Yönetime Yönelik Eleştiriler...

[bkandil]

Yönetimin arasınav notu kötü...
Yıl sonu sınavında bu zayıfı kurtarabilir mi?
Sınava nasıl çalıştıklarını bilmiyoruz fakat görünüş tam sınav akşamı öğrencisi gibi...
Bu sınavın bütünlemesi de ağır geçer...

[Çağatay_]

Başkan futbol yönetimi konusundaki soru işaretlerini tam zamanında gelen bir Ersun Yanal hamlesi ile ortadan kaldırdı.

Şimdi mesele Ersun Yanal'ın etrafının gerçekten profesyonel ve iyi bir teknik ekip ile donatılması, taleplerinin karşılanması ve takımın eksiklerinin giderilmesidir.

Takımdaki otorite boşluğu gerek hoca gerek yönetim eliyle giderilmeli, problem ve huzursuzluk çıkaran ismine ve maliyetine bakılmadan, kiralık falan değil, bir daha dönmemek üzere gönderilmelidir.

Bir iki futbolcunun maliyetinden korkarken onlarca maçı kaybetmek akıl karı değildir, zira ligde bir galibiyet 1.3 milyon TL gibi büyük bir ödül kazandırıyor.

Bu türden hesaplar dikkatle yapılmalı, 3-4 tane oyuncunun maliyetinden kaçmak için büyük kayıplar yaşanmamalıdır.

[bach72]

Coşkun Kahraman, Trabzonspor'da ‘sayıları artan’ yönetici profilini değerlendirdi
Kahraman: Maalesef Trabzonspor'da birçok yönetici görüntü için oraya gidiyor. Gazetede çıkmak, gezmek, yurtdışına gitmek için oraya gidiyor. Yok böyle bir şey

Röportaj: Elif ÇAVUŞ

Coşkun Kahraman kimdir?
10 Kasım 1958’de Trabzon'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Trabzon’da tamamladı. Lisans eğitimini Gazi Eğitim Fakültesinde yaptı. Bir yıl İngiltere'de lisans eğitimi aldı. 1980 yılından bu yana kuyumculuk yapıyor. İdmanocağı Spor Kulübünde başkanlık, Trabzon Kuyumcular Derneğinde yöneticilik ve Başkan Yardımcılığı yaptı. 2005-09 TTSO Meclisinde Yönetim Kurulu Üyeliği ve o tarihten beri de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır

Ortak nokta: Trabzonspor
Trabzonspor ailemizin parçalarından birisi. Her Trabzonlu için Trabzonspor, ya da Trabzon'da yapılan sporlar her zaman evimizde olan bir parça gibi... Ev ilişkilerinden sonra çocuklarımızla gündemimizde Trabzonspor var. Hepimizin ortak noktası spor ve Trabzonspor. 2000 yılında Özkan Sümer, yönetiminde yer aldım. Daha önce de tekliflerde bulunulmuştu ama şartlar müsait olmadı. 2000 yılında kulüpteki değişime katkımız olabileceği düşüncesiyle görevi kabul ettim. 2000-2003 yılları arasında Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyeliği ve Altyapı Sorumluluğu görevlerinde bulundum.


Yahu arkadaşlar yapmayın!
Trabzonspor'da gelen yönetimler bir önceki yönetimlerden enkaz devraldıklarını söylüyorlar. Bu bazı dönemler için doğru olabilir. Mesela "Hacıosmanoğlu'ndan enkaz devraldık" diyebilirler. Enkaz dönemi ne zaman başladı. 2003-04'ten sonra. Ondan önce enkaz yoktu. Trabzonspor gerçekten iyi yönetiliyordu. Kulübün ödeyebileceği borcun altına giriliyordu. Ama senin yıllık gelirim 20 milyon dolarken 50 milyon dolar harcarsan, 30 milyon doları bir yerden alacaksın. Bu imkanın var mı "Yok". Hayal kuruyorsun, "Şu sponsoru bulacağım, bu sponsoru bulacağım" diye. Herkesin kafasında şu var "Havaalanı büyüyecek, orası temlik edilecek, kamulaştırılacak, bu para Trabzonspor'a gelecek. Stadın isim hakkı verilecek. Bu parayla Trabzonspor'un borçlarını ödeyeceğiz".. Yahu arkadaşlar yapmayın. Borçlanmayalım ve o paralar kulübün kasasında kalsın. İyi transferler yapalım.

