Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde Güneş’in yapacağı basın toplantısı saat 12.00’da başladı.Basın mensupları salonda yerlerini aldı. Güneş'in salona gelmesi bekleniyor.Güneş'in basın toplantısını haber61.netten canlı takip edebilirsiniz....Ve Şenol Güneş
Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?
Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, dün düzenlediği basın toplantısında Manisaspor maçının hakemi Mustafa Kemal Abitoğlu ile ilgili kullandığı ifade nedeniyle duyduğu rahatsızlık üzerine bir açıklama yaptı.
Açıklamasında eleştirilerinin bireyselden çok genel bir anlayışa yönelik olduğunu vurgulayan Güneş, “Gelen soru üzerine görüşlerimi dile getirirken, futbolumuzda yaşanan bir olguyu ortaya koyabilmek adına bazı ifadelerim olmuştur. Maksadını aştığını düşündüğüm, tarzım olmayan bu ifadelerin asıl verilmek istenen mesajların da önüne geçtiğini görmek beni üzmüştür” ifadelerini kullandı.
Manisaspor maçında hakem Abitoğlu’nun maçın sonucunda tesir edecek bir hatası olmadığını kabul eden Güneş, “Israrla altını çizdiğim gibi sorulan soruya karşılık bizim maç da dahil olmak üzere geride bıraktığımız hafta oynanan bazı müsabakalardan örnekler vererek görüşlerimi aktarmaya çalıştım. Özellikle sahada futbol oynamayı engelleme çabalarına karşı bazı hakemlerin tavır göstermemelerinden duyduğum rahatsızlığı dile getirdim. Abitoğlu’nun da buna izin verdiğini söyledim. Çifte standartlar yaşandığını aktarmaya çalıştım. Amacım spekülasyon yaratmak değil, uyarıda bulunmaktı. Ancak ağzımdan çıkan bir cümle olayın yansımasını da değiştirdi. Bizim elbette Manisaspor maçını kaybetmemizde hakemin etkisi yok ancak anlattığım konuyu es geçmesi hakemin eksisi olarak hanesine yazılabilir” diye konuştu. (Resmi siteden)
Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu Beşiktaş ile karşılaşacak Trabzonspor'da, Kayserispor maçında kırmızı kart gören Giray'ın yerine, sakatlığı sona eren stoper Glowacki'nin, 4 haftalık bir aradan sonra forma giymesi bekleniyor. Kayserispor maçı kadrosuna sakatlığı nedeniyle alınmayan Jaja'nın da zorlu maçta oynayabilecek durumda olduğu belirtildi.
Ligin ikinci haftasındaki Fenerbahçe maçında gol attıktan kısa bir süre sonra saha zeminine takılarak sakatlanan Polonyalı oyuncunun Beşiktaş maçında oynamasına engel tıbbi bir sorunun olmadığı bildirildi.
Kulüp sağlık kurulu başkanı İrfan Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Glowacki'nin sakatlığının düzeldiğini belirterek, ''Glowacki'nin oynamasına engel tıbbi bir sorun yok. Bu futbolcu her oyuncu da olabilecek sakatlık korkusunun üzerinden atması ve öz güveninin artmasıyla birlikte bu haftaki Beşiktaş maçına yetişecektir'' dedi.
Kayserispor maçı kadrosuna alınmayan Jaja'nın son antrenmanda ayak bileğine darbe aldığını ve bunun hafif olduğunu ifade eden Coşkun, ''Jaja'nın biraz ağrısı vardı, ondan kadroya alınmadı. Şimdi iyi, takımla çalışacak ve onun da oynamasına engel bir durum yok'' diye konuştu
UEFA, FIFA kokartlı hakemlerimizden Cüneyt Çakır'ı, Rusya'nın Rubin Kazan ile İspanya'nın Barcelona takımları arasında 29 Eylül Perşembe günü oynanacak UEFA Şampiyonlar Ligi D Grubu maçına atadı.
Başka hiçbir yerde bulamayacağınız goller, en güçlü, hızlı, doğru haber, özel röportajlar, canlı sonuçlar, istatistikler, oyunlar 365 gün 24 saat beIN SPORTS'ta!
En son Oruç tarafından düzenlendi; 27.09.2010, 12:17.
- you either die a hero or you live long enough to see yourself become the villain.
Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu Beşiktaş ile karşılaşacak Trabzonspor'da, Kayserispor maçında kırmızı kart gören Giray'ın yerine, sakatlığı sona eren stoper Glowacki'nin, 4 haftalık bir aradan sonra forma giymesi bekleniyor.
