Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • İlk olarak Mehmet_Mercanlı tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
    GİRAY hoca sana helal olsun o kadroyla 55 bin kişi önünde EZİKLERE zoranlar yaşattı
    fener 0 vestel 0
    şu fener daha perişan olsun iğne kadar sevmem bizden umut yok beşiktaş bari bitirseydi bu işi

    Yorum


    • vay be. Giray Hoca büyük adamsin.
      Ben Asyada büyüyen, Avrupaya yürüyen TÜRKÜM. Krallara bas egdiren, kiliselere hilal ve yildiz giydiren TÜRKÜM!!!
      Ben daglarda gemi gezdiren, kilicina bas egdiren TÜRKÜM. Ben OSMANLININ torunuyum - TÜRKÜM.

      Yorum


      • bizim ziyayı da yetiştirsin belki akıl bağlar oda çok zor neyse

        Yorum


        • coolank tarafından yazılan
          şöyle bir habere ne dersiniz ?

          Trabzonspor Yönetimi yaptıgı olaganüstü toplantı sonucunda teknik direktör Ziya Dogan ın işine son vermiştir ....

          nasıl ama

          abi ben onu şöyle deyiştirim....

          TRABZON SPOR yönetimi olağanüstü toplandı ve toplantı sonucu yönetim takıma dahafazla zarar vermeden görevi birakma kararı aldı...

          bu nasıl...


          süper süper süper )))

          Yorum


          • --silinmiştir--
            En son Travelair tarafından düzenlendi; 15.04.2007, 23:01.
            Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
            Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
            Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
            Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

            Yorum


            • STEPANOV SON ANDA!
              Trabzonspor'da sakatlığı süren Stepanov, Rizespor maç kadrosundan çıkartıldı. Dün yapılan son kontrolünde sağ arka adalesindeki kanama devam ettiği için Sırp oyuncu, Rizespor maçında yer alamayacak. Sağlık Kurulu Başkanı Köksal Güney, bu sakatlığın en az iyileşme süresinin 3 hafta olduğunu belirterek, "Bu süre yeni doldu. Rize maçına oynamayacak, Sakaryaspor karşılaşması için de son durumuna hafta içi bakacağız" dedi.

              Yorum


              • ARALIK'A KADAR ALBAYRAK

                Tarih: 15.04.2007, 09:46:10


                Trabzonspor camiası olağan kongrenin yapılacağı Aralık ayına kadar Albayrak ve ekibinin devam etmesini uygun görüyor. 6 aylık süre için hiçbir grup kongreye sıcak bakmıyor

                SAHA ETKİLEMEZ
                Trabzonspor’da ligde alınan başarısız sonuçlar ve son olarak kupa yarı finalinde Erciyes karşısındaki 1-0’lık yenilgi dikkatleri yeniden Albayrak yönetimine çevirdi. Ancak mevcut yönetim kurulu her ne kadar barışık çalışmasa da olağanüstü kongreye soğuk bakıyor. Saha sonuçlarının da etkili olmayacağı bu karara muhalif gruplarda mantıklı yaklaşıyor. Ve 6 aylık süre için hiçbir grup kongre hazırlığı yapmıyor.

                GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ
                Nuri Albayrak yönetimi kupa ve ligde alınan her türlü sonuca karşılık sezon sonunda yeni bir yönetim yapılanmasıyla göreve devam edecek. Bu görev dağılımında taşlar yerinden oynayacak. Futbol şubesi resmi olarak kaldırılacak, transfer komitesine ise Serhat Akçay dahil edilecek. Haşim Sayitoğlu sadece Asbaşkan olarak yola devam edecek. Sayitoğlu’nun istifa etmeyi düşündüğü ancak 6 aylık sürenin bu kararına engel olduğu ifade ediliyor.

                TRANSFER HAZIRLIĞI
                Bu planlamayla hareket edecek olan Albayrak yönetimi transfer hazırlıklarına da başladı. Teknik Direktör Ziya Doğan ile ilgili karar sezon sonu verilecek. Albayrak, Hacıosmanoğlu ve Sayitoğlu’ndan kurulu transfer komitesi özellikle kaleci, sağ kenar, sol kenar, orta saha ve forvet olmak üzere çok kaliteli 5 futbolcu transferi düşünüyor. Bu oyuncuların üçü yerli ikisi yabancı olacak. Musampa ve Jefferson ile yollar ayrılacak.