5 kuruş gelmiyordu!
Bizim dönemimizde; bir önceki yönetim tarafından hacizler, diğer kulüplere olan bonservis borcu, ve temlikler vardı, bu durum kasaya 5 kuruş girmesine müsaade etmiyordu. Konu basına yansıyınca "bu yönetim 3 ay gitmez" diyorlardı. İlk önce sıcak para kaynağı araştırdık. Koray Aydın Ankara'da etkinlik düzenledi. Yine Trabzon'da etkinlik yapıldı. Milli piyango çekilişi yaptık.

Trabzon’u böldük!
Haluk Ulusoy, Mesut Yılmaz, BDDK'ya talimat vererek, 2 yönetici hariç bütün yöneticiler kulübün borçlarına kefil olarak kulübe DigiTürk'ten para akışını sağladık. BDDK bu imkanı bize sağladı. O dönem 175 tane kombine satılmıştı. Hemen Trabzon'u kağıt üzerinde bölerek bütün yöneticiler kendi bölgelerinde kombine satışını arttırmak için çalışma yaptı. Rakamlar binleri çok aştı.

En güzel örnek!
Trabzonspor, Trabzon'dan yönetilmeli. Yöneticilerin çoğunluğu Trabzon'dan olmalı. Sayın Şamil Ekinci, başkanlığı bunun en güzel örneğidir. Tabi ki dönem çok değişti. Bugünkü yüzyılda bazı gerçekleri inkar etmemek lazım. Profesyonel kadrolar kulüp içinde olmalıdır. Ama Trabzon'la yatıp kalkan değil, her gün Trabzon'da kalan yönetici ve başkana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor'un şampiyonluğu yakaladığı yıllardaki dönemler bize örnektir. Bu hem idari, hem de sportif açıdan, çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Biz bunlardan yararlanmak ve ışık olacağını düşünmek yerine bunları görmemezlikten geliyoruz.

Nerede yanlış yapıldı?
Trabzonspor Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer ve hatta Şenol Güneş dönemlerinde şampiyon olduğumuz yıllarda Trabzonspor'un kadrosu tamamen altyapıdan gelen ya da amatör kulüplerinden Trabzonspor'a gelen oyuncular, eve gittiği zaman babasının, annesinin hesap soracağı, mahalleye gittiği zaman "arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım" diye düşünen yönetici, teknik adam ve sporcu kadrosundan oluşmaktaydı. Sahaya çıktığı zaman bütün gönlünde Trabzonspor sevgisiyle topun peşinde koşan bir sporcu kadrosunun olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılaşmanın taraftar desteğini kazanacağını ve taraftar anarşisine de son vereceğini düşünüyorum. Sahada koşan mücadele eden bütün Trabzonsporlu futbolculara, tribündeki mahalle arkadaşı, okul arkadaşı, köylüsü, ailesi her zaman destek çıkar. Sağdan soldan gelebilecek sözlere de bu yapılaşma engel olur. Bunların hepsini bir bütün olarak düşündüğümüz zaman nerede yanlış yaptığımız zaten ortaya çıkıyor.

