Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Ziya Doğan röportajı...



    "ŞARTLAR NEYİ GEREKTİRİYORSA..."
    -Ziya hocam, ben de Karadenizliyim siz de Karadenizlisiniz. Karadeniz insanının tipik özellikleri vardır. Karadeniz’in hırçın dalgalarını biz de yaşarız ve yansıtırız. Siz Karadeniz’in tipik özelliklerini yaşıyor musunuz?
    Ben bu konuda yorum yapamam, insanların yorumu çok önemli. İnsan bir tek kendini göremez, dışarıdan bakan göz daha iyi anlar.
    -Peki hiç özeleştiri yapıyor musunuz?
    Çooook.
    -Özeleştiri yaparken, davranışlarınızı, düşüncelerinizi, yapınızı, hareketlerinizi değerlendiriyor musunuz?
    İnanın özeleştiri sadece düşüncelerle uyguladığım şeylerle. Ama kendi hareketlerimle ilgili bir özeleştiri yapmıyorum. Çünkü insanın onu kontrol etmesi zor. O anda şartlar neyi gerektiriyorsa, o şekil davranıyorsunuz.
    “ANLAMADIĞI KONUDA ELEŞTİRİ YAPANLARA KIZIYORUM”
    -Dışarıdan size eleştiri gelir mi ve siz bunları kabul eder misiniz?
    Mantıklı eleştiriler gelse çok rahatlıkla kabul ederim. Ama mantıksız, gerçek dışı şeyler yaptıkları zaman onlara inanmıyorum. Onları ölçü olarak da kabul etmiyorum. Çünkü bazen insanlar okuduğunu anlamıyor, dinlediğini anlamıyor, ama o anlamadığı konuda eleştiri yapıyor, o zaman onlara da kızıyorum. Ama çok saygın, akıllı başlı insanların yapmış olduğu eleştirilerden de çok şeyler alabilir mi, o düşünceyle hareket ediyorum.
    “NORMAL HAYATIMDA ELEŞTİRİ ALMAM”
    -Ben bunu sadece mesleki anlamda sormadım. Ziya Doğan profili olarak...
    Normal hayatta eleştiri almıyorum. Normal hayatta nasıl davranılacağını gayet iyi biliyorum. İnsanları çok seviyorum. İnsanlara hata yapmıyorum ve inanın normal günlük yaşamda futbolun dışındaki davranışlarda mutlaka çok insanların saygısını kazanıyorum, onun farkındayım. Ama futbolda insanlar bazen mutlu olmayabilirler, çünkü herkesin kendine göre prensipleri, kendine göre ilkeleri var. Bu ilkeler bazılarını rahatsız eder o konuda eleştiriler alırsam ben de onların içinden olumluları alırım, olumsuzları da fazla önemsemem.


    “EN HIRÇIN ANIMDA BİLE SAĞLIKLI DÜŞÜNEBİLİRİM”

    -Hırslı bir insan mısınız?
    Her insanda hırs vardır.
    -Had safhada hırslı mısınız?
    Tabii ki kaybetmeyi sevmiyorum. Bir işi yaparsam, tam idealini yapmayı isterim. Onun gereklerini yerine getirmek isterim. O anlamda herşeyi sahada oyuncularımın vermesini isterim. Ben kendi varını ortaya koyan biriyim. Sonuçta kazanmak için herşeyi yaparsın ama kaybettiğin zaman vicdanen de rahat olursun.
    -Hırçın mıdır Ziya Doğan?
    Yok, aslında uysalımdır. Ama sporun içerisinde mücadele gücümden hırslı diyebilirler. Ama herşeyi bilebilen, en hırçın zamanımda bile çok sağlıklı düşünebilen biriyim.
    “KAYTARMAYA MÜSADE ETMEM”
    -İdmanlarda çok hareketli, aktif, sürekli uyaran bir Ziya Doğan görüyorum. Bu gözlemlerim antrenmanda, maçta değil...
    Antrenman maçın kopyasıdır. Bazı eksiklikleri tam manasıyla giderilmiş takımlarda o kadar bağırmayabilirim. Ama bizim bazı eksiklerimiz var. Bu eksikleri, özellikle oyun anlayışıyla ilgili eksikliklerimizi, otomatik hale getirmek istiyoruz. Özellikle top rakipteyken... Çünkü top rakipteyken otomatik hale getiremezsin, orada insiyatif futbolcudadır. Ama bunların yapılmadığı ve hatalar yapıldığında onu görmezden geldiğin anda da bir şeyleri dört dörtlük oturtamazsın. O anlamda idmanlarda hemen hemen gördüğünüz gibiyimdir, aktifimdir. Herşeyin ideal olmasını isterim sahada, hiç kimsenin kaytarmasına müsaade etmem. En küçük bir kaytarmada da işte o elimde olmayan sebeplerle uyarıyı yaparım.
    -Ziya Doğan hiç kaytardı mı hayatta?
    Hiç kaytarmadım. Mesleki anlamda bakarsan kaytarmadım. Özel hayatımda bakarsan; bugün de bazen kendime zaman ayırayım, dinleneyim diyebilirim. Ama futbol hayatında inan kaytarmadım.
    “MALATYASPOR BİR TESADÜFTÜ.. AMA NASIL TESADÜF?"
    -Ziya Doğan hayatta tesadüfen bir yerlere geldi mi?
    Anlamı çok değişik bunun. Aslında Ziya Doğan’ın tesadüfen bir yerlere gelmemesi lazım ama Türkiye’nin bugünkü şartlarında tesadüfen bir yere gelmiş.
    -İyi bir yere mi gelmiş, yoksa hedeflediği yere gelememiş mi?
    Yani şu anda iyi yerdeyim ama çok daha iyi yerde olabilirim. Biraz önce sorduğunuz sorunun cevabını tam manasıyla vereyim. Yani niye tesadüf? Aslında tesadüf, ülkenin şartları tesadüf. Ziya Doğan hiçbir zaman, hirbir şekilde, bir işe, bir takıma talip olmadı. Yani düşünün, şöyle tesadüf oldu teknik direktörlüğüm. Ben tesadüf diyorum, hiç kimsenin kabul etmediği bir takımı kabul ettim.
    -Hangi takımdı hocam?
    Malatyaspor’du. Düştü gözüyle bakılıyordu. O dönemlerde Malatyaspor ortalarda bir takım olsaydı, belki bize sıra gelmezdi. Çünkü biliyorsun bu işleri kovalayanlar fazlasıyla var. Ben kovalamadığım için bana şans gelmezdi. Onun için de kimsenin kabul etmediği bir görevi kabul ettiğimden dolayı tesadüf çıktım piyasaya. Yoksa o şans doğmayabilirdi. O şans olmayabilirdi. Çok dikkat et.
    -Burada çok ilginç bir nüans var. Malatyaspor’dan teklif geldiğinde üzülmediniz mi hocam? Çünkü kimsenin kabul etmediği bir takım, düştü gözüyle bakılıyor, en son çare “Ziya Hoca gel” deniyor. Bu acı birşey.
    Yok acı değil. Yani bir yerde kendimi ispatlamak için bir yerden başlamam lazımdı. Bugün Bülent Korkmaz da aynı şartlarda başladı. Durup bir kenarda beklemektense, bir yerden başlamak çok daha doğru. Bir risk almak lazım hayatta. Gerçi ben İstanbulspor’da bir dönem teknik direktörlük yapmıştım. Daha sonra Beşiktaş’ta yardımcı hocalık yapmıştım. Ama tam manasıyla kendimi ispatlayamamıştım. Bir fırsat lazımdı. Kendime güvendim, futbol takımına çok şey vereceğime inandım, sonuçta da o teklife sıcak baktım. O gün o teklifi kabul etmesem belki başka teklifler gelmeyecekti. İşte tesadüf derken, oradan tesadüf. Tesadüfen ve kimsenin ümidi olmayan bir takım ve Ziya Doğan orada gelen bu tesadüfü çok iyi değerlendirdi; ama ondan sonra da bir çıkış yaptı.
    “TÜRKİYE’DE ÇOK DEĞERLİ TEKNİK ADAMLAR ŞANS BULAMADI”
    -Buradaki tesadüfün anlamı negatif değil.
    Evet, evet. Türkiye’nin şartları. Türkiye’nin şartlarında belki Malatyaspor iyi konumda olsa bize fırsat, bize teklif gelmeyebilirdi. Çünkü Türkiye’de teknik direktörleri kimse araştırıp, şu teknik direktörün şu özellikleri var demiyorlar. Birilerini mutlu etmek için başlangıçta bir şeyler yapılıyor Türkiye’de. Bakın sezon başları hatıra binayen kulüplerde teknik direktörler olur ama 4-5 maç sonra başlarlar gerçekten istedikleri teknik direktörlere dönmeye. Bu bizim suçumuz değil, bu ülkede çok daha başkalarını incitmek istemiyorum ama her meslekte bazı eksiklikler var, bizim meslekte de var. Bizim meslektaşlarımızda da var. Her meslekte olduğu gibi. Bizim mesleğimizde de çok kaliteli teknik adamlar da var. İşte burada yavaş yavaş iyiler, doğrular, yanlışlar ortaya çıkacak. Zaman içerisinde çok daha kaliteli teknik adamlar gelecek diye düşünüyorum. Ben iddia ediyorum bugün çok değerli arkadaşlarımızın teknik direktör özellikleri, antrenör özellikleri çok fazla olan arkadaşlarımız, benim gibi şans bulamamış olabilirler. Biz o zaman Malatyaspor’un teklifine çok sıcak baktık, o bir yerde bizim çıkışımızı sağladı. Ama bizlerden çok daha yetenekli arkadaşlarımız o şansı bulamadı. O kadar değerler var ki ülkede, o değerleri kimse arayıp bulmak istemiyor. Hazırcılara daha çok değer veriyorlar.
    -Anlık yaşayan bir toplum muyuz?
    Kesin. Günübirlik.

