
“Trabzonspor büyük mutluluk“
Ligtv.com.tr'de Karadeniz fırtınasında 4. gün. Bugün konuğumuz Lars Fredrik Risp. Gençlerbirliği'nden Ayman'la beraber devre arası transferin son günlerinde Trabzonspor'a geldi. Sergilediği performansla bordo mavili taraftarların beğenisini kazandı.
Risp'le Trabzonspor Kulübü Mehmet Ali Yılmaz tesislerinde sohbet ettik. İtalya'dan neden ayrıldı? Trabzonspor'da mutlu mu? Trabzonspor Risp için ne ifade ediyor? Hedefleri? Türkiye'de forvetlere karşı oynamakta zorlanıyor mu? Performansını nasıl değerleendiriyor? Trabzonspor taraftarı için neler söyledi... Biz sorduk, Risp cevaplandırdı. İşte Ligvtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol ve Ligtv.com.tr Editörü Ahmet Sivaslı'nın Risp'le gerçekleştirdiği röportaj...
"İTALYA DEĞİŞİK ÜLKE"-İtalya futbol adına özel bir ülke. İtalya’dan neden ayrıldın?
İtalya’ya gitmeden 3-4 yıl önce İsveç Ligi’nde Göteborg’da oynadım. Sonra İtalya’ya gittim, 2003 senesinde 6 ay İtalya'da Chievo'da oymadım. Orada kiralıktım. Göteborg'un oyuncusuydum. Sizin de söylediğiniz gibi futbol için çok değişik bir ülke. Ondan sonrada geri döndüm. Bir kere sözleşmem zaten 6 aylıktı. Ki, Chievo’nun opsiyonu vardı. Bunu kullanabilirlerdi ama kullanmadılar bende geri döndüm. Yarım sezon Göteborg'da oynadıktan sonra Gençlerbirliği'ne transfer oldum.
"GENÇLER'DE DE MUTLUYDUM"
-Gençlerbirliği’nde geçtiğimiz bir sezon ve bu sezon da yarım olmak üzere 1.5 sezon oynadın. Orada mutlu muydun?
Gençlerbirliği iyi bir takımdı. Çok iyi bir sezon geçirdik geçen sene. Son maçta Avrupa Kupası’na katılma şansını kaybettik. Bizim için iyi bir sezondu ve orada da mutluydum.
-Eşin İsveç’te akademik kariyer yapıyor. Eğer Trabzonspor’dan teklif gelmeseydi eşinin akademik kariyer yapmasından dolayı sezon sonu Türkiye’den ayrılacaksın diye bir bilgiye sahibiz. Doğru mu?
Eşim kariyerini dondurdu. Ben mesela 7-8 sene daha ülke dışında çalışıp tekrar geri döndüğüm taktirde buna devam edebilme şansı var. O yüzden böyle bir problem bizim açımızdan söz konusu değil.
"EN BÜYÜK HEDEFİM PREMİER LİG"
-Trabzonspor’a gelişin esnasında kulüpler arasında yaşananlar seni nasıl etkiledi?
2 kulüp arasındaki diyalog benim için çok fazla önem taşımadı. Çünkü kendimi sadece futbola odaklamış profesyonel bir oyuncuyum. Benim de kendime göre hedeflerim var belki Trabzon’da bir takım seviyeleri atlayarak Avrupa Kupası’na veya Şampiyonlar Ligi’ne katılarak, uzun dönemde de İngiltere Premier ligi gibi büyük liglere gidebilecek bir performans sergilemek benim en büyük hedefim.

"TRABZONSPOR BENİM İÇİN KARİYER BASAMAĞI"
-Trabzonspor senin hayatında şu an için ne anlam ifade ediyor.
Benim için çok iyi bir kariyer basamağı. Birinci derecede en büyük anlamı bu. 3 kere isveç milli takımında forma giydim. Şu ana kadar benim hedeflerimden biri tekrar milli takıma dönebilmek. Trabzonspor’da göstereceğim oyun ve performans gücüyle bu sayıyı arttırmak kariyerim adına büyük bir katkı yapacak diye düşünüyorum.
-Türkiye bu konuda bir dezavantaj olur mu? Mesela Anelka milli takıma girebilmek için İngiltere’ye gitti. Türkiye’de oynaman milli takıma tekrar seçilebilmek için bir dezavantaj mı?
Aslında en büyük avantaj İsveç Ligi’nde oynamak. Çünkü orada sürekli göz altında oluyorsunuz. Tabii ki diğer ligler de takip ediliyor ama biz Avrupa seviyesinde bir performans elde edebilirsek biz de o gözlem içerisine girmiş olacağız.
"BİR ÇOK OYUNCU ÜST DÜZEYDE"-Göteborg’dan Gençlerbirliği’ne geldikten sonra hayatında ne gibi sosyal değişiklikler oldu?
Hayatında neler değişti?
Bir kere en büyük fark İsveç Ligi’nin çok büyük bir potansiyelinin olmaması. Avrupa’da düşük kariyerli ligler arasında gösteriliyor. Bence Türkiye ligi Avrupa’daki üst 5 ligin altında ilk sırada yer alan bir lig. Belki buraya gelmeden önce böyle bir düşüncem yoktu ama yarım dönem oynadıktan sonra bu fikre sahip oldum ve Türkiye Ligi’nde oynayan bir çok oyuncunun da çok üst düzey olduğunu düşünüyorum.
-İsveç’ten Christian Jardler’le beraber gelmiştin. Buraya alışamadığı için gittiği söylendi. Gerçekten alışamadığı için mi?
O bazı adaptasyon problemleri yaşadı. Sakatlandı. Çok sık hastalandı. 6 ay sonra da Malmö’ye geri döndü. Belki Gençlerbirliği de onun performansından memnun kalmadı ve ona verdiği parayı da geri alabileceği fırsatı bulduğu için karşılıklı olarak böyle bir geri dönüş oldu.
"AİLTON BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU"
-Türkiye’de hangi forvetlere karşı oynamakta zorlanıyorsun?

