Transfer Dosyası - 16 -

[asilhamsi]

valla gerçekli payı varmı bilmiyorum

cincondam kerem demirbay ve yusuf demir karşılık ömür ve baka yı veririm.Bu durumda hem cincon hem biz karlı çıkarız.

kerem tam hocanın isteyeceği türden bir ortasaha oyuncusu.

yusuf ciddi bir potansiyel hücumun her bölgesinde oynar.

bunlara ek olarak 2 bek ve bir santrafor almak gerekir.Beklere gözüm kapalı alanyadan oğuzhan ve yusuf alırım.Takas+para ile.

Santrafora da hem bu sene onuachu gelene kadar iş görecek hemde seneye rotasyonda iş görecek yabancı bir santrafor alırım.

larsen,fernandez,baka ile yolları ayırırım.

[Dawsofield]

mevzu ofansif ya da defansif oynamak değilki. Kimse sahada bu kadar ezilen takım görmek istemiyor.Defansif oynayan takım kora kor mücadele eder,Fizik olarak rakibe üstünlük kurar,kolay kolay pozisyon vermez.Biz defansif falan oynamıyoruz.Sadece kendi sahamızda bekliyoruz.Sonrasında geçişte yapmıyoruz.Defansif oynayan takım bu kadar pozisyon vermez.Ortada ciddi bir sıkıntı var.Oyuncu performansı,fizik kalite,kondüsyon hepsi yerlerde.Üstelik bu takım skor alamasada ilk haftalarda kondüsyon ve fizik gücü olarak çok iyi durumdaydı.

son maç için konuşuyorsak haklısınız. 1-1 biten antalya maçı abdullah avcı'nın trabzonsporun başındaki 3 yıl boyunca izlettiği en kötü oyundu, 5 gol yenilen maçlar dahil. O maç benim için de kabul edilemez, ancak güçlü mazeretler de vardı kabul edelim ki.

öncesindeki maçlar için aynı şeyi söyleyebiliyor muyuz, mesela her maç aşağı yukarı "çok pozisyon veriyoruz" diyebilir miyiz? Bu maç gibi şu an aklıma gelmeyen 1-2 istisnayı dışarı bırakalım, abdullah avcı'nın takımı oyun olarak hiç ezildi mi, istanbul takımlarıyla yaptığımız maçlar dahil. Akan oyundan çok az gol yiyen, şampiyonluktan sonraki sezonda avcı'nın taraftarın gazına gelip "oyunu hızlandıracağız" dediği süreci dışarda bırakırsak genel olarak çok az gol yiyen bir takımız. Arzulanan şey "ezilen takım görmemek" mi, yoksa bizi "ezen takım olarak görmek" mi.

her teknik direktörün bir tarzı var, abdullah avcı'nın oyununda geçiş hiçbir zaman güçlü olmadı, ana plan olmadı. Denediğinde de çuvalladı. İyi bildiği oyunu oynatması gerek, şampiyonluktan sonra olduğu gibi "zevk veren futbol oynayacağız" (artık bu her ne demekse) diyip çuvallarsa aynı noktaya geri dönecez

[Ertan 51]

yıllardır merak ettiğim bir şey var, buradaki yaşça büyük taraftarların görüşünü bilhassa öğrenmek istiyorum:

"Trabzonspor tempolu, ofansif oynar." miti nasıl oluştu? Bu takımın DNA'sında bu futbol anlayışının olduğunda nasıl ittifak edildi?

Benim araştırdığım kadarıyla üst üste şampiyonlukların alındığı dönemdeki efsane takımın öne çıkan hususiyeti disiplin, takımdaşlık ve çok zor gol yiyen bir savunma takımı olması. Sonraki süreçte ekonomik olarak doğal rakiplerimizle eşdeğer kadrolar kuramayacağımıza göre farkı yaratmak için elimizde yine taktik sadakat, disiplinli oyun var. bunlardan sonra kalite ve skor üretme gelmesi gerekmiyor mu?

Abdullah Avcı bu mit yüzünden şampiyonluktan sonraki sezonu heba etti, taraftarın istediği oyunu oynayacağım diye diye. o tarz bir oyun bu adamdan çıkmıyor o kadarı kesin.

Renktaş o tarife uyuyorum, 55 e girdim, ben şahsi düşüncemi söyleyim.