Başka hiçbir yerde bulamayacağınız goller, en güçlü, hızlı, doğru haber, özel röportajlar, canlı sonuçlar, istatistikler, oyunlar 365 gün 24 saat beIN SPORTS'ta!
- you either die a hero or you live long enough to see yourself become the villain.
Süleyman Varlıbaş, adının sıkça Trabzonspor Başkanlığı ile anılması üzerine açıklamalarda bulundu.
Süleyman Varlıbaş, Aralık ayında yapılacak olan kongrede başkan olması için gelen bir çok teklifin bulunduğunu belirterek, "Bu teklifler kamuoyunda konuşulduğu gibi sayın bakan Faruk Özak'tan gelen teklifler değil. Halktan gelen, Trabzonsporlu olan dostlarımdan gelen teklifler. Bakandan böyle bir baskı yok. Nedense benim ismim çok kullanılmaya başlandı. Halbuki ben hiç bir zaman Trabzonspor'a başkan olacağımı da aday olduğumu da söylemedim. İşlerimden dolayı zamanı nasıl planlamam gerektiğini düşünürken, ilave bir iş olarak Trabzonspor'u şuanda yönetmek benim için lüks. Trabzonspor'un zaten şu anda bir yönetimi var. Tanıdığım ve bildiğim insanlar. Ellerinden geldiği kadar Trabzonspor'un bir yerlere gelmesi için de gerekli çabayı sarf ediyorlar" dedi.
Trabzonspor için kimseyle yarışmam:
"Benim başkanlığımı engelleyen Trabzonspor'un borcunun az veya çok olması değil. Zaten o borcun altından kalkamayacak insanın o takıma başkanlığa soyunmuş olması hem kendine hem de Trabzonspor'a yazık eder. Benim sorunum Trabzonspor'un borcundan ziyade benim işlerim çokluğudur. Bizim iş pozisyonumuzun şuanda buna müsait olmamasıdır. İleride Trabzonspor camiası tek benim üzerimde yoğunlaşıp, başka bir başkan adayı bulamaması durumunda. Benimde o takımı ayağa kaldırmam için bana görev düştüğünü his ettiğim durumda da elbette ben Trabzonspor'un isteklerini dışlayıp, kendimi Trabzonsporlu olmayan bir kişi diye adlandıramam. Ben kimseye çıkıp da Trabzonspor'a başkan olacağım diye de yarışmam. Trabzonspor'un bana bir ihtiyacı olursa, Trabzon benim üzerimde birleşip takımı bana emanet ederlerse o zamanın şartlarda uygun olur ise düşünüp tartışırız"
Takımımızın Fenerbahçe ile oynadığı lig müsabakasında sakatlanan Polonyalı oyuncumuz Glowacki'nin Beşiktaş karşısında sahadaki yerini alamayacağı açıklandı. Takımdan ayrı olarak düz koşularını sürdüren sporcumuzun yanı sıra cezalı olan Giray da pazar akşamı forma giyemeyecek.
Türkiye Kupası play-off eşleşmeleri belli oldu 30 Eylül 2010 11:12 | NTVSpor.net
18 milyon 460 bin dolar toplam para ödülü bulunan Ziraat Türkiye Kupası'nda play-off müsabakalarının kuraları çekildi. Kura çekimine, play-off aşamasında mücadele edecek 32 takım katıldı. Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve kupanın son şampiyonu Trabzonspor doğrudan gruplara katılma hakkı elde ederken Beşiktaş'ın play-off'taki rakibi belli oldu.
Ziraat Türkiye Kupası play-off müsabakalarının kuraları Ataköy TMOK Olimpiyatevi'nde çekildi. Kura çekimine Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Kurul Başkanı ve Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Özerten, Genel Sekreter Vekili Gıyasettin Şenman, Profesyonel Maçlar Planlama Organizasyon Müdürü Ufuk Şepik ile play-off aşamasında mücadele edecek 32 kulübün temsilcileri katıldı.