    “İNANMADIĞIN HOCAYA GÖREV VERMEYECEKSİN”
    -Peki o zaman bu bağlamda şunu sormak istiyorum. Bir teknik adam takım maçı kazandığı zaman kral, kaybettiği zaman en fazla olumsuz eleştiriyi alan kişi oluyor.
    Evet. Maçın skoruna göre. En güzel en rahat eleştireceğin bir meslek.
    -Takımda futbolcuların hepsi gönderilemeyeceğine göre hep teknik adam gönderilir...
    Ama bu ülkede bence teknik direktörlerin sorunu değil bu. Bu, takımların sorunu.
    -Yönetim anlayışları...
    Yönetimlerin sorunu. Başlangıçta inanacaksın, inanmıyorsan görev vermeyeceksin, inanıp başa getirdiğin insanla da uzun yıllar çalışacaksın. O zaman başarı gelir. Bugün Avrupa’daki meslektaşlarımıza bakın. İstikrar başarıyı yakalar. Demek ki biz bu konuda geride kaldık. Çünkü Türkiye’de kolayı var. 4 tane maç kaybettiğin zaman, gerek medyayı gerek taraftarı susturmanın en güzel yolu teknik direktörü göndererek yeni bir hava arayışına girmektir. Bunlar da Türkiye’nin şartları.
    -“Teknik direktörün arkasındayız” deriz...
    O zaman tehlike başlamıştır.

