Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Son Dakika Haberleri | Bu Başlıkta Üye Yorumu Yok!

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Yattara konusunda açıklama

    Kulübümüz sporcularından İbrahima Yattara’nın sabah yapması gereken antrenmanla ilgili olarak bazı medya organlarında tesislerimize alınmadığı yönünde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

    Takımımızın bugün sabah (salı) 09.30’da yapması gereken çalışma teknik heyetimizin kararıyla iptal edilmiş ve 19.00 olarak planlanan antrenman ise 17.00’ye alınmıştır. Teknik heyetimizin bu kararı üzerine sakatlığı nedeniyle MKE Ankaragücü maçından sonra kendisi için özel olarak hazırlanan programı uygulayan oyuncumuz İbrahima Yattara’nın idmanlardan geri kalmaması adına yapması gereken çalışma yine kulübümüze ait olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski tesislerine alınmıştır. Transferi gündemde olan oyuncumuzun bayram nedeniyle yapılan bu değişikliğe rağmen antrenmanlardan geri kalmaması adına gerçekleştirilen söz konusu uygulamanın farklı anlamlara çekilmeye çalışılması kulübümüzün bu konudaki hassasiyetiyle bağdaşmamaktadır. Yaşanan gelişmeyi kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

    Yeterki ONUR'suz
    olmasın
    aŞk
    !

    Yorum


    • "Doğuştan Trabzonsporluyum"


      İbrahim Şahin’i keşfeden isim Osman Özdemir... Osman hoca, Çankırıspor’u çalıştırdığı dönemlerde, takımla kamp yaptıkları otelde Arsinspor da kamp yapmaktadır. İbrahim Şahin de o Arsinspor’un kadrosundadır. İki takımın teknik adamları aralarında bir maç yapmayı kararlaştırırlar.


      Osman hoca anlatıyor:
      “Maça başladık, baktım sahada bir adam var. Adam bizi sürekli dövüyor. Çok iyi bir futbolcu. Ama adam bizi boksör gibi dövdü. İsmini sordum İbrahim Şahin dediler. Aradan zaman geçti, o zaman Metin Diyadin, Oftaş’ı çalıştırıyor ve bana (Osman Hoca bir santrfor arıyorum, kimi önerirsin) dedi. Ben de (İbrahim Şahin, çok iyi bir santrfor) dedim.

      Sonra niye alınmadı, ne oldu bilmiyorum ama sezonun son 7 haftasında ben geldim Oftaş’a. O dönemde transfer komitesinden yöneticiler bana (Yeni sezon için kimi istersin?) diye sordular. Ben de (İbrahim Şahin’i isterim ama mutlaka alın) dedim. İbrahim için Tarsus maçını izlemeye gittiler. Maçın sonucunu öğrendim, Tarsus 7 tane atmış. Soramıyorum, (İbrahim nasıldı) diye, çünkü 7 tane yemişler. Geldiler dediler ki sahanın yıldızı İbrahim’di. Sonra Kartal maçları var. Yine izlemeye gittiler. Kartal 7 tane atmış. Ama (Sahanın yıldızı yine İbrahim) dediler. 2 maçta takımı 14 tane gol yemiş ama sahanın yıldızı İbrahim. Ve İbrahim’i aldık”.

      İşte İbrahim Şahin böylece geçtiğimiz yıl Oftaş’ın yolunun tutar... Ardından da oynadığı futbolla Turkcell Süper Lig’in en çok dikkat çeken gençleri arasında yerini alır.

      Başkent Gündemi’nde bugün İbrahimŞahin ile birlikteyiz:

      Erdem Erol
      Ligtv.com.tr Haber Müdürü
      erdem.erol@ligtv.com.tr

      “KALECİNİN SORUMLULUĞU DAHA FAZLA”
      -Biraz önce Recep (Biler) ile röportajımızı dinledin. Senden de aynı performansı bekliyorum İbrahim.
      Benimki daha kısa sürer abi...

      -Biriniz kurtarmaya diğeriniz gol atmaya çalışıyorsunuz.

      Ben Recep’ten daha şanslı hissediyorum kendimi.



      -Neden?
      Onun sorumluluğu daha fazla sanki. Çünkü 90 dakika çok iyi kalecilik yapabilirsin ama hatalı yiyeceğin bir gol herşeyi unutturabilir, yalnızca akıllarda yediğin hatalı gol kalır. Fakat santrfor için o geçerli değil, 90 dakika gol kaçırırsın. 90’da araya bir tane sıkıştırırsın, 1-0 galipsin, herkes kaçırdıklarını unutur.

      -Kaleci biraz yanlız adam mı oluyor?
      Genelde sahada öyle görünüyor ama dışarıda kimse onu suçlamıyor. Takım halinde kazanıyorsun, takım halinde kaybediyorsun. Ama sahada baktığın zaman yalnız.

      İBRAHİM’İN YOLCULUĞU
      -İbrahim kaç yaşındasın?

      24

      -Futbola kaç yaşında başladın?
      Futbola ilk İsviçre’de başladım, 5-6 yaşlarındaydım. Tam lisans çıkarılacak yaşta değildik. Bir takımımız vardı, ufak bir takımdı. Turnuvalar düzenleniyordu. Ama ilk 1993’de Trabzon’un ilçesi Araklı’da amatör kulübümüz vardı Araklıspor. Ben Araklı doğumluyum zaten. Sırasıyla 17 yaşına kadar bütün kategorilerde oynadım. 17 yaşında Erzurumspor’da profesyonel oldum. Güzeldi o dönemler. Fakat hem takım açısından hem benim açımdan iyi gitmedi. Bir sene sonra tekrar Araklı’ya döndüm. 2 sezon oynadıktan sonra 2. Lig’de Akçaabat Sebatspor’a gittim. Bir sezon orada oynadım, yine benim açımdan iyi geçmedi. Kiralık olarak Arsinspor’a gönderdiler. Arsinspor’da hem benim hem takım açısından gerçekten çok iyi bir sezon geçirdik. Sonra buraya geldim.

      “TOP ÖNÜME DÜŞÜYOR, GOL ATIYORUM”
      -Kendini nasıl bir santrfor olarak görüyorsun?

      Öncelikle takım oyuncusu olduğumu düşünüyorum. Bireysel oyundan daha çok takım oyununa önem veriyorum. Kuvvetimle daha çok ön plana çıkıyorum. Kuvvetli olduğumu düşünüyorum.

