Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler

[Kalkinmali]

TRABZON'DA FATIH TEKKE PANIGI

Yıldız oyuncunun, Ağustostan sonra Türkiye'de istediği takıma gidebileceğini vurgulaması, "Acaba Fatih İstanbul yolcusu mu?" sorusunu gündeme getirdi.
01.06.2007



Çarpıcı sözler söyledi
Rusya’nın Zenit takımında forma giyen Fatih Tekke’nin yönetime Hollanda’dan yolladığı mesajlar, planları alt-üst etti. Bordo-Mavili idarecilerin, “Fatih camiamızın yetiştirdiği önemli değerlerden biridir. Ona kapımız her zaman açık” sözlerine, “Trabzonspor’un kapısı kime kapalı ki! Kapı zaten herkese açık” diyerek imalı bir yanıt veren yıldız oyuncunun en azından yakın vadede Trabzonspor’a geri dönmeyi düşünmediği öğrenildi.

Yine Fener gündemde
Fatih’ten böyle bir tepkinin gelmesi, yönetimin de planlarını değiştirmesine sebep oldu. Bordo-Mavililer, milli futbolcuyu gündeminden çıkarırken, Fatih’in kontratıyla ilgili sözleri ise diğer devlerin iştahını kabarttı. “Ağustostan itibaren özel madde de işlevini yitiriyor. Yani Türkiye’de istediğim takımda oynayabilirim” diyen Fatih’e geçen sezon olduğu gibi Fenerbahçe’nin yeniden bir teklif götürebileceği ortaya çıktı.

..."Fanatik"

[oguzkoc]

kayserispor da ertuğrul sağlam ayrıldı ve yerine daha önceden süper lig deneyimi olmayan TOLUNAY getirildi. kayserisporu bu cesaretinden ötürü takdir ediyorum. büyük takım olucaz diyorlar ve büyük riskler alıyolar. bu risk tutarsa büyük takım olduklarını gösterirler zaten.

[cınar#7]

Ziyanın futbolundan sıkılanlar 15 dakika sonra TRTde İNGİLTERE-BREZİLYA Hazırlık Maçı var izlemenizi öneririm...

[Bahtiyar]

Rüştü kaleyi teslim alıyor
01 Haziran 2007 Cuma 22:00

13. Avrupa Futbol Şampiyonası Eleme Grubu'nda yarın Bosna-Hersek ile 6. maçına çıkacak olan Türk Milli Takımı, son çalışmasını başkent Saraybosna'da yaptı.

Kale Rüştü'nün

(A) Milli Futbol Takımı'nın yarınki Bosna-Hersek maçında kalesini uzun bir aradan sonra Rüştü Reçber'in koruması bekleniyor. Fatih Terim'in bugünkü basın toplantısında sır vermediği, akşam yapılan son idmanın basına açık bölümünde de ipucu vermediği kaleci tercihinde kararını deneyimli kaleciden yana kullanacağı öğrenildi.

Kadroda yer alan diğer kaleciler Serdar Kulbilge, Orkun Uşak ve Hakan Arıkan, daha önce resmi maçlarda milli takım kalesini korumamıştı.

(A) Milli Takım'ın 15 Kasım 2006 tarihinde İtalya ile yaptığı özel maçın 9. dakikasında ciddi biçimde sakatlanan Rüştü, geçirdiği ameliyat sonrası yaklaşık 6.5 aydır sahalardan uzak kalmıştı.

Muhtemel 11

(A) Milli Futbol Takımı'nın yarınki Bosna-Hersek maçına şu 11 ile çıkması bekleniyor: Rüştü Reçber, Hamit Altıntop, Gökhan Zan, Servet Çetin, İbrahim Üzülmez, Gökdeniz Karadeniz (Sabri Sarıoğlu), Mehmet Aurelio, Yıldıray Baştürk, Arda Turan, Tuncay Şanlı, Hakan Şükür (Ümit Karan)

internethaber.

[Sefa Murat Dokuz]

Bordo-Mavililer Kayseri Erciyesspor’da oynayan Yattara’nın Gineli arkadaşı Jabi’yi çağırdı. Fransa’nın Lens ve AC Ajaccio kulüplerinde 5 yıl forma giyen sağ kenar oyuncusunun teklifi kabul ettiği açıklandı

İKİNCİ GİNELİ
Trabzonspor’da Teknik Direktör Ziya Doğan’ın özellikle sağ kenara oyuncu istemesi üzerine harekete geçen yönetim kurulu listede yer alan Jabi’yi Trabzon’a çağırdı. 2001-2002 sezonunda Fransa’nın Lens kulübüne transfer olan Gineli futbolcu burada 4 yıl oynadıktan sonra aynı ülkenin AC Ajaccio takımına transfer oldu. Geçtiğimiz sezon ortasında K.Erciyesspor’a gelen Gineli Daouda Jabi Gine milli takımının da formasını giyiniyor.