Yabancı sevdası!
2000'li yıllarda yönetime geldiğimiz zaman kulübün resmi borcu 27 milyon dolar gibi, ciddi bir rakamdı. Biz alt yapı ve yurtdışından da gelecek vadeden sporcular aldık. Yabancılar 150 bin dolar, yerliler ise 200-250 bin civarında bir ücret alıyordu. Bu uygulamalarla 3 yıl sonra şampiyonluğa oynamaya çalışan, Türkiye kupasını alan, borcunu 7 milyon dolara kadar çeken, sponsorluk gelirlerini arttıran bir Trabzonspor yarattığımızı düşünüyorum. Fakat maalesef daha sonraki yıllarda yabancı sevdasına biz de gönül verdik. Astronomik rakamlarla hem hoca ve sporcular transfer ettik, borç tavan yaptı.

Araç üstündeki başkan!
Trabzonspor kulübüne ve sivil toplum örgütlerine hiç bir zaman siyaseti sokmamak tabi ki mevcut hükümetlerin imkanlarından faydalanmak. Trabzonlu bakanımız başbakanımız varsa altyapı anlamında faydalanmak isteriz. Hiç bir TS başkan ve yöneticisinin siyasi amaçlı bir aracın üstüne çıkmasını doğru bulmuyorum.

Birkaç dakikada 125 bin dolar
Özkan Sümer döneminde transferin son günü Cuma gününe denk gelmişti. Transfer yapılacak ve saat da 16.00 civarında Kenan Atalay beni aradı ve "125 bin dolar açığımız var, parayı yetiştirmemiz gerekiyor" dedi. Biz de bir kaç arkadaşla dakikalar içinde bu parayı toparladık ve transferi yaptık. Polonyalı bir sporcu idi.

Oynamayan bocalar!
Teknik direktörlerimizin altyapıdaki sporcularımızdan sadece kulübede oturtmak için değil, sahada da oynayacağı arkadaşlarımızı seçip oynatmalarını istemiştim. Futbolcu oynadıkça kendini yetiştirir. En yetenekli oyuncu da gelse oynamazsa o bile bocalar. Gençler konusunda önce taraftarın sonra idarecilerin sonra da hocaların daha anlayışlı olması gerektiğini düşünüyorum. Burada en büyük sorumluluk da tribünde oturan bizlere düşüyor.

Gezmek için gelenler!
Maalesef Trabzonspor'da bir çok yönetici görüntü için oraya gidiyor. Gazetede çıkmak için oraya gidiyor, gezmek için oraya gidiyor. Her hafta sonu değişik heyecan yaşamak için oraya gidiyor. Yurtdışına kampa gitmek için oraya gidiyor. Yok böyle bir şey. Trabzonspor’da yöneticilik yapmak, en önemlisi hizmet etmek kutsal bir görev olmalı, öyle düşünenler buraya gelmeli. Benim babam yıllarını verdi Trabzonspor'a. Ben ondan öyle öğrenmedim. Ondan öğrendiğimi yapmaya çalışıyorum."

Borçlandırıp gidiyorlar
Şimdi Hacıosmanoğlu'na birisi çıkıp "Sen bu kulübü 300 milyon borca soktun" diyebilir mi? "150 trilyonunu sen ver" deseler verebilir mi? Veremez. Trabzonspor ödesin. Çektin gidiyorsun. Biz dönemimizde her birimiz milyon dolarların altına imza attık. Şimdi bakıyorsunuz kulübü borçlandırıp gidiyorlar

Sağır sultan biliyor!
Taraftara diyeceksin ki, "Bu kulübün 700 milyon TL borcu var. Benden transfer bekleme. Benden büyük bir teknik direktör bekleme. Şampiyonluğa oynayacak bir takım yapacağım. Benim hedefim 10 yıl içinde şampiyon olabilmek" diyeceksin. Taraftar sakin olacak ve kendi sporcusunu yuhalamayacak. Bunu yapmadığın sürece olmaz. Yönetime gelmek için şoven söylemlerde bulunmayacaksın. Bu takımın "50.yılda şampiyon" olamayacağını sağır sultan bile biliyor. Seneye şampiyon olmaz. Mucize lazım. Demeyeceksin. Çok üstten bir talimat geldiyse "Biz Trabzonspor'u şampiyon yapacağız" diye ona bir şey demiyorum."