Bizim kuşak tempolu oyunu, ofansı, oyunun içindeki taktiği,dizilişi felan pek bilmez
Bildiğimiz;
Anadolu'da bi takım var İstanbulun şımarıklarına kafa tutuyor, yeniyor, madara ediyor,şampiyon oluyor.
Yani teknik ve taktik bilgimiz yoktu, mesela ben futbolla ilgili çoğu şeyi bu formunda öğrendim. O zamanlar bu kadar bilinçli değildik, yani TS tempolu oynar, ofansif oynar bizim kuşağın söylemi değil.
Şimdi başarının anahtarı tempo ve hücum olarak görüldüğü için, geçmişte bizim takımda şampiyonluk yaşayınca demek ki tempolu ve hep hucum eden takımmış gibi düşünülüyor.
Hatırladığım çoğu maçımız 1-0 veya tek fark galibiyetlerdi, ama ne bugün ki gibi ezilirdik, ne de M.City gibi hücum oynardık, taktiğimiz,dizilişimiz,oyun anlayışımız neydi dediğim gibi pek bilgimiz yoktu.
Biz inadına, yerli oyuncuların başarısına, isyana vurulduk, teknik,taktik,ofans şu bu diyenler yalan söyler demeyim de,
şu an öğrendiklerini o zaman biliyormuş gibi yapıp hava atarlar diyim.
Yanlız şu var tabi o devir geçti,
Dünya,hayat,futbol akıl almaz şekilde gelişti,
Önceden emek ile sonuç alabilirdin şimdi en büyük etken para.
Emek ve para da yetmiyor, örnek biz,
Emek,Para,Akıl gerekli (Dürüst akıl)
Renktaş yazarak anca bu kadar anlatabildim,
İnşallah faydalı olur

[Onur Akyüz]

Taraftarın aklına uyarsa hata eder hoca bildiği yoldan devam etmeli ya taraftar sahadaki futbola ne karışıyormuş bu ne özgüven kardeşim sen çekirdeğini çitle maçını izle zaten derdin futbol olsa şampiyonluk mücadelesinden koptuğumuz her sezon boş trübünlere oynatmazsın takımı.

Ben eminim ki şu an puan farkı 3 filan olsa kimse sahadaki oyuna bakmazdı gitmeyin zaten maça da takım rahat top oynasın boşuna değil deplasmanda daha başarılı oluyor takım bizim çok bilmiş taraftarın takıma zararı daha fazla ya topçuyu yuhala, söv, hocaya ukalalık yap, küfret bu ne lan?

[Mehmet Fatih Yavuz]

mevzu ofansif ya da defansif oynamak değilki. Kimse sahada bu kadar ezilen takım görmek istemiyor.Defansif oynayan takım kora kor mücadele eder,Fizik olarak rakibe üstünlük kurar,kolay kolay pozisyon vermez.Biz defansif falan oynamıyoruz.Sadece kendi sahamızda bekliyoruz.Sonrasında geçişte yapmıyoruz.Defansif oynayan takım bu kadar pozisyon vermez.Ortada ciddi bir sıkıntı var.Oyuncu performansı,fizik kalite,kondüsyon hepsi yerlerde.Üstelik bu takım skor alamasada ilk haftalarda kondüsyon ve fizik gücü olarak çok iyi durumdaydı.

Ben takımın eksiklerini falan hesaba katmadan basit bir soru soruyorum.

Antalyaspor'un bize yaptığı baskılı oyunu biz Abdullah Avcı geldiğinden beri kime karşı oynayabildik.
Hamsik, Wakalı şampiyon kadro dahil, o takımın 2. lig takımları ile oynadığı kupa maçları da dahil..
Avcı geldiğinden beri, 1 kere hangi takıma bu şekilde baskı kurabildik?

Bana 1 örnek gösterilsin ki, bu şekilde baskı yemenin sebebini kadro kalitesine ve kadrodaki eksiklere bağlamanın mantığını anlayayım!!!

Yok öyle bir maç
İkinci lig takımlarına karşı bile asla baskılı oynayamadık.
Herkes cesurca geldi üzerimize.

Biz nasıl Antalyaspor'a karşı sahadan silindik madem?

Bunun tamamen Avcı'nın ucube oyun anlayışından kaynaklandığını anlamak çok zor değil!

[asilhamsi]

Ben takımın eksiklerini falan hesaba katmadan basit bir soru soruyorum.