PASCAL OLMADI
Trabzonspor’un sağ kenar için düşündüğü futbolculardan biride yine Gineli futbolcu Pascal’dı. Fransa’nın Etienne kulübünde oynayan Pascal pahalı gelince Trabzonspor bu oyuncudan vazgeçmişti. Bordo-Mavili takımın talip olduğu bir başka Gineli Jabi 1981 doğumlu. Kayseri Erciyespor’da başarılı maçlara imza atan ve bu takımın 2. yarıdaki süper çıkışında imzası bulunan Gineli’nin transferine kuşkusuz en fazla İbrahima Yattara sevinecek.

Bu haber doğruysa süper bir transfer olur Musampa jun djokaj dan da kurtuldukmu alırız 1 tane de oyun kurucu

[sbay]

Millilerimiz hazırlıklarını tamamladı




A Milli Futbol Takımı, Bosna-Hersek ile yarın yapacağı maçın hazırlıklarını tamamladı. 13. Avrupa Futbol Şampiyonası Eleme Grubu'nda yarın Bosna-Hersek ile 6. maçına çıkacak olan Türk Milli Takımı, son çalışmasını başkent Saraybosna'da yaptı.
Karşılaşmanın yapılacağı Asım Ferhatoviç Olimpiyat Stadı'nda gerçekleştirilen antrenmana, kadroda yer alan tüm futbolcular katıldı.
İlk 15 dakikası medya mensuplarına açık olan idmanın başında gazetecilere toplu olarak poz veren ay-yıldızlı ekip, ısınma hareketlerinin ardından, basına kapalı bölümde taktik ağırlıklı çalışma gerçekleştirdi.
SAVUNMAYA ÖZEL İLGİ
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, bu akşam yapılan antrenmanın başında, yarınki maçta görev vermeyi düşündüğü savunma bloğuyla özel olarak ilgilendi.
Terim, idmanın başında Hamit Altıntop, Gökhan Zan, Servet Çetin ve İbrahim Üzülmez'den oluşan savunma dörtlüsüyle saha içinde bir süre özel olarak görüştü.
HALUK ULUSOY DA İZLEDİ
A Milli Futbol Takımı'nın Saraybosna'da yaptığı son antrenmanı, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy da izledi.
Ulusoy ve federasyon yönetim kurulu üyeleri, saha kenarından millileri çalışmada yalnız bırakmadılar.
Millilerin stada gelişi sırasında Saraybosna'da öğrenim gören öğrenciler, futbolcular ve teknik heyete ilgi gösterdi.

Bu arada Saraybosna'da görevli Türk subaylar da idmanı izleyenler arasında yer aldı.
Öte yandan Ümit Milli Futbol Takımı'nın 17. Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu'ndaki ilk maçında deplasmanda Ukrayna'yı 2-1 yenmesi A millilere moral olurken, idmanı izleyen Türk subaylar, futbolcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.
TÜRKİYE'NİN MAÇA İLGİSİ BÜYÜK
Bosna-Hersek ile Türkiye A milli futbol takımları arasında yapılacak karşılaşmaya Türk medyası ve Türk sporseverler büyük ilgi gösteriyor.
Maç için Türkiye'den 76 gazetecinin akredite olduğu öğrenildi.
Bu arada 35 bin kişi kapasiteli Asım Ferhatoviç Olimpiyat Stadı'nda çok sayıda Türk taraftarın da tribünlerde olması bekleniyor.
FUTBOL FEDERASYONU'NUN ZİYARETLERİ
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve yönetim kurulu üyeleri, yarın Saraybosna'da ziyaretlerde bulunacaklar.
Ulusoy ve yöneticilerin önce eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in mezarını ziyaret edecekleri, ardından da Avrupa Birliği Barışgücü'nde görevli Türk askerleriyle biraraya gelecekleri bildirildi.

[ErayAkyüz]

Ceyhun'un Trabzon aşkıGenç oyuncu Ceyhun, Trabzonspor'dan ayrılmayacağını açıkladı.2 Haziran 2007 11:48Ceyhun, Trabzon'a hizmet etmeye geldiğini belirtip, “Başka bir kulüpten teklif almadım ama alsam da gitmem” dedi.

Trabzonspor'un yıldız futbolcularından Ceyhun, takımından ayrılmayı aklına bile getirmediğini söyledi. Başarılı futbolcu, Trabzonspor'a hizmet etmek için geldiğini belirtirken, “Daha yapacağım çok şey var. Sorumluluklarımın bilincindeyim ve üzerime düşeni de yerine getireceğim. Ş anda bir kulüpten teklif almış değilim ancak alsam da bir şey değişmez. Trabzonspor'da kalacak ve hizmetime devam edeceğim” diye konuştu. Ancak kulübünün kendisini bırakması durumunda ayrılamayı düşünebileceğini anlatan Ceyhun, “Fakat böyle bir durum da yok. Birlikteliğimiz gayet güzel yürüyor” dedi. Tecrübeli futbolcu, ligin ikinci yarısında ortaya koydukları oluml performansın, önümüzdeki sezon için güzel sinyaller verdiğini de belirterek, “Gelecek yıl Trabzonspor taraftarını mutl edecek başarılara imza koymak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak

[Ba®ış]

YABANCILAR BAŞA DERT!

