Gaziantepspor 3-2 Trabzonspor | Spor Toto Süper Lig 14.Hafta | MAÇ SONUCU!

[oflubektas]

Evet suçlu bulundu: Beyaz forma !

Arkadaşlar yapmayın etmeyin, beyaz forma takımın deplasman formalarından biri ve genelde deplasmanlarda giydiğimiz için uğursuz (!) oluverdi.

İnter, Aston Villa (iç saha) ve Barcelona zaferlerimizde takımın forması pembe dantelliydi zaten...

[carolo]

Balikersirden 3 ye antepden 3 ye bu ne rezillikdir utanmiyorlarmi

[lazkopatfaroz]

Hocaya hak verdiğim konulardan birisini dünkü maçta çok net gördük.
Savunma yapmadığımız (yapabildiğimiz söylenemez) 11 kişi topun arkasına geçmediğimiz zamanlarda (Onur'un olağanüstü performansını saymazsak) her takımdan 3 tane yeriz. Bu takımın en iyi oynayabileceği oyun defans oyunudur. Defans yapıp Yusuf, Henri ve Olcan'a boş alan yaratmak hocanın düşüncesi. Hücum futbolu oynamaya çalışsak her maç 8-10 tane pozisyon veririz. 15 dakika tempolu oynamaya kalksak 60. dakikadan sonra takım yürüyemez hale gelir. Bu düşünceyi beğendiğimden değil mecburuz bunu yapmaya. Bu oyuncu yapısı, bu orta saha ve defans bundan ilerisini yapamaz.

[a f s]

Kendine sırt dönen takım…

‘Futbola susamak’ diye bir kavram canlandı tahayyülümde. Onun açlığını hissetmek. Koşup ona sımsıkı sarılmak, onu yaşamak yaşatmak…

Onunla el ele tutuşmak, koşmak, coşmak, coşturmak. Onunla anlatmak hayatın güzelliğini, estetiğini, renklerin eşsizliğini, farklılıkların çekiciliğini…

Ve onunla örnek olmak, hayranlık uyandırmak. Onu saygın kılmak, emeğe azık yapmak. İş ahlakını bayraklaştırmak. Takım ruhunu zirvelere taşımak…

Ve onun adını ‘tutku’ koymak…

Teşekkür borçluyum Trabzonspor’a; bana bunları hatırlattığı, hayal dünyamı futbolun enginlerine doğru yolculuğa çıkardığı için.

Bazen bir şeyleri çok kötü yaparak da iyi örnek olursunuz. Daha doğrusu iyinin ve güzelin kıymetini anlatırsınız, öğretirsiniz.

Trabzon bir futbol şehridir, bundan ötesi futbolun kendisidir.

Hazin olan şu ki, ısrarla kendine sırt dönüyor bu şehrin takımı. Topun gülücükler dağıttığı değil somurttuğu, kapkara kesildiği, seyredene kasvet verdiği bir koyu gri futbol iklimine yelken açmış gidiyor ısrarla. Lakin pusulası ‘sonuç’ olduğu için vaziyeti idare ediyor. Kazanıyor, kaybediyor, zirve yarışında geriye düşüyor ama şimdilik Lazio hariç kolay lokma diyebileceğimiz rakiplerle mücadele ettiği Avrupa sahasında puanları istifliyor. Buradan sağladığı itibarla bir nebze olsun sergilediği futbolun yabanlığının üzerini örtüyor.

Unutmadan hatırlatalım. Bugüne kadar topladığı puanlarda aslan payı ne atanların ne de attıranların. Aslan payı kaledeki tutan adamın. Dün o devreye giremeyince ilk yarıyı iki farklı yenik kapadı Trabzonspor.

Ve hakkını yemeyelim. İkinci yarıda futbola döndü Bordo-Mavili takım. Adeta ‘Bu oyun, bu futbol bana yakışmıyor’ diyen bir edayla risk kostümlerini de kuşanarak Gaziantep’in üzerine yürüdü. Böylece hem daha asil bir görüntü sergiledi hem de skoru zorladı. Penaltı golüyle farkı bire indirdikten kısa bir süre sonra Onur’un “Nazar mı değdi.” dedirten hatası sonucu üçüncüyü kalesinde gördüğü halde oyuna küsmedi, demoralize olmadı, ikinci golü de buldu.

Bütün adamlarıyla çok formda, çok zinde ve çok kendinde bir takım görüntüsü sergileyen Sergen Yalçın eli değmiş Gaziantepspor, ritminden bir şey kaybetmese de Trabzonspor’un arayışları, zorlayışları son ana kadar sürdü. Böylece kaybettiği halde en azından ikinci yarıda futbolun saygınlık çizgisinde kalabilmeye başardığı bir maçı geride bıraktı Bordo-Mavili takım.

Peki maçın bütünü açısından nasıl bir mesaj verdi Trabzonspor?: El cevap: “Ben kesinlikle sahip olduğum oyuncu potansiyelinin hakkını veremiyorum.”