    “TRABZONSPOR ÖRNEK OLDU”
    -Sonra iteriz. Ama futbol bir sevgi, futbol bir aşk. Bu sene Trabzonspor - Ziya Doğan aşkında değişik enstanteneler yaşıyoruz. 6-7 hafta kaybeden bir Trabzonspor’un teknik direktörü olan Ziya Doğan, yönetim tarafından gönderilmedi. Arkanızda olduklarını, hiç olmazsa bugüne kadar arkanızda olduklarını gösterdiler.
    Daha önce benim demeçlerimi dinlediyeseniz Türkiye’de son yıllarda belki bir örnek oldu Trabzonspor. Bana inandı ve sonuna kadar da yanımda oldu. Ben bir basın toplantısında “Teknik adamlar Türkiye’de başarısız olduğu zaman yalnızdır, yalnız kalır, özellikle tek başına kalır.” dedim. Ama ben bunu Trabzonspor’da yaşamadım. Bizi yalnız bırakmadılar ve Yönetim Kurulu da o konuda istikrardan yana tavır aldı, bu bir gelişmeydi. İşte ben onun için diyorum ki 2. yarı çok başarılı olamamız lazım. Belki Türkiye’de, gerçi daha önce Galatasaray bunu yaptı, Fatih Terim’in çok başarısız olduğu dönemde aynı şekilde arkasında durdu ve sonra 4 yıl şampiyon oldu. Sonrasında da UEFA Kupası’nı aldı. Şimdi ben demek ki burada şanslılardan bir tanesiyim. Sağduyulu bir Yönetim Kurulu’na sahibiz ve burada taraftar da bize çok destek oldu inanın. Belki kredimiz onların gözünde çok fazlaydı, sağolsunlar. Çünkü daha önceki yıllarda çok önemli, yani 27 maçın 24’ünü kazanmış takımın teknik direktörüydüm. Oradaki kredimi ve benim çalışma şartlarımı, çalışma ortamımı ve özverimi görmüş olabilirler, bundan dolayı da olumlu bir şekilde taktir ettiler bizi. Biz de iyi sonuçlar almaya devam ederek bu güvene layık olmaya çalışacağız.
    “TÜRKİYE, DÜNYA’YA AYAK UYDURUYOR”
    -Türkiye’nin yapısında teknik direktör yalnız adam.
    Evet.
    -Peki yalnız adam olmamak nasıl bir duygu?
    Çok sevindirici tabii. Türkiye’de alışılagelmişin dışında bir yakınlık, bir ilgi ve güven var.
    -Avrupa’da olduğıu gibi.
    Evet.
    -Trabzonspor, “Türkiye’nin Avrupası” mı oluyor bu durumda?
    Şimdi bunu şu şekilde yorarım. Türkiye de artık dünyaya ayak uyduruyor. Artık yavaş yavaş kafalar değişiyor, bu onun bir belirtisi.
    “BİZİM UĞRAŞTIKLARIMIZLA AVRUPA’DAKİ HOCALAR UĞRAŞMIYOR”
    -Kafalar değişiyor. Futbol mantalitesinde bu kafaları değiştiren teknik direktör olarak tek olduğunuza mı inanıyorsunuz yoksa sizin gibi düşünenler var mı?
    Bizim gibi teknik direktörler çok var. Hatta hiç görev alamamış çok değerli insanlar var. Yani Türkiye’de yönetimlerin o konuda kendilerini geliştirmesi lazım. Her teknik direktör istikrardan yana düşünür. Futbol takımını oluşturmak, verim almak öyle kısa bir süre içersinde olmuyor. Çünkü teknik direktör, bir oyuncuyla bir kademeyle aylarca uğraşıyor. Avrupa’daki hocaların bir avantajı daha var. Altyapısı oluşmuş oyuncularla çalışıyorlar.