Antalyaspor'un bize yaptığı baskılı oyunu biz Abdullah Avcı geldiğinden beri kime karşı oynayabildik.
Hamsik, Wakalı şampiyon kadro dahil, o takımın 2. lig takımları ile oynadığı kupa maçları da dahil..
Avcı geldiğinden beri, 1 kere hangi takıma bu şekilde baskı kurabildik?

Bana 1 örnek gösterilsin ki, bu şekilde baskı yemenin sebebini kadro kalitesine ve kadrodaki eksiklere bağlamanın mantığını anlayayım!!!

Yok öyle bir maç
İkinci lig takımlarına karşı bile asla baskılı oynayamadık.
Herkes cesurca geldi üzerimize.

Biz nasıl Antalyaspor'a karşı sahadan silindik madem?

Bunun tamamen Avcı'nın ucube oyun anlayışından kaynaklandığını anlamak çok zor değil!

aynı görüşteyim.Şampiyonluk senesi tek fark elde waka,hamsik,cornelius gibi olağanüstü profesyoneller vardı.Ugurcan kariyer sezonunu oynamıştı.

Yani hocanın katkısı çok ciddi demek çok kolay değil. Sonraki sene ve bu sene elde bu kadar iyi adamlar olmayınca tüm eksikler ortaya çıktı.

Dediğim gibi kayseri kadrosu bizden çokmu iyi,ankaragücü,istanbulspor,pendik. Eldeki kadro ile en azından bu takımlara bariz üstünlük kurmak lazım.

Hoca kesinlikle elindeki malzemeden birşey çıkarırken çuvallıyor.Takım pamuk ipliğine bağlı.Kazandığımız çoğu maçta şans faktörü çok yardımcı oldu.

Son maç özelinde artık iş mücizeye döndü. 3-1 4-1 bitmesi gereken maç 1-1 bitti.Bu hoca başarısı değildir.

[Enaldo61]

her şey kadro değil her şey hoca değil her şey yıldız değil her şey yönetim değil, hepsi bir arada güzel bir şampiyonluk elde ettik sonra birinde sorun olunca patlıyorsun işte hocaya sallamayı bırakın artık.

[Sefer A.]

Faslılar, Tunuslular genelde profesyonellikten uzak laçka adamlar oluyorlar. Cezayir o gruba girer mi ?

Baka-Halil takası aşağılanmak resmen.
İlla gidecekse tefeci kolpaçinonun takımına yollayalım.

Cezâyirliler en beteri aslında, diğerleri daha iyidir o konuda
Ama Atal iyi topçudur pırpır ofansif sağ bek
Ama sorunu yaşadığı hattâ cezâ yemesine sebep olan paylaşım kötü, "Yahudiler için kara gün" diyormuş vidyoda konuşan

[emre6117]

O takımda Abdullah Avcı olsa o takım zaten şampiyonluğa oynayamazdı.
Neredeyse yarısı altyapıdan gelen oyunculardan kurulu, yanına da hazır oyuncular değil, scout transferi denilen oyuncular serpiştirilmiş bir takım o takım.
Tek hazır alınan adam Ünal'dır. Kalanların hepsi ya altyapıdan gelmiş, ya genç alınmış geliştirilmiş oyuncular.

Abdullah Avcı'nın öyle bir kabiliyeti mi var da böyle bir takımı şampiyonluğa oynatacak?

Tek maç üzerinden travma edebiyatı yapmak da ne kurnazlık.

Oraya gelemezdi ki o günkü olanaklarla maçı 1-0 a bağlasın.

