Bursa ve İstanbul'da oynadığımız altı hazırlık maçındaki izlenimlerimi derledim (Tekrarlar ve yazım hataları olabilir, kusura bakmayın):
HÜCUM
Hücumda setleri katlar üzerinden oynuyoruz. Hardy ve Marshall'i dipteki screenlerden çıkarıp Marshall'a faul line civarında, Hardy'ye ise köşede şut pozisyonu hazırlıyoruz. Zamanında Aydın Örs, Volkan ve Ufuk'u bu setlerden çıkarıp şuta hazırlardı. Bu seti, Larry Brown Pistons'ta Richard Hamilton'a oynatırdı. Yine yanlış hatırlamıyorsam Çetin Yılmaz zamanında Harun Erdenay'a Ülker bunu oynatıyordu. Biz de benzer bir seti çalışıyoruz. Marshall sık sık orta mesafeden bu şablonda sayı üretti.
En kolay sayı üretimimiz ise Penetre – pas: İceriden Lawal ve Stipanovic’in bitirmesi. Post uplarla ya da penetre sonrası paslarla uzunları buluyoruz.
Ribaund aldığımız sürece fast break fırsatı da bulduk.
*
SAVUNMA
Ana sorunumuz, savunmadaki yerleşim hatalarımız. Özellikle şut sokan takımlara karşı bu hatalar yapılınca affetmiyorlar. Başta pick and roll savunması olmak üzere yerleşim hatalarımız oldukça fazla. Ve devamında çoğu boş yediğimiz (Bursa Cevat Soydaş Turnuvası) %53 üçlük (Maç başına 12,3 tane = 37 sayı). Savunmada surekli picklere takiliyoruz, bir kisi eksilince yardim savunmasi gelse bile bos adami bulunca rakipler sutluyor. Bursa'daki uc macta yuzde 53 ucluk yedik.
1:41:50'de başlayan A. Dragons hücumunu seyredelim (Dördüncü çeyrek 76-74 iken).
* Rakip gard rahatça top getiriyor, baskı yok.
* Screene çıkan uzunda adam değiştiremiyoruz, Caner'le Nusret ne yapacağını bilemiyor. Sonra herkes saçma sapan yerleşiyor. Yüksek posta çıkan diğer uzun boş şut sokuyor.
Savunmadaki yerleşim sıkıntımız var derken bunu kastediyorum. Özellikle pick n roll savunmamızda çok eksiğiz.
Acıbadem Turnuvası’nda ise savunmada adam degistirdik, boylece kolay sayi yemedik. Bursa’daki üç maçta %53 üçlük yerken, Acıbadem Turnuvası’nda bunu %32’ye çektik.
*
Maç tempomuz henüz yeterli değil, yavaş yavaş oturuyor takım. Buna bağlı olarak geri koşamama (fast break sayıları yiyoruz) ve 1-1 savunmada adamını kaçırma sıkıntısı yaşıyoruz. Rakipler de muazzam şut sokuyor.
*
YERLİ PF ŞART
Transfer döneminde de tartışmıştık... Belki "bunu konuşmak erken" diyenler olabilir, olsun, erken uyarımızı yapalım: Yerli kalitemiz tatmin edici değil. Özellikle yerli uzun düşünmeliyiz. Velickovic sakatlandığında elimizde sadece Nusret kalıyor. Ya da Stipanovic’i 4 oynattık. Alternatif gerekli.
*
Hardy... "Bu düzeylerde, TBL ve EuroChallenge sertliğinde ne verecek" diye sormuştuk. Bir de Penney gibi takım oyuncusunun yerini doldurmak çok zor. Pozisyonuna göre kısa ve fizik olarak güçlü değil. En önemli özelliği şutu (NCAA'de %37, profesyonel kariyerinde %36). Buna rağmen altı hazırlık maçında (çoğu boş) 2/16 (%12) attı.
Hakan Hoca’nın dediği gibi, penetresine lafım yok. Ama güçlü olmadığı için onları bitirmekte de sıkıntı yaşıyor. Ayrıca koç, savunmasından memnun olduğunu söyledi. Acıbadem Turnuvası’nda genelde topu getiren oyuncuya baskı yaptı.