Ziraat Türkiye Kupası play-off aşamasında, 2. kademe maçları sonucu tur atlayan 18 takım, 2009-2010 sezonunda Spor Toto Süper Lig'i 5-15 arasında tamamlayan 11 takım ve Spor Toto Süper Lig'e yükselen 3 takım tek maçlı eliminasyon sistemine göre mücadele edecek. BURSASPOR-FENERBAHÇE-GALATASARAY VE TRABZONSPOR DOĞRUDAN GRUPLARDA Spor Toto Süper Lig'i ilk 3 sırada tamamlayan Bursaspor, Fenerbahçe ve Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor, kupaya grup aşamasından katılacak. Play-off maçları 26, 27 ve 28 Ekim'de oynanacak. TÜRKİYE KUPASI PLAY-OFF EŞLEŞMELERİ: KIRIKHANSPOR - BANDIRMASPOR
YENİ MALATYASPOR - HACETTEPESPOR
MENEMENBELEDİYESPOR - KASIMPAŞA
MKE ANKARAGÜCÜ - TOKATSPOR
BEŞİKTAŞ A.Ş. - MERSİN İDMANYURDU
KAYSERİ ERCİYESSPOR - KONYA TORKU ŞEKERSPOR
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR - DARDANELSPOR A.Ş.
ESKİŞEHİRSPOR - DENİZLİSPOR
KARŞIYAKA - KAYSERİSPOR
SİVASSPOR - MANİSASPOR
BEYPAZARI ŞEKERSPOR - KARDEMİR D.Ç. KARABÜKSPOR
KONYASPOR - BUCASPOR
ORDUSPOR - MEDİCAL PARK ANTALYASPOR A.Ş.
GAZİANTEPSPOR - TÜRK TELEKOMSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ - AKÇAABAT SEBATSPOR
GAZİANTEP B.Ş.BLD.SPOR - SAMSUNSPOR PLAY-OFF MAÇLARI 26-27-28 EKİM'DE 26-27-28 Ekim 2010 tarihlerinde oynanacak Ziraat Türkiye Kupası play-off aşamasında, 2. kademe maçları sonucu tur atlayan 18 takım, 2009-2010 sezonunda Spor Toto Süper Lig'i 5-15 arasında tamamlayan 11 takım ve Spor Toto Süper Lig'e yükselen 3 takım, tek maçlı eliminasyon sistemine göre mücadele edecek. Spor Toto Süper Lig'i ilk 3 sırada tamamlayan Bursaspor, Fenerbahçe ve Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor, kupaya grup aşamasından katılacak. PLAY-OFF TURU SAYESİNDE 72 TAKIM ŞANS ELDE ETTİ Ziraat Türkiye Kupası'nın kura çekiminde açılış konuşması yapan TFF Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Özerten, "Geçtiğimiz sezon değiştirilen ve bu sezon da uygulanan Ziraat Türkiye Kupası'nın yeni statüsü kapsamında eklenen play-off turu sayesinde Türkiye Kupası heyecanını yaşayacak takım sayısı 72'ye çıktı. Bu kapsamda oynanan ilk 2 kademe turlarında başarılı olanlarla, play-off turuna direkt olarak katılacak toplam 32 takıma başarılar diliyorum. Play-off turunun ardından Türkiye Kupası gruplarına kalan 20 takım belli olacak. Bu sezon play-off kura aşamasında hiçbir takım seri başı olarak yer almayacak" dedi. 18 MİLYON 460 BİN DOLARLIK ÖDÜL PASTASI Kulüplere dağıtılacak ödül miktarı bu sezon 18 milyon 460 bin dolara çıkarıldığına değinen Özerten şöyle devam etti: "İlk 2 kademede başarılı olan takımlar tur başına 20'şer bin dolar katılım parası aldı. Özetlersek 1. kademeden katılıp bugünkü kura çekiminde aramıza olan bir kulüp, play-off katılım bedeli ile birlikte şimdiden 75 bin dolar prim almış oldu. Bu uygulamayla Türkiye Kupası gelir havuzundan, daha çok profesyonel kulübün yararlanması sağlanıyor. Ümit ediyorum, tüm kulüpler sportif rekabetin yanı sıra Türkiye Kupası maçlarında da centilmence mücadelelerine devam ederler." Ufuk Özerten ayrıca, dün akşam Şampiyonlar Ligi'nde Rubin Kazan-Barcelona maçını yöneten Cüneyt Çakır'ı tebrik ederken, bu akşam UEFA Avrupa Ligi'nde Rapid Wien ile karşılaşacak Beşiktaş'a başarılar diledi.
Serhat KIRKAYAK kardeşimin dediği gibi "Bordoyla Mavi kefenim olsun,Trabzonum bu sene şampiyon olsun"
Başkanımız Sadri Şener, Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ve oyuncularımız bugün Trabzon Huzurevi’ni ziyaret ettiler.
Trabzon Sosyal Hizmetler İl Müdürü Selim Çelenk ve huzurevi personeli tarafından çiçeklerle karşılanan Başkanımız Sadri Şener, Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ve oyuncularımız, tek tek tüm yaşlılarla tokalaşıp, sohbet ederek çeşitli hediyeler verdiler.