Bu sezonu hedeflerine ulaşamadan kapatan Trabzonspor, gelecek sezon hedeflenen büyük hedeflere koşmak isterken, özellikle yabancı oyuncu konusunda sıkıntı yaşıyor. Bordo mavililerin bazı yabancıları sakatlıkları, bazıları ise sözleşmeleri ile dert yaratıyor..


Yabancı kontenjanını boşaltmak için çalışmalarını sürdüren Trabzonspor, Musampa, Tomas Jun ve Djokaj'a kulüp arıyor.

Jefferson'un takımdaki durumu belirsizliğini korurken, Başkan Nuri Albayrak'ın yabancı bir kaleci alması durumunda Brezilyalı'nın gönderilmesi bekleniyor.

7 sözleşmeli yabancı oyuncusu bulunan bordo-mavili takımda, mevcut yabancıları gerek sözleşmeleri, gerek de sakatlıkları konusunda bordo mavili ekibe zorluklar yaşatıyor.

Bordo-mavili takımın yabancı oyuncularının durumları şöyle:

Jefferson Galvao:
Ligin 25. haftasındaki Ankaragücü maçı öncesi idmanda sakatlanarak sezonu kapadı. Sol diz ön çapraz bağlarında kısmi yırtık ve sol uyluk arka adalesinde 2. derece gerilme olan Brezilyalı kaleci, bu yıl verimli olamadı. Bordo-mavili kulüp, yabancı kaleci arayışlarını sürdürüyor.

Fredrik Risp:
Gaziantepspor ile yapılan Fortis Türkiye Kupası'nda sakatlanarak sezonu kapadı. Sağ diz ön çapraz bağlarında yırtık olan futbolcu ameliyat edildi. İsveçli oyuncunun ameliyat yerinde su toplandığı ve ligin devre arasına kadar verimli bir düzeye gelebileceği belirtildi.

Milan Stepanov:
Sırbistan Milli Takımı'nın Kazakistan ile yaptığı maçta sakatlandı. Sağ uyluk arka adalesinde gerilmeye bağlı kanama olan futbolcu bir süre tedavinin ardından milli takım doktorlarına kontrol amaçlı gönderildi. Ligin bitimine 2 hafta kala ülkesine giden oyuncunun başka takımlardan teklifler aldığı ve dönmek istemediği iddia ediliyor.

Tomas Jun:
Trabzonspor'da önceki yönetim döneminde 3 milyon 450 bin avro bonservis bedeli ile 5 yıllığına alınan, ancak istenilen performansı bir türlü gösteremeyen bu futbolcudan bir türlü kurtulamadı. Geçen sezon başında Jun'u eski kulübü Sparta Prag'a kiralık olarak veren bordo-mavili kulübün, bu futbolcuyu mecburen İntertoto Kupası kadrosuna çağrılacağı bildirildi.

Ardijan Djokaj:
Trabzonspor'un, performansını beğenmediği ve geçen sezon Ankaraspor'a kiralık verdiği bu futbolcuyla sözleşmesi sürüyor. Karadeniz ekibi, Jun gibi Djokaj'ı da nasıl gönderebileceğinin planlarını yapıyor.

Miroslaw Szymkowiak:
Geçen sezon kulübe mektup göndererek futbolu bıraktığını bildirdi. Ancak futbolcunun sözleşmesi gelecek sezon sonuna kadar sürüyor. Bordo-mavili kulüp, Szmykowiak için FIFA'ya 1 milyon 200 bin avroluk dava açtı.

Kiki Musampa:
30. haftadaki Antalyaspor maçı öncesi disiplinsiz davranışları nedeniyle kadro dışı bırakılan Musampa daha sonra Ziya Doğan tarafından af edildi. Yıldız futbolcu takım içinde zaman zaman sorun olabiliyor ve gönderilmesi gündemde.

İbrahima Yattara:
Trabzonspor'da zaman zaman adı bazı gece hayatı söylentilerine karışsa da sözleşmeli oyuncular içerisinde sorunsuz görünen futbolcu Yattara. Gine Milli Takım kampına çağrılan Yattara'nın 29 Haziran'da bordo-mavili takımın kampına katılması bekleniyor.

Trabzonspor'da Ayman Abdelaziz, Türk oyuncu statüsünde oynarken, bu futbolcu da sezon sonunda ameliyat geçirdi. Ayman'ın çalışmalar yaptığı, sezon başı kampına katılacağı bildirildi.

[Ba®ış]

Trabzon Egemen ve Jabi'nin peşinde!

Yeni sezon öncesi transfer çalışmalarını sürdüren Trabzonspor, Bursaspor'un başarılı savunma oyuncusu Egemen'i transfer etmek için girişimlerini sürdürüyor. Ayrıca gündemdeki diğer isim Kayseri Erciyessporlu Jabi..