      -Gol yollarında kendini şanslı görüyor musun?
      Aslında şanslıyım o konuda. Çünkü baktığınız zaman hemen hemen bir maçta hiç pozisyona giremiyorum ama top önüme düşüyor, atıyorum. O açıdan şanslıyım. Düşen pozisyona çok dikkat ediyorum. Çünkü maçlarda fazla fırsat gelmiyor. Özellikle bizim gibi Anadolu takımlarında oynarken.

      “HIRSLI, MÜCADELECİ, İNATÇIYIM”
      -Fırsatçı bir kimliğin var. O pozisyonu yakalamak ve gol yapmak adına da orada olman gerekiyor. Buna dikkat ediyorsun o zaman.

      Ona çok dikkat etmem lazım. Çünkü bir pozisyon yakaladım mı onu kaçırmak istemiyorum. Çünkü ikincisine girme ihtimalim az olabilir, bir daha o pozisyonu yakalayamayabilirim. O yüzden sürekli oyunun içinde olmam gerektiğini hissediyorum. Sonuna kadar kovalıyorum. Stoperleri hataya zorluyorum. İnatçı bir kişiliğim var. Hırslı, mücadeleci ve inatçıyım.

      -Hacettepe’de 2. sezonun. Araklıspor, Erzurumspor, Arsinspor, Akçaabat Sebatspor derken sıkıntılı sezonlar yaşamışsın.
      Evet.

      “GENÇ YAŞIMDA HERŞEYİ YAŞADIM”
      -Ama son 2 yıldır bu sıkıntıları aştın ve Turkcell Süper Lig’de deneyim kazanıyorsun. Gol atman gerekiyor, atıyorsun da. Fenerbahçe’ye de attın.

      Sıkıntılı görünüyor ama onların hepsi tecrübeydi. Recep’in söylediği gibi 17-18 yaşında lige gelip hatalar yapmaktansa, daha alt liglerde hemen hemen her tecrübeyi yaşayıp, öyle gelmeyi tercih ettim. Tecrübeleri alt liglerde iyi kazandığımı düşünüyorum. Hemen hemen her şeyi yaşadım. Parasız takımda da, paralı takımda da oynadım. Küme de düştüm, şampiyonluğa oynayan takımlarda da oynadım. Hemen hemen herşeyi gördüm. Bana böyle bir teklif geldiği zaman da gerçekten ne istediğimi bilen bir şekilde geldim. Oftaş’a geldiğim zaman, ne istediğimi biliyordum, yeteneklerimin farkındaydım, futbol karakterim oturmuştu ama beni tanımayan insanlar vardı ve onlara kendimi artık tanıtmak istiyordum.

      -Tanıttın mı?
      Tanıttım. Sezon sonu kötü bir sakatlık yaşamama rağmen “Ligde İbrahim Şahin diye bir santrfor var” dedirttiğime inanıyorum.

      -Herkes hırslıdır ama sen kendini daha mı hırslı görüyorsun?
      Saha dışında agresif değilim ama sahada kaybetmek istemiyorum. Hem maddi hem manevi olarak kaybetmek istemiyorum. Kaybettiğim zaman çok üzülüyorum. 1-2 gün çok canım sıkılıyor. Bu yüzden sahada kazanmak için elimden gelen herşeyi sonunda kadar verdiğime inanıyorum. Böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

      “PİYASA MAÇLARI...”
      -Geçen sezon kaç gol attın?

      20 maç oynadın, 4 tane gol attım, sonra sakatlık yaşadım. Ama şimdi iyiyim.

      -Geçen sene 20 maçta 4, bu sene 4 maçta 2 gol. Bunların bir tanesini Fenerbahçe’ye atmak herhalde güzel bir duygu.
      En önemlisi 3 puan almaktı. 4 büyük kulüple oynanan maçları Lig TV veriyor. Bu takımlar çok büyük kitlelere sahipler. İzleniyorsun. Kendini oralara taşımak için bu maçlar tam bir piyasa maçı, futbolcu ağzıyla.

      -“Ligde bir İbrahim Şahin var, bunu gösterdin” dedim.
      Başarılıyım, şimdiye kadar iyi gidiyor.

      -4 büyüklerle oynadığınız maçlar senin için bir vitrin...
      İnanılmaz bir vitrin. Gerçekten çok büyük potansiyeli var o taraftarların. Fenerbahçe’nin maçını Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonsporlular da izliyor. Çünkü rakibinin puan kaybetmesini bekliyor. O maçları herkes izliyor. Nitekim gol attığınız zaman spiker sizi söylüyor, İbrahim Şahin diyor. İyi de oynuyorsanız, gözönüne çok rahat bir şekilde çıkıyorsunuz.

      “FENER’İ YENDİK AMA BASINDA ADIMIZ ANILMADI”
      -Fenerbahçe maçından sonra hem medyadan hem çevrenden ne tür sorularla karşılaştın, ne tür tepkiler aldın, neler yaşadın?

      Çevremdeki insanlar mutlu oluyorlar. Hangi takıma atarsam atayım, takım galip geldiği için mutlu oluyorlar. Ama dediğim gibi Fenerbahçe’ye atmak ayrı, Türkiye’nin en büyük takımlarından bir tanesine gol atıyorsun ve galip geliyorsunuz. Bu benim piyasamı gerçekten yükseltiyor ve herkes de bunun farkında. Bayağı tebrik mesajları, telefonları aldım. Hemen hemen o akşam gecem telefonla geçti en sonunda uyuyabilmek için telefonu kapatmak zorunda kaldım. Ama Fenerbahçe maçından sonra basının bize büyük bir ilgisi yoktu. Sürekli Fenerbahçe’nin çok kötü oynayıp da kaybettiğini söylediler. Hiç biz anılmadık yani. Maçta bir rakip var mıydı karşılarında, kimle oynadı, hiç maçı izlemeyen bilmeyen bir adam “Ya Fenerbahçe kiminle oynadı?” derdi yani. Ben bir kere bile Hacettepe ismini duymadım yani, “Bu çocuklar da iyi oynadı” diyen olmadı. 4 büyük takım Türkiye’de ne zaman kaybederse, kötü oynuyorlar ve kaybediyorlar diye söyleniyor. Fakat biz gerçekten maçın ilk yarısı çok iyi değildik. Golü yediğimiz ana kadar Fenerbahçe bizi ezdi. Ama golden sonra oyun dengelendi. İkinci yarı tamamen bizim üstünlüğümüz oldu. Akıllı futbol oynadık. Fenerbahçe kötü oynadı denilirken, onun karşısında bir rakip var, onları bozan, emek veren bir oyuncu grubu var. Gerçekten bizim bayağı hakkımız yendi. Sürekli Fenerbahçe’nin kötülüğünden bahsedildi, bizim hiç güzel futbolumuzdan bahsedilmediğini düşünüyorum. İnsanın zoruna gidiyor, sen de bir emek sarfediyorsun. En azından “Hacettepe iyi oynadı” diyebilirlerdi. O tepkiyi aldım ben etrafımdan, ikinci yarı çok iyi oynadığımızı söylüyorlar. Ama basına böyle yansımadı. Bu da insanı kırıyor.