Başkanımız Sadri Şener, huzurevinde bulunan yaşlılara hitaben yaptığı konuşmada, devletin bu şekilde yaşlı insanlara sahip çıkmasından büyük bir onur duyduklarını belirterek, “Bizim bu hafta çok önemli bir maçımız var. Buraya gelip size moral vermek ve moral almak istedik. Dualarınızı bizden esirgemeyin. Tekrar sizlerle bir araya gelmek isteriz. Allah hepinize sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin” dedi.
Sosyal Hizmetler İl Müdürü Selim Çelenk ise anlamlı ziyaretin kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek, “Trabzon’u ülkede ve dünyada en iyi şekilde tanıtan Trabzonspor Kulübü’nün başkanı, teknik heyeti ve futbolcuları bugün aramızda. Buraya gelmelerindeki ana amaç yaşlılarımızla sohbet etmek, dertlerini dinlemek ama ben düşünüyorum ki bu ziyaret sayesinde hafta sonunda oynanacak Beşiktaş maçına 1-0 önde başlayacağız. Dualarımız takımımızla olacak. Oyuncularımızın zorlu müsabakadan istenilen sonuçla ayrılacaklarını biliyoruz” diye konuştu.
Huzurevi sakinleri ve personelinin yoğun ilgisi karşılaşan oyuncularımız bol bol fotoğraf çektirdiler. Ayrıca huzurevinde kalan Beşiktaşlı bir yaşlı Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ve futbolcularımızla görüştü. Bu yaşlıya kalecimiz Onur kravat hediye etti. Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ayrıca yaşlı bayanlarla uzun uzun sohbet etti.
Giderek güçlenen fiziği ve tecrübe kazandıkça olgunlaşan oyun anlayışıyla ideal bir orta saha oyuncusu. Trabzonspor'un yükselişinde, takımın beyni olarak büyük payı var. Sezona jeneriklik gollerle başlayan ve Millî Takım'ın Hiddink'li kamplarının tümünde yer alan genç oyuncu, 1 numaralı hedefini ay-yıldızlı formayı sürekli giymek olarak açıklarken, bir gün Avrupa'da oynama isteğini de yüreğinin bir köşesinde saklıyor. Röportaj: Türker Tozar / TamSaha Trabzonspor, Şenol Güneş'in işbaşına gelmesinden bu yana ciddi bir değişim yaşıyor. Kadroda büyük bir revizyona gidilmeden futbol anlamındaki bu ilerleyişi sen nasıl açıklıyorsun?
Futbolcular için kullanılan "Uyum sorunu" tabiri vardır. Bunu eski hocamız Hugo Broos'a uyarlarsak, onun Türk futboluna uyum sürecinin epeyce uzun sürdüğünü söyleyebiliriz. Bu nedenle, Broos'un döneminde istediğimiz pas trafiğini sahaya yansıtmayı başaramadık. Bizi daha iyi anlayan ve Türk futbolcuları daha iyi tanıyan bir teknik adam olan Şenol Güneş'in göreve gelmesinden sonra ise büyük bir değişiklik yaşadık. Burada yerli-yabancı ayrımına kesinlikle girmeden söylüyorum; futbolcularla teknik adam arasındaki iletişim çok önemli. Şenol Güneş'le bunu çok iyi başardık. Trabzonspor ligin pas trafiğini en iyi sağlayan takımlarından biri haline geldi. Bu dönüşüm nasıl başarıldı?
Bu aslında Şenol Hocanın oyun anlayışıyla ilgili. Kendisi topun sürekli bizde kalmasını istiyor. Trabzonspor'un oyuncu kadrosu da pas yapabilme becerisine sahip, oynamak isteyen futbolculardan oluştuğu için bunu uygulamamız kolaylaşıyor. Millî Takım'ın oyun planına baktığımızda sanki Teknik Direktör Guus Hiddink'in de benzer isteklerde bulunduğunu görüyoruz. Sen ne dersin?
Kesinlikle doğru. Kendisi bize, "Top sizde ne kadar fazla kalırsa, rakibin size karşı tehlike yaratma şansı da o kadar azalır" diyor. Hem Trabzonspor'da hem de Millî Takım'da hemen hemen aynı şekilde oynamaya çalışıyoruz. Teknik adam-futbolcu ilişkileri bir takımın performansında önemli yer tutuyor. Bu anlamda Trabzonspor'daki teknik adam-oyuncu ilişkileri hakkında neler söyleyebilirsin?