    -Bu, Türkiye adına bir tezat.
    Tabii. Siz şimdi alın inceleyin Avrupa’daki takımları, iskeletini hiç bozmuş mu? Ben Malatyaspor’dan ayrıldım gittim, 2 sene içinde 3 tane oyuncu kalmış. Trabzonspor’dan gittim geldim, 3 tane oyuncu kalmış. Bu çok kolay değil.
    “ENAYİ YERİNE KONMAYA TEPKİM SERT OLUR”
    -Ziya Doğan yapı olarak muhalefet midir, isyankar mıdır, tepkili midir? Hataya nasıl tepki gösterir?
    Kasıtlı olmadığı sürece, yanlışı kabul ederim. Niyet çok önemli. Art niyetli, kasıtlı harekete tepkiliyimdir. Ama insanoğlu hata yapar. Bunu bilinçsizce yaparsa, ona hiçbir zaman kızmam. Ama art niyetliyse; kurnazlık yaparak, uyanıklık yaparak, karşısındaki insanı enayi yerine koyuyorsa ona tepkim sert olur.
    -Siz hiç kurnazlık yaptınız mı?
    Teknik direktörlük kurnazlıktır, o ayrı. Kurnazlık yaptım mı yani, akıllı oldum, akıllı davrandım. Kurnazlık yaparak birilerini bir hataya zorlamadım. Kurnazlığı akıllı kullanıp olumlu bir şey çıkartmak istiyorsan, uyanık olmak akıllı olmaksa kurnazlık, o anlamda bakarsan tabii ki her teknik direktör öyle davranır. Ama kurnazlığı, birilerini bir şekilde alt etmek için, onu hataya zorlamak için yapıyorsa, onu hayatımda hiç yapmadım. O art niyete müsade etmem.
    -Ziya Doğan’ın hatası var mı?
    Bilerek hata yapmam.
    -Pişmanlıklarınız var mı?
    Pişmanlığım... Yani ben biraz hassas insanım.
    -Duygusal mısınız?
    Duygusalımdır. İnsanlara çok nezaketli davranırım. Asla bilerek hata yapmam. Bilerek hata yapmadığım için de hata yapsam bile çok önemsemem çünkü niyetim önemli. Ben öyle yapmak istedim ama niyetim buydu hata oldu, bunu da çok açık söylerim.
    -Dışarıdan bakıldığı zaman Ziya Doğan sert bir kimlik sergiliyor.
    Olabilir, çünkü mesleğimizde eğer işine sadıksan işini aksatan birşeyler olursa sert olman lazım. Eğer yumuşak bir üslupla yaklaşıp oradan verim alamıyorsan insanların anladığı tarzda olmak zorundasın. Her insanın anladığı bir tarz vardır. Bazı oyuncular vardır hep bravo derim. Çünkü ne dersen taktik olarak hep onu yapmaya çalışıyor. Yani bunu Gençlerbirliği takımında yaşadım. Filip diye bir oyuncumuz vardı, ilk gittiğimde futbolculara her dakika bağırıyorum, kızıyorum, önce tabii beni tanıyana kadar zorlandılar. Birgün bir toplantıda “Arkadaşlar, taktik anlamda bir şey anlatıyorum, ben size kızıyorum ve alındığınızı görüyorum. Ama Filip’e sorabilirsiniz ben ona hiç bağırdım mı? Bir kere tarif ettim herşeyi aynen yapıyor, hep bravo dedim. Siz de herşeyi çabuk kavrayın size de hep bravo diyeyim, kızmayayım” dedim.
    -Lütfen şu ana kadar size yönelttiğim soruları şöyle bir aklınızdan geçirin. Çünkü sorumla çok alakalı bu istediğim.
    Sizinle daha önce bir söyleşi yapmıştık, çok olumlu, ağzımdan çıkan herşeyin anlamını tam olarak anlayarak yazdığınız için teşekkür ediyorum. Onun için bu 2. kez konuşmam da... Daha önceki röportajınızı harfiyen ve anlamına uygun bir şekilde yaptığınız için seve seve konuşuyorum. Herşeyi sorabilirsiniz, herşeyi söyleyebilirim. Ama bir şey var bazı şeyleri yaşıyorum, konuştuğum insanlar biraz sonra o konuya geleceğiz, yaptığım bir basın toplantısında konuyu çarpıtan insanlar var, başka anlamlara getiriyorlar. Biz de onlara karşı tedbirli davranıyoruz.
    “TRABZON İLE YILDIZIMIZ BARIŞTI”
    -Lütfen şu ana kadar size yönelttiğim soruları şöyle bir aklınızdan geçirin dedim ya sorum şu Ziya hocam: Ziya Doğan kimliği, ruhu, yapısı, yüreği, beyni Trabzonspor kimliğiyle, yapısıyla ne kadar örtüşüyor?
    Trabzon’da mutluyum bir kere. İnsanlar futbolu iyi anlıyor. Tüm eleştirilerin en üst seviyeye çıktığı dönemde halkın bize karşı olan ilgisi alakası ve güveni hiç sarsılmadı. Bu bir teknik direktör için gurur verici bir olay. O dediğiniz dönemde 7 tane maçı üstüste kazanamadık. O dönemde bile inan Ziya Doğan’a güven fazlasıyla vardı. O anlamda çok şey yaptık yani yıldızımız barıştı Trabzon ile. Benim de 8 yaşında İstanbul’a gitmeme rağmen yöremden kopmamam, oradaki köylülerimle, halkın içinde beraber olmamın burada onları anlamam açısından bana çok önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Çünkü insan ayırt etmem, insanların hepsini severim. Biraz önce söylediğim gibi, sevmediğim insan tarzları vardır. Bunu da net olarak yüzlerine söylerim. Yanlışlarını ve sevmediğimi de çok rahatlıkla söylerim. Onun için burada ben mutluyum.
    “TRABZON’DA GÖREV YAPMAK DAHA ZOR”
    -Trabzonspor’daki genel sıkıntıları biliyorsunuz. Bunları birinci derecede tespit etmesi gereken kişi sizsiniz. Sorunların çözümünü üretmesi gereken kişi sizsiniz. Tabii ki Yönetim Kurulu’nun desteğiyle çünkü onların desteğine ihtiyacınız var. Ama bugün 23 yıldır özlemle yaşayan bir Trabzonspor camiası var. Hani bir anlamda “Vur kır parçala nasıl yaparsan yap şampiyon olalım” diyen bir camia var. Ve Türkiye’deki diğer takımlardan çok farklı bir kültür burası. 210 bin merkez nüfusu olan Trabzon şehrinin bir takımı buranın ekonomik yapısı hiçbir şekilde bir İstanbul ile bir Bursa ile kıyaslanamayacak kadar az. Dolayısıyla burada görev yapmak diğer kulüplerde görev yapmaktan, şehirlerin yapısı itibariylede daha da bir zor. Herhalde Trabzonspor’daki sıkıntıları pozitife çevirmek, bunları ortadan kaldırmak için bunları da düşünüyorsunuz değil mi?
    Kesinlikle.
    “TRABZON HALKI VE MEDYASI ÇOK ŞARTLANDIRILIYOR”
    -Teknik direktörlük sadece Trabzonspor’da 4-4-2 mi yoksa 3-5-2 mi oynayalım, rakibe karşı nasıl pozisyonlar üretelim vs. vs. değil.
    Tabii burada yaşamın bir parçası Trabzonspor. İnsanlar çok şartlanıyor. Tabii ki 23 yıl şampiyon olunamıyorsa bu 1 günde gelişen bir olay değil. Yıllara dayalı bir özlem var.. 1996 yılında şanssız bir şekilde şampiyonluğu kaybettikten sonra bir moral çöküntüsü içerisine girdi Trabzonspor. Ondan sonra da her sene işte bu ilgi alaka karşısında Trabzon’da yeniden bir yapılanma dört dörtlük olmadı. Bugün Ajax takımına bakıyorsunuz zaman zaman Hollanda’da önce bir iskelet oluşturuyor, bu 3-4 sene bir süreç alıyor, ondan sonra da bir bakıyorsunuz Avrupa kupalarında piyasaya çıkıyor. Bunu yıllardır uyuguluyor. Ama Türkiye’de insanlar çok sabırsız hele Trabzonspor 6 kez şampiyon olduktan sonra hep çıta yüksek. Çıta yüksek olduğu için de her sezon başı transferde ne yapıp ne edip şampiyon olma parolasıyla giriyor. Çok şartlandırıyor halkını, medyasını.
