Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Türkçe'ne Sahip Çık!..

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #31
    valla kullanıcı adımı dünyalara değişmem....

    ancak genel teamül olarak bütün kullanıcı adları isim ve soyisimle oluşturulursa bende uyarım...
    Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

    "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

    Yorum


    • #32
      Çendan : gerçi
      sair : diğer
      mütenahi : sınırlı anlamında kullanır...
      Bunların hepsini dedelerimiz bilir...
      Şuan kullandığımız kelime sağarcığı 750 -1500 kelime arası Osmanlı ve Cumhuriyetilk dönemlerinde bu sayı 15.000 kelime idi...
      yani uyutuluyoruz, bir ingiliz 3 asır önce ki sheakspere rahatlıkla okuyup anlıyor, bir rus tolstoyu okuduğunda anlayabiliyor...Ama biz ne Mevlananın mesnevisini ne Yunusu anlayabiliyoruz...
      Eskiden Sungu61 idi ....

      Yorum


      • #33
        Bence kullanıcı adlarında bir sorun yok sadece bir yabancı özentisinden kaynaklandığı kesin o kadar. Ben yabancı dile karşı değilim tam aksine öğrenilmesinden yanayım, fakat ne yazıkki yabancı dili yabancıymışız gibi kullanıyor ve tarzancaya benzeyen birşey ortaya çıkarıyoruz. Ayrıca bazı kelimeleri de yazıldığı gibi okumak varken değiştirip ingiliz harflerinin okunuşlarıyla söylüyoruz, işte bende buna karşıyım eğer bu kelime Türkçe olarak okunabiliyorsa o zaman Türkçe okunsun örnek olarakta ''mesene'' gayet anlaşılır, gayet hoş ve kendi alfabemizde bulunan harflerden oluşmuş. Mesela annaneme ''cafe'' nin kafe okunduğunu anlatamazsınız o her zaman ''cafe'' kelimesini ''cafe'' diye okur ama biz kafe diyoruz bu alışkanlıktan ibaret ama tabiki yanlış bunlara bir çözüm bulmamız ve herşeyden önce bu tür işyeri sahibi olan arkadaşlarımıza yada açmak isteyen arkadaşlarımıza bu konuları anlatmamız lazım.
        İmzam yok parmak bassam olurmu ?

        Yorum


        • #34
          maalesef öyle 1200 yılındaki kitapları anlayabiilen İngilizler ile

          40 yıl öncesinin yazılarını hiç anlamayan Türkler.
          Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

          "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

          Yorum


          • #35
            İlk olarak yalçın61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
            Bence kullanıcı adlarında bir sorun yok sadece bir yabancı özentisinden kaynaklandığı kesin o kadar. Ben yabancı dile karşı değilim tam aksine öğrenilmesinden yanayım, fakat ne yazıkki yabancı dili yabancıymışız gibi kullanıyor ve tarzancaya benzeyen birşey ortaya çıkarıyoruz. Ayrıca bazı kelimeleri de yazıldığı gibi okumak varken değiştirip ingiliz harflerinin okunuşlarıyla söylüyoruz, işte bende buna karşıyım eğer bu kelime Türkçe olarak okunabiliyorsa o zaman Türkçe okunsun örnek olarakta ''mesene'' gayet anlaşılır, gayet hoş ve kendi alfabemizde bulunan harflerden oluşmuş. Mesela annaneme ''cafe'' nin kafe okunduğunu anlatamazsınız o her zaman ''cafe'' kelimesini ''cafe'' diye okur ama biz kafe diyoruz bu alışkanlıktan ibaret ama tabiki yanlış bunlara bir çözüm bulmamız ve herşeyden önce bu tür işyeri sahibi olan arkadaşlarımıza yada açmak isteyen arkadaşlarımıza bu konuları anlatmamız lazım.
            Yabancı kullanıcı adı kullanan herkesi yabancı özentisi diye suçlamanız kabul edilemez. Yazdıklarınıza dikkat edin biraz.