                Yorum


                • çok kalite oyuncular gelior heyt bee

                  Yorum


                  • Ohh bee bizde cok kaliteli futbolcu istiyoruz uzun zamandir. En sonunda yonetim sesimizi duydu.

                    Yorum


                    • Sanki Barcelona, Milan...
                      Trabzonspor kendinden bekleneni gerçekleştirdi ve geçen hafta son dakika penaltısı ile kurtardığı 3 puanın ardından önce haftaiçinde evinde Erciyesspor’a ardından da Çaykur Rizespor’a mağlup oldu.


                      NTVSPOR
                      Güncelleme: 23:07 TSİ 15 Nisan 2007 Pazar

                      Haftaarası ‘İddia ediyorum, sakatlıklar olmasaydı bizi kimse yenemezdi.’ diyerek yine tepki çeken Ziya Doğan kafayı onun hakkında yazılanlara değil de sahaya süreceği onibre taksa kuşkusuz takım için daha hayırlı olacak.



                      Trabzonspor ligin bitimine 6 hafta kala 39 puanda. Ligte düşme puan barajının 39-40 olduğu düşünülürse aslında hala ligde kalması bile garanti değil. Ancak haftaiçi teknik direktör Ziya Doğan yine sakatlıklardan yakınarak altını oymak isteyenlerden bahsetti. Ben artık bu demeçlerin biraz can havliyle ortaya çıktığını düşünüyorum. Adama demezler mi: ‘Hocam daha 5 hafta öncesine kadar sezon başında gelememekten şikayet ediyordun. Şimdi sıra sakatlıklara şanssızlıklara geldi. Devre arası yönetim – günü kurtarmak adına – astronomik rakamlarla istediğin transferleri de yaptı. Sen de gittin Ankaragücü’ne, Erciyes’e, Rize’ye yenildin. Ben rakip kim olursa olsun oturup rahat rahat seyrettiğim bir tane maçını hatırlamıyorum. Trabzonspor’u seyrederken sanki rakip Erciyes Rize değil de Barcelona Milan gibi geliyor.’



                      Hayatımda takımdaki teknik, yıldız oyuncu fazlalığından şikayet eden birtek Ziya Doğan’ı gördüm. Her kaybedilen maçtan sonra basına ders verir gibi: ‘Gördünüz mü, bu kadar yıldız oyuncu aynı anda oynarsa işte böyle oluyor.’ diyor. Hocam senin görevin değil mi o takımı yıldızlarıyla beraber sahaya çıkartıp oynatmak. Musampa diye ismini bayağı duymuş olduğumuz bir oyuncu geldi, bir sürü para verildi. Adam ortada yok. Ufukhan ve Ferhat her hafta ellerinden geleni yapıyorlar, ama biraz teknik ve tecrübeli bir oyuncu karşısında son derece komik durumlara düşüyorlar. Alın bugün ikinci golde Altan’ın karşısındaki hallerine bak. Gerçekten sinirlendiğini çok ender gördüğüm Hüseyin bile delirdi golün ardından. Kupa maçı kaybedilmiş çıkıp diyorsun ki: ‘Bunun ikinci maçı da var. Trabzonspor ikinci maçı kazacak güçte.’ Bunu bu konuşmayı yapmadan yarım saat önce anlasaydın da bağıra bağıra gelen Lazarov’un golüne engel olsaydın ya Ziya Hoca.



                      Son haftalarda yönetim de eskisi gibi ortada değil. Bence en iyisini yapıyorlar. Her hafta verilen mangalda kül bırakmayan demeçlerden sonra gelen yenilgiler karşısında zor durumda kalıyorlardı. Şimdi ‘İyisi mi hiç konuşmayalım. Sezon sonunda göndereceğimiz Ziya Doğan’ın arkasındayız dememiz gerekecek.’ dediler. Trabzonspor’un tek kale oynayıp penaltı kaçırdığı ve son derece şanssız bir şekilde Vestel Manisaspor’a 2-0 yenildiği karşılaşma sonrası Şenol Güneş’i ve Atay Aktuğ’u istifa etmek zorunda bırakan, stadyumun önünde toplanıp ana avrat küfreden taraftarlar şimdi geri dönüp bir düşünsünler istiyorum. Şenol Güneş istifa ettiğinde takımın 6 maçta 8 puanı vardı ama en azından top oynuyordu. Ben şu anda hiçbir puan almak isteyen rakip takımın Trabzon’a 1 puan için geldiğini düşünmüyorum. Çıkıp gayet cesurca Trabzon’da Trabzonspor’u yenmek için saldırıyorlar.