      -3 büyüklerle oynadığın zaman gol atacaksın, takımın galip gelecek ama yenen takımdan değil büyük takımın kötü oynadığından bahsedilecek. Çözümü zor bir denklem gibi.
      Valla yoruyor insanı. Maçtan daha çok yoruyor. Bilmiyorum, çünkü sürekli söylendi. Hemen hemen bütün televizyon programlarını izledim. 4 büyük takımın Hacettepe’yi çok rahat şekilde yenebileceklerinden herkes bahsetti ama yenemedi sonuçta. Niye yenemedi.

      “FENER’İ DAHA DA FARKLI YENEBİLİRDİK”
      -Şimdi tamam Fenerbahçe kötü oynamıştır ama onun oyununu bozan, karşsısında iyi oynayan bir takım vardır. Sen buna böyle bakılmasını istiyorsun doğal olarak.

      Tabi. Hiç bir futbolcu hiçbir takım sahaya kötü oynamak için çıkmaz. Ama sahada karşında bir direnç görürsen, senden daha çok koşan, daha çok mücadele eden bir takım görürsen, ister istemez oyunumu etkiler. Biz Fenerbahçe maçında bunu yaptık. Daha çok istedik. Golden sonra oyun dengelendi, ikinci yarı bir kaç pozisyonda aceleci davrandık, daha da farklı olabilirdi.

      “DOĞUŞTAN TRABZONSPORLUYUM”
      -Trabzonlusun. Bir Trabzonspor efsanesi vardır.

      O her zaman var.

      -Son yıllarda pek yaşanmıyor ama Trabzonluyum diyen herkes bunu bilir, içinde yaşatır. Sen Trabzonsporlu musun?
      “Trabzonsporlu musun?” dediğin zaman ben Trabzon doğumluyum ve Trabzonssporluyum yani. 2 yıldır ligde oynuyorum. O zamana kadar çok profesyonel yaşadığımı söyleyemem. Gerçekten ben 3. Lig’de de oynarken, amatörde de oynarken biletimi alırdım, Trabzonspor’un maçlarına giderdim, bir taraftar gibi yeri geldiği zaman tezahurat ederdim, yenildiği zaman tepkimi gösterdim. Kendimi bildim bileli, 8-9 yaşlarından beri Trabzonspor maçlarını gider izlerdim. Ben Trabzonluyum, Trabzonsporluyum. O memlekette yetişip de başka takımı tutabilecek insanın olduğunu ben düşünmüyorum. Düşünmek de istemiyorum.

      “İSTANBUL’DA OYNAMAK İSTERİM AMA...”
      -Peki her futbolcunun İstanbul’da Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş’da oynamak yatar. Sen farklı bir kimliğe sahipsin. Trabzonspor da büyük bir kulüp. 4 büyükten biri. Şimdi sana zor bir soru İbrahim. Trabzonspor mu, 3 büyükler mi?

      Kıyaslamak yanlış olur, sonuçta Trabzonsporluyum ama baktığınız zaman geçen sene Trabzon’da 2-1 kazandık, 2. golü ben attım. Benim için en iyisi ne olursa, önemli olan odur. Baktığın zaman ben 7 yıldır profesyonel futbol oynuyorum, bir şampiyonluk yaşamadım. Şampiyonluk yaşamak isterim. Şu ana kadar hiçbir uluslararası maçım yok. Bana bunları verebilmesi lazım. Evet İstanbul’a giderim, çok iyi performans göstereyim yarın öbürgün beni isterler ama gidip o kulüpte yedek kalacağıma, Hacettepe’de kalmayı, direk oynamayı tercih ederim. Çünkü yedek kalmanın insana çok şey verdiğine inanmıyorum. Galip gelsen bile çok büyük haz almazsın yani. Oyunda olmayı, sürekli takıma sen de birşey vermeyi istersin. Öncelikle bu saatten sonra gittiğim kulüpte oynamak istiyorum. Bir teklif gelse mutlaka değerlendiririm. Ama dediğim şartlarda. Oynadığın yerde kuvvetlisindir, taş yerinde ağırdır yani.

      “TRABZONSPORLUYUM AMA BAŞKA TAKIMA GİDEBİLİRİM”
      -İbrahim ile Hacettepe özdeşleşmiş neredeyse.

      Ayrılabiliriz, teklif gelebilir gelmeyebilir ama performansını iyi sergiler ve teklif geldiğini varsayarsak benim için hem maddi olarak hem manevi olarak bana en iyi imkanı sunan takıma tercih ederim. Evet Trabzonsporluyum ama bu illa Trabzonspor olacak değil, bu x bir takım da olur. Neticede profesyoneliz. Bir emek veriyoruz, kısaca emeğimizi satıyoruz burada.

      -Sonuçta bir geçim kaynağı.
      Evet geçim kaynağı doğru. Duygusallık var ama sonuçta profesyonellik bu, maddi anlamda da manevi anlamda da. Gidip Trabzon’da yedek kalacağıma, Hacettepe’de kalırım.

      -Ama şimdi Trabzonluların tepkisini çekecek cümleler bunlar. Şimdi buna nasıl bir tepki gelecek biliyor musun? “Trabzonspor’da yedek kalmak bile onurdur”
      Sürekli her gittiğin takımda oynamak zorunda değilsin. Yedek kalmak farklıdır. Oturursun kulübede. Sana bir şans geleceğine inanırsan oturursun. Benim Hacettepe’de yarınki maça 11’de çıkacağım da garanti değil.Ama şu anda baktığın zaman Trabzonspor’un santrforları Umut ve Gökhan. Gerçekten iyi santrforlar. Oraya beni 3. adam olarak alırlarsa, ben Trabzonspor’u tercih etmek istemem. 3. sıradayım çünkü orada. Ama 1. veya 2. sırada tercih olarak gittiysem, gidip orada otururum, çünkü bana şans geleceğini bilirim. Ama 3. sıra çok geç olur benim için. Yaşım daha 24, çok da genç değilim, yani “Gençtir beklesin” gibi değilim yani. Tan verimli çağımdayım, kullanmak isterim.