6-7 saat toplantı
Yönetim kurulu toplantıları haftada bir gün yapılır. Ama biz haftada 2 -3 gün yaptığımız günleri hatırlıyorum. 16.00'da başlayan toplantılardan çoğu zaman gece 1'de çıktığımız olurdu. Bu konuda sayın Özkan Sümer'e yöneticilik konusunda çok takdir ettiğimi ifade etmek isterim. Özkan hoca sabırla herkesi dinler, kendi fikirlerini beyan eder. En sonunda çoğunluğun dediğini uygular ve işleme başlardık.

[Erdinç Barutçu]

Çok bilenlerin çok şeyi bildiği ama yapılması için bir sonuç "söyleyemediği" yuvarlak laflarla doldurulmuş başlık.....

[nakzo]

Ben 50. Yılda şampiyon olacağımıza inanmıyorum o konu hakkında bir baskıda yapmayacağım başkanımıza.İstediğim yardım kampanyaları düzenliyelim,iş adamlarına piyangolar düzenleyenin,Trabzonun her yerine bilbortlar asıp Trabzonsporun size ihtiyacı var kombine ve ürün almaya hakkı teşfik edelim.Halka bir heyecan ve sahip çıkma duygusu aşılıyalım.

[kopeli]

tarihi tersten yazmaya devam ediyorlar.

rekoru gelistirdik. 4-0'lık fb macından sonra 5-0 kasımpasa macı. ne iseki lig bitti, yoksa bir sonraki deplasman antalya rekorunuda kırardık..

[Murathan]

Sizin eseriniz.

[şenol.08.borçkalı]

Yönetime Yönelik Eleştiriler...

Diğer sayfaya yazdım bu sayfayada yazıyorum

Özellikle 2. Macta 6 gol neden yendi ??

Bu takım köy takımımıdır??

Nerde görülmüş hangi süper lig takımı 2 maçta 13 gol yemiş

Yönetim ve Başkan bu konuda yetersiz kalarak TS tarihinin en utanç verici günlerini yaşatmıştır bize


Sent from my iPhone using Tapatalk

[bach72]

Başkan ve yönetim Trabzonspor taraftarına hayal satmayıp gerçekleri sunarsa kesinlikle desteklerim.Açıkça söylesinler.Şampiyonluk hayalleri kurmayın.Hedefimiz ekonomik olarak ayaklarının üstünde duran Trabzonspor'u yaratabilmektir.3 sene ligde tutunmaya çalışacağız.1 miyon euro üzerinde hiç bir futbolcuya para vermeyeceğiz.Genç,mücadeleci ucuz bir takım kuracağız.3.yılın sonunda şampiyonluk mücadelesi verebilecek iskeletimizi kurup 5 . yılda rakiplerle yarışağız.Muharrem başkanı sırtımda taşırım o zaman.Yeter artık.Hayal satmasınlar artık.

[Bedri Sertkaya]

Pisliğin üzerine oturdu bu yönetim eski başkanın tabiriyle eski yönetimin pisliğini temizlemesi zaman alıcak


Sent from my iPhone using Tapatalk

[DeAgLeMaNyAq]

Diğer sayfaya yazdım bu sayfayada yazıyorum

Özellikle 2. Macta 6 gol neden yendi ??

Bu takım köy takımımıdır??

Nerde görülmüş hangi süper lig takımı 2 maçta 13 gol yemiş

Yönetim ve Başkan bu konuda yetersiz kalarak TS tarihinin en utanç verici günlerini yaşatmıştır bize


Sent from my iPhone using Tapatalk

Geçen hafta neden 7 yediğimiz nispeten sorgulanabilir ama bu maçta bir şey aramak anlamsız. Maça çıkan kadro belli öyle veya böyle elde oyuncu kalmadı. Kaldı ki bugün bize 6 atan Kasımpaşa'nın geçtiğimiz sezon üstüste 5 6 gol yediği maçlar oldu...