    -Bu şartlandırma hataları mı doğuruyor?
    Kesinlikle çok şartlandırmamak lazım. O günün şartlarında bazen insanlar kalkıp diyebilmeli ki biraz zamana ihtiyacımız var, bu zaman içerisinde efsane Trabzonspor tekrar gelecektir. Ama bunu demeye kimse cesaret edemiyor. Çünkü kamuoyu onu kabul etmiyor. Onun için de burada herşeyi ince eleyip sık dokuyup çok doğru kararlar verip hata yapmamak gerekiyor. Bu da bir kere yönetim, futbolcu ve teknik adanmlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Bu nasıl da 2 tane aldığın kötü sonuçtan sonra tamamen insanlar hayal kırıklığına uğruyor. Futbolcu bu baskıyı kaldıramıyor sonuçta bu süre zarfında da çalkantılar oluyor. Bu çalkantılar da tüm camiayı olumsuz yönde etkiliyor. Bunun sebepleri bu. Yoksa Trabzonspor benim geldiğim dönemde de şampiyon olabilirdi. Ben bıraktıktan sonra Şenol Hoca zamanında şampiyonluğa çok yakındı. İkisinde de Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme oynamaya hak kazandı. Bu şartlarda yine yaklaştı.
    -Peki Trabzonspor bu baskıyı bu sene üzerinden attı mı?
    Mümkün değil, nasıl atacak.
    -Atıyor mu?
    İşte biraz önce dedik ki zaman. Bunu atmak da bir anda olmuyor.
    “HAKEMLER 9-10 PUANIMIZI ETKİLEDİ”
    -Ama bakıyoruz esnek bir Trabzonspor bakışı var.
    Esnek olman lazım, ligde erken koptu. Aslında o ara soğukkanlı olup paniğe girmemiş olsaydı ve hakemler de 3-4 maçta net biçimde takımı etkilemeseydi. Bilerek asla etkilemiyor ama bazen denk geliyor. Şimdi bakın bu hatalarla 9 puan 10 puan etkileyen, kesinlikle alması gereken maçlar vardı. Bu kötü takım denilen Trabzonspor şampiyonluğun en iddialı takımlarından bir tanesi olabilirdi. Biraz da tesadüfler takımı o duruma getirdi. Şurada esnafla konuşun, ticaret hayatı duruyor Trabzonspor yenildiği zaman. Bu kadar gündemde olmanın sıkıntısını yaşıyor Trabzonspor camiası. 23 yaşındaki, 25 yaşındaki genç oyuncuların üzerine fazla gidiliyor. Önce bir soğukkanlı olmayı öğreneceğiz. Ama Karadeniz insanın yapısında heyecanlılık vardır. En idealin en kısa sürede olma isteği vardır. Onun sıkıntılarını yaşıyoruz.
    -Sizde de var mı?
    Biz artık tecrübelendik.
    -Bende var mı hocam?
    Sende fazlasıyla var. (Gülüyoruz)
    -Neden hocam?
    Ben sana Karadenizli misiniz dediğimde evet deyince belli dedim.
    -Çok mu sık boğaz ediyoruz hocam sizi?
    Yok. Sempatiksin ama.
    “ŞAMPİYONLAR LİGİ HESAPLARI YAPARIZ”
    -Karadenizli aynı zamanda sempatiktir hocam. Biraz çizgi film gibiyizdir. Yapımızda fıkra var hocam. Hocam birkaç soruyu yorumlayarak yönelteceğim. Hep şampiyonluk diyoruz. 1. ya da 2. olup Şampiyonlar Ligi’ne gideceksiniz, 3. olup ya da Türkiye Kupası’nı alarak UEFA Kupası’na gideceksiniz. Yani Avrupa’ya gitmenin yolu. Hedef şampiyon olmak mı yoksa hedef Avrupa mı? Yani Türkiye’de başarılı olmak bir hedef değil bir amaç. Bunu araç olarak kullanmak gerekmiyor mu? Trabzonspor’da siz kendinize önümüzdeki sezon için hangi hedefleri koyarak devam edeceksiniz?
    Şu anda önümüzdeki senenin hedeflerini konuşmak için çok erken. Önce bu seneyi istediğimiz yerde bitirmek. İnsanlar bu seneye bakıyor önce. Teknik direktörlerin kaderi de o sezon yapacağı başarıya başarısızlığa göre belirlenecek. Onun için biz uzun yıllar çalışacakmışız gibi hazırlamak zorundayız kendimizi, çalışmamızı lazım ama yarının ne getireceği de Türk futbolunda belli değil. Kim ne derse desin saha sonuçları burada rol oynuyor. Bu arada biz mutlaka önümüzdeki senenin de planlarını da yapacağız ama bunu yapmak için bu sene başarılı olmak lazım. Başarılı geçmesi lazım. Dediğiniz gibi 1. 2. 3. olarak ya da Türkiye Kupası ile Avrupa’ya çıkmak. Burada bir hedef koymak da gerçekten zor. Şimdi önümüzde 2 tane deplasman var. Konyaspor ve Galatasaray. Bu maçları da kayıpsız atlatırken lig 2.’liği ve 3.’lüğünün hesaplarını yaparız. Hedef o. Takımıma güveniyorum.
    -Kendinize güveniyor musunuz hocam?
    Takıma güvenmek kendine güvenmektir.
    -Kızdırmak için sormadım hocam.
    Yok kızmadım zaten.
    -Hocam direk sorulardan mı hoşlanıyorsunuz, endirek sorulardan mı?
    Valla her türlü soruyu sorabilirsin. Çıktığım televizyon programlarında da “Ya hocam ne istersin neler soralım?” diyorlar. Aklınıza geleni sorun.
    “SEVİLMEYECEK ÇOK ADAM VAR”
    -Medyaya bakış açınız nazıl? Medyayı seviyor musunuz?
    Sevilecek, saygı duyulacak çok adam var ama sevilmeyecek çok adam da var.
    “MEDYADA BAZILARI YALANLA BESLENİYOR”
    -Sevilmeyecek adamları sevmemenizin nedenleri Ziya Doğan’ın canını sıkmaları mı?
    Benim canımı sıkmaları önemli değil ben kendi adıma düşünmüyorum. Ben ülke adına söylüyorum. Bir eğitici rolü oynuyor, medya çok önemli. Türkiye’de çoğu şeyi değiştirebilir: Elinde bir güç var. Bu gücü iyi kullanmıyorlar kızıyorum. Yalan yanlış bazı insanlar var. Yalanla besleniyor. Attığı yalana kendi bile inanıyor. Bunları sevmem ama aklı başında oturaklı, okuduğun zaman sana bir şeyler katabilen, doğru habercilik yapan bu işi saygı duyarak yapan insanlar da çok bu ülkede. Ama ben de hep isterim ki yalan yanlış insanlar, o kaliteli insanlara zarar vermesin. Medyanın içerisinde yanlış yapanlar kaliteli insanlara zarar veriyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Bence otokontrolü insanların kendileri yapması lazım. Ama o konuda çok fazla bir şey söyleyemem. Medyaya kızmak kızmamak bana bir şey kazandırmaz. Ben ülkem anlamında baktığım zaman üzülüyorum. Benim ağzımdan çıkmayan demeçler yazılıyor. O demeçleri beğenmeyen insanlar köşe yazısı yazıyor. Üzülüyorum.
    -Hocam belki siz söyleseniz o kadar güzel söyleyemeyeceksiniz. Size iyilik yapmak adına olabilir mi?
    Yok. Ben iyi veya kötü ben kendim söylemek isterim. Zararı olacaksa da ben söyleyeyim diyorum.
    Emrah GÖRMÜŞ