      “KARADENİZ MUTFAĞINI ÖZLÜYORUM”
      -Ankara’da hayatın nasıl geçiyor, neler yiyip içiyorsun. Kara lahananın tadını burada bulabiliyor musun?

      Karadeniz mutfağını özlüyorum. Trabzon’da yemekleri herşeyiyle yaşıyorum, ama burada aynı lezzeti bulamıyorum. Fast food tarzı yemekler yiyebiliyorum, ama izin fırsatı buldum mu Trabzon’a gidiyorum ve orada yemeklere doyuyorum. 2-3 gün doyasıya lezzetini alıyorum. Balık, pide, döner, kuymak, muhlama bunlar bizim vazgeçilmezlerimizdir. Bunları burada bulmak zor. Baktım bir kaç yerde var ama aynı lezzet olmuyor.

      -Sana Trabzon’dan göndermeleri lazım. Bakmaları lazım sana artık.
      Gönderiyorlar sağolsunlar.

      -Ailen İsviçre’de, Trabzon’da akrabaların var değil mi?
      Var, babaannem var, amcamlar var.

      -Bugün geldiğin konumdan çok mutlulardır?
      Babaannem yaşlı zaten, gerçekten futbolu çok fazla bilmiyor ama televizyonda bir iki kere rastlayınca seviniyor. Sürekli arıyorum, görüşüyoruz. Yakın çevremden, taraflı tarafsız herkes Trabzon’dan arıyorlar. Sağolsun hepsi. Sürekli memnuniyetlerini dile getiriyorlar.

      “BİZ KARADENİZLİLER SEMPATİK OLURUZ”
      -Ankara’da sen pek bizim yöresel yemekleri yeme imkanı bulamıyorsun ama biz İstanbul’da senden daha şanslıyız bu konuda. O tadı bulduğum yerler var benim.

      Adresi alırım abi senden.

      -En basitinden anneme gittğim zaman bir hamsi tava, mısır ekmeği yiyorum ben.
      O zaman olay bitmiştir abi zaten. Bizim de annemiz yapıyor ama yurt dışında olduğu için ancak seneden seneye görüşebiliyoruz.

      -Futbolcu olarak maçlar, seyahatler, kamplar derken zaten bir aile özlemi çekilir. Ama sen bir de ailen yurt dışında olduğu ve yılda bir iki kez görebildiğin için ayrı bir özlem yaşıyorsun.
      En azından 30 yaşına kadar böyle yaşamak zorundasın. 30’a geldikten sonra bazı kararlar alabilirsin. Belki o takımda oynayıp o takımda bitirmek isteyebilirsin. 30’a kadar böyle artık. Çünkü su akarken doldurabildiğin kadar doldurmak gerekiyor. Sonuçta bundan başka yapacak bir işin yok. Yarın öbür gün ne olacağı da belli değil, bir sakatlık olabilir herşey bitebilir. Hayatını garanti altına almak için gurbet hayatı yaşamak zorundasın işte. Bu bayağı bir etkiliyor insanı. Her açıdan olumsuz etkileyebiliyor. Yeni bir çevreye gidiyorsun, yeni bir alışma dönemi, zor oluyor.

      -Ama Karadenizliler her gittikleri yerlerde kendilerini sevdirirler.
      Sempatik oluruz; doğru. Gerçekten buraya geldim, hiç yadırganmadan girdim aralarına.

      -Bizlere biraz fıkra gibi bakarlar.
      Doğru abi arasıra bombalarımız oluyor (Gülüyoruz)

      -Var mı bombaların?
      Var abi var. İdmanlarda yapıyorum sürekli. Lafla olsun, takılıyoruz birbirime, iyi oluyor. İdmanlarımız çok zevkli. Her idmana çıkarken baya bir zevk alıyorum, esprili gaçiyor. Kaybettiğimiz maçytan sonra bile hiç kimsenin suratı asık değil, önümüzdeki haftaya iyi bakıyoruz.

      -O zaman arkadaşlarından sana her an bir bomba gelebilir şeklinde bir bakış açısı var.
      Var abi var. Bir bomba oluyor, biri geliyor kim yapmış diyor, İbo diyorlar. (Gülüyor)

      MAÇTAN ÖNCE “SİMİTÇİ YOK MU” SORUSU
      -Şu bombalarından bir tanesini anlatasana...

      Geçen sene Ankaragücü maçına çıkıyoruz. Osman hoca toplantı yapıyor altta. Takımda o zaman çok iyi gitmiyor. Ankaragücü maçı bizim için çıkış maçı olacak yani. Hoca maçı düşünün, en iyi konsantreyi gösterin diyor. Ben sakatlıktan yeni çıktığım için yedeğim. Maç saat 14.00’de. Saat 10.30’da kahvaltı yaptık ama çok iyi yememiştim. Takım ısınmaya çıktı, içeri girdi. Ben bir acıktım. Arkadan arkadaşlar geliyor, Osman hoca önümde gidiyor. Artık açlıktan gözlerim kararmış durumda. Osman hocaya “Ya şurada hiç simit satan biri yok mu” dedim. Hoca döndü bana,”Oğlum ne diyorsun” dedi. “Hocam kusura bakma dedim”. Böyle bir bombamız var abi mesela. Çocuklar bayağı bir güldüler buna. Ama gerçekten çok acıkmıştım ya (Gülüyoruz)

      -İyi de hadi diyelim bir simitçi var kenarda. Şortun cebinde para var mı simit alacak.
      Yok, o da yok abi. Osman hocayı bile farketmedim.

      -İbrahim çok keyifli bir sohbetti, teşekkür ediyorum. Bu arada Recep kadar iyi bir performans gösterdin, yarım saat oldu.
      O senden kaynaklanıyor abi.
      Bordo Mavi...

