Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Paylaşmak İstediğiniz Yazılar...

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #61
    Yalnızlığa alışmalı...
    Bavulları hep toplu durmalı insanın...
    Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
    Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
    İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
    Yalnızlığa alışmalı...
    * * *
    Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
    Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
    Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
    * * *
    İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
    Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde
    başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
    Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına...
    "Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşmılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
    Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmayacak..."
    Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
    * * *
    Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
    Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
    O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
    Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
    Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
    Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
    Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
    * * *
    Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
    Yollarla barışmalı...
    Yalnızlığa alışmalı...
    Can DÜNDAR

    Yorum


    • #62

      Yorum


      • #63
        Öyle bir hayat yaşadım ki;
        Cenneti de gördüm cehennemi de

        Öyle bir aşk yaşadım ki,
        Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.

        Bazıları seyrederken hayatı en önden
        Kendime bir sahne buldum oynadım.

        Öyle bir rol vermişler ki;
        Okudum, okudum anlamadım.

        Öyle bir hayat yaşadım ki;
        Son yolculukları erken tanıdım

        Öyle çok değerliymiş ki zaman
        Hep acele etmem bundan anladım.

        Kendi kendime konuştum bazen evimde
        Hem kızdım, hem güldüm halime.

        Sonra dedim ki,
        Söz ver kendine!

        Denizleri seviyorsan,
        Dalgaları da seveceksin.

        Sevilmek istiyorsan,
        Önce sevmeyi bileceksin.

        Uçmayı seviyorsan,
        düşmeyi de bileceksin

        Korkarak yaşıyorsan,
        Yalnızca; hayatı seyredersin..


        Lem bu şebnem ferahın parcasıymış o kadarda dinlediğim şarkıcı ama niye bunu bu kadar geç farkettim
        38 yıldır olduğu gibi yine buradayız,
        Küllerinden doğmanı bekliyoruz...?
        " Gülüşümüzü astık intehar koğuşlarına,ya ölelim yada görelim artık...?.."

        Yorum


        • #64
          ZAFER

          Zafer. Katman katman anlamla örülmüş bir kavram. Eğer istersen, skorborda bir bak. Bu elbette ki bir sürü anlam taşıyor; ancak önemli olan tek şeyin sonuç olduğunu söylersen, diğer her şeyi, oraya ilk varmak için ele geçirdiklerini yok saymış olursun.
          Yol boyunca yapman gereken fedakarlıklar ve içinde geliştirilmesi gereken bir inanç vardı. Ve korku vardı; seni gerilere düşürecek tek şey...
          Bu, aşman gereken en zorlu engel olabilir; çünkü eğer izin verirsen yüreğini yiyip bitirebilir. Yeryüzü, deniz, gökyüzü... kısacası, rakibinden duyduğun korku, bir başkasının vereceği zarar ve acıdan daha fazlasını yaşatır sana.
          Yerçekimi, hız ve zamanla yaptığımız mücadeleleri zaferle geride bırakman ancak kendini tanıman, içindeki senle samimiyet ve yakınlık kurmanla mümkün olabilir.
          Mücadeleyle ilgili basit gerçeği de işte burada keşfedebiliriz: yaşamda olduğu gibi sporda da tek gerçek rakip, tek düşman kendi içimizdedir.
          En önemli rakibin, en büyük düşmanın kendi korkundur. Savaşı kazanabilirsin. Çevrendeki herkes bunu her gün yapıyor. Korkmana gerek yok. Dışarı çık ve oyuna katıl.
          Hasta La Victoria Siempre !!!