Kendinizi boşuna kandırmayın. 1996 yılında, 2019 yılında Abdullah Avcı veya o tipte bir futbol oynatan hoca ile o kadrolar çok rahat şampiyon olurdu. 1996 yılındaki kadrodaki yerlilerin neredeyse hepsi A milli oyncuydu, o dönemler milli takıma en çok oyuncu gönderen takımdık (hami, ogün, abdullah, b.orhan, k.orhan, ünal, tolunay, lemi hatta bazen cengiz neredeyse hepsi A milliydi, yabancı olarak da Şota gibi özel bir oyuncumuz vardı. çok özel bir kadroydu 1996 yılı kadrosu; o kadronun tek yapması gereken şampiyonluktan 5 hafta önce küme hattındaki vansporu yenmek ve evinde fbye yenilmemek, ama aynı şimdiki kafalar gibi ts ezerek oynar, hep atak oynar saçmalığından dolayı vermiştik şampiyonluğu. Futbol akılla oynanan bir oyundur. Hep duyguyla oynarsan günün sonunda elinde hiçbirşey kalmaz. Geçmişi bilmesek yutturacaksınız ya ona kızıyorum.
2019 kadrosu da oldukça iyi bir kadroydu. Ama oyunu bir türlü tutmayı ve soğutmayı beceremediğmizden öne geçtiğimiz bir çok maçta puan kaybettik.
Ama kime anlatıyorum bunları. Sizdeki A.avcı nefreti gerçekleri görmenize engel oluyor.
Bundan sonraki yıllarda Ts tekrardan şampiyon olması isteniyorsa doğru oyun ve strateji ile yola çıkılması gerekir. Asla ama asla Ts saldırarak oynar mantığı gibi bize her seferinde zarar veren strateji ile anca gönüllerin şampiyonu, lige renk veren takım olmaktan öteye gidemeyiz.
Hep unutuluyor. Bize zamanında 6 şampiyonluk getiren strateji de buydu. Açın bakın o şampiyonluklardaki maç sonuçlarına çoğu tek farklı galibiyetler. (1-0-2-1 veya 0-0). Ts o zamanlar gol yemiyordu ve puanı bir şekilde alıyordu. Ama bize nasıl anlattılar o seneleri, TS ezip geçiyordu hep atak pozisyonundaydı, yersen.

[gurur6134]

Nokta atisi bek transferi isteniyorsa ridvan yilmazi alin gelin forma sansi bulamiyor cok fazla cuk oturur yeniden gosterecegi performans ile milli takima cagrilir

[emre6117]

yıllardır merak ettiğim bir şey var, buradaki yaşça büyük taraftarların görüşünü bilhassa öğrenmek istiyorum:

"Trabzonspor tempolu, ofansif oynar." miti nasıl oluştu? Bu takımın DNA'sında bu futbol anlayışının olduğunda nasıl ittifak edildi?


Benim araştırdığım kadarıyla üst üste şampiyonlukların alındığı dönemdeki efsane takımın öne çıkan hususiyeti disiplin, takımdaşlık ve çok zor gol yiyen bir savunma takımı olması. Sonraki süreçte ekonomik olarak doğal rakiplerimizle eşdeğer kadrolar kuramayacağımıza göre farkı yaratmak için elimizde yine taktik sadakat, disiplinli oyun var. bunlardan sonra kalite ve skor üretme gelmesi gerekmiyor mu?

Abdullah Avcı bu mit yüzünden şampiyonluktan sonraki sezonu heba etti, taraftarın istediği oyunu oynayacağım diye diye. o tarz bir oyun bu adamdan çıkmıyor o kadarı kesin.

Çok süper bir noktaya parmak bastınız teşekkür ederim. Asıl sorulması gereken ilk dönemde alınan 6 şampiyonluğa rağmen nasıl bu saçma sapan mottaya bu şehir ve bu takımı tutanlar inandırıldı. İstanbul medyasının bu çok net yalanı ile insanlar nasıl kandırıldı. Yahu çok zor değil. Açın şampiyonluk yıllarındaki maç sonuçlarını, puan tablosunu filan. Bakın bakalım arka arkaya şampiyonluklar nasıl alınmış. Yahu koca bir şehir nasıl böyle bir yalanı yer. Nasıl başardığın ortada. Ne yapınca başaramadığın da ortada (1996, 2019 vb. birçok sezonda oyunları tutamamak, kontrolsüz oyunlarla kaçan şampiyonluklar ortada). Ama insanlar her türlü gerçeğe rağmen inanmak istediklerine inanıyorlar galiba.

[emre6117]

mevzu ofansif ya da defansif oynamak değilki. Kimse sahada bu kadar ezilen takım görmek istemiyor.Defansif oynayan takım kora kor mücadele eder,Fizik olarak rakibe üstünlük kurar,kolay kolay pozisyon vermez.Biz defansif falan oynamıyoruz.Sadece kendi sahamızda bekliyoruz.Sonrasında geçişte yapmıyoruz.Defansif oynayan takım bu kadar pozisyon vermez.Ortada ciddi bir sıkıntı var.Oyuncu performansı,fizik kalite,kondüsyon hepsi yerlerde.Üstelik bu takım skor alamasada ilk haftalarda kondüsyon ve fizik gücü olarak çok iyi durumdaydı.