      Yorum


      • Trabzonspor evinde KRAL
        01 Ekim 2008 / 11:13
        Turkcell Süper Lig'de ilk sırada yer alan Trabzonspor, sahasında başarılı sonuçlar alıyor.
        En son sahasındaki yenilgisini geçen sezonun 19. haftasında, bu sezon Hacettepe adını alan Gençlerbirliği Oftaş Spor karşısında 2-1'lik sonuçla yaşayan bordo-mavililer, bu karşılaşmanın ardından evinde yenilgi almadı.
        19 Ocak 2008'de oynanan söz konusu maçın ardından 250 günü aşkın bir süredir Hüseyin Avni Aker Stadı'nda yenilgi yüzü görmeyen bordo-mavililer, sahasında yaptığı 10 karşılaşmada 7 galibiyet, 3 beraberlik elde etti.
        Trabzonspor'un sahasında yaptığı son 10 maçta aldığı sonuçlar şöyle:
        Trabzonspor-Bursasspor...............: 2-1
        Trabzonspor-Manisaspor...............: 2-2
        Trabzonspor-Kasımpaşa................: 2-1
        Trabzonspor-Kayserispor..............: 2-1
        Trabzonspor-Denizlispor..............: 2-0
        Trabzonspor-Gençlerbirliği...........: 0-0
        Trabzonspor-Fenerbahçe...............: 2-0
        Bu sezon:
        Trabzonspor-Ankaraspor...............: 2-0
        Trabzonspor-Beşiktaş.................: 0-0
        Trabzonspor-Antalyaspor..............: 3-2
        Mustafa abimiz huzur içinde yatıyordur. Bu işi yapanlar bu insanlara çanak tutanlar bu işi aklayanlar bu işte sessiz kalanlar acaba onların yatacak yeri var mıdır?
        Trabzonspor 'eski' kaptanı

        Yorum


        • TS FABİANO'nun peşinde iddiası
          02 Ekim 2008 / 00:23
          Trabzonspor'un Sevilla'nın golcüsü Luis Fabiano'yu transfer girişimi başlattığı iddia edildi.




          Trabzonspor Luis Fabiano'nun peşinde iddiası
          Footballlife internet sitesinde yer alan habere göre, Trabzonspor İspanya'nın Sevilla takımında oynayan Luis Fabiano'yu transfer etmek için girişimlere başladı.
          İnternet sitesinin haberinde Trabzonspor 30 Eylül Pazartesi günü Sevilla takımının yetkilileri ile Luis Fernando'nun transferi ile ilgili olarak görüştüğü, Sevilla'nın bu futbolcunun transferi için Trabzonspor'dan 15 milyon Euro istediği , Trabzonspor'un ise Umut Bulut artı 5 milyon Euro tekliften başladığı, açıklamalarına yer verildi.
          Görüşmelerde büyük ilerleme sağlandığı tarafların anlaşması halinde transferin 3 ekim'de açıklanacağıda sitede verilen bilgiler arasında.



          Kaynak:

          Yorum


          • Yattara gerçekleri
            Yunus Emre Sel 2 Ekim 2008
            Yattara gerçekleri
            Trabzonspor’dan Katar’ın Al Sadd Kulübü’ne transfer olan Gineli futbolcu, son 5 ayda 17 kez gündem yarattı. Yıldız futbolcu, ilk 2 maçtaki oyunuyla alkışlandı, transfer dedikodularıyla hedef tahtası oldu.

            BORDO mavili takımda forma giydiği 5.5 yılda birçok kez kampa geç katılan, disiplinsiz hareketleriye ceza alan, eşini dövdüğü için mahkemelik olan, trafikte bir kişiyle kavga eden, eski teknik direktör Ziya Doğan’ın antrenmandan kovduğu İbrahima Yattara, giderken de gündem yarattı.

            Takımdan ayrı çalışacak

            Son 5 ayda yaptıklarıyla 17 kez gündemden düşmeyen Gineli yıldız, Türk vatandaşı olmak istemesi ve bu yılki ilk 2 maçtaki oyunuyla alkışlanırken, transfer dedikodularıyla da hedef tahtası oldu.

            Tüm yaptıklarına rağmen oynadığı maçlardaki klas hareketleri, top tekniği, sempatik tavırları, kısa sürede Türkçe’yi öğrenmesi ve yöreye özgü kültüre özen göstermesiyle taraftarların gönlünde taht kuran Yattara, Gürcü futbolcu Şota’yla birlikte Trabzonspor’un en çok yararlandığı yabancı oyuncu oldu. Bu sezon büyük umutlarla kurulan kadro yapısında Yattara’ya önemli yükümlülükler verilmesine rağmen takımdan ayrılışı ise camiada şok etkisi yarattı.

            Bu arada İbrahima Yattara’nın resmi sözleşme imzalanana kadar takımdan ayrı olarak çalışmalarını sürdüreceği açıklandı.
            "Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş." Alparslan Turkeş

            Yorum


            • İpten Yattara düştü...

              YATTARA, akıllı adam. Zaten futbolcu zekidir. Bundan evvelki yönetimle Yattara, top gibi oynadı. Teknik Direktörle de oynadı. Yalnız, öyle bir başkan geldi ki Yattara'ya, o Yattara, gündüzleri ve geceleri, gezdiği tozduğu yerlerde cirit atan adam buldu karşısında. Yani, Yattara'nın okuduğu kitabı yıllar önce, yalayıp yutmuş bir başkanla çalışmaya başladı.

              Kolay değil. Bir ipte iki cambaz olmazdı. İpten o düştü. Şimdi anlatıyor. Hikaye. Sadri Şener, iki yıldır ayrı ayrı Avrupa Kupası maçında atılan ve Trabzon'a büyük mali zarar veren Yattara'yı allayıp, pullayıp sattı. Bence doğru da yaptı. Yattara yatıp kalkıp, Sadri Şener'e dua etsin. Kendisi de iyi para alacak. Peki Trabzon'da kalsaydı. Bildiğim Ersun Yanal onu oynatmazdı. Çünkü Ersun Yanal, Hakan Şükür gibi biriyle aynı pozisyonlarda mücadele etti. O zaman Hakan, Ersun'u yedi. Ama, Ersun'un gözü açıldı. Bir daha o tufaya düşmez.

              erman toroglu
              "Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş." Alparslan Turkeş