          Yorum


          • #65
            DÜŞLERİMİZDE KALDI SEVDAMIZ
            Gökyüzü zifiri karanlıkken, pembe bir dünyada elele bu sevdanın içindeydik. Her zaman beraber olmaktı temennimiz. Pembe düşlerimiz vardı içinde sadece ikimizin bulunduğu.
            Bu kısacık aşkımızda en güzel akşamları, en güzel sevinçleri paylaştık. Sevmeyi öğrettin sen bana. Yaşamanın seninle güzel olduğunu gösterdin. Sevilmenin seninle yaşanacağını ve sensiz olamayacağımı gösterdin.
            Sevdim ben seni, kimsenin sevemeyeceği, can verip alamayacağı kadar cok. Uykularımızı paylaştık. Bir gece değil gecelerce uykusuz kaldık sevdamız için. Ben seni düşledim hep ışıl ışıl gözlerinle yanımda. Dünyalara sığmayacak aşkımızı küçük yüreklerimize sığdırdık. Ayrı geçen dünümüzü yaşanmamış saydık. Hep birlikte olmalıydık biz, öyle güzel oluyordu ki hayat. Sözler verdik birbirimize tutamayacağımızı bile bile. Bir sen söz vermedin sigarayı bırakacağına. Oysa her eline alısında yüreğim hancerlendı benim. Çiçeğimdin sen, incinirsin boynun bükülür diye dokunmaya dahi kıyamazken ben, o seni zehirliyordu. Bir bunu anlatamadım sana.
            Ayırmaya kalktılar bizi. Kimse benim yüreğimi yakan sevdamı düşünmedi. Sensiz hayat yoktu. Söz vermiştim sevdama, daha önemlisi sana. Yaşayamazdım. İkimizi içime gömüp seni bırakamazdım. Aldırış etmedim kimseye, ayrılmadım senden. Çünkü yaşarsam senin için, yaşarsam sevdam için yaşayacaktım.
            Ama sonra sende beni istemedin. Bana sevdamın taşıyamayacağı şeyler söyledin. Yüreğimi hancerlendın. Benim kadar düşünüp 'sevdiğim ne yapar' demedin. Şimdi ise ayrılığın ikinci yılında karasevda oldu aşkımız. Sen beni unutmadın, benimde seni unutma gibi bir cabam olmadı zaten.
            Ama birlikte olmamız için caba sarfermemiz, dünyayı hiçe saymamız boşunaydı. Düşlerimizde kaldı bizim sevdamız. Sözümüzü tutamadık. Sevdamız ve birbirimiz için yaşayamadık.
            Şimdi ikimizde başkaları için yaşıyoruz. Sevdamız da sadece içimizde yaşıyor.
            Ben sana söz vermiştim, sevdamla ve seninle yaşayacağıma. Sen kendin çıktın hayatımdan. Sevdam hala yaşıyor. Birgün üzerinde çimenler bittiğinde bile yaşıyor olacak. Beni öldürdüğün gibi sevdamı öldüremedin. Sevdayı öldürmek kolay değil . Hiç öldüremezsin ki zaten...
            ODTÜ'lü bir hocanın Trabzonspor atkısıyla dolaşan Trabzonsporlular hakkındaki yorumu;
            "Hocam onlar Trabzonsporlu. Onların sevgisi, derdi bir başka. TRABZONSPOR onlar için bir var olma nedeni. TRABZONSPOR'a küsemez, kızamaz ondan utanamazlar çünkü o zaman şehirlerine küsmüş, şehirlerinden utanmış olurlar''

            Yorum


            • #66

              Yorum


              • #67
                TUZLU KAHVE
                Kıza bir partide raslamıştı. Peşinden koşan çok delikanlı vardı. Ama o cesaretini toplayıp partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti. Kız sırf kibarlık adına hiçte ilgisini çekmeyen bu delikanlının davetini kabul etti.


                Köşedeki kafeye oturdular. Kahvelerini söylediler. Delikanlı çok heyecanlıydı, kalbinin atışından konuşamıyordu. Onun bu hali kızın huzurunu kaçırdı. Tam gitmeye hazırlanırken delikanlı garsonu çağırdı ''Bana biraz tuz getirirmisin'' dedi, ''Kahveme koymak için''.