[Cagdas Topal]

Geçen hafta neden 7 yediğimiz nispeten sorgulanabilir ama bu maçta bir şey aramak anlamsız. Maça çıkan kadro belli öyle veya böyle elde oyuncu kalmadı. Kaldı ki bugün bize 6 atan Kasımpaşa'nın geçtiğimiz sezon üstüste 5 6 gol yediği maçlar oldu...

Kadro belli diyorsun arkadaşım sezon bitmeden oyunculara izin vermek ne demek ? Ahır mı bu kulüp ?

[bkandil]

Bu hafta yerel medyayla polemik de işe yaramaz...

Bakalım ne ile avutulacağız....

[CEMEFKER]

Lucescu....

Hami....

dünki ve önceki haftaki ağır yenilgiler işe nasıl bakıldığının bir göstergesi...

Lucescu "yem" ini bir şekilde anlayabiliyoruz , "çözüm süreci" ndeHami'yi de...

Borç batağı ortadayken tff'nin 3 puana verdiği 1 trilyona Kasımpaşalı futbolcuların Avrupa kupalarına katılma hevesinden daha fazla değer vermemek "bu düzen değişecek, eskisi getir yenisini % 50 daha ucuza al ! üstelik nakliyesi bizden " veya " sıradan futbolcular işte" açıklamasına bırakılamaz... (_{ki son iki haftadaki ağır yenilgileri kimsenin umrunda değil, sıradan bir Anadolu takımı olmakdan, büyük takım olmaktan öte toparlarıza kadar geldi büyük klüp camia algısı)}


Bugünü doğru yaşamayıp yok sayanın yarını yoktur !

Yönetimden sesler mi geliyor ?...

"Çatlak testi su tutmaz"

[Bayundur Han]

Pisliğin üzerine oturdu bu yönetim eski başkanın tabiriyle eski yönetimin pisliğini temizlemesi zaman alıcak


Sent from my iPhone using Tapatalk

keske pislik olsa Bedri, keske pislik olsa. Enkazin uzerine oturdu. Atom bombasi patlamis etraf darmadagin. Geigermetre ile yasanacak bir yer araniyor ama nereye gitsen nukler enerjinin hala etkisi var.

Ekonomi dersen batmis, futbolcular dersen bikmis, calisanlar dersen kime guvenilir kime guvenilmez belirsiz, medyasi dersen kendi adamimiz dedigimiz adamlar hain, TFF dersen lobimiz mobimiz yok. Demirorene oy verip birde Istanbul usakligi yaptik, sike davasi dersen adamlar CAS'a bile gitmemisti, stat dersen baskan ikidebir gidip bakmasi gerek ki adamlar ise devam etsin 8-9 yil oldu sanirsam her secimde konusuluyor ama. Sonra alt yapi dersen her cikan futbolcuya ana avrat duz gidiliyor adamlarin eli ayagi birine karisiyor, "al sana ozevlat", "bundan bi bok olmaz", biraz iyi oynadiginda "vay be yeni Messi". Seyirci dersen, 2011'den sonra bikmis, IHO gibi adamlarin verdigi vaadler tutulmayincada iyice guven kayibi olmus.
Simdide Usta'nin verdigi ve tutamadigi vaadler yuzunden vurmaya calisiyor Ustaya, ama Usta durumun bu kadar kotu oldugunu ya bilmiyordu yada kurtabilecegini saniyordu. Evdeki hesap pazara uymadi. Simdi verdigi 2 sozude geriye cekmesi gerek gibi gozukuyor biri Lucescu biride 50ci yilda sampiyonluk. Ki aslinda dogrusuda budur ama seyircide ne sabir kalmis ne guven. Daha bunun UEFA'sida var. Yani anlayacagin neremiz dogru?