                      Bir de Albayrak yönetiminin gelip taş üstüne taş koymadan milyonlarca euroyu harcaması var. Bu takımın sadece forması zaten ligi küme düşme potasının üzerinde bitirirdi. Geçen zamana kaybolan yıllara acıyorum. Bu takım şampiyon olamayabilir ama kendi evinde zayıf Anadolu takımlarına bu kadar kolay teslim oluyor olması hem hocanın hem futbolcuların dolayısıyla yönetimin olaya bakışını ortaya koyuyor bence. Çok yazık oldu çok. Atay Aktuğ ve Şenol güneş ikilisinin çok iyi şeylere imza atacağını hissetmiştim, ama olmadı tepkilere dayanamadılar. Şimdi ‘Paralı başkan istiyoruz.’ diyerek Trabzonspor’u Fenerbahçe’yi yönetir gibi yönetmeye çalışan Albayrak ekibini iş başına getiren kongre üyelerimiz ne hissediyorlardır acaba

                      Yorum


                      • “Fenerliler beni tebrik ederdi“

                        Orhan Çıkrıkçı’yı hatırlıyor musunuz? Mutlaka hatırlıyorsunuz ama nasıl? Trabzonspor tarihine adını altın harflerler yazdırmış bir isim Orhan Çıkrıkçı. Bazılarınız Orhan Çıkrıkçı’yı İzlanda maçında ayağının kırılmasıyla hatırlar ama özellikle Trabzonspor taraftarı onu Lyon maçının kahramanı olarak bilir.



                        Orhan Çıkrıkçı, Eskişehirspor’dan 1990-1991 sezonunda Trabzonspor’a gelir. 1991-1992 sezonu UEFA Kupası 2. turunda deplasmanda 3-3 devam eden Lyon maçında Orhan, son saniyelerde attığı golle Trabzonspor’u galibiyete taşır. Bu maçın rövanşında Bordo mavililer, rakibini 4-1 yener. Bu kez ilk yarının son anlarında Orhan Çıkrıkçı, takımının 3. golünü atar. İşte Trabzonspor taraftarları Orhan Çıkrıkçı’yı Bordo Mavili camiya yaşattığı bu muhteşem zaferle hatırlar.

                        Peki Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, tüm futbolseverler Orhan Çıkrıkçı’yı nasıl hatırlarlar?

                        1996 Avrupa Futbol Şampiyonası grup elemelerinde 12 Ekim 1994 tarihinde Ali Sami Yen'de rakip İzlanda'dır. Maçı 5-0 kazanırız. Goller Hakan Şükür (2), Saffet Sancaklı (2) ve Sergen Yalçın'dan gelir. Ancak maçın hemen başında herkesin yüreğini burkan, acıtan bir sakatlık yaşanır. Atılan uzun topa yine geleneksel deparlarından birini atan Orhan Çıkrıkçı, kaleci Kristinson ile çarpışır ve ayağı kırılır. İşte diğer takım taraftarları Orhan'ı bu sakatlık anıyla hatırlar.

                        Bir dönemin yıldız oyuncularından olan Orhan Çıkrıkçı şimdi Vestel Manisaspor’da antrenörlük yapıyor. Peki futbolu bıraktıktan sonra neler yaptı? Ayağının kırıldığı sakatlığıyla hatırlanmaktan dolayı neler hissediyor? Futbolun dünü ve bugünü hakkında neler düşünüyor? Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol sordu, Orhan Çıkrıkçı anlattı.

                        "FENERLİLER BENİ TEBRİK ETTİ"
                        -Orhan Çıkrıkçı denilince insanların aklına -senin için acı ama- İzlanda maçında ayağının kırılması geliyor? Bu şekilde hatırlanmak seni rahatsız ediyor mu?
                        -Yooo.