              Yorum


              • Yattara'nın samimiyeti


                2.10.2008

                Bir futbolsever olarak, Yattara’nın Trabzonspor’da mutlaka kalması gerektiğini düşünenlerdeniz. Hiç önemli değil, antrenmana çıkmasın, milli takım kamplarından geç dönsün, sık sık sakatlansın, ligdeki ve Avrupa düzeyindeki kritik maçlarda futbol deyimiyle, “topu taça” atsın, yer almasın vsÖ Sezonda 3-4 maçta skora katkı sağlıyor, ya da skora katkı sağlamasa da kısa aralıklarla şov yapıyor ya bize yeter.
                “Fayda-maliyet” konusu, kurumu yönetenlerin, kulübün sahiplerinin yani üyelerin sorunu! Ancak onların da bizim gibi yani sadece futbolseverler gibi düşünmemelerini yadırgama hakkımız olmadığı gerçeğinin farkındayız. Dolayısıyla Yattara’nın gidişine ya da iddia edildiği gibi gönderilişine fayda-maliyet faktörünü dikkate alınca tepki gösterme lüksümüz kalmadığının da bilincindeyiz.
                Doğal olarak, 4 yılda, kolay bir ligde, kendi tabiriyle “laylaylom” yapıp kazanacağı 8 milyon Euro ile “Gine’nin yarısını satın alabilirim” düşüncesindeki Yattara’ya da saygı duyarız. Böyle bir ortamda, Yattara’nın basın toplantısında kendisini çok samimi bulmuştuk. Sevimli Türkçesiyle “Aile var, çocuk var, anne-baba var, çok para” sözünü söylerkenki yüz ifadesi hala hafızamızda.Gel gör ki; birkaç gün sonra “çark” etti Yattara. İlginçtir Antalyaspor maçının “esame” listesini geçiniz,” tribünlerde dahi “esamesinin okunmadığı” günün ertesine denk düştü bu çark ediş.
                Demek ki Yattara “yönetimin zorlamasıyla!” yaptığı ilk basın toplantısında samimi değilmiş. Peki son açıklamalarında samimi olduğuna inanmamızı bekleyecek kadar saf mı sanıyor bizleri bu Gineli?
                Geçelim.
                Asıl garibimize giden de ne oldu biliyor musunuz? “Yattara, antrenman için tesislere gitmiş de, alınmamış.” Allah Allah, hem de “Yattara antrenmana, üstelik bayramın ilk günü gitmiş de alınmamış.” Trabzonspor’un resmi sitesinde açıklandığı gibi kendisine antrenman için yer ve saat verildiği halde şovunu da yapmış bu çok antrenmansever sempatik kardeşimiz. Bunu boş verin de, “üzüm değil, bağcı meraklılarından” az da taraftar bulmaz mı bu mağduriyetine!
                Şu Trabzonspor’un yaptığına bakın ya!

                Ergun Ata eata@fanatik.com.tr
                En son antagonist tarafından düzenlendi; 02.10.2008, 11:42.
                "Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş." Alparslan Turkeş

                Yorum


                • TS FABİANO'nun peşinde iddiası
                  02 Ekim 2008 / 00:23
                  Trabzonspor'un Sevilla'nın golcüsü Luis Fabiano'yu transfer girişimi başlattığı iddia edildi.




                  Trabzonspor Luis Fabiano'nun peşinde iddiası
                  FootBallLife internet sitesinde yer alan habere göre, Trabzonspor İspanya'nın Sevilla takımında oynayan Luis Fabiano'yu transfer etmek için girişimlere başladı.
                  İnternet sitesinin haberinde Trabzonspor 30 Eylül Pazartesi günü Sevilla takımının yetkilileri ile Luis Fernando'nun transferi ile ilgili olarak görüştüğü, Sevilla'nın bu futbolcunun transferi için Trabzonspor'dan 15 milyon Euro istediği , Trabzonspor'un ise Umut Bulut artı 5 milyon Euro tekliften başladığı, açıklamalarına yer verildi.
                  Görüşmelerde büyük ilerleme sağlandığı tarafların anlaşması halinde transferin 3 ekim'de açıklanacağıda sitede verilen bilgiler arasında.


                  Kaynak:
                  Katranı dövmeyle olur mu şeker ?

                  Yorum


                  • Yattara Trabzon'da çalışıyor!
                    Katar'ın Al Sadd Kulübü ile prensipte anlaşan İbrahima Yattara, takımdan ayrı olarak çalışmalarını sürdürüyor.



                    Gineli oyuncu, Trabzonspor'a devredilen Haluk Ulusoy Kamp ve Eğitim Merkezi'nde yardımcı antrenör Recep Karatepe ve fizyoterapist Dursun Işık yönetiminde sabah bir antrenman yaptı.
                    Kulüp menajeri Caner Çuvalcıoğlu, Yattara'nın Katar kulübü ile prensipte anlaşma sağladığını belirterek, ''Çalışmalarını takımdan ayrı olarak sürdürüyor. Yarın Katar'da da resmi tatil. Cumartesi ve Pazar günü de burada tatil olduğu için transferi, ancak gelecek hafta resmiyet kazanabilir'' diye konuştu.

                    Haberturk
                    Büyük Takım Büyük Futbolcularla Olur !..
                    Real Madrid
                    Manchester United
                    twitter.com/TSerdarSx

                    Yorum


                    • İşte haftanın hakemleri

                      Turkcell Süper Lig'de 6. hafta maçlarını yönetecek hakemler açıklandı.

                      Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, haftanın maçlarında görev yapacak hakemler şunlar:

                      4 Ekim Cumartesi:
                      20.00 Ankaraspor-Sivasspor: Cüneyt Çakır
                      20.00 Konyaspor-Trabzonspor: Selçuk Dereli
                      20.00 Antalyaspor-Gaziantepspor: Taner Gizlenci

                      5 Ekim Pazar:
                      20.00 Eskişehirspor-Kocaelispor: Abdullah Yılmaz
                      18.00 Bursaspor-Galatasaray: Hüseyin Göçek
                      16.00 Denizlispor-Büyühşehir Belediyespor: Suat Arslanboğa
                      20.00 Ankaragücü-Gençlerbirliği: Özgüç Türkalp
                      21.00 Fenerbahçe-Kayserispor: Halis Özkahya

                      6 Ekim Pazartesi:
                      20.00 Beşiktaş-Hacettepespor: Tolga Özkalfa

                      Başka hiçbir yerde bulamayacağınız goller, en güçlü, hızlı, doğru haber, özel röportajlar, canlı sonuçlar, istatistikler, oyunlar 365 gün 24 saat beIN SPORTS'ta!