*
Stipanovic... Geçen seneki haline göre çok fit. Ivanovic'le geçirdiği Bosna - Hersek kampı yaramış. Velickovic’in yokluğunda sık sık 4 numara oynadı, özellikle 4 savunmasında ara sıra tepeye çıkmakta gecikse de, iyi işler yapıyor. Hele ilk yarıda court to court driplingle gittiği bir pozisyon vardı Hücum ribaundları ve takip smaçları dikkat çekti.
Lawal… Çemberi müthiş savunuyor, caydırıcılığına laf yok fakat takım savunmasında bazen uyuyor.
Randle ve RUN & GUN… Elit bir oyun kurucu değil. Hatta oyun kurucu yetenekleri bile sorgulanabilir. Ama bazen öyle oynuyor ki, daha doğrusu oynatıyor ki... Tempo yapmaya çalışıyor. Run & gun oynayacaksak (ki aslında kadro yapımız buna müsait) Randle tam adamı. Özellikle iç saha maçlarında, seyirci desteği de olursa, Velickovic'in 4. dış adam gibi oynadığı düzeni dener miyiz? Bunu şu yüzden söylüyorum: Acıbadem Turnuvası’nda ilk kez uzun süre 4 kısa oynadık. Alper'in 4 numara oynadığı dakikalarda vurup geçtik. Stipanovic bile bir o çemberde tipliyor, dönüyor fast break blokluyor.
Şu run & gun meselesini daha çok konuşacağız gibi...
TAKILDIĞIM ÜÇ NOKTA:
Dipten topu oyunu sokarken neden zorlandığımızı iki maçtır çözemedim. Topu dipten-kenardan oyuna sokamama problemiz var.
Yari sahada çok top kaybettik. Randle’a ikili sıkıştırma gelince bocalıyoruz ve o hucum baslamadan bitiyor, ustune fast break yiyoruz.
Çok hücum ribaundu veriyoruz. Lawal blok kovaladığından pozisyon kaçırabiliyor. Kısalardan destek almalıyız.
HÜCUM
Hücumda setleri katlar üzerinden oynuyoruz. Hardy ve Marshall'i dipteki screenlerden çıkarıp Marshall'a faul line civarında, Hardy'ye ise köşede şut pozisyonu hazırlıyoruz. Zamanında Aydın Örs, Volkan ve Ufuk'u bu setlerden çıkarıp şuta hazırlardı. Bu seti, Larry Brown Pistons'ta Richard Hamilton'a oynatırdı. Yine yanlış hatırlamıyorsam Çetin Yılmaz zamanında Harun Erdenay'a Ülker bunu oynatıyordu. Biz de benzer bir seti çalışıyoruz. Marshall sık sık orta mesafeden bu şablonda sayı üretti.
En kolay sayı üretimimiz ise Penetre – pas: İceriden Lawal ve Stipanovic’in bitirmesi. Post uplarla ya da penetre sonrası paslarla uzunları buluyoruz.
Ribaund aldığımız sürece fast break fırsatı da bulduk.
*
SAVUNMA
Ana sorunumuz, savunmadaki yerleşim hatalarımız. Özellikle şut sokan takımlara karşı bu hatalar yapılınca affetmiyorlar. Başta pick and roll savunması olmak üzere yerleşim hatalarımız oldukça fazla. Ve devamında çoğu boş yediğimiz (Bursa Cevat Soydaş Turnuvası) %53 üçlük (Maç başına 12,3 tane = 37 sayı). Savunmada surekli picklere takiliyoruz, bir kisi eksilince yardim savunmasi gelse bile bos adami bulunca rakipler sutluyor. Bursa'daki uc macta yuzde 53 ucluk yedik.
1:41:50'de başlayan A. Dragons hücumunu seyredelim (Dördüncü çeyrek 76-74 iken).
* Rakip gard rahatça top getiriyor, baskı yok.