Teknik-adam oyuncu ilişkileri en üst düzeyde. İster futbol içi isterse futbol dışı bir sorunumuz olsun, bunu Şenol Hoca veya yardımcılarına rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu konuda çok şanslıyız. Tüm bunlar performansımızın artmasına katkı sağlıyor.
Sakin antrenörle çalışmak isterim Teknik adamların oyuncularından beklentileri olduğu gibi futbolcuların da onlardan beklentileri var. Sen bir oyuncu olarak teknik adamdan neler bekliyorsun? Hangi tip antrenörlerle daha verimli çalışabiliyorsun?
Aslında her futbolcu için farklıdır bu. Bazısı kendisine bağırıldığı zaman daha çok hırslanır ve performansını ikiye katlar, bazısı daha duygusaldır ve kendisine hiç bir lâf söylenmesini istemez. Çünkü zaten hocanın verdiği görevleri yapmaya çalıştığını düşünür. Oyuncunun hangi karakterde olduğunu anlamak da hocaların işi. Hocalardan beklediğimiz, bütün futbolcuların aynı olmadığını bilmeleri, her futbolcunun farklı mental ve psikolojik yapısı olduğunu anlamaları. Bunları çözüp ona göre davranış biçimi geliştirmeleri gerekiyor. Mesela ben, daha çok sakin yapıda olan antrenörlerle çalışmayı isterim. Çünkü duygusal bir kişiliğe sahibim. Bugüne kadar hep hocalarımın söylediklerini yapmaya gayret ettim. Benden istenilenleri yapamadığımda hocaların bana serzenişte bulunmaları normal ama aşırıya kaçmazlarsa kendi adıma daha iyi olur. Trabzonspor'un oyun sisteminde farklı arayışlar var. Zaman zaman Ceyhun'un da katılımıyla üçlü orta sahayla oynuyorsunuz, bazen de sen ve Colman'la bir ikili oluşturuluyor. Kendi açından baktığında hangi sistemde daha verimli oynadığını düşünüyorsun?
Şenol Hoca bu seçenekleri çok iyi organize ediyor. Güçlü rakiplerle oynadığımız zaman üçlü oynamak zorunda kalıyoruz. O takdirde ben, Ceyhun ve Colman sahada oluyoruz. Üçlüyü oluşturan isimlere alternatif olarak Barış ve Sezer'i de dâhil edebiliriz. Bazı maçlarda hocamız bizden ikili oynamamızı istiyor, o zaman daha atak bir görüntü çiziyoruz. Ben hem ikili hem de üçlü sisteme rahatlıkla uyum sağlayabiliyorum. Özel bir tercihim yok. Geçmişte tipik bir forvet arkası oyuncusuyken giderek bir ön liberoya dönüştün. Yeni yerinden memnun musun? Bu bölgede oynamanın üzerine bindirdiği zorluklar var mı?
Aslında altyapıda ve Manisaspor'a gelene kadar daha çok forvet arkası olarak oynadım. Hatta Manisaspor'da bile çok kısa süre de olsa bu şekilde görev aldım. Hocalarım bana hangi görevi uygun görürlerse ben onu üstleniyorum. Şu anda Şenol Hoca beni daha çok defansif oynatmayı düşünüyor. Bunu da elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum ve hiç de rahatsızlık duymuyorum. Benim için önemli olan hocamızın ve takım arkadaşlarımın benden en çok nasıl verim alabileceği. Zaman zaman savunmanın önünde fazla kaldığını ve bu durumda Trabzonspor'un hücum bölgesindeki aksiyonlarda aksamalar olduğunu görüyoruz. Sanki Trabzonspor senin de katıldığın hücumlarda daha verimli oluyor. Bu görüşe katılıyor musun?
Ön tarafta oynayan başka çok kaliteli oyuncu arkadaşlarımız var. Sonuçta futbol bir sistem oyunu. Bu sistem içerisinde, hocam benden ileriye fazla çıkmamı istemiyor. Ben de çıkmıyorum. Bu görüşe fazla katılmıyorum. Geçtiğimiz sezonu hem Ziraat Türkiye Kupası hem de TFF Süper Kupa ile kapatmak oyuncular üzerinde nasıl bir etki bıraktı?
Bizim için çok iyi oldu çünkü geçen sezon şampiyonluk yarışından erken kopmuştuk. Hedefimiz Türkiye Kupası'nı almaktı. Bunu başarıp üzerine Süper Kupa'yı alınca ekstra gibi oldu. Her şeye rağmen, bir sezonda verilen üç kupadan ikisini müzemize götürmek bir başarıdır.