                        -O kadar milli maç oynamışsın, başarılar yaşamışsın, Trabzonspor’un efsane isimlerindensin.
                        Genelde Trabzonsporlu taraftarlar ilk olarak Lyon maçını hatırlıyor. Ama diğer takım taraftarları milli takımda yaşadığım sakatlığımla özdeşleştiriyor. Bu beni hiç rahatsız etmiyor. 2 şekilde hatırlanmakla da onur duyuyorum. Diğer takımlar yani Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi camialar da, onlara karşı oynadığımız maçlarda hatırlıyorlar. Bununla ilgili çok anılarım da var. Hatta İstanbul'da bir maçta Fenerbahçe'yi 1-0 yenmiştik. Suadiye'de otelin önünde yürüyorduk. Normalde tepki göreceğin bir yerdir Suadiye. Yolda yürürken Fenerbahçeliler durdurdu bizi. "Tebrik ederiz, güzel bir maçtı sende 1 gol attın" dediler. Oysa ben farklı tepki bekliyordum. Fenerbahçe'yle oynamışsın gol atmışsın, Kadıköy'desin, yürüyüş yaparken seni tebrik ediyorlar. Belki o zamanlar insanlar futbola daha sıcak bakıyorlardı. Aslında her zaman öyle olması lazım.

                        -Çok iyi bir kanat oyuncusuydun. İzlanda maçında ayağının kırılması futbol hayatında bir dönüm noktası mı oldu?
                        Tabii

                        "SAKATLIKTAN SONRA SADECE GOL PERFORMANSIM DÜŞTÜ"
                        -Yeniden sahalara döndükten sonra istenilenleri yapabildin mi?
                        Yok, istediklerimi yaptım. İnsanlar eğer gol atamıyorsanız ve forvetseniz sizi daha farklı yere koyuyor. Ne kadar mücadele ettiğiniz ne kadar çalıştığınız veya defansif anlamda ne iş yaptığınız önemli değil. Forvet olarak bilinen insanlar eğer gol atamıyorsa, onlara göre eskiye dönüş olmayacaktır. Yani Orhan eskiden daha çok gol atardı, daha hızlıyıdı. Ben öyle görmüyorum ama insanlar öyle görüyor. Sakatlıktan sonra performansınmdaki düşüş sadece gollerdeki düşüştü.

                        -Eskiden futbola ve futbolcuya daha mı fazla saygı vardı?
                        Bence daha fazlaydı. İnsanlar daha hoşgörülüydü ama şimdi hoşgörü azaldı gibi görüyorum. Herkes parasal olarak çoğaldı, herkes bu gelirden pay sahibi olmak istiyor.

                        "İŞ FANATİZME DÖNÜŞTÜ"
                        -Eskiden taraftarın futbolcuya bugüne oranla daha mı fazla saygısı vardı?
                        Tabii, tabii. İş daha çok fanatizme dönüştü. Bir de bence biraz da yeni nesil takımlardaki seyircilerin yaşına baktığın zaman biraz daha fanatik bir yaş gibi geliyor bana. Bakın maçlardaki seyirci kapasitesine. Yüzdeye vurursanız genç taraftar sayısı çok fazla. O bakımdan fanatik davranışlarda da bulunmaları doğaldır. Aslında biraz bu maddiyatlada doğru orantılı.

                        Yorum


                        • “Fenerliler beni tebrik ederdi“

                          Orhan Çıkrıkçı’yı hatırlıyor musunuz? Mutlaka hatırlıyorsunuz ama nasıl? Trabzonspor tarihine adını altın harflerler yazdırmış bir isim Orhan Çıkrıkçı. Bazılarınız Orhan Çıkrıkçı’yı İzlanda maçında ayağının kırılmasıyla hatırlar ama özellikle Trabzonspor taraftarı onu Lyon maçının kahramanı olarak bilir.