                Yan masadakiler bile dönüp bu garip istekte bulunan delikanlıya baktı. Delikanlı utanctan kıpkırmızı oldu ama tuzu kahvesine döküp içmeye başladı. Kız alaycı bir dille ''Garip bir ağız tadınız var''dedi.


                Delikanlı anlattı. ''Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum''.


                Kız çok etkilendi. O da anlatmaya başladı. Ve bu sohbet yıllarca sürecek beraberliğin başlangıcı oldu. Evlendiler. Kız ne zaman eşine kahve yapsa içine bir kaşık tuz koydu hayat boyu. Çünkü eşi böyle seviyordu. 40 yıl sonra adam dünyaya veda etti. ''Ölümümden sonra aç'' diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına. Şöyle diyordu satırlarında;


                ''Sevgilim lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir kere yalan söyledim. Tuzlu kahve de... İlk buluştuğumuz gün öyle heyecanlı ve gergindim ki şeker diyecekken ''Tuz'' çıktı ağzımdan. Sen ve herkes bana bakarken değiştirmeye o kadar utandım ki, yalana devam ettim. Bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana gerceği anlatmayı defalarca kez düşündüm. Ama her defasında korkudan vazgeçtim. Şimdi ölüyorum ve korkmam için hiçbir sebep yok. İşte gerçek; Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat. Ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hemde zerre kadar pişmanlık duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum. Dünyaya bir daha yeniden gelsem, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterdim. İkinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsamda...
                MEHMET ÇOŞKUNDENİZ

                ODTÜ'lü bir hocanın Trabzonspor atkısıyla dolaşan Trabzonsporlular hakkındaki yorumu;
                "Hocam onlar Trabzonsporlu. Onların sevgisi, derdi bir başka. TRABZONSPOR onlar için bir var olma nedeni. TRABZONSPOR'a küsemez, kızamaz ondan utanamazlar çünkü o zaman şehirlerine küsmüş, şehirlerinden utanmış olurlar''

                Yorum


                • #68
                  zafer:bu kadar...
                  kız:bu kadar mıydı?
                  zafer: ya ne sandın seni sevdiğimi mi?

                  -kız yıkılmıştı!işte o an hiçbir söz söylememişti.... Ağllıyordu,zafer kızın hıçkırıklarını duydu...

                  zafer:ne o ağlıyor musun?
                  olsun buda geçer ben bıraktım diyemi?ağlıyorsun...senin ayrıldığını söyleriz

                  -genç kız dayanamadı ve...

                  kız:anlamadınmı?ayrıldığımıza ağlıyorum

                  -zafer sustu,bu sözler karşısında....Direnen grur vardı.gurur ve sevgi ne kadar ters kelime ve sonunda sevgi ağır bastı...
                  -telefonu kapatırken zafer soğuk bir sesle...

                  zafer:ELVEDA!

                  -kız telefonu kapatırken son bir kez

                  kızENİ SEVİYORUM!...

                  -demişti zafer düşünüyordu, neden yaptı ki! oda seviyordu ve bunu itiraf etmek için yine aradı.Ama geç kalmıştı...telefon açılmıyordu.Acı bir tren sesiyle irkildi...Kızın evine gitti ,kalabalık vardı şaşırdı!biraz sonra içerisinden;o kızın ağzının kenerından kan geliyordu....,zafer yıkılmıştı!ve göz yaşlarını tutamadı:

                  zafer:ELVEDA DEMİŞTİM UYAN...

                  -dediyse de duymamıştı genç kız.Bir ara kızın elinde buruşmuş bir kağıt olduğunu farketti,boğulmuş gözlerini silerek okudu,
                  kağıtta;AYRILDIK SEVDİĞİM DOYAMADAN SANA!...

