İzlediğiniz Sinema Filmleri Hakkındaki Yorumlarınız

[Tuğba ÖZTÜRK]

ayakta kal'a gitmiştim zengin fakir kolejli ve devlet lisesi klasik türk filmi işte (emrahın eski bir dizisine benziyordu kavga falan ediyorlardı ne çok izlenirdi o dizi o zamanlar dizi deki kız kimdi heh seren serengil )


kirpi'e de gittim mashar alansonun filmi çok beğendim gidilir bir film suratına kapatıyorum 3-2-1

[TSezgin61]

harbi biz neden bogaz köprüsünü havaya ucuramiyoruz, biz neden arabalari ordan oraya ucuramiyoruz, biz neden zombi filmleri cekemiyoruz, biz neden istanbulu cöle ceviremiyoruz...

bunlari yapacak paramiz gercekten yokmu. arog-gora ikisi bir bu maliyeti yakaliyamamismidir.

biraz daha kalite, biraz daha fantezi, biraz daha hayal gücü. eminim oyuncu konusunda hollywoodla yarisiriz. cok kaliteli adamlarimiz var ama film yapamiyoruz.

[Ömer SEVİNÇ]

Aman dur. Biz daha normal filmleri çekemiyoruz doğru düzgün. Köprüyü harbiden havaya uçururlar mazallah..

[Erdem Keser]

Açıkcası Türk sinemasından Wanted , Zor Ölüm tarzında saçma sapan aksiyon filmleri beklemiyorum.Trenlerin köprülerden düşerken elemanların içinde çarpıştığı , kurşunların havada tokuştuğu , falso aldığı filmler çekeceklerse hiç çekmesinler daha iyi.
Maliyet , imkan mevzusunuda katılmıyorum.78'de Sürü filmi yapılıyorsa , Yol , Masumiyet çekilebiliyorsa bugünde o tadı alabileceğimiz filmler yapılabilir.

[Mustafa Önder]

Aman dur. Biz daha normal filmleri çekemiyoruz doğru düzgün. Köprüyü harbiden havaya uçururlar mazallah..

chovy renktaşıma katılıyor ve şunları ekliyorum.

Bence Türk Sineması öyle hafife aldığımız gibi basit bir sinema değil. Amerikalıların filmlerine gıpta ile bakacağımıza kendi filmlerimizi güzelce tahlil etsek ve oradaki lezzeti anlayabilsek derim ben.

Sinema biraz yerel bir sanattır aslına bakarsanız. En azından benim düşüncem bu yönde. Sinema da ki karekterler de seyirci kendisini görmeyi, seslendirilen her replikte kendi söylediklerini duymak ister. Bu bakımdan ele almamız gerekir.

Kilişe olacak ama doğu ve batı sineması diye gruplandıralım ilk etap da. Batı sinemasında ki temel çıkış noktaları hep basmakalıptır. Ya bir insanın kişisel başarı öyküsünü izlerseniz ya da güç gösterilerini abartılmış efekt ve sahne dizaynlarıyla görürsünüz. Kısacası "madde" üzerine kurulu bir anlayış. Bu yanlışmıdır değildir. Çünkü sinema bir bakış açısı ve görüştür. Kültürün nasılsa sende ona istinaden çekersin filmlerini. Hakkaten güzel gösterme güçlerine sahip adamlar. Fellini gibi Kubrick gibi Tarkozki gibi onların tabirleriyle "Tanrı Kamerası" yönetmenler yetiştirmişler.

Geçelim doğu sinemasına bizim de içinde bulunduğumuz ya da yarı içinde bulunduğumuz grup. Doğu sineması maneviyat üzerine kurulmuştur genelde. Yani sekülerlikten çok manevi olanı görürsünüz. Mesela bir İran Sineması Majid Majid'in bir filmi: Cennetin Çocukları. Filmde gördüğünüz her sahne izlediğiniz her sekans Doğu Sinemasının tarifi gibi.

Kısaca açıklamaya çalıştım iki sinema bakışını.

Geçelim bize: Bize sinema aslında icat olduktan bir yıl sonra geldi. Dönemin koşulları ve ortam sinemanın gelişmesini hep engelledi. Kazım Karabekir Paşa Sinema Okulunun kurulması için ölümüne kadar hep çalıştı. Neyse gelelim günümüze. Çoğumuzun ben anlamam sanattan manattan kardeşim ben gülmek istiyorum ben ağlamak istiyorım yada korkmak istiyorum gibi yaklaşımları ve medyanın sinemaya bakışı bir çok şaheserin popülerleşmesini engelledi. Reha Erdem'in Beş Vakit'i Zeki Demirkubuz'un Kader-Masumiyet-Yazgı üçlemesi, Semih Kaptanoğlu'un Yumurta'sı Nuri Bilge'nin Mayıs Sıkıntısı'dan başlayan ve son olarak Üç Maymun'a kadar olan filmleri hep arka planda kaldı ve zannettik ki türk yönetmenler yatıyor.

Demek istediğim şu aslında kafalarımız maalesef küreselleştikçe türk sinemasında da filmlerin Amerikan vari olmasını istiyoruz. Ne olsun Issız Adam gibi sex'e indirgenmiş aşklar, Recep İvedik gibi bel altı espiriler, ya da Çılgın Dersane bilmem ne gibi gençlik zırvalıkları.

Amerikan Sineması'nı izleyebilirsiniz. Lafım yok çünkü Amerikan Pastasını bende izledim. Ancak bakış açısı insanın kültür birikiminden ve dünyayı görüş biçiminden kaynaklanır. Görsel olan aslında bir kadraj gibi sınırlıdır.

[Anıl Caner]

cidade de deus ya da city of god hadi full çeviri tanrıkent.

bu filmden nasıl habersiz yaşamışım bu kadar senedir inanamıyorum. american history x filmi en beğendiğim filmdi bugüne kadar ama bu film gerçekten sildi attı, baştan oluşturdu listeleri kafamda.

harika bir film. hele hele gebze'de çocukluğunu geçirmiş birisi olarak ayrı bir hastası oldum ..

[TheCrow]

cidade de deus ya da city of god hadi full çeviri tanrıkent.

bu filmden nasıl habersiz yaşamışım bu kadar senedir inanamıyorum. american history x filmi en beğendiğim filmdi bugüne kadar ama bu film gerçekten sildi attı, baştan oluşturdu listeleri kafamda.

harika bir film. hele hele gebze'de çocukluğunu geçirmiş birisi olarak ayrı bir hastası oldum ..

Bir ara NTV'de futbol ile ilgili bir belgesel gösteriliyordu,Brezilya'da futbolcu olmaya çalışan çocukları filan anlatıyordu.O belgeseli de bu filmin yönetmeni çekmiş.Film gerçekten çok güzel.

[Erdem Keser]

Oscar adayları içerisinde en fazla şans tanınan film olan 'Slumdog Millionaire/Milyoner' hakkında izleyenler ne düşünüyor acaba ?

[Mayls]

Revolver
Lock, Stock and Two Smoking Barrels gibi karmaşık ve anlaması zor bir kurguya sahip. Kafa dağıtmak için uygun bir film değil yani Neyin ne olduğunu anlayabilmek için 2 defa izledim ama değdi. Güzel bir film. Diğer Ritchie filmlerinden farkı sert bir anlatıma sahip olması. Alışılmış trajikomik olaylar yok yani.

Jason Statham'in her tarafından oyunculuk akmış. Saç sakal da yakışmış Sorter karakterini canlandıran Mark Strong'da olağanüstü bir iş çıkarmış.

[ApoCaN28]

Zor KArar Nicolas Cage oynuyor başrolde güzel ve izlemeye değer bir film...

[Great White]

Oscar adayları içerisinde en fazla şans tanınan film olan 'Slumdog Millionaire/Milyoner' hakkında izleyenler ne düşünüyor acaba ?

Erdem, ben de daha izlemedim..

En çok merak ettiğim filmlerin başında geliyor şu an..

İzleyen olsa da şöyle spoiler sız bir değerlendirme okusak

[Zugaşi Berepe]

Hep film eleştirilmişken ben bir değişiklik yapıp Tiyatrodan bahsedeyim..Trabzon Etkinliklerinde de gösterilecek olan 'Kalp Krizi Değil Gülme Krizi ' adlı oyundan yeni geliyorum .sıcak sıcak düşüncelerimi paylaşmak istedim...

Öncelikle buram buram Trabzon ve Trabzonspor kokan tamamiyle doğaçlama bir tiyatro..Oyuncular Dr.Serkan Beşli, DR.İsmet ve R.T Koral Koç..Hepsi de Farabi hastanesinde halen daha görev alan kişilerdir..
Oyuna gelince Hastanede hepimizin karşılaştığı günlük ama gülünç her konuya değinilmiş..Trabzon,Trabzon insanı ,kültürü bol bol kullanılmış..Benden söylemesi...Güzel bir doğaçlama eser..

[ezgi cubukcu]

Oscar adayları içerisinde en fazla şans tanınan film olan 'Slumdog Millionaire/Milyoner' hakkında izleyenler ne düşünüyor acaba ?

film henuz ulkemizde vizyona girmedi ama !f festivali bunyesinde bazi salonlarda gosterimi bulunmakta...
ben pazar gecesi (muhtemelen filmin odul aldigi esnada) filmi izliyor olacagim pztesi gunu kisaca gorus beyaninda bulunurum... benim de cok merak ettigim bir film, umarim hayal kirikligi yaratmaz!

[Emirhan Makul]

Oyunculuk,Diksiyon,Spikerlik,Seslendirme,Sunuculuk Dersleri veren sağlam bir kadrosu olan bir yer keşfettim üniversitede bir arkadaş sayesinde Başkentiletişim asıl yeri Ankarada ama istanbul şişli de de yeri var bu ananlarda güçlü kadrosuyla eğitim veriyor üstelik sertifikalı ayrıyetten referansları mezunları önemli yerlerde işlerini yapıyorlar aydan aya kayıt olunuyor ayrıntılı bilgi için

http://www.baskentiletisim.com/index.html

İlgilenen arkadaşlar varsa araştırabilirler fiyatları çok Makul ben başlamayı düşünüyorum en yakın zamanda.

[Great White]

Bu hafta sonu sırasıyla Slumdog Millionaire ile Benjamin Button' ı izledim..

Kısacası ikisi de harikaydı..

Ama ben fazlaca özgün yapısı ve konusu sebebiyle Benjamin' i daha çok beğendim..

Brad Pitt' in oyunculuk performansı açısından en görkemli filmi olduğunu da iddia edebilirim rahatlıkla..

Cate Blanchett' in rolü filmde fazlaca uzun olmamasına rağmen onu da çok başarılı buldum..

Slumdog ise bir Hintli gözüyle bakacak olsam çok fazla irrite edici yönlere sahip aslında. Ama hepsi Hindistan' ın gerçeği sonuçta. Filmde kafamı kurcalayan çok şey olsa da en fazla garipsediklerim yarışma anındaki diyaloglardı..

Mesela ben bir Kenan Işık' ı karşısındaki yarışmacıyı yanıltmak adına inanılmaz ve abartılı bir çaba gösterirken hayal edemiyorum yani. Sonuçta programı tüm Hindistan izlerken böylesi açık jestler garip geldi bana..

Bir de şu Aramis sorusu çok komikti. En büyük ödül için böyle kolpadan bir soru mu sorulur yahu)

Neysei anlattıklarım can alıcı sahneler değildi zaten. Her iki filmi de şiddetle tavsiye ederim herkese