                          Orhan Çıkrıkçı, Eskişehirspor’dan 1990-1991 sezonunda Trabzonspor’a gelir. 1991-1992 sezonu UEFA Kupası 2. turunda deplasmanda 3-3 devam eden Lyon maçında Orhan, son saniyelerde attığı golle Trabzonspor’u galibiyete taşır. Bu maçın rövanşında Bordo mavililer, rakibini 4-1 yener. Bu kez ilk yarının son anlarında Orhan Çıkrıkçı, takımının 3. golünü atar. İşte Trabzonspor taraftarları Orhan Çıkrıkçı’yı Bordo Mavili camiya yaşattığı bu muhteşem zaferle hatırlar.

                          Peki Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, tüm futbolseverler Orhan Çıkrıkçı’yı nasıl hatırlarlar?

                          1996 Avrupa Futbol Şampiyonası grup elemelerinde 12 Ekim 1994 tarihinde Ali Sami Yen'de rakip İzlanda'dır. Maçı 5-0 kazanırız. Goller Hakan Şükür (2), Saffet Sancaklı (2) ve Sergen Yalçın'dan gelir. Ancak maçın hemen başında herkesin yüreğini burkan, acıtan bir sakatlık yaşanır. Atılan uzun topa yine geleneksel deparlarından birini atan Orhan Çıkrıkçı, kaleci Kristinson ile çarpışır ve ayağı kırılır. İşte diğer takım taraftarları Orhan'ı bu sakatlık anıyla hatırlar.

                          Bir dönemin yıldız oyuncularından olan Orhan Çıkrıkçı şimdi Vestel Manisaspor’da antrenörlük yapıyor. Peki futbolu bıraktıktan sonra neler yaptı? Ayağının kırıldığı sakatlığıyla hatırlanmaktan dolayı neler hissediyor? Futbolun dünü ve bugünü hakkında neler düşünüyor? Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol sordu, Orhan Çıkrıkçı anlattı.

                          "FENERLİLER BENİ TEBRİK ETTİ"
                          -Orhan Çıkrıkçı denilince insanların aklına -senin için acı ama- İzlanda maçında ayağının kırılması geliyor? Bu şekilde hatırlanmak seni rahatsız ediyor mu?
                          -Yooo.

                          -O kadar milli maç oynamışsın, başarılar yaşamışsın, Trabzonspor’un efsane isimlerindensin.
                          Genelde Trabzonsporlu taraftarlar ilk olarak Lyon maçını hatırlıyor. Ama diğer takım taraftarları milli takımda yaşadığım sakatlığımla özdeşleştiriyor. Bu beni hiç rahatsız etmiyor. 2 şekilde hatırlanmakla da onur duyuyorum. Diğer takımlar yani Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi camialar da, onlara karşı oynadığımız maçlarda hatırlıyorlar. Bununla ilgili çok anılarım da var. Hatta İstanbul'da bir maçta Fenerbahçe'yi 1-0 yenmiştik. Suadiye'de otelin önünde yürüyorduk. Normalde tepki göreceğin bir yerdir Suadiye. Yolda yürürken Fenerbahçeliler durdurdu bizi. "Tebrik ederiz, güzel bir maçtı sende 1 gol attın" dediler. Oysa ben farklı tepki bekliyordum. Fenerbahçe'yle oynamışsın gol atmışsın, Kadıköy'desin, yürüyüş yaparken seni tebrik ediyorlar. Belki o zamanlar insanlar futbola daha sıcak bakıyorlardı. Aslında her zaman öyle olması lazım.

                          -Çok iyi bir kanat oyuncusuydun. İzlanda maçında ayağının kırılması futbol hayatında bir dönüm noktası mı oldu?
                          Tabii

                          "SAKATLIKTAN SONRA SADECE GOL PERFORMANSIM DÜŞTÜ"
                          -Yeniden sahalara döndükten sonra istenilenleri yapabildin mi?
                          Yok, istediklerimi yaptım. İnsanlar eğer gol atamıyorsanız ve forvetseniz sizi daha farklı yere koyuyor. Ne kadar mücadele ettiğiniz ne kadar çalıştığınız veya defansif anlamda ne iş yaptığınız önemli değil. Forvet olarak bilinen insanlar eğer gol atamıyorsa, onlara göre eskiye dönüş olmayacaktır. Yani Orhan eskiden daha çok gol atardı, daha hızlıyıdı. Ben öyle görmüyorum ama insanlar öyle görüyor. Sakatlıktan sonra performansınmdaki düşüş sadece gollerdeki düşüştü.