* Screene çıkan uzunda adam değiştiremiyoruz, Caner'le Nusret ne yapacağını bilemiyor. Sonra herkes saçma sapan yerleşiyor. Yüksek posta çıkan diğer uzun boş şut sokuyor.
Savunmadaki yerleşim sıkıntımız var derken bunu kastediyorum. Özellikle pick n roll savunmamızda çok eksiğiz.
Acıbadem Turnuvası’nda ise savunmada adam degistirdik, boylece kolay sayi yemedik. Bursa’daki üç maçta %53 üçlük yerken, Acıbadem Turnuvası’nda bunu %32’ye çektik.
*
Maç tempomuz henüz yeterli değil, yavaş yavaş oturuyor takım. Buna bağlı olarak geri koşamama (fast break sayıları yiyoruz) ve 1-1 savunmada adamını kaçırma sıkıntısı yaşıyoruz. Rakipler de muazzam şut sokuyor.
*
YERLİ PF ŞART
Transfer döneminde de tartışmıştık... Belki "bunu konuşmak erken" diyenler olabilir, olsun, erken uyarımızı yapalım: Yerli kalitemiz tatmin edici değil. Özellikle yerli uzun düşünmeliyiz. Velickovic sakatlandığında elimizde sadece Nusret kalıyor. Ya da Stipanovic’i 4 oynattık. Alternatif gerekli.
*
Hardy... "Bu düzeylerde, TBL ve EuroChallenge sertliğinde ne verecek" diye sormuştuk. Bir de Penney gibi takım oyuncusunun yerini doldurmak çok zor. Pozisyonuna göre kısa ve fizik olarak güçlü değil. En önemli özelliği şutu (NCAA'de %37, profesyonel kariyerinde %36). Buna rağmen altı hazırlık maçında (çoğu boş) 2/16 (%12) attı.
Hakan Hoca’nın dediği gibi, penetresine lafım yok. Ama güçlü olmadığı için onları bitirmekte de sıkıntı yaşıyor. Ayrıca koç, savunmasından memnun olduğunu söyledi. Acıbadem Turnuvası’nda genelde topu getiren oyuncuya baskı yaptı.
*
Stipanovic... Geçen seneki haline göre çok fit. Ivanovic'le geçirdiği Bosna - Hersek kampı yaramış. Velickovic’in yokluğunda sık sık 4 numara oynadı, özellikle 4 savunmasında ara sıra tepeye çıkmakta gecikse de, iyi işler yapıyor. Hele ilk yarıda court to court driplingle gittiği bir pozisyon vardı Hücum ribaundları ve takip smaçları dikkat çekti.
Lawal… Çemberi müthiş savunuyor, caydırıcılığına laf yok fakat takım savunmasında bazen uyuyor.
Randle ve RUN & GUN… Elit bir oyun kurucu değil. Hatta oyun kurucu yetenekleri bile sorgulanabilir. Ama bazen öyle oynuyor ki, daha doğrusu oynatıyor ki... Tempo yapmaya çalışıyor. Run & gun oynayacaksak (ki aslında kadro yapımız buna müsait) Randle tam adamı. Özellikle iç saha maçlarında, seyirci desteği de olursa, Velickovic'in 4. dış adam gibi oynadığı düzeni dener miyiz? Bunu şu yüzden söylüyorum: Acıbadem Turnuvası’nda ilk kez uzun süre 4 kısa oynadık. Alper'in 4 numara oynadığı dakikalarda vurup geçtik. Stipanovic bile bir o çemberde tipliyor, dönüyor fast break blokluyor.
Şu run & gun meselesini daha çok konuşacağız gibi...
TAKILDIĞIM ÜÇ NOKTA:
Dipten topu oyunu sokarken neden zorlandığımızı iki maçtır çözemedim. Topu dipten-kenardan oyuna sokamama problemiz var.
Yari sahada çok top kaybettik. Randle’a ikili sıkıştırma gelince bocalıyoruz ve o hucum baslamadan bitiyor, ustune fast break yiyoruz.
Çok hücum ribaundu veriyoruz. Lawal blok kovaladığından pozisyon kaçırabiliyor. Kısalardan destek almalıyız.


Yorum