Oturmuş kadro avantajımız var Trabzonspor'un kadro yapısına ve derinliğine bakıp diğer şampiyonluk adayları ile kıyasladığında takımın sezon sonunda nerede olabileceğini tahmin ediyorsun?
Trabzonspor, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursaspor çok iyi kadrolar kurdu. Aslında şampiyonluk için başka takımlar da sayabilirim ama şu anda ön planda olanlar bunlar. Aralarında çok fark olduğunu düşünmüyorum. Hepsi çok kaliteli. Belki bizim takımımız üç senedir bir arada oynayan oyunculardan oluştuğu için bazı yorumcular bizi daha avantajlı görebilir. Aslında ben de öyle görüyorum. Ancak lig 3 puanlı sistem üzerine kurulu. Bu yüzden 5 takım arasında geçecek bir yarış öngörüyorum. Tüm saydığım takımlar bu sezon transferde çok kaliteli isimleri kadrolarına kattı. Bu Türk futbolu için çok önemli bir olay bence. Ama onların da ne kadar kısa sürede Türkiye'ye ve takımlarına adapte olabileceği tartışılır. Yeni gelen transferlerin uyum sürecini çabuk atlatmasıyla tüm takımlar iyi bir duruma gelebilir.
Bursaspor'un şampiyonluğundan sonra Türk futbolunda neler değişti sence?
Geçen sezondan önce sadece dört büyük vardı, artık beş oldu. Futbolcular için de çok iyi bir durum bu. Çünkü herkes şampiyon olan takımda oynamak isteyecektir. İnşallah ilerleyen yıllarda başka Anadolu takımları da bu başarıyı yakalar. Bence bu başarının Trabzonspor'a kesinlikle olumsuz bir etkisi olmadı, çünkü Trabzonspor'un büyüklüğü belli. Trabzonspor'un hedefi bundan sonra Galatasaray ve Fenerbahçe'nin şampiyonluklarını yakalamak olmalı. Sezon başında transferinle ilgili söylentiler vardı ama sonuçta Trabzonspor'da kaldın. Bu süreçte neler yaşadın? Kaldığın için mutlu musun?
Ben zaten takımda kalmak istiyordum, bu yüzden tabii ki mutluyum. Bir sene daha sözleşmem var. Bu süreçte yazılanlar-çizilenler kesinlikle benim dışımda gelişti. Benim hiçbir şeyden haberim olmadı. Kimseyle görüşmedim, kimseyle konuşmadım da. Sürekli olarak kalmak istediğimi ve mutlu olduğumu söyledim. O yüzden bu konuyla ilgili söylenecek fazla bir şey de kalmadı. Teofilo yeni transfer gibi Geçtiğimiz sezon transfer edilen Teofilo performansıyla büyük eleştiri almış ve oyunculuğu bile sorgulanmıştı. Oysa Kolombiyalı oyuncunun bu sezona çok iyi başladığını görüyoruz. Birincisi, sence Teofilo nasıl bir oyuncu? İkincisi, galiba uyum süresi denilen mesele futbolda sandığımızdan da önemli bir yer tutuyor.
Teofilo zaten bize gelmeden önce bir sezonda kaydettiği 30'un üzerinde golle kalitesini ispat etmiş bir futbolcuydu. Böyle bir futbolcuyu transfer etmek kolay bir iş olmasa gerek. Bize ilk geldiğinde gerçekten fiziksel açıdan hazır değildi, çünkü oynadığı ligde sezon yeni bitmişti. Kaliteli bir futbolcu olduğunu hepimiz bilsek de uyum süreci çok uzun sürdü, altı ay kadar forma şansı bulamadı. Gollerini de atamadı. Bu sezon öncesinde çok iyi çalıştı ve fiziksel açıdan da lige hazır hale geldi. Kendisi topu çok iyi saklayabilen, ayaklarına çok hâkim bir futbolcu. Böyle futbolcularla oynamak tüm orta saha oyuncularının da isteğidir. Çünkü sırtı kaleye dönük olarak topu koruyup tekrar orta saha elemanına aktarabilmek önemli bir özellik. Gol vuruşlarındaki yeteneği de belli. Aslında onu bir nevi yeni transferimiz olarak da lanse edebiliriz. Takıma çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. Trabzonspor'un bir başka yeni transferi Jaja. Onun futbol kumaşı hakkında neler söylersin?