    Yorum


    • arkadaşlar doya doya kemençe dinlemek için. önerim

      __________________SÜRMENE'Lİ______________________

      Yorum


      • İlk olarak Ziya Doğan tarafından gönderildi
        Tabii. Siz şimdi alın inceleyin Avrupa’daki takımları, iskeletini hiç bozmuş mu? Ben Malatyaspor’dan ayrıldım gittim, 2 sene içinde 3 tane oyuncu kalmış. Trabzonspor’dan gittim geldim, 3 tane oyuncu kalmış. Bu çok kolay değil.
        Kendini ele veriyor Mr.Ziya,gör bak ne hale soktun takımları giderayak.Hiçbiri senden sonra belini doğrultamadı.

        Yorum


        • Umut, Fatih'i yakaladı
          Ligde Beşiktaş’a iki gol atarak gol sayısını 10'a çıkaran Trabzonsporlu Umut Bulut, Fatih Tekke'nin geçen sezonun aynı dönemindeki gol sayısına ulaştı.


          Anadolu Ajansı
          Güncelleme: 12:59 TSİ 26 Şubat 2007 Pazartesi






          Trabzonspor'un son haftalardaki golcü oyuncusu Umut Bulut, geçen sezonun aynı döneminde Fatih Tekke'nin attığı gol sayısını yakaladı.



          Beşiktaş'a attığı 2 gol ile gol sayısını 10'a çıkaran Umut Bulut, geçen sezonun 22. haftasında aynı rakama ulaşan Fatih Tekke'nin başarısını göstermiş oldu.



          Rusya'nın Zenit Petersburg takımına sezon başında transfer olan Fatih Tekke, geçen sezonu 21 golle bir önceki sezonu ise 31 golle kapamıştı.



          22 lig maçının 13'ünde ilk 11'de sahaya çıkan Umut Bulut, Denizlispor'a 3, Beşiktaş'a 2, Vestel Manisaspor, Kayseri Erciyesspor, Fenerbahçe, Bursaspor ve Ankaraspor'a 1'er gol atmayı başardı.

          Yorum


          • Umut iyi..
            Gayretli çalışkan...
            İyi niyetli ve samimi...
            AMA...
            Fatih le onu bir tutmak ...
            Hem fatih e karsı ayıp hem umut a karsı...
            Bu tarz karsılaştırmalar hep olumsuz sonuç doğurur...
            Hiç gerek yok...
            Haczavera,Maçka,Trabzon....,
            Sen Fatih in torunu,Ben Deli İbrahim in
            Sen Düzenin Adamı,Bense Memleketimin......

            Yorum


            • Umut ya da Ersen . Bu yıl mutlak biri gol kralı olmalı. Gol kralı TRABZONSPOR dan çıkmalı.
              Küçük bir hatırlatma. Geçen yıl Fatih 21 değil 22 golle Gökhan'dan sonra 2. sırada yer aldı
              "-Ben ALLAH'ın adaletine inanıyorum.." Onur Recep Kıvrak!

              Yorum


              • Hep beraber Konya’ya...
                Bordo-Mavili taraftarlar, hafta sonundaki maçta takımlarını yalnız bırakmamak için kolları sıvadı.


                Her yerde destek...

                Taraftarlar, üç maç üst üste deplasmanda mücadele edecek olan takımlarından uzak kalmamakta kararlı. Geçtiğimiz hafta sonundaki Beşiktaş müsabakasında Trabzonspor’a müthiş bir destek veren Bordo-Mavililer, şimdi de ligin 23. haftasındaki Konyaspor maçı için harekete geçti. Forumlarda maç organizasyonu yapmaya şimdiden başlayan Karadeniz ekibinin sevenleri, otobüslerle Konya’ya giderek bu zorlu deplasmanda takımlarını destekleyecekler.

                Musampa oynasın!
                Katılımın yüksek olduğu taraftar sitelerinden bordomavi.net’in anketi ilginç bir sonucu gözler önüne serdi. Geldiği günden bu yana bekleneni veremeyen Musampa’yı savunan Bordo-Mavililer’in yüzde 60’lık bir kesimi, “Musampa ilk 11’de oynamalı” yönünde oy kullandı. Yüzde 23’lük dilim, Hollandalı’nın henüz hazır olmadığı fikrini taşırken, yüzde 17’lik oranı temsil edenler ise, “Musampa’dan iyi bir yedek olur” dediler. Ankete 3 bine yakın katılım oldu.

                fanatik
                T R A B Z O N S P O R

                Yorum


                • Yoksa!

                  Ziya Doğan'ın meşhur ön liberolu sistemi yoksa 10 liberolu sistem olmasın Gökdeniz'e Gokdeniz diyor ya ondan aklıma geldi bir an.

                  https://twitter.com/afs_ist

                  Yorum


                  • Takımımızın hafta sonu Konyaspor’la oynayacağı deplasman karşılaşmasının masrafları hemşehrimiz iki işadamı tarafından karşılanacak. Buna göre Rixos Otel’de kalacak olan kafilemizin konaklama ücretleri Konya Toshiba Bölge Bayisi Trabzonlu işadamları Adem KÖSEOĞLU VE Yılmaz Yalçın YEŞİLYURT tarafından gerçekleştirilecek.

                    Değerli iki Trabzonsporlu hemşehrilerimize bu jestlerinden dolayı teşekkür eder, çalışma yaşamlarında da başarılar dileriz…


                    Ey gidi Trabzonspor...
                    Şuraya bakarmısınız...
                    Reklam pesinde kosanların maskarası oldun...
                    Bu tarz jestler olur...
                    Eskiden de oluyordu...
                    Ama bunlar duyurulmaz...
                    Ayıptır ayıp...
                    Bu takımı bu kadar küçültmeyin....
                    Ha unutmadan...
                    Meydan da benim arkasım var..
                    Adı salih..
                    Çıkma Pionerr araba teyp satar...
                    Ona da tesekkür yazısı yaz resmi sitede sayın Altuğ Atalay
                    Hafta sonu BJK maçına gitmiş ...
                    Parasıyla bilet almıştı...
                    Haczavera,Maçka,Trabzon....,
                    Sen Fatih in torunu,Ben Deli İbrahim in
                    Sen Düzenin Adamı,Bense Memleketimin......

                    Yorum


                    • Trabzonspor'a çiçekli uğurlama..

                      Fortis Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında çarşamba günü Gaziantepspor ile karşılaşacak Trabzonspor, özel uçakla Gaziantep'e gitti.. Trabzonspor Taraftarlar Derneği üyeleri, havaalanında teknik direktör Ziya Doğan ve bordo-mavili futbolcuları çiçeklerle uğurladılar..


                      Bordo-mavili takımda, sakatlığı süren İbrahima Yattara, Hasan Üçüncü, Ömer Rıza ve Ahmet Şahin, 19 kişilik maç kadrosunda yer almıyorlar.

                      -FUTBOLCULARIN MAÇ YORUMLARI-
                      Trabzonspor'un 10 golle en golcü oyuncusu olan Umut Bulut, bu sezon en büyük hedeflerinin Türkiye Kupası'nı kazanmak olduğunu belirterek, ''Bunun bilincinde Gaziantep'e gidiyoruz. 1-0 avantajlı ama çok avantajlı bir skor değil. Takım halinde iyi bir performans yakaladık. Turu geçen skoru almak istiyoruz'' dedi.

                      Elinden geldiğince takıma katkı sağlamak istediğini ifade eden Umut Bulut, ''Gol attığımda çok mutlu oluyorum. İnşallah hem ben hem takım böyle devam eder. Galibiyetleri sürdürerek ligi yukarılarda bitirmek istiyoruz'' diye konuştu.