Asbaşkan Haşim Sayitoğlu, Egemen ile ilgilendiklerini ifade ederek, "Şu anda sadece görüşme aşamasındayız. Biz şartlarımızı ortaya koyduk, o da şartlarını ortaya koydu. Anlaşma sağlandı demek doğru olmaz ama görüşmelerimiz sürüyor. Bu transferden sonuç almak için yoğun şekilde çabalıyoruz. İstediğimiz oyuncular var ve bu oyuncuların tümünden olumlu sonuç almak istiyoruz" dedi.

Sayitoğlu, kaleci transferi ile ilgili olarak bizzat Başkan Nuri Albayrak'ın ilgilendiğini söyledi.

ERCİYESLİ JABİ İSTENİYOR
Türkiye'de oynamış ve ligi tanıyan yabancı bir futbolcu almak isteyen bordo mavili ekibin gündemindeki isim ise bu sezon Kayseri Erciyesspor forması altında başarılı bir performans sergileyen Jabi.

Kayseri Erciyesspor ile opsiyonlu sözleşmesi bulunan Jabi'nin bonservisinin elinde olması ise, Trabzonspor'un bu futbolcuya almaya yaklaşmasındaki en önemli etken. Kaliteli bir forvet oyuncusunu da kadrosuna katmak isteyen Trabzonspor, Bursaspor'un tecrübeli ismi Okan ve bu sezon Beşiktaş'ta yaşadığı sıkıntılarla gündeme gelen İbrahim Akın'ı takibe aldı.

ALMANYA KAMP PROGRAMI BELLİ OLDU
Bu arada Trabzonspor'un 18 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında yurt dışında gerçekleştireceği kampın programı belli oldu. Buna göre Trabzonspor, 18 Temmuz'da İstanbul üzerinden Hamburg'a gidecek ve Schneverdingen kasabasındaki kamp çalışmalarının ardından 2 Ağustos'ta Trabzon'a dönecek.

[sbay]

Trabzonspor genç yıldızı kaptı...


Trabzon transferde gelecek vaad eden isimleri kadrosuna katmaya devam ediyor... Bordo-Mavililer şimdi de Altay'daki futbolu ile dikkatleri çeken isimle anlaştı....
Altay'ın başarılı sol beki Sancak Kaplan'ı Trabzonspor kaptı. Siyah-beyazlı ekibin geçen sezon Adanaspor'dan aldığı 25 yaşındaki futbolcunun, bordo- mavili ekiple iki yıllığına 1,5 milyon YTL'ye el sıkıştığı öğrenildi.

Dörtlü defansın solunda oynayan genç futbolcu, geçen sezon Altay'ın, İzmir'de Trabzonspor'la oynadığı Türkiye Kupası maçında Yattara'ya karşı sergilediği etkili futbolla göz doldurmuştu.

Altay, Malatyaspor'un da çok istediği Sancak'tan, serbest kaldığı için tek kuruş kazanamayacak

[FANATIK61]

Almanya Bundesliga'da transfer sezonu acilmadigi halde 18 Kulübü 53 yeni Futbolcu icin simdiye kadar – 65,60 Milyon Euro ödedi. Gecen sezon ayni zamanlarda bu rakamlar 70 Milyon Euro'yu bulmustu.

Kaynak: Bild Gazetesi/Spor Bölümü

[Bartuğ13]

bursasporlu egemenle henüz anlaşma sağlanamamışfakat görüşmeler devam etmekteymiş.4 haziranda netlik kazanırmış

ajansspordan

[FANATIK61]

Ankaraspor'daki çıkışıyla kendisini Ümit Milli Takım'da buldu. Almanya doğumlu bir Trabzonlu. Küçükken hokey, basketbol, voleybol, masa tenisi oynamış ama Lemi Çelik dayısı, Sadi Tekelioğlu da eniştesi olunca doğal olarak futbolda karar kılmış. En ilginç anısı, 1996'da Trabzonspor'u şampiyonluktan eden golü atıp gözyaşı dökmesine neden olan Aykut Kocaman'la 10 yıl sonra hoca-öğrenci ilişkisi yaşaması.


Röportaj: Barış Tarık Mutlu


Bu sezon Ankaraspor'daki performansınla sivrildin ve Ümit Milli Takım formasını giymeye başladın. Bize Özer Hurmacı'yı anlatır mısın?


Almanya'da Essen Eyaletine bağlı Kassel'de 20 Kasım 1986'da doğdum. Ailem Trabzon'dan gelip Kassel'e yerleşmiş. Ben 9 aylıkken babamı kaybetmişiz, kalp krizinden. İki ağabeyimi ve beni annem büyüttü. Ona çok şey borçluyum. Çok zor bir şey başarmış. Ailem halen Almanya'da yaşamını sürdürüyor.


Alman takımında kaptanlık yaptım


Futbola ilgin nasıl başladı?