Jaja bence Teofilo'ya göre daha şanslı, çünkü uyum sürecini daha hızlı atlatabilecek bir ortam kurdu kendine. Güney Amerikalı arkadaşları var. Bizimle de arası çok iyi. Gerek fiziksel, gerekse teknik açılardan üst düzey bir futbolcu. Çok kısa sürede takımımıza faydalı olmaya başlayacaktır. Glowacki'nin performansının savunmanın önünde görev yapan bir oyuncu olarak seni rahatlattığını söyleyebilir miyiz? Trabzonspor onun oynadığı maçlarda defanstan daha organize çıkıyor gibi görünüyor.
Glowacki karakterli, disiplinli ve aynı zamanda çok profesyonel bir futbolcu. Bizim takıma büyük katkı sağladı diyebilirim. İkinci Liverpool maçından önce talihsiz bir sakatlık yaşadı ve buna çok üzüldük. Ancak onun yerine oynayan arkadaşlarımız da görevlerini en iyi şekilde yerine getirdi. Bu sayede onun eksikliğini yaşamadık diyebilirim. Kendisi gerçekten çok iyi bir transfer. ABD kampından bu yana Millî Takım için sürekli düşünülen bir oyuncu haline geldin. Bu davetler özgüvenin üzerinde nasıl etki yapıyor?
Millî Takım'a gelmek her oyuncunun hayalidir. Benim de rüyalarımı A Millî Takım'ın devamlı oyuncusu olmak süslüyordu. Bunun yavaş yavaş gerçekleştiğini hissediyorum. Birkaç kamptır üst üste çağrılıyorum. Bana verilen bu şansı kullanıp değişmez isimlerden bir tanesi olmak istiyorum. Hiddink döneminde iki uzun kamp yaşadın. Bu süreçte Hollandalı teknik adamın Millî Takım'da neleri değiştirebildiğini ve bundan sonrası için neleri değiştirmek istediğini gözlemledin?
Öncelikle bize sürekli teknik kapasitesi yüksek oyuncular olduğumuzu ve bunu da en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini söylüyor. Bu becerimizi takım oyunu içinde sergilememizin doğru olduğunu ifade ediyor. Almanya'nın da bulunduğu grupta Euro 2012 finallerine gitme şansımızı nasıl görüyorsun? Almanların Dünya Kupası finallerindeki performansını da göz önünde tutarak bu soruya nasıl bir cevap verirsin?
Bence Almanya ile eşit şansa sahibiz. Belki Almanya bu grupta favori olarak gösteriliyor ama biz de onlar kadar kaliteli bir takımız. Belçika ve Avusturya da yabana atılmayacak takımlar. Çekişmeli mücadeleler olacağını düşünüyorum ama biz gruptan lider olarak çıkmak istiyoruz. Onur'un Trabzonspor'daki çıkışı, genç Türk oyuncuların kendilerine güvenildiği takdirde neler yapabileceğine güzel bir örnek olabilir. Sen genç Türk oyuncuların takımlarında yeterince şans bulabildiğini düşünüyor musun?
Federasyon Başkanı Mahmut Özgener 6+2+2 yabancı kontenjanı sisteminin iki yıllık bir süre için uygulanacağını söylemişti. Bence bu sistem sona erdiği zaman Türk futbolcular için daha olumlu bir dönem başlayacak. Şu anda tanınan 10 yabancı serbestisi hem Millî Takım hem de genç oyuncular için bir handikap. Çünkü Türk oyuncuların forma giyme şansı daha da azalıyor. İlk on birde üç ya da dört Türk futbolcunun oynama şansı oluyor. Bu da gerçekten çok düşük bir rakam. 10 yabancının çok fazla olduğunu düşünüyorum. Onur örneğini verdiniz. Maalesef herkes onun kadar şanslı olmayabilir veya onun kadar sabır gösteremeyebilir. Onur, gerçekten çok çalıştı, inat etti ve formayı sırtına geçirdi. Arda Turan'ın "Altyapılarda bir şey öğrenmeden A takımlara geliyoruz" eleştirisi hakkında neler söylersin?
Ben Çanakkale Dardanelspor'da yetiştim. Oranın altyapısı çok iyiydi ve kaliteli hocalar görev yapıyordu. Bence Arda'nın söylediği tüm kulüpler için geçerli değil. Mutlaka onun bahsettiği gibi takımlar vardır ama en azından benim yetiştiğim kulüpte hocalarımız bize çok şey öğrettiler. Bundan sonraki hedeflerin arasında neler var?