                      Ersen Martin ise Gaziantepspor ile çok önemli bir karşılaşmaya çıkacaklarını belirterek, ''İlk maçı 1-0 kazandık. Gaziantep'e avantajlı gidiyoruz. Ama Gaziantep evinde çok iyi oynayan bir takım. Gol bulursak turu geçen taraf olacağımıza inanıyoruz'' dedi.

                      Uzun sakatlıklar geçirdiğini ifade eden Ersen Martin, ''Kötü bir dönem oldu ama takım olarak iyi bir galibiyet aldık. Ben de Beşiktaş'a attığım golle uzun süre sonra gol attım. İnşallah devamı gelir'' diye konuştu.

                      Ceyhun ise kupa maçının ilk planda kendileri için çok önemli olduğunu kaydederek, ''Çünkü Avrupa'da yer almak için en kısa yollardan biri kupayı almak. 2 maç sonra final oynuyorsunuz. 1-0'ın avantajını koruyup tur atlamak ve daha sonra da final oynamak istiyoruz. Ligde de yavaş yavaş çok daha iyi konuma geliyoruz. Takımın öz güvene ihtiyacı vardı. Bunu da yakaladığını düşünüyorum. Galip gelmeye devam ettikçe, hem moral hem puan olarak çok üst seviyeye çıkacağız'' diye konuştu.

                      Trabzonspor'un yarınki karşılaşmaya Tolga, Ferhat, Risp, Erdinç, Celaleddin, Hüseyin, Ayman, Mustafa, Ceyhun, Gökdeniz ve Umut 11'i ile çıkması bekleniyor.
                      Yeni bir stad istiyoruz...
                      Trabzonspor taraftarina ve takimina yakisan bir stad...Trabzonspor üye no: 13911

                      Yorum


                      • Yine mi MUstafa
                        Yeni bir stad istiyoruz...
                        Trabzonspor taraftarina ve takimina yakisan bir stad...Trabzonspor üye no: 13911

                        Yorum


                        • off bu mustafa dan kurtulamıycakmıyız yaa
                          Nick'ine sahip çık kampanyası byunus = yns61

                          Yorum




                          • Zirve yolu Konya'dan geçiyor


                            Önümüzdeki hafta Trabzonspor'u kendi sahasında konuk edecek son haftaların başarılı ekibi Konyaspor, ardından İstanbul'da lider Fenerbahçe ve Konya'da da şampiyonluğu önemli adaylarından Galatasaray ile karşılaşacak.



                            Son haftalarda aldığı galibiyet ve güzel futboluyla konuşulan Konyaspor, en başarılı sezonunu yaşıyor.
                            Bu sezon aldığı sonuçlarla tarihinde ilkleri yaşayan Konyaspor, ilk yarıda Galatasaray ile deplasmanda berabere kalarak İstanbul'da sarı kırmızılı takımdan ilk kez puan aldı ve Beşiktaş'a karşı ilk kez galip geldi. Zirvedeki yarışın haftalar ilerledikçe kızıştığı bu dönemde iyi oyunu ve yakaladığı havayla Beşiktaş'ı kendi sahasında yenen ve deplasmanda Sivasspor'dan 3 puanla dönen yeşil-beyazlılar, önümüzdeki 3 hafta yapacağı maçlarla hem Avrupa kupalarına gidecek takımlar, hem de şampiyonluk mücadelesi veren ekipler açısından adeta önlem taşıyan zirvedeki sırayı belirleyecek.

                            Bu hafta kendi sahasında Trabzonspor'u konuk edecek Konyaspor, bu maçtan galip ayrılması durumunda Avrupa kupalarına gidebilmek için önemli bir avantaj yakalayacak ve zirvedeki yerini biraz daha sağlamlaştıracak.

                            DEV MAÇLAR ÜST ÜSTE GELİYOR
                            Konyaspor, Trabzonspor maçından sonra zirvedeki şampiyonluğun en büyük adayı lider Fenerbahçe ve onu takipçisi Galatasaray ile karşılayacak. Sezonun ilk yarısında kendi sahasında, Kezman'ın 31. dakikada attığı golle Fenerbahçe'ye yenilen Konyaspor, son haftalarda yakaladığı iyi havayı sürdürerek bu maçın rövanşını almak istiyor. Konyaspor, bugüne kadar Fenerbahçe ile yaptığı 17 maçtan sadece birini kazanabildi ve Fenerbahçe'nin toplam 56 golüne, 19 golle yanıt verebildi. Konyaspor, güçlü rakibinden deplasmanda 30 gol yerken, sadece 6 gol atabildi. Geçen sezon maçlarında ise Fenerbahçe, Konya'dan 4-2, İstanbul'daki maçtan da 5-0'lık skorlarla galip ayrıldı.

                            Sezonun ilk yarısında deplasmanda Galatasaray ile 3-3 berabere kalan ve galibiyeti kaçıran taraf olarak gösterilen Konyaspor, sarı kırmızılı ekibi Konya'dan puansız göndermeyi hedefliyor. Bugüne kadar Galatasaray ile 17 kez karşılaşan yeşil beyazlılar, 2 kez galip gelirken, 2 maç da berabere bitti. Beraberlikleri Konya ve İstanbul'da birer kez alan Konyaspor, 2 galibiyetini de kendi sahasında aldı.
                            Sarı-kırmızılılar, bu maçlarda toplam 34 gol atarken, Konyaspor rakip fileleri 12 kez havalandırabildi.
                            Geçen sezon yapılan maçlarda ise Galatasaray iki maçını da kazanmıştı.


                            ZORLU VİRAJ...
                            Konyaspor Kulubü Basın Sözcüsü Memduh Oğuz, Turkcell Süper Lig'de zorlu bir viraja girdiklerini belirterek, bu virajda Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray ile karşılaşacaklarını söyledi.
                            Son haftalarda yakaladıkları iyi çıkışı bu maçlarda sürdürmek istediklerini dile getiren Oğuz, ''Bu çıkışımızı kayıpsız sürdürmek istiyoruz. Takım oyununu sahaya yansıtan, 90 dakika mücadele eden nadir bir ekibiz. İlerleyen haftalarda belirginleşecek hedeflerimiz açısından bu 3 maçı kayıpsız geçmeliyiz. 3 maça da mutlak galibiyet için çıkacağız'' dedi
                            .........::::ıl cApiTaNo::::.......