            Yorum


            • #36
              İlk olarak sungu61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              Çendan : gerçi
              sair : diğer
              mütenahi : sınırlı anlamında kullanır...
              Bunların hepsini dedelerimiz bilir...
              Şuan kullandığımız kelime sağarcığı 750 -1500 kelime arası Osmanlı ve Cumhuriyetilk dönemlerinde bu sayı 15.000 kelime idi...
              yani uyutuluyoruz, bir ingiliz 3 asır önce ki sheakspere rahatlıkla okuyup anlıyor, bir rus tolstoyu okuduğunda anlayabiliyor...Ama biz ne Mevlananın mesnevisini ne Yunusu anlayabiliyoruz...
              Çendan farsça kökenli, sair de bildiğim kadarı ile arapça. Mevlana' nın Mesnevisini okumaya gelince (Yunus da daha az zorlanırsınız), okuma yazma oranının %5 leri geçmediği zamanlardan bahsediyoruz. Sanat dilinin Farsça, yönetim yani resmi dilin Osmanlıca olduğu dönemde halk ise Türkçe konuşuyordu. Söylediğiniz eserleri ancak iyi eğitim görmüş mutlu azınlık okuyabiliyordu. O günlerden %90 okuma yazma oranlarına geldik. Sorunun çözümü ise Mesnevi' nin Türkçe tercümesini okumanız, illa orjinalini okuyacağım diyorsanız Farsça öğrenmeniz gerekecek. (Osmanlıca bilseniz de Mesnevi'nin orijnalini okuyamazsınız)

              Yorum


              • #37
                İlk olarak littlebighorn tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                Yabancı kullanıcı adı kullanan herkesi yabancı özentisi diye suçlamanız kabul edilemez. Yazdıklarınıza dikkat edin biraz.
                sevgili renkdaşım bunda alınacak gocunacak ne var ki anlamış değilim, sonuçta herkesin kendi tercihi isteyen Türkçe yazar isteyen İngilizce ben sadece bu ingilizce isimlerin özentiden ibaret olduğunu söyledim ve bu fikrimde de halen daha sabitim. Ayrıca kimseyi suçladığım da yok, bu olay dükkan isimlerinde bile bol bol kullanılıyor nerdeyse Teksas bozması sokaklarda yürür olduk. Her yerde anlamını bilmediğimiz bir tabela ve bunların çoğalmasının en büyük sebebide bilgisizlik, özenti ve vurdum duymazlık.
                İmzam yok parmak bassam olurmu ?

                Yorum


                • #38
                  Nedir bundan kasıt günümüz Türkçe bize yeterli anlayamıyorsan lugattan bakmı...
                  Diller tabiki birbirinden etkilenir arapça ve farsçadan etkilenmemiz gayet normal onların Türkçeden etkilendiği de muhakkak...
                  Bu dediğim kelimeler Osmanlıya malolmuş aklıma gelen birkaç örnek sadece bunları çoğaltmak mümkün bilsem çok daha fazlasını yazardım...
                  Ama nihayetinde kendi eğer kendimizi Osmanlının devamı sayıyorsak (ki ben sayanlardanım) Osmanlıca yazılan eserleri açıp okuyamamanın savunulacak bir yanını göremiyorum...
                  Kendi tarihimizi yazmaktan acizken birde yazılanı okuyamamak fecaat...
                  Okuma yazma oranının % 5 olması ise yazdıklarının içinde en ilginçi Osmanlıda her yerde medrese var idi ve bu medreselerde sadece dini bilgiler değil fenni bilgilerde verilmekteydi...
                  Onca Bilgin, alim, ulemanın yetiştiği bu topraklarda okuma yazma oranının bu kadar düşük olduğunu söylemeyi kabul etmiyorum...
                  Eskiden Sungu61 idi ....

                  Yorum


                  • #39
                    İlk olarak sungu61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    Nedir bundan kasıt günümüz Türkçe bize yeterli anlayamıyorsan lugattan bakmı...
                    Diller tabiki birbirinden etkilenir arapça ve farsçadan etkilenmemiz gayet normal onların Türkçeden etkilendiği de muhakkak...
                    Bu dediğim kelimeler Osmanlıya malolmuş aklıma gelen birkaç örnek sadece bunları çoğaltmak mümkün bilsem çok daha fazlasını yazardım...
                    Ama nihayetinde kendi eğer kendimizi Osmanlının devamı sayıyorsak (ki ben sayanlardanım) Osmanlıca yazılan eserleri açıp okuyamamanın savunulacak bir yanını göremiyorum...
                    Kendi tarihimizi yazmaktan acizken birde yazılanı okuyamamak fecaat...
                    Okuma yazma oranının % 5 olması ise yazdıklarının içinde en ilginçi Osmanlıda her yerde medrese var idi ve bu medreselerde sadece dini bilgiler değil fenni bilgilerde verilmekteydi...
                    Onca Bilgin, alim, ulemanın yetiştiği bu topraklarda okuma yazma oranının bu kadar düşük olduğunu söylemeyi kabul etmiyorum...
                    Bu görüşüne aynen katıldığımı belirtmek isterim.
                    İmzam yok parmak bassam olurmu ?