Sürekli olarak A Millî Takım'da forma giymek ve ne olursa olsun Avrupa'da bir takımda oynamak istiyorum. Son olarak Liverpool maçlarını sormak istiyorum. Kuvvetli bir ekibe karşı oynadınız ve Avrupa Ligi'ne erken veda etmek zorunda kaldınız. Bize iki maçın bir değerlendirmesini yapabilir misin?
Avrupa Ligi kura çekimini Bursaspor'la oynanacak Süper Kupa maçı öncesi Burak'la birlikte izliyorduk. Burak, "Hangisi çıkarsa çıksın, Liverpool çıkmasın" diye dua ediyordu. Ben de "Hayırlısı olsun diyelim. Kim çıkarsa çıksın, önemli değil" dedim. Her ne kadar böyle desem bile ben de içimden Liverpool'la eşleşmek istemiyordum. Burak, Beşiktaş'ın Liverpool'a 8-0 kaybettiği maçta kadrodaydı ve İngiltere'de atmosferin ne kadar zorlayıcı olduğunu hep anlatıyordu. Genelde Burak'ın istemediği şeyler hep gerçekleşir. Daha ilk başta Liverpool bize çıktığında ben ona ters ters bakmıştım (Gülüyor). Bir yandan Liverpool gibi dev bir takıma karşı oynama fırsatı elde etmekten, Anfield'a çıkabilme şansını yakalamaktan dolayı mutluyduk. Öte yandan, Avrupa Ligi'nde gruplara kalmak istediğimizden ama bu rakip karşısında şansımız ciddi şekilde azaldığından içimizde biraz burukluk vardı. Her iki maçta da çok iyi mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Hatta turu geçen taraf bile olabilirdik. Teofilo golü attıktan sonra Liverpool'u eleyebileceğimize kendimizi inandırdık. Öyle ki, golü 83'te yedikten sonra son 7 dakika sahada var mıydım yok muydum hatırlamıyorum bile. Çok üzülmüştüm. Bence şanssız bir şekilde elendik. Tarih yazabilirdik ama olmadı. Yine de çok keyifli ve unutulmayacak maçlar oynadık.
Türkiye Futbol Federasyonu Resmi İnternet Sitesi - Milli Takımlar, Süper Lig, Puan cetveli, Fikstür,TFF 1. Lig, TFF 2. Lig, TFF 3. Lig, Ligler, Ziraat Türkiye Kupası, Futbol, Bilgi Bankası, Haberler, Futbolcular, Teknik Adamlar, Oyuncular, Hakemler, Maçlar, Statlar, Cezalar, Müsabaka programları
"Adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur..."
Trabzonspor’un başarılı file bekçisi Onur Kıvrak Beşiktaş maçı öncesi açıklamalarda bulundu
Onur yaptığı açıklamalarda şunları söyledi ‘’ Zor bir maç olacak her iki takımında kıyasıya mücadele edeceği karşılaşmada gülen taraf biz olacağız.Beşiktaş yılın en iyi transfer alan takımı olarak görünsede yüreğimizi ortaya koyarsak Beşiktaş’ın hiç şansı yokç.Geçtiğimiz haftalarda yaptığım hatalardan dersimi aldım ancak moralimi bozmadım.Kendime güveniyorum ve ‘’Beşiktaş maçında kalemi gole kapatacağım’’ dedi
Ceyhun ''İşim çok zor biliyorum ve kendime güveniyorum''dedi
Glowacki'nin sakat, Giray'ın ise cezalı olması nedeniyle derbide stoperde görev yapması beklenen Ceyhun Gülselam, "Sahada olmak bile bana yeter" dedi. Stoperdeki iki arkadaşının ceza ve sakatlıklarla karşılaştığını anımsatan Ceyhun, "İşimin zor olduğunu biliyorum" ifadesini kullandı.
Ceyhun Beşiktaş'ın devler ligindeki maçtan galibiyetle ayrılmasını '' Bizim için birşey değiştirmez biz alacağımız sonuca bakarız.Ben bu kadroya bu teknik adama güveniyorum, taraftarımızda bize güvensin''dedi
Trabzonspor'un arjantinli oyuncusu Colman'ın durumu iyi.
Bordo-mavililerin başarılı oyuncusu Colman Beşiktaş maçına yetişecek
Ayağına krampon vurduğu için önceki gün idmanı yarıda bırakan Gustavo Colman'ın durumunun iyi olduğu öğrenildi. Takımla birlikte çalışmalara katılan Arjantinli futbolcunun, özel krampon kullandığı bildirildi. Sağlık ekibinin yoğun ilgisiyle tedavisi tamamlanan Colman, Beşiktaş karşılaşmasında görev alabilecek.
Yorum