                      Yorum



                      • Alman 1. Ligi (Bundesliga) Takımlarından Werder Bremen'de Oynayan Mesut Özil, Spor Dergisi Kicker'in Okuyucuları Tarafından Eylül Ayının En İyi Futbolcusu Seçildi.
                        Alman 1. Ligi (Bundesliga) takımlarından Werder Bremen'de oynayan Mesut Özil, spor dergisi Kicker'in okuyucuları tarafından eylül ayının en iyi futbolcusu seçildi.
                        Mesut, bu konuda yapılan oylamada okuyucu oylarının yüzde 73,5'ini alarak ayın futbolcusu seçilirken, Bayer 04 Leverkusen'de oynayan Patrick Helmes yüzde 19,6 ile ikinci, TSG 1899 Hoffenheim'de forma giyen Vedad İbisevic de oyların yüzde 6,9'unu alarak üçüncü sırada yer aldı.
                        Bundesliga'da 48 kez forma giyen Mesut, bu sezon oynadığı karşılaşmalarda etkili ve güzel futboluyla adından çok söz ettirmeye başlamıştı.
                        " Hayatının anlamı senin bakış açında gizlidir. "

                        Yorum


                        • SEBAT MUTLU
                          Yozgatspor'u 1-0 mağlup eden Akçaabat Sebatspor'un teknik direktörü Mehmet Salih Gül, rakipleri karşısında önemli bir galibiyet aldıklarını söyledi.
                          Gül, Yimpaş Yozgatspor maçına mutlak galibiyet için hazırlandıklarını ve bu çalışmalarının karşılığını 3 puanla aldıklarını belirtti.
                          Futbolcularının maça iyi motive olduğunu da kaydeden Gül, ''Karşılaşmanın ilk dakikalarından itibaren golü arayan takım bizdik. İlk devre karşılaşma 3-0 veya 4-0 lehimize olabilirdi.
                          Golü attıktan sonra bu üstünlüğü koruma içgüdüsüyle hareket eden sporcularımız, ister istemez geri çekildi ve rakibe daha çok topla oynama imkanı verdiler. Sonuçta gülen taraf biz olduk ve son üç haftada oynadığımız oyunun karşılığını bu hafta almış olduk'' diye konuştu.

                          haber61.net
                          Yeterki ONUR'suz
                          olmasın
                          aŞk
                          !

                          Yorum


                          • Arap sermayesi bu kez Trabzonspor’u kurtardı..!

                            Yönetimin yaptığı en iyi işlerden biri (Zamanlama hatası ve bilgi dezenformasyonuna rağmen)Yattara’yı elden çıkartmaktır. Evet, göze hoş gelen seyirciyi büyüleyen, eleştirmenleri konu bulmakta yaşadıkları zorluktan kurtaran ve rakip takım taraftarlarının da izlemek için stada geldiği özel yeteneklerle donatılmış bir oyuncu Yönetim Yattara’yı elde tutmak için değil elden çıkartmak için fahiş fiyat ödedi kendisine. Bunu yaparken de kulübün kazançlı çıkması için gelebilecek olan teklifleri değerlendirdi. Hatta ve hatta kamuoyundan gelebilecek olan tepkilerin önüne geçmek için Yattara’nın eline yazılı kâğıdı vererek “gitmek istiyorum” açıklamasını yapmasını da organize etti. Hiç kimse yönetimin bu atraksiyonlarını yadırgamamalı aksine desteklemelidir. Ama paragöz, çirkef veya gitmek için oynamadı diyerek yıllarca hizmet eden oyuncuyu sırf kamuoyu baskısından kurtulmak için topun ağzına koymak doğru değil. Yönetim ekonomik sıkıntının aşılması için satıldı deme cesareti göstermeliydi. Yattara Trabzonspor’a geldikten sonra kaç maç çevirmiştir? Kaç gol atmış kaç asist yapmıştır? Yaklaşık 5 sezon Trabzonspor forması giydi. Trabzonspor yıllar itibariyle ortalama 40 maçtan 200 maç oynadı. Hangilerinde Yattara’nın imzası var? İki elin parmakları kadar sayabilir misiniz bana? Peki, bu maçların hangileri büyük takımlara karşı veya Avrupa kupalarında bilir misiniz? Yattara’nın satılması gerektiğini azılı savunanlardan biriyim. Yattara takım oyununda olmayan bireysel oyunda izlenmesi keyif veren ama sonuç üretmeyen bir yıldız! O nedenle Yattara’nın satılmasına karşı çıkanlar büyük bir ihanet içindedir. Bu satış ve elde edilen gelir Trabzonspor’u ekonomik olarak düştüğü krizden geçici de olsa çıkarmıştır.! Daha açık ifadeyle aylar önce hükümetin yabancı sermaye girişiyle ekonomiyi rahatlatmak için başlattığı Arap sermayesi bu kez Trabzonspor’un imdadına yetişti. Umarım yönetim bundan sonra ciddi hatalara devam etmez. Artık dere de bitti kumda bitti ve ne Gökdeniz ne de Yattara kaldı..!

                            Hacısalihoğlu’nun hiç mi artısı yok?