                          -Eskiden futbola ve futbolcuya daha mı fazla saygı vardı?
                          Bence daha fazlaydı. İnsanlar daha hoşgörülüydü ama şimdi hoşgörü azaldı gibi görüyorum. Herkes parasal olarak çoğaldı, herkes bu gelirden pay sahibi olmak istiyor.

                          "İŞ FANATİZME DÖNÜŞTÜ"
                          -Eskiden taraftarın futbolcuya bugüne oranla daha mı fazla saygısı vardı?
                          Tabii, tabii. İş daha çok fanatizme dönüştü. Bir de bence biraz da yeni nesil takımlardaki seyircilerin yaşına baktığın zaman biraz daha fanatik bir yaş gibi geliyor bana. Bakın maçlardaki seyirci kapasitesine. Yüzdeye vurursanız genç taraftar sayısı çok fazla. O bakımdan fanatik davranışlarda da bulunmaları doğaldır. Aslında biraz bu maddiyatlada doğru orantılı.

                          Yorum


                          • Eski Asbaşkanımız Erol Tuna’dan açıklama
                            Eski asbaşkanlarımızdan Erol Tuna kulübümüze bir açıklama göndererek resmi internet sitemiz aracılığıyla yayınlanması talebinde bulundu. Tuna açıklamasında Karadeniz Gazetesi’nin 14.04.2007 tarihli baskısında şahsıyla ilgili yazılan yazıların bir kısmının gerçekle ilgisinin olmadığını vurguladı.


                            Tuna açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
                            “Zigana Tv’de 04.04.2007 tarihinde şahsımla canlı olarak yapılan iki programdan alıntı yapılarak hazırlanan yazıda; Başkanımız ve Yönetim Kurulumuz, Trabzon’da iş yapan iş adamlarımız hakkında yazılanlarla ilgili olarak gerçeği yansıtmayan ifadeler, dikkatli izleyicilerin de hatırlayacağı gibi tarafımdan söylenmemiştir. Kamuoyunun da bildiği gibi eleştirileri her zaman yapıcı olarak yapmam ve olaylara bardağın hep dolu tarafından bakmayı prensip edinen bir kişilik olarak çıkan yazıdan dolayı üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim. Trabzonspor’da kaos (kargaşa) yaratmak isteyenler hatırlanacağı gibi hiçbir zaman emellerine ulaşamamışlardır. Kaldı ki şu anda da kaotik bir ortamın olmadığı yönetimin görevinin başında olduğu gerçeği vardır. Bilinçli olarak yaratılacak kaosun Trabzonspor’a zarar vereceği aşikardır. Şu an desteğe her zamankinden fazla ihtiyacı olan Trabzonspor’umuza daha duyarlı yaklaşmak görevde olsun olmasın her yöneticinin görevidir. Bu zorlu yarışta Başkanımıza, değerli yönetim kurulu üyelerimize ve değerli kulüp çalışanlarımıza görevlerinde başarılar dilerim”

                            Yorum


                            • KAÇ GOL GEREK?




                              İhsan Öksüz

                              ioksuz@takagazete.com





                              Hafta içinde Rize-Trabzon maçını tartışıyoruz! Oynanmamış maç tartışılır mı? Elbette! Rakiplerden biri Trabzonspor ise evet!!! Ve her zamanki tezimi ileri sürüyorum: Trabzonspor’a kazanmak için mutlaka 4 gol gerekli! Başka türlü kazanma şansı yok… Hele Rize’de… Denizli ve Gençlerbirliği maçlarını hatırlayın…Nitekim 4 gol atamadığı için kazanamadı…

                              Buna rağmen Trabzonspor dün kazanabilirdi. Çünkü, hazırlanış ve atılış bakımından iki güzel gol kaydetti. Ancak her zaman yediği tipik golleri de kalesinde gördü. Kaç kez yazdığımı unuttuğum aynı hatalar… Her şeye rağmen Trabzonspor iyi oynamaya çalışarak, mücadele ederek ama, bildik hataları da yaparak kaybetti. Hani insan bazen “Böyle oynayın da kaybedin!” der ya işte öyle…

                              Kötü olan bu sonuçla lige son noktayı koyması oldu. Ayrıca Yattara’nın iki mükemmel asisti ile Umut’un golleri de bir işe yaramadı.