Kimin en iyi olduğunu söylemek çok kolay değil ama tabii Türkiye’de çok kaliteli forvet oyuncuları var. Mesela Ailton benim için büyük bir sürpriz oldu. Almanya gibi bir ligde büyük bir oyuncu olarak Türkiye’ye geldi. Burada oradaki performansını gösteremedi ve ayrılmak zorunda kaldı. O mesela önemli bir oyuncuydu.
"TRABZON'DA HERŞEY FUTBOL ETRAFINDA DÖNÜYOR"
-Trabzon şehrini nasıl buldun? Sıcaklık, ilgi nasıl, mutlu musun burada?
Çok açık bir şekilde büyük bir takım olduğu belli. İnsanların futbola olan ilgisi de belli. Bu benim için çok olumlu bir pozitif atmosfer. Ben tabii buraya geldikten sonra 4-5 maçlık süreçte kazanıyoruz ve insanların reaksiyonları da fena değil. Ama kaybedildiğinde nasıl bir reaksiyonla karşılaşılacağını henüz görmedim. Burada her şey futbol etrafında dönüyor. Bu şehirde futbol oynamak için oldukça ideal şehirlerden biri görünüyor.
-Trabzonspor’daki performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Ben performansımdan memnunum. Çok fazla uyum problemi yaşamadım. Gençlerbirliği’ndeki performansıma eşdeğer bir performans sergiliyorum. Gayet olumlu.
-Takım içerisinde ısındığın, diyaloğa geçtiğin isimler var mı?
Tabii ki Ayman… Gençlerbirliği’nde beraber oynadık, buraya beraber geldik, burada beraber olmamız benim için çok iyi. Takım içerisinde iyi bir arkadaşlık ortamı olduğunu hissedebiliyorsunuz. Ben Türkçe bilmiyorum onlar benim dilimi konuşamıyorlar ama atmosferden takım içerisinde iyi bir hava olduğunu farkettim. Mutluyum o anlamda.

"KADROMUZDA SON DERECE KALİTELİ FUTBOLCULAR VAR"
-Trabzonspor’un futbol ve futbolcu yapısını nasıl görüyorsun? Nasıl değerlendiriyorsun?
Tabii Gençlerbirliği’ne oranla çok kaliteli takımımız var ve sürekli müsabakayı kazanabilecek bir takımız. Bize sonucu getirebilecek son derece kaliteli futbolcular var kadromuzda. Mesela Ceyhun, Gökdeniz ve Yattara bunlara örnek oyuncular. Takımın büyük karşılaşmaları kazanmak için ihtiyaç duyduğu anda devreye girebilecek ve başarabilecek oyuncular bunlar. Böyle bir takımda olmak benim için büyük mutluluk.
-Trabzonspor’da ligin ilk yarısı bir istikrarsızlık yaşandı. Genel anlamda sorunları biliyormusun. Oynadığın mevki önemli bir mevki. Taraftar yapısı çok farklı. Sabır da burada çok çabuk tükenebiliyor. Avni Aker de çok farklı bir atmosfer. Bunlarla ilgili neler düşünüyorsun?
Ben Gençlerbirliği’nde oynarken çok fazla seyirci gelip müsabakaları izlemezdi. Burada taraftarlar statyumu dolduruyorlar. Bu da bir güç oluyor. Bu benim için pozitif bir durum. Çünkü oyuncunun kendini futbola verme konusu daha fazla oluyor. Trabzonspor büyük takım olduğu için taraftarlar doğal olarak sürekli şampiyonluk bekliyorlar. Bu belki oyuncular üzerinde baskılar yaratıyor olabilir. Ama bu baskı aslında takımın kazanması için oyuncuların daha dikkatli olması sonucunu doğurup, neticeye olumlu yansıyabilir. Biz de bunu 2. devre başladık kullanmaya ve bundan sonrası devam edecek. Bu sezonu bitirdikten sonra takımın elde edeceği sonuç bana göre önümüzdeki sezon için çok daha önemli bir başlangıç olacak.
erdem.erol@ligtv.com.tr
ahmet.sivasli@ligtv.com.tr


Trabzon’u kupada, Denizli ve Beşiktaş’ı yıkan golcüsü tura taşıdı: 1-1. Bordo-Mavililer, 1-0’ın rövanşında Diawara’nın golüyle ile yenik duruma düştü. Denizli’ye 3, Beşiktaş’a 2 gol atan Umut Bulut, 72’de yine sahneye çıkıp Karadeniz ekibini Türkiye Kupası’nda yarı finale taşıdı.
Bes dakikada 2 gol atabilecek kapasiteleri varsa biraz basarili olurlardi. Az sayidaki taraftarlarina sucsuz görünmek icin böyle aciklama yapiyorlar.
Futbolu bırakan Szymkowiak’ın Trabzonspor’a bir mektup daha gönderdiği ortaya çıktı. 01.03.2007
Yorum