Başlık açılmaz nerede paylaşmalıyım diye düşünürken bu başlığı gördüm ve en uygun yer burası diye düşündüm. 
***
Of’ta uçan hoca hikayesi

MUSA ALİOĞLU
musaalioglu@gmail.com
Havacılık mesleğine hepimizin biraz ilgi, biraz yakınlık duyduğu çağda yaşıyoruz. Yani 25 saat otobüsle yolculuk yapmayı hiç kimse istemediği için parası olanların birçoğu uçakla yolculuk yapmayı tercih eder. Uçmak güzel şey olsa gerek. Ama ben o uçakla uçmayı değil, bir insanın kanatlar takıp uçmasından bahsediyorum. Tanrı, insanlara böyle bir yetenek vermemiş. Ama doğaya bir bakın, hayvanların çoğu uçabiliyor. Tanrı’nın verdiği kanatlarla uçan bu hayvanlara gıpta edenler var.
İnsanoğlunun kanatlanıp uçması kuşlara ve bilumum kanatlı hayvanata heves etmesinden olsa gerek. Tarihte uçmayı kafasına koyan insanlar çok fazla değil. Türkistan’ın Farab kentinde yaşayan İsmail Cevheri kanat takarak minareden uçmayı başardı, ancak sert bir rüzgar onu yere çaktı ve öldü. Doğulu Siracettin ise Atmeydanı’ndaki kuleden atladı ve o da öldü. Hezarfen Ahmet Çelebi, Galata Kulesi'nden Üsküdar’a kadar uçtu. Ama Cezayir’e sürgüne gönderildi ve orada öldü. Lagari Hasan Çelebi ise sırtına bir füze bağlayıp kendini gökyüzüne fırlattı, eceliyle öldü.
Bunlar tarihin yazdığı ve hep bilinen gerçekler. Şimdi size ilginç bir uçma hikayesi anlatacağım. Hem de bizim bölgemizden. Hani bize derler ya, "Kaz uçar da Laz uçmaz mı?" İşte böyle hikaye. Elimde birkaç kile ağırlığında iyi bir kitap var. Kitabın yazarı Amerikalı Stuart Kline. Stuart, benim yakın dostum. Kendisi bizim yapamadığımızı yaparak Türkiye’nin sivil havacılık tarihini 2002 yılında Havaş’ın desteğiyle yazıvermiş. Adı "A Chronicle of Turkish Aviation." Yani Türk Havacılık Kronolojisi olan bu kitaptan aldım üstteki örnekleri. Fakat orada bir örnek daha var ki, okuyunca da hem şaşırdım hem gururlandım hem de üzüldüm.
"19. yüzyılın başlarında: Of ilçesinin Arşala köyünden Veli Direko adlı Hoca (Molla Uzun Hasan) kösele, tahta ve yaylardan oluşan bir kanatla kendisini 400 m. yüksekten bırakmış, Akburun Mahallesi’ne doğru yaklaşık 200 m. uçtuktan sonra yere inmiştir. Ancak bu başarıyı hoş karşılamayan Of Medresesi’ndeki öğrenciler 'Bu adam bir şeytan, öldürün onu!' diye saldırarak kafasını kestiler. Hoca’nın torunları Of’ta yaşamaktadır."
Ne dersiniz Oflular?

***
Of’ta uçan hoca hikayesi

MUSA ALİOĞLU
musaalioglu@gmail.com
Havacılık mesleğine hepimizin biraz ilgi, biraz yakınlık duyduğu çağda yaşıyoruz. Yani 25 saat otobüsle yolculuk yapmayı hiç kimse istemediği için parası olanların birçoğu uçakla yolculuk yapmayı tercih eder. Uçmak güzel şey olsa gerek. Ama ben o uçakla uçmayı değil, bir insanın kanatlar takıp uçmasından bahsediyorum. Tanrı, insanlara böyle bir yetenek vermemiş. Ama doğaya bir bakın, hayvanların çoğu uçabiliyor. Tanrı’nın verdiği kanatlarla uçan bu hayvanlara gıpta edenler var.
İnsanoğlunun kanatlanıp uçması kuşlara ve bilumum kanatlı hayvanata heves etmesinden olsa gerek. Tarihte uçmayı kafasına koyan insanlar çok fazla değil. Türkistan’ın Farab kentinde yaşayan İsmail Cevheri kanat takarak minareden uçmayı başardı, ancak sert bir rüzgar onu yere çaktı ve öldü. Doğulu Siracettin ise Atmeydanı’ndaki kuleden atladı ve o da öldü. Hezarfen Ahmet Çelebi, Galata Kulesi'nden Üsküdar’a kadar uçtu. Ama Cezayir’e sürgüne gönderildi ve orada öldü. Lagari Hasan Çelebi ise sırtına bir füze bağlayıp kendini gökyüzüne fırlattı, eceliyle öldü.
Bunlar tarihin yazdığı ve hep bilinen gerçekler. Şimdi size ilginç bir uçma hikayesi anlatacağım. Hem de bizim bölgemizden. Hani bize derler ya, "Kaz uçar da Laz uçmaz mı?" İşte böyle hikaye. Elimde birkaç kile ağırlığında iyi bir kitap var. Kitabın yazarı Amerikalı Stuart Kline. Stuart, benim yakın dostum. Kendisi bizim yapamadığımızı yaparak Türkiye’nin sivil havacılık tarihini 2002 yılında Havaş’ın desteğiyle yazıvermiş. Adı "A Chronicle of Turkish Aviation." Yani Türk Havacılık Kronolojisi olan bu kitaptan aldım üstteki örnekleri. Fakat orada bir örnek daha var ki, okuyunca da hem şaşırdım hem gururlandım hem de üzüldüm.
"19. yüzyılın başlarında: Of ilçesinin Arşala köyünden Veli Direko adlı Hoca (Molla Uzun Hasan) kösele, tahta ve yaylardan oluşan bir kanatla kendisini 400 m. yüksekten bırakmış, Akburun Mahallesi’ne doğru yaklaşık 200 m. uçtuktan sonra yere inmiştir. Ancak bu başarıyı hoş karşılamayan Of Medresesi’ndeki öğrenciler 'Bu adam bir şeytan, öldürün onu!' diye saldırarak kafasını kestiler. Hoca’nın torunları Of’ta yaşamaktadır."
Ne dersiniz Oflular?

Yorum