                            Yorum



                            • G.Saray Ceyhun'u istemiş !
                              Bülent Tulun, Ceyhun'la ilgilendiklerini ama transferin gerçekleşmediğini söyledi.
                              27 Şubat 2007 11:19
                              G.Saray'ın eski sportif direktörü Bülent Tulun, görevdeyken Ceyhun ve Umut ile ilgilendiklerini söyledi, "Polat, kulübe zarar veriyor" dedi.

                              KIRGIN DEĞİLİM

                              G.Saray'ın eski sportif direktörü Bülent Tulun çarpıcı açıklamalar yaptı. Tulun görev yaptığı zaman Ceyhun ve Umut Bulut ile ilgilendiklerini ama alamadıklarını itiraf etti. Tulun, "G.Saray'da kimseye kırgın değilim. Kırgın olduklarımı da zaten dikkate almıyorum" diyerek birilerine
                              gönderme yaptı.

                              ŞANS İYİCE AZALDI

                              "Polat, F.Bahçe ile aradaki puan farkından bahsederken, Anadolu takımlarını hırslandırıyor. Bu açıdan G.Saray'a zarar veriyor" diyen Tulun, geçen yıla oranla şampiyonluk şanslarının daha düşük olduğunu da söyledi. Tulun, Carrusca'nın PAF takımında bile oynayamayacağını iddia etti.
                              .........::::ıl cApiTaNo::::.......

                              Yorum




                              • Hacıosmanoğlu Herşeyi Cevapladı

                                Trabzonspor başkan yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzon’da yayın yapan Kuzey Tv’de Karambol programında ilginç açıklamalarda bulundu.

                                Program yapımcısı Turgay Beşyıldız’ın ’’Bazı futbolcuların ücretlerine iyileştime yapacağınız doğrultusunda basında haberler çıktı, bu konuda ne diyorsunuz” sorusuna Hacıosmanoğlu şu cevabı verdi:

                                “ Trabzonspor’da iyileştirme çalışmalarını sağlık kurulu başkanı sayın Dr.Köksal Güney yürütüyor, bu soruyu ona sormanız lazım, mesela şu an sakat olan Yatara ve Hasan gibi bazı futbolcuları iyileştirmek için çalışıyor” şeklinde esprili cevap verdi.

                                Basının gerçekçi haber yazması gerektiğini ifade eden Hacıosmanoğlu, “Basın içerisinde bulunan aklı selim gazetecilerin bu şekilde gerçeği yansıtmayan haber yazanlara karşı tepki göstermeli. Yönetim kurulunda bu şekilde bir iyileştirme düşüncesi ve kararı bulunmuyor” dedi.

                                Ufak yaştan beri liderlik vasfıyla hep ön planda olduğunu iddia eden Hacıosmanoğlu, “Bu güne kadar hep ön planda olan yerlerde bulundum. Daha önceden de Trabzonspor’dan yöneticilik teklifi aldım, ama kafama göre çalışabileceğim yapım itibariyle beni taşıyabilecek, kişilerle aynı yönetimde çalışacağımı düşündüm ve gelen teklifleleri kabul etmedim. Bu vasıfları Nuri Albayrak’ta bulduğum için teklifini kabul ettim.Trabzonspor’da ilerideki dönemlerde görev alıp almamam o zamanın koşullarına bağlıdır” diye konuştu.

                                Şu anki görevinin sadece Trabzonspor’a yararlı olabilmek olduğunu vurgulayan Hacıosmanoğlu şöyle konuştu:

                                “ Trabzon aleyhine konuşanlara anında cevabı veririm. Beni insanlar bu özelliğimden dolayı buraya seçti, hata yapmıyor muyum yapıyorum, ama hatamı anlayıp o hatadan dönerim.Trabzonspor’da başkan yardımcılığı görevi bana manevi hazdan başka bir şey vermedi. Ben bugün medyada görünüyorsam İbrahim Hacıosmanoğlu olduğum için görünüyorum, bu doğrultuda Trabzonspor’da başkan yardımcısı olmamın bana artı bir avantajı yoktur.Bazı insanlar bana Ulusal medyada fazla görünmemin sebebini para ilişkisine bağlayarak para vererek basına çıktığımı söylüyorlar. Bu kesinlikle yanlış ve yalan, ben İbrahim Hacıosmanoğlu olduğum için basında yer alıyorum. Benim basındaki açıklamalarımda aldığım eleştiri şu, söylediklerin doğru, ama her doğru her yerde söylenmez, bana göre yanlış, her doğru her yerde söylenir ki insanlar doğruyu öğrensin. Herkes her doğruyu söyleyemez, korkar ki o doğru bazılarına dokunur, bazı kapılar kapanır, Allah’a şükür benim bir korkum yok, bir can borcum var Allah’a”

                                Ersen Martin’e Güney Kore’den teklif var mı sorusu üzerine Hacıosmanoğlu, “Ersen Martine herhangi bir teklif yok” dedi.

                                Musampa’nın gazeteciye yapmış olduğu parmak işaretiyle ilgili soru üzerine Hacıosmanoğlu, “Elde fotoğraf var ama yönetim kurulumuz o günden sonra toplanmadığı için bu konu gündeme gelmedi. Musampa bu hareketi gazeteci arkadaşla samimi olduğu için yapmış yoksa ortada art niyet yok”

                                Beşiktaş karşısında alınan galibiyetin özellikle yerel basında fazla abartıldığını vurgulayan Hhacıosmanoğlu, "Bu tür haberleri fazla abartıldı. Basındaki manşetlere bakıyorum, Trabzonspor ruhu geri geldi, hatta ne kadar doğru bilmiyorum daha 3 gün önce bizi eleştiren Trabzonspor eski başkanlarından bugünkü bakanımızda efsane geri döndü diye demeç vermiş.Trabzonsporun, Trabzon’da Beşiktaşı yenmesi çok önemli bir şey değil, yaşanmamış bir şey de değil onun için bunları fazla abartarak futbolcuların ayaklarını yerden kesmeyelim

                                Fortis Türkiye kupası sizin için ne önem taşıyor sorusuna, Hacıosmanoğlu, “ Trabzonspor'un kupasız kalmaması gerek, şu anda almaya en yakın olduğumuz kupa bu Fortis Türkiye kupası . 3 maç sonra kupayı alabiliriz, futbolcuların Beşiktaş karşısında gösterdiği azmi Antep karşısında da göstererek bir üst tura çıkacağımıza inanıyorum”
                                .........::::ıl cApiTaNo::::.......

                                Yorum

                                Çalışıyor...
                                X