Bu ilgi ailemden kaynaklanıyor. Trabzonsporlu Lemi Çelik dayım. Benim için dayıdan da ötedir insan olarak. Küçüklüğüm Trabzonspor'un maçlarını seyrederek geçti. Kendimi bildim bileli top peşinde koşuyorum. Daha ufacıkken ağabeylerim bana topla hareketler yaptırır, çalım attırırdı. 5-6 yaşındayken annem evimize en yakın kulübe yazdırdı beni. İlk idmanı çok iyi hatırlıyorum. Salondaydı ve diğer çocuklar benden 1-2 yaş büyüktü. İtalyan bir antrenör vardı. İlk molada yanıma gelip, 'Sen büyük takımlarda oynayacaksın' dedi. 3 yıl Hermania Kassel adlı kulüpte oynadım. Sonra Türkgücü Kassel'den beni istediler. Tamamen Türk futbolculardan kurulu Türkgücü Kassel, annemi ikna ederek beni aldı. Kassel'in üst ligde temsilcisi yoktu. Altyapıda yapılabilecek her türlü şeyi yaptık, ulaşılacak tüm başarılara ulaştık. Essen Eyelet karmasına Türkgücü'nden giden tek futbolcu oldum. Eyalet karmasında Almanya'nın büyük kulüplerin altyapılarından gelen futbolcular vardı çoğunlukla ve tek Türk bendim. Kulüp başkanımız o zamanın parasıyla 3 bin marka bir üst ligde oynayan KSV Baunatal takımına verdi. 4 sezon bu takımda top koşturdum. Her yıl şampiyonluk yaşadık, en üst kategorilere çıktık. Altyapı takımı olarak tüm Almanya'ya kendimizi tanıttık. Bu takımda 3 yıl kaptanlık yaptım.


Alman futbolunun içinde yetişmek sana neler kattı?


Oradaki mantalite ve hocamın öğrettikleri, yeteneğimi geliştirmekte çok etkili oldu. KSV Baunatal'daki hocam Wolfgaug Zieuteck'in katkısı çok büyüktü. Daha önce futbol benim için bir oyundu. Gol at, bacak arası yap gibi gösteri kısmıyla ilgileniyordum. Onunla tanıştıktan sonra ilk başlarda çok zorlandım. Zieuteck gençliğinde orta sahada oynayan, teknik bir oyuncuymuş. İlk 6 ay beni oynatmadı. İdmanlarda tüm takım serbest oynuyordu, bana "kontrol-pas" oynatıyordu. "Benimle ne alıp veremediği var?" diyordum içimden. Sonuç olarak ben de çalım atmayı bıraktım ve paslaşmaya başlayınca da onun 10 numarası, takım kaptanı oldum. 4 yıl birlikte çalıştık, bana çok güveniyordu. 84 doğumlularla birlikte oynatırdı beni. Futbolumda katkısı büyüktür.


Eğitim çok önemli


Almanya ve Türkiye'deki altyapıları karşılaştırdığında nasıl bir sonuca varıyorsun?


12-13 yaşındayken 4-4-2 oynamasını öğrendim. Kaymaları, kademeleri hafızama yerleştirdim. Buraya PAF takıma geldiğimde 3-5-2'den 4-4-2'ye yeni geçiliyordu. O yönden biraz eksiğimiz var diyebilirim. Altyapıda en önemli gördüğüm sorun da eğitim. PAF'ta oynayan arkadaşların çoğu okula gitmiyor. Bu çok büyük bir eksik. Almanya'da "Önce okul, sonra futbol" diyorlar bize. Liseyi bitirdim, İngilizce ve Fransızca öğrendim. Zaten Almancayı biliyordum. Hocam diyordu ki, "Büyük takıma gideceksen okulda da iyi olmalısın." Burada "Ya futbol ya okul" gibi bir düşünce var gençlerin kafasında. Bu konuda çok acil önlem alınmalı. Oyuncu en azından liseyi bitirmeli ve üniversiteyi kazanıp kendisine güvenini sağlamalı. Buradaki PAF maçlarında çocuklar sanki ölüm-kalım mücadelesine çıkmış gibiydi. Topu ayağımda durdurmaya korkuyordum, arkadan gelip biri biçer diye. Keşke bu çocukların hayatta futboldan başka alternatifleri de olsa. "Futbol benim ekmeğim" deyip hırsla saldırıyorlar ve bu onların gelişimini de eğitimini de olumsuz etkiliyor.


Türkiye'ye gelişin nasıl oldu?


KSV Baunatal PAF takımdaydım ve 4. Lig'e çıkacaktım. Ama hedefim çok daha büyüktü. Hep amatörlerden teklifler geldi. Ben de Lemi dayımla ve buradakilerle konuştum. Buraya gelmek istediğimi, kendime güvendiğimi söyledim. Lemi dayım ve eniştem olan Sadi Tekelioğlu yardımcı oldu. Direkt Ankaraspor'a geldim. Samet Hoca vardı o zaman Ankaraspor'da. Küçüklüğümden beri hedefim Trabzonspor'du ama Ankaraspor oldu. İlk idmanda Yusuf ağabey (Yusuf Şimşek) çıktı karşıma. Sonra Brezilyalıları gördüm. Baktım ki burada iyi futbolcular var. İlk antrenmanda başarılı bir grafik çizdim. PAF takımla maçlara çıktım, ardından bir Fenerbahçe maçında oynadım. Ümit Ağabey (Ümit Karan) bizdeydi o zaman. Sonra yaz kampına katıldım ve ardından Intertoto maçlarında oynadım.