Hayri Beşer

[inadina61_08]

Hocaya hak verdiğim konulardan birisini dünkü maçta çok net gördük.
Savunma yapmadığımız (yapabildiğimiz söylenemez) 11 kişi topun arkasına geçmediğimiz zamanlarda (Onur'un olağanüstü performansını saymazsak) her takımdan 3 tane yeriz. Bu takımın en iyi oynayabileceği oyun defans oyunudur. Defans yapıp Yusuf, Henri ve Olcan'a boş alan yaratmak hocanın düşüncesi. Hücum futbolu oynamaya çalışsak her maç 8-10 tane pozisyon veririz. 15 dakika tempolu oynamaya kalksak 60. dakikadan sonra takım yürüyemez hale gelir. Bu düşünceyi beğendiğimden değil mecburuz bunu yapmaya. Bu oyuncu yapısı, bu orta saha ve defans bundan ilerisini yapamaz.

harfine kadar katıldığım bir yorum, bu durumdan da TD değil, yönetim suçludur, TD'ün suçlu olduğu nokta herkesin gücünün yettiği Adrian konusundadır, bir de geldiğinde kıyım yapacaktı, geçen seneden biliyorsun 2 TD yemiş bir kadro ve bunu izledin, çok kişinin canını yakması gerekirdi, ama kime gücü yetti görüyoruz, iyilik bir zayıflık gösterisi değildir çok oyuncu çok şans buldu çok iyilik gördü ama iyilik görmezleri keseceksin ibreti alem olsun diye en babasından cezaları vereceksin, ama iyilik yaparken taviz veriyorsan zayıflarsın. İşte MRA bu konuda ipleri eline alamadı ve zayıflıyor, durumu ciddiye alan yok..
Yönetim de takımın içini boşaltmak için herşeyi yapıyor diye düşünmekten kendimi alamıyorum, kondisyonerin nasıl olmaz burası süper lig amatör lig değil böyle her deplasman 3 yeriz işte, ki dünkü antep'e iyi kondisyonu olan bir Trabzonspor en az 5 atar en fazla da 2 yerdi.

[karaman6106]

bu takımın topu ayağında tutma istatistiği beni kahrediyor...
defans yapıp topu yine tutabilirsin.
takım sözcüğünün içi boşaltılmış alan gidiyor.
pası ver boşa geç-futbol bu kadar basittir.

[Laz_61]

Gecen hafta radyosporda dinlemisdim hayrettin hacisalioğlu demisdi maloudayi kandirmislar trabzonda yabanci dil eğitimi veren okul var diye oda öyle imza atmiş .

[bkandil]

Skor hala 3-3 olmadı mı?

[Bud Spencer]

bamba zokoradan daha fazla geciyor yari sahayi maclarimizda

[mawro61]

Bjk ve kayseri hariç bütün deplasmanlarda 3 gol gorduk sanirim. Oda kalecimize rağmen.
Ligin açık ara en kötü en sistemsiz takimiyiz

[dağlıca61]

Gecen hafta radyosporda dinlemisdim hayrettin hacisalioğlu demisdi maloudayi kandirmislar trabzonda yabanci dil eğitimi veren okul var diye oda öyle imza atmiş .

fark etmez canı isterse sarı kart görür, kırmızı kart görür, izin alır, sakatlık numarası ile rapor alıp tedavi sürecini istediği yerde tamamlar var mı bir yaptırımı

[Adem Akyüz']

Bjk ve kayseri hariç bütün deplasmanlarda 3 gol gorduk sanirim. Oda kalecimize rağmen.
Ligin açık ara en kötü en sistemsiz takimiyiz

Fenerbahçe maçı da var 3 gol yemediğimiz.. en çok şaştığım skor da bu ya..

[dağlıca61]

basın toplantılarında bu yılın moda savunması bu maçta konsantre eksikliği yaşadık bu yorumda MRA a ait peki bu eksikliği kim giderecek bununla ilgilide bir yorum alalım lütfen.

[inadina61_08]

basın toplantılarında bu yılın moda savunması bu maçta konsantre eksikliği yaşadık bu yorumda MRA a ait peki bu eksikliği kim giderecek bununla ilgilide bir yorum alalım lütfen.

konsantre değil kondisyon yok takımda bu MRA'nın az çok yapacağı ama yeterince yapamayacağı birşey, konsantrasyonda eksiklik varsa kadro seçimlerine dikkat etmek lazım.

Dün farkettiğim birşey, emre şut çekiyor herkes kızıyor, olcan-maluda-henrique, bir ara maluda pas vermedi diye kızan iki oyuncu vardı galiba, olcan ve henrique idi. herkes birbirine kızıyor, pas vermedi diye, şut attı diye, boşa çıkmadı diye(mesela bosingwa kadiri haşladı bir ara) burada konsantrasyon da değil arkadaşlıkta sıkıntı var demektir bence.

[erolizmts]

bamba zokoradan daha fazla geciyor yari sahayi maclarimizda

Aynen kardeş..

Basketbolda oyun kurucun kadar konuşursun ya, işte bizim Colman ve Zokora'da ona denk geliyor. Hoca yetersizliğinin yanı sıra 'Colman - Zokora' ikilisinin de takıma faydalı olamayışının sorunlarını yaşıyoruz. Ne ofansif ne de defansif anlamda bir katkıları yok. Rakip takımlar 2 pasla kalemize kadar gelebiliyorken, biz 6-7 pas yapmadan bazen orta sahayı geçemiyoruz. Çünkü toptan kaçan bir Zokora mevcut. Colman desen bazen gaza gelip çok koşuyor ama boş koşular, milletin gözünü boyamaya yönelik koşular. Vayy çok koşuyor adam helal olsun diyeceğiz. Yedik tabi. Bu 2 adam ne oynarsa takım da onu oynuyor genelde. Ciddi anlamda sadece Bamba değil, Mustafa Yumlu dahi Colman-Zokora ikilisine "lan olum yapacağınız bu.." dercesine topu ofansa taşıyorlar.