                  __________________
                  zafer yıkıldı
                  Ne Olmuş Şampiyon Olamadıysak,,,
                  Hayallerimizi Satmadık'ya,,,

                  Yorum


                  • #69
                    çok güzellll,çok etkileyici izlemenizi şiddetle öneririm..

                    Yorum


                    • #70
                      Ayy bunu biliyorummmm. Süper bişi bu.Müziği görüntü,konu,hele kızla o çocuk.Süper yaaaa.

                      Yorum


                      • #71
                        SAATLER BİTMİYOR YAPAYALNIZIM
                        GÜLMEK İSTİYORUM GÜLEMİYORUM
                        SENSİZ OLMAK MIDIR HEP ALINYAZIM
                        BİLMEK İSTİYORUM BİLEMİYORUM

                        ESİRGEDİN NAZLI HİLAL KAŞINI
                        HARAP ETTİN ÇİÇEK KOKAN BAŞINI
                        YÜREĞİME AKAN GÖZÜM YAŞINI
                        SİLMEK İSTİYORUM SİLEMİYORUM

                        SANKİ HER ŞEY EFSANEYDİ MASALDI
                        AYRILIK RUHUMU ELİMDEN ALDI
                        GÖZLERİM YOLLARA TAKILIP KALDI
                        GELMEK İSTİYORUM GELEMİYORUM

                        HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLAMAKTANSA
                        BAŞIMA KARALA RBAĞLAMAKTANSA
                        ŞU YÜREĞİ HER GÜN DAĞLAMAKTANSA
                        ÖLMEK İSTİYORUM ÖLEMİYORUM

                        nurullah genç
                        Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

                        "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

                        Yorum


                        • #72
                          İlk olarak blackseastorm tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          SAATLER BİTMİYOR YAPAYALNIZIM
                          GÜLMEK İSTİYORUM GÜLEMİYORUM
                          SENSİZ OLMAK MIDIR HEP ALINYAZIM
                          BİLMEK İSTİYORUM BİLEMİYORUM

                          ESİRGEDİN NAZLI HİLAL KAŞINI
                          HARAP ETTİN ÇİÇEK KOKAN BAŞINI
                          YÜREĞİME AKAN GÖZÜM YAŞINI
                          SİLMEK İSTİYORUM SİLEMİYORUM

                          SANKİ HER ŞEY EFSANEYDİ MASALDI
                          AYRILIK RUHUMU ELİMDEN ALDI
                          GÖZLERİM YOLLARA TAKILIP KALDI
                          GELMEK İSTİYORUM GELEMİYORUM

                          HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLAMAKTANSA
                          BAŞIMA KARALA RBAĞLAMAKTANSA
                          ŞU YÜREĞİ HER GÜN DAĞLAMAKTANSA
                          ÖLMEK İSTİYORUM ÖLEMİYORUM

                          nurullah genç
                          kardeşim bayaaa bi dertlisin
                          Ne Olmuş Şampiyon Olamadıysak,,,
                          Hayallerimizi Satmadık'ya,,,

                          Yorum


                          • #73
                            Şayet sesimi farkedemezsen,
                            Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
                            Bil ki ölmüşüm.
                            Fakat yine üzülme, müsterih ol;
                            Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
                            Ve neden sonra,
                            Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
                            Hatırla ki mahşer günüdür,
                            Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

                            ------------------------------------------> Üstad, Cahit Sıtkı TARANCI
                            En son Misafir tarafından düzenlendi; 27.12.2006, 20:23.

                            Yorum


                            • #74
                              İlk olarak SeRaP tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                              Kalabalık arkadaş topluluklarımızda odanın en uzak köşelerindeyken ellerinle
                              kalbinin ne kadar hızlı attığını anlatmaya çalıştığın anları
                              .......

                              seni seyretmeyi
                              ....................................
                              yok bir sitemim hayatta hersey kısmet...

                              Yorum


                              • #75
                                Zaman çabuk geçse de bugünleri özlesek.

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Çalışıyor...
                                X