Kiralık gidince depresyona girdim


Keçiörengücü'ne gidişin nasıl oldu? Neler yaşadın 3. Lig'de?


"Kiralık gideceksin" dediklerinde depresyona girdim. Lig A takımına gideceğimi sandım ama 3. Lig'de Keçiörengücü'ne gönderildim. "Takımı 2. Lig'e çıkaracaksınız" denildi. Almanya'da arkadaşlara söylesem gülerlerdi, "Ne işin var, geri gel" derlerdi. Ama orada çok iyi iş çıkardık ve takımı şampiyon yaptık. Almanya'ya tatile gittiğimde kafamda "Seneye ne olacak?' sorusu vardı. Tekrar Keçiörengücü'ne gönderilmekten korkuyordum.


Tekrar Ankaraspor'a dönüşünü anlatır mısın?


Tatildeyken takımın başına Aykut Kocaman geldi. Hemen 1996'daki maçı hatırladım. Hasta bir Trabzonspor taraftarıydım ve Avni Aker'deki maçı Aykut Kocaman'dan yediğimiz golle 2-1 kaybedip şampiyonluktan olmuştuk. Çok kızmış, çok ağlamıştık. Aykut Hoca'nın takımın başına geldiğini öğrenince, ağabeyime 'Aykut Kocaman 10 yıl önce bizi ağlattı, şimdi güldürecek umarım' demiştim. Kampa çağrıldık ve Aykut Hoca ile ilk kez orada karşılaştım. Yeniden Keçiörengücü'ne gönderilirim korkusuyla kampa çok iyi hazırlanmıştım. İlk hazırlık maçında oyuna sonradan girdim. İkinci maçta ise oyundan alındım. "Eyvah gidiyorum" korkusuyla daha da hırslandım ve çok çalıştım. Aykut Hocam da "Çok yeteneklisin, ama daha hırslı oynamalısın, dediklerimi de yapmalısın" uyarısında bulundu. Sonraki dört hazırlık maçında da 90 dakikka oynadım. Herkes şaşırdı "Neden Özer oynuyor" diye. Ama herkese güven verdim, hocama da.


İlk maçın nasıldı?


İlk Galatasaray maçıyla çıktım sahaya. Kimse bunu beklemiyordu. Ağabeyim soruyor telefonda, 'Kadroya alındın mı?' diye. 'İlk onbirdeyim' deyince çok şaşırdı.


Büyük takım gibi oynuyoruz


Peki, Ankaraspor'u nasıl değerlendiriyorsun futbol bakımından?


Ankaraspor deyince biraz hafife alıyorlar. Küme düşmez, üst sıralarda da yer almaz diye. Bunu değiştiriyoruz. Şu an bence Ankaraspor, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın oynadığı futbolu oynuyor. Defanstan çıkıp eze eze oyunu rakip sahaya yıkmak ve gol atmak. Bunu büyük takımlar oynuyor ve biz de bunu oynar hale geldik.


Kolay yenilmiyorsunuz ve en çok beraberlik alan takımsınız.


Bu stilimize iyi yönden de kötü yönden de bakılabilir. Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin. İnsan yenilmemeye alıştığı zaman kazanmaya o kadar yakın oluyor ki. Sahaya "Yenilmeyeceğiz, burası kesin de, biz bu takımı yeneriz' diyerek çıkıyorsun. Hem iyi savunma yapıyoruz hem de atak futbol oynuyoruz. Zaten iki işi bir arada yapan oyuncu iyi oyuncudur. Ama Türkiye'de hâlâ 'Geri gelmesin, önde iş yapsın' anlayışı var.


En iyi orta sahanın sizde olduğunu söylemiştin.


Adem ve Volkan ağabeyler Avrupa'da oynayacak düzeyde. Adem ağabeyi Trabzonspor bize nasıl vermiş bilmiyorum ama çok da iyi olmuş.. Hürriyet Ağabey ve Anıl da çok yetenekli. Takımdaki rekabet de kaliteyi artırıyor.


Aykut Hoca Türk futbolu için çalışıyor


Aykut Kocaman'ın gençlere yaklaşımı nasıl?


Aykut Hocam Türk futbolunu ilerletmeye çalışıyor. Öncelikle bize futbol oynatmayı öğretiyor. "Şu maçı alalım da haftaya bakarız" değil, futbolumuzu nasıl oturturuz, geliştiririz diye bir anlayışı var. Türk futboluna yeni futbolcular ve yeni bir takım kazandırıyor.

Kamp döneminde ondan korkuyordum. İdmanlarda ikili mücadelede falan tecrübeli ağabeylerden biri bağırsa çok alınırım. Duygusalım, keyfim kaçınca çok kötü oluyorum. Bir kaç idmanda bana değil ama diğer genç futbolculara bağırmalar oldu. Aykut Hocam hemen toplantı düzenledi ve 'Gençlerin kılına zarar gelsin istemem' dedi. İşte o an benim içime soğuk sular serpildi, rahatladım. Aykut Hoca beni kendime kazandırdı, yeteneklerime inanmamı sağladı.