İlk haftalarda da kondusyon ve fizik gücü olarak iyi durumda değildik. Bu sezonun tüm maçarını 90 dakika izledim. İlk yarıda antalya, pendik, hatay, rize, bjk maçlarında da oyun, fizik ve kondisyon olarak ezilmiştik. Bazı şeyleri çok kolay unutuyorsunuz. En son antalya maçında da ezildik doğrudur hiç yakışmadı ama sezon başı da durum aynıydı. Değişen birşey yok. Sadece ilk döneme göre bir şekilde oyunu tutup daha fazla puan alabiliyoruz.

[emre6117]

valla gerçekli payı varmı bilmiyorum

cincondam kerem demirbay ve yusuf demir karşılık ömür ve baka yı veririm.Bu durumda hem cincon hem biz karlı çıkarız.

kerem tam hocanın isteyeceği türden bir ortasaha oyuncusu.

yusuf ciddi bir potansiyel hücumun her bölgesinde oynar.

bunlara ek olarak 2 bek ve bir santrafor almak gerekir.Beklere gözüm kapalı alanyadan oğuzhan ve yusuf alırım.Takas+para ile.

Santrafora da hem bu sene onuachu gelene kadar iş görecek hemde seneye rotasyonda iş görecek yabancı bir santrafor alırım.

larsen,fernandez,baka ile yolları ayırırım.

Keremi gs vermez. Biz de A.ömürü yurtiçinde bir takıma vermeyiz. Bakasetas işi her zamanki gibi bana göre sene sonu bedava gidiş olur, oyuncu imza ücreti almak ister. Buradaki sorun biz bakayı bundan dolayı yedek bırakabilimiyiz ya da bırakmalıyı mıyız. Çünkü şampiyonluğun önemli oyuncularındandı. Ama şuanki oyununa göre istediği ücret çok fazla malesef. Sadece şutörlüğü ve arkaya pasları var bir de hırsı.

[emre6117]

Renktaş o tarife uyuyorum, 55 e girdim, ben şahsi düşüncemi söyleyim.

Bizim kuşak tempolu oyunu, ofansı, oyunun içindeki taktiği,dizilişi felan pek bilmez
Bildiğimiz;
Anadolu'da bi takım var İstanbulun şımarıklarına kafa tutuyor, yeniyor, madara ediyor,şampiyon oluyor.
Yani teknik ve taktik bilgimiz yoktu, mesela ben futbolla ilgili çoğu şeyi bu formunda öğrendim. O zamanlar bu kadar bilinçli değildik, yani TS tempolu oynar, ofansif oynar bizim kuşağın söylemi değil.
Şimdi başarının anahtarı tempo ve hücum olarak görüldüğü için, geçmişte bizim takımda şampiyonluk yaşayınca demek ki tempolu ve hep hucum eden takımmış gibi düşünülüyor.
Hatırladığım çoğu maçımız 1-0 veya tek fark galibiyetlerdi, ama ne bugün ki gibi ezilirdik, ne de M.City gibi hücum oynardık, taktiğimiz,dizilişimiz,oyun anlayışımız neydi dediğim gibi pek bilgimiz yoktu.
Biz inadına, yerli oyuncuların başarısına, isyana vurulduk, teknik,taktik,ofans şu bu diyenler yalan söyler demeyim de,
şu an öğrendiklerini o zaman biliyormuş gibi yapıp hava atarlar diyim.
Yanlız şu var tabi o devir geçti,
Dünya,hayat,futbol akıl almaz şekilde gelişti,
Önceden emek ile sonuç alabilirdin şimdi en büyük etken para.
Emek ve para da yetmiyor, örnek biz,
Emek,Para,Akıl gerekli (Dürüst akıl)
Renktaş yazarak anca bu kadar anlatabildim,
İnşallah faydalı olur

Teşekkürler renktaş. İşte bizi başarıya getirecek ana hikaye bu. Öyle ts atak oynar, saldırır filan değil. Çünkü bu tarz ile Ts tarihinde hiçbir başarı elde edilememiş. Eğer gerçekten Ts başarılı olsun isteniyorsa doğru ve akıllı oyun oynamalıyız. Ama mücadele ve takımdaşlık da üst düzey olmalı. Benim şuanki takımda mücadele eksikliği de olduğunu düşünüyorum. Malesef 2 senedir oyuncuların çoğu maçta seçiyor gibime geliyor.

