Ahmet Ali Ağaoğlu | 17. Başkan

[Mehmet Fatih Yavuz]

Yazıyorsan cevap alırsın. Ben seni niye engelliyorum. Yazmazsın cevap istemiyorsan.

Yönetimi başarının dışında göstermek isteyeceksin, sonra cevap gelince "başlama gene" diyeceksin.

Oksijen israf etme.... Çok açık söylüyorum.

Yönetimi başarının dışında göstermeye çalışmak.. Bundan sonrasında farklı fikir değil, art niyet ararım.

Saçmalayacaksan ve cevapsız kalmasını isteyeceksen yazmayacaksın.


Başarı da yönetimindir, başarısızlık da.

[Travelair]

Engelle diyorum çünkü hem hakaret ediyorsun hem laftan anlamıyorsun. İlla senin gibi mi yazayım?

[Mehmet Fatih Yavuz]

Ben hakaret falan etmedim. Senin yazı üslubunu (hedefe kimi koyuyorsan) sana yönlendiriyorum.

İstediğin gibi yazabilirsin.

Cevabını alacağını bil ama.

Gelip benim yazıma cevap yazıp, cevabı alınca şikayet ediyorsun.

Kafaya bak hele!!!

Tekrar ediyorum. Başarı da başarısızlık da yönetimindir.
Aksi peşinde koşan hem ön yargılı, hem art niyetlidir.

[Travelair]

Kahvehanede değilsin, sıralayayım diyorum buraya bana yazdıklarını, hiç sesin çıkmıyor. Yöneticilerden de hiç ses çıkmıyor. Yukarda başarıyı başarısızlığı nasıl sınıflandırdığımı anlattım. Hiç anlatmamışım gibi sadece itham hakaret, kendi bildiğini tekrarlama. Sen cevap vermiyorsun kendi egonu tatmin ediyorsun

[Mehmet Fatih Yavuz]

"Bundan sonra saha içi başarılar Ünal'ındır, futbolcularındır"

Bunu kim yazdı?
Yanlış yönetimle en iyi kadrolar bile heder olur. Hiçbir başarı yönetim olmadan anılmaz.
Saha içi, saha dışı tüm başarı yönetime yazar.

İki ay ödemeleri aksatıp idare edemesinler. Ne diyeceğiz "Ünal" başaramadı mı?

Boş laf.

İstediğin sıralamayı da yapabilirsin. Egosunu kimin tatmin ettiği de yazıyor yukarılarda.
Yönetim iyi yapmış ama kova tekmelemiş.
Tam kahvehane üslubunu hak ediyor bu laf da, kalsın...

[Travelair]

Zeki'yi alması meyve sepetine çürük atmaktır. Kovayı devirmektir. Ayrıca üsluplarımızı karşılaştırıp yine kendini haklı çıkarmanı da ibretle izlemeye devam ediyorum. Oksijen israf etme gibi seviyesiz bir hitap değil benim benzetmelerim. Bunlardan sürüyle söylüyorsun bana. Biraz düzelt hitabını

[Mehmet Fatih Yavuz]

İşleri iyi götüren, doğru kurulum yapmış, doğru devam etmiş...

Siz fikrinizi beyan etmişsiniz, ben de dahil, ama tersini yapmış bir meselede.

Bu meseleyi tüm diğer artıların önüne koyup bozuyorsunuz.

Ve tekrar söylüyorum, siz ve bu kafadaki herkes... Bu kulüp için zararlısınız. Hakaret mi kabul edersin, başka bir şey mi?
Umurumda değil.
Siz zararlısınız.
Ve maalesef konu Trabzonspor iken, sayınız da az olmuyor. Zararınız da..

[Travelair]

Zararlı demek başka, düşman, kocakarı, k.çınız kaynak, kaba et, kulübün içine etmek, bozguncu, yeniçeri bozguncusu, forumu alet ediyorsun, kelle peşinde koşan, yaftalamaya devam ediyorum, kemirgen, ağaç kurdu, çolpa herif, ötme baykuş gibi (Bu ikisi eklediğin şiirden), fitneci, en büyük tehdit ve tehlike, acizsiniz, acıyorum size, saçmalama, art niyet ararım, oksijen israf etme, kafaya bak hele vs. demek başka.