Ankaraspor'da istediğin futbolu ortaya koyabildin mi?


Futbolumun yüzde 30'unu oturttum diyebilirim. Takım arkadaşlarıma ve hocama güven verebildiğim için çok mutluyum. Ama yapacak çok şeyim var daha. Sezonun ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında çok fark var performansımda. İkinci yarıya süper başlamayı bekliyordum. Ancak Galatasaray maçını kaybetmemiz ve sonra 4 haftalık periyot iyi değildi. Saha şartları çok kötüydü. Bu beni güvensizliğe itti. Saha şartları kötü olunca benim motivasyonum bozuluyor. Sahada istediklerimi yapamayınca topla kendimi kuvvetsiz hissediyorum. Kuvvetsiz insan ne yapar, agresif olur. Rize maçında yedek kaldım. Moralim bozulmadı değil ama daha da hırslandım ve maça girip bir de gol atınca güvenim dörde katlandı. Sonraki maçlarda da performansım yükseldi ve Gaziantep maçında da gol attım.


Agresiflik deyince, 6 sarı kart gördün bu sezon, fazla değil mi?


Evet, biraz tecrübesizlik aslında. Adam beni geçtikten sonra, bile bile sarı kart gördüm. Benim yüzümden gol yemeyelim diye. Kendine güvenin eksilince böyle oluyor. Çaylaklıktı açıkçası. Tecrübeyle aşılacak bir şey.


"Zidane'ı bırak, kendin ol"


Oyun biçimini anlatır mısın biraz?


Küçükken örnek aldığım futbolcular Davids ve Zidane'dı. Davids gibi hırslı ve defansta güçlü, Zidane gibi ön tarafta etkili olmak istiyordum. Hatta Zidane'a öyle kilitlenmiştim ki, idmanda onun gibi oynamaya çalışıyordum. Almanya'daki hocam ikinci idmanda beni uyardı, 'O Zidane, onun gibi olmaya çalışma, kendin gibi ol' diye. Ama örnek aldığım futbolcular onlardı. Kendi futbolumu onlara örnek alarak anlatmak isterim. Defansif yönde takımı rahatlatıp, ofansif yönde de katkı sağlamak istiyorum.


Şu an beğendiğin futbolcu kim?


Kaka. En çok beğendiğim tarafı yeteneklerini şov için değil, takımı için kullanması.


Ligde en çok etkilendiğin maç hangisi oldu?


Fenerbahçe maçı beni çok etkiledi. Bu sezon cezalar yüzünden pek çok maçı seyircisiz oynadık. Fenerbahçe'nin stadındaki maç atmosferi müthiş geldi. Avrupa'da oynanan maçlar gibi bir hava veriyor. Tribünler dolu, saha güzel. Benim için özeldi.


Turkcell Süper Lig'de oynanan futbolu nasıl değerlendiriyorsun?


Ligde kalite çok yükseldi. Rahatlıkla 8 tane iyi oynayan takım sayılabilir. Kayserispor mesela rahatlıkla izlenir. Antalyaspor'u da hiç sıkılmadan izlerim. Halkımız hep dört büyük olsun, devamı arkadan gelir diye bakıyor. Bu anlayış değişiyor ve değişecek. Sonuncu durumdaki takım kadrosunda yıldız futbolcular olmadan, taktik disiplinden kopmadan zirvedeki takımdan puan alabiliyor, Bunun en iyi örneğini Yunanistan Avrupa Şampiyonası'nda gösterdi. Takım oyunuyla şampiyonluğa ulaştı.


İki kere U-20'de, 6 defa da Ümit Milli Takım'da oynadın.


20 yaşaltına iki kere Keçiörengücü'nden gittim. 3. Lig'den gitmek gurur vericiydi. Ümit Milli Takım'da Danimarka maçına ilk 11'de çıktım ve devamı geldi. Sonraki maçlarda da iyi oynadığımı düşünüyorum. Eskiden gazetelerde "Ümitler Azerbaycan'la berabere kaldı" gibi haberler okurdum. Bana dokunuyordu, bu takımlara karşı nasıl böyle sonuçlar alırız diye. O yüzden milli maça büyük bir ciddiyetle çıkıyorum.


A Milli Takım'da ne zaman göreceğiz seni?


Kendime güveniyorum, oynarım diyorum. Ama her şeyin bir zamanı var. Basamakları teker teker çıkmak lazım. Bir gün A Milli Takım'da olacağım. Zamana bırakıyorum.


Futboldaki hedeflerin neler?


Geçen sezon Keçiörengücü'nü şampiyon yapıp Ankaraspor'a dönmek, banko futbolcu olmaktı hedefim ve gerçekleşti. Şimdi de hedefim UEFA Kupası ya da Şampiyonlar Ligi'ne Ankaraspor'la katılmak. Ardından Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda Milli Takım'ın değişmez futbolcusu olmak. Bir diğer hedefim de Avrupa liglerinde oynamak. İngiltere veya İspanya Ligi'nde oynamak istiyorum.


Türkiye'de oynamak istediğin kulüp var mı?


Türkiye'de genelde futbolcuların üç büyüklere gitme sevdası var. Benim İstanbul aşkım yok. Ama sonuç olarak profesyonel futbolcuyum ve kendimi nerede daha rahat geliştirme olanağı bulursam oraya gitmek isterim.


"Trabzonspor'u şampiyon yapacağım" diye ağlardım


Trabzonspor senin için hâlâ özel sanırım?


Trabzonspor aşkı küçüklüğümden beri var. Orada oynayıp şampiyonluk yaşamak istiyorum. Almanya'da kahvelere gidip tüm maçlarını seyrederdik. Lemi dayımı izlerdik. Trabzonspor yenilince, 'Görürsünüz, oraya gidip şampiyon yapacağım' diye ağlayarak çıkardım. Tatillerde Akçaabat'a geldiğimizde, en çok sevdiğimiz şey Trabzonspor'un tesislerine gidip oynamaktı. En güzeli de o zamanlar Trabzonspor'da oynayan futbolcuların çoğuyla tanıştım. Ünal Hoca Ümit Milli Takım'da hocam, Tolunay Hoca yine Genç Milli Takımlarda. Onlarla birlikte çalışmak onur veriyor.

[Mert Zaman]

TÜrkİye:2 Bosna Hersek:3

[Mert Zaman]

Trabzon'da yabancı oyuncu sıkıntısı


Trabzonspor'da, yabancı oyuncu konusunda sıkıntı yaşanıyor
Jefferson, Risp, Stepanov, Jun, Djokaj, Yattara ve Szymkowiak olmak üzere 7 sözleşmeli oyuncusu bulunan bordo-mavili takım, mevcut yabancılarının sayısı, performansları ve sakatlıklarıkonusunda zorluklar yaşıyor.

Bordo-mavili takımın yabancı oyuncularının durumları şöyle:

Jefferson Galvao: Ligin 25. haftasındaki Ankaragücü maçı öncesi idmanda sakatlanarak sezonu kapadı. Sol diz ön çapraz bağlarında kısmi yırtık ve sol uyluk arka adalesinde 2. derece gerilme olan Brezilyalı kaleci, bu yıl verimli olamadı. Bordo-mavili kulüp, yabancı kaleci arayışlarını sürdürüyor.
Fredrik Risp: Gaziantepspor ile yapılan Fortis Türkiye Kupası'nda sakatlanarak sezonu kapadı. Sağ diz ön çapraz bağlarında yırtık olan futbolcu ameliyat edildi. İsveçli oyuncunun ameliyat yerinde su toplandığı ve ligin devre arasına kadar verimli bir düzeye gelebileceği belirtildi.
Milan Stepanov: Sırbistan Milli Takımı'nın Kazakistan ile yaptığı maçta sakatlandı. Sağ uyluk arka adalesinde gerilmeye bağlı kanama olan futbolcu bir süre tedavinin ardından milli takım doktorlarına kontrol amaçlı gönderildi. Ligin bitimine 2 hafta kala ülkesine giden oyuncunun başka takımlardan teklifler aldığı ve dönmek istemediği iddia ediliyor.

Tomas Jun: Trabzonspor'da önceki yönetim döneminde 3 milyon 450 bin avro bonservis bedeli ile 5 yıllığına alınan, ancak istenilen performansı bir türlü gösteremeyen bu futbolcudan bir türlü kurtulamadı. Geçen sezon başında Jun'u eski kulübü Sparta Prag'a kiralık olarak veren bordo-mavili kulübün, bu futbolcuyu mecburen İntertoto Kupası kadrosuna çağrılacağı bildirildi.
Ardijan Djokaj: Trabzonspor'un, performansını beğenmediği ve geçen sezon Ankaraspor'a kiralık verdiği bu futbolcuyla sözleşmesi sürüyor. Karadeniz ekibi, Jun gibi Djokaj'ı da nasıl gönderebileceğinin planlarını yapıyor.
Miroslaw Szymkowiak: Geçen sezon kulübe mektup göndererek futbolu bıraktığını bildirdi. Ancak futbolcunun sözleşmesi gelecek sezon sonuna kadar sürüyor. Bordo-mavili kulüp, Szmykowiak için FIFA'ya 1 milyon 200 bin avroluk dava açtı.

İbrahima Yattara: Trabzonspor'da sözleşmeli oyuncular içerisinde sorunsuz görünen bir futbolcu. Gine Milli Takım kampına çağrılan Yattara'nın 29 Haziran'da bordo-mavili takımın kampına katılması bekleniyor.
Trabzonspor'da Ayman Abdelaziz, Türk oyuncu statüsünde oynarken, bu futbolcu da sezon sonunda ameliyat geçirdi. Ayman'ın çalışmalar yaptığı, sezon başı kampına katılacağı bildirildi.