Yönetime Yönelik Eleştiriler...

[Ahmet ÇOLAK]

Şu yalan yanlış belgesiz bilgisiz şeylere dayandırılarak açılan şu başlığı kapatmak için ne bekliyor yönetim? Bu şahıs ihonun bmn şubesi değil mi hala ne için kim için burda iftiralara devam edebiliyor?

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[A.Ali Karanis]

Eleştirilerde katıldığım bazı noktalar var.Ancak örnek verdiğiniz Osmanlı,Konya,Başakşehir vb. takımların geçmişi neredeyse koca bir 0 olduğu için yöneticileri de teknik adamları da istedikleri gibi davranabiliyorlar.Rakipleri,bu takımlarla oynayacakları maçlara Trabzonspor'a hazırlandıkları gibi hazırlanmıyor çünkü Trabzonspor maçları vitrin maçlarıdır.Bir kulüpten oyuncu transfer etmek istediğinizde,o kulübün Trabzonspor'a ve (örnek veriyorum) Konyaspor'a,Karabükspor'a uygulayacağı tarife farklıdır.2-3 sezondur Kasımpaşa çok iyi durumdaydı,bir iki sezon içinde esamesi okunmayacak yüksek ihtimalle.Bursaspor kamuoyuna ve Bursaspor oluşumuna yüksek saygım var,ancak çok büyük bir iş başarıp şampiyon olan Bursaspor'un,şampiyonluk yaşamasının üzerinden daha 5-6 sene geçmişken yeni sezon formaları 4bin satmış,geçen bir haberde okudum.(Formalar bizimki gibi 1 haftadır değil,1.5 aydır satışta ayrıca.)

2011 sezonundan sonra yönetimsel olarak dağılma süreci yaşıyoruz.Taraftarın da sabrı yok buna da eyvallah ama taraftar olarak bizim de,işini yanlış yapan yönetimlere zamanında tepki vermediğimiz için kulübün bu durumunda etkimiz var.Bu kadar büyük bir kulübün bu hale gelmesi üzücü. İHO dönemi özellikle,hem manevi olarak hem maddi olarak büyük bir uçuruma sürükledi bizi.Esas hayalcilik ,bu kadar büyük bir enkazın 6 ayda kaldırılmasını bekleyip,şampiyonluk ya da başka bir başarı beklemektir. -yöneticiler de bu doğrultuda açıklamalar yapmışken-

Transfer konusuna gelecek olursak,6 ay kısa süre.UEFA'dan gelen mali kısıtlamalar,önceki yönetimlerden bırakılan borç yükü,takım olamamış ve yüksek maaşlı oyuncu grubu,bırakın ödenmeyen maaşları,geçen seneden ödenmemiş bonservisler falan var hala,şike ile mücadele için yurtdışından tuttuğumuz hukuk bürolarına bile ödenmemiş borçlar,elimizi çok zayıflatıyor.Gönderilmek istenen futbolcular konusunda işi biraz basitleştireyim.Ederi 50 bin liralık bir malı 100 bin liraya alıp,2 sene sonra 100 bin liraya elinizden çıkartamazsınız.Çünkü hem mal eskimiştir(bizimkiler geriye gitmiş),hem de malın ederi zaten 100 bin değildir. Elinizdeki bu malı çıkartamadan da,yenisini alamazsınız çünkü bağlı olduğunuz bir X kurumu size engel koymuş çünkü bu malı alırken de borçlanmışsınız..Durum baya kötü yani..Tüm bu verilere rağmen,hala bu malı elinizden kolaylıkla çıkartılabileceğini düşünüyorsanız bence biraz daha gerçekçi düşünmeniz gerekir.

Şimdi gelelim yeni transferlere.Yönetim elimizdeki oyuncuların çoğunun,özellikle yüksek maaşlı olanların maaşlarını indirdi.Eskiler gitmeden yenisi de gelmiyor ne yazıkki.Yönetim -ben her ne kadar 50lik malı 100bine gönderemezsiniz desem de- elimizdeki yüksek maliyetli oyuncuları zararın neresinden kardır diye düşünerek belli bir fiyat karşılığında çıkardı ve en azından maaş yüklerinden kurtuldu ama hala öyle bir rahatlık söz konusu değil.Her şey paraya bakıyor günümüzde futbol endüstrisinde.Elinizde hem para olacak,o parayı da iyi yöneteceksiniz.Avrupa'da ortalama bir oyuncuya en az 30milyon euro'dan açılıyor kapılar bu dolayısıyla yerel ligleri de etkiliyor.

Glowacki'ye de bayağı yaşlı,bu adam iş yapar mı diye eleştiriler had safhadaydı,keza Song da yaşından dolayı aynı eleştirileri almıştı ancak 2011 şampiyonluğunda bizzat etki eden isimlerdi.Şimdi hala eski videoları açıp iç geçiriyoruz ki Durica'nın performansı bence defansın bel kemiği olacağı hissiyatı uyandırıyor.İbanez'i ben defansta pek beğenmedim,ki adaptasyon süreci hiç bir genç oyuncu için kolay değildir.Başkaları genç oyuncuları alıp oynattığında 'ne topçu almışlar yahu nerden bulup çıkartıyorlar bunu' demeyi iyi biliyoruz ancak transfer süreçlerini ve oyuncuları geçmişte takip edenlerinin sayısının bir elin parmaklarını geçtiğine inanmıyorum.Çok fazla değişken unsur var.Zeki ve Yumlu'nun kontratları konusunda katılıyorum.Ancak Messi ve Ronaldo transferleri dışındaki hiç bir transfer garanti transfer değildir zaten.

Trabzonspor'un geleceği kendi içindedir zaten buna laf diyen yok ancak bu gelecek kendi kendini heba ediyor farkında değil miyiz? Trabzonlu futbolcular azcık parlayınca hemen ben oldum havalarına giriyor.Bu camia en çok değeri kendi içinden çıkan oyunculara verdi,ancak bugün kendi içinden çıkan oyuncular bu takıma zarar veriyor.Bunu görmüyorken hala neyi tartışıyoruz? Yerel basın da aynı şekilde.Ayıp denen bir şey var.

Bizim diğer takımlardan farkımız da burada ortaya çıkıyor.Taraftarın beklentisi ve baskısı diğer saydığınız kulüplerin 20-30 katıdır.Bir Osmanlıspor taraftarının (gönülden bağlı Osmanlıspor taraftarı kaç tane var o ayrı mesele) maç sonunda bizim kadar tepki verdiğini düşünmek komik kaçar.Konyaspor'a gelmiş bir oyuncunun maç içinde yaptığı hata karşılığında aldığı tepki,bizim tribünden aldığı tepkinin çeyreği bile değildir.Transfer edilecek oyuncu konusunda,giyilecek forma konusunda,stadyuma takılacak koltuk konusunda (örnekler arttırılabilir) bile ikilik yaşayan bir camianın bir olup,yetki vererek yönetime getirdiklerine,'yeniden yapılanma süreci'ne destek vermesi çok zor olsa da,bu kadar sert eleştirilerin bu kadar erken başlamasına da anlam veremiyorum.

Ayrıca,'elimde belgeleri var' dediğiniz belgeleri açıklamak zorundasınız.İnanmıyoruz çünkü.Bu ülkede 'elimde belgeler var' denilen ne varsa,yalan çıktı. [MENTION=49138]Şanlı SanMarino[/MENTION]

[Mehmet]

Açılan konunun hepsini okudum devamın da yazılan yorumlara bakmadım.
Yazılan yazının % 80 nine katılıyorum, eksikleri gidermek için eleştiri öneri gereklidir.

Trabzonspor Şampiyonluğumuzun gasp edildiği 2011 yılında süper bir kadro oluşturdu..
Şampiyonluk oldu bittilerine sığınıp muhteşem kadro darma dağın edildi.. Ne olursa olsun o kadro dağıtılmamalıydı !

Akabinde Halil Hodziç hoca dönemine denk gelen zaman da yine gayet iyi bir kadro oluşturuldu.. İyi sonuçlarda alınıyordu.
Trabzonsporun başının belası bir grup beyaz türk çetesi İHO düşmanlığı yaparak takımın içine huzursuzluk soktu. Devamında 6 - 0 ve 7-0 lık gibi rezalet Şanlı Trabzonsporun Beyaz defterine kalın siyah yazılar ile hiç bir zaman silinemeyecek şekilde yazıldı.

Bu sezon için Ersun Hoca ile başlayacak olmamıza sevinmiştim.
Fakat topladığı oyuncuları ve maçlara başladığı kadroyu çok yadırgadım.
Kardeşim Zeki, Yusuf ve Muhammet Demir bu takımda ancak maçların son dakikalarına doğru 5 -10 dakika oynatılabilecek oyunculardır.
Alanzinyo, Marinyo ve bu tarz oyuncular arasıra göze hoş oyun gösterseler de standart üst kalite istikrarı olamaz.

Eliniz de Cardozo Cavanda gibi oyuncuları değerlendiremiyorsanız, siz futbol hocası kulüp yöneticisi spor adamları olamazsınız.

Heleki Cavan da gibi bir oyuncuyu hele de rakibinize hediye ediyor olunmasından dolayı daha lig maçları başlamadan umudum kırılmıştı.
Malesef yanılmadığımı görüyorum.

İsterizki takım iyi olsun biz sezon sonunda yanılalım ve yazdığımız eleştirilerden utanalım. İnşallah böyle olur.

[Hüseyin Çümen]

başlığı görünce şu video geldi aklıma

https://www.youtube.com/watch?v=zQH2O9kNtD0

[EnjoyTheMusic]

Bu sezon feda sezonu. Beklentilerinizi düşük tutun, sadece galibiyetlerde sevinin. Hepsi bu

[Ege Kum]

Arkadaşlar o imera gurubundaki arkadaşın Nevzat Aydına sığır gibi bir tweet atıp daha sonra sildiğini bilmiyor herhalde

[Uluhan]

Kusura bakmayın ama yuh be kardeşim.

Madden ve itibar olarak uçurumun kıyısından daha yeni dönmüş kulüp.

Yönetim seçildiği dönemde hemen hemen bütün oyuncular serbest kalabilirdi , onlarca icralı dosya vs bir dünya problem vardı. Hepsi halloldu

Adamakıllı ilk transfer döneminde oldukça organize bir şekilde stad , sponsorluk , transfer gibi konularda harıl harıl çalışırken ve daha transfer dönemi henüz bitmemişken bu başlık !!!!!

Siz iyi niyetli felan değilsiniz kardeşim ; amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

Ey BMN Yönetimindeki arkadaşlar ; görmüyor musunuz oluşturulmaya çalışılan algıyı. Buna göz göre göre alet mi olacaksınız !!!!

[Şanlı SanMarino]

Anlatamazsın kardeşim, boşuna yorma kendini.Testi kırılmadan vurulan tokadın manasını anlamayız biz.

Bizde eleştiri, münazara, akıl üretmek gibi alışkanlıklar yoktur.Ne vardır? Biat vardır,sürü vardır , adamı olmak vardır, trollük vardır, bir de burada maruz kaldığın gibi linç kültürü vardır.Biri farklı bir şey söylerse, bir şeye dikkat çekmek isterse kafasına odunla vururlar.Aynı şeyler ülkenin bütünü için geçerli.Burnunun ucunu göremeyen adamlar büyük resmi görür bizde.

Trabzonspor'da değişen hiçbir şey yok değil.

Var!

Mesela, Zeki'nin forma numarası.Ha pardon..Kartviziti bile olmayan mafya bozuntusundan sonra güzel,akıcı,kariyerli İstanbul Türkçesi'yle konuşan yöneticilerimiz var.Seçilirken ''50.yılda şampiyonluğa'' diyerek geldiler şimdi lafa sabırla başlayıp sükutla bitiriyorlar ama o kadar da olur.Bu ülkede sadece vaatlerle 7 defa bakanlar kurulu başkanı(çaktırma) seçilince oluyor da bir tane usta tiyatrocunun, vizyon adamı olarak lanse edilip dandik bir takıma başkan seçilmesinde çok da bir beis olmamalı.

Biz her sene memlekete giderken Çarşamba'dan geçeriz.Oradan Terme'ye,Ünye'ye,Fatsa'da radara girdikten sonra nihayet Perşembe'ye geliriz.Ama Perşembe'nin gelişini çıkmaz ayın son Çarşambası anlarız.

Neyse, bir senedir top oynamayan Ekici'ye, yarım sezondur formsuz olan Okay'a, genç yeteneklerimiz,gözlerimizin nuru Zeki ve Yusuf'a,Osmanlı'nın manevi doygunluğuna ermiş Uğur'a sabreden dervişler inzivaya çekilmişken onları daha fazla rahatsız etmeye gerek yok.

Anlatamadık kardeşim, anlamıyorlar. Hizipçilik ve yönetime uymanın bu kulübü bu noktaya getirdiğini, susmanın batmaya götürdüğünü görmüyorlar. Yahu diyorum ki ben 700 delege kandırdım. 700! Vebalim var ve bizim yola çıktığımız gerçekler bunlar değildi. Adam buna rağmen bizi ya İhocu yapıyor ya çapsız ya zekasız ya da kovulmuş.

1- İhocu falan değilim. Kısıklıda her gün yattığı yerde yüzüne bile bakmadım. Abiş abi muhabbet ederken ona da "aman ha" dedim.
2- Koca bir marka 5 yıldır günden güne eriyor ve olumlu tek bir hadise yok. Buna rağmen övülecek bir şey var da biz mi görmüyoruz? O olduğunda onu da yaparız.
3- Eleştirilerin erken olduğu denmiş. Erken hareket etmek ve tedbir almak iyidir. Hayat kurtarır.
4- Eleştiren herkesi susturduğunuzda daima kaybeden bir Trabzonspor kalacak ortada, buna emin olun.
5- Trabzonspor son 5 yıldır tenekeden de olsa bir kupa aldı da benim mi haberim yok?
6- Sabır kelimesini doğru anlamak zorundayız. Sabır beklemek ise bu beklenti bizi yeri geldiğinde amatöre götürür.
7- Kurumsal eleştirileri yapmıyor olmakla itham edilmişim. Farkında mısınız ki bunları da ekleyince sayfalar sayfalar yetmeyecek.
8- Eleştirilerin katıldığınız noktaları olabilir, katılmadığınız noktaları olabilir. Bunların tümüne saygı duyarım. Lakin aşağılayıcı tavır çok ama çok seviyesizce.
9- Sizin Trabzonspor'unuz tarihinin en başarısız sezonlarından birinden sonra Yumlu'suna, Zeki'sine, Akbaş'ına %400'e varan zamlar yapabilir. Hem battık deyip hem de bu paralar olmadık sebeplerle harcanabilir. Fakat ben bunu kabul etmiyorum. Ne kökten özevlatçıyım ne de tamamen yabancı hayranı.
10- Trabzonspor'un geleceğini gerçekten sorgulayan, araştıran ve aykırı adamlar kurtaracak. Burada sayıları az da olsa olmaları harika.
11- İki defa ardarda karşısında seçime girdiğim halde nasıl İho'cu oluyorum? İftiranın bile haddi hukuku olur. Başkanla Gebze'ye iftara gitmiştik. Orada eski idareci Erol Ağaoğlu vardı. Kendisi için utanç duydum. Hem kulübü batırıp hem de rahat rahat cemiyetlerde dolaşabiliyor heyhat.
12- Trabzonspor'a zarar veren ister İho olsun, ister Usta olsun, ister Hekimoğlu. Babam bile olsa karşısında olurum. Siz de olacak mısınız? Var mısınız?

[sason]

Bayılıyorum şu eleştirelim ki ilerleyelim laflarına Sanırsın herkes futbol uzmanı Türkiye'de. Ben bu ülkenin %97 ninin futbol bilmediğini düşünüyorum.Hem hiç bir şeyden anlamazlar hem de sonuca göre ahkam keserler.O yönetici değil, bu futbolcu değil, bu Td değil.Birde yol gösterirler.Bu eleştirilerle mi ilerlenecek!!! Güldürmeyin beni.Hem hiç bir şeyden anlamayacaksın bir de senin eleştirinle ilerleyecek ha

Öncelikle bir yerli , altyapı düşmanlığı var.Bu bütün büyük takımlarda böyle.Önce 1-2 nefret edecek kişi bulunur takımda ; ki bunlar %100 yerli olmalı , altyapıdan olmalı eğer altyapıdan yoksa eskimiş olmalı.Her mağlubiyette kayıtsız şartsız bunlara nefret kusulmalı.yaptıkları önemli değildir yanlarındaki balta olsa bile bir yerlerden bir şeylere inandırılıp (kendini) bunların kellesi istenmeli.O kadar nefret dolu toplumuz ki sevmeyi öğrenemiyoruz.zannımca maddi olarak para kazanmalarıda çok koyuyor insanlara.Bizden Mustafa Yumlu, Gs den Sabri,Fb den Selçuk,Bjk den Tolga, Necip gibi nice örnekler vardır.Bunlar ne oynasa beğenilmez.sabri en çok asist yapan bek olur olmaz.Mustafa en çok ikili mücadele kazananlardır olmaz, Tolga en çok kurtarış yapan kaleci olmaz.Çünkü bunlardan nefret edilmelidir.İstatiskleri veya oynadıkları oyun önemli değildir.Yanındaki 20 defa yanlış pas atar ama o bir kere taça atınca olay olur.Çünkü ondan nefret etmek lazımdır.Geçen sezon cavanda ilk yarı belki 7-8 golü direkt tartışmasız yedirdi mesela kimse iki satır bir şey yazmadı.Herkes Mustafa'ya nefret kusup maçı tarıyordu ahanda yanlış pasını yakaladım diye..E güzel kardeşim sen daha sorunu tespit edemeden birde akıl veriyorsun.Birde sana yol göstermeyi çalıştıranları itham ediyorsun futbol bilmiyor diye.Bu bütün takımlarda böyle.(İkinci yarı izlemeyi bıraktım bu yüzden Mustafa 'nın ve Cavanda'nın ikinci yarı performansı hakkında bilgim yok)

Mesela bir örneküperkupa maçında tüm fatura Necipe çıktı.Çünkü boşa kafa çıkmış.Bir tane taraftarı bırak yorumcular dahil ordaki hatayı Tosiç'e kesmedi.Necip Hakan Balta'yı ofsaytta bıraktığından onun yetişeceği topa yetişememesi çok normal zaten.O adamı ofsayta bırakmış.Ama Ofsaytı Tosiç bozunca gol oldu.Buradan Necipin değil Tosiçin hatası çıkar ama Türkiye'de 120 dk hatasız oynayan Necipe kesilir fatura.Sonra buradan çıkarımlar yapılıp bu futbolcuya vurulup oradan Td ye hatta başkana kadar gider eleştiriler.Yakın zamandaki en çok yorumlanan maç olduğu için bu örneği verdim.Mesela aynı maçtan Muslera boşa çıktı Tosiç bomboş avuta attı.O gol olsa Muslera formsuz kaleci olacaktı.Şimdi kral oldu.Yani bir kurtarış veya bir golle futbolcuları ya batırıyoruz ya çıkarıyoruz.Bu yüzdende futbolu bilmiyorsunuz işte.

Gelelim Td konusuna.Her yenilgide muhakkak Td diğer suçlu.Çünkü iyi yapsa işini takım yenilmez.Yok öyle bir dünya.Senin 5 dk düşündüğün işi o adam günlerce düşünüyor.O adamlarla yaşıyor.Onlar pskolojisini en iyi o biliyor.Hazır olup olmadıklarını , kaç dk oynayabileceklerini, bir adamı çıkarırsa moral bozukluğundan adamı tamamen kaybedebileceğini yine en iyi Td biliyor.Bazen düşündüğünü yapman zaman alır, takımı tamamen hazırlaman zaman alır.Yığınla değişken vardır futbolda.Türkiye'deki yorumcular dahil futbol cahili insanların sandığı kadar basit bir şey değil Td lük.Hem taktisyen, hem psikolog , hem analist, hem yönetici ,hem çalıştırıcı olmak gibi onlarca özelliğin olmalı.Ayrıca takımda oynamalarla en iyisini bulması zaman alır.Çünkü bir iki maç kötü performans bile bazı değişkenlere bağlı olabilir, teşhisi doğru koymak bakımından.Yani yine senin düşünemediğin onlarca etken var maçlarda.Daha bunlara ilaveten yeni takıma gelen oyuncuların ülkeye, şehre, takıma uyumuna gelmedim bile.Ha birde özgüven var ayrıca futbolcularda buda destekle olur.Ben şampiyonluğa oynadığımız zamanlarda bile 10 dk sonra homurdanmaları hatırlıyorum.Futbolcuların fizik olarak yeterli seviyeye gelmesi vardı bir de.Yahu say say bitmez.yani senin futbolcular hakkındaki tüm fikirlerin çöp şu an itibariyle.

Gelelim yönetime.Yönetim dediğin insanların iki seçeneği var.Ya futboldan çok iyi anlarmış gibi cehalet gösterip kendi başlarına transfer yapacaklar ki Türkiye'de çok makbuldür.Yada Td nin isteğine göre davranacaklar.Ha üçüncü bir şeçenek daha var ki en kötüsü ; taraftarın yani sizlerin isteği üzerine davrananlar.Taraftarın isteği üzerine davrananlar mesela taraftar nefreti yüzünden ellerindeki tek forvet Burağı satıp bütün sezon sürünürler.Sabri'yi kesmek için yığınla baskı transferi yaparlar.Yani gerizekalıdırlar.Bu yüzden senin eleştirilerini dinleseler net gerizekalı olur yönetim gözümde.Elindeki Td ye değilde taraftara göre hareket eden yönetim mi olur?

Yani bazen süreç suçludur bazen hakem bazen sabırsız taraftar,bazen Td , bazen yönetim.Ama Td ve yönetimin suçu sezon sonu aranır.Çünkü ancak o zaman belli olur.

Yönetime benim fikrimce yapılabilecek tek eleştiri eldeki kadroyu çok değiştirmeden gelecek vaad eden bir Td ile anlaşılabilirdi ,olabilir.Ama Td liğine Ersun Hocadan başka inanılacak biri bulamayacaklarına göre bunuda eleştiremiyorum.Ha beni şakşakcı olarak yaftalayabilirsin , bende seni futbol cahili olarak yaftaladım zaten

Son olarak şampiyonluğa oynama şansımız bu istikararı korursak 2-3 sezon sonra belki olabilir ama çok çok zor benim düşüncem.Çünkü özellikle hakemler artık düşman gözüyle bakıyor, kamuoyu futbol teröristi gibi yaklaşıyor bize.Bu algıyı kırmak içinde bir kaç sezon olaysız atlatmalıyız.Başımızda akıllı uslu adamlar var ama ikinci haftadan yeter diyen insanların olduğu bir toplumda bu neredeyse mucize olur.

[Yiğit Gayretli]

Bu başlıktaki herkes Trabzonspor'u tutuyor. Ulan hayat çok garip be!

[Enes K]

Bayılıyorum şu eleştirelim ki ilerleyelim laflarına Sanırsın herkes futbol uzmanı Türkiye'de. Ben bu ülkenin %97 ninin futbol bilmediğini düşünüyorum.Hem hiç bir şeyden anlamazlar hem de sonuca göre ahkam keserler.O yönetici değil, bu futbolcu değil, bu Td değil.Birde yol gösterirler.Bu eleştirilerle mi ilerlenecek!!! Güldürmeyin beni.Hem hiç bir şeyden anlamayacaksın bir de senin eleştirinle ilerleyecek ha

Öncelikle bir yerli , altyapı düşmanlığı var.Bu bütün büyük takımlarda böyle.Önce 1-2 nefret edecek kişi bulunur takımda ; ki bunlar %100 yerli olmalı , altyapıdan olmalı eğer altyapıdan yoksa eskimiş olmalı.Her mağlubiyette kayıtsız şartsız bunlara nefret kusulmalı.yaptıkları önemli değildir yanlarındaki balta olsa bile bir yerlerden bir şeylere inandırılıp (kendini) bunların kellesi istenmeli.O kadar nefret dolu toplumuz ki sevmeyi öğrenemiyoruz.zannımca maddi olarak para kazanmalarıda çok koyuyor insanlara.Bizden Mustafa Yumlu, Gs den Sabri,Fb den Selçuk,Bjk den Tolga, Necip gibi nice örnekler vardır.Bunlar ne oynasa beğenilmez.sabri en çok asist yapan bek olur olmaz.Mustafa en çok ikili mücadele kazananlardır olmaz, Tolga en çok kurtarış yapan kaleci olmaz.Çünkü bunlardan nefret edilmelidir.İstatiskleri veya oynadıkları oyun önemli değildir.Yanındaki 20 defa yanlış pas atar ama o bir kere taça atınca olay olur.Çünkü ondan nefret etmek lazımdır.Geçen sezon cavanda ilk yarı belki 7-8 golü direkt tartışmasız yedirdi mesela kimse iki satır bir şey yazmadı.Herkes Mustafa'ya nefret kusup maçı tarıyordu ahanda yanlış pasını yakaladım diye..E güzel kardeşim sen daha sorunu tespit edemeden birde akıl veriyorsun.Birde sana yol göstermeyi çalıştıranları itham ediyorsun futbol bilmiyor diye.Bu bütün takımlarda böyle.(İkinci yarı izlemeyi bıraktım bu yüzden Mustafa 'nın ve Cavanda'nın ikinci yarı performansı hakkında bilgim yok)

Mesela bir örneküperkupa maçında tüm fatura Necipe çıktı.Çünkü boşa kafa çıkmış.Bir tane taraftarı bırak yorumcular dahil ordaki hatayı Tosiç'e kesmedi.Necip Hakan Balta'yı ofsaytta bıraktığından onun yetişeceği topa yetişememesi çok normal zaten.O adamı ofsayta bırakmış.Ama Ofsaytı Tosiç bozunca gol oldu.Buradan Necipin değil Tosiçin hatası çıkar ama Türkiye'de 120 dk hatasız oynayan Necipe kesilir fatura.Sonra buradan çıkarımlar yapılıp bu futbolcuya vurulup oradan Td ye hatta başkana kadar gider eleştiriler.Yakın zamandaki en çok yorumlanan maç olduğu için bu örneği verdim.Mesela aynı maçtan Muslera boşa çıktı Tosiç bomboş avuta attı.O gol olsa Muslera formsuz kaleci olacaktı.Şimdi kral oldu.Yani bir kurtarış veya bir golle futbolcuları ya batırıyoruz ya çıkarıyoruz.Bu yüzdende futbolu bilmiyorsunuz işte.

Gelelim Td konusuna.Her yenilgide muhakkak Td diğer suçlu.Çünkü iyi yapsa işini takım yenilmez.Yok öyle bir dünya.Senin 5 dk düşündüğün işi o adam günlerce düşünüyor.O adamlarla yaşıyor.Onlar pskolojisini en iyi o biliyor.Hazır olup olmadıklarını , kaç dk oynayabileceklerini, bir adamı çıkarırsa moral bozukluğundan adamı tamamen kaybedebileceğini yine en iyi Td biliyor.Bazen düşündüğünü yapman zaman alır, takımı tamamen hazırlaman zaman alır.Yığınla değişken vardır futbolda.Türkiye'deki yorumcular dahil futbol cahili insanların sandığı kadar basit bir şey değil Td lük.Hem taktisyen, hem psikolog , hem analist, hem yönetici ,hem çalıştırıcı olmak gibi onlarca özelliğin olmalı.Ayrıca takımda oynamalarla en iyisini bulması zaman alır.Çünkü bir iki maç kötü performans bile bazı değişkenlere bağlı olabilir, teşhisi doğru koymak bakımından.Yani yine senin düşünemediğin onlarca etken var maçlarda.Daha bunlara ilaveten yeni takıma gelen oyuncuların ülkeye, şehre, takıma uyumuna gelmedim bile.Ha birde özgüven var ayrıca futbolcularda buda destekle olur.Ben şampiyonluğa oynadığımız zamanlarda bile 10 dk sonra homurdanmaları hatırlıyorum.Futbolcuların fizik olarak yeterli seviyeye gelmesi vardı bir de.Yahu say say bitmez.yani senin futbolcular hakkındaki tüm fikirlerin çöp şu an itibariyle.

Gelelim yönetime.Yönetim dediğin insanların iki seçeneği var.Ya futboldan çok iyi anlarmış gibi cehalet gösterip kendi başlarına transfer yapacaklar ki Türkiye'de çok makbuldür.Yada Td nin isteğine göre davranacaklar.Ha üçüncü bir şeçenek daha var ki en kötüsü ; taraftarın yani sizlerin isteği üzerine davrananlar.Taraftarın isteği üzerine davrananlar mesela taraftar nefreti yüzünden ellerindeki tek forvet Burağı satıp bütün sezon sürünürler.Sabri'yi kesmek için yığınla baskı transferi yaparlar.Yani gerizekalıdırlar.Bu yüzden senin eleştirilerini dinleseler net gerizekalı olur yönetim gözümde.Elindeki Td ye değilde taraftara göre hareket eden yönetim mi olur?

Yani bazen süreç suçludur bazen hakem bazen sabırsız taraftar,bazen Td , bazen yönetim.Ama Td ve yönetimin suçu sezon sonu aranır.Çünkü ancak o zaman belli olur.

Yönetime benim fikrimce yapılabilecek tek eleştiri eldeki kadroyu çok değiştirmeden gelecek vaad eden bir Td ile anlaşılabilirdi ,olabilir.Ama Td liğine Ersun Hocadan başka inanılacak biri bulamayacaklarına göre bunuda eleştiremiyorum.Ha beni şakşakcı olarak yaftalayabilirsin , bende seni futbol cahili olarak yaftaladım zaten

Son olarak şampiyonluğa oynama şansımız bu istikararı korursak 2-3 sezon sonra belki olabilir ama çok çok zor benim düşüncem.Çünkü özellikle hakemler artık düşman gözüyle bakıyor, kamuoyu futbol teröristi gibi yaklaşıyor bize.Bu algıyı kırmak içinde bir kaç sezon olaysız atlatmalıyız.Başımızda akıllı uslu adamlar var ama ikinci haftadan yeter diyen insanların olduğu bir toplumda bu neredeyse mucize olur.

Yazıyı sonuna kadar okudum ve her cümlesine katılıyorum. Çok güzel yazmışsınız.

[Şanlı SanMarino]

Bu başlıktaki herkes Trabzonspor'u tutuyor. Ulan hayat çok garip be!

Bu göndermeler hoş olmuyor Yiğit. Yakışmıyor.

Bak sana bir hatıramı anlatayım. Geçen sezon ara transfer dönemindeyiz. Tolunay hoca Yılmaz abiyi aradı. Batuhan'ı istedi. Oynatma garantisi ile 6 ay Kayseride kiralık kalacaktı. Sebahattin hoca vermedi. Düşüncesi ligde kalmak için ihtiyacı olduğu yönündeydi. Aradan 3 hafta süre geçti. Aynı Sebahattin hoca Batuhan'ı kadroya almadı.

Bu derece tutarsız tavırlar dünyanın neresinde olursan ol ya eleştirilir ya da gülünüp geçilir. Uzunca bir süre gülüp geçtik de deniz bitti artık. Kulüp battı.

[bthnbyrktr]

Dur daha karga mokunu yemeden neyin eleştirisini yapıyorsun.

[must61]

Bu başlıktaki herkes Trabzonspor'u tutuyor. Ulan hayat çok garip be!

Ben de konuşulan dili anlayamıyorum.Çok enteresan.

'' Lassie bize bi şeyler anlatmak istiyor '' çaresizliğindeyim. Yapıcı eleştiriler var sanırım.Öyle olduğunu umuruyorum. Ah bir de anlayabilsem.

[Yiğit Gayretli]

Bu göndermeler hoş olmuyor Yiğit. Yakışmıyor.

Bak sana bir hatıramı anlatayım. Geçen sezon ara transfer dönemindeyiz. Tolunay hoca Yılmaz abiyi aradı. Batuhan'ı istedi. Oynatma garantisi ile 6 ay Kayseride kiralık kalacaktı. Sebahattin hoca vermedi. Düşüncesi ligde kalmak için ihtiyacı olduğu yönündeydi. Aradan 3 hafta süre geçti. Aynı Sebahattin hoca Batuhan'ı kadroya almadı.

Bu derece tutarsız tavırlar dünyanın neresinde olursan ol ya eleştirilir ya da gülünüp geçilir. Uzunca bir süre gülüp geçtik de deniz bitti artık. Kulüp battı.

Bir dakika bir dakika? Gönderme?

Ne göndermesi yahu? Basbaya başlıktaki bambaşka uçlardaki fikirli insanların aynı noktada birleşebilmesini kastettim.

Şunu açıklamak dahi zul. Hafif bir paranoya hali seziyorum. Ondan kurtulmak lazım ki tartışma sağlam bir zemine oturabilsin...

Yekten kapatabilirdik bu başlığı, tepkiler ortada. Ama hayır. Trabzonspor için zerre kadar fayda üretecekse kalsın, kalacak. Ben işin bu kısmındayım. Yoksa spesifik örnekler vererek alaşağı etmek de göklere çıkarmak da çok basit.