Ha bir de hakaret nerde diye sormuşsun. Gülsem mi ağlasam mı

Yorumlarımı da anlamıyorsun. Gerçi diğer arkadaşlar da aynı şeyi söylüyorlar. Onları da anlamıyorsun. Ama bu hitabınla bastırmaya çalışıyorsun. Temel'in fıkrasındaki gibi bir ruh halindesin, radyodan biri ters yola girmiş aman dikkatli olun diye ikaz geçen spikere ne biri hepsi hepsi

[Mehmet Fatih Yavuz]

Dedikoduya gerçek muamelesini kocakarılar yapar demek, bozgunculuk yapıyorsun demek, forumu alet etmek, acımak..

Hakaret kelimesinin ne demek olduğunu incelemek gerekiyor.

O zaman siz yönetime dakika başı hakaret ediyorsunuz. Bu mantığa göre siz Zeki'ye çürük demiş oldun şimdi..
Bu kafaya göre bu da hakaret.


Meseleyi mecrasından çıkarma boşuna...

Ön yargılarınızla sürekli olarak bütünü bozuyorsunuz.
Bu bozgunculuğa da bahane arıyorsunuz.
Zararlısınız. Aynen ağaç kurtlarının büyük ağaçları çürütmesi gibi zararlısınız.

Bu takıma dışardan kötülük etmek isteyenler için maniplasyona bu kadar uygun enstrüman bulunamaz. Bu özelliğinizle zarardan öte kulübün geleceği için de tehlikelisiniz.
Oksijen israf edenler dünya geleceği için nasıl tehdit ise, size de bu kulübün geleceğine de bugününe de tehditsiniz.
Sürekli bozma peşindesiniz.

Bir yönetim hep doğruları yapmayabilir. Siz doğru bildiğinizi söylediğinizde size göre doğru olan yapılmamış olabilir (Çoğunluk dahi olsanız).
Bu bütüne zarar vermenizi, bozmanızı gerektirmez.

Ben Burak'ın gitmesini istiyordum. Bana göre takım bütünlüğüne zarar veriyordu.
Ama Burak gitmedi diye Burak'a veya onu göndermeyenlere hücum etmem.
Konu kapanmıştır. Eğer aynı ikbal için çabalanıyorsa bazen istediğin olur, bazen istemediğin.
Ama destek, isteğinin olmasına veya olmamasına göre şekillenmez.
Böyle bir mantıkla bu kulübün başarılı olması falan söz konusu olamaz.

Hakaret mi dersin, kişilik haklarıma saldırı mı...
NE dersen de.

Bu kulüp için en büyük tehdittir bu kafa.
Asla istikrar bulunamaz.
Herkesi aynı anda memnun edemez hiçbir yönetim.

[Travelair]

Burak gitmedi diye ben de bir şey demedim. Hatta yanlış yaptıklarını, bu işin son dakikada olmayacağını söyledim. Zeki olayı bir transfer değildi. Başka bir şeydi. O yüzden anlamıyorsun diyorum. Ayrıca bu açıklamayla en galiz küfürlere de sözlükten açar bakar mantıklı açıklamalar getirebilirsiniz. Ama bu gerçeği değiştirmez. Ben yanlış bulduğumu eleştirmeye devam edeceğim. Yıkıcı arıyorsan yıkana bakman lazım. Tecavüze uğrayana neden kuyruk sallıyorsun, gel seni evlendirelim, evlenmiyorsan sen şusun busun gibi boş ve hakaret eder ithamlarla bu işler örtülmüyor

[Yiğit Gayretli]

3 gündür, kendi kendinize bu tartışmayı tatlıya bağlamanızı bekliyorum. Tartışsanız dahi kişiselleştirmeden tartışmanızı bekliyorum ama hiçbir değişiklik olmuyor.