                              Gelelim galip takıma… Çaykur Rizespor 3 puanı hak ederek, Trabzonspor’dan daha çok isteyerek aldı. Çünkü 3 puan onlara daha çok gerekli idi… İyi oynadılar. Mağlup duruma düşmelerine rağmen panik yapmadılar. Zaten maça iki santrforla başlayarak niyetlerini de açıkça ortaya koydular: Kazanmak ve ateş hattından bir an önce uzaklaşmak…

                              Alınan 3 puan Rize’yi büyük ihtimalle ligde tutacaktır. Ancak aynı ciddiyetle Galatasaray ve diğer maçlara da önem vermeleri gerektiğini her halde söylemeye gerek yok.

                              Sevindirici olan bir husus da maçta iki tarafça da ortaya konan futbol; dedikodulara da en iyi cevap olmuştur. Centilmence bir maç oldu ama, kasti olmayan sertlikler de vardı.

                              Sonuç olarak Trabzonspor’un elinde bir kulpunu K.Erciyes’e kaptırdığı Fortis Türkiye Kupası yarı final rövanş maçı kaldı. Finale kalması zor görünüyor ama, her ne olursa olsun gelecek sezonun planlamalarına başlaması gerek… Hatta bunda geç kaldığı da söylenebilir. Çaykur Rizespor camiasına, Başkan Ekrem Cengiz’e. Rıza Çalımbay’a. futbolculara ise tebrikler. Yolları açık olsun… Lig belki de onlar için yeniden başlıyor.
                              En son marcelinhos100 tarafından düzenlendi; 16.04.2007, 13:14.
                              2010-2011 Sampiyonu Trabzonspor

                              Yorum


                              • TRABZON GEÇ KALIYOR




                                Rıdvan Dilmen

                                rdilmen@takagazete.com




                                Trabzonspor’un içerde dışarda, ligde kupa da maçlara Yattara ile başlaması gerektiğini gördük. Ziya hoca da, Trabzonsporlu oyuncular da ligi kafalarında bitirmişlerdi. Müthiş bir konsantrasyon eksikliği var. Doğan ısrarla bunu yapıyor. Belki Yattara’yı Fortis kupasına saklıyor.

                                Rize’deki dostluk gösterileri güzel ama bunun bir rehavete dönüşmesine hayır. Siz 1-0 öne geçiyorsunuz. 1-1 oluyor ve sonrasında 2-1 mağlup duruma düşüyorsunuz. 2-2 yapıyorsunuz ve aynı bölgeden 3.golü yiyorsunuz.

                                Büyük kulüplerin en büyük problemi şudur, ligdeki hedeflerinden uzaklaştıklarında maça bakışları değişir. Oyuncuların da değişir. Anlaşılıyor ki, Trabzonspor ligin bundan sonra kalan haftalarında bu iniş ve çıkışları fazlasıyla yaşayacaktır.
                                Trabzonspor yönetimine tavsiyem şu, bu camiayı yeterince yordunuz. O zaman gelecek yılın hazırlıklarına şimdiden başlayın.

                                Geç kalıyorsunuz. Teknik anlamda, futbolcu anlamında neler yapacaksınız ilerleyin ve hareket geçin. Başkaları almadan siz alacağınızı alın. Aksine eşit şartlarda kaldığınızda futbolcu İstanbul’u tercih ediyor.

                                Fortis Türkiye kupası maçı önemli. Bu maçın ardından Trabzonsporlu futbolcular ile ilgili bir karar verilecek. Eğer oyuncular finali bulurlarsa farklı olur ama elenirlerse bu çok daha fraklı olur.

                                Ligde maç kazanılır kaybedilir. Buna bir şey diyemem. Ama diyeceğim şu ki, ligde havlu atmış takımların küme hattındaki takımlarla oynadıkları maçlarda, küme düşme hattındaki takımların avantajlı hale gelmesi. Rizespor’da dün bunu gördük. İstediler ve kazandılar.
                                2010-2011 Sampiyonu Trabzonspor

                                Yorum

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                WhatsApp WhatsApp’tan Yaz
                                Yükleniyor...
                                X