                    Yorum


                    • #40
                      İlk olarak sungu61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                      Nedir bundan kasıt günümüz Türkçe bize yeterli anlayamıyorsan lugattan bakmı...
                      Diller tabiki birbirinden etkilenir arapça ve farsçadan etkilenmemiz gayet normal onların Türkçeden etkilendiği de muhakkak...
                      Bu dediğim kelimeler Osmanlıya malolmuş aklıma gelen birkaç örnek sadece bunları çoğaltmak mümkün bilsem çok daha fazlasını yazardım...
                      Ama nihayetinde kendi eğer kendimizi Osmanlının devamı sayıyorsak (ki ben sayanlardanım) Osmanlıca yazılan eserleri açıp okuyamamanın savunulacak bir yanını göremiyorum...
                      Kendi tarihimizi yazmaktan acizken birde yazılanı okuyamamak fecaat...
                      Okuma yazma oranının % 5 olması ise yazdıklarının içinde en ilginçi Osmanlıda her yerde medrese var idi ve bu medreselerde sadece dini bilgiler değil fenni bilgilerde verilmekteydi...
                      Onca Bilgin, alim, ulemanın yetiştiği bu topraklarda okuma yazma oranının bu kadar düşük olduğunu söylemeyi kabul etmiyorum...
                      Osmanlı Devleti’nin son yıllarında nüfusun eğitim düzeyinin oldukça düşük olduğu görülmektedir. 1897 yılı istatistiklerine göre Okuma yazma bilenlerin oranı % 10’un altındadır. Okuyan öğrencilerin cinsiyet dağılımına bakıldığında ilkokul’da cinsiyet oranı (Kız/Erkek) 0,40 iken bu oranın ortaokulda 0,15’e düştüğü görülmektedir.

                      Kaynak: DİE, Osmanlı Devletinin İlk İstatistik Yıllığı 1897, (Ankara 1997)

                      1927 de yapılan nüfus sayımında Türkiye’deki yetişkin nüfusun (7 yaş ve üzeri) ancak % 10,5’i okuma yazma bildiği tespit edilmiştir. Erkeklerin % 17,4’ü ve kadınlarda % 4,6’sı okuma yazma bilmektedir.

                      Yukarıdaki iki rakam örtüşüyor. 1927 de %10,5, 1897 de %10 un altında.
                      Araştırın belki farklı sonuç bulursunuz paylaşalım.(şunu da ekleyeyim Medreselere kız öğrenci -yani toplumun %50 si alınmıyordu).

                      Yorum


                      • #41
                        Çok önemli konu uyulması gerekir..
                        FOREVER TRABZONSPOR
                        1461
                        TS rh (-)

                        Yorum


                        • #42
                          İlk olarak Great White tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Evet, herkes önce kendi kapısının önünü süpürmeli bence de

                          Örneğin bir satırlık yazıda bile 5 tane imla hatası yapılmasın
                          Onları vurgulama yapmak için o şekilde yazdım.

                          Kaldıki imla hatası Türkçe nin yapısını bozmaz.
                          Traktörlerle Türküler Geçsin Alt Başımdan Mezarlığın,
                          Seher Aydınlığında Taze İnsan Yanık Benzin Kokusu

                          Yorum


                          • #43
                            Üstadım şunda anlaşalım söylenen şeylerin tamamının doğruluğunu tek tek sorgulama ile bir fayda geçmez elimize...
                            Konunun özeti şuki, Osmanlıdan günümüze kalan herhangi bir eseri okuduğunda anlayan var mı??
                            Onu geçtim Açın nutuku kaç kişi anlayacak tamamını veya safahatı açalım okuyalım ne kadarını sözlük kullanmadan anlayabileceğiz...
                            Bunlar bizim kültür zenginliklerimiz bunları inkar edemeyiz...
                            Kadınların eğitim kısmına gelince Sıbyan mektebinde kızlarda eğitim alabilmekteydi, tabii bu çok yetersiz idi ama o tarihlerde Tüm dünyada kadının eğitimi erkek eğitimin çok gerisinde bunu sadece bize has göstermek yanlış olur...
                            O dönemde bilimde avrupanın ne kadar gerisinde ise Kadın eğitiminde de o kadar gerisinde idik...
                            Eskiden Sungu61 idi ....

                            Yorum


                            • #44
                              Türkçenin içinde bu kadar çok yabancı kelimenin kullanılmasında televizyon kültürünün de etkisini görmeden geçemeyiz.Gelişmiş ülkelere bakın kıtap okuma oranı televizyon izleme oranından her zaman fazladır. Ama yanılmıyorsam Türkiye'de televizyon izleme oranı % 97 olması gerek. Sanırım bu herşeyi ifade ediyor.

                              Ayrıca arkadaşımın bana gönderdiği birşeyi de sizinle paylaşmak istiyorum

                              Yıl: 1965
                              "Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım. Nasıl bir edâ takınacağıma
                              hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra
                              kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm
                              vardı.Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı
                              şerifleriniz hayrolsun' dedim."

                              Yıl: 1975
                              "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.Ne yapacağıma karar veremedim,
                              heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
                              yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı. Üstüme çeki düzen verdim,
                              kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim."

                              Yıl: 1985
                              "Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım. Nitekim ne yapacağıma hükûm
                              veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
                              kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm
                              vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar'
                              dedim."

                              Yıl: 1995
                              "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Fenâ hâlde kal geldi yâni. Ama bu
                              iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.
                              Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim."

                              Yıl: 2006
                              "Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni. Oğlum bu iş bizi kasar
                              dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni. Ama concon muyum ki ben,
                              baktım ki o da bana kesik. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu
                              yavrum?'

                              Yıl: 2026
                              "Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden. Off, ay dont nov âbi yaa.
                              Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita. 'Hay beybi..'
                              En son Ahmet Kuru tarafından düzenlendi; 28.11.2007, 02:20. Sebep: Ekleme yapıldı.
                              Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
                              Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )

                              Yorum


                              • #45
                                İlk olarak sungu61 tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                                Üstadım şunda anlaşalım söylenen şeylerin tamamının doğruluğunu tek tek sorgulama ile bir fayda geçmez elimize...
                                Konunun özeti şuki, Osmanlıdan günümüze kalan herhangi bir eseri okuduğunda anlayan var mı??
                                Onu geçtim Açın nutuku kaç kişi anlayacak tamamını veya safahatı açalım okuyalım ne kadarını sözlük kullanmadan anlayabileceğiz...
                                Bunlar bizim kültür zenginliklerimiz bunları inkar edemeyiz...
                                Kadınların eğitim kısmına gelince Sıbyan mektebinde kızlarda eğitim alabilmekteydi, tabii bu çok yetersiz idi ama o tarihlerde Tüm dünyada kadının eğitimi erkek eğitimin çok gerisinde bunu sadece bize has göstermek yanlış olur...
                                O dönemde bilimde avrupanın ne kadar gerisinde ise Kadın eğitiminde de o kadar gerisinde idik...
                                Ben kız öğrencilerin medreselere alınmamasını okuma yazma oranının düşüklüğünü göstermesi açısından verdim. (Sanırım sizin düşündüğünüzden daha düşük olduğunu araştırmışsınızdır). Osmanlının ilk dönmelerinde Avrupada da kızlar orta ve yüksek öğrenim hakkından mahrumdular ama Osmanlı bu konuda maalesef geriden takip etmiştir. bildiğim kadarı ile ancak Tazminat döneminde o da sadece orta öğretime alınmaya başlanmışlardır.

                                Neyse asıl konumuza dönersek Osmanlının sanat dili olarak Farsçayı yönetim dili olarak da Arapçayı seçmesi son derece yanlış kararlardır. Halkın sanattan ve yönetimden uzaklaşmasına neden olmuştur. Günümüzde eleştirdiğimiz yabancı kelimelerin (çoğunlukla İngilizce kökenliler) Türkçemizi bozmasından farkı yoktur. Ayrıca sistematik bir şekilde yapılmıştır. Daha kötüsü o dönemde Arapça dilbilgisi (gramer) yapısı da Türkçeye girmiştir.

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Yükleniyor...
                                X