Neden?

[AyhanPe]

Önemli olan hakli olmak degil bence..Önemli olan tartisirken birbirimizi kazanabilmek..Bu olmuyorsa kimin hakli oldugunun hic önemi kalmiyor..Bu sekilde tartisarak ancak birbirimizi uzaklastiririz forumdan..O sekilde uzaklasan degerli insanlarda oldu bu forumda..Ne geregi var ki?

[Travelair]

Ben bana edilen hakaretlere karşı seviyeyi koruyup kendimi savunmaya çalışıyorum, sen de yönetici olarak seyrediyorsun Yiğit

[special one]

Taraftar TRABZONSPOR’umun KÖKLERİDİR.

futbol takımı TRABZONSPOR’umun MEYVESİDİR.

Yönetim TRABZONSPOR’umun BAHÇIVANIDIR.

Yönetim işçidir, gelip geçicidir. Ağaca bakmakla yükümlü , Zararlı herşeyden koruyan kollayan kişi veya kişilerdir.

Bahçıvan (yönetim) zarar verecek hiçbirşeye göz yummamalıdır.

Mesela ; AĞAÇ KURDU

Bu da burada faydalansın ne olacak ya dememelidir.

Ağaç kurdu kim midir ?

Zeki = AĞAÇ KURDU dur.

[Karmam]

Usta'ya yapılan muamele yanlıştı. Bunlara yapılırsa da yanlış.
Usta mali anlamda değil, ama futbol yönetimi anlamında beceriksizdi. Beceremedi.

Bunlar futbol yönetiminde tecrübeli, para yönetimi konusunda ise, kurun %30-40 hareket ettiği yerde, borcu dövizle olan, geliri tl ile olan (döviz olan kısmı da yayın gelirinde mesela sabit kur) bir kurumun Usta veya Ağaoğlu kim tarafından yönetildiği farketmez, gelirleri katlanmadığı sürece mali başarı göstermesi diye bir ihtimal olamaz.

Ha burada futboldan sonuç alınırsa gelirler artacağı için bir nebze pansuman olabilir.

Lakin futbol yönetimi, transfer yönetimi olarak kesinlikle öndeler. Daha küçük paralarla, daha iyi işler yaptılar.

Usta'ya sportif anlamda beceriksiz diyorsun, adam Trabzonspor tarihinin en kötü kadrosunu aldı, bunların hepsini gönderdi, tamamen sıfırdan çok daha düşük bir maliyete kadro kurdu ve bu kadro 2 sezon içinde 10-11 sezonu hariç son 10 yılın en yüksek puanını topladı.

Bugüne bugün şu hiç değişmez. Sosaları alan takımlar ilk 4tedir, Nwankuları alan takımlar son 14te. Bunun istisnası olmaz. Büyük takımsan büyük oynayacaksın. Usta da bunu yaptı, takım aldığından bugüne ciddi de bir yükseliş kaydetti. Geçen sezon bile şampiyon olacak bir Trabzonspor vardı. Fakat bu haysiyet düşmanları yerel ve sosyal medya üzerinden öyle bir kampanya yürüttüler ki herkes ciddi ciddi düşman kesilmiş vaziyette adama. Trabzonspor taraftarı Muharrem Usta konusunda gerçeklikten kopmuş vaziyette. En basitinden sen mali anlamda eleştirilmemesi gerektiğini söylüyorsun fakat şu anki yönetim başta olmak üzere, birçok yerel gazete ve taraftarın çoğu Usta'nın bu takımı batırdığına inanıyor. Tartışmaya açık bir konu olmadığı halde bir şekilde bu algıyı yaratmayı başardılar. Usta neyle eleştirildiyse Ağaoğlu da yapıyor. Teknik direktör, transfer yaşları, siyasete bulaşma, yönetim içinde uyumsuzluk, yalan söyleme; hepsi bol bol var. Daha geleli de 5 ay oldu.