşmak isterim.

              Hem Karadenizde fazla konuşulmayan ancak son zamanlarda şarkılarda ve özellikle Yunanistan'dan destek gören bir takım kişilerin düşüncelerine Rus Çasusu tecrübesi ile ayrıca Zaman Gazetesinde 3 yıl önce çok geniş şekilde bu konuya açıklık getirmesinden şöyle desem olurmu acaba;

              Birileri bugün AB yolu Diyarbakırdan, yarında BOP yolu Trabzon'dan geçiyor benzetmesi yapar diye de içimden geçmiyor değil.

              Selam olsun anasından Nana'sını öğrenene.

              Bir kusur ettimse hoşgörünüze sığınırım.

              Sadece bu hatıramı paylaşmak istedim.
              BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR

              Yorum


              • #8
                Lazca yok olmaya yüz tutan bir dil durumundaydı Rahmetli Kazım Koyuncu ve Mehmet Ali Barış Beşli nin Zuğaşi Berepe grubunu kurmasıyla lazca müzik yapmaya başladılar.Genç nesile bu şekilde laz dilini sevdirdiler.Bir kıpırdanma oldu.Laz Halkı sadece dillerini değil laz kültürünü sahiplendiler.

                Lazca ve Laz kültürü kolay kolay kaybolmaz artık.
                Traktörlerle Türküler Geçsin Alt Başımdan Mezarlığın,
                Seher Aydınlığında Taze İnsan Yanık Benzin Kokusu

                Yorum


                • #9
                  Ben misina kardeşimin sıçak uslubuna karşı olmadığımı bir kez daha yineleyeyim, ben çok farklı bir boyutun tanığı olduğumdan birilerinin emellerini anlatmaya çalıştım.

                  Belki ilerideki yorumlarda farklı demden vuracak olanlara veya ima edeceklere örnek olabilir diye düşündüm.
                  BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR

                  Yorum


                  • #10
                    Firidin arkadaşımızın tamamen iyi niyetle açmış olduğu bu başlığın birkaç sayfa sonra farklı bir noktaya gidebileceğini az çok tahmin etmiştim ama birinci sayfada böyle bir yaklaşım göreceğini tahmin edememiştim

                    Kafkasyalı bir ırk nasıl olurda rus olur,hem rus hemde LAZ ise olması mümkün değil kaldıki kafkasya ırkları tarihleri boyunca ruslardan en büyük eziyet/göç ve soykırımı görmüş topluluklardır,

                    Biraz araştırma yeterli,

                    Din konusuna gelince,LAZLAR Hıristiyanlığı 4. yüzyılda kabul ederler. Müslümanlığı ise 1461 de Osmanlı ile tanıyıp benimserler. Bugün bölgedeki Lazlar’ın tamamı Müslümandır. Hıristiyan Lazlar Acara’da yaşıyor. Gürcistan/Acara bölgesinde yaklaşık 5 bin civarında Laz yaşadığı tahmin ediliyor.Geri kalan lazların (ortaasyada) çok büyük çoğunluğu müslümandır,

                    Neyse bu konu uzar gider
                    Son ağaç kesildiğinde,
                    Son nehir kirlendiğinde,
                    Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız...

                    Kaybetmekten korkma; birşeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.

                    Yorum


                    • #11
                      İlk olarak selazur'lu ismail tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                      Günaydın = Kayi ndğalepe (genelde lazca kullanılmaz,türkçe günaydın tercih edilir)

                      İyi Akşamlar = Kayi Serepe

                      Nasılsınız = Muçore

                      Acıktım = Gayi Mamşkoyinu

                      Si ma mematxozi,ma tamo tamo kodogoruram.
                      (Sen beni takip et,ben sana yavaş yavaş öğretirim)


                      Daha detaylı bilgi ve lazca alfabe vs. lazebura.net sitesinden takip edebilirsin
                      abi ''akıl hıyar değil ki kırıp da yarısını sana vereyim '' nasıldı? nosi şuka varenki ....diye devam ediyordu galiba ama sonunu getiremedim

                      Yorum


                      • #12
                        İlk olarak Adil ÖZGÜR tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle

                        Hem Karadenizde fazla konuşulmayan ancak son zamanlarda şarkılarda ve özellikle Yunanistan'dan destek gören bir takım kişilerin düşüncelerine Rus Çasusu tecrübesi ile ayrıca Zaman Gazetesinde 3 yıl önce çok geniş şekilde bu konuya açıklık getirmesinden şöyle desem olurmu acaba;

                        Birileri bugün AB yolu Diyarbakırdan, yarında BOP yolu Trabzon'dan geçiyor benzetmesi yapar diye de içimden geçmiyor değil.
                        Muhterem Diyarbakır ve Trabzonu rumca bilen insanlar üzerinden aynı safa sokuyorsun.
                        Trabzonda rumca bilen insanların Diyarbakırdakiler gibi kepek sorunları filan yok .
                        Ama rumcaya karşı şahsi bir husumetiniz olduğu apaçık.

                        Yorum


                        • #13
                          Ben Lazca' nın pek de orjinal ve özgün bir dil olduğunu düşünmüyorum açıkçası..

                          Yani bir nevi oradan buradan farklı kültürler tarafından etkilenmiş kısır bir dil olduğu düşüncesindeyim..

                          Konu ile ilgili çok da detaylı ve akademik bir bilgim olmasa da mesela yukarıda "Muçore" denilen "Nasılsın" sorusunu İspanyollar "Muçe" diye soruyor..

                          Rahmetli dedemin "Bana bir manca yapın. Karnım acıktı" söylemindeki manca, İtyalyanca' da "Mancare" diye geçiyor..

                          İngilizcede kediye "Cat" denirken Lazcadaki karşılığı "Katu"..

                          Lazcada dövmek "Baragada" iken İsveç dilindeki karşılığı "Baragadari"..

                          Merhum Kazım Koyuncu' nun ünlü şarkısındaki "Viya" zaten aynı anlamda İtalyanca bir kelime..

                          Yani bunlar ilk aklıma gelenler. Araştırıldığından çok daha fazlasına ulaşılabilir..

                          Ama gene de öğrenmek istedikten sonra bunun bir zararı olmaz tabii ki
                          "söylediklerin kimseyi rahatsız etmiyorsa hiçbi' şey anlatmıyorsun demektir"

                          GW

                          Yorum


                          • #14
                            Elimde o yazı olsa da şu köşede bu yazıları yazsam. Ancak o zamanlar yine yapacağımı yapmıştım. Telefonumla hemen Karadeniz Gazetesi Genel Müdürü Osman DİYADİN'i aradım, Gazetede yayımlanan yazıyı aynen okudum, bir gazeteci olarak bu konudan haberiniz olmasını istedim demiştim. Osman DİYADİN bana o yazıdan haberim yoktu ancak şimdi okudum demişti.

                            Hiçbir zaman Diyarbakır ile aynı kefeye konulamayız, demek istediğim birileri böyle görür de yararlanmaya kalkışır. Malüm dünyamızda bazı devletler büyüyor hiç çaktırmadan, Örneğin Almanya, bazıları da aynı kültürden olsada tersi ile karşı karşıya kalıyor, hassasiyet bu yönde, ancak bu konu ile de başlığı bağdaşdırmıyorum,

                            Rumcaya ve Lazca'yı anlatabildimse demekki yazdıklarım anlaşılıyor.
                            BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR

                            Yorum


                            • #15
                              lazca öğrenmek istoyorsanız size en kısa yolu göstereyim,bence çok kolay

                              örnek:

                              mesela siz normalde olmuyor diyorsunuz dimi,bu olmuyor kelimesindeki yor 'u çıkay yerine may ekle, kelimemiz bu sefer olmay oldu
                              bunu gibi bir çok örnek sunabilirim

                              geliyorum - geliyrim
                              biliyorum - biliyrim
                              çıkıyor - çıkay
                              gibi en kısa yol bu ve bu şekilde konuşursanız laz olduğunuzu her yerde belli edersiniz
                              kanımca
                              Ne Olmuş Şampiyon Olamadıysak,,,
                              Hayallerimizi Satmadık'ya,,,

                              Yorum

                              Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                              Yükleniyor...
                              X