                            Hayrettin Hacısalihoğlu. Nam-ı değer gölge başkan. Tıpkı bizim gibi. Ortak noktamız bu aralar belki de sadece bu.!Gölge! Diğer konularda ve icraatlarında en ağır eleştiriyi yapıyoruz. O nedenle de farklı kulvarlarda gölgelik yapıyoruz. Seçim sürecinin her aşamasını yakından takip ettiğim için Hayrettin beyin çektiği sıkıntıyı bilenlerdenim. Neyse o kadar geri gitmeyelim. Kendisine destek ve oy verdiğimizi de vurgulayıp asıl konumuza girelim. Hayrettin bey ne pahasına olursa olsun mevcut yönetimde kalıp görevinin başında hizmete devam etmeli. Hem de bizim acımasız eleştirilerimize rağmen. Çünkü biz Trabzonspor’un dolayısıyla da yönetimin başarılı olmasını istiyoruz. Biliyoruz ki şehrin ayakta kalmasını, sosyalleşmesini, ekonomisini ve travmasını hafifleten Trabzonspor’dur. Haftalardır Hayrettin beyin icraatlarını masaya yatırıyor eleştirilerimizi sıralıyoruz. Dikkat edin özel yaşamını ya da kişiliğini değil sadece icraatlarını eleştiriyoruz. Ne adına. Kamuoyu adına..! Ama Hayrettin Bey bu eleştirilerden memnun kalmayıp bize göndermelerde bulunuyor. Ne adına..! Kendi adına..! Aradaki fark da bu..! Kim ne derse desin ortak dostlarımız üzülse dahi yazmaya devam edeceğim. Ben hayatımı doğruları yazarak kazanıyorum. Yalan ve toplumu yanlış yönlendirmek birileri gibi bizim kitabımızda yok..! Buna rağmen hiç mi doğru uygulama yok diye bir soru yöneltebilirsiniz? Olmaz mı? Evvela şunu belirteyim ekonomik olarak yüksek meblağlar (Bize göre çok fazla ödeme yapıldı) ödeseler de transferi yüzde 60 doğru yaptılar. Bu çok önemli bir yüzde.! Camia içerisinde birleştirici hamleleri doğru zamanda yapıp Trabzonspor’un yeni bir tartışma içine çekilmesine izin vermediler. İlk planda yaptıkları açıklamalarla taraftarı büyük beklenti peşinde hayalleriyle baş başa bırakmadılar. Şu ana kadar paraları takır takır ödeyerek iyi iş çıkarttılar. Stat ve kombine satışlarında sınıfı geçtiler. Yeni gelir (Telekom ve HES’ önemli buluyorum. Geliri olan icraatları desteklemek her Trabzonsporlunun asli görevi olmalı) kaynağı oluşturmada ve eski anlaşmaları zamlandırma konusundaki gayretleri de gelecek adına iyimser olarak not edildi. Yanlışları eleştirirken doğruları da yazma görevimizi yapıyoruz ve kamuoyunun sağlıklı bilgilenmesi için azami gayret gösteriyoruz. Umarım Sayın Hacısalihoğlu’da kişisel ihtiraslarını bir yana bırakıp eleştirilerimizden Trabzonspor adına faydalı olanlarını alır ve başarıya yelken açar..

                            Gölge KALEM..
                            Büyük Takım Büyük Futbolcularla Olur !..
                            Real Madrid
                            Manchester United
                            twitter.com/TSerdarSx

                            Yorum


                            • Trabzon'da coşkulu bayramlaşma
                              Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Trabzonspor'un bu sezon ki hedefinin, zirvedeki en iyi yerlerden birine yerleşmek olduğunu söyledi.
                              Bordo-mavili kulüpte bayramlaşma töreni Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Yurt dışında bulunan kulüp başkanı Sadri Şener'in katılmadığı bayramlaşma töreninde Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu, futbol ve basketbol takımı, Trabzon Karadenizspor futbol takımı, bordo-mavili kulübün eski yöneticileri ve taraftarlar katıldı.

                              Kulüp asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, törende yaptığı açıklamada, zirvede olmalarının bayramlaşma törenine de olumlu yansıdığını ifade ederek, ''Trabzonspor camiasının böyle anlamlı bir günde bir arada olması çok güzel. İddialı ve zirvede olan konumumuz bugünkü bayramlaşmayı daha anlamlı kılıyor. Oldukça fazla katılımlı bir bayramlaşma töreni oldu. Sezon sonunda katılımı çok daha fazla olan taraftar ve camiadan insanların bir araya geldiği kutlamayı inşallah bir arada yaşarız'' dedi.

                              Hacısalihoğlu, Konyaspor ile hafta sonunda yapacakları karşılaşmaya ilişkin olarak ise ''Her takım kendi evinde iddialı oluyor. Ancak Trabzonspor'un bu sezon ki hedefi, zirvedeki en iyi yerlerden birine yerleşmek. O nedenle bütün maçlarımıza kazanmak için çıkıyoruz. Futbolcularımız, taraftarlar ve yönetimde bu inançta. Bu maçı da aynı anlayışla oynayacağız. Sonucun arzu ettiğimiz şekilde olacağını umuyoruz. İstanbul, Ankara dışındaki tüm deplasmanlara özel uçakla gidiyoruz ve uçakta bir çok taraftar da yer alıyor. Bu çok güzel bir şey'' diye konuştu.

                              Katar'ın Al Sadd Kulübü ile prensipte anlaşmaya varan Yattara konusunun birçok kez konuşulduğunu ifade eden Hacısalihoğlu, şunları kaydetti:

                              ''Gerekli şeyler, yetkililer tarafından birçok kez söyledi. Bundan sonrası dedikodu oluyor. Herkes her şeyi biliyor. O nedenle bu konuda spekülasyon yaparak bu konuyu gündeme getirmek yararlı değil. Bizim için şu anda önemli olan Konyaspor ve Galatasaray maçları. Taraftarlarımızdan beklentimiz takıma yönelmeleri. Her transfer, bedeli ödenmediği sürece kesin değil. Bu konuda da bir açık kapı vardır. Ancak zayıf bir ihtimaldir. Şayet öyle bir olay gerçekleşirse o günkü şartlarda durum değerlendirmesi yapar, Trabzonspor'un menfaatleri neyi gerektiriyorsa ona göre davranırız.''



                              02.10.2008
                              Kaynak : AA
                              yaşamım buymuş meğer... sufle vermek ve unutulmak. madam! christian bir akşam balkonda sizinle konuşmuştu, hatırlar mısınız? tüm yaşamım bu... ben karanlık bir köşeye çekilmiş gizlenirken, başkaları şöhretin busesini topluyordu. ve son nefesimde şunu söylüyorum. "moliere bir dahiyse, christian da güzeldi..."Cyrano De Bergerac

                              Yorum


                              • Trabzonspor, sahasında geçtiğimiz sezon başlattığı yenilmezlik serisini bu sezon da sürdürüyor.

                                Evinde en son 2008-2009’un 19. haftasında Oftaş’a kaybeden Bordo-Mavililer, o dönemde Trabzon’da başka yenilgi tatmadı. 7 maçlık seride 2 beraberlik 5 galibiyet alan Karadeniz temsilcisi, bu sezon Avni Aker’de oynadığı 3 maçta 2 zafer elde etti. Trabzonspor, Ankaraspor’u 2-0, Antalya’yı 3-2 yenerken, Beşiktaş ile golsüz berabere kalmıştı.
                                Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
                                As Roma
                                Francesco Totti "10"
                                Twitter:cemtotti61

                                Yorum

                                Yükleniyor...
                                X