[Mehmet Fatih Yavuz]

Kendinizi boşuna kandırmayın. 1996 yılında, 2019 yılında Abdullah Avcı veya o tipte bir futbol oynatan hoca ile o kadrolar çok rahat şampiyon olurdu. 1996 yılındaki kadrodaki yerlilerin neredeyse hepsi A milli oyncuydu, o dönemler milli takıma en çok oyuncu gönderen takımdık (hami, ogün, abdullah, b.orhan, k.orhan, ünal, tolunay, lemi hatta bazen cengiz neredeyse hepsi A milliydi, yabancı olarak da Şota gibi özel bir oyuncumuz vardı. çok özel bir kadroydu 1996 yılı kadrosu; o kadronun tek yapması gereken şampiyonluktan 5 hafta önce küme hattındaki vansporu yenmek ve evinde fbye yenilmemek, ama aynı şimdiki kafalar gibi ts ezerek oynar, hep atak oynar saçmalığından dolayı vermiştik şampiyonluğu. Futbol akılla oynanan bir oyundur. Hep duyguyla oynarsan günün sonunda elinde hiçbirşey kalmaz. Geçmişi bilmesek yutturacaksınız ya ona kızıyorum.
2019 kadrosu da oldukça iyi bir kadroydu. Ama oyunu bir türlü tutmayı ve soğutmayı beceremediğmizden öne geçtiğimiz bir çok maçta puan kaybettik.
Ama kime anlatıyorum bunları. Sizdeki A.avcı nefreti gerçekleri görmenize engel oluyor.
Bundan sonraki yıllarda Ts tekrardan şampiyon olması isteniyorsa doğru oyun ve strateji ile yola çıkılması gerekir. Asla ama asla Ts saldırarak oynar mantığı gibi bize her seferinde zarar veren strateji ile anca gönüllerin şampiyonu, lige renk veren takım olmaktan öteye gidemeyiz.
Hep unutuluyor. Bize zamanında 6 şampiyonluk getiren strateji de buydu. Açın bakın o şampiyonluklardaki maç sonuçlarına çoğu tek farklı galibiyetler. (1-0-2-1 veya 0-0). Ts o zamanlar gol yemiyordu ve puanı bir şekilde alıyordu. Ama bize nasıl anlattılar o seneleri, TS ezip geçiyordu hep atak pozisyonundaydı, yersen.

Birincisi 70 li yıllar 2 puanlı sistemin olduğu yıllardır. Strateji olarak asla yan yana koyulmaz. Galibiyete 2 beraberliğe 1 puan verilen sistem ile mevcut sistem aynı şekilde yorumlanmaz.
(Ekleme yapayım, eski rakip oyuncuları dinleyin, Trabzon'da Trabzonspor'un yarısahasında birkaç pas yapınca gol atmış sayıyorlardı. TS yarı sahasına giremiyordu adamlar. Nasıl bir baskısız oyun ise bu.)
İkincisi, 96 kadrosunun o hale gelmesi Avcı ile imkansızdır diyorum zaten.
Hami, Ogün, Abdullah, Orhan, Lemi, Orhan gibi adamlar altyapı ürünü oyunculardır. Bu adamları 17-18 yaşında oynatmaya başlayıp yedire yedire o hale getirdik.
Avcı ile bunu yapamazsın.
Şota gibi oyuncular hazır olmadan buraya gelen, burada pişen oyunculardır.
Hazır olmayan oyuncuyu Avcı pişirmez.

Avcı'nın yöntemi hazır oyuncu ile oynamaktır.

Ha diyorsanız ki, 92-93 ten sonra kadrosunu 96 ya kadar pişirip hazırlayıp Avcı'ya verseydik şampiyon olabilirdi, ona birşey diyemem.

Trabzonspor gerçekleri ile Abdullah Avcı'nın meziyetleri asla birbirini tutmaz.

Avcı'nın genç geliştirme becerisinin düşük olduğunu anlamak için herhalde müneccim olmaya gerek yok.
O gençler nasıl milli takım seviyesine gelmiş?

Cengiz - Osman gibi iki stoperi bile milli yaptı o takım.
Ne anlatıyorsunuz?
Sanki hazır, milli oyuncu iken geldiler bize bu adamlar.

Bu adamları hazırlamak için bir strateji belirlendi.

96 kadrosu 92 de kuruldu.
2021 kadrosunun temeli 2018-2019 da kuruldu.

Avcı ile böyle bir planlama yapamazsın.
Çünkü oyun sistemi gençlerin dinamizmini anlamsız kılar.
Teknik fiziği yener diyen biri ile genç ye-tiş-ti-ril-